Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Gaziosmanpaşa’da engelli vatandaş dehşeti yaşadı: Telefonunu çaldı, şikayet edince benzin döküp yaktı

https://www.41.com.tr/wp-content/uploads/2025/07/gaziosmanpasada-engelli-vatandas-dehseti-yasadi-telefonunu-caldi-sikayet-edince-benzin-dokup-yakti-0-Wa2FzUPY.mp4
Gaziosmapaşa’da duyma ve konuşma engelli şahsın telefonu çalındı. Polise şikayetçi olması üzerine saldırgan, engelli vatandaşı ’Telefonunu vereceğim’ diye kandırarak boş araziye götürüp, üstüne benzin dökerek yaktı. Vatandaşların kurtardığı şahıs 22 gün yoğun bakımda kalırken, zanlı yakalanarak gözaltına alındı.

Olay, 5 Haziran’da saat 23.30 sıralarında Karayolları Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, duyma ve konuşma engelli Ahmet Sanduvaç’ın (38) telefonu Ö.A. (19) tarafından çalındı. Sanduvaç, telefonunun çalınması üzerine polis merkezine giderek şikayetçi oldu. Şikayetin ardından Ö.A., 9 Haziran’da Sanduvaç’ın metro durağında karşısına çıktı. Şikayeti geri çekmesi için tehdit ettikten sonra ’Telefonunu vereceğim gel’ diyerek kandırdığı Sanduvaç’ı boş araziye götüren Ö.A., engelli vatandaşın üzerine benzin dökerek yaktıktan sonra hızla kaçtı. Çevredeki vatandaşlar yanan Sanduvaç’ı görünce kovalarla su döktü. Vücudunun büyük bir bölümü yanan Ahmet Sanduvaç, yarı çıplak bir şekilde evine geldi. Şok olan aile, Sanduvaç’ı Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdü. Ahmet Sanduvaç, hastanede yaklaşık 1 ay tedavi gördükten sonra taburcu edildi. Tedavisine evde devam edilen Ahmet Sanduvaç’ın iki kolunu da bir daha kullanamama ihtimali olduğu öğrenildi. Şüpheli ise, öğle saatlerinde Gaziosmanpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı.

Öte yandan, Ahmet Sanduvaç’ın yandıktan sonra yarı çıplak halde evine geldiği anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Şüphelinin amcasının Sanduvaç ailesini tehdit ettiği anlar da kemaraya yansıdı.

“Bir memur, ‘Ö. bunu yapmaz’ dedi”

Telefonunu çalan şüpheli tarafından benzin dökülüp yakılan engelli vatandaşın babası Mehmet Nuri Sanduvaç, “Olay ilk telefonla başladı. Telefon olayı bayram öncesi Haziran’ın 5’inde oldu. Saat 23.30 sıralarında Ö.A. dediğimiz kişi, elinden zorla telefonu alıp götürüyor. Durumdan sonra Ahmet karakola gidiyor. Karakolda da hırsızlığı anlatıyor ve beni aradılar. ‘Bir gelir misiniz’ dediler, ben de gittim. Bir memur, ‘Ö. bunu yapmaz’ dedi. Çocuğun babası, ben ve Ahmet ile iki memur arkadaşla birlikteydik. Bu beni üzüntüye soktu” ifadelerini kullandı.

“Ahmet’in üzerine benzin döktü”

Şüphelinin oğlunun üzerine benzin döküp yaktığını söyleyen baba Sanduvaç, “Olaydan sonra metronun çıkışında Ahmet’i çeviriyor. ‘Beni neden şikayet ettin, şikayetini geri çek’ diye zorbalıyor. Daha sonra kenara, kameraların görmediği bir köşeye alıyor. Ahmet’in üzerine benzin döküyor. Benzini nasıl, nereden tedarik etti, bu da muamma zaten. Etraftaki duyarlı insanlar, esnaflar üzerine kovalarla soğuk su dökmüşler. Yandıktan sonra biz tekrar tehdit almaya başladık. Amcası gelip kendi binamızın kapısının önünde oturan hanımlarımıza, kızlarımıza ağza alınmayacak kelimeler, mahrem dışı davranışlarda bulunmuş, insancıl olmayan davranış sergilemiş. Tehdit edip tükürmüş, ağır sözcükler kullanıp gitmiştir. Korku mu veriyorlar anlamadık” şeklinde konuştu.

“22 gün yoğun bakım süreci geçirdi”

Oğlunun 22 gün yoğun bakımda kaldığını ifade eden baba Sanduvaç, “Babası, amcası ve kendisi var. Bu konu bir aileyi kapsıyor gibi geliyor. Baba oğul çeteleşmesi mi diyeyim, gruplaşması mı diyeyim bilemedim. Bunlar midye işi yapıyorlar. Yüzde 52 işitme engelliydi. Fiziki olarak baktığın zaman normalde çakı gibi bir çocuktu. Biraz büküldü, ayaklarında da kırılganlık var. 22 gün yoğun bakım süreci geçirdi” diye konuştu.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

“Dolandırıldım” deyip şikayetçi oldu, 6 ay netice çıkmayınca baba ve oğlunu öldürdü

https://www.41.com.tr/wp-content/uploads/2025/07/dolandirildim-deyip-sikayetci-oldu-6-ay-netice-cikmayinca-baba-ve-oglunu-oldurdu-0-ckLSXVya.mp4
Kocaeli’nin Karamürsel ilçesinde baba ile oğlunu silahla vurarak öldüren zanlı, polis ekipleri tarafından yakalandı. Şüphelinin, 6 ay önce Aykut Canımoğlu tarafından dolandırıldığı iddiasıyla şikayetçi olduğu ortaya çıktı.

