Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Ebelik mesleği yeniden yükselişte: Yetkiler genişletildi, iş garantisi geldi

Ebelik, uzun yıllar geçmişte kalmış bir meslek gibi algılansa da, yenilenen yetkiler, artış gösteren talepler ve güçlü eğitim programlarıyla Türkiye’de yeniden gözde meslekler arasında yerini aldı. Hem istihdam garantisi hem de bağımsız çalışabilme imkanı sunan ebelik, gençlerin en çok tercih ettiği sağlık mesleklerinden biri haline geldi. Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi (KOSTÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yurdanur Dikmen yeni nesil ebeliğin yükselişini anlattı.

Bir dönem sadece doğumla özdeşleşen ve unutulmaya yüz tutan ebelik mesleği, yapılan yasal düzenlemeler, artan yetkiler ve gençler arasında yükselen ilgisiyle yeniden sağlık sektörünün parlayan yıldızı haline geldi. Türkiye’de ebelik bölümlerine olan talep son 7 yılda yaklaşık yüzde 82 artarken, artık ebeler kendi sağlık hizmet birimlerini açarak bağımsız şekilde çalışabiliyor. 2017’de yalnızca 49 üniversitede bulunan ebelik bölümü, 2024’te 68 üniversiteye çıktı. Program sayısı 97’ye, kontenjan ise 3 bin 26’dan 5 bin 490’a yükseldi. KOSTÜ’de 2025-2026 eğitim yılında ebelik bölümünü açan üniversiteler arasına katıldı. Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yurdanur Dikmen yeni nesil ebeliğin yükselişini anlattı.

“Ebelik mesleği yoğun ilgi görmektedir”

Normal doğumu destekleme eylem planı doğrultusunda ebelik eğitiminin de güçlendirilmeye başladığını vurgulayan Prof. Dr. Dikmen, “Türkiye’de son 5 yılda üniversitelerde açılan ebelik bölümlerinin sayısında önemli bir artış yaşanmıştır. Bu bölümlerin doluluk oranları yüzde 100’e ulaşmış olup, ebelik mesleği gençlerimiz tarafından yoğun ilgi görmektedir. Türkiye’de ebelik eğitimi günümüzde uluslararası standartların büyük bir kısmını karşılayacak düzeydedir. Bizler de bu doğrultuda üniversitemizde ebelik bölümünü bu yıl açmış bulunuyoruz ve ilk öğrencilerimizi kabul etmeye hazırlanıyoruz. Akademik kadromuzu güçlendirmeye yönelik çalışmalarımızı sürdürürken, eğitim modelimizi çağın gereklerine uygun şekilde tasarladık. Özellikle teknolojiyi ve yapay zeka uygulamalarını entegre edeceğimiz yenilikçi bir eğitim yaklaşımını hayata geçiriyoruz” dedi.

“Ebeler sağlık meslek hizmet birimi açıp, kendi işlerini yapabilirler”

Dikmen, ebelerin iş konusunda pek çok seçeneği olduğunu vurgulayarak yeni düzenlemenin avantajlarını anlattı. Dikmen, “Ebelerin yetkileri Türkiye’de çok genişletildi. Yeni yapılan düzenlemeye göre ebeler iş yeri açabiliyor. Bir gebeyi bağımsız olarak kontrol edip doğum yaptırabiliyorlar. Ebelik mezunları da hem kamu ya da özel sektörde çalışabilirler ya da kendi işlerini kurabilirler. Bu nedenle biz de üniversite olarak yeni nesil ebeleri teknolojiyi, özellikle yapay zekayı bakım hizmetlerinde en iyi şekildi kullanacakları şekilde yetiştirmeyi planlıyoruz” diye konuştu.

“Yeni nesil ebelik aile hekimleri gibi olacak”

Daha bütüncül bakan, yeni nesil bir ebelik modeli olduğunu belirten Dikmen, “Yeni nesil ebelik şöyle olacak. Hamile kalmaya karar verdiğiniz andan itibaren sizi takip eden bir ebeniz olacak, tıpkı aile sağlığı hekimi gibi. Gebelikle ilgili her konuda bilgi verecek, folik asit kullanımından diyete kadar her alanda sizi bilgilendirecek. Duygusal iniş çıkışlarınızda özellikle psikolojik destek sağlayacak. Hatta sosyal medyada bile danışmanlığınızı yapabilecekler. Gelecekte her kadının bir ebesi olmalı. Ben aile hekimlerimiz gibi bir ebelik modeli olacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.

