Kategoriler
Tüm Yaşam Haberleri YAŞAM

Kar yağdı, sokaklar açık hava sergisine döndü

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2025/02/kar-yagdi-sokaklar-acik-hava-sergisine-dondu-0-IE251sub.mp4
Kocaeli’de vatandaşlar, etkili olan kar yağışında hünerlerini sergiledi. Kardan kadınlar, kediler, hatta minyatür camiler bile yapıldı.

Kocaeli’de etkili olan kar yağışı, şehri beyaz örtüyle kaplarken, bazı vatandaşlar da hünerlerini sergiledi. Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, hayal güçlerini kullanarak birbirinden ilginç figürler ortaya koydu. Klasik kardan adamların ötesine geçen Kocaelililer, sokakları adeta bir sanat galerisine dönüştürdü. Kardan kadınlar, kardan kediler, hatta minyatür kardan camiler bile yapıldı. Sokaklarda sergilenen kardan eserler zaman zaman hayrete düşürürken, soğuk havaya rağmen eğlenceli anlar yaşandı.

Kategoriler
Tüm Yaşam Haberleri YAŞAM Yaşam Haberleri

Karda mahsur kalanlar kurtarıldı

Kocaeli’de kırsal ve yüksek kesimlerde araçları kara saplanan 12 kişi kurtarıldı.

İzmit kırsalda ve Kartepe Kuzuyayla’da yola çıkan ancak yoğun kar yağışı ve tipi nedeniyle mahsur kalan 5 araçtaki 12 vatandaşın yardımına Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ekipleri yetişti. Vatandaşların karda mahsur kaldığı ihbarı üzerine yola çıkan ekipler, olay yerlerine kısa sürede ulaştı. İş makineleriyle kara saplanan araçları çeken ve vatandaşları kurtaran ekipler, ulaşımda aksamaların yaşanmaması için çalışmalarını aralıksız olarak sürdürüyor.

Karla mücadele çalışmalarının daha etkin bir şekilde yürütülebilmesi noktasında vatandaşlar, araçlarını yol kenarlarına park etmemeleri, kış lastiği ve zincir olmadan yüksek kesimlere çıkmamaları konusunda uyarıldı. Kar yağışı devam ettiği sürece Büyükşehir ekiplerinin sahada olacağı ve vatandaşların güvenli bir şekilde ulaşım sağlayabilmesi için gerekli tüm tedbirlerin alındığı bildirildi.

Ayrıca, karla mücadele ekipleri 440 personel ve 235 araç ve iş makinesi ile gece ve gündüz olmak üzere iki vardiyalı olarak görev yapıyor. Kartepe, Başiskele, Gebze, Gölcük, Körfez İlimtepe ve İzmit Umuttepe gibi yüksek kesimler başta olmak üzere tüm ilçelerde ve kırsalda konuşlandırılan ekipler; greyder, loader, bobcat, ekskavatör, pto gibi iş makineleri ve tuz yüklü kamyonlarla tüm ilçelerde 24 saat nöbet tutuyor. Yapılan çalışmalar sonucunda Kocaeli’de kapalı yol bulunmuyor.

Kategoriler
Tüm Yaşam Haberleri YAŞAM Yaşam Haberleri

Depremin acı yükünü kaldıran gassallar yaşadıklarını anlattı

Depremin acı yükünü kaldıran gassallar yaşadıklarını anlattı

Asrın felaketinde 25 bin insanın hayatını kaybettiği Hatay’da depremde meslek hayatlarının en zor günlerini geçiren gassallar yaşadıklarını anlattı. Depremin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen yaşadıklarını unutamayan gassallar, insanları teyemmüm abdesti aldırarak defnettiklerini söyledi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’da büyük bir yıkım yaşanmış ve yaklaşık 25 bin insan vefat etmişti. Meslek grupları içerisinde en zor mesleklerden olan gassallar, asrın felaketinde hayatlarının en zor günlerini geçirmişlerdi. Hatay Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Daire Başkanlığı’nda görevli gassallar asrın felaketinde yaşadıkları zorlu süreci anlattı.