Olay, saat 20.00 sıralarında Kayacık Mahallesi 220. Cadde’de meydana geldi. Mehmet Canımoğlu (60) ile oğlu Aykut Canımoğlu (30), sokak ortasında silahlı saldırıya uğradı. Baba ve oğul kanlar içinde yerde kalırken, şüpheli ise olay yerinden kaçtı. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Adrese gelen sağlık ekipleri, baba ve oğulun hayatını kaybettiğini tespit etti. Polis, zanlının İ.K. olduğunu tespit etti. Zanlı, ekipler tarafından Gölcük ilçesinde cinayet silahıyla birlikte yakalandı.

Öte yandan, İ.K.’nın Aykut Canımoğlu tarafından dolandırıldığı iddiasıyla şikayetçi olduğu ve bu konuda geçtiğimiz yıl Aralık ayında açıklamalarda bulunduğu ortaya çıktı. İ.K. açıklamasında, Aykut Canımoğlu’nun aracını satın almak için kendisiyle iletişime geçtiğini söyleyerek, “Aykut yanıma geldi. ’Eğer aracı satıyorsan ben hanımıma alacağım’ dedi. Bende kabul ettim. Aracıma baktı, pazarlık yaptık. 1 milyon 600 bin liraya anlaştık. Bana ’Hadi Noter’e gidelim’ dedi. Aracım oğlumun üzerineydi. Bana Noter’e gittiğimiz sırada oğlumun banka hesap bilgilerini istedi. ’Araç onun üzerine olduğu için parayı da ona göndermem lazım’ dedi. Daha Noter’e gelmeden bana para gönderdiğine dair dekont gösterdi. ’Abi bak, oğlun Murat’a parayı gönderdim’ dedi. Noter’e geldik, hanımını çağırdı. Evrakları da Noter’e verdik” demişti.

“İmzayı attım”

Noter’de işlemlere başlamadan önce banka hesabını kontrol etmesi için oğlunu aradığını söyleyen İ.K., “Ancak gemide çalıştığı için bazen ulaşılamıyor. O zamanda ulaşamamıştım. O sırada da evraklar hazırlandı, sıra imzalara geldi. Görevli, ’Alışverişiniz tamam mı?’ diye sordu. Aykut’a döndüm. O da bana, ’Tamam, ben parayı gönderdim, dekontu da sana gösterdim’ dedi. Bende imzayı attım” diye konuşmuştu.

“4 ay oldu paramızı alamadık”

İ.K., Noter’deki işlemlerin ardından dışarıya çıktıklarını ve Aykut Canımoğlu’nun kendisine Yalova’ya gideceğini söylediğini ifade ederek, “Aynı gün içinde aracı Yalova’da bir oto galeriye satmış. Ben bunu sonradan öğrendim. İşlemlerimizin ardından ben eve döndüm ve oğlumu yine aradım. Paranın hesabına gelip gelmediğini sordum. Oğlum kontrol etti ve paranın hesabında olmadığını söyledi. Daha sonra Aykut’u aradık. O da bize, ’Bugün cuma olduğu için para hesabınıza 17.00-18.00 gibi düşer’ dedi. O saatler geldiğinde yine kontrol ettik ve para yine hesapta yoktu. Yine aradık, bu kez de ’Hafta sonu olduğu için öyle olmuştur. Pazartesi günü hesabınızda olur’ dedi. 4 ay oldu paramızı alamadık. Olaydan bir hafta sonra babasının yanına gittim. Kendisi bana, ’Paranı vereceğiz. Biz senin paranı yemeyiz’ dedi. Bunun üzerine bir hafta daha bekledim. Kendisinden dönüş alamayınca bir kez daha yanına gittim. Bana yine parayı vereceğini söyledi ancak 4 ay oldu, paramız geri verilmedi. ’Bugün vereceğiz, yarın vereceğiz’ diyerek oyalıyorlar. Daha sonra telefonlarımızı da açmamaya başladılar. Bunun üzerine babasının evine kadar gittik. Bu kez bize, ’Bizi ilgilendirmez gidin Aykut’u bulun, paranızı ondan alın. Kendisinin nerede olduğunu bilmiyorum’ dedi. Yanına ilk gittiğimde, ’Ben oğluma kefilim’ demişti, daha sonra, ’Parayı verirken bana mı sordun? Vermeseydin, paranı git devletten al’ dedi” ifadelerini kullanmıştı.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Anne adaylarına önemli uyarı: “Hiçbir zaman ilk tercih olamaz”

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2025/04/anne-adaylarina-onemli-uyari-hicbir-zaman-ilk-tercih-olamaz-0-JSXBtPwI.mp4
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Emre Sertel, gebelik sürecinde dikkat edilmesi gereken noktaları anlatarak, anne adaylarına önemli uyarılarda bulundu. Sezaryenin bir doğum yöntemi değil, yalnızca tıbbi bir zorunluluk halinde uygulanması gereken bir ameliyat olduğunu söyleyen Sertel, “Sezaryen hiçbir zaman ilk tercih olamaz” dedi.