“Ebelik toplum sağlığını doğrudan etkileyen bir meslek grubu”

Ebelerin normal doğum sürecinin dışında doğumdan sonra da destekleyici hizmetler verdiğini anlatan Yurdanur Dikmen, “Dolaylı olarak baktığımızda ebeler toplum sağlığına da çok geniş ölçüde hizmet veriyorlar. Çünkü ebelere verilen bu eğitim imkanları toplumun da aslında sağlık hizmetlerine destek veriyor. Çünkü sadece kadın ve gebeden bahsetmiyoruz. Neden bahsediyoruz? Ebeler aile planlaması hizmetlerini veriyor. Neden bahsediyoruz? Emzirme danışmanlığı hizmetlerini veriyorlar. Neden bahsediyoruz? Cinsel sağlıkla ilgili eğitimleri veriyorlar. O yüzden ebelik sadece doğum ve kadından ziyade geniş anlamda da toplum sağlığını doğrudan etkileyen bir meslek grubu” ifadelerini kullandı.

“Bu ebelik modelinde kadınlar daha mutlu”

Prof. Dr. Dikmen bütünsel yaklaşımın faydalarını şöyle anlattı:

“Bütünsel ebelik modeli doğrultusunda hizmet alan kadınlar bu süreçten memnun ayrılıyor. Doğum sonrası depresyon düzeylerinin daha azaldığını ve psikolojik dayanıklılık ve ruh hallerinin çocuğa, ailede yaşadığı kişilere ve kendisine daha olumlu yansıdığına ilişkin birçok bilimsel araştırma sonucu mevcut. Dolayısıyla bütünsel ebelik modelinin son yıllarda kadınların sağlığı açısından çok önemli bir kavram olarak karşımıza çıktığını söyleyebiliriz.”

“Normal doğum hem anne hem bebek için çok faydalı”

Prof. Dr. Dikmen yapılan araştırmalara göre normal doğumun kadınlara birçok olumlu etkisi olduğunu belirterek, “Örneğin normal doğum yapan kadınlarda hastanede kalma süresi kısalıyor. Bu neyi önlüyor? Enfeksiyon oranlarını düşürüyor. Yine bununla birlikte medikal hatalar ya da tıbbi hata oranlarını azaltıyor. Normal doğum sağlık hizmetlerinde maliyetleri de düşürüyor. Yine bununla birlikte normal doğum yapan kadınlarda yapılan araştırma sonuçlarına göre, laktasyon dediğimiz anne sütünün gelme süreci daha hızlı ve daha yoğun. Dolayısıyla anne sütü gibi çok değerli bir besinden çocukları daha fazla yararlanma imkanı buluyor. Ve tabii ki kadının çok hızlı bir şekilde sosyal hayata katılması, çalışıyorsa eğer çalışma hayatına katılması ve dolaylı olarak da aslında toplumun ekonomik kalkınma hedeflerine de çok büyük etkisi olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.

“Doğum koçluğunu önermiyorum, sertifikayla olacak iş değil”

Son dönemde yaygınlaşan doğum koçluğunun sorunlu bir alan olduğuna dikkat çeken Dikmen, “Doğum koçluğunu bu alanda eğitim almamış insanlar da yapabiliyor. Ama biz bunu önermiyoruz. Çünkü uzmanlık gerekiyor. Türkiye’de 4 yıllık lisans mezunu olan insanlar ebe olarak çalışabiliyorlar. Dolayısıyla bunun lisansını almadan normal liseyi bitirmiş ya da çocuk gelişimi gibi alanları bitirmiş kişilere bu hak veriliyor. Bu sertifika programıyla yapılacak bir uygulama değil. Belki onlar da kontrol altına alınıp, el çektirilebilir” şeklinde konuştu.

Ebelik yükselen meslek: 7 yılda yüzde 82 artış

Ebelik eğitimi veren programların sayısı son yıllarda hızla yükseliyor. Şu anda 68 üniversitenin 97 programında ebelik eğitimi veriliyor. Toplam kontenjan sayısı ise 5 bin 490. Kontenjan 2017 yılına kıyasla 2024 yılında yaklaşık yüzde 81.5, yerleşen öğrenci sayısı ise yaklaşık yüzde 82 arttı. 29 Mart 2025 tarihli “Sağlık Meslek Mensuplarının Serbest Meslek İcrası Hakkında Yönetmelik” gereğince klinik psikolog, diyetisyen, fizyoterapist ve ebe gibi sağlık meslek mensupları “sağlık meslek hizmet birimi” adı altında kendi muayenehanelerini (özel sağlık kuruluşu) açabiliyor. Ebelik Yönetmeliği’ne göre ebeler; hamilelik, doğum ve doğum sonrası süreçte gerekli desteği, bakımı ve tavsiyeleri vermek, kendi sorumluluğunda doğum yaptırmak, yenidoğan ve çocuğa bakım sağlamak için kadınlarla ortak çalışmak, önleyici tedbirleri ve normal fizyolojik doğumu teşvik etmek, komplikasyonların tespitini yapmak, tıbbi bakıma erişimi ve acil durum önlemlerini yürütmek görevlerini üstleniyor.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Bakan Memişoğlu: “Ne yazık ki ülkemizde her 100 doğumun 61’i sezaryen”

