Kocaeli’de Dünya Temizlik Günü’nde gönüllüler, sahil ve denizden 172 kilo atık toplayarak çevre farkındalığı oluşturdu.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Körfez Kaymakamlığı, Körfez Belediyesi ve Let’s Do It Türkiye işbirliğiyle bu yıl da Dünya Temizlik Günü coşkuyla kutlandı. 20 Eylül Cumartesi günü tüm dünya ile eş zamanlı olarak düzenlenen etkinliğin Kocaeli’deki ana adresi Körfez Tütünçiftlik Sahili oldu. Sabah saatlerinde başlayan etkinlikte protokol konuşmalarının ardından gönüllüler sahil boyunca çöp topladı. Büyükşehir belediyesi tarafından katılımcılara yelek, eldiven ve çöp torbaları dağıtıldı. Öğrencilerden sivil toplum kuruluşlarına, gönüllülerden ilçe sakinlerine kadar pek çok kişi sahile bırakılmış plastik, cam, metal, kağıt ve izmaritleri topladı. El birliğiyle çalışan minik gönüllüler de bu aktiviteden oldukça keyif aldı.
“Geleceğimize sahip çıkmak için buradayız”
Etkinliğe Kocaeli Vali Yardımcısı Dr. Olgun Öner, Körfez Kaymakamı Uğur Kalkar, Körfez Belediye Başkan Vekili İbrahim Çırpan, Let’s Do It Kocaeli İl Temsilcisi Doç. Dr. Nermin Demirkol, üniversite öğretim üyeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda gönüllü katıldı. Körfez Kaymakamı Uğur Kalkar, “Çöp toplamaktan daha önemlisi çöp oluşturmamaktır. Gelecek nesillere temiz bir doğa bırakmak için hep birlikte çalışmalıyız” dedi.
Kocaeli Vali Yardımcısı Dr. Olgun Öner ise, “Bugün yalnızca çöp toplamak için değil, aslında geleceğimize sahip çıkmak için buradayız. Doğa bizden yardım istiyor, sürdürülebilir bir çevre anlayışını benimsemeliyiz” ifadelerini kullandı.
“Burada toplanan her bir atık, farkındalığın bir göstergesidir”
Atölyelerin, stantların, deniz ve kıyı temizliğinin gerçekleştirildiği farkındalık etkinliğinde konuşan Let’s Do It Kocaeli İl Temsilcisi Doç. Dr. Nermin Demirkol, “Amacımız yalnızca bir gün temizlik yapmak değil, her gün temizlik hareketini devamlılaştırmak. Burada toplanan her bir atık, farkındalığın bir göstergesidir” şeklinde konuştu.
Atölyeler ve stantlar ilgi gördü
Etkinlik yalnızca temizlikle sınırlı kalmadı. KOÜ Güzel Sanatlar Fakültesi’nin “Kağıt Kostüm Sergisi” ve “Dip Çamurundan Sanata Seramik Atölyesi”, KOÜ Sıfır Atık Kulübü’nün “İleri Dönüşüm Atölyesi”, Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi’nin “Enerji Bisikletleri Standı” ve Kocaeli Gönüllüleri standı ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü. Büyükşehirin bisiklet standında 7’den 70’e tüm vatandaşlar çöp topladıktan sonra pedal çevirerek eğlendi.
172 kilo atık toplandı
Etkinlik sonunda sahilden ve denizden çıkarılan atıklar kategorilerine ayrılarak alanda sergilendi. Büyükşehir belediyesinin temizlik gemisi ve kurbağa adamlar desteğiyle deniz dibinde de temizlik çalışması yapıldı. Gönüllüler toplamda 172 kilo atığı ekosistemden uzaklaştırdı. Bunun 32 kilosu denizden çıkarılan lastikler, 140 kilosu ise karada toplanan diğer atıklar oldu.