Kocaeli Şehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Emre Sertel, gebelik sürecinde anne adaylarının dikkat etmesi gereken noktalar, gebelik dönemindeki riskler ve doğum seçenekleri hakkında açıklamalarda bulundu. Normal doğumun doğal bir süreç olduğunu vurgulayan Sertel, sezaryenin ancak tıbbi bir zorunluluk halinde uygulanması gerektiğini belirtti.

“Gebelik bir hastalık değil”

Gebelik sürecinde anne adaylarının nasıl hareket etmeleri gerektiğine değinen Dr. Sertel, “Gebelerimiz öncelikle bilmelidirler ki, gebelik bir hastalık değil. Gebelerimiz öncelikle normal hayatlarına devam etmeliler. Tabii ki iki canlı oldukları için bazı şeylere dikkat etmeleri gerekmektedir. Örneğin beslenmelerine dikkat etmeliler. Susuz kalmamaları, hijyen konusunda duyarlı olmaları gerekmektedir. Bunların arkasından rutin tedavilerini aksatmadan devem etmelidirler. Rutin hayatlarında olduğu gibi sporlarına devam edebilirler. Ancak gebelerimize önerdiğimiz, gebeliğe uygun sporlar yapmaları. Ağır egzersiz ve ağır işlerden kaçınmalılar” dedi.

“Saç boyama gibi herhangi bir kimyasala maruz kalmayın”

Bu dönemde beslenmeye de dikkat edilmesini ifade eden Sertel, “Beslenme konusunda da dikkat etmeleri gereken hususlar var. Bizler biz ilaç olarak vermiş olsak da kendilerinin bu konuya dikkat etmeleri gerekecektir. Bu süreçte haftada birden fazla balık tüketmelerini istemiyoruz. Konserve gıdaları tüketmelerini istemiyoruz. Ne olduğu belli olmayan çeşitli tarım ürünlerini, ilaçları kullanmalarını önermiyoruz. Biz bu nokta da hekimlerine danışmadan herhangi bir ilaç kullanmalarını istemiyoruz. Bunların dışında gebeliğin ilk 3 ayı bebeğin en hassas olduğu, organlarının geliştiği en önemli dönem olduğu için bu dönemde saç boyama gibi herhangi bir kimyasala maruz kalmalarını da istemiyoruz. Yine de bu konu da şüpheleri olan ya da merak ettikleri farklı şeyler olduğunda muhakkak hekimlerine danışmalarını istiyoruz” diye konuştu.

“Süreç iyi takip edilmeli”

Gebelik sürecinde belirli risklerin ortaya çıkabileceğini belirten Dr. Sertel, şu bilgileri paylaştı:

“Anne adaylarımız, gebelik haftasına göre düzenli olarak doktor kontrolüne gitmelidir. Rutin kontrollerde bazı riskler tespit edilebilir. Bunun için ikili test, dörtlü test, detaylı ultrason ve şeker yükleme testi gibi taramalar yapılır. Eğer bir risk tespit edilirse, perinatologlar bu durumu değerlendirir ve gerekli görülürse tanı testleri (amniyosentez, kordosentez gibi) uygulanır. Ancak her risk tespit edilen gebede mutlaka bir sorun çıkacak diye düşünmemeliler. Doktorlarıyla birlikte süreci takip etmeleri önemlidir”

“Sezaryen ameliyattır”

Normal doğumun doğal bir süreç olduğunu vurgulayan Sertel, sezaryenin bir doğum yöntemi değil, tıbbi bir müdahale olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Sertel, “Sezaryen bir doğum biçimi olarak görülmemeli. Çünkü sezaryen bir ameliyattır. Bizlerde kadın doğum hekimi olarak, hastalarımızda herhangi bir risk tespit ettiğimizde, normal doğumun bebeğe veya anneye bir zarar vereceğini düşündüğümüz durumda hastalarımıza bizlerde sezaryen uyguluyoruz. Ancak sezaryen hiçbir zaman ilk tercih olamaz. Sezaryen doğumun bir tercih olarak sunulması aslında gebelerimizin normal doğumdan duyduğu korkudan kaynaklanıyor. Bu nedenle gebelerimize gebelik süreci boyunca bu korkularını aşmaları için ebe polikliniğimiz var. Gebelerimizin normal kontrollerine geldiğinde ebe polikliniğinde doğum yapacakları ebeleri tanıyarak gidermelerini istiyoruz. Bunun dışında 20. gebelik haftası ile birlikte gebelerimizi gebe okullarına alarak, burada ki deneyimli ebe ve doktorlarla bir araya gelerek doğum öncesi, doğum ve doğum sonrasına hazırlamak için gebelerimizle bir araya geliyoruz ve burada eğitimler düzenliyoruz. Bu kaygıları yendikten sonra normal doğumdan korkmalarını gerektirecek bir şey yok. Normal doğumun faydaları var. Anne normal hayatına daha hızlı dönüyor, anne bebek ten tene teması hem bebek için hem de annenin psikolojik iyileşmesi için çok önemli” ifadelerini kullandı.

