Erzurum’da 2024 yılında meydana gelen çığ faciasında hayatını kaybeden Judo Milli Takım sporcusu ve Kağıtspor’un Türkiye şampiyonu Emre Yazgan’ın adı, Kocaeli’de Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi’nde açılan judo salonunda yaşatılacak.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Türkiye Judo Federasyonu iş birliğinde İzmit Cephanelik bölgesinde inşa edilen Emre Yazgan Judo Salonu, düzenlenen törenle hizmete açıldı. Salon, Judo Milli Takımı’nın Avrupa, dünya ve 2028 Olimpiyatları hazırlık sürecine ev sahipliği yapacak.
Açılış törenine, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Türkiye Judo Federasyonu Başkanı Sezer Huysuz, merhum sporcunun babası Fatih Yazgan ve ailesi, AK Parti İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar, protokol üyeleri ile milli sporcular katıldı.
Törende konuşan baba Fatih Yazgan, “En acı günümüzü böyle tatlı bir güne çevirdiğiniz için çok teşekkür ederim. Emre’nin adının bir judo salonuna verilmesi bizi çok memnun etti. Bu merkezde hazırlanacak sporcu evlatlarıma teşekkür ediyorum” dedi.
“Nice Emre’ler yetişecek”
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ise konuşmasında Emre Yazgan’a Allah’tan rahmet, ailesine baş sağlığı dileyerek şöyle konuştu:
“Burası, çok kıymetli sporcu kardeşimizin acısını biraz hafifleten spor salonu oldu. İnşallah burada nice Emre’ler yetişecek. Onun gibi başarılı sporcularımız bu salonda antrenman yapacak. Dünya şampiyonalarına ve olimpiyatlara hazırlanacaklar ve biz onlarla gurur duymaya devam edeceğiz. Emre’nin adı madalyalarda, dalgalanan bayraklarda yeniden yaşamış olacak. Bu bir nebze de olsa yüreğimizi ferahlatıyor. Emre’nin adının yaşaması, ailesi için de bir gönül ferahlığı olacaktır. Ben salonumuzun yapımında emeği bulunan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Bakanımız Mehmet Aşkın Bak’a ve Federasyon Başkanımız Sezer Bey’e teşekkür ediyorum”
Açılışta, Türkiye Judo Federasyonu Başkanı Sezer Huysuz, Başkan Büyükakın’a judo milli takım sporcularının imzaladığı forma ve plaket takdim etti. Emre Yazgan adına dua edilmesinin ardından protokol üyeleri judo salonunu gezdi.
Burada milli takım sporcularının çalışmalarını izleyen Büyükakın, katılacakları müsabakalarda başarılar dilerken, tatlı ikramında bulundu.
Judo milli takım sporcuları, Avrupa ve dünya şampiyonaları ile 2028 Olimpiyatları’na Emre Yazgan Judo Salonu’nda hazırlanacak.
6 Şubat 2023 tarihinde ’Asrın felaketi’ olarak adlandırılan Kahramanmaraş depremlerinde enkaz altında kalan insanları kurtarmak için Meksikalı ekibin Adıyaman’da ölen köpeği Proteo’nun ismini taşıyan rehabilitasyon merkezi, 2 binin üzerinde sokak hayvanına şifa oldu. Başiskele Belediye Başkanı Mehmet Yasin Özlü’nün talimatıyla Türkiye’de ilk defa bir köpeğin adı verildiği merkez, 10 dönüm arazi üzerine yapılacak olan yeni yeri ile sokak hayvanlarına ömür boyu ev sahipliği yapacak.
Merkezin isminin önemine dikkat çeken Başiskele Belediyesi Veteriner Hizmetleri Şube Müdürü Muhammed Feyzi Karabıyık, “Hep merkezin olduğu ilçenin adı kullanılıyor ama burada özel bir isim kullanıyoruz, kahraman köpek Proteo. Bu köpek bizim asrın felaketinde Meksika’dan Adıyaman’a gelip hayatını kaybetmiş arama ve kurtarma köpeğiydi. Bugüne kadar 3 binin üzerinde insan kurtaran bir köpek. Tam bizim açılış aşamasında hayatını kaybettiği için belediye başkanımız Mehmet Yasin Özlü’nün talimatıyla buraya onun adını verdik. Türkiye’de ilk defa bir köpeğin ismi bir kuruma verildi. Böylelikle hem depremin gerçeklerini unutmayacağız hem de orada çalışan her canlıya minnet duygumuzu aktarmış olduk” dedi.