“İnsanlar yakınlarının cenazelerine girmekten korkarken, deprem günü herkes kendi cenazesini kendisi kaldırdı ve defnetti”

Asrın felaketinde cenazeleri teyemmüm abdesti alarak defnettiklerini ifade eden gassal Mehmet Küçük, “Ben 2015 yılından beri gassallık yapıyorum. Ben binlerce cenaze yıkadım. 6 Şubatta deprem olduktan sonra burada çok sayıda cenaze vardı. Diyanet İşlerinin görevlileriyle birlikte cenazelerimize hizmet ettik. Şehirde suyun ve elektriğin olmaması sebebiyle mezarlık kompleksi ve deprem şehitliğine gelen cenazelerin hepsine teyemmüm abdesti alınarak yıkandı. Teyemmüm yapıldıktan sonra kefenleme işlemi ve cenaze namazı kılındıktan sonra defnettik. O günler anlatılmaz yaşanması gerekiyor ama Rabbim hiç kimseye bu günü yaşatmasın. O gün kendi acılarımızdan, yakınlarımızın cenazelerinden, akrabalarımızın kaybolması ve vefat etmesinden dolayı o gün daha da zordu. İnsanlar yakınlarının cenazelerine girmekten korkarken, deprem günü herkes kendi cenazesini kendisi kaldırdı ve defnetti” dedi.

“Normal günlerde cenazeyi en ince ayrıntısına kadar her şeyini yapabilirken o gün mahşer gününde kendi işimizi yapmakta zorlandık”

Gassallık mesleği için en zor günlerden birinin 6 Şubat günü olduğunu ifade eden gassal Mevlüt Kısacık, “Gassallık mesleği dışarıdan göründüğü kadar kolay bir meslek değil. Bu yerde farklı cenazeler ve cenaze yakınlarının acılarını görüyorsun. Bizim meslek için en zor günü 6 Şubat gecesiydi. O gün bizim mesleğimiz daha da zorlaştı. Normal günlerde cenazeyi en ince ayrıntısına kadar her şeyini yapabilirken o gün mahşer gününde kendi işimizi yapmakta zorlandık. Biz elimizden gelenin fazlasını yapmak istedik ama sadece teyemmüm aldırıp kefenleyip o şekilde cenazeleri defin ettik” şeklinde konuştu.

“Depremde teyzemin çocukları ailecek öldüler, onları yıkayamadık ve sadece teyemmüm aldırdık”

13 yıllık gassal Hacer İnce, asrın felaketinde vefat eden insanları suyla yıkayamamanın kendileri için zor olduğunu ve yakınlarına teyemmüm abdesti aldırarak defnettiğini belirterek “Ben 13 yıldır gassallık yapıyorum. 6 Şubat gecesinde çok cenazelerimiz oldu. Cenazeleri yıkamak istedik ama yıkayamadık, cenazelere teyemmüm yaptık. O günler çok acıydı, zor günler geçirdik. Mesleki anlamda depremde hayatını kaybeden insanları suyla yıkayamadığımız için zordu. Depremde teyzemin çocukları ailecek öldüler, onları yıkayamadık ve sadece teyemmüm aldırdık” dedi.

“İnsanlarımız deprem şehitliğine ve asri mezarlıklarımıza geldikleri zaman temiz bir mezarlıkla karşılaşmalarını ve rahat bir şekilde mezarlarını ziyaret etmelerini sağlayacağız”

