Kategoriler
GÜNCEL HABERLER Kartepe Haber Tüm Güncel Haberler

Alevlere teslim olan bağ evi kullanılamaz hale geldi

Kocaeli’de elektrik kontağından çıkan yangında bağ evi tamamen yanarak küle döndü.

Yangın, Kartepe ilçesi Arslanbey Mahallesinde bulunan bağ evinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, elektik kontağından dolayı evde yangın çıktı. Yangının çıktığını gören evdekiler hemen can havliyle dışarı çıkarak 112 Acil Çağrı Merkezine haber verdi. İhbar üzerine olay yerine itfaiye ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yangını söndürmek için çalışma başlattı. Ekiplerin yoğun çalışması neticesinde yangın söndürülürken evin çatısı ve eşyalar tamamen yandı.

Herhangi bir can kaybı yaşanmazken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.

Kategoriler
Çayırova Haber GÜNCEL HABERLER Tüm Güncel Haberler

“Dur” ihtarına uymayıp polis memurunu ağır yaralamıştı, saklandığı yerde kıskıvrak yakalandı

Kocaeli’de ‘Dur’ ihtarına uymayıp polis memuruna çarparak ağır yaralayan sürücü, saklandığı yerde kıskıvrak yakalandı.

Olay, dün gece saatlerinde Kocaeli’nin Çayırova ilçesi Özgürlük Mahallesi Muammer Aksoy Caddesi üzerinde meydana geldi. Polis ekiplerinin rutin trafik uygulaması gerçekleştirdiği sırada ‘Dur’ ihtarına uymayan 34 DVP 390 plakalı hafif ticari araç sürücüsü hızını arttırdı. Sürücü, trafik polisi Hıdır Canoluk’a ve polis otosuna çap çarparak olay yerinden kaçtı. Ağır yaralanan polis memuru, yoğun bakımda tedavi altına alındı.

Saklandığı yerden kıskıvrak yakalandı

Sürücüyü yakalamak için çalışma başlatan polis ekipleri, 9şahsın aracını Gebze Hürriyet Mahallesi 2069 Sokak üzerinde terkedilmiş vaziyette buldu. Araçta yapılan parmak izi tespiti sonrasında sürücü saklandığı yerden yakalandı. Çeşitli suçlardan kesinleşmiş hapis cezası olduğu öğrenilen şahıs, ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü. Şahsın kullandığı aracın ise arkadaşına ait olduğu belirlendi.

Öte yandan, kaza sonrasında polis memurunun kafatasında kırıklar olduğu, göğsünde ve akciğerinde hasar meydana geldiği, durumun ciddiyetini koruduğu öğrenildi.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER İzmit Haber Tüm Güncel Haberler

1999 Marmara Depreminde hasar almıştı, 24 yıl sonra yıkımına başlandı

17 Ağustos 1999 Marmara depreminde hasar alan ve uzun süre yıkılması beklenen İzmit’in göbeğindeki iş merkezi 24 yıl sonra yıkılmaya başlandı.

1999 Marmara Depreminde ağır ve orta hasarlı olarak tespit edilen binalar ile metruk durumda olup tehlike arz eden binaların yıkımlarına devam ediyor. İzmit’in göbeğinde bulunan ve 17 Ağustos depreminden hasar gören 6 katlı iş merkezinin yıkımına da başlandı. 2018 yılında şikayet üzerine denetlenen ve riskli olduğu ortaya çıkan binanın yıkım işlemleri Kahramanmaraş merkezli depremin ardından hızlandırıldı. Geniş güvenlik önlemleri alınarak yıkım işlemleri devam ediyor.

