Kategoriler
BELEDİYELER Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Tüm Belediye Haberleri

2024 Yılında 172,7 Milyon Metreküp Atık Su Arıtıldı, Bir Damla Bile Doğaya Arıtılmadan Bırakılmadı

Kocaeli’de işlettiği 23 adet atık su arıtma tesisi ile %100 atık su arıtma gerçekleştiren Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İSU Genel Müdürlüğü, 2024 yılında 172,7 milyon metreküp atık su arıtarak çevreye zarar vermeden deşarjını sağladı. Arıtılan su ile birlikte 101 bin ton atık su çamurunu bertaraf ederek çevrenin kirlenmesini önledi.

“BİR DAMLA SU ARITILMADAN DENİZE DEŞARJ EDİLMİYOR”
Ülkemizin sanayi ve turizm kenti Kocaeli, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan altyapı ve çevre yatırımları ile birlikte denizi, havası, yeşil doğası ile ülkemizde yaşanacak kentlerin başında geliyor. Ancak son yıllarda artan küresel ısınma ve iklim değişikliği ile deniz sıcaklıklarının artması ve atık suların azot ve fosfor ayrımı yapılmadan denize bırakılması, Marmara Denizi’ni tehdit ediyor. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Tahir Büyükakın’ın “Mutlu Şehir Kocaeli” vizyonunun sağlam temelleri doğrultusunda, İSU Genel Müdürlüğü, bölgenin su kaynaklarını en verimli şekilde kullanma, kayıp-kaçak oranlarını en aza indirme ve bir damla atık suyu dahi arıtmadan denize bırakmama hedefiyle, teknolojinin tüm olanaklarını hayata geçirerek çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Türkiye’de örnek bir kurum olan İSU Genel Müdürlüğü, yıllar önce devreye aldığı %100 atık su arıtma tesisleri ile evsel atık suların tamamını arıtıyor ve doğaya temiz bir şekilde deşarj ediyor. Marmara Denizi’nin korunması açısından bu hassasiyet, bölgedeki diğer şehirler için de önem arz ediyor.

“23 ADET ATIK SU ARITMA TESİSİ İLE %100 ARITMA”
İnsan sağlığı ile çevrenin korunmasına büyük önem veren Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İSU Genel Müdürlüğü, şehir merkezinden kırsal alanlara kadar her noktada bütün kenti kanalizasyon altyapı ağlarıyla işleyerek atık su arıtma tesisleri inşa etti. 23 adet atık su arıtma tesisi ile şehirde bir damla suyu arıtmadan doğaya bırakmayan İSU Genel Müdürlüğü, %73 oranında ileri biyolojik ve %100 biyolojik atık su arıtma gerçekleştiriyor. İleri biyolojik arıtma yapılmayan mevcut atık su arıtma tesislerinde, yatırım planı kapsamında yapılacak çalışmalar ile ileri biyolojik seviyesine çıkarılarak Türkiye’de ilk %100 ileri biyolojik arıtma yapan Büyükşehir Belediyesi olacak.

2024 YILINDA 172,7 MİLYON METREKÜP ATIK SU ARITILDI
İSU Genel Müdürlüğü, 2024 yılında Kocaeli genelinde 172,7 milyon metreküp atık su arıttı. Arıtılan atık suların 17 milyon 184 bin 704 metreküpü sanayi tesisleri ve yeşil alanların sulanmasında geri kazanım suyu olarak kullanılarak içme suyu kaynakları üzerindeki baskı azaltıldı. Geri kalan kısmı da arıtılarak deniz ile alıcı ortamlara deşarj edildi. Arıtılan atık sulardan çıkan 101 bin ton çamur da bertaraf edildi.

SIFIR KİRLİLİK
“Sıfır Kirlilik: %100 Arıtma” ilkesi ile hizmetlerini yürüten Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İSU Genel Müdürlüğü, atık suların arıtılması ve çıkan çamurun bertarafı ile çevre kirliliğini önlüyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kategoriler
Tüm Yaşam Haberleri YAŞAM

Uzmanından önemli müsilaj açıklaması: “Yapmamız gereken en ivedi konu”

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2025/01/uzmanindan-onemli-musilaj-aciklamasi-yapmamiz-gereken-en-ivedi-konu-0-Wr8nmKLb.mp4
Marmara Denizi’nde yeniden görülmeye başlanan müsilaja ilişkin önemli uyarılarda bulunan Prof. Dr. Mehmet Çakmakcı, “Yapmamız gereken en ivedi konu, ön arıtma tesislerini ileri biyolojik atık arıtma su tesislerine, biyolojik arıtma tesislerini de ileri biyolojik atık su arıtma tesislerine dönüştürmek” dedi.

Yıldız Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Çakmakcı, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İSU Genel Müdürlüğü tarafından kente kazandırılan Başiskele Kullar İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’nde incelemelerde bulundu. Çakmakcı, tesiste yürütülen çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı.