Asrın felaketinin yıl dönümü için kentte bulunan bütün mezarlıklarda titizlikle çalışmaların yapıldığını ifade eden Hatay Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Daire Başkanı Mustafa Şener, “Asrın felaketi olan depremde ben ailemden 16 kişiyi kaybettim. O günde bugüne kadar devamlı deprem şehitlerini anıyoruz ve ikinci yıl dönümünü yaşayacağız. 6 Şubattan itibaren devamlı deprem şehitliğimizde çalışmalar yaptık. Deprem mezarlığımızda çalışmalar yaptık. Deprem şehitlerimizin yakınlarına devamlı ikramlarda bulunması, Kur’an-ı Kerim okutulması ve bir cami inşa ettiğimiz çalışmalarımız oldu. Deprem şehitliğine yapılan cami oraya gelen insanların rahat bir şekilde ibadetini yapma amacıyla inşa edilen bir camiydi. 6 Şubat için mezarlıkların tamamında temizlik çalışmaları, bordürlerin tamiri ve yıkılan şehitlik abidesinin tamiri yapıldı. Temizlik çalışmaları son hızla devam etmektedir. Hatay Büyükşehir Belediyesi olarak Mehmet Öntürk başkanımızın önderliğinde bu çalışmalara son hızla devam ediyoruz. İnsanlarımız deprem şehitliğine ve asri mezarlıklarımıza geldikleri zaman temiz bir mezarlıkla karşılaşmalarını ve rahat bir şekilde mezarlarını ziyaret etmelerini sağlayacağız” dedi.

Kategoriler
Hava Durumu Meteoroloji Haberleri Tüm Yaşam Haberleri YAŞAM

Yurtta hava durumu

Yurt genelinin parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, Ege’nin kuzeydoğusu, Doğu Akdeniz, İç Anadolu, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Antalya’nın doğusunun iç kesimlerinin aralıklı yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Akdeniz kıyıları ve Güneydoğu Anadolu’da yağmur ve sağanak, diğer yerlerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde görülmesi beklenen yağışların Karadeniz kıyıları, İç Anadolu’nun doğusu, Doğu Anadolu’nun batısı ile Kocaeli, Sakarya, Bolu, Karabük, Adana ve Hatay çevrelerinde yer yer kuvvetli ve yoğun olması bekleniyor. Trakya ile yurdun iç ve doğu kesimlerinde yer yer kuvvetli olmak üzere buzlanma ve don olayının görüleceği tahmin ediliyor.

Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığı kuvvetli kuzeyli rüzgar ve ani sıcaklık düşüşü ile birlikte özellikle kuzeybatı kesimlerde hissedilir derecede olmak üzere kuzey, iç ve batı bölgelerde 4 ila 10 derece azalacak. Rüzgar ise genellikle kuzey ve kuzeydoğu yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, Marmara ve Kuzey Ege kıyılarında kuvvetli ve yer yer fırtına (50-90 km/saat) şeklinde esecek. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle:

Kocaeli için önümüzdeki 5 günün hava durumu tahmini şu şekildedir:

Şu an 1° · Bulutlu
Sanayi, 6. Cadde 41, 41040 İzmit/Kocaeli, Türkiye
Bugün
Hafif kar ve yağmur
Perşembe
-1°
Hafif kar, karla karışık yağmur ve donan yağmur
Cuma
Bulutlu ve güneşli
Cumartesi
Yer yer sağanaklar
Pazar
Yer yer sağanaklar

Bu tahminler, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerine dayanmaktadır.

Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra hafif kar yağışlı 3

İstanbul: Çok bulutlu, yağmurlu, zamanla karla karışık yağmurlu, kuzey kesimleri ve kentin yüksekleri hafif kar yağışlı 5

İzmir: Çok bulutlu 10

Adana: Parçalı ve çok bulutlu, yer yer kuvvetli olmak üzere, yağmur ve sağanak yağışlı 12

Antalya: Parçalı ve çok bulutlu, sabah saatlerinde doğusunun iç kesimleri karla karışık yağmur ve kar yağışlı 14

Samsun: Çok bulutlu, aralıklı karla karışık yağmur ve yer yer kar yağışlı 6

Trabzon: Çok bulutlu, yer yer kuvvetli olmak üzere, aralıklı yağmur ve karla karışık yağmurlu, iç kesimleri kar yağışlı 5

Erzurum: Çok bulutlu, aralıklı kar yağışlı -2

Diyarbakır: Parçalı ve çok bulutlu, akşam saatlerinden itibaren yağmurlu, yüksek kesimleri karla karışık yağmurlu 12

Kategoriler
Tüm Yaşam Haberleri YAŞAM

Kartepe’de kar yağışı etkili oluyor

Kocaeli’deki Türkiye’nin önemli kış turizm merkezlerinden Kartepe’de kar yağışı etkili oluyor.

