Olay, Çoban Mustafa Paşa Camii’nde meydana geldi. Eski Milletvekili Cemalettin Kaflı’nın cenaze törenine katılan Enes T., İYİ Partili eski yönetici Tekin Y. tarafından darbedildi. Olay yerinden ambulansla hastaneye kaldırılan Enes T., o anları kayda aldı. Enes T, cenaze aracının yanında şahsın kendisine ağır hakaretler ettiğini ve sert bir cisimle kafasına defalarca vurduğunu ifade ederek, şikayetçi oldu.
“Sert bir cisimle defalarca kafama vurdu”
Olayı anlatan Enes T., “Uzun yıllardır Kocaeli’de gazetecilik yapıyorum. Bugün bir saldırıya uğradım. Gebze Çoban Mustafa Paşa Külliye Camii’nde eski Milletvekili Cemalettin Kaflı’nın cenazesine katılım sağlamıştım. O sırada içeriye İYİ Parti Milletvekili Lütfü Türkkan girdi ve yanında birkaç kişi vardı. Bir tanesinin de yönetimden olduğunu biliyorum, ismi de Tekin Y. Kendisi beni görünce hiçbir sebep olmadan dış kapıya çağırdı. Orada cenaze aracının yanında bana ağır hakaretler ederek beni darp etmeye başladı. Yaralandım, şu anda hastanedeyim. Lütfü Türkkan’ı da uyarmak istiyorum. Yani yanındaki bir şahıs, nasıl bana böyle bir harekette bulunabilir? Şikayetçiyim. Sert bir cisimle defalarca kafama vurdu” dedi.
“Siyasi bir yönü yoktur”
Olay sonrası sosyal medya hesabından açıklama yapan Tekin Y, “Geçtiğimiz günlerde dükkanıma gelerek veresiye telefon almak isteyen şahıs, gazeteci olduğunu, siyasetle uğraştığımdan dolayı kendisine işimin düşeceğini, veresiye vermemin iyi olacağını söyledi. Kendisine bunu yapamayacağımı söyledim. Bugün bir cenazede kendisiyle karşılaştığımızda bana hakaretler savurarak benim açığımı aradığını, ‘Elime düşeceksin’ diyerek beni tehdit etti. Bunun üzerine kendisiyle arbede yaşandı. Bütün olay bundan ibaret, siyasi bir yönü yoktur” ifadelerini kullandı.
Kocaeli’nin İzmit ilçesinde meydana gelen kazada hayatını kaybeden 18 yaşındaki Enes Ağaç’ın, olaydan dakikalar önce motosikletinin kimliği belirsiz sürücüye ait otomobil tarafından durdurulduğu ve takip edildiği anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Acılı baba Erkan Ağaç, oğlunun sıkıştırılarak silahla tehdit edildiğini ve kaza yapmaya zorlandığını iddia ederek, “Bana göre bu otomobil cinayete teşebbüs etti” dedi.
Olay, 16 Mayıs Cuma günü Turan Güneş Caddesi’ndeki Selvi Cami önünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Enes Ağaç (18) idaresindeki motosiklet, U.D. hakimiyetindeki minibüs ile çarpıştı. Kazada Enes Ağaç hayatını kaybetti, arkasındaki yolcu K.K. (16) ağır yaralandı. Gözaltına alınan sürücü U.D’ye, ev hapsi cezası verildiği öğrenildi. Kaza anı, çevredeki güvenlik kamerasına da yansıdı.
Ağaç’ın cenazesi, 17 Mayıs’ta Tavşantepe Ulu Camisinde kılınan namazın ardından Tavşantepe Mezarlığı’nda defnedildi. K.K. ise tedavisinin ardından taburcu edildi.
Öte yandan, kazadan dakikalar önce Enes Ağaç’ın motosikletinin, plakası ve sürücüsü öğrenilemeyen siyah bir otomobil tarafından takip edildiği ve durdurulduğu anlar da güvenlik kamerasına yansıdı.
“Çocuğuma silah çekildi”
Enes’in babası Erkan Ağaç, olay günü motosikletin başka bir otomobil tarafından sıkıştırıldığını iddia ederek, “Enes, Şirinevler mevkisinden Seymen Sapağına geçerken karşı yönden gelen bir arabayla münakaşa ediyorlar ama bunu tam olarak görmüyoruz. Enes kendi yolundan giderken, otomobil de kendi yolundan geri istikamete dönerek çocuğumun peşine gidiyor. Enes’i 100 metre ileride sıkıştırıyor. Sıkıştırdığında 3 görgü tanığı var, karşıdan görüyorlar. Sıkıştırdığında 15-20 saniye kadar bekleniyor, çocuğuma orada silah çekiliyor. Enes, otomobilden kaçmaya başlıyor. Kaza anına kadar, kasisin oraya gelene kadar çocuğum hızlı bir şekilde ilerliyor. Kasisten geçtiği sırada frene bassa peşinde kovalayan otomobil onu ezecekti. Frene basmadan kasisin yanından doğru geçiyor ve orada kaza oluyor” dedi.