“İş merkezi 1999 depremi sonrasında hasar almıştı”

Caddede 45 yıldır esnaflık yaptığını söyleyen Can Bayram, “İş merkezi 1999 depremi sonrasında hasar almıştı. Yapılan denetim sonrasında da hasarlı olduğu tespit edildi. Bina sahipleriyle problem çözüldükten sonra yıkım çalışmaları ancak başladı. Bina son 1.5 yıldır harabe haldeydi” dedi.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER İzmit Haber Tüm Güncel Haberler

Evin önündeki gizemli türbe merak uyandırıyor

Kocaeli’nin İzmit ilçesinde yol kenarındaki bir evin önünde yer alan türbe merak uyandırıyor. Asırlar önce yaşayan Nebi Efendi isimli zata ait olduğu rivayet edilen türbenin üzerinde ise nar ve gül ağacı yer alıyor.

Tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış İzmit, her köşesiyle adeta geçmişten izler taşıyor. Hacıhasan Mahallesi Kanık Sokak’ta yer alan türbe ise konumu itibariyle merak uyandırıyor. Yol kenarında ve bir evin önünde yer alan türbe, vatandaşların dikkatini çekiyor. Cuma ve kandil gibi özel günlerde bolca ziyaretçisi olduğu öğrenilen türbenin, aynı mahallede yer alan ve 1636 yılında inşa edilen Yumurtacı Cami’de asırlar önce imamlık görevini yürüten Nebi Baba’ya ait olduğu rivayet ediliyor. Türbenin üzerine dikilen nar ve gül ağaçları ise görenlerin dikkat çekiyor. Apartmanların arasında kalan türbenin ayrıca Kocaeli Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü tarafından tescillendiği öğrenildi.

“Nebi Baba, Allah dostu bir Hoca efendi”

Aile büyüklerinin 7 nesildir türbenin hemen yanındaki evde ikamet ettiğini ifade eden Alper Yalçın, “1830’lardan beri ailem burada yaşıyor. Ata toprağına sahip olma aşığı olduğumuzdan dolayı burayı almak için çok ciddi mücadele verdik. Bu türbe koruma kurumuna kayıtlı, içerisindeki zatın ismi Nebi Baba. Nebi Baba, Allah dostu bir hoca efendi. Biz bunu tabii ailemizden, babaannemizden, nenemizden duyduklarımızdan biliyoruz. Eskiden Nebi Baba Türbesi biraz daha alçaktı, şuan ki pozisyonunda değildi. Türbenin etrafı daha alçaktı. Gelip geçenler cuma, kandil ve önemli günlerde mumlar yakar, dualar eder ve dilek tutarlardı. Zamanla konjonktür değişti. Bizde artık o tür şeylere izin vermiyoruz. Daha çok dua edilerek geçiliyor. Bizden önce rahmetli halam koruma kurumundan izin almak kaydıyla buranın tadilatını yaptı. Demirler ve duvar yapıldı, ağaçlandırdı, gül ve nar ağacı ekti. Daha güzel bir hale geldi” dedi.

“Her sabah evimizden çıkarken türbenin önünden geçiyoruz”

Aynı mahallede tarihi Yumurtacı Cami’nin de bulunduğunu belirten Yalçın, “Yumurtacı Cami çok eski tarihte yapılmış, yumurtanın akıyla inşa edilmiş. Son derece eski bir cami. Bu türbe gibi bize kalmış bir tarihi kültür değeri. Biz de bunlara sahip çıkmaya çalışıyoruz. Muhtemelen oranın din sorumlusu olduğunu düşünüyoruz, öyle rivayet ediliyor, kesin bir bilgi bulunmamakla beraber. Nebi Baba’nın burada bir hoca efendi ve Allah dostu olduğunu, çevredeki insanlara da çok faydası dokunduğunu ben büyüklerimden, babaannemden, eskilerden duydum. Saygıda hiçbir zaman kusur etmezlerdi. Her zaman önünden geçerken dualarını ederlerdi. Biz tabii her sabah evimizden çıkarken türbenin önünden geçiyoruz. İnsanın mezar yanında yaşamasının garip olduğunu düşünülebilir fakat biz bu şekilde korunduğumuza inanıyoruz. Kendisine saygımızı gösteriyoruz, duamızı okuyoruz, iyi hissediyoruz. Manevi olarak rahatlıyoruz. Geçmişini bilmeyen bir toplum geleceğini göremez. O yüzden önemli zatlarımızı saygıyla anmak bizim boynumuzun borcu. Her zaman da gençlere bunu öğütlüyoruz. Tarihlerini, nerede kim yatıyor bilsinler, ne için mücadele etmişler, neler katmışlar öğrensinler. Tarihini bilmeyen bir toplum yok olmaya mahkumdur” diye konuştu.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER İzmit Haber Tüm Güncel Haberler