https://www.41.com.tr/wp-content/uploads/2025/05/bakan-memisoglu-ne-yazik-ki-ulkemizde-her-100-dogumun-61i-sezaryen-0-pt3rzVCP.mp4
Kocaeli’de 2. Uluslararası 15. Ulusal Ebelik Öğrencileri Kongresi’ne katılan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, “Dünya Sağlık Örgütü normal doğum oranının en az yüzde 70 civarında olmasını öngörüyor. Aynı zamanda sezaryen doğum oranının da yüzde 10-15 arasında kalması gerektiğini ifade ediyor. Bu oranlar, anne ve bebek sağlığı açısından ideal kabul edilmektedir. Birçok gelişmiş ülkede bu hedeflere ulaşmak için çeşitli programlar yürütülmektedir. Ancak ne yazık ki ülkemizde her 100 doğumun 61’i sezaryen. Bu oran, dünya ortalamasının oldukça üzerindedir” dedi.

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Kocaeli’de 2. Uluslararası 15. Ulusal Ebelik Öğrencileri Kongresi’ne katıldı. Kocaeli Kongre Merkezi’nde düzenlenen programda ebe adayları ile buluşan Bakan Memişoğlu, “Sağlıklı Türkiye Yüzyılı Programı kapsamında koruyan, geliştiren, üreten sağlık modeli mottosuyla, en iyi şekilde erişilebilir ve kaliteli sağlık hizmeti sunmayı amaçlıyoruz. Bugün sayıları 60 bin 756’yı bulan ebe arkadaşlarımız sağlık hizmeti sunumunda bizim için çok mühim bir yere sahip. Sizler bizim için gerçekten çok kıymetlisiniz. Çünkü gebelik sürecinde, o kutsal annelik yolculuğunda anne adaylarımızın yanlarında oluyor, onlara rehberlik ediyor, özellikle doğum öncesi son 3 ayda gebelerimizin doğumuna hazırlıyor, doğum esnasında annelerimize refakat ederek çok büyük bir görev ifa ediyorsunuz” dedi.

“Bilimsel araştırmalar, normal doğumun anneler açısından daha hızlı iyileşme süreci olduğunu gösteriyor”

Sağlık Bakanlığı olarak ebelik mesleğini güçlendirmeyi hedefleyerek önemli adımlar attıklarını belirten Bakan Memişoğlu, “Ebelerimizin görev, yetki ve sorumluluklarını güncel sağlık ihtiyaçlarına göre yeniden tanımlıyoruz. Ebelerimizin danışmanlık, eğitim ve mesleki yetkinliklerini daha görünür ve sistematik hale getiriyoruz. Bu sayede ebelik mesleğini sadece korumakla kalmıyor, aynı zamanda güçlendiriyor, geliştiriyor ve yarınlara taşıyacak yapıyı hep birlikte inşa ediyoruz. Bugün sizlere vatandaşlarımızın gündemini güçlü şekilde taşıyan Normal Doğum Eylem Planımızdan bahsetmek ve Sağlık Bakanlığı olarak hedeflerimizi paylaşmak istiyorum. Sağlık Bakanlığı olarak normal doğumu, anne ve evlatlarımızın sağlıklı geleceği açısından son derece önemli bir mesele olarak görüyoruz. Normal doğum, bir bebeğin anne rahmindeki gelişimini tamamladıktan sonra dünyaya gelme sürecidir. Bu süreç, hem anne hem de bebek sağlığını doğrudan etkileyen önemli bir yöntemdir. Sezaryen doğum ise, tıbbi bir gereklilik durumunda başvurulan cerrahi bir yöntemdir. Annenin karnına ve rahmine yapılan cerrahi bir kesiyle bebeğin alınması işlemidir. Bilimsel araştırmalar, normal doğumun anneler açısından daha hızlı iyileşme süreci, daha düşük enfeksiyon riski ve daha az doğum sonrası komplikasyon ile ilişkili olduğunu göstermektedir” şeklinde konuştu.