“Enes kaçarken başka bir araca çarptı”
Ağaç, yaşananlara ilişkin güvenlik kamera görüntülerinin ve görgü tanıklarının olduğunu ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti:
“Enes’in arkasındaki otomobilde hızlı bir şekilde geliyor ve kasisten geçiyor. Otomobilin önü kalkıyor, kamera kayıtlarında da var. Araba hiç durmadan kaçıyor. Görgü tanıkları sayesinde olaydan haberimiz oldu. Enes’in Seymen Sapağında birisiyle hafif ağız dalaşına girdiğini, o araba kendi istikametinden bırakıp benim çocuğumun peşine geçtiğini, benim çocuğum bariyer dibine sıkıştırdığını, görgü tanığından öğrendik. Kamera kayıtlarını da araştırıyoruz, hepsi gerçek. Çocuğumu resmen sıkıştırmış, silah çekmiş, çocuğum korkmuş. Arabanın içerisinde kaç kişi var bilemiyorum ama görgü tanıklarının söylediğine göre, benim çocuğuma silah çekiliyor, Enes ondan korkup geriye geliyor, ondan kaçıyor. Kaçarken başka bir arabaya çarpıyor. O da şu şekilde; normal istikametinden tali yola bodoslama giriyor, hiç sinyal vermeden bodoslama girince benim çocuk da hızlıydı, kaza oluyor. Karşı tarafta ana yoldan tali yola bodoslama girdi. Hiç sağına, soluna, karşısına bakmadan. O anda benim çocuğum rahmetli oldu, arkasındaki çocuk da yaralandı”
“Bu otomobil cinayete teşebbüs etmiştir”
Yetkililere seslenen acılı baba, “Ben bu siyah otomobil için savcıma sesleniyorum. Lütfen sayın savcım, bu konunun üstünde durun, bu otomobili bulun. Bana göre bu otomobil cinayete teşebbüs etti” şeklinde konuştu.
https://41.com.tr/wp-content/uploads/2025/04/pazar-yerindeki-cinayetin-perde-arkasi-iddianamede-anlatildi-0-aqSUV6fs.mp4 Kocaeli’nin İzmit ilçesinde pazar yerinde arkadaşı Yiğit Laç’ı kalbinden bıçaklayarak öldüren sanık hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi. İddianamede, sanığın maktulün kuzeniyle arasında gönül ilişkisi olduğu, Yiğit Laç’ın bu durumu kuzeninin babasına söylemesi ve sanığa ait araca taş atarak camını kırması nedeniyle aralarında husumet başladığı bilgisi yer aldı. İddianamede, öldürme saikiyle bıçağı savurduğu ifade edilen sanık ise pişman olduğunu söyleyerek, “Bilerek ve isteyerek bıçaklamadım, o benim kardeşim gibidir” dedi.