Antika aşkı dükkan açtırdı

Kocaeli’de bir şirkette yönetici olarak çalışan Hamdi Dinibütünoğlu, yaklaşık 6 yıl önce bu işinden ayrılarak antikacılığa yöneldi. 14 yaşından bu yana tutkuyla bağlı olduğu antika sevgisi dolayısıyla dükkan açan ve hayallerini gerçekleştiren Dinibütünoğlu, meraklılarını antika ürünler ile buluşturuyor.

Kocaeli’de yaşayan 47 yaşındaki Hamdi Dinibütünoğlu, 2002 yılında İstanbul’dan İzmit’e taşındı. Kocaeli’de çeşitli fabrikalarda yönetici olarak çalışan Dinibütünoğlu, aynı zamanda 14 yaşından bu yana ilgi duyduğu antikacılığı da hobi olarak yapmaya devam etti. İnternet üzerinden antika ürün satışı yapan Dinibütünoğlu, yaklaşık 6 yıl önce yönetici olduğu şirketten ayrılarak, tamamen antikacılığa yöneldi. Kısa sürede hayallerini gerçekleştirmeye başlayan Dinibütünoğlu, dükkan açtı ve birçok ürün sergilemeye başladı. Eski yıllardan kalma çok sayıda ürünün yer aldığı Hamdi Dinibütünoğlu dükkanı, görenleri adeta nostaljik yolculuğa çıkarıyor.

“Kocaman bir dükkana sahibim”

Çocukluğundan bu yana antika ürünlere ilgi duyduğunu ifade eden Hamdi Dinibütünoğlu, “Çocukluğumdan bu yana böyle bir hevesim vardı. Rahmetli dedem de eskiciymiş. En küçük amcam bana çocukken pul koleksiyonu hediye etmişti. Ondan sonra bende heves başladı. Babamın verdiği en ufak harçlıklarla bile giderdim Kadıköy’den pulculardan pul toplardım. Daha sonra o demir para koleksiyonuna döndü, yaşımız büyüyünce objelere döndü. Daha sonra ‘Bu sehpa çok güzelmiş’, ‘Bu obje çok güzelmiş’ diye diye şimdi gördüğünüz gibi kocaman bir dükkana sahibim. İnternet portalından satış yapıyorum, dükkandan satış yapıyorum ama tabii bu işi sevmek lazım, eskiyi sevmek lazım. Benim sloganım ‘Eskiler güzeldir’ Bu insanından tutun, kullandığınız malzemeye kadar her şey için geçerlidir” dedi.

“Tiyatro mezunuyum”

Sevdiği işi yaptığına dikkat çeken Dinibütünoğlu, “Normalde ben tiyatro mezunuyum. Kadıköy Halk Eğitim Merkezi Deneme Sahnesi’nde oyunculuk yapıyordum. Tiyatroda para kazanamadığımız için mecburen çalışıyordum tabii ticari faaliyetim vardı. 2002 yılında İstanbul’dan İzmit’e geldim. İzmit’e geldikten sonra çeşitli fabrikalarda üst düzey yöneticilik yaptım. Son 10 senedir de bu işi sürdürüyorum” şeklinde konuştu.