Kocaeli’nin İzmit ilçesinde yakılan çöplerin yol açtığı yangında evi kullanılamaz hale gelen ve “Aklıma gelen başıma geldi” diyerek yaşadığı felaketi özetleyen Tuncay Anadolu’ya Büyükşehir Belediyesi yardım eli uzattı.
Edinilen bilgiye göre, 24 Ağustos pazar günü Kuruçeşme’de biriken ve içinde lastik gibi yanıcı maddelerin de bulunduğu çöplerin yakılması sonucu yangın çıktı. Alevler, kısa sürede Tuncay Anadolu’ya ait eve ve yakındaki ormanlık alana yayıldı. Yangının ardından evi ve tüm eşyaları kullanılamaz hale gelen Anadolu, Kocaeli Büyükşehir Belediyesine bağlı Barınma ve Konaklama Merkezi’ne yerleştirildi.
“Aklıma gelen başıma geldi”
Evinin yanmasından duyduğu üzüntüyü dile getiren Tuncay Anadolu, çöp yığınını daha önce görüp endişelendiğini belirterek, “Sabah çöplerin fotoğrafını çektim. ’Bunlar yanarsa evimiz de yanar’ dedim. Aklıma gelen başıma geldi. Saat 14.00 gibi yeğenim aradı, ’Abi ev yanıyor’ dedi. Baktım ev kül olmuş. Çöpleri kim yaktıysa lastikler de vardı. Rüzgarla birlikte yangın ormana da sıçradı. Evde hiçbir şey kalmadı” dedi.
Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından barınma evine yerleştirildiğini ifade eden Anadolu, “Tüm ihtiyaçlarımı karşılıyorlar. Allah Tahir Başkanımızdan razı olsun” diye konuştu.
Belediyenin Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı ekiplerinin, olay sonrası sosyal inceleme yaparak evin yeniden onarımı için gerekli destek süreçlerini başlattığı öğrenildi.
Yetkililer, vatandaşları açık alanda çöp yakmamaları, özellikle lastik gibi yanıcı maddelerin kontrolsüz şekilde ateşe verilmemesi konusunda uyardı.
İzmit Belediyesi, zamansız katı atık ve düzensiz çöp atanların önüne geçmek adına Serdar Mahallesinde güvenlik kamerası yerleştirdi
İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet tarafından geçtiğimiz gün duyurulan zamansız katı atık atanların tespiti için güvenlik kamerası uygulaması Serdar Mahallesinde başladı. Şehit Ramazan Sarıkaya Kültür Merkezinin arkasında bulunan alana yerleştirilen güvenlik kamerası sayesinde gelişigüzel çöp ve zamansız bir şekilde katı atık atan kişiler tespit edilerek para cezasına çarptırılacak.
MÜDÜRLER AÇIKLAMA YAPTI
Bu konu ile ilgili İzmit Belediyesi Temizlik İşleri Müdürü Sedat Çakır ve Bilgi İşlem Müdürü Samet Can Demir açıklamada bulundu. Çakır yaptığı açıklamada, “Çevre sağlığına önem verdiğimiz için bölgelerimizde özellikle konteyner çevrelerinde atılan katı atıklar ve düzensiz çöplerin kontrolünü sağlayabilmek adına çalışmalarımız devam ediyor.
“KENTİMİZ İÇİN EN İYİSİ OLACAĞINA İNANIYORUZ”
Katı atıkların kimler tarafından atıldığını tespit edebilmek için bilgi işlem müdürlüğümüzle ortak bir çalışma halindeyiz. Bunu kentin genelinde yayarak gerek çöp gerek katı atık sorunlarımızı yerinde tespit edip gerekli cezai işlemleri yapacağız. Başkanımız bu konuda çok hassas ve duyarlı davranmaktadır. Bütün kentimiz için en iyisi olacağına inanıyoruz” dedi.