“Korkuya kapılmayın”

Doğum sonrası süreçle ilgili de bilgi veren Dr. Sertel, annelerin doğumdan sonraki ilk iki saat boyunca kanama takibine alındığını ve ardından bebekleriyle birlikte servise alındıklarını belirtti. Lohusalık sürecinin sağlıklı geçmesi için gebe okulunda verilen eğitimlerin büyük avantaj sağladığını söyleyen Sertel, “Gebelerimizi lohusalık sürecine hazırlamak için daha önce gebe okuluna katılmışsa burada aldığı eğitimlerle anne bir sıfır önde başlamış oluyor. Ancak bu eğitimleri almadıysa yine korkuya kapılacak bir şey yok bizim burada deneyimli bebek hemşirelerimiz var. Bu hemşire hanımlar, annelerimize emzirme, bebeğin bakımı gibi konularda yardımcı oluyor. Anne taburcu olana kadar alması gereken tüm eğitimi kendisine sağlamış oluyoruz.

Gebe okulundaki eğitimlere babayı da alıyoruz. Babaya da yapması gerekenleri bizzat kendisine öğretiyoruz” şeklinde konuştu.

Uzmanından babalara uyarı

Baba adaylarının da gebelik ve doğum sürecinde önemli bir rol üstlendiğini belirten Sertel, “Babalar anneye büyük bir destek vermeli. Birçok konuda anneye yardımcı olarak onun gebeliği boyunca üzerinde bir miktar yükü alabilir. Doğuma hazırlık sürecinde anneye moral verebilir. Baba adaylarının da çok endişeli olmalarını anlayabiliyoruz ama bu endişeleri anneye yansıtmamaları gerekiyor. Sadece doğum öncesi ve doğum değil, doğumdan sonra da bebeğin bakımı annenin bakımı konusunda babalara da büyük iş düşüyor. Bu nedenle baba adaylarına da eğitimler veriyoruz. Gebe okullarında yalnızca anne adaylarına değil, baba adaylarına da rehberlik ediyoruz” dedi.

Kategoriler
BELEDİYELER Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Tüm Belediye Haberleri

Çocuklar babalarıyla ilk safta durdu, cami adabı ve ibadetin önemini öğrendi

Çocuklar babalarıyla ilk safta durdu, cami adabı ve ibadetin önemini öğrendi

Kocaeli’de ünlü YouTuber Sertaç Abi ile “Babamla ilk saftayım” etkinliğinde buluşan çocuklar, cami adabı ve ibadetin önemini eğlenceli şekilde öğrendi.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Ramazan ayının manevi atmosferini yaşatmak ve yaymak amacıyla organize ettiği etkinlikler devam ediyor. Bu kapsamda Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen “Ailem Kocaeli” projesi kapsamında düzenlenen “Babamla ilk saftayım” etkinliği İzmit’in ardından bu kez Gebze Çoban Mustafa Paşa Camii’nde gerçekleştirildi. Çocukların camiye olan ilgisini artırmak ve ibadetin aile içinde paylaşılması gereken değer olduğunu vurgulamak amacıyla düzenlenen etkinlik, yoğun katılımla gerçekleşti. Programa Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz de katılım sağladı. Etkinlik kapsamında çocuklar, babalarıyla birlikte saf tutarak ikindi namazını Gebze Çoban Mustafa Paşa Camii’nde kıldı. Namaz öncesinde, YouTuber Sertaç Abi (Sertaç Güngör) tarafından çocuklara cami adabı ve ibadetin önemi hakkında bilgilendirme yapıldı. Baba ve çocukların birlikte ibadet etmesi, onların manevi duygularını pekiştirmelerine de katkı sağladı.

Sertaç Abi ile keyifli anlar yaşandı

Etkinliğin en çok ilgi gören bölümlerinden biri ünlü YouTuber Sertaç Abi’nin çocuklarla buluşması oldu. Eğlenceli içerikleriyle milyonların sevgisini kazanan Sertaç Abi, çocuklarla neşeli ve öğretici bir sohbet gerçekleştirdi. Aynı zamanda dijital dünyayı bilinçli kullanma konusunda önemli ipuçları veren Sertaç Abi, çocuklara YouTube’u doğru ve güvenli bir şekilde nasıl kullanabilecekleri hakkında bilgi verdi. Programa katılan aileler, bu tür etkinliklerin çocukların dini ve kültürel gelişimine katkı sunduğunu belirterek organizasyondan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Baba-çocuk ilişkisini kuvvetlendiren ve manevi değerleri ön plana çıkaran bu etkinlik, aileler tarafından büyük takdir topladı.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Çocuklar babalarıyla birlikte camide