“Gördüğünüz tüm cihazlar çalışıyor”

Hamdi Dinibütünoğlu, dükkanındaki ürün çeşitliliğinin fazla olduğunu ifade ederek, “Saatlerimiz var, müzik aletleri var, pikaplar var. Gördüğünüz tüm cihazlar çalışıyor. Müşterilerimiz bunları aldığında hayatlarında kullanabilsin istiyoruz. Bize geldiklerinde bazıları çalışmıyor ama tamircilerimize tamir ettiriyoruz ve insanlar hayatlarında çok rahat kullanabiliyorlar” diye konuştu.

“Burada huzur buluyorum”

Sadece Türkiye’den değil, yurt dışında da ürünler aldığını ve dükkanında satışa sunduğunu belirten Dinibütünoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Dünyanın her yerinden bulabildiğimiz malzemeyi alıyoruz ama genellikle Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika dönem dönem İran’dan eski ürünler alıyoruz. Dünyanın her yerinden geliyor. Tabii bizim öz kültürümüzden kalan eşyalarımız da var. Onlar için sabah akşam gözümüz internette. Bizim için araştıran, bulan arkadaşlar var. Onlar sayesinde Türkiye’ye getiriyoruz ve insanlara sunuyoruz. Ben bu işi seviyorum. Sanat olan her şeyi seviyorum. Sanatsal her şey hoşuma gidiyor. Ben bu işi seviyorum. Eve sadece yatmaya gidiyorum. Burada huzur buluyorum, keyfini çıkartıyorum. Ürünleri dönem dönem kullanıyorum. Bu işin ticaretini yaptığım içinde bu tarz ürünleri seven kişiler aldığında da mutlu oluyorum. Fiyatlar caziptir. Cazip tutmamın sebebi az karla insanlar bu tarz ürünlere sahip çıksınlar, kültür yayılsın, eskilere saygı artsın diye. Burada gördüğünüz her ürünün hikayesi vardır. İnsanlar bu ürünü kullanmış, nerede kullanmış, neler yaşanmış hepsinin aslında hikayesini anlatabiliriz. Dolayısıyla bunları önümüzdeki kuşaklara sağlam ve çalışır vaziyette kullanılabilir halde geçmesi içinde hayatta tutuyoruz”

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER İzmit Haber Tüm Güncel Haberler

Bahçeye giren tavuk yüzünden işlenen cinayetin sanıkları hakim karşısında

Kocaeli’de bahçeye giren tavuk sebebiyle iki aile arasında çıkan kavgada bir gencin öldürülmesiyle ilgili tutuklanan sanıkların yargılanmasına başlandı. Sanıklardan şikayetçi olan maktulün eşi, “Bir sene önce de eşim Oğuzhan’ın köpeği, onların evlerinin önünden geçtiği için yine kavga çıkmıştı” dedi.

İzmit’te 8 Ocak 2022’de meydana gelen olayda, Oğuzhan İpek’in (25) tavuklarının komşusunun bahçesine girmesi sebebiyle tartışma çıkmış, tartışmanın kavgaya dönüşmesiyle Oğuzhan İpek bıçaklanarak hayatını kaybetmişti. Olayla ilgili gözaltına alınan 8 şüpheliden 3’ü tutuklanarak, cezaevine gönderilmişti.

“Kavga çıktı, çok kalabalıklardı”