“KAMERALAR 24 SAAT KAYIT ALACAK”
Bilgi İşlem Müdürü Samet Can Demir ise yaptığı açıklamada, “İzmit Belediyesi olarak halk sağlığı ve kent estetiğine önem gösteriyoruz. Serdar Mahallesindeki zamansız katı atık ve düzensiz çöp sorununu ortadan kaldırmak için bölgeye güvenlik kamerası yerleştirdik. Bu kameralar 24 saat kayıt alacak. Çalışmalarımızı kent genelinde arttırmayı düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Son yıllarda iklim değişikliğine bağlı olarak yağışların azalması, Yuvacık Barajı’nda su seviyesini ciddi biçimde düşürdü. Kurak geçen yaz ve kış ayları nedeniyle barajın doluluk oranı yüzde 44’lere kadar indi. Ancak barajı tehdit eden tek sorun kuraklık değil. Baraj çevresi, özellikle hafta sonları piknikçilerin uğrak noktası haline geliyor. Ancak bu ziyaretlerin ardından geride kalan manzara kahrediyor. Pet şişeler, poşetler, yiyecek atıkları, mangal artıkları ve daha birçok atık doğanın içine rastgele bırakılıyor. Çevreye atılan bu çöpler, hem görsel kirlilik oluşturuyor hem de toprak ve su kalitesini bozuyor.
Kocaeli’nin geleceği açısından hayati öneme sahip olan Yuvacık Barajı, sadece su kaynağı değil; aynı zamanda bölge halkının nefes aldığı, doğayla iç içe vakit geçirdiği bir yaşam alanı. Ancak bu alan, bilinçsiz davranışlar yüzünden her geçen gün kirleniyor. Kuraklıkla boğuşan baraj, bir de insanların bıraktığı çöplerle mücadele ediyor.
“Etrafta tonlarca çöp var”
Durumdan şikayetçi olan bölge sakinlerinden Kadir Avlugan, özellikle yaz aylarında bölgeye gelen ziyaretçilerin çevreye duyarsız davrandığını belirterek, “Yuvacık Barajı’nı içme suyu olarak kullandığımız halde buralara piknik için gelen vatandaşlar etrafa tonlarca çöp bırakmış. Piknik için gelen kişilerin çöplerini temizlemeleri gerekiyor. Çevreye duyarlı olmamız lazım. Ne zaman gelsem aynı şeyleri görüyorum. Hem yangına sebebiyet hem doğamız zarar görüyor. Buraya gelen vatandaşların çevreye daha duyarlı olmaları lazım. Maalesef yediklerini, içtiklerini yarım bırakıp gidiyorlar. Her tarafta yediklerinin yarısı duruyor. Izgara telini sıfır alıyorlar ve buraya bırakıyorlar” dedi.
İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, sosyal medyadan yaptığı paylaşımla, bazı basın organlarının Edebiyat Sokağı çalışmasına yönelik karalama haberlerine sert tepki gösterdi. Başkan Hürriyet, yer altı çöp konteynerinin yanındaki iki siyah poşetin fotoğrafı üzerinden “BİRİKEN ÇÖPLER DAĞ OLDU”, “ÇÖPTEN SOKAK OLDU” başlıklarının atıldığını belirterek, amacın tamamen algı operasyonu olduğunu söyledi.
“AMAÇ TAMAMEN ALGI OPERASYONU”
Başkan Hürriyet, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: Şimdi haberde kullanılan şu fotoğrafa iyi bakmanızı istiyorum. 2 tane siyah poşet. Yer altı konteynerin yanında. Bu iki siyah poşeti göstererek “BİRİKEN ÇÖPLER DAĞ OLDU”, “ÇÖPTEN SOKAK OLDU” başlığı atıyorlar. Konteyner boş. Etrafında bir olumsuzluk yok. Ama iki tane siyah poşet ile çöpler nasıl dağ oldu? Ya da nasıl çöpten sokak oldu? Gerçi amaç algı operasyonu ise bunlara göre her şey olur.