Sokak hayvanları bu merkezde ömür boyu kalabilecek
Mevcut merkezin daha da genişleyeceğini aktaran Karabıyık, “Burası 6 dönüm üzerine kurulu kapalı alanı olan bir merkez. Köpek ve kedi bölmeleri ayrıdır. Yaklaşık 115 köpek, 60 kedi alabilecek kadar alan var. Alttan ısıtmalı, 6 metre hava sirkülasyonu ve zemin temizliğinin düzgün materyallerle yapılmış bir sistem üzerine kurulu. Burası hayvanları kısırlaştır, küpele ve sokağa sal kanuna göre yapılmıştı ama artık kanun değiştiği için bizimde köpeklere ömür boyu bakabileceğimiz, hemen bitişikteki açık alanda yaşayabilecekleri bir alan planı şuanda belediyemiz tarafından yürütülüyor” diye konuştu.
“2 binin üzerinde hayvana 4 ayda müdahale etmişiz”
2025 yılının ilk 4 ayında 2 binin üzerinde sokak hayvanına veteriner hizmeti verildiğini aktaran Karabıyık, “Kısırlaştırma faaliyetleri çok önemli. Burada 570 civarında hayvanı kısırlaştırdık. 103 civarında hayvan sahiplendirmemiz oldu, bin 200 defa veteriner hizmeti verdik. Bu hizmet ise bizden hayvan sahiplenilmiş olan kedi ve köpeklerin aşılanması, trafik kazası ve benzeri olan hayvanların tedavisini içeriyor. 2 binin üzerinde hayvana 4 ayda müdahale etmişiz” şeklinde konuştu.
https://41.com.tr/wp-content/uploads/2025/03/haci-baba-tuzagiyla-servet-topladilar-sucu-da-cinlere-attilar-0-fGIQdp2M.mp4 Kocaeli’de bir aile, “Hacı Baba” adını verdikleri sözde manevi varlık aracılığıyla vatandaşları dolandırarak 2 milyon TL topladı. WhatsApp grubunda “Hacı Baba” ismiyle mesaj atan şüpheliler, sözde dini sohbetler düzenleyerek mağdurları bağış yapmaya zorladı. Para ve altınları topladıktan sonra “Cinler aldı” yalanıyla insanları kandıran şahısların kurduğu dolandırıcılık düzeni, iddianamede tüm detaylarıyla anlatıldı.
Edinilen bilgiye göre, S.S. (54), kızı M.S. (32), oğlu K.S. (37) ve dini nikahlı eşi B.H. (51); vatandaşların dini inanç ve duygularını istismar ederek 2 milyon TL dolandırdı. Şüphelilerin, mağdurlara “Hacı Baba” adını verdikleri manevi bir varlıkla iletişim kurduklarını iddia ettikleri, bu kişinin sözde büyük bir veli ve Allah dostu olduğunu söyleyerek inandırdıkları öğrenildi.
Şüphelilerin, Hacı Baba’nın cin musallat olan kişilere yardım ettiği, bağış yapanları büyük bela ve musibetlerden koruyacağını yalanını söyleyerek mağdurlardan para ve altın topladığı tespit edildi. Ayrıca, bu sözde manevi yardımın yalnızca kendileriyle sınırlı kalmadığını, çevrelerindeki akraba ve yakınlarından da bağış toplamaları gerektiğini söyleyerek dolandırıcılığı genişlettikleri belirlendi. Yapılan bağışların, dini yardım, infak ve sadaka adı altında istendiği, şüphelilerin mağdurların duygularını sömürerek ciddi maddi kayıplara uğrattıkları ortaya çıktı.
3 şüpheli tutuklandı
Şikayet üzerine dolandırıcılık olayına ilişkin 4 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerden M.S. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı, S.S., oğlu K.S. ile dini nikahlı eşi B.H. tutuklandı.