“Ne yazık ki ülkemizde her 100 doğumun 61’i sezaryen”

Kemal Memişoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

“Normal doğum bebek için, anneyle erken ve güvenli temas, bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve solunum problemlerinin daha az görülmesi gibi önemli avantajlar sağlar. Dünya Sağlık Örgütü normal doğum oranının en az yüzde 70 civarında olmasını öngörüyor. Aynı zamanda sezaryen doğum oranının da yüzde 10-15 arasında kalması gerektiğini ifade ediyor. Bu oranlar, anne ve bebek sağlığı açısından ideal kabul edilmektedir. Birçok gelişmiş ülkede bu hedeflere ulaşmak için çeşitli programlar yürütülmektedir. Ancak ne yazık ki ülkemizde her 100 doğumun 61’i sezaryen. Bu oran, dünya ortalamasının oldukça üzerindedir”

“İlk etapta sezaryen oranlarında yüzde 5 oranında bir azalma hedefledik”

Sağlık Bakanlığı olarak harekete geçtiklerini söyleyen Bakan Kemal Memişoğlu, “Emine Erdoğan himayelerinde, 3 Ekim 2024 tarihinde ’Doğal Olan: Normal Doğum’ farkındalık kampanyamızı başlattık. Bu süreci sadece tanıtım kampanyası olarak görmedik. Alanında yetkin hekim arkadaşlarımızın ve ebelik hocalarımızın da dahil olduğu kapsamlı bir eylem planı hazırladık. 4 Ekim 2024 tarihinde başlattığımız ve 40 hafta sürecek olan, 14 temel eylemden oluşan bir eylem planı oluşturduk. Bu planın temel amacı, tıbben gerekli olmayan sezaryen oranlarını azaltmak ve normal doğumu teşvik etmektir. İlk etapta sezaryen oranlarında yüzde 5 oranında bir azalma hedefledik” dedi.

“Bilimsel veriler doğrultusunda hareket ettik”

Norma doğum teşviki sonrası gelen eleştiriler hakkında da konuşan Memişoğlu, “Elbette bu süreçte bazı çevreler, ideolojik saiklerle, Sağlık Bakanlığı’nın kadınların doğum şekline yönlendirme ya da dayatma yaptığı şeklinde dezenformasyona başvurdu. Oysa biz Sağlık Bakanlığı olarak en başından beri tamamen bilimsel veriler doğrultusunda hareket ettik. Normal doğumun faydaları konusunda toplumsal farkındalık oluşturmaya çalıştık ve bu çabamızın karşılığını sahada gördük. Normal doğumu desteklemek adına ne gibi çalışmalar yaptık? 13 Aralık 2024’te gebe okulu zorunluluğu getiren düzenlemeyi Resmi Gazete’de yayınlandık. Bu doğrultuda kamu hastanelerimizde gebe okullarımızın sayısını 442’ye çıkarttık. Anne adaylarımızı, gebelik, doğum ve lohusa konusunda bilgilendirecek ’Annelik Yolculuğu’ kitabımızı yayımladık ve bu kapsamda eğitim videoları hazırladık. Annelik Yolculuğu mobil uygulamamızı Mayıs 2025’te aktif hale getirdik” diye konuştu.

“81 ilimizin tamamında toplam bin 593 koordinatör ebe belirledik”

Anne dostu hastane standartlarını tamamladıklarını ifade eden Memişoğlu, “Bu amaçla yönetmelik taslağı hazırladık. 154 kamu hastanesi ile 200 özel hastane bu statüye aldık. Ebelerimizin görev ve yetkilerini genişleten yönetmeliğimizi 3 Aralık 2024 tarihinde yayınladık. Doğumhane çalışanlarına maddi teşvik sağlamak amacıyla, 1 Ocak 2025 tarihi itibarıyla ek ödeme teşviklerimizi yürürlüğe koyduk. Sorumlu Ebe uygulamamızı, yeni yönetmelikle birlikte uygulamaya aldık. Bu kapsamda, 5 bin 600 ebe arkadaşımızı meslek içi eğitimlere dahil ettik ve bu eğitimleri 31 Ağustos 2025 tarihine kadar tamamlamayı hedefliyoruz. ’Her Ebeye Bir Ebe’ programı kapsamında 357 ebe polikliniğini hizmete sunduk. 81 ilimizin tamamında toplam bin 593 koordinatör ebe belirledik” ifadelerini kullandı.

