Kategoriler
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi BELEDİYELER Tüm Belediye Haberleri

Kirazdere’ye 8 bin alabalık bırakıldı

İzmit Körfezi’nde yürütülen balıklandırma çalışmaları kapsamında Kirazdere’ye 8 bin kırmızı benekli alabalık bırakıldı.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, İzmit Körfezi’nin temizlenmesi, biyoçeşitliliğin artırılması ve daha sağlıklı bir ekosistem oluşturulması amacıyla pek çok proje yürütüyor. Balık popülasyonunun yeniden canlanması ve bu konuda çevre farkındalığı oluşturulması amacıyla İzmit Körfezi’nde başlatılan balıklandırma çalışmaları iç sularda da devam ettiriliyor.

Bu kapsamda, geçen yıl Kirazdere’ye 8 bin alabalık salan Büyükşehir, anaç balıklardan elde edilen 8 bin yavru balığı doğaya bıraktı. Böylece Kirazdere’ye 8 bin benekli alabalık salımıyla 2 yılda 16 bin balık bu bölgede doğaya bırakılmış oldu.

Yuvacık Barajı Kirazderesi kıyısında gerçekleştirilen balık salma törenine Başiskele Kaymakamı Soner Şenel, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Başiskele Belediye Başkan Yardımcısı Arif Başkan, Doğa Koruma ve Milli Parklar 1. Bölge Müdür Yardımcısı Erdal Ceyhan, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı. Son 2 yılda toplam 16 bin balığın salındığı proje ile iç sularda balık popülasyonunun yeniden artırılması hedefleniyor.

“Yarını düşünerek hareket etmek zorundayız”

Programda konuşan Başkan Büyükakın, “Geçtiğimiz yıl bu bölgede 8 bin balığı suya bıraktık. Yarını düşünerek hareket etmek zorundayız. İnsanoğlu bugün sadece anı düşünüyor, geleceği düşünen neredeyse yok. 23 arıtma tesisimizle denizimize çamurun gitmesini engelliyoruz. Balık halinden bize görüntüler geliyor. Gölge etmesinler başka ihsan istemez. O balıkları denize bırakırken bize ‘O balıklar ölecek’ dediler. Biz çamuru temizlerken ‘Çamur tehlikeli’ dediler. O çamur denizin dibinde durunca bir şey olmuyor mu? Biz o çamuru sızdırmaz bir maddeyle bertaraf ediyoruz. ‘Arıtma tesisleri çalışmazsa müsilaj olur’ dedik. Çalıştırmadılar ve bugün yine müsilaj görülmeye başladı. Biz buradan temizliyoruz ama öbür taraflardan arıtma yapılmayınca olmuyor ama olsun biz buradan arıtma yapmaya devam edeceğiz” dedi.

Kategoriler
Yurttan Haberler Tüm Türkiye Haberleri TÜRKİYE

Çanakkale’de sıra dışı anlar

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2025/04/canakkalede-sira-disi-anlar-0-GxSbbkAn.mp4
Çanakkale’nin Gelibolu ilçesinde iç liman mevkiinde, balıkçı teknelerinin demirlediği bölgede bir farenin denize girerek canlı balık avlamaya çalıştığı anlar, çevredeki bir vatandaş tarafından cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.

Çanakkale’nin Gelibolu ilçesinde yaşanan ilginç doğa olayı görenleri hayrete çevirdi. Gelibolu’da İç liman mevkiinde, balıkçı teknelerinin demirlediği bölgede bir farenin denize girerek canlı balık avlamaya çalıştığı anlar, çevredeki bir vatandaş tarafından cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntülerde, kıyıdan oldukça uzak bir noktada suda ustalıkla yüzen farenin, kefal balıklarının peşinden hızla ilerlediği ve zaman zaman su yüzeyinde ani ataklar yaptığı görülüyor. Balık sürüsünü takip ederken yaptığı manevralarla dikkat çeken fare, izleyenleri de gülümsetti.

Ender rastlanan ilginç olay karşısında vatandaşlar gördükleri manzara karşısında hayrete düştü.