“Musibetlerden kurtulmak için bağış yapın” yalanı
Sanıklar hakkında hazırlanan iddianame, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, kurulan dolandırıcılık ağının tüm detaylarına yer verildi. İddianamede, şüphelilerin müştekiler ile Gölcük’teki adreslerinde sözde “dini sohbet” adı altında toplandığı, bu görüşmelerde S.S.’nin oğlu K.S.’nin kendisini sözde hoca olarak tanıttığı ve “Hacı Baba” isimli sözde manevi kişinin musibetlerden kurtardığı ancak bunun için bağış yapılması gerektiğini söylediği ifade edildi. Ayrıca iddianamede, B.H.’nin de Hacı Baba ile direkt irtibat kurduğunu, sözde bu manevi kişinin “kendisine para gönderilmesi” halinde büyük musibetlerden kişileri kurtaracağını müştekilere aktardığı ve “bağış ve dini yardım” adı altında para istediği kaydedildi.
“Hacı Baba” numaralı hat S.S.’ye ait çıktı
S.S’nin, mağdurlar A.T. ve F.K. adına banka hesabı açtırarak, bağış gelirlerini bu hesaplarda topladığı ve hesapları bizzat yönettiğinin belirtildiği iddianamede, toplanan paralardan yüksek miktarda bir kısmının kızı M.S.’nin hesabında aktarıldığı vurgulandı. Yine iddianamede, şüphelilerin mağdurlarla WhatsApp grubu kurarak dini sohbetlerle onları bağış yapmaya teşvik ettikleri, “Hacı Baba” ismiyle WhatsApp grubunda kayıtlı olan telefon numarasının yapılan incelemelerde S.S.’ye ait olduğu ortaya çıktığı belirtildi.
“S.S., sürekli bana boşanma konusunda telkinde bulundu”
İddianamede, müştekilerin ve şüphelilerin ifadelerine de yer verildi. Müşteki F.M. (54), iddianamede yer alan ifadesinde, “Gayri resmi olarak evlere giderek Kur’an öğreticiliği yapmaktayım. Hatırladığım kadarıyla 2019 yılı aralık ayında S.S. bana gelerek Kur’an öğrenmek istediğini söyledi. Ben de bunun üzerine Kur’an öğretmeye başladım. O sırada eşimin madde kullanması sebebiyle zorluk çekiyordum. S.S., sürekli bana boşanma konusunda telkinde bulundu. Bende 2020 şubat ayında kendi evimden ayrıldım ve S.S’nin Gölcük’te bulunan ikametinde birlikte yaşamaya başladım. Bana banka hesabı ile ilgili sıkıntılarının olduğunu, devletin bloke koyduğunu, bu sebeple banka hesaplarının kullanamadığını söyledi. Beraber adıma telefon hattı alarak S.S’nin kullanması için kendisine verdim. Ayrıca bankadan adıma S.S’nin kullanması için hesap açtık” dedi.
WhatsApp’tan gelen “Hacı Baba” mesajı
Bir gün telefonuna WhatsApp’tan mesaj geldiğini anlatan F.M., “S.S., aracılığıyla bir kişi bana WhatsApp’tan ulaşarak kendisini manevi hoca olarak tanıttı ve yüksek makamlara ledün ilmine çıkabileceğimi söyledi. Ancak bu makama çıkabilmek için cinleri olan hastalara dua okumam gerektiğini söyledi. Farklı farklı kişiler bana ulaşmaya başladı. Bir süre sonra S.S.’nin oğlu K.S. evimize geldi ve hocalık yapmaya başladı. O da İnstagram üzerinden bildiğim kadarıyla ’Kaan Hoca’ isminde bir hesap açarak bu konuları yaymaya başladı. Akabinde bulduğumuz hastalarla ben, K.S. ve S.S. para konusunda anlaşmaya başladık. Ben fiyat konusunda kesinlikle söz sahibi değildim” diye konuştu.