Demek ki Edebiyat Sokağı çalışmamızı karalamak için birileri düğmeye basmış. Ve vatandaş şunu çok iyi görüyor; diğer ilçelerde o kadar çok olumsuzluk var ki… Ama bir tanesini bile kaleme alamazlar. Eğer bu fotoğraf başka ilçede olsaydı yandaşların attığı başlıklar şöyle oluyor; “SORUMSUZ VATANDAŞLAR ÇEVREYİ KİRLETTİ” “ÇÖP KONTEYNERİ BOŞKEN VATANDAŞ ÇÖP POŞETLERİNİ DIŞARIYA ATTI” “VATANDAŞ ÇÖP ÇIKARMA SAATLERİNE NEDEN UYMUYOR” Vs vs…
“EMEKÇİLERİN ALIN TERİNE SAYGINIZ OLSUN”
Millet bu algı operasyonlarını yemiyor. Artık bu çöp, çamur üzerinden yapılan bilinçli kötülükleri de yemiyor. Bir algı operasyonu daha patlamış oldu. Bu konuda yandaşların sürekli karalama kampanyalarına izin vermeyeceğim. Bu şekilde bilinçli çevreyi kirletenlere karşı da yüksek cezalar kestiğimizi bilmenizi isterim. Sadece bir gram vicdandiliyoruz herkese. En azından şu Allah’ın sıcağında kan ter içinde çalışan emekçilerin alın terine saygınız olsun bari…!
Günlerdir beklenen yağmur sabah saatlerinde Bursa’nın Gemlik ilçesine de düştü. Yağan yağmur ile debisi artan karsak deresi, atılan poşet poşet çöpü de ortaya çıkardı.
Yağmurla birlikte derede bulunan çöp poşetleri ve dağınık çöpler suyla birlikte denize doğru aktı. Bataklığa dönen deredeki kirlilik dikkat çekerken denize dökülüp Gemlik körfezinde su yüzeyine çıkan poşetler körfezi adeta çöplüğe çevirdi. Gemlik körfezindeki çöplerin deniz süpürgesi ile toplanacağı belirtildi.
Kandıra sahillerinde 7 Haziran’dan bu yana sadece kumsallardan 992 ton çöp toplandı.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, yaz sezonunda yoğun ilgi gören Kandıra sahillerinde yürüttüğü temizlik çalışmalarıyla çevre duyarlılığını bir kez daha ortaya koydu. Görevli ekiplerin çalışmalarıyla 7 Haziran’dan bu yana yalnızca kumsal alanlarından 992 ton çöp toplandı. Bu rakamla çevre bilincinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seren büyükşehir, mavi bayrağı da korumaya özen gösterdi. Büyükşehir ekipleri, dolan çöp konteynerlerini ve kutularını gün boyu temizlerken genel mıntıka temizliğini ise gece saatlerinde yerine getiriyor. Ekiplerin dört mevsim titizlikle çalıştığı Kandıra sahillerinde temizlik seferberliği yaz sezonunda hummalı şekilde sürüyor. Büyükşehir ekipleri Kandıra’nın Mavi Bayraklı plajları; Kerpe, Cebeci, Kumcağız, Kovanağzı, Bağırganlı, Seyrek ve Miço Koyu Kadınlar Plajı başta olmak üzere diğer tüm plajlarda da yaz boyunca temizlik çalışmalarını sürdürüyor.
Gerçekleştirilen temizlik çalışmalarında çöpler konteynerlerden değil, doğrudan kumsal alanlardan toplandı. Yaz aylarında on binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Kandıra’nın mavi bayraklı sahillerinde ve diğer plajlarda gece gündüz çalışan ekipler, temiz bir çevre için adeta seferberlik ilan etti.