Kategoriler
Tüm Yaşam Haberleri YAŞAM Yaşam Haberleri

“Balık tüketmek kalp krizi riskini azaltabilir”

Harvard Tıp Fakültesi’nde Tıp Profesörü ve Harvard Halk Sağlığı Okulu’nda Kardiyovasküler Epidemiyoloji Programı Direktörü olan Eric Rimm, ’’Yıllardır yapılan araştırmalar, haftada birkaç kez balık tüketen kişilerin, hiç balık yemeyenlere kıyasla daha düşük ölümcül kalp krizi riski taşıdığı gösterdi’’ dedi.

Sağlıklı beslenmenin önemi Kalp Sağlığı Haftası’nda gündemdeki yerini koruyor. Bilimsel araştırmalar, Omega-3 açısından zengin beslenme düzeninin kalp krizi riskini azaltabileceğini ortaya koyuyor. Özellikle yağlı balıklardan alınan Omega-3 yağ asitlerinin kalp sağlığını birçok yönden iyileştirdiği gösteriliyor. Uzmanlar, sardalya, ton balığı, uskumru ve somon gibi balıkları haftada en az iki kez tüketmeyi öneriyor. Harvard Tıp Fakültesi’nde Tıp Profesörü ve Harvard Halk Sağlığı Okulu’nda Kardiyovasküler Epidemiyoloji Programı Direktörü olan Eric Rimm, yıllardır yapılan araştırmalarla, haftada birkaç kez balık tüketen kişilerin, hiç balık yemeyenlere kıyasla daha düşük ölümcül kalp krizi riski taşıdığını vurguladı.

Tıp dünyasından tavsiyeler

ABD’li National Geographic Dergisi’nin Mart sonu yayınladığı makaleye göre, Omega-3 yağ asitleri, enflamasyonu azaltmaya odaklanan bir dizi mekanizma aracılığıyla geniş sağlık faydaları sunuyor. Sidney Kimmel Tıp Fakültesi Entegre Tıp ve Beslenme Bilimleri Bölümü Profesörü Daniel Monti, “Omega-3 yağ asitleri, tehlikeli trigliserit seviyelerini düşürür, oksidatif stresi sınırlar, kan akışını iyileştirir ve hücrelerimizde enerji üreten organeller olan mitokondrilerin işlevini artırır” diyerek bu faydalara dikkat çekiyor.

Makale, Dallas’taki UT Southwestern Tıp Merkezi’nde Diyetisyen ve Profesör olan Jo Ann Carson’ın şu sözlerine de yer verdi: “Eğer sağlıksız bir diyetiniz varsa ve deniz ürünleri yemiyorsanız, balığı yüksek yağlı hayvansal ürünler yerine koyarak kalp sağlığınızda büyük bir fark oluşturabilirsiniz. Vejetaryenlerin, et veya balık yemeyen kişilerin, balık yemeyi düşünmeleri de faydalı olur, artık daha fazla vejetaryen diyetlerine balık ekliyor.”

Hangi balıklar tüketilmeli?

Omega-3 yağ asitlerinin vücut sağlığını korumaktaki önemi, 90 yıldan uzun bir süre önce Mildred ve George Burr tarafından keşfedildi. Bugün birçok Omega-3 yağ asidi olduğu biliniyor fakat çoğu araştırma, Omega-3’ün faydalarını elde etmenin en iyi yolunun onu deniz ürünlerinden almak olduğunu destekliyor. Özellikle soğuk su balıkları olan sardalya, ton balığı, somon, uskumru, gibi yağlı balıklar, Omega-3 açısından son derece zengin besin değerlerine sahip. Bu yüzden Amerikan Kalp Derneği her hafta bu tür balıklardan en az iki porsiyon tüketilmesini öneriyor. Eric Rimm, “Omega-3’ler hücre zarlarına girer ve bu, hücre içi ve hücrelerarası iletişimi sağlar. Hücre iletişimi, düzgün çalışan bir kalp için çok değerlidir” dedi.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Uzmanlardan, balıktaki parazitle ilgili hijyen uyarısı

Kocaeli’de pazardan alınan balıkların içinden çıkan parazitler, vatandaşları tedirgin etti. Önemli uyarılarda bulunan Dr. Öğr. Üyesi Sevilay Okkay, “Balığa çiğ halde doğrudan temas eden ya da evde temizliğini yapan kişilerin, işlem sonrası ellerini mutlaka sabunla yıkamaları gerekir. Bazı türler görünürken, bazı türler çıplak gözle fark edilemeyebilir. Hangi parazitin insanı konak olarak kullanabileceği işlem esnasında bilinemeyebileceğinden, hijyen kurallarına dikkat etmek ve kişisel önlemleri almak yararlı olacaktır” dedi.