“Marmara Denizi’ne deşarj edilen atık suların yüzde 53’ünün ön arıtmadan kaynaklı”

İncelemelerinin ardından İHA Muhabirine açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Mehmet Çakmakcı, Marmara Denizi’nde 2021’de görülen müsilajın ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 22 maddelik eylem planı hazırlandığını ve birçok maddede gelişme kaydedildiğini vurguladı. Prof. Dr. Mehmet Çakmakcı, “Gelişme kaydedilemeyen en önemli maddelerden biri, Marmara Denizi’nde azot ve fosfor yükünü azaltacak noktasal kaynaklarda ileri biyolojik atık su arıtma tesisi kurulması konusunda oldu. Aslında o 22 maddelik eylem planında, Marmara Denizi’ne deşarj edilen atık suların yüzde 53’ünün ön arıtmadan kaynaklı olduğu, yani azot ve fosfor giderinin olmadığı tesislerden kaynaklı olduğu da bir nevi belirtilmiş oldu. Şuanda Marmara Denizi’ne yüzde 53 ön arıtma, yüzde 42 biyolojik arıtma ve yüzde 5’de sadece biyolojik arıtmadan geçen sular verilmektedir. Bu eylem planının maddelerinde şu da belirtilmişti: ’2024 yılı sonu itibariyle tüm tesislerimiz ileri biyolojik atık su arıtma tesislerine dönüştürülecektir. Bu konuda Bakanlığımız hem teknik hem de maddi destek sağlayacaktır’ ama 3 yıllık periyoda baktığımızda çok ciddi bir gelişme kaydetmediğimizi görmekteyiz” dedi.

“Bizim için çok ciddi bir risk konusudur”

Halk arasında “deniz salyası” olarak bilinen müsilajın, denizdeki biyolojik üretimin ilk basamağını oluşturan bitkisel planktonların (fitoplankton) çevresel faktörlerle aşırı çoğalmasıyla oluştuğunu kaydeden Prof. Dr. Mehmet Çakmakcı, “Baktığımızda yapışkan ve şeffaf bir sıvı görürüz ama bunlar deniz tabanında canlı yaşamını da sıfıra indirmektedir. Tamamen tahrip etmektedir. Bizim için çok ciddi bir risk konusudur” diye konuştu.

“Marmara Denizi’ne en düşük miktarda azotlu ve fosforlu suları vermemiz gerekiyor”

Çakmakcı, müsilaj oluşumuna karşı alınabilecek önlemlere ilişkin de bilgilendirmelerde bulunarak, “Müsilaj oluşumuna karşı müdahale edebileceğimiz 3 faktör var. Birincisi deniz suyunun sıcaklığının değişimi (artırılması), ikincisi su kütlelerinin durağanlığı, üçüncüsü de azot ve fosfor yükünün azaltılmasıdır. Biz burada azot ve fosfor yükünün azaltmak için öncelikli olarak noktasal kaynaklarımızı, evsel su arıtma tesislerimizi, endüstriyel su arıtma tesislerimizi ileri biyolojik su arıtma tesisine dönüştürerek bunları gidermeyi sağlamalıyız. Böylelikle Marmara Denizi’ne en düşük miktarda azotlu ve fosforlu suları vermemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

“Bu tesislerin sayısını artırmalıyız”

22 maddelik eylem planında suların geri kazanımına da dikkat çekildiğinin altını çizen Prof. Dr. Mehmet Çakmakcı, “Bugün yaptığımız teknik incelemelerde Başiskele Kullar İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’ni gördük. Tesisin son kademesinde 17 bin metreküp/gün kapasiteli bir geri kazanım ünitesi olduğunu gördük. 17 bin metreküp/gün suyun bir kısmı peyzaj ve endüstriyel tesislerde kullanılmaktadır. Sulara ikinci kez kullanım hakkı tanıyan böyle tesislerin sayısını artırmalıyız” ifadelerini kullandı.

“Elimizden geldiği kadar azot ve fosfor yükünü minimuma indirmeye çalışıyoruz”

Prof. Dr. Mehmet Çakmakcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Müsilaj, sadece son 5 yılda oluşan bir durum değil. Marmara Denizi’nin kirlenmesi uzun yıllara sahip bir konu. Eğer bugün tedbir almazsak, gelecek yıllarda Marmara Denizi’nin faydalı kullanımlarından istifade edemeyebiliriz. Bu üzücü bir durum. Şuanda birçok uzman tarafından çeşitli balık türlerinin yetişmediğini ifade ediyor. Bunların sebeplerinden biri de müsilaj olduğunu söyleyebiliriz. Bizler elimizden geldiği kadar azot ve fosfor yükünü minimuma indirmeye çalışıyoruz”

“Biyolojik arıtma tesisine dönüştürmek zorundayız”

Marmara Denizi’nde yeniden müsilaj görülmeye başlandığını da aktaran Çakmakcı, “Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından Marmara Denizi’nde son 3 ay içinde gözlemler ve deniz altında dalgıçlar tarafından incelemeler yapıldı. Hemen hemen Marmara Denizi’nin tüm kesimlerinde, Çanakkale’ye dökülme noktasına kadar müsilaj görüldüğü belirtiliyor. Yapmamız gereken en ivedi konu, ön arıtma tesislerini ileri biyolojik atık arıtma su tesislerine, biyolojik arıtma tesislerini de ileri biyolojik atık su arıtma tesislerine dönüştürmek. Bazı zorluklar olduğunu biliyoruz. Marmara’daki illerimizde kentleşme çok yoğun. Arıtma tesisi kurulacak alan bulunmasında da zorluk yaşanıyor ama örnek almamız gereken ülkelerden biri Japonya. 30 milyon insanın yaşadığı şehirde arıtma tesislerinin ne kadar dar alanlara ve meşakkatli şekilde yaptıklarını görüyoruz. Marmara’yı kurtarmak için en azından bizim bu durumları dikkate alarak yeni çözümler üretmemiz gerekiyor. Marmara Denizi’ni kirleten tek ülke biz değiliz. Tuna’dan, Karadeniz’den gelen kirletici yükler de olduğunu unutmamalıyız. Biz üzerimize düşeni yapmalıyız. Tedbir alırsak canlı türlerini artırma durumları söz konusu olacaktır” dedi.

Telefon
WhatsApp
Exit mobile version