Kandıra’nın mavi bayraklı plajlarında temizlik
Park ve bahçeler dairesi başkanlığına bağlı ekipler, yaz aylarında vatandaşların özellikle tercih ettiği Kandıra’nın mavi bayraklı plajlarında temizlik çalışmaları için gerekli hassasiyeti gösteriyor. Plajlarda gelişigüzel atılan çöplerden çöp kutularındaki atıklara kadar her alan özenle temizleniyor. Ekiplerin özverili çalışması hem tatilcileri hem de bölge halkı tarafından takdirle karşılandı. Kocaeli’nin yaz turizminde önemli bir yere sahip olan Kandıra, bu yıl da yoğun ziyaretçi ağırladı. Temizlik çalışmaları hem deniz turizminin sürdürülebilirliği hem de doğal çevrenin korunması açısından büyük önem taşıyor. Büyükşehir belediyesi yetkilileri, çevre temizliğine yönelik farkındalığın artması gerektiğine dikkat çekerek, vatandaşlardan sahilleri temiz kullanmaları konusunda duyarlılık beklediklerini ifade etti.
Körfez Halk Eğitim Merkezi’nde usta öğretici olarak çalışan cam füzyon sanatçısı Levent Karakaş, sokaklardan topladığı camlarla hem çevreyi koruyor hem de rengarenk sanat eserlerine imza atıyor. Karakaş’ın dokunuşlarıyla, çöpten çıkan her cam parçası yeniden hayat buluyor ve görenleri hayran bırakıyor.
“Çöplerden, sokaklardan, atık toplama sahasından cam topluyoruz”
Cam füzyon sanatıyla 2011 yılından bu yana ilgilendiğine dikkat çeken Levent Karakaş, “Camları çöplerden, sokaklardan buluyoruz. Bazen atık toplama sahasına gidip oralardan topluyoruz. Daha sonra kurs yerimize getiriyoruz ve onlar burada temizleniyor. Daha sonra yapacağımız işe göre camlarımızı kesiyoruz, daha sonra camlar boyanıyor ve kalıpla veya düz bir zemine konularak fırının içerine bırakılıyor” dedi.
820 derecede sanata dönüşüm
Eserlerin ortaya çıkabilmesi için camların 820 derece ısıya bırakıldığını belirten Karakaş, bu sürecin camın keskinliğini yok ederek şekil verdiğini ifade etti. Karakaş, “Isı sonrası renkler birbirleriyle kaynaşıyor. Cam boyamalarında, boyalar camın içine girdiği için yıkamada kesinlikle çıkmıyor. Tamamen geri dönüşüm malzemelerinden yapılan bu sanatın mutluluğunu yaşıyorum” diye konuştu.
“Bu eserlere talep çok”
Cam füzyon eserlerine vatandaşların ilgisinin de yoğun olduğunu aktaran Karakaş, “Bu eserlere talep çok, ilginç buluyorlar, enteresan buluyorlar ve başta inanamıyorlar. Çöplerden çıkan şişelerin nasıl sanat eserine dönüştüğünü ilgiyle takip ediyorlar. Bu sanatta kursiyer bulmak konusunda biraz sıkıntı yaşıyoruz. İnsanlar cam denilince korkuyla bakıyorlar, ’Acaba elimizi keser mi?’ diye düşünüyorlar ama gelip camla tanıştıktan sonra o korku gidiyor” şeklinde konuştu.
“O anki ruh halimize göre boyama yapıyoruz”
Levent Karakaş, sanatının en ilgi çekici yönlerinden birinin de doğaçlama boyama süreci olduğunu belirterek, “O anki ruh halimiz hangi renkleri seçiyorsa, o renklerle boyuyoruz. Boyama işi bittikten sonra fırına giriyor, fırından çıktıktan sonra da sanat eserine dönüşmüş oluyor. Ben bu sanata başlayana kadar bana bir çocuk çiz deseniz, çöp çocuklar çizebiliyordum ama bu sanata gönül verdikten sonra tamamen bakış açım değişti ve bu eserleri çıkartmaya başladık” ifadelerini kullandı.