Kocaeli’de “Babamla İlk Saftayım” etkinliği çocukları babalarıyla camide buluşturdu. Babalarıyla birlikte namaz kılan çocuklar, öğretici etkinliklere katıldı.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen “Ailem Kocaeli” projesi kapsamında, çocukların manevi gelişimini desteklemek ve baba-çocuk ilişkisini güçlendirmek amacıyla “Babamla İlk Saftayım” etkinliği düzenlendi. İzmit Yahya Kaptan Akşemseddin Cami’de gerçekleşen buluşmaya çok sayıda baba ve çocuklar katıldı. Çocukların camiye olan ilgisini artırmak ve ibadetin aile içinde paylaşılması gereken bir değer olduğunu vurgulamak amacıyla düzenlenen etkinlikte babalar, çocuklarıyla birlikte saf tutarak ikindi namazını kıldı.

Etkinliğin devamında ünlü Youtuber Sertaç Abi (Sertaç Güngör) çocuklarla bir araya gelerek keyifli vakit geçirdi. Ayrıca, çocuklara Youtube’u doğru kullanmaları konusunda bilgiler veren Sertaç Abi, dijital dünyanın güvenli ve bilinçli tüketimi hakkında önemli ipuçları sundu.

Kategoriler
BELEDİYELER İzmit Belediyesi Tüm Belediye Haberleri

Eğitimini tamamlayan babalara ‘Baba Destek Programı’ sertifikaları teslim edildi

İzmit Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri ile AÇEV işbirliği ile babaların ebeveynlik rollerini desteklemek amacıyla yürütülen Baba Destek Programı kapsamında eğitim alan babalar sertifikalarını Tüysüzler Çınar Çocuk Evi’nde aldı. Eğitim programında babalar çocuk gelişimi konusunda bilgi sahibi oldular. Eğitim programında babaların çocuklarının gelişimlerini sağlıklı şekilde desteklemeleri öngörülürken çocukları ile etkili iletişim kurmaları ve aralarındaki ilişkiyi güçlendirmeleri amaçlandı.
“SERTİFİKALARI TESLİM EDİLDİ”
AÇEV Baba Destek Programı Gönüllüsü Psikolojik Danışman Muharrem Köse rehberliğinde gerçekleştiren eğitimleri tamamlayan babalara anneler ile birlikte katıldıkları son oturumun ardından sertifikaları teslim edildi. Programa Katılım sağlayan babalar İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’e teşekkürlerini iletti.
“EĞİTİM ARDINDAN DEĞİŞİKLİKLER YAŞADIK”
Programa katılarak yapılan etkinlik hakkında duygularını ileten Gamze Şahin, “Öfke ve gerginlik anları yaşadığım dönemlerde eşim, aldıkları Baba Destek Programı eğitiminin ardından beni sakinleştirip çocuğumuz ile daha sakin ilgileniyordu. Sınır koymada problem yaşıyorduk. Şuan kural koyup uygulayabiliyoruz. Kararlarımızı birlikte alıp uyguluyoruz” dedi.
“ÇOCUĞUMUZUN BİR BİREY OLDUĞUNUN FARKINA VARDIK”
Baba Destek Programına Katılan Veli Vedat Kardaş ise şöyle konuştu; “Öğrendiğimiz tutumlardan biri aşırı korumacı aile tutumuydu. Bende bu tutuma sahip bir babaydım. Bundan dolayı kızım ağlıyor istemiyor diye okula yollamadığım zamanlar oldu. Bu eğitim ile beraber bu tutumumuzun hatalarını fark ettik. Çocuğumuzun robot olmadığını her istediğimizi yapabileceği anlamına gelmediğinin, onun da bir birey olduğunu fark ettik.”
Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Kızının makyaj yapmasına ve etek giymesine izin vermeyen babaya istismar iftirası

Kocaeli’de kızına cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen yabancı uyruklu sanık ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanık suçlamaları kabul etmezken; 17 yaşındaki kız, kısa kıyafetler giymesine ve makyaj yapmasına izin vermediği için babasına iftira attığını söyledi.

Kocaeli’de yaşayan 17 yaşındaki E.K., babası Z.K.’nın kendisine defalarca cinsel istismarda bulunduğunu söyleyerek şikayetçi oldu. Şikayetin ardından harekete geçen polis ekipleri, baba Z.K.’yı gözaltına aldı. İfadesi alınan şüpheli, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

“Kızım kısa elbiselerde giymek istiyordu”

Olayla ilgili açılan davanın duruşması Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Salonda tutuklu sanık Z.K., avukatı, anne F.D. ve tercüman hazır bulundu, E.K. ise adli görüşme odasından duruşmaya katıldı.