“Nisan sonu itibariyle toplam sezaryen oranında yüzde 1.78 oranında düşüş sağladık”

Ebelik kongresi düzenleyerek eğitimler verdiklerini aktaran Bakan Kemal Memişoğlu, “Doğum sonrası süreçler için standartları belirlemek adına, doğum sonrası protokolümüzü yayınladık. Yine ebelerimiz için ’Doğum Yönetim Rehberi’ni hazırladık ve yayın aşamasına getirdik. Sezaryen oranlarının azaltılması amacıyla, 81 ilde özel hastanelere yönelik denetim sürecini başlattık. Ayrıca sağlık yöneticilerinin performans kriterlerinde yeni bir adım attık. Görev sistemimizde, primer sezaryen oranları artık yöneticilerimizin başarı değerlendirme kriterleri arasında yer almaktadır. İletişim çalışmalarımız kapsamında, vatandaşlarımızın farkındalığını artırmak amacıyla kamu spotları, radyo spotları, bilgilendirici broşürler aracılığıyla kapsamlı bir kampanya yürüttük. Normal Doğum Eylem Planımızda yer alan 14 eylemin 9’unu başarıyla tamamladık. Planımızı uygulamaya almadan önce verilerle kıyasladığımızda, nisan sonu itibariyle primer sezaryen oranında yüzde 1.74, toplam sezaryen oranında ise yüzde 1.78 oranında bir düşüş sağladık. Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde, 3 Ekim 2024 tarihinde başlattığımız ’Doğal Olan Normal Doğum’ farkındalık kampanyası ve eylem planımız ile ülkemizde normal doğum oranlarını sizlerle birlikte artıracağımıza yürekten inanıyoruz” dedi.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Anne adaylarına önemli uyarı: “Hiçbir zaman ilk tercih olamaz”

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2025/04/anne-adaylarina-onemli-uyari-hicbir-zaman-ilk-tercih-olamaz-0-JSXBtPwI.mp4
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Emre Sertel, gebelik sürecinde dikkat edilmesi gereken noktaları anlatarak, anne adaylarına önemli uyarılarda bulundu. Sezaryenin bir doğum yöntemi değil, yalnızca tıbbi bir zorunluluk halinde uygulanması gereken bir ameliyat olduğunu söyleyen Sertel, “Sezaryen hiçbir zaman ilk tercih olamaz” dedi.

Kocaeli Şehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Emre Sertel, gebelik sürecinde anne adaylarının dikkat etmesi gereken noktalar, gebelik dönemindeki riskler ve doğum seçenekleri hakkında açıklamalarda bulundu. Normal doğumun doğal bir süreç olduğunu vurgulayan Sertel, sezaryenin ancak tıbbi bir zorunluluk halinde uygulanması gerektiğini belirtti.

“Gebelik bir hastalık değil”

Gebelik sürecinde anne adaylarının nasıl hareket etmeleri gerektiğine değinen Dr. Sertel, “Gebelerimiz öncelikle bilmelidirler ki, gebelik bir hastalık değil. Gebelerimiz öncelikle normal hayatlarına devam etmeliler. Tabii ki iki canlı oldukları için bazı şeylere dikkat etmeleri gerekmektedir. Örneğin beslenmelerine dikkat etmeliler. Susuz kalmamaları, hijyen konusunda duyarlı olmaları gerekmektedir. Bunların arkasından rutin tedavilerini aksatmadan devem etmelidirler. Rutin hayatlarında olduğu gibi sporlarına devam edebilirler. Ancak gebelerimize önerdiğimiz, gebeliğe uygun sporlar yapmaları. Ağır egzersiz ve ağır işlerden kaçınmalılar” dedi.

“Saç boyama gibi herhangi bir kimyasala maruz kalmayın”

Bu dönemde beslenmeye de dikkat edilmesini ifade eden Sertel, “Beslenme konusunda da dikkat etmeleri gereken hususlar var. Bizler biz ilaç olarak vermiş olsak da kendilerinin bu konuya dikkat etmeleri gerekecektir. Bu süreçte haftada birden fazla balık tüketmelerini istemiyoruz. Konserve gıdaları tüketmelerini istemiyoruz. Ne olduğu belli olmayan çeşitli tarım ürünlerini, ilaçları kullanmalarını önermiyoruz. Biz bu nokta da hekimlerine danışmadan herhangi bir ilaç kullanmalarını istemiyoruz. Bunların dışında gebeliğin ilk 3 ayı bebeğin en hassas olduğu, organlarının geliştiği en önemli dönem olduğu için bu dönemde saç boyama gibi herhangi bir kimyasala maruz kalmalarını da istemiyoruz. Yine de bu konu da şüpheleri olan ya da merak ettikleri farklı şeyler olduğunda muhakkak hekimlerine danışmalarını istiyoruz” diye konuştu.