“Bu şişeler, camlar çöpten çıkan hayat benim için”
Vatandaşlara da uyarılarda bulunan Karakaş, “Cam kırıklarımızı çöplere değil, belediyelerin ayrıştırma yerlerine atın, bizde oralardan alalım, hem siz çevreye yararlı olun hem de ben çevreye sanat eserleriyle yardımcı olayım. Bu şişeler, camlar çöpten çıkan hayat benim için. Ben bu yaptığım eserlerinin hiçbirini satmayı düşünmedim. Eğer bir sanata para giriyorsa o sanat olmaktan çıkıyor. Bu defa ne oluyor, ’Acaba daha çok nasıl para kazanırım? Nasıl daha çok kâr yaparım düşüncesiyle olay sanattan çıkıyor, ticari amaca dönüyor” dedi.
Kurban Bayramı öncesi adeta çöplük alana atılan hayvan satıcıları, İzmit Belediyesi’ne tepki göstermişti. Haberin geniş kesimlerde yer almasının ardından İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, röportaj veren bir hayvan satıcısını sosyal medyadan paylaşarak olayın tiyatro olduğunu ileri sürdü. Yaşananların ardından hedef gösterilen köylü Erman Temel, “Benim resmimi alacağına numaramı alsalardı, çözüm üretselerdi” dedi.
İzmit Belediyesi, Kurban Bayramı’nda şehrin köylerinden gelen hayvan satıcılarına Modern Hayvan Pazarı’nın yanındaki çöplük alanda yer göstermişti. Modern hayvan pazarındaki fiyatların çok yüksek olması sebebiyle, az sayıda hayvanı bulunan Kocaelili köylüler, çöpün içinde satışlarını gerçekleştirmişti. Olay ulusal ve yerel basında geniş şekilde yer almıştı.
Yorumlara kapatıp, hedef gösterdi
İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, duruma tepki gösteren hayvan satıcısı Erman Temel’i sosyal medya hesabından AK Parti logosunun önünde çekilmiş fotoğrafı ile paylaşarak olayın kumpas olduğunu savundu. Erman Temel’in hedef gösterildiği paylaşımda yorumlar da kapatıldı.
“Yalan söylediler, çarpıttılar”
Fatma Kaplan Hürriyet, sosyal medya hesabından Erman Temel’in fotoğrafını paylaşarak yazdığı yazıda, “Yalan söylediler, çarpıttılar, ’Çöpün içinde kurban pazarı’ diye yandaş medyaya manşet ettiler. Önceden organize edilmiş kumpas ve örgütlü kötülük olduğu anlaşıldı. İşte bir kanıtı daha. En çok bağıran kimdi? Hatırladınız mı? Kurban satış alanında kameralara konuşan, ’Bizi çöpe koydular.’ diye en çok bağıran kişi, meğer AKP İzmit İlçe Başkanlığı’nda poz veren bir AKP’liymiş. Oysa bu alan, satıcıların kendi isteğiyle seçilmiş, ücretsiz olarak tahsis edilmişti. Ne hikmetse özellikle atıkların bulunduğu alanı ısrarla talep etmişti satıcıların bir kısmı. Daha yukarısı teklif edildiğinde ’tuvaletler uzak’ vs. dediler. Arkadaşlarımız da çok iyi niyetle istedikleri alanı temizleyip düzelttiler. Birçok ihtiyaçlarını giderdiler. Emek verdiler. Tek kuruş talebimiz de olmadı. Ne olduysa kameralar gelince oldu. Bir anda bağırışlar, sitemler, siyasi sloganlar, olayın adı artık daha da net. Satış alanı değil, siyasi gösteri alanı. Amaç üzüm yemek değilmiş, bağcıyı dövmekmiş. Daha kötüsü, çok önceden kurgulanmış kumpas planıymış. Ve şimdi herkes neyin ne olduğunu daha iyi görüyor” paylaşımı yaptı.