Hava sıcaklığının 7 derece ölçüldüğü Kartepe’nin yüksek kesimlerinde, aralıklarla kar yağışı etkili oluyor. Samanlı Dağları’nın 1640 rakımlı zirvesi Kartepe’de zaman zaman etkisini artıran kar, yeşil alanları beyaza bürüdü. Bazı noktalarda kar kalınlığı yaklaşık 25 santimetreye ulaştı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Kartepe Belediyesi bünyesinde oluşturulan karla mücadele ekipleri, ulaşımda aksama yaşanmaması için önlem aldı.

Kategoriler
Tüm Yaşam Haberleri YAŞAM

O saldırıyı 34 yıldır unutamıyor: Ölümle burun buruna geldi

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2025/01/o-saldiriyi-34-yildir-unutamiyor-olumle-burun-buruna-geldi-0-RyWuPWKf.mp4
Kocaeli’de yaşayan 74 yaşındaki emekli kimya mühendisi Halil İbrahim Demirbaş, kriminal laboratuvarlarının ilk çalışanlarından biri olarak mesleki tecrübelerini ve hatıralarını kaleme aldı. Kriminal incelemenin gerektirdiği birçok olayda görev yapan Demirbaş, 34 yıl önce yaşanan terör saldırısında arkadaşının şehit olduğunu, kendisinin de yaralandığını söyleyerek, “O olayı hiçbir şekilde unutamıyorum” dedi.

Kartepe ilçesindeki Uzuntarla Mahallesi’nde ikamet eden Halil İbrahim Demirbaş, lise eğitimini Ankara Yenişehir Sağlık Koleji’nde, üniversite eğitimlerini ise Berlin Teknik Üniversitesi ile Ankara Devlet Mühendislik Mimarlık Akademisi Kimya Mühendislik Fakültesi’nde tamamladı. Yüksek lisans eğitimi sonrası 1977’de laboratuvar teknisyeni olarak çalışmaya başlayan Demirbaş, Türkiye’de kriminal laboratuvarlarının geliştirilme sürecinde Ankara Kriminal Laboratuvar Daire Başkanlığı’na bağlı Kimya Şube Müdürlüğü’nde göreve başladı.

Tecrübelerini kaleme aldı

1983’de kimya mühendisliğine adım atan Demirbaş, bu alanda çeşitli eğitimler alması için Almanya’ya da gönderildi. Patlayıcı maddelerden uyuşturucu analizlerine, zehirlenme vakalarından şüpheli ölümlere kadar kriminal incelemenin gerektirdiği birçok alanda görev yapan Demirbaş, 2001’de emekli oldu. Emekli olduktan sonra da 7 yıl iş sağlığı ve güvenliği uzmanı olarak çalışan Halil İbrahim Demirbaş, hem kimya mühendisliğini hem de vazife süreci boyunca yaşadıklarını anlatmak için kitap yazmaya karar verdi.

Halil İbrahim Demirbaş’ın “Kimyasal Sorgular (Bir Kimya Mühendisinin Sıra Dışı Gerçek Anıları)” isimli kitabında; tecrübelerinin yanı sıra uyuşturucu madde türlerinden yanıcı ve patlayıcı maddelere, olay yerindeki biyolojik materyal ve lekelerin toplanmasına kadar kriminal incelemenin tüm detaylarına yer veriliyor.

“Mesleki tecrübelerimi dile getirmek her zaman hasretimdi”

Halil İbrahim Demirbaş, yaptığı açıklamada, “17 yıl bir fiil çalıştım. 5 yıl Ankara Kriminal Laboratuvar Daire Başkanlığı’nda, 8 yıl Erzurum Polis Laboratuvar Müdürlüğünde, 5 yıl da İstanbul Emniyet Müdürlüğü Laboratuvarı bünyesinde kimya yüksek mühendisi adli kimya uzmanı olarak çalıştım. Kitap yazma işine emekli olduktan sonra başladım. Kimyayı çok sevdiğim için kitap yazmak istedim. Bir de mesleki tecrübelerimi dile getirmek her zaman hasretimdi. Bu yüzden dinlenme faslına geçtiğimde bu konuya eğilme gereği duydum” dedi.