Oğuzhan İpek’in öldürülmesine ilişkin açılan davanın ilk duruşması Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma salonunda tutuklu sanıklar Yusuf M.M. (19) Ömer E.D. (20), taraf avukatları ve aileler hazır bulunurken, diğer tutuklu sanık İlyas M. (28) SEGBİS ise ile katıldı. Sanıklardan şikayetçi olan Oğuzhan İpek’in eşi Semra İpek, “Olaydan bir hafta önce tavuklarımızın sanıkların bahçesine girmesi sebebiyle sürekli anneleri Emine M. şikayete geliyordu. Olay günü Emine, ‘Annen laf anlamıyor, bari sen anla’ diyerek eşimin önünü kesti. Eşim Emine’ye, ‘Eşin ile konuşmak daha mantıklı’ dedi. Bu sırada kaynanam Hayriye ve Emine tartıştılar, birbirlerine girdiler. En son eşim yerde yatıyordu, Emine’nin elinde sopa vardı. Sopayla eşimi darp edip etmediğini görmedim. Bir süre sonra İlyas geldi, aracını üzerimize doğru sürdü. Polisler geldi, ifadeler verildi ve herkes evine gitti. Akşam saatlerinde İlyas, eşime hitaben, ‘Eve giremeyeceksin, seni bu akşam öldüreceğim, cezaevinde gebereceksin’ diyordu. Eşimin arkadaşı Halim U. kapıya gelmişti, Oğuzhan ile konuşuyordu. İlyas da evinin balkonunda tehditler savuruyordu. Sonra kavga çıktı, çok kalabalıklardı. Yusuf’un elinde bıçak gördüm. İlyas’ın eşimin başını duvara vurduğunu gördüm. Eşimin elinde bir şey yoktu. Ömer’in elinde bıçak görmedim ancak eşime vuruyordu. Bir sene önce de eşim Oğuzhan’ın köpeği onların evlerinin önünden geçtiği için yine kavga çıkmıştı, ancak sorun çözülmüştü” dedi.

“Babam ve annem kanlar içindeydi”

Olay tarihini anlatan sanık İlyas M., “Olay tarihinde işteydim. 9 yaşındaki kardeşim Umut saat 17.30 sıralarında beni arayarak Oğuzhan’ın annemi ve babamı dövdüğünü söyledi. Hemen polisi aradım ve eve gitmek amacıyla aracımla yola çıktım. Trafik olduğu için kardeşim Yusuf’u aradım, olanları anlattım ve eve gitmesini söyledim. Eve gittiğimde polisler gelmişti, babam ve annem kanlar içindeydi. Babam Oğuzhan’ın kendilerini darp ettiğini söyledi. Oğuzhan küfür ederek, ‘Polisler gelse bile bir şey yapamazsınız’ dedi. Polisler Oğuzhan’ı almaya gittiğinde kaçtı. Annem ve babamla önce hastaneye gittik, ardından ifade vermeye gittik. Eve döndüğümüzde kardeşim, eşim korkuyordu onları sakinleştirdim” diye konuştu.

“Kendimi korumak amacıyla bana yaklaşmasın diye elime taş fırlattım”

Olay günü hava almak için balkona çıktığını söyleyen İlyas M., “Oğuzhan bana, eşime, kardeşime hitaben küfür etti. ‘Sizi burada barındırmayacağım’ dedi. Akşam olması sebebiyle kendisini görmedim ancak sesi geliyordu. Doğmamış çocuğuma küfretti, ‘Karının eteklerinin altına sığınıyorsun, adam ol dışarı çık. Evinizi başınıza yıkacağım’ diyordu. Sinirlendim, kapının önüne çıktım. Kendimi korumak amacıyla bana yaklaşmasın diye elime taş fırlattım. Taş yere doğru gitti. Daha sonra Oğuzhan ile boğuşmaya başladık. Elinde sivri bir şey vardı. Bu sivri şeyle beni yaralamaya çalıştı ancak ben kendimi geri çektim. Kafamı koltuk altına koydu. Kafama yumruk attı, yere düştüm. Annemle kayınvalidem beni kaldırmaya çalıştılar, ‘Karın hamile, korkuyor çocuğunu düşürecek’ dediler. Hemen koşup karımın yanına gittim. Ondan sonrasını görmedim. Olayın böyle olacağını bilmiyordum. Pişmanım, böyle olmasını istemezdim. Keşke dışarı çıkmasaydım” şeklinde konuştu.