“Hiçbir kamu kuruluşunda üyeliğim yoktur”
Gözleri dolarak ve boğazı düğümlenerek yaşananlara cevap veren Erman Temel, “İzmit Çayırköy Mahallesi’nde ikamet ediyorum. Hayvancılıkla uğraşıyorum. Tek işim hayvancılık ve tarım. Hiçbir kamu kuruluşlarında üyeliğim yoktur. Kurban satışları için 3 büyükbaş hayvanlarımı pazara götürmüştüm. Hayvan pazarında her besicinin yeri olduğunu düşünüyorum. Ancak hayvan pazarına gittiğimde köylülere ayrılan yerde, kendimizi çöpün içinde bulduk. Yetkilere durumu anlattık, bu durumu hak etmediğimizi dile getirerek çare bulmalarını istedik. Kırsal hizmetleri aramamızı söylediler, aradım ancak cevap alamadım. Veteriner hizmetlere yönlendirdiler oradan da cevap alamadım. İzmit Ziraat Odası’nı aradım ancak çözüm bulunamadı” diye konuştu.
“Orada durmak için bizi kimse zorlamadı ancak hayvanlarımızı satabilmek için buna mecburduk”
Alanda da yetkili bulamadıklarını söyleyen Temel, “Belediye çalışanlarına, zabıtaya, yetkilileri sorduk. Zabıta, ’Orada kepçe var, söyleyin temizlesinler’ dedi. Çöpün içinde az bir alanı temizlemeye kalktılar, ancak yeteri kadar temizleyemediler. Köpek ölüleri, yakışmayan görüntüler vardı. Benim partilerle hiçbir sıkıntım yok. AK Parti, CHP’li veya başka bir partili de olabilirim, bu hizmet almama engel olmamalı. İzmit Belediyesi beni hedef aldı. Ben doğruları konuştum. Bağcıyı bağdan kovduğumuzu söylüyorlar, biz bağcıyı kovmadık, siz bağdan üreteni kovdunuz. İzmit Belediyesi’ne yakışmayan yere köylüyü koydunuz. Orada durmak için bizi kimse zorlamadı ancak hayvanlarımızı satabilmek için buna mecburduk” şeklinde konuştu.
“Köylüyü ezmek yerine keşke yanında olsanız”
Arife gününe kadar alanda durduğunu, sonrasında döndüğünü söyleyen Temel, “Verdiği röportajdan sonra zabıta gelmiş. Her sene bayramın 3. gününe kadar normalde köylüye hayvan pazarını açtırıyorlardı ancak haklı olduğumuz röportajdan sonra herkesi zorla çıkartmaya çalışmışlar. Pazarlıklar olmuş, belediye de aleyhime röportajlar yapmış. Benim köylü olmadığımı, AK Parti’den geldiğimi, olayın kumpas olduğunu gibi bir sürü iftira attılar. Beni hedef almaları önemli değil, beni tanıyan tanır. İzmit Belediyesi benim fotoğrafımı sosyal medyada paylaşacağına, numaramı alıp arasalardı. 16 yıl önce çekilmiş fotoğrafımı alıp paylaştılar. Beni lekeleyeceklerine, arayıp çözüm üretselerdi. Siz beni lekeleyemezsiniz. Herhangi bir parti beni oraya provoke etmek için göndermiş değil, ben köylüyüm. Mecburiyetten oraya geldim, hayvanımı getirdim. Köylüyü ezmek yerine keşke yanında olsanız. Zaten zor ayakta duruyoruz keşke güzel bir yer verselerdi ya da çözüm üretselerdi. Kişilerle, partilerle kavgam yok. Karalamalar yapıldı, aileme kadar hakaretler edildi. Ben taklacı değilim efendim, köylüyüm, köylü” ifadelerini kullandı.