Geçtiğimiz günlerde vatandaşların pazardan aldığı balıkların içinde parazitler çıktı. Bu anları kayda alan vatandaşlar, görüntüleri sosyal medya hesaplarından paylaştı. Görüntüler kısa sürede büyük yankı uyandırdı. Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Su Ürünleri ve Sağlığı Parazitoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Sevilay Okkay, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

“Parazitlerin en dikkat çekici özelliklerinden biri, karmaşık olabilen yaşam döngüleridir”

Parazitleri tanımlayarak sözlerine başlayan Dr. Okkay, “Parazitler, başka bir canlının içerisinde ya da onun üzerinde yaşayarak kaynaklarını kullanan ve genellikle de konak canlıya zarar veren organizmalardır. Biyolojik çeşitliliğin bir parçası olan bu canlılar insanlarda, hayvanlarda ve balıklarda farklı türlerde bulunabilirler. Parazitleri ’protista’ ve ’metazoa’ gibi gruplara ayırıyoruz ve bu şekilde incelemelerini gerçekleştiriyoruz. Parazitlerin en dikkat çekici özelliklerinden biri oldukça karmaşık olabilen yaşam döngüleridir. Bazı parazitler yaşamlarını tek bir konakta yani doğrudan yaşam döngüsüne sahip türler olarak tamamlarken, bazıları da birden fazla konağa ihtiyaç duyuyorlar” dedi.

“Bazıları yaşam döngüsünü tek konakta tamamlar”

Dr. Okkay, bazı parazit türlerinin yaşam döngüsünü tek konakta tamamlarken, bazılarının birden fazla konağa ihtiyaç duyduğunu belirtti. Okkay, “Tatlı su balığında gelişen bir parazit ancak başka bir balık türü ya da omurgalı canlının sindirim sisteminde gelişimini tamamlayabilir. Bu döngüde kuşlar da konak olabilir” diye konuştu.

“İnsanın konak olup olmaması en önemli kriter”

Parazitlerin insan sağlığına etkisine ilişkin konuşan Dr. Okkay, “Parazitlerin insan sağlığı açısından risk taşıyıp taşımadığı, yaşam döngüsünde insanın bir konak olarak yer alıp almadığıyla ilişkilidir. İnsan bu döngüde yer almıyorsa, bu parazitlerin doğrudan insan sağlığıyla ilgili risk potansiyelinin üzerine bir soru işareti koymak gerekiyor. Bu bilgiler ışığında değerlendirildiğinde, balık parazitleri özellikle doğadan avlanan balıklarda zaman zaman görülebilen canlılardır. Ancak burada önemli bir ayrım vardır. Yaşam döngüsünde insanın konak olarak yer alıp almama durumudur” şeklinde konuştu.

“Bazı türler, az pişmiş ya da çiğ balık tüketimiyle bulaşabilir”

Parazitlerin bulaşma riskine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Dr. Sevilay Okkay, “Tüm balık parazitlerinin insanı enfekte etme durumu söz konusu değildir. Ancak bazı türler, az pişmiş ya da çiğ balık tüketimiyle bulaşabilir. Bu nedenle balıkların hijyenik şartlarda temizlenmesi, iç organlarının mutlaka ayıklanması ve en az 60-70 derecede pişirilmesi gerekir” ifadelerini kullandı.

Okkay, güvenli balık tüketimine de dikkat çekerek, vatandaşları uyardı. Balığın güvenilir kaynaklardan alınmasının, tazeliğinin kontrol edilmesinin ve soğuk zincirin korunmasının önemli olduğunu söyleyen Okkay, “Satın alınırken de tazeliği kontrol edilmelidir. Gözleri parlak, solungaçları kırmızı ve doğal, kokusunu kaybetmemiş balıklar tercih edilmelidir” dedi.