Olay, 28 Eylül 2024’de Doğu Kışla Pazaryerinde meydana geldi. Bir süre önce aralarında araba camı kırma meselesi yüzünden husumet başlayan Enes T. (26) ile Yiğit Laç (22) pazaryerinde karşı karşıya geldi. İki tarafın da ’Sen adam mısın?’ sözleri üzerine büyüyen tartışma kavgaya dönüştü. Çıkan kavgada Enes T., Yiğit Laç’ı kalbinden bıçakladı. Enes T. ayrıca olayı ayırmaya çalışan dayısı Ali Borlak’ı ve Yener Ersin’i yaralayarak kaçtı. Olayın ardından Yiğit Laç hayatını kaybetti, zanlı Enes T. ise polis ekipleri tarafından yakalandı. Adliyeye sevk edilen Enes T. tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Müebbet hapis talebi
Enes T. hakkında “bıçak veya diğer aletleri izinsiz olarak satma, satın alma taşıma veya bulundurma”, “kasten öldürme”, “silahla kasten yaralama” suçlarından hazırlanan iddianame, Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, Enes T.’nin Yiğit Laç’a yönelik “kasten öldürme” suçundan müebbet hapis, Umut Can Laç ve Ali Borlak’a yönelik “yaralama” suçlarından ise ayrı ayrı 1.5 yıldan 4.5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Ayrıca, olaya karışan Sedat Borlak’ın ise Yener Ersin’e yönelik işlediği “kasten yaralama” suçundan 1.5 yıldan 4.5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
“Yiğit’i vuracağım”
İddianamede, görgü tanıklarının ifadelerine de yer verildi. Tanık Eray G., Yiğit ve Umut Can Laç’ın kuzenleri olduğunu ifade ederek, “İkisi de dayımın çocukları olur. Olay tarihinden yaklaşık 2-3 ay kadar önce Yiğit, dayısının kızı İ. ile Enes arasında birliktelik olduğunu öğrendi. Enes uyuşturucu bağımlısıydı. Bu durumdan dayımın da haberi vardı ve bu birlikteliğe kesinlikle karşı çıkıyordu. İ., bunu öğrenip Enes’e söylemesi üzerine Enes, Yiğit’in bulunduğu mahalleye gitti. Burada ikisi arasında tartışma çıktı. Bunun üzerine Yiğit, Enes’in arabasının camını taş atarak kırdı. Bu yaşananları maktulün abisi Umut Can bana anlattı. Ayrıca olaydan 3-4 gün kadar önce fabrikada çalıştığımız esnada Enes’in, kullanmış olduğu sosyal medya hesabından ’Kimin arabasına binerse o arabanın camını kıracağım. Gördüğüm yerde vuracağım, öldüreceğim, anasını, bacısını doğmamış bebeğini sinkaf edeceğim’ şeklinde paylaşım yaptığını Umut Can bana gösterdi. Olaydan bir gün önce de Umut beni arayarak Enes’in sosyal medya hesabından, ’Yiğit’i vuracağım’ şeklinde paylaşım yaptığını ve kardeşinin hayatından endişe ettiği bana söylemişti” dedi.
“Adam mısın?”
Müşteki Ali Borlak da ifadesinde, “Pazar yerlerinde tezgah açarak geçimimi sağlıyorum. Enes yeğenim olur. Enes’in uyuşturucu madde kullandığını annesi bana anlattı. Yiğit ile Enes arasında yaklaşık 3-4 ay kadar önce araba camını kırma konusundan kaynaklı olarak anlaşmazlık vardı. Olaydan yaklaşık bir ay süre zarfında Enes’in annesi olan kız kardeşim, beni arayarak Enes ile Yiğit’in arasını düzeltme konusunda yardım istedi. Olay günü sabah erken saatlerde yanımda çalışan Enes ve Erkan ile birlikte tezgahı düzenlemeye başladık. Çalıştığımız tezgaha doğru Yiğit’in geldiğini görür görmez Enes ile aralarında bir anlaşmazlık olduğu için, ’Yiğit, yapma abim, git tezgahına’ diyerek onu uyardım. Yiğit’in elinde bıçak veya benzeri bir alet yoktu. Pazar çok kalabalık olduğu için ilk karşılaştıkları anda ne konuştuklarını tam olarak duymadım ancak Yiğit’in, Enes’e hitaben, ’Adam mısın?’ dediğini, aynı şekilde Enes de ’Sen adam mısın?’ dediğini işittim. Yiğit’i uzaklaştırmaya çalıştığım esnada tezgahın arkasında duran Enes, aniden tezgahın üzerinden atlayarak yanımıza geldi. Elinde bulunan bıçak ile sol dizimin arkasından beni yaraladı. Enes beni bıçakladıktan sonra hemen Yiğit’in üzerine doğru yürümeye başladı ve aralarında bir arbede yaşandı. Bu esnada Enes’in elinde beni yaraladığı bıçak vardı. Yiğit’in nasıl bıçaklandığını görmedim” diye konuştu.
“Yiğit araba camımı kırdı”
Pazarcılık yaptığını söyleyen tutuklu sanık Enes T. ise “Yiğit ile çok eski zamandan tanışırız, mahalleden arkadaşımdır. Bundan yaklaşık 2-3 ay kadar önce mahallemde bulunan amcama ait kahvehanenin önüne aracımı bırakıp mahallede dolaşmaya çıkmıştım. Sonrasında döndüğümde araba camının kırıldığını gördüm. Kameraları incelediğimizde olayı Yiğit’in gerçekleştirdiğini anladık. Yiğit bu olay sonrasında hiçbir şekilde benden özür dilemedi ve zararımızı karşılamadı. Ben Yiğit ile hiçbir zaman bu olayı birebir konuşmadım. Ancak girdiğim bazı ortamlarda Yiğit’in bu şekilde yanlış yaptığını ve zararımızı karşılamadığını anlattım. Bu olaydan sonra aynı pazar yerinde aynı patronlara bağlı çalıştığımız için Yiğit ile yüz yüze geldik. Aramızda çok büyük bir sorun yoktu. Sosyal medyadan yapmış olduğum paylaşımların Yiğit ile hiçbir alakası yoktur” şeklinde konuştu.