“Oğuzhan, ‘Evinizi yakacağım, gün yüzü görmeyeceksiniz’ diyordu”

Olay tarihinde abisi İlyas M.’nin kendisine haber vermesiyle eve gittiğini söyleyen Yusuf M.M., “Eve gittiğimde annem ve babam yaralıydı. Annem Oğuzhan’ın babama saldırdığını söyledi. Yanımda arkadaşım Erdem Y.’ de vardı. Bu sırada abim İlyas da geldi. Oğuzhan bize hitaben, ‘Buradayım yakalasanıza, evinizi yakacağım, gün yüzü görmeyeceksiniz’ diyerek küfürler ediyordu. Polis Oğuzhan’ı yakalamaya gidince kaçtı. Annem, babam ve abim ifade vermeye gitti. Arkadaşım Erdem, Ömer E.D.’yi arayarak yanımıza çağırdı. Ömer gelince Erdem işe gitmek için yanımızdan ayrıldı. Evde ben yengem Sedanur, kardeşim Umut ve Ömer kaldık. Polislere evde kadın ve çocuk olduğunu, herhangi bir duruma karşı polis otosunun kalmasını rica ettim. Ancak polisler yakın olduklarını, bir şey olursa hemen geleceklerini söyledi. İstanbul’dan ablam ve eniştem geldi. Eniştem Serdar G. ile kapının önünde konuştuğumuzda Oğuzhan, ‘Sizi öldüreceğim, bu saatten sonra polisler bile sizi kurtaramaz’ diyerek kaçtı. Yine polisleri aradık ama bulamadılar” dedi.

“Çok pişmanım, kimseye zarar vermek istemedim. Amacım ailemi korumaktı”

Yusuf M.M. savunmasını şöyle sürdürdü: “Oğuzhan yine evin yakınlarındaydı, küfürler ediyordu. Annemler içeri girdi. Ben ve Ömer, Oğuzhan kaçarsa polislere nereye kaçtığını söylemek amacıyla evin 20 metre ilerisinde bekledik. Abim İlyas’ın kapının önüne çıktığını gördüm. İlyas abim, ‘O küfürleri bana mı ediyorsun?’ dedi. Kavga etmeye başladılar. Bu esnada polisle konuşuyordum, telefonumu Ömer’e verdim. Abim İlyas’a doğru koşmaya başladım. Oğuzhan’ın belinden kesici bir alet çıkardığını gördüm. Ben de kendimi korumak amacıyla bıçak çıkarttım. Marketten bu olay sebebiyle meyve bıçağı almıştım. Bıçağı Oğuzhan’ı bel bölgesine salladım. Bıçağın Oğuzhan’a denk geldiğini bilmiyordum. Ben o hamleyi yaptıktan sonra Oğuzhan abimi bıraktı, sırt üstü yere düştü. Merdiven basamağında başını vurdu. Bıçağın salladığım esnada elim de kesildi. Etraftaki kalabalıkta kimseye zarar gelmesin diye bıçağı Ömer’e verdim. Ömer’e bıçağı uzaklaştırmasını söyledim. Bu sırada babamı olay yerinden uzaklaştırdım. Ablam Ebru ve eniştem Serdar sağlıkçı olması sebebiyle Oğuzhan’a yardım etmeye çalışıyorlardı. Ömer olaya dahili olmadı. Çok pişmanım, kimseye zarar vermek istemedim. Amacım ailemi korumaktı. Oğuzhan yere düştükten sonra, üstüne bile yürümedim”

Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

Kategoriler
Darıca Haber GÜNCEL HABERLER Tüm Güncel Haberler

Darıca’da çatı yangını

Kocaeli’nin Darıca ilçesinde 3 katlı binanın çatısında soba sebebiyle yangın çıktı. Yangın itfaiye ekipleri tarafından kısa sürede söndürüldü.