“Balığa temas ettikten sonra ellerinizi sabunlayın”

Çiğ balığa temas eden kişinin dikkat etmesi gereken önlemlere de değinen Dr. Öğr. Üyesi Sevilay Okkay, “Balığa çiğ halde doğrudan temas eden ya da evde temizliğini yapan kişilerin, işlem sonrası ellerini mutlaka sabunla yıkamaları gerekir. Ayrıca balığa temas eden bıçak ve doğrama tahtası ayrılarak uygun hijyen yöntemleriyle temizlenmelidir. Bunun nedeni, balıkta bulunan parazit türlerinin tamamını gözle tespit edemememizdir. Bazı türler görünürken, bazı türler çıplak gözle fark edilemeyebilir. Hangi parazitin insanı konak olarak kullanabileceği işlem esnasında bilinemeyebileceğinden, hijyen kurallarına dikkat etmek ve kişisel önlemleri almak yararlı olacaktır. Parazitler konağı kendileri seçebilirler. Eğer yaşadığı ortamda yaşamasını gerektirecek herhangi bir ara konak veyahut uygun şartlar bulunmuyorsa, o parazit orada yer alamayacaktır. Bunun için de çeşitli kirlilik parametrelerinden ve biyolojik yönetimden bahsedebiliriz. Dolayısıyla bunlar komplike olarak değerlendirilmesi gereken olgulardır” diye konuştu.

Balıkçıdan açıklama

Balık satan bir esnaf ise parazitlere ilişkin, “Parazitlenmeyi biz de gördük. Zaten denizde de yaşarken balıklarda parazit olabilir. Bunun sebebi balığın her bulduğunu yemesidir. Deniz balıklarının çoğunda bu durum olabilir. Denizde yaşayan her balıkta parazit vardır” cümlelerini kullandı.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Yasak kapıda: Balıkçılar sezonun son siftahlarını yapıyor

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2025/04/yasak-kapida-balikcilar-sezonun-son-siftahlarini-yapiyor-0-yNOJ3bUW.mp4
Balık avı sezonu 15 Nisan’da sona ererken, Kocaeli’de balıkçılar sezonun son siftahlarını yapıyor. İstavritin kilosu 300 TL’den alıcı bulduğu tezgahlarda, hamsi ise kilosu 350 TL’den satılıyor.

Türkiye genelinde 1 Eylül’de başlayan balık avı sezonu bu gece sona erecek. Av yasağıyla birlikte 15 Nisan-31 Ağustos tarihleri arasında gırgır ve trol ağları ile avcılık yapılamayacak. Bu tarihler arasında sadece kıyı balıkçılığına izin verilecek. Av yasağının başlamasına saatler kala balık tezgahlarında sezonun son mahsulleri sergileniyor.

Kocaeli’de de istavrit kilosu 300 TL, hamsi ise 350 TL’den alıcı bulurken, levrek ile çipura tanesi 250 TL’den satılıyor. Palamut ise kilosu 250 ile 300 TL arasında değişen fiyatlarda alıcı buluyor.

“Balık piyasası borsa gibi durmadan oynuyor”

Balık satıcısı Özhan Gürtay, 15 Nisan’da başlayacak av yasağına dikkat çekerek, “Yaz balıkçılığına geçiyoruz. Büyük balıklar yasaklanacak, küçük olta balıkları devam edecek. Geçen sezona bakarak vatandaşlarımız hamsi fiyatları için ’Ne bu pahalılık?’ diyorlar. 350 TL hamsiyi pahalı buluyorlar ama bunun sebebi eskisi gibi hamside bolluk yok. Bir tekne çıkıyor ve bunun mazot masrafları da var. Balık piyasası borsa gibi durmadan oynuyor” dedi.

“Balık fiyatları sezona göre değişiklik gösteriyor”

Fiyatlara değinen Gürtay, “Karadeniz’den gelen hamsi yağlı ve lezzetli olur. İstavritin kilosu 300 TL, hamsinin kilosu 350 TL, levreğin tanesi 250 TL, çipuranın tanesi 250 TL, Norveç somonun kilosu 500 TL, Karadeniz somonu kilosu 300 TL, palamudun kilosu 250 ile 300 TL arasında değişiyor. Norveç palamut tanesi 100 TL, tekir barbun ise 500, 600, 700 TL arasında gün gün fiyatı değişiyor. Balık fiyatları sezona göre değişiklik gösteriyor, şu anda diğer aylara göre yüksek fiyatlar. Sezonda bolluktan dolayı fiyatlar daha düşük oluyor” diye konuştu.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Yasak kapıda: Balıkçılar sezonun son siftahlarını yapıyor

Balık avı sezonu 15 Nisan’da sona ererken, Kocaeli’de balıkçılar sezonun son siftahlarını yapıyor. İstavritin kilosu 300 TL’den alıcı bulduğu tezgahlarda, hamsi ise kilosu 350 TL’den satılıyor.