“Hacı Baba’nın muhtaçlara yardım ettiğini söyleyerek beni kandırdı”
F.M., ifadesine şöyle devam etti:
“Bana söylenen fiyatları hastalara söylüyordum. Kabul etmeleri üzerine benim adıma kayıtlı olan ancak S.S.’nin kullandığı müşteri numaralı banka hesabıma paralar atılmaya başlandı. Ben kesinlikle bu işten para almayacağımı söyledim. Ben Allah rızası için yaptım. S.S. de bu parayı kendisinin almadığını, Hacı Baba’nın muhtaçlara yardım ettiğini söyleyerek beni kandırdı. K.S.’nin bilgisayar mühendisi olduğunu biliyorum. Elinde sürekli 2 bilgisayar ve telefonu vardı. Sürekli bunlarla uğraşıyordu”
“Para ve altınları manevi hocanın cini götürdü”
Evlere dua okumaya gitmeye başladıklarını anlatan F.M., “Şahıslardan aldığımız para haricinde çevremizde olanlarla bir WhatsApp grubu kurduk. Hacı Baba, bizleri telefonla arayarak yardım topladığını söylüyordu. İnsanlara altınların zekatını vermeye ve infak etmeye zorluyordu. Bu tarz ses kayıtları atıyordu ve kişisel olarak arıyordu. Ardından WhatsApp grubunda olan şahıslar, bana miktarını tam olarak bilmediğim altınlarını farklı tarihlerde getirip verdiler. Ben de altınları S.S’ye verdim. O da seccadenin içine sararak yatak odasına götürüyordu. S.S. bize, o para ve altınları manevi hocanın cini alıp götürdüğünü söylüyordu. Öyle 2 sene devam etti. Sadaka, infak, Gazze’ye yardım adı altında Hacı Baba’ya verilmek üzere eş, dost ve çevremden bana toplattırdıkları paraları gönderdim. Ben de kendilerine para kaptırdım. İşin içinde sahtekarlık olduğunu düşündüm ve kendilerinden uzaklaştım. Hacı Baba, ’Seni cinler çarpar’ kimseye söyleme diyerek telefondan bana eziyet etti, şikayetçiyim” dedi.
“Bu paraları ihtiyaç sahiplerine dağıttım. Suçlamaları kabul etmiyorum”
Tutuklu sanık S.S. ise ifadesinde suçlamaları kabul etmeyerek, “Hacı Baba olarak bahsedilen kişi zamanında benim eşimin manevi rahatsızlığına yardımcı olmuştu. Bu kişinin numarasını arkadaşımdan almıştım. Hacı Baba bize yardımcı olmuştu. Arkadaşım F.M. de ailevi sıkıntılar yaşadığı için benim yanımda ikamet etmeye başladı. Tavsiyem üzerine Hacı Baba ile görüştü. Bizim bu kişilerle birlikte WhatsApp grubumuz vardı. Bu grup üzerinden dini eğitimler almaktaydım. Hacı Baba’nın adı kullanılarak hiçbir zaman para toplanmamıştır. Para toplama olayı yardım yapma amacıyladır. Bu paraları ihtiyaç sahiplerine dağıttım. Suçlamaları kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı.
Diğer 3 sanık da suçlamaları kabul etmedi. Sanıkların önümüzdeki aylarda hakim karşısına çıkacağı öğrenildi.
“Sır bir aileydiler”
Öte yandan, şüphelilerin dolandırıcılık olayına konu olan Gölcük’teki evleri görüntülendi. Olaya ilişkin İHA mikrofonlarına konuşan ailenin komşusu Mümin Çalışkan (70), “Aile hakkında doğru dürüst bir şey bilmiyoruz. Gelen giden oluyordu ama kimseyle muhatap olmuyorlardı. Sır bir aileydiler. Kimse ile muhatap olmuyorlardı. Buradaki herkes birbirine selam verir, birlikte çay içer ancak onlar bizlere karşı öyle değildirler. Çarşaflı, fesli, sakallı bir görüntüleri vardı. Tahminimce ortalama 1.5 yıldır burada kirada kalıyorlardı. O zamanlar 12 bin TL’ye tutmuşlardı. O zamanlar her yerde 3-4 bin TL’ye olunca çok şaşırmıştık bu kadar pahalıya kiraladıkları için. Biz dolandırıcılık olayını şahıslar polisler tarafından alındıktan sonra komşular tarafından öğrendik. Dini sohbetler olup olmadığını bilmiyordum” dedi.