“Kriminal laboratuvarlarında ilk çalışanlardan birisiyim”

1980’li yıllarda Türkiye’de kriminal laboratuvarlarının pek bilinmediğini anlatan Demirbaş, “Türkiye’de hayata geçirilen kriminal laboratuvarlarında ilk çalışanlardan birisiyim. O dönemlerde kriminal bilgisi hiçbir yerde yoktu. Dolayısıyla ilk laboratuvar kurulma aşamasında görevler aldık. Yurt dışında eğitimlere gittik. Bende bu eğitimler için Almanya’daki kriminal laboratuvarlarına gönderilmiştim” diye konuştu.

“O olayı hiçbir şekilde unutamıyorum”

Meslek hayatı boyunda birçok incelemede görev aldığını, bu tecrübelerini kitabında da aktardığını ifade eden Halil İbrahim Demirbaş, yıllardır unutamadığı bir hatırasını paylaştı. Erzurum’da görev yaptığı dönemde terör örgütü PKK tarafından Iğdır Adliyesi’nin yakıldığını, yangının ardından kendisinin de inceleme yapmak üzere Iğdır’a gönderildiğini söyleyen Demirbaş, “İncelemenin ardından dönüş yolunda teröristler tarafından yolumuz kesildi. Sarıkamış’a yakın bir bölgede yolumuz kesildi ve çatışmaya girdik. Benim bulunduğum aracın şoförü şehit oldu. Bende sağ kalçamdan yaralandım. O olayı hiçbir şekilde unutamıyorum. Arkamdan uzun namlulu silahlarla ateş edildiğinde mermilerin taşlara çarparak seyrettiklerini görmüştüm” şeklinde konuştu.

“Bazı insanların benzine ya da mazota yüzde 1 oranında su kattıklarını düşündüm”

Türkiye’ye kaçak yollarla sokulan benzin ve mazot gibi akaryakıt maddelerin incelemesinde görev aldığı sırada ilginç bir bilgi öğrendiğini de anlatan Demirbaş, konuşmasına şöyle devam etti:

“Irak ya da İran’dan Türkiye’ye sokulan kaçak akaryakıt olayı patlak vermişti. Valilik kanalıyla bize, ’Benzin ya da mazotun kaçak olup olmadığıyla ilgili inceleme yapabilir misiniz?’ diye soruldu. Alman laboratuvarlarının çıkardığı bir dergi vardı. Bu derginin tarihi çok eskidir. Bende dergide istasyondan çıkan bir benzinde inceleme yapıldığını okumuştum. Araştırmalarımı hızlandırdım. İzin alıp Kırıkkale’deki rafineriye gittim. Rafineri laboratuvarında 12 ASTM metoduyla benzin ve mazotun incelendiğini gördüm. Bu metoda göre bir takım kriterler benzinin kimliğini veriyordu. Rafinerideki çalışmaların ardından Erzurum’a geldim ve akaryakıt istasyonlarından numune topladık. Bu numunelerle inceleme yapmaya başladım. Bu incelemelerimde benzinin içinde yüzde 1 oranında su bulunduğunda bunun hiçbir şekilde belli olmadığını gördüm. Dolayısıyla bazı insanların benzine ya da mazota yüzde 1 oranında su kattıklarını düşündüm. İncelemelerimi derinleştirdim, bölge laboratuvarlarına dergi şeklinde kitap yazdım ve gönderdim. Ardından akaryakıtı satan rafinerilerinin ve şirketlerin kendi ürünlerinin standardını kendilerinin kontrol etmesi gerektiği düşüncesine vardım”

“Kitabımın üniversitelerde de faydası olabilir”

Son olarak Demirbaş, tüm tecrübelerini aktardığı kitabının faydalı olmasını istediğine dikkat çekerek, “Kitabımın üniversitelerde de faydası olabilir çünkü araştırma yerinde her zaman bilgi çıkar. Bu bilgiyi hem üniversite hem de sanayi kullanır. Bu kitabı yazma sebeplerim arasında bu da yer alıyor” ifadelerini kullandı.