“Süreç iyi takip edilmeli”

Gebelik sürecinde belirli risklerin ortaya çıkabileceğini belirten Dr. Sertel, şu bilgileri paylaştı:

“Anne adaylarımız, gebelik haftasına göre düzenli olarak doktor kontrolüne gitmelidir. Rutin kontrollerde bazı riskler tespit edilebilir. Bunun için ikili test, dörtlü test, detaylı ultrason ve şeker yükleme testi gibi taramalar yapılır. Eğer bir risk tespit edilirse, perinatologlar bu durumu değerlendirir ve gerekli görülürse tanı testleri (amniyosentez, kordosentez gibi) uygulanır. Ancak her risk tespit edilen gebede mutlaka bir sorun çıkacak diye düşünmemeliler. Doktorlarıyla birlikte süreci takip etmeleri önemlidir”

“Sezaryen ameliyattır”

Normal doğumun doğal bir süreç olduğunu vurgulayan Sertel, sezaryenin bir doğum yöntemi değil, tıbbi bir müdahale olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Sertel, “Sezaryen bir doğum biçimi olarak görülmemeli. Çünkü sezaryen bir ameliyattır. Bizlerde kadın doğum hekimi olarak, hastalarımızda herhangi bir risk tespit ettiğimizde, normal doğumun bebeğe veya anneye bir zarar vereceğini düşündüğümüz durumda hastalarımıza bizlerde sezaryen uyguluyoruz. Ancak sezaryen hiçbir zaman ilk tercih olamaz. Sezaryen doğumun bir tercih olarak sunulması aslında gebelerimizin normal doğumdan duyduğu korkudan kaynaklanıyor. Bu nedenle gebelerimize gebelik süreci boyunca bu korkularını aşmaları için ebe polikliniğimiz var. Gebelerimizin normal kontrollerine geldiğinde ebe polikliniğinde doğum yapacakları ebeleri tanıyarak gidermelerini istiyoruz. Bunun dışında 20. gebelik haftası ile birlikte gebelerimizi gebe okullarına alarak, burada ki deneyimli ebe ve doktorlarla bir araya gelerek doğum öncesi, doğum ve doğum sonrasına hazırlamak için gebelerimizle bir araya geliyoruz ve burada eğitimler düzenliyoruz. Bu kaygıları yendikten sonra normal doğumdan korkmalarını gerektirecek bir şey yok. Normal doğumun faydaları var. Anne normal hayatına daha hızlı dönüyor, anne bebek ten tene teması hem bebek için hem de annenin psikolojik iyileşmesi için çok önemli” ifadelerini kullandı.

“Korkuya kapılmayın”

Doğum sonrası süreçle ilgili de bilgi veren Dr. Sertel, annelerin doğumdan sonraki ilk iki saat boyunca kanama takibine alındığını ve ardından bebekleriyle birlikte servise alındıklarını belirtti. Lohusalık sürecinin sağlıklı geçmesi için gebe okulunda verilen eğitimlerin büyük avantaj sağladığını söyleyen Sertel, “Gebelerimizi lohusalık sürecine hazırlamak için daha önce gebe okuluna katılmışsa burada aldığı eğitimlerle anne bir sıfır önde başlamış oluyor. Ancak bu eğitimleri almadıysa yine korkuya kapılacak bir şey yok bizim burada deneyimli bebek hemşirelerimiz var. Bu hemşire hanımlar, annelerimize emzirme, bebeğin bakımı gibi konularda yardımcı oluyor. Anne taburcu olana kadar alması gereken tüm eğitimi kendisine sağlamış oluyoruz.

Gebe okulundaki eğitimlere babayı da alıyoruz. Babaya da yapması gerekenleri bizzat kendisine öğretiyoruz” şeklinde konuştu.

Uzmanından babalara uyarı

Baba adaylarının da gebelik ve doğum sürecinde önemli bir rol üstlendiğini belirten Sertel, “Babalar anneye büyük bir destek vermeli. Birçok konuda anneye yardımcı olarak onun gebeliği boyunca üzerinde bir miktar yükü alabilir. Doğuma hazırlık sürecinde anneye moral verebilir. Baba adaylarının da çok endişeli olmalarını anlayabiliyoruz ama bu endişeleri anneye yansıtmamaları gerekiyor. Sadece doğum öncesi ve doğum değil, doğumdan sonra da bebeğin bakımı annenin bakımı konusunda babalara da büyük iş düşüyor. Bu nedenle baba adaylarına da eğitimler veriyoruz. Gebe okullarında yalnızca anne adaylarına değil, baba adaylarına da rehberlik ediyoruz” dedi.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Dünyaya gözlerini ambulansta açtı

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2025/02/dunyaya-gozlerini-ambulansta-acti-0-7K3Oz97J.mp4
Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde aile ziyareti sırasında doğum sancıları tutan 36 haftalık hamile genç kadın, kızını ambulansta dünyaya getirdi. Anne ve bebek, sağlıklı bir şekilde hastaneye ulaştırıldı.