Suçlamaları kabul etmeyen tutuklu sanık Z.K., “E.K. kızım olur. Kendisine defalarca cinsel istismar uyguladığım iddiası yalandır. Kızımın bu söylemlerini kabul etmiyorum. Kızım 17 yaşındadır. 2016 yılında Türkiye’ye geldik. Kızımın sürekli dışarı çıkmasına ve makyaj sürmesine izin vermediğim için bana iftira attı. Kızım açılmak ve kısa elbiselerde giymek istiyordu, ben buna izin vermedim. Bu sebeple bana iftira attı” dedi.

“Kızım babasına iftira attı”

Eşinden şikayetçi olmadığını söyleyen müşteki F.D., “Kızım sürekli gezmek istiyordu, eşim buna izin vermediği için kızım babasına iftira attı. Ben eşimin kızıma istismar etmesine yönelik bir şey görmedim. Kızım şikayet edene kadar böyle bir durumdan haberdar değildim” şeklinde konuştu.

“Babam bana izin vermediği için iftira attım”

Şikayetinden vazgeçen E.K., “Babama iftira attım. Dışarda gezmeme, kısa kıyafetler giymeme ve makyaj yapmama izin vermediği için babama böyle bir iftira attım. Babamdan şikayetçi değilim” ifadelerini kullandı.

Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Sarıkamış Harekatının Kahramanlık Destanı Gölcük’te Anlatıldı

Gölcük Belediyesi, Sarıkamış Harekâtı’nın 110. yılı münasebetiyle; Kervansaray Kültür Yapısı’nda “Tarihin En Soğuk Günü” konulu söyleşi düzenledi.

 

Binlerce kahraman Türk askerinin şehit olduğu Sarıkamış Harekâtı’nın 110. yılı münasebetiyle; Gölcük Belediyesi tarafından Kervansaray Kültür Yapısı’nda, “Tarihin En Soğuk Günü” konulu söyleşi düzenlendi. Binlerce kahraman askerin şehit olduğu harekâtın 110. yıl dönümünde, Prof. Dr. Bingür Sönmez ve Kurtuluş Savaşı’nın kahraman komutanlarından Kazım Karabekir’in kızı Timsal Karabekir’in katılımıyla düzenlenen söyleşide Sarıkamış Harekatı hakkında önemli bilgiler paylaşıldı.

 

ŞEHİTLERİ ANMAK İSTEYENLER SALONU DOLDURDU

Gölcük, çevre ilçe ve illerden katılımcıların yoğun ilgi gösterdikleri programa; Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Nuh Zafer Cantürk, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, AK Parti İlçe Başkanı Kemal Yavuz, İlçe Milli Eğitim Müdürü Caferi Tayyar Mert, Gaziler Derneği Gölcük Şubesi Başkanı Mehmet Aslan, Sarıkamış Kalkınma Vakfı Başkanı Oktay Yavlal, söyleşinin düzenlenmesinde büyük emeği olan Araştırmacı Yazar Volkan Aydemir ve vatandaşlar katıldı.

 

VATAN VE MUKADDESAT UĞRUNA CANLARINI FEDA ETTİLER

Programda söz alarak salonu dolduran tüm hemşehrilerine teşekkür ederek sözlerine başlayan Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, “Devletlerin tarihinde büyük zaferler olduğu gibi mağlubiyetler de olur. Bu toprakları vatan haline getirirken verilen mücadele çerçevesinde çok sayıda şehit verdik. Bu toprağın bağrında sıra dağlar gibi duranlar bu toprakları vatan haline getirdiler. Sarıkamış Harekâtı büyük bir harekât. Şehidin sayısı bir olsa da bin olsa da aynı” dedi.

 

TÜM ŞEHİTLERİ RAHMETLE YAD EDİYORUZ

Bu vatanda özgür bir şekilde yaşayabilmemiz için mukaddesatımız için canlarını seve seve feda ettiler. Devlet milleti ve vatanı koruyan bir kurumdur. Bu uğurda daha önce yaşanan zor koşulları anlatımlarla idrak edeceğiz. Bundan sonra yaşanabilecek hadiselerle ilgili olarak tedbirimizi alacağız. Geçmiş yaşandı bitti diye bir hadise yok. Ben başta Sarıkamış Şehitleri olmak üzere bu toprakların aziz vatanımız olması için hayatını seve seve feda eden tüm şehitlerimizi rahmetle yâd ediyorum. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal olmak üzere tüm gazilerimize yine Allah’tan rahmet diliyorum” diye konuştu.

 

YETİMLERİN BABASI KAZIM KARABEKİR

Sarıkamış Harekatı söyleşisindeki konuşmasına Kazım Karabekir’in iyi bir asker olduğuna değinerek başlayan Timsal Karabekir, “Ben babamı dolu dolu 7 yıl gördüm. 7. Yaş günümde ani bir ölümle kaybettik. Babam bize çok şefkatli bir baba oldu. Ki bizden önceki 6 bin evladına da çok iyi bir baba olmuş. Bu baba olduğu dönemde gerçek bir evladı yok. Babam özellikle çocuklara kıyamıyor. İmanlı bir baba. Savaşmışız ama düşman evlatlarına bile kıyamıyor. Ermenilerin bıraktığı yetim evlatlara kucak açıyor. Özellikle kız çocuklarının okuması için elinizden geleni yapacaksınız dedi. Bu da bizde bir aile geleneği haline dönüştü” şeklinde konuştu.