Kategoriler
Tüm Yaşam Haberleri YAŞAM

Uzmanından önemli müsilaj açıklaması: “Yapmamız gereken en ivedi konu”

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2025/01/uzmanindan-onemli-musilaj-aciklamasi-yapmamiz-gereken-en-ivedi-konu-0-Wr8nmKLb.mp4
Marmara Denizi’nde yeniden görülmeye başlanan müsilaja ilişkin önemli uyarılarda bulunan Prof. Dr. Mehmet Çakmakcı, “Yapmamız gereken en ivedi konu, ön arıtma tesislerini ileri biyolojik atık arıtma su tesislerine, biyolojik arıtma tesislerini de ileri biyolojik atık su arıtma tesislerine dönüştürmek” dedi.

Yıldız Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Çakmakcı, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İSU Genel Müdürlüğü tarafından kente kazandırılan Başiskele Kullar İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’nde incelemelerde bulundu. Çakmakcı, tesiste yürütülen çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı.

“Marmara Denizi’ne deşarj edilen atık suların yüzde 53’ünün ön arıtmadan kaynaklı”

İncelemelerinin ardından İHA Muhabirine açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Mehmet Çakmakcı, Marmara Denizi’nde 2021’de görülen müsilajın ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 22 maddelik eylem planı hazırlandığını ve birçok maddede gelişme kaydedildiğini vurguladı. Prof. Dr. Mehmet Çakmakcı, “Gelişme kaydedilemeyen en önemli maddelerden biri, Marmara Denizi’nde azot ve fosfor yükünü azaltacak noktasal kaynaklarda ileri biyolojik atık su arıtma tesisi kurulması konusunda oldu. Aslında o 22 maddelik eylem planında, Marmara Denizi’ne deşarj edilen atık suların yüzde 53’ünün ön arıtmadan kaynaklı olduğu, yani azot ve fosfor giderinin olmadığı tesislerden kaynaklı olduğu da bir nevi belirtilmiş oldu. Şuanda Marmara Denizi’ne yüzde 53 ön arıtma, yüzde 42 biyolojik arıtma ve yüzde 5’de sadece biyolojik arıtmadan geçen sular verilmektedir. Bu eylem planının maddelerinde şu da belirtilmişti: ’2024 yılı sonu itibariyle tüm tesislerimiz ileri biyolojik atık su arıtma tesislerine dönüştürülecektir. Bu konuda Bakanlığımız hem teknik hem de maddi destek sağlayacaktır’ ama 3 yıllık periyoda baktığımızda çok ciddi bir gelişme kaydetmediğimizi görmekteyiz” dedi.

“Bizim için çok ciddi bir risk konusudur”

Halk arasında “deniz salyası” olarak bilinen müsilajın, denizdeki biyolojik üretimin ilk basamağını oluşturan bitkisel planktonların (fitoplankton) çevresel faktörlerle aşırı çoğalmasıyla oluştuğunu kaydeden Prof. Dr. Mehmet Çakmakcı, “Baktığımızda yapışkan ve şeffaf bir sıvı görürüz ama bunlar deniz tabanında canlı yaşamını da sıfıra indirmektedir. Tamamen tahrip etmektedir. Bizim için çok ciddi bir risk konusudur” diye konuştu.

“Marmara Denizi’ne en düşük miktarda azotlu ve fosforlu suları vermemiz gerekiyor”

Çakmakcı, müsilaj oluşumuna karşı alınabilecek önlemlere ilişkin de bilgilendirmelerde bulunarak, “Müsilaj oluşumuna karşı müdahale edebileceğimiz 3 faktör var. Birincisi deniz suyunun sıcaklığının değişimi (artırılması), ikincisi su kütlelerinin durağanlığı, üçüncüsü de azot ve fosfor yükünün azaltılmasıdır. Biz burada azot ve fosfor yükünün azaltmak için öncelikli olarak noktasal kaynaklarımızı, evsel su arıtma tesislerimizi, endüstriyel su arıtma tesislerimizi ileri biyolojik su arıtma tesisine dönüştürerek bunları gidermeyi sağlamalıyız. Böylelikle Marmara Denizi’ne en düşük miktarda azotlu ve fosforlu suları vermemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