Yangın, Kocaeli’nin Darıca Osmangazi Mahallesi Naci Kunt Caddesi üzerinde bulunan 3 katlı binanın çatısında çıktı. Edinilen bilgiye göre, binanın çatısında sobanın fazla yanmasından kaynaklı yangın çıktı. Çatıdan yükselen dumanları gören vatandaşlar, durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine adrese itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede adrese ulaşan itfaiye ekipleri, yangını söndürebilmek için çalışma başlattı. Ekiplerin yoğun çalışmalarının ardından yangın, kontrol altına alınarak söndürüldü. Yangın sonrasında binanın çatısında hasar oluştu. Olayla ilgili inceleme başlatıldı.

Kategoriler
Dilovası Haber GÜNCEL HABERLER Tüm Güncel Haberler

İki bina arasındaki kömürlük alev alev yandı

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde iki bina arasında bulunan kömürlük alevlere teslim oldu.

Olay, Kocaeli’nin Dilovası ilçesi Orhangazi Mahallesi 221 Sokak üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sokak üzerinde iki bina arasında bulunan kömürlükte henüz belirlenemeyen bir sebeple yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen yangında kömürlük tamamen alevlere teslim oldu. Yangını gören vatandaşlar, durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine adrese çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede adrese ulaşan itfaiye ekipleri, alevleri söndürebilmek için çalışma başlattı. Ekiplerin yoğun çalışmalarının ardından yangın, kontrol altına alınarak yanındaki binalara sirayet etmeden söndürüldü. Yangınla ilgili inceleme başlatıldı.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER İzmit Haber Tüm Güncel Haberler

Silahla vurulduktan sonra arabasına binip kaçtı, durduğu yerde yardım istedi

Kocaeli’de tartıştığı şahıs tarafından silahla bacağından yaralanan bir kişi, aracına binip kaçarken, caddede gördüğü vatandaştan yardım istedi. Yaralı şahıs hastaneye kaldırılırken, polis kaçan şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı.

Olay, İzmit ilçesi Ayazma Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, A.K. ile R.K. arasında bilinmeyen bir sebeple tartışma yaşandı. Tartışmanın büyümesiyle R.K., tabancasını çıkararak A.K.’yı bacağından yaraladı. R.K. olay yerinden kaçarken A.K. ise can havliyle 41 EK 777 plakalı araca binerek olay yerinden uzaklaştı. Egemenlik Caddesi üzerinde aracı durdurup bir vatandaştan yardım istedi. Vatandaşın durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirmesi üzerine sağlık ve polis ekipleri adrese gönderildi. Yaralı A.K., sağlık ekiplerince hastaneye kaldırıldı. Polis ekipleri, bölgede incelemelerde bulunurken bir yandan da R.K.’yı yakalamak için çalışma başlattı.

Kategoriler
Dilovası Haber GÜNCEL HABERLER Tüm Güncel Haberler

Çalışanlar fabrika işçileri değil, lise öğrencileri

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde bulunan bir lisede gönüllü olarak çalışan öğretmen ve öğrenciler, salgın hastalıklara karşı deprem bölgelerine gönderilmek üzere hijyen ürünleri üretiyor.

Genç, yaşlı herkesin elini taşın altına koyduğu son günlerde Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde bulunan GEBKİM Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde öğretmen ve öğrenciler de sürece destek olabilmek için kollarını sıvadı. Gönüllü öğrencilerin özverili çalışmaları neticesinde, salgın hastalıklara karşı deprem bölgeleri için kolonya, dezenfektan, sıvı sabun, deterjan ve çamaşır suyu gibi hijyen ürünleri üretiliyor. Donanımlı cihazlar yardımıyla üretilen ürünler, laboratuvar ortamında bazı testlerden geçiyor. Daha sonra ise ürünler, deprem bölgelerine gönderilmek üzere paketleniyor. Adeta bir fabrika gibi işleyen bu sistemin her aşamasında “Bu duyguyu biz de yaşadık” diyen gönüllüler yer alıyor. Şimdiye kadar ise depremzedeler için yaklaşık 2 ton el dezenfektanı, 2 tona yakın sıvı sabun var, 4 ton yüzey temizleyici ve 4 ton kadar da çamaşır suyu üretimi gerçekleştirildi.