Türkiye genelinde 1 Eylül’de başlayan balık avı sezonu bu gece sona erecek. Av yasağıyla birlikte 15 Nisan-31 Ağustos tarihleri arasında gırgır ve trol ağları ile avcılık yapılamayacak. Bu tarihler arasında sadece kıyı balıkçılığına izin verilecek. Av yasağının başlamasına saatler kala balık tezgahlarında sezonun son mahsulleri sergileniyor.

Kocaeli’de de istavrit kilosu 300 TL, hamsi ise 350 TL’den alıcı bulurken, levrek ile çipura tanesi 250 TL’den satılıyor. Palamut ise kilosu 250 ile 300 TL arasında değişen fiyatlarda alıcı buluyor.

“Balık piyasası borsa gibi durmadan oynuyor”

Balık satıcısı Özhan Gürtay, 15 Nisan’da başlayacak av yasağına dikkat çekerek, “Yaz balıkçılığına geçiyoruz. Büyük balıklar yasaklanacak, küçük olta balıkları devam edecek. Geçen sezona bakarak vatandaşlarımız hamsi fiyatları için ’Ne bu pahalılık?’ diyorlar. 350 TL hamsiyi pahalı buluyorlar ama bunun sebebi eskisi gibi hamside bolluk yok. Bir tekne çıkıyor ve bunun mazot masrafları da var. Balık piyasası borsa gibi durmadan oynuyor” dedi.

“Balık fiyatları sezona göre değişiklik gösteriyor”

Fiyatlara değinen Gürtay, “Karadeniz’den gelen hamsi yağlı ve lezzetli olur. İstavritin kilosu 300 TL, hamsinin kilosu 350 TL, levreğin tanesi 250 TL, çipuranın tanesi 250 TL, Norveç somonun kilosu 500 TL, Karadeniz somonu kilosu 300 TL, palamudun kilosu 250 ile 300 TL arasında değişiyor. Norveç palamut tanesi 100 TL, tekir barbun ise 500, 600, 700 TL arasında gün gün fiyatı değişiyor. Balık fiyatları sezona göre değişiklik gösteriyor, şu anda diğer aylara göre yüksek fiyatlar. Sezonda bolluktan dolayı fiyatlar daha düşük oluyor” diye konuştu.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Çanakkale’de müsilaj sebebiyle bir aydır denize ağ atamıyorlar

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2025/02/canakkalede-musilaj-sebebiyle-bir-aydir-denize-ag-atamiyorlar-0-BrzlFz9y.mp4
Çanakkale’de müsilaj sebebiyle balıkçılar bir aydır denize ağ atamıyorlar.

Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Ayaz, Çanakkale Boğazı’nda görülen müsilajın balıkçılık faaliyetlerini etkilediğini belirterek, “Şu anda Marmara Denizi’nde, Çanakkale kıyılarında Bozcaada‘ya kadar, Gökçeada kıyıları, Saros Körfezi’ne kadar müsilajdan etkilenmiş durumda ve balıkçılar ağlarını denize indiremiyor” dedi. Prof. Dr. Adnan Ayaz, müsilajın balıklara herhangi bir zehir etkisi bulunmadığını da belirtti.

Bilim insanlarının uzun süredir uyardığı deniz kirliliği ve buna bağlı olarak oluşan müsilaj, özellikle Marmara Denizi’nde ciddi ekolojik zararlara neden olmuştu. Arıtma sularının denize deşarjı ve deniz ulaşımı sağlayan taşıtların oluşturduğu kirlilik, zamanla deniz ekosistemini tehdit eden bir hastalığa dönüştü. 2020 yılında müsilaj, deniz tabanından su yüzeyine çıkarak görünür hale geldi ve bu durum turizm ile balıkçılık sektörlerini olumsuz etkiledi. Çanakkale Boğazı’nda 2020 yılında Marmara Denizi’ni etkisi altına alarak büyük bir çevre sorununa yol açan müsilaj 5 yıl sonra Çanakkale Boğazı ve Çanakkale kıyılarını kaplamaya başladı. Tekrar görülmeye başlayan müsilajın artış göstermesi endişeye yol açtı. Çanakkale’de hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle de müsilaj etkisini arttırdı. Çanakkale Boğazı’nda görülen müsilaj çevresel etkinin yanı sıra denizde balıkçılığı da etkiledi. Balıkçılar Çanakkale bölgesinde 1 aydır denize ağ atamıyor.

ÇOMÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Ayaz, müsilajın Kasım’dan sonra Aralık ayı gibi Marmara Denizini sarmaya başladığını söyledi. İlk Erdek Körfezi’nden başladığını bildiklerini belirten Prof. Dr. Adnan Ayaz, “Şu anda bütün Marmara Denizi’ni maalesef kapladı. Yine Yalova’daki kendi öğrencim var dalış yapan o bölgede bir çalışması var, müsilajın bana geçen hafta suyun üzerine itibaren 25 metreye kadar yani 25 metre bir kalınlık oluşturduğunu söyledi. 25 metrenin altında da herhangi bir çökme olmadığını ama 25 metreye kadar şiddetli bir şekilde olduğunu söyledi. Buda ne demek biz de 2020’de girdiğimizde de aynı şeyleri gördüğümüze göre yani 2021 yılında yaşadığımızın benzeri şiddette bir müsilaj olayı var. Bu durum tabii ki bizi çok aşırı derecede özellikle balıkçılar etkiledi. Bu işin en büyük mağduru da kendisi balıkçılar oldu. Şu anda Marmara Denizi’nde, Çanakkale kıyılarında Bozcaada‘ya kadar, Gökçeada kıyıları, Saros Körfezi’ne kadar müsilajdan etkilenmiş durumda ve balıkçılar ağlarını denize indiremiyor. Tahminen 1 Temmuz ile 15 Temmuz arasında müsilajın denizde bakteriler tarafından parçalanarak yok edileceğini düşünüyorum. Suların sıcaklığına göre tabi bu değişecektir” dedi.

Çanakkale’de müsilaj nedeniyle balıkçılık ağlarını denize bırakamadıklarını da kaydeden Ayaz, sözlerine şöyle devam etti:

“Balıkçılık olarak düşündüğümüzde yaklaşık bir aydır Çanakkale bölgesi için biz ağlarımızı denize atamıyoruz. Daha öncesinde de gırgır teknelerinin Marmara Denizi’nde çalışamadığını ve erken paydos ettiklerini biliyoruz. Bazı tekneler bölgemize geldi. Bozcaada‘dan daha aşağı da Babakale, Gürpınar ve Edremit Körfezi bölgesinde çalıştıklarını biliyoruz. Ama çoğu gırgır teknesi şu an paydosu çekti. Ağlarımızın gözlerini kapadığı için balık yakalamıyoruz. Maalesef dip balıkları için demiyorum ama pelajik balıklar kendilerine müsilajın zarar vermeyeceği şekilde uzaklaşıyor, ortamdan kaçıyor. Yani kendine zarar verecek seviyeye geldiğinde ortamda kalmıyor bu da bölgede balık miktarının müsilaj onu önüne katarak götürüyor ve azalmasına sebep oluyor. Dip balıklarında herhangi bir değişiklik olduğunu düşünmüyorum şu anda ama pelajik balıklar da hissedilir bir azalma olduğunu biz de tahmin edebiliyoruz. Müsilajın balıklara herhangi bir zehir etkisi bulunmadığını söyleyebilirim. Balıklarda bir zehirleyici etkisi onun maalesef yok ama tabii ki insanlarda korkuyor bazı noktalardan, bunları çok dikkatli şey yapmak gerekiyor. Zaten Tarım ve Orman Bakanlığı da bu konuda balıklardan örnek alıp herhangi bir sıkıntı var mı, yok mu sürekli testler yapıyor. Bir sıkıntı olsa zaten Tarım ve Orman Bakanlığında bunu Balıkçılık Su Ürünleri Genel Müdürlüğü halka duyurur. Müsilajın en büyük mağduriyetini balıkçılar yaşamıştır. Erken paydos ettiler. Küçük kıyı balıkçıları da zaten kıyıda çalışmaları mümkün değil, ağların gözleri anında doluyor ve balık yakalayamaz hale geliyor. Şu anda oltadan başka bölgede balık avlamamız mümkün olmuyor.”