“Yiğit beni tehdit, anneme de küfür etti”
Enes T., Yiğit Laç’ın bir gün kendisini tehdit ettiğini belirterek, “Olaydan bir gün önce gece vakti Yiğit’in abisi olan Umut Can ile Sezer ve Yener adlı şahıslar beni aradılar. Umut Can benim konumumu istedi. Bundan öncesinde Yiğit beni aradı. Aradığında alkollü olduğunu anladım, ’Seni düşüreceğiz, evden dışarı çık’ şeklinde tehdit etti ve anneme küfür etti. Hatta bu duruma eniştem de şahittir. Sonrasında telefonu alan Sezer benim kendime dikkat etmemi söyledi. Sezer’in kuzeni olan yine mahalleden tanıdığımız Muhammet de Yiğit ile benim aramı bulmak istedi ve konuşma esnasında Yiğit’i susturmaya çalışıyordu. Bu telefon görüşmeleri olaydan bir gece önce meydana geldi” ifadelerini kullandı.
“Yiğit benim kardeşim gibidir”
Olay gününü anlatan Enes T., “Pazar tezgahında çalıştığım esnada Yiğit’in bizim tezgahımızın önüne doğru telaşlı şekilde geldiğini gördüm. Dayım Ali Borlak’a hitaben, ’Adam mısınız, ben sizi uyarmadım mı?’ şeklinde konuştu. Dayımın üzerine doğru yürüyünce dayım da kendisini tezgahtan uzaklaştırmaya çalıştı. Sonrasında Yiğit bana doğru seslendi. Ben de o sırada tezgahın üzerinde bulunan bıçağı alarak Yiğit’e doğru yöneldim. Ortalık karışınca ben elimde bıçakla dağılmalarını söyledim. O esnada birisi benim yüzüme yumruk attı. Ben bıçak ile ilerlerken dayım Ali benim ön tarafımdaydı. Ancak ben onun yaralandığını hiç anlamadım. Ben bıçağı sadece bir kez salladım. Yiğit’e denk gelip gelmediğini hatırlamıyorum. O an yüzüme de yumruk yediğim için herkes üzerime doğru çıktı. Ben kesinlikle bilerek ve isteyerek Yiğit’i bıçaklamadım. Çok pişmanım. Yiğit benim kardeşim gibidir” dedi.
İddianamede, maktul Yiğit Laç ile sanık Enes T’nin uzun süredir birbirlerini tanıdıkları ve aralarında husumet bulunduğu belirtildi. Bu husumetin, maktulün sanığa ait aracın camını kırması ve kuzeniyle yaşadığı gönül ilişkisini kızın babasına söylediğini düşünmesinden kaynaklandığı ifade edildi. Ayrıca, bu sebeplerle zaman zaman aralarında tartışmalar yaşandığı kaydedildi.
“Öldürme saikiyle bıçağı savurdu”
Olay günü pazar yerinde çalışan Yiğit Laç’ın konuşmak maksadıyla Enes T’nin bulunduğu tezgaha doğru yöneldiği, Ali Borlak’ın maktulün önüne geçerek olay yerinden uzaklaştırmak istediği, bu esnada sanığın üzerinde bulunan ve “sustalı” olarak tabir edilen bıçağı çekerek Yiğit Laç’ın üzerine doğru koşmaya başladığının ifade edildiği iddianamede, sanığın kendisine engel olmaya çalışan dayısını ayağından yaraladığı, ardından da maktul Yiğit’in göğüs bölgesini hedef alarak öldürme saikiyle bıçağı savurduğu ve onu da yaraladığı vurgulandı. Ayrıca iddianamede, maktulün ise Enes T’ye yumruk atarak engel olmaya çalıştığı, ayrıca Umut Can Laç’ın da bıçağı aldığı bilgilerine yer verildi.