“Bu tesislerin sayısını artırmalıyız”

22 maddelik eylem planında suların geri kazanımına da dikkat çekildiğinin altını çizen Prof. Dr. Mehmet Çakmakcı, “Bugün yaptığımız teknik incelemelerde Başiskele Kullar İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’ni gördük. Tesisin son kademesinde 17 bin metreküp/gün kapasiteli bir geri kazanım ünitesi olduğunu gördük. 17 bin metreküp/gün suyun bir kısmı peyzaj ve endüstriyel tesislerde kullanılmaktadır. Sulara ikinci kez kullanım hakkı tanıyan böyle tesislerin sayısını artırmalıyız” ifadelerini kullandı.

“Elimizden geldiği kadar azot ve fosfor yükünü minimuma indirmeye çalışıyoruz”

Prof. Dr. Mehmet Çakmakcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Müsilaj, sadece son 5 yılda oluşan bir durum değil. Marmara Denizi’nin kirlenmesi uzun yıllara sahip bir konu. Eğer bugün tedbir almazsak, gelecek yıllarda Marmara Denizi’nin faydalı kullanımlarından istifade edemeyebiliriz. Bu üzücü bir durum. Şuanda birçok uzman tarafından çeşitli balık türlerinin yetişmediğini ifade ediyor. Bunların sebeplerinden biri de müsilaj olduğunu söyleyebiliriz. Bizler elimizden geldiği kadar azot ve fosfor yükünü minimuma indirmeye çalışıyoruz”

“Biyolojik arıtma tesisine dönüştürmek zorundayız”

Marmara Denizi’nde yeniden müsilaj görülmeye başlandığını da aktaran Çakmakcı, “Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından Marmara Denizi’nde son 3 ay içinde gözlemler ve deniz altında dalgıçlar tarafından incelemeler yapıldı. Hemen hemen Marmara Denizi’nin tüm kesimlerinde, Çanakkale’ye dökülme noktasına kadar müsilaj görüldüğü belirtiliyor. Yapmamız gereken en ivedi konu, ön arıtma tesislerini ileri biyolojik atık arıtma su tesislerine, biyolojik arıtma tesislerini de ileri biyolojik atık su arıtma tesislerine dönüştürmek. Bazı zorluklar olduğunu biliyoruz. Marmara’daki illerimizde kentleşme çok yoğun. Arıtma tesisi kurulacak alan bulunmasında da zorluk yaşanıyor ama örnek almamız gereken ülkelerden biri Japonya. 30 milyon insanın yaşadığı şehirde arıtma tesislerinin ne kadar dar alanlara ve meşakkatli şekilde yaptıklarını görüyoruz. Marmara’yı kurtarmak için en azından bizim bu durumları dikkate alarak yeni çözümler üretmemiz gerekiyor. Marmara Denizi’ni kirleten tek ülke biz değiliz. Tuna’dan, Karadeniz’den gelen kirletici yükler de olduğunu unutmamalıyız. Biz üzerimize düşeni yapmalıyız. Tedbir alırsak canlı türlerini artırma durumları söz konusu olacaktır” dedi.

Kategoriler
Tüm Yaşam Haberleri YAŞAM

Kocaeli’de sis: Göz gözü görmedi

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2025/01/kocaelide-sis-goz-gozu-gormedi-0-TFOIphf1.mp4
Kocaeli’de etkili olan ve bazı noktalarda etkisini artıran yoğun sis sebebiyle görüş mesafesi yer yer 50 metreye düştü.

Hava sıcaklığının 4 derece ölçüldüğü Kocaeli’de sabah saatlerinden itibaren sis etkili oldu. Özelikle kentin yüksek kesimlerinde sis sebebiyle göz gözü görmedi. Trafikte sürücüler, araçlarının sis farlarını açarak kontrollü şekilde ilerledi. Görüş mesafesinin yer yer 50 düştüğü mevkilerde araç trafiği yavaşladı. Ulaşımda herhangi bir aksama yaşanmadı.