Kategoriler
BELEDİYELER Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Tüm Belediye Haberleri

Encümen’de balık satış yerleri için ihale düzenlendi

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Encümen Toplantısı’nda, İzmit Balıkhan’da bulunan 7 balık satış ve 2 manav yeri ile Başiskele Paşadağ Mahallesi’nde bulunan atış poligonunun kiralanması için ihale gerçekleştirildi.

 

7 BALIK SATIŞ, 2 MANAV YERİ

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, İzmit Marina sahilinde bulunan Balıkhan’daki 7 balık satış ve 2 manav yerinin 3 yıllığına kiralanması için ihale gerçekleştirdi. Büyükşehir encümeninde Başiskele Paşadağ Mahallesi’nde bulunan atış poligonu için de ihale düzenlendi. Genel Sekreter Yardımcısı Ebubekir Ardıç başkanlığında düzenlenen encümen toplantısı, belediye encümen salonunda gerçekleştirildi. Encümende diğer konular da görüşülerek karara bağlandı.

 

BALIK SATIŞ YERLERİ

Balıkhan’daki 1 No’lu iş yeri için Hamdi Binekli 19 bin 200 TL + KDV teklif verdi. 2 ve 3 No’lu iş yeri için teklif veren Emrah Sevimli her iş yeri için de 19 bin 250 TL + KDV’lik teklif sundu. 4 No’lu iş yeri için Muhittin Demirtürkan 19 bin 300 TL + KDV, 7 No’lu iş yeri için Muhittin Kurtuluş 19 bin 350 TL + KDV, 8 No’lu iş yeri için Mehmet Balcı 19 bin 400 TL + KDV, 9 No’lu iş yeri için de Sinan Soğuksu 19 bin 450 TL + KDV’lik teklif verdi.

 

MANAV VE ATIŞ POLİGONU

5 No’lu iş yeri olan manav için Ercüment Tukuş 10 bin 100 TL + KDV, 6 No’lu iş yeri için ihaleye katılan Şaban Ateş ise 10 bin 100 TL + KDV’lik teklif verdi. Başiskele Paşadağ Mahallesi’nde bulunan atış poligonu için Serkan Açıkgöz, 13 bin 100 TL + KDV’lik teklif verdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Tarama çalışmaları Körfez için umutları yeşertti

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İzmir Körfezi’nin temizlenmesine yönelik çalışmalar kapsamında yürüttüğü dip taramasında bugüne kadar 85 bin ton malzeme çıkarıldı. Çalışmaların memnuniyet verici olduğunu belirten yurttaşlar ve balıkçılar kıyılarda balıkların yüzdüğünü gördüklerinde yaşadıkları mutluluğu dile getirdi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, İzmir Körfezi’nde sirkülasyonu sağlayarak, denizin temizlenmesinde önemli rol oynayacak dip tarama çalışmalarını gece gündüz sürdürüyor. Aralık ayında başlayan çalışmalar kapsamında bugüne kadar Körfez’in tabanından 85 bin ton çamur çıkarıldı. Çalışmaların güzel sonuçlar doğuracağına inandıklarını belirten yurttaşlar denizin renginin açılmaya başladığını ve koku duymadıklarını dile getirdi. İZSU Genel Müdürlüğü Haziran ayına kadar Peynircioğlu Deresi ağzı ve Körfez’in kuzey aksını kapsayan bölgede ilk etapta 700 bin metreküp dip çamuru tarayacak. İZSU Genel Müdürlüğü bu çalışmaları 440 milyon liralık yatırımla gerçekleştirecek. 

“Devlet de destek olmalı”

Körfez’in temizlenme süreci ile yürütülen çalışmalar ilgili yurttaşlar ise şu görüşleri paylaştı:

Karşıyaka’da yaşayan Şeyda Kozan, “Geçtiğimiz yaz İzmir Körfezi’ni kötü gördüğümüz için çok korkmuştuk. Ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu konuda bir çalışması var. Biz bu çalışmaların faydasını görmeye başladık. Temennimiz bu çalışmaların devam etmesi. Bu yönde devletin de destek olması gerek. Belediye belli bir sınıra kadar çözümleyebiliyor ama umarım destek olunur. Bu şehir hepimizin şehri” dedi.