 

SARIKAMIŞ GARİBAN KÖY ÇOCUKLARININ SAVAŞI

Sarıkamış Harekatı’nın araştırmak için çok mücadele ettiğini söyleyen ve aynı zamanda kendisi de Sarıkamışlı olan Prof. Dr. Binnur Sönmez,  “Sarıkamış Harekatı çok ilginç. Çanakkale Savaşı hakkında istediğiniz kadar materyal bulabilirsiniz ama Sarıkamış öyle değil. Sarıkamış, gariban köy çocuklarının savaşı. Subayların bile okuma yazma bilmediği bir ordu düşünün. Hatıralar, anılar, fotoğraflar yok. Hiçbir şey saklanmamış Sarıkamış’ta. Silahlar, tüfekler, top parçaları, giysiler, mermiler bu tür malzemeleri topladım Sarıkamış Müzesi’ne emanet etmek üzere bekliyorum” ifadelerini kullandı.

 

GÖĞÜS GÖĞSE SÜNGÜ SÜNGÜYE SAVAŞTILAR

Sönmez, “İstiklal Marşı’nın, “Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!” cümlesinin Sarıkamış çok acı bir örneği olduğuna değinen Sönmez, “Bakü-Ceyhan boru hattının yapımında eşilen her yerden şehit kemikleri çıktı. Dağın başında telekomünikasyon hattı çalışmasına direk dikmek için açılan çukurdan bile şehit kemikleri çıktı. 2003 yılından beri ‘Kurşun bile atmadan öldüler’ söylemi karşısında mücadele veriyoruz. Böyle bir şey yok. Erzurum-Sarıkamış arası 120 kilometre. Bu 120 kilometre boyunca göğüs göğse süngü süngüye savaşlar var” diyerek hazırladığı sunumda Sarıkamış Harekatı’nı adım adım anlattı.

 

KAHRAMANLARIN DESTANI ALKIŞLARLA BÖLÜNDÜ

Birinci Dünya Savaşı’nda Kafkas Cephesi’nin en büyük kara harekâtı olan Sarıkamış Harekatı’nın konuşuldu. Zor şartlardaki büyük mücadelenin anlatıldığı söyleşide salondakiler zaman zaman duygu dolu anlar yaşadılar. Prof. Dr. Bingür Sönmez’in adım adım harekatın her safhası hakkında bilgiler paylaşıldığı söyleşi, zaman zaman izleyicilerin yoğun alkışları ile bölündü.

 

SÖNMEZ VE KARABEKİR’E YOĞUN İLGİ

Sunumun ardından Timsal Karabekir ise Sarıkamış’ta yetim kalan çocukları sahiplenerek yaşamdan eğitime her alanda çocukların gelişimine destek olan Kazım Karabekir’in “Yetim Babası” olarak anılması hakkında bilgiler verdi. Söyleşi sonrasında Başkan Sezer ve davetli protokol tarafından Prof. Dr. Sönmez ve Karabekir’e günün anısına hediyeler takdim edildi. Söyleşi sonrasında salondaki izleyiciler ise Sönmez ve Karabekir’e yoğun ilgi göstererek günün anısına hatıra fotoğrafı çektirdiler.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kategoriler
Tüm Yaşam Haberleri YAŞAM

Kazım Karabekir’in kızı: “Düşman evlatlarına bile kıyamazdı”

Gölcük’te Sarıkamış Harekatı’nın 110. yılı dolayısıyla “Tarihin En Soğuk Günü” konulu söyleşi düzenlendi. Söyleşide konuşan Kazım Karabekir’in 83 yaşındaki kızı Timsal Karabekir, babasının hem iyi bir asker hem de vicdanlı biri olduğuna dikkat çekerek, “Savaşmışız ama düşman evlatlarına bile kıyamazdı. Ermenilerin bıraktığı yetim evlatlara kucak açardı. Özellikle ’Kız çocuklarının okuması için elinizden geleni yapacaksınız’ derdi. Bu da bizde bir aile geleneği haline dönüştü” dedi.

Gölcük Belediyesi tarafından Kervansaray Kültür Yapısı’nda düzenlenen söyleşiye, Prof. Dr. Bingür Sönmez ve Kurtuluş Savaşı’nın kahraman komutanlarından Kazım Karabekir’in kızı Timsal Karabekir katıldı.

“Bu toprağın bağrında sıra dağlar gibi duranlar bu toprakları vatan haline getirdiler”

Programda konuşan Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, “Devletlerin tarihinde büyük zaferler olduğu gibi mağlubiyetler de olur. Bu toprakları vatan haline getirirken verilen mücadele çerçevesinde çok sayıda şehit verdik. Bu toprağın bağrında sıra dağlar gibi duranlar bu toprakları vatan haline getirdiler. Sarıkamış Harekatı büyük bir harekat. Şehidin sayısı bir olsa da bin olsa da aynı. Bu vatanda özgür bir şekilde yaşayabilmemiz için mukaddesatımız için canlarını seve seve feda ettiler. Devlet milleti ve vatanı koruyan bir kurumdur. Bu uğurda daha önce yaşanan zor şartları anlatımlarla idrak edeceğiz. Bundan sonra yaşanabilecek hadiselerle ilgili olarak tedbirimizi alacağız. ’Geçmiş yaşandı bitti’ diye bir hadise yok. Ben başta Sarıkamış Şehitleri olmak üzere bu toprakların aziz vatanımız olması için hayatını seve seve feda eden tüm şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal olmak üzere tüm gazilerimize yine Allah’tan rahmet diliyorum” dedi.