Olay, 25 Ocak’ta gece saatlerinde Arslanbey Mahallesi’ndeki bir evde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, aile ziyareti sırasında doğum sancıları başlayan Ş.G., (24), 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aradı. Saat 01.10 sıralarında olay yerine ulaşan Kocaeli İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri, doğum sürecinin başladığını belirledi. Ambulansta gerçekleşen doğumda bir kız çocuğu dünyaya getiren ekipler, anne ve bebeğini sağlıklı bir şekilde hastaneye ulaştırdı. Ani gelişen doğumun ardından anne Ş.G, kızını kucağına alarak sağlık ekipleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi. Ş.G.’nin ikinci kez anne olduğu öğrenildi.

“Böyle bir olayla karşılaşmamıştık”

Doğumu gerçekleştiren paramedik Kübra Özcan, olayın kendileri için de unutulmaz bir hatıra olduğunu belirterek, “24 yaş, başlamış doğum vakası ihbarı üzerine çıkış yaptık. Hastaya ulaştığımızda direkt ambulansa aldık. Muayenesinde ’taçlanma evresi’ dediğimiz doğumun başlangıcının gerçekleştiğini gördük. Sonrasında hastaya doğumun başladığını ve sakin olması gerektiğini anlattık. Ona yardımcı olacağımızı söyledik. O da bizi dinledi ve güvendi. Nefes egzersizleri ve doğum manevralarıyla bebeğimizin doğumunu gerçekleştirdik. Bir kız çocuğuydu kendisi. Ardından sağlıklı bir şekilde annesini ve kız çocuğunu hastaneye teslim ettik. Daha öncesinde böyle bir olayla karşılaşmamıştık. Kırsal bölgede olduğumuz için hastanın aciliyeti vardı. Hızlı müdahale etmemiz gerekiyordu ve gerekeni yaptık. Biz de çok mutluyuz” dedi.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

29 milyon kez hastanelere başvuruldu

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2025/01/29-milyon-kez-hastanelere-basvuruldu-0-SPqkUwyj.mp4
Kocaeli’de 2024 yılında hastalar, yaklaşık 29 milyon kez çeşitli işlem ve muayene için hastanelere başvurdu. Acil servislere ise 3,7 milyon başvuru yapıldığı ancak bu sayının önemli bir kısmının gerçek acil vaka olmadığı ortaya çıktı. İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Yüksel Pehlevan, bu durumun Türkiye’nin kronik bir problemi olduğunu söyledi.

Kocaeli İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Yüksel Pehlevan, 2024 yılına ilişkin kentteki sağlık hizmetleri verilerini İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabiriyle paylaştı. Acil servislere yapılan başvuru sayısının 3 milyon 700 bini aştığını, bu başvuruların önemli bir kısmının gerçek acil durumlar olmadığını vurgulayan Pehlevan, “Bu Türkiye’nin kronik bir problemi. Vatandaşların çok gerekmedikçe acil poliklinikleri meşgul etmemelerini istirham ediyoruz” dedi.

Op. Dr. Yüksel Pehlevan, il genelinde kamu acil, diş hastaneleri, ADS hizmeti, aile hekimliği, özel hastaneler, özel tıp merkezleri ve özel polikliniklerde muayene edilen hasta sayısının da 29 milyon 6 bin 847 olduğunu ifade etti.

“Doğum oranlarındaki düşüş alarm veriyor”

Geçtiğimiz yıllara oranla doğum sayısında düşüş yaşandığını kaydeden Pehlevan, “2024’de 22 bin 500 civarında doğumumuz gerçekleşti. Maalesef yıllara göre doğum sayısı hızında bir düşme söz konusu. Bu durum gelecek yıllar için bir alarm zili çalıyor. Özellikle Bakanlığımız ve Cumhurbaşkanlığımız doğum sayısını artırmak, nüfusun dinamik kalması için çalışmalarına devam ediyor. Geçtiğimiz yılın sonunda normal doğum eylem planı açıklanmıştı. Tabii biz de bu konudaki çalışmalarımızı il düzeyinde devam ettiriyoruz. Gerekmedikçe sezaryen önermiyoruz. Maalesef Türkiye sezaryen konusunda dünyada ilk sıralarda. Hem özel hastanelerde hem de kamu hastanelerinde normal doğumu teşvik edecek çalışmalar yürütüyoruz” diye konuştu.

“5 binin üzerinde vatandaşımız sigara bırakma polikliniklerine başvurdu”

İl Sağlık Müdürlüğü olarak bağımlılıkla mücadelede önemli çalışmalar yürüttüklerine dikkat çeken Yüksel Pehlevan, “Maalesef en kötü alışkanlıklardan bir tanesi de sigara alışkanlığı. Bütün sağlık kuruşlarımızda bu konuya yönelik çalışmalarımız artarak devam ediyor. Geçtiğimiz yıl 5 binin üzerinde vatandaşımız sigara bırakma polikliniklerine başvurdu. Tabii ki sadece bağımlılık açısından sigara değil, türlü bağımlılıkla mücadele çalışmalarımız devam ediyor” şeklinde konuştu.