“Güzel sonuçlar alınacak”

Karşıyaka sahilinde her gün eşiyle birlikte yürüyüş yapan ve Körfezi gözlemleme şansı bulduğunu söyleyen Nebahat Kubay, “Daha önce yürüyüş yaparken koku ve yosun sorununa şahit oluyorduk. Körfezi kurtarmak için belediyenin çalışmalara başlamış olması bile bizler için çok önemli. Çalışmalar devam ettikçe muhakkak sonuç alınacaktır” diye konuştu.

“Kıyıda balıkların yüzmesi bizi mutlu ediyor”

İzmir Körfezi’ndeki balık ölümlerine çok üzüldüğünü ancak çalışmaların etkisini çıplak gözle fark ettiklerini kaydeden Yeşim Akova, “Kıyıda balıkların yüzdüğünü görünce çok mutlu oluyorum. Bir şeylerin yapıldığının kanıtı bu görüntüler. Bakanlığın İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni yalnız bırakacağı belliydi. Ancak Büyükşehir bu konuda kendi yolunu çizebilir” dedi.

“Körfez’de iyileşme var”

Geçimini İzmir Körfezi’nde balıkçılık yaparak kazanan Yavuz Akdere, “Körfezde yazın olan balık ölümlerinden sonra çalışmalar başladı. İyileşme var ancak Gediz Nehri’nden gelen sanayi atıklarının önünün kesilmesi, denetlenmesi lazım. Sadece deniz canlıları için değil bu durum insanlar için de tehdit oluşturacak” şeklinde konuştu.

20 yıldır balıkçılık yapan Hakan Özeli ise, “Körfez’de iyileşme var. Suyun rengi berraklaşmaya başladı. Umuyoruz ki ilerleyen zamanlarda daha da güzelleşir. Tüm yetkililerden İzmir Körfezi’nin temizlenmesi için desteklerini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Körfez temizlenene kadar durmak yok

Körfez’de birinci etap dip tarama çalışmalarının ardından 1 milyon 800 bin metreküp dip çamurunun daha taranması için bu yıl ihaleye çıkılacak. Bu önemli proje kapsamında iki etap sonunda 2,5 milyon metreküp çamur taranacak ve İzmir’de bugüne kadar yapılmış en büyük tarama gerçekleştirilmiş olacak. Körfez ve dere ağzı tarama çalışmaları, Körfez’deki su kalitesini artıracak ve 20 santimetre derinliklere inen körfezin karasallaşan noktalarındaki dip tarama malzemesinin alınması ile körfezin akıntı hızı artacak ve kirlilik azalacak. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

İzmit Körfezi’ne 6 bin balık daha salınacak

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, İzmit Körfezi’ndeki balık popülasyonunu artırmak için çalışmalarını sürdürüyor. Körfez’de dip çamuru temizliği yapan, arıtma tesisleriyle İzmit Körfezi’ne arıtılmadan bir damla atık su bırakmayan Büyükşehir, 24 Ekim Perşembe günü Gebze Eskihisar sahilinde balık salımı gerçekleştirecek. İzmit Körfezi’ne 42 bin balık salan Büyükşehir, 24 Ekim’de 6 bin balık daha salacak. Büyükşehir, Kirazdere’ye de 8 bin kırmızı benekli alabalık bırakmıştı. kadıköy sex shop

6 BİN ADET BALIK BIRAKILACAK

Saat 10.30’da başlayacak programda Büyükşehir, toplamda 6 bin adet çupra, levrek ve kalkanı İzmit Körfezi’ne bırakacak. Büyükşehir, bu programla birlikte toplamda 48 bin balığı İzmit Körfeziyle buluşturmuş olacak. Eylül ayının başında Kirazdere’ye 8 bin kırmızı benekli alabalık bırakan Büyükşehir, toplamda 56 bin balığı Kocaeli’nin sularına salmış olacak.

ESKİHİSAR’A RESİF BIRAKILMIŞTI

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Haziran 2024’te Eskihisar sahiline yapay resif bırakmıştı. Böylelikle Büyükşehir, bölgede, balık salımı gerçekleştirerek balık salımı çalışmalarını destekleyecek adımları da atmıştı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Telefon
WhatsApp
Exit mobile version