Kocaeli’nin Körfez ilçesinde gazeteci Mustafa Eranıl tarafından şehit polis memuru Hüseyin Ölçü’nün isminin verildiği kütüphane kuruldu.
Türkiye genelinde şehitler adına kurduğu kütüphanelerle tanınan Gazeteci-Yazar Mustafa Eranıl, 25. şehit adına kurulumunu gerçekleştirdiği “Polis Memuru Şehit Hüseyin Ölçü Kütüphanesi”nin açılış törenini düzenledi. Kütüphane, Körfez Uluğbey Ortaokulu bünyesinde kuruldu.
3 Mayıs 2000 tarihinde Gebze’de yol kontrolü esnasında bir kamyonun çarpması sonucu şehit olan Hüseyin Ölçü (38) adına açılan kütüphanede yaklaşık 4 bin 500 kitap bulunuyor. Törende, şehidin eşi Nejla Ölçü’ye, şehidin fotoğrafının işlendiği özel bir plaket, Türk bayrağı ve Kur’an-ı Kerim takdim edildi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Kur’an-ı Kerim tilavetinde bulunuldu. Körfez Milli Eğitim Müdürü Sergülen Kurt, eğitim-öğretimin önemine değinerek, şehitler adına kütüphaneler kuran Eranıl’a teşekkür etti.
“Her zaman destek vermeye hazırız”
Açılışta konuşan Körfez Belediye Başkanı Şener Söğüt, eğitimin önemine vurgu yaparak, “Gazeteci Mustafa Eranıl, Körfez’de 4. ülke genelinde ise 25. şehidimiz adına kütüphane açmaktadır. Kendisini tebrik ediyorum. Bugüne kadar 300 bin kitap toplayan Eranıl’ın yeni kütüphaneler açması için kitap desteğinde bulunmanız önemlidir. Biz de her zaman destek vermeye hazırız. Çünkü eğitim önemlidir ve şehitlerimizin adını yaşatmak gereklidir” diye konuştu.
“Durmak yok, kütüphane kurmaya devam edeceğim”
Gazeteci-Yazar Mustafa Eranıl ise “Durmak yok, kütüphane kurmaya devam edeceğim. Bu projeye 4,5 yıl önce başladım. Şu ana kadar 300 bin civarında kitap topladım. Bugün 25. kütüphanenin açılışını yoğun bir katılımla gerçekleştirdik. 3 şehidimiz adına 3 kütüphane çalışmam daha devam ediyor. Birkaç ay içinde bu kütüphanelerin de hizmete girmesini sağlayacağım. Bu güne kadar Yozgat, Kütahya, Trabzon, Mersin, Elazığ, Van, Muş, Malatya, Hatay Defne gibi illerde kütüphane kurulumuna destek oldum. Kitap toplamaya ve kütüphane kurmaya bundan sonra da devam edeceğiz. Yeni neslimizin kitapla tanışması için yeni kütüphanelerin kurulumu için çalışacağım. Kitap desteği vatandaşlarımızdan; kurmak ise bizden. Bu projeyi kitap dostu herkes sahiplendi; ülke geneline yayıldı. Kitap desteğinde bulunan herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Kurdele kesildi
Açılışı yapılan kütüphanenin kurdelesi, protokol üyeleri ve şehidin eşi Necla Ölçü tarafından kesildi. Daha sonra katılımcılar kütüphaneyi gezerek, kütüphanenin kurulumunu sağlayan Gazeteci-Yazar Eranıl ve diğer yetkililerden bilgi aldı.
Katılım yoğun oldu
Açılış programına Körfez Kaymakamı Uğur Kalkar, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Koordinatörü Hasan Ayaz, Körfez Belediye Başkanı Şener Söğüt, Başkan Yardımcıları Osman Yurt ve Ahmet Erdemiş, Kocaeli İl Emniyet Müdürü Faruk Karaduman, Körfez Emniyet Müdürü İlker Yandı, Körfez Milli Eğitim Müdürü Sergülen Kurt, Körfez İlçe Jandarma Bölge Komutanı Üsteğmen Hüseyin Erarslan, Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cemal Kaplan, siyasi partilerin ilçe başkanları, meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, muhtarlar, gaziler ve şehit aileleri katıldı.