“Düşman evlatlarına bile kıyamazdı”

Sarıkamış Harekatı söyleşisindeki konuşmasına, Kazım Karabekir’in iyi bir asker olduğuna değinerek başlayan Timsal Karabekir, “Ben babamı dolu dolu 7 yıl gördüm. 7. yaş günümde ani bir ölümle kaybettik. Babam bize çok şefkatli bir baba oldu. Bizden önceki 6 bin evladına da çok iyi bir baba olmuş. Bu baba olduğu dönemde gerçek bir evladı yok. Babam özellikle çocuklara kıyamazdı. İmanlı bir baba. Savaşmışız ama düşman evlatlarına bile kıyamazdı. Ermenilerin bıraktığı yetim evlatlara kucak açardı. Özellikle ’Kız çocuklarının okuması için elinizden geleni yapacaksınız’ derdi. Bu da bizde bir aile geleneği haline dönüştü” diye konuştu.

“Sarıkamış, gariban köy çocuklarının savaşı”

Sarıkamış Harekatı’nın araştırmak için çok mücadele ettiğini söyleyen ve aynı zamanda kendisi de Sarıkamışlı olan Prof. Dr. Binnur Sönmez, “Sarıkamış Harekatı çok ilginç. Çanakkale Savaşı hakkında istediğiniz kadar materyal bulabilirsiniz ama Sarıkamış öyle değil. Sarıkamış, gariban köy çocuklarının savaşı. Subayların bile okuma yazma bilmediği bir ordu düşünün. Hatıralar, fotoğraflar yok. Hiçbir şey saklanmamış Sarıkamış’ta. Silahlar, tüfekler, top parçaları, giysiler, mermiler bu tür malzemeleri topladım Sarıkamış Müzesi’ne emanet etmek üzere bekliyorum” şeklinde konuştu.

Söyleşi sonrasında Başkan Sezer ve davetli protokol tarafından Prof. Dr. Sönmez ve Karabekir’e günün anısına hediyeler takdim edildi.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Tongar: “Çocukların 3 ebeveyni vardır “

Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği 14. Kocaeli Kitap Fuarı, kitap tutkunlarını sevdikleri yazarlarla bir araya getirmeye devam ediyor. Bu kapsamda Kocaeli Kongre Merkezi Akçakoca Konferans Salonu’nda Yazar Hatice Kübra Tongar sevenleri ile bir araya geldi. Tongar, “Çocukların 3 ebeveyni vardır. Anne, baba ve anne-babasının ilişkisi. Çocuklarınıza bırakabileceğiniz en kıymetli miras anne babanın mutlu ilişkisine onları şahit etmektir” dedi.

 

“AİLEDE SAFLARI SIKI TUTMAK ZORUNDAYIZ”

“Bağırmayan anne ve baba olmak” adlı söyleşide konuşan Yazar Hatice Kübra Tongar, “Aile sistemi içinde gevşeklikler oluşturduğumuz zaman araya çok kötü şeyler giriyor. Ailede safları sıkı tutmak zorundayız. Bu zamanın ailelerinin en şikayet ettiği konu cinsiyetsizleştirme. Aileler, çocukları cinsiyetine uygun yetiştirirken zorlanıyor. Bu konuda dikkat etmemiz, eşimizle ve çocuklarımızla sağlıklı iletişim kurmalıyız” ifadelerini kullandı. 

 

KONTROLSÜZ İNTERNETE DİKKAT

Çağımızın en büyük probleminin kontrolsüz internet kullanımı olduğunu vurgulayan Tongar, çocukların eline kontrolsüz hiçbir şeyin verilmemesi gerektiğini söyledi. Tongar, “Siz kontrol ettikçe çocuklar tabii ki bu durumdan memnun olmayacaklar. Bizim ebeveyn olarak görevimiz çocukları memnun etmek değil onları korumak. Ne olur arkadaşlar, birbirimizle ilişki kurmayı unutmayalım. Karı koca ilişkisini lütfen ihmal etmeyelim. Çocukların 3 ebeveyni vardır. Anne, baba ve anne-babasının ilişkisi. Çocuklarınıza bırakabileceğiniz en kıymetli miras, anne babanın mutlu ilişkisine onları şahit etmektir” diye konuştu.  Yazara konuşmalarının sonunda Büyükşehir Belediyesi’nin Kocaeli’nin tanıtımı için hazırlamış olduğu Havadan Fotoğraflarla Kocaeli adlı kitap hediye edildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Telefon
WhatsApp
Exit mobile version