Kategoriler
Tüm Yaşam Haberleri YAŞAM

Marmara Denizi’nde müsilaj yeniden ortaya çıktı

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2025/01/marmara-denizinde-musilaj-yeniden-ortaya-cikti-0-2QgOLY8M.mp4
Tekirdağ’da balıkçılar Marmara Denizi’nde yeniden görülen müsilaj nedeniyle av faaliyetlerinde zorluk yaşıyor.

2021’de Marmara Denizi’nde yaşanan ve denizin ekosistemini olumsuz etkileyen müsilaj, uzun bir aradan sonra yeniden görülmeye başlandı. Denizdeki oksijen seviyesini düşürerek deniz canlılarını tehdit eden ve balıkçılığı zorlaştıran müsilaj, Marmara Denizi açıklarında balıkçıların ağlarına takılıyor ve tahribata yol açıyor.

Deniz yüzeyini kaplayan ve zaman zaman derinliklere kadar inen müsilaj tabakası, hem çevresel hem ekonomik açıdan ciddi sorunlar oluşturuyor. Marmara Denizi çevresindeki pek çok balıkçı, bu durumun avlanmayı da zorlaştırdığını belirtiyor.

Marmara Denizi’nin Süleymanpaşa açıklarında yoğunlaşan müsilaj, balıkçıların günlük faaliyetlerini neredeyse imkansız hale getiriyor. Süleymanpaşa Su Ürünleri Kooperatifi 2. Başkanı Hüseyin Oğuz, müsilajın balıkçılığı ciddi şekilde etkilediğini belirterek, “Denizde müsilaj tekrar başladı. Ağlarımızı attığımızda çamurlu çekiyoruz. Şu an bekliyoruz, inşallah kaybolur da balıkçılığa devam ederiz. Bu durum işimizi zorlaştırıyor. Makaralarımız ağları basmıyor. Ağlar çamurlu gelince makaralar sıkışıyor. Müsilaj ile ilgili özellikle İstanbul’un Silivri ve Selimpaşa bölgelerinden daha çok şikayet alıyoruz” dedi.

Balıkçı Anıl Can Pehlivanoğlu da, “Denizde müsilaj var. İşimizi bayağı bir zorlaştırıyor. Allah yardımcımız olsun. Ağlarımız ağırlaşıyor ve bu durum işimizi zorlaştırıyor” diye konuştu.

Müsilajın yeniden ortaya çıkışıyla ilgili uzmanlar da uyarılarda bulunuyor. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi’nin kabusu olan müsilajın hızla yayıldığını belirterek, alınan kararlara ve önlemlere rağmen özellikle arıtmada ciddi bir iyileşme sağlanamadığını ifade etti. Sarı daha önceki açıklamalarında, 23 Ekim 2024’te Erdek Körfezi’nde yeniden ortaya çıkan müsilajın, 6 Kasım’da Marmara Adaları çevresi ile Tekirdağ kıyılarına, 13 Kasım’da İstanbul Prens Adaları’na, 5 Aralık’ta ise İzmit Körfezi’ne ulaşarak yaklaşık 7 hafta içinde tüm Marmara Denizi’ne yayıldığını dile getirmişti.

Kategoriler
Tüm Yaşam Haberleri YAŞAM

Kocaeli 2025’i ışıl ışıl karşıladı

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2025/01/kocaeli-2025i-isil-isil-karsiladi-0-FzSZaN6n.mp4
Kocaeli 2025 yılını ışıl ışıl sokaklar ve caddelerle karşıladı. Vatandaşlar 2024 yılının son saatlerini kırmızı halılar üzerinde çocukları, arkadaşları ve aileleri ile birlikte uğurladı.

Kentte yaşayanlar 2025 yılına fotoğraf ve videolar çekerek girdi. Özellikle yürüyüş yolu, Fethiye caddesi ile kent meydanında vatandaşlar coşkuya ortak oldu.

Öte yandan şehrin birçok noktasında güvenlik güçleri her hangi bir olumsuzluk yaşanmaması için görev yapıyor.

Telefon
WhatsApp
Exit mobile version