“Geçmiş dönemde kendisini ben de destekledim ancak pişmanım”
İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in kendi sosyal medyasından fotoğrafını paylaştığını ve yorumları kapattığını belirten Temel, “Yorumları neden kapattı, korkusu mu var? Yalan bir şey söylemedim. Haber yapanlara da ’yandaş medya’ diye ithamlarda bulundu. Doğru birdir. Ben doğruları konuştum. Köylüyü çöpün içinde hapsettiniz. Tabii zorla kalmadık ama hayvanlarımızı satmak için kalmak zorundaydık. AK Partili olmak çöpün içine gömülmek midir, bunu kendi köylünüze yakıştırabildiniz mi? Orada sadece AK Partili köylü yoktu, CHP’lisi de vardı. Sizi destekleyen kişiler de vardı. Onları da o çöplüğe mi layık gördünüz. Bizlerden oyları aldınız, biz de destekledik. Geçmiş dönemde kendisini ben de destekledim. Ancak pişmanım. Bana dediler ki ’Oy verme, onlar çöp parti’ ancak kabul etmedim ve oy verdim. Gerçekten çöp partiymiş. Beni hedef aldınız. Benim kavgam ekmek kavgası, başka kimsemle kavgam yok.” dedi.
İzmit Belediyesi, şehrin köylerinden gelen hayvan satıcılarını adeta çöpe attı. Modern Hayvan Pazarı’nın hemen yanında bulunan çöplük alana konulan satıcılar, dev çöp yığınlarının arasında satışlarını gerçekleştirmeye çalışıyor. Ortaya çıkan görüntüler ise hem hastalığa davetiye çıkartıyor hem de mide bulandırıyor.
“Buraya müşteri de gelmiyor, hayvanlarımızı da satamıyoruz”
Kandıra’dan geldiğini ifade eden Ali Başeğmez, “Her sene buraya geliyoruz. Burası İzmit Modern Hayvan Pazarı diye geçiyor ama çöpün içine pazar kurduruyorlar. Buraya müşteri de gelmiyor, hayvanlarımızı da satamıyoruz. Çöpün içinde hayvanlarımızı satmaya çalışıyoruz. Her sene çöpün içinde rezillik çekiyoruz. Burası köylü pazarı diye geçiyor. İzmit Belediyesi müsaade ediyor. Orasının fiyatları çok yüksek olduğu için yer açamıyoruz. 15-20 tane hayvan getiriyoruz. İçeriye 60-70 bin lira para istiyorlar. Oraya kuramıyoruz, çöpün içine kuruyoruz. Tozun, pisliğin, kokunun içinde hayvan satmaya çalışıyoruz. Ne ararsan var” dedi.
“Bu köylüye hak değil”
Bir başka kurban satıcısı Erman Temel ise, “İzmit Belediyesi’nin köylülere ayırdığı yer. Çöpün, tozun içindeyiz. Bu zorluklara karşı hayvanlarımızı satmak için yer ayarlamaya çalışıyoruz. Köpek ölülüleri, kedi ölüleri var. Kokudan zor duruyoruz. Bu bize hak değil. İzmit Belediyesi’ne yakışmıyor. İzmitliler çöpün içinde. Çöpün içine İzmit köylüsünü vermiş, dışarıdan gelenler modern hayvan pazarında. Biz de para verelim ama hayvan başına. Böyle çöp dağının içinde zor oluyor. Bu hak, adalet değil. Millet uzaya gidiyor, biz 21. yüzyılda çöpün içindeyiz. İzmit Belediyesi’ne yakışır bir yerdeyiz. İzmit’in köyleri bunu hak etmiyor” şeklinde konuştu.
Kandıra’dan gelen bir başka satıcı Vedat Aydoğdu ise, “’Köylü milletin efendisidir.’ Atatürk’ün sözü. Yıllardan beri köylülere reva gördükleri yer çöplük. Oy istemeye geldiklerinde insanlara o kadar vaatler veriyorlar ki. Gelen, giden de yok. Suyumuzu bile elle taşıyoruz. Büyükbaş hayvan getirdik. Dışarıdan gelenleri biz hor görmüyoruz, köylüye bunlar reva mı? Bir tane yetkili yok. Çöpün içinde bu vatandaş bunu hak ediyorsa buna söyleyecek söz yok” diye konuştu.