“İnsanların yaralarına küçük de olsa merhem olmak istiyoruz”

Açıklamalarda bulunan GEBKİM Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Hakan Çelik, “İlk zamanlar buradan öğrencilerimiz vasıtasıyla gıda malzemeleri, farklı malzemeler gönderdik ama daha sonradan belli alanlarda yerleşim alanları oluşmaya başladıktan sonra oradaki insanların salgın hastalıklara karşı da hijyen malzemesi ihtiyacını da hissettik. Okulumuz zaten üretim yapan bir okul, döner sermayesi olan bir okul. Biz kendi bünyemizde sıvı sabun, çamaşır suyu, yüzey temizleyici, el dezenfektanı ve kolonya üretebiliyoruz. Tekrar üretime başlayıp hem elimizde var olan ürünleri deprem bölgesine gönderelim hem de yeniden üretime başlayarak yeni ürettiğimiz malzemeleri deprem bölgesine göndererek oradaki depremzede vatandaşlarımızın küçük de olsa ihtiyaçlarını karşılamayı hedefledik. Öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz gönüllü olarak çalışıyorlar. Hiç kimse bir kar amacı gütmüyor. Aynı zamanda kendi bünyemizde bir kampanya yaptık. Okul aile birliği bütçesine para topluyoruz. Bu parayla da hammadde alacağız. Bu ham maddeyle de sürekli olarak üretip deprem bölgesine göndermek istiyoruz. Bu şekilde çalışarak oradaki insanların yaralarına küçük de olsa merhem olmak istiyoruz” dedi.

“Her yer bizim toprağımız”

Kocaeli’nin de 1999 yılında büyük bir deprem yaşadığına değinen 16 yaşındaki öğrenci Elif Nur İşgören, “Merkez üssü Kahramanmaraş olan bir deprem gerçekleşti. 10 ilimizi etkisi altına aldı. Büyük yıkımlar yaşadık, büyük can kayıplarımız var. Biz de hep beraber burada bir sürece girdik. Gerek hijyen açısından gerek maddi olarak destek vermek istedik. Elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz. Yaklaşık 10-11 gündür buradayız. Elimizden geldiğince destek olmaya çalışıyoruz. Öğretmenlerimiz, öğrenciler hepimiz gönüllü olarak çalışıyoruz. Hakan hocamız bunu bize duyurdu, biz de ‘Çorbada tuzumuz olsun’ diye burada bulunuyoruz. Merhamet duygusu bizim gönüllü olmamızı sağladı. Çünkü bu depremi Kocaeli de yaşadı. Çok büyük bir depremdi. Bu yüzden bu duyguyu biz de biliyoruz. O yüzden elimizden geldiğince yardımcı olmak istiyoruz. Neticede Türkiye’yiz, vatanımız, milletimiz. Her yer bizim toprağımız. Elimizden geldiğince, her şeyimizle buradayız. Burada bunu yapmamızın en büyük sebeplerinden birisi de salgın hastalıklar. Geçtiğimiz senelerde korona virüs diye bir salgın hastalık yayıldı. Tüm Türkiye etkilendi” diye konuştu.

“Gönüllü bir şekilde yardımda bulunmaya çalışıyoruz”

17 yaşındaki Esma Nur Çertel ise, “Hakan hocamız, deprem bölgelerine gönderilecek deterjan, dezenfektan, paketleme, üretim, taşıma işlerinde gönüllü olan öğrencileri görevlendirdi. Şu an arkadaşlarımızla beraber etiketleme yapıyoruz, daha sonra dolumu yapıp, taşıyoruz. Gönüllü öğrenciler olarak toplandık. Ne kadar katkımız olabilirse yardımcı oluyoruz. Elimizden geldiği kadarıyla biz de yardımda bulunmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

Telefon
WhatsApp
Exit mobile version