“En kısa zamanda bahar merkezini açmış olacağız”

Pehlevan, geçtiğimiz yıl Kocaeli Erişkin/Çocuk-Ergen Arındırma Merkezi’nin de açıldığını ve hizmete başladığını hatırlatarak, “Özellikle madde ve davranışsal bağımlılık konusunda vatandaşımıza yerelde de hizmet verme şansına erişmiş olduk. Üniversite kampüsü yerleşkesinde 30 yataklı çocuk ve ergen, 50 yataklı da erişkin arınma merkezi faaliyette. Yatarak tedaviden sonraki süreçte Bağımlı Hastalar İçin Rehabilitasyon Modeli (BAHAR) merkezi açılması konusunda da Bakanlığımız ile çalışmalar yürütüyoruz. En kısa zamanda bahar merkezini açmış olacağız” ifadelerini kullandı.

242 binin üzerinde kanser taraması gerçekleştirildi

Kanseri erken teşhis etmek için faaliyete geçirilen KETEM’lerdeki çalışmaların da 2024’de hız kesmeden sürdürüldüğünü belirten Pehlevan, Sağlıklı Hayat Merkezleri ve KETEM’lerin sayılarını artırdıklarını ve bu sayede 242 binin üzerinde kanser taraması gerçekleştirildiğini kaydetti.

330 binin üzerinde ameliyat yapıldı

İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Yüksel Pehlevan, evde sağlık hizmetiyle yaklaşık 125 bin ziyaret gerçekleştirildiğini, vatandaşların bakım ve tedavilerinin böylelikle evlerinde yapıldığını da söyledi. Ayrıca, 2024’de 330 binin üzerinde ameliyat yapıldığı bilgisini veren Pehlevan, özellikle kamu hastanelerinde merkez hekim randevu sisteminin de aktif olarak çalıştığından bahsetti.

“2 bin 800’ün üzerinde özel sağlık kurumlarına denetim yaptık”

Son olarak, 2024 yılında kentte hayata geçirilen sağlık yatırımlarını da anlatan Yüksel Pehlevan, sözlerini şöyle noktaladı:

“300 yataklı Gölcük Devlet Hastanesi hizmete açıldı. Yine 50 yataklı erişkin arındırma merkeziyle, 30 yataklı çocuk ve ergen arındırma merkezi açıldı. Darıca İlçe Sağlık Müdürlüğü, Darıca Diş Sağlığı Merkezi, Aile Sağlığı Merkezimiz ve Sağlıklı Hayat Merkezimizin içinde olduğu Darıca Sağlık Kompleksimizi açtık. Çayırova İlçe Sağlık Müdürlüğümüz, Sağlıklı Hayat Merkezimiz ve Aile Sağlığı Merkezimiz bitti. Körfez İlçe Sağlık Müdürlüğümüz ve Sağlıklı Hayat Merkezi inşaatı da bitti ve hizmete açılmış durumdadır. Yüzbaşılar Aile Sağlık Merkezimizde hizmete açılmış durumdadır. Düzağaç Aile Sağlık Merkezi de hizmete hazır durumda. Diğer yandan 10 tane yatırımımızda inşaat çalışmalarımız devam ediyor. Körfez Devlet Hastanesi inşaatı sürüyor. İhale ve arsa süreci devam eden yatırımlarımız var. Özellikle 1’inci ve 2’nci basamak sağlık tesisi yatırımlarımızın tamamlanmasıyla ilimizde sağlık altyapısı konusunda ciddi bir yol kat etmiş olacağız. İlimizde 11 kamu hastanesi, 17 özel hastanemiz var. Bunun yanında polikliniklerimiz ve özel ağız diş sağlığı merkezlerimiz var. Hepsi sağlık sisteminin ayrılmaz bir parçası. Biz bütün sağlık kuruluşlarımız arasında koordinasyon sağlayarak gerekli yasal denetimleri yapıyoruz. 2 bin 800’ün üzerinde özel sağlık kurumlarına denetim yapmış bulunmaktayız. Bu konu da vatandaşlarımız rahat olsunlar. Vatandaşımıza en iyi sağlık hizmetini vermek gayretlerimiz bu sene de devam edecek. Bütün vatandaşlarımıza güzel ve sağlıklı bir yıl diliyorum”

Telefon
WhatsApp
Exit mobile version