Olay, 9 Ekim 2024 tarihinde Karamürsel’den İzmit’e giden özel halk otobüsünde meydana geldi. Otobüste yolculuk yapan Enes Yiğithan Toraman (29), 4 Temmuz Mahallesi’nde otobüse binen eşinin dayısı Volkan A. (39) tarafından bıçaklı saldırıya uğradı. Yolcuların gözü önünde Toraman’ı defalarca bıçaklayan zanlı, cinayetin ardından arka kapıdan inerek kaçtı. Hastaneye kaldırılan Toraman, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
Kaçan şahsı yakalamak için harekete geçen polis ekipleri, Volkan A’yı başka bir otobüsle İzmit’e giderken Gölcük’te yakaladı. Gözaltına alınan şüpheli, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Enes Yiğithan Toraman ile eşinin gönüllü olarak kaçarak evlendikleri, bu olaydan sonra aileler arasında başlayan husumetin barış ile neticelendiği, Toraman çiftinin de bir bebeklerinin bulunduğu öğrenildi.
Cinayete ilişkin hazırlanan iddianamede, Enes Yiğithan Toraman’ın kalbi başta olmak üzere vücudunda toplam 15 bıçak darbesi bulunduğu bilgisi yer aldı.
“Enes bana, ’Senin yeğenini sinkaf ettim, 4 bacını da sinkaf edeceğim’ diyerek küfürler ediyordu”
Olayla ilgili duruşma Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Duruşmaya tutuklu sanık Volkan A., maktulün ailesi, taraf avukatları ve tanıklar katıldı. Maktulün yeğeni ile evli olduğunu söyleyen tutuklu sanık Volkan A., “Maktul yeğenim ile evliydi. Enes ile yeğenim kaçarak evlendi. Enes, Kübra’yı darp ederek kolunu yerinden çıkardı. Bu sebeple aramızda sürtüşme başladı. Küfürler ediyordu. Kübra boşanma davası açtı ancak sonrasında barıştılar. Bunun üzerine konuyu kapattık. Enes’in kadın ticareti yaptığına dair konuşmalara da şahit oldum. Kübra’yı merak ettim, Enes kendisini tehdit mi ediyor yoksa kendi rızası ile mi kocasının evine kalıp kalmadığını sordum ancak yeğenim cevap vermedi. Bunun üzerine Enes ile konuşmak için Karamürsel’deki iş yerine gittim ancak kendisini bulamadım. Geri dönmek için otobüse bindim, tesadüfen Enes’i orada gördüm” diye konuştu.
“Bana ettiği küfürler ve silah taşıdığını bildiğim için o panikle olay gerçekleşti”
Otobüse binince arakasını döndüğünü ve Enes’in kendisine küfür ettiğini iddia eden Volkan A., “Bana küfür edince kendisini bıçakladım. Kendisi ile sürtüşmelerimizden dolayı bıçak taşımaya başlamıştım. Enesin silah taşıdığını ve yakalattırdığını biliyordum. Bana ettiği küfürler ve silah taşıdığını bildiğim için o panikle olay gerçekleşti. Enes beni sürekli tehdit ediyordu, bana konumlar atıyordu. Enes ile aynı durakta mı otobüse bindik bilmiyorum, o an onu görmedim” şeklinde konuştu.
“Kübra, ’Enes’in ölmesini istiyorum’ dedi. 3 gün sonra da oğlum öldürüldü”
Sanıktan şikayetçi olan maktulün annesi Filiz Altan, “Sanığın dediği hiçbirine katılmıyoruz. Kübra, 15 yaşından beri dayısından işkence gördüğünü, hatta kendisini bıçaklamaya kalkıştığını söylerdi. Oğlum daha önce küfür etmiş olabilir ancak sanığın dediği kadar yoktur. 5 dakikada oğlumun siniri yatışırdı. Oğlum kendilerine özür mesajları da yazmıştır. Ailenin tamamından şikayetçiyim. Anne ve babası varken neden sanık bu konuya dahil oldu anlamış değilim. Olaydan önce Kübra ile Enes kavga etmişti. Kübra, ’Enes’in ölmesini istiyorum’ dedi. 3 gün sonra da oğlum öldürüldü” ifadelerini kullandı.
Maktulün babası Yusuf Toraman ise, “Oğlum sigara dahi içmeyen bir insandı. Oğlum evlendikten sonra değişmeye başladı. Sanık, bana ve eşime de küfür etti. Oğlumu 15 kere bıçaklamış. Oğlum katledildi. Sanığa az ceza verirseniz sanık kürsüsünde ben olurum, o başka yerde olur” dedi.
“Abim melek gibi adamdı”
Sanıktan şikayetçi olan maktulün kardeşi Emre Toraman, “Abim gelini kaçırmak için benden destek istedi, ben de yardım ettim. ’Benim kızımı bana geri getireceksiniz, cezaevinde yeni çıktım’ diyerek bizi tehdit ettiler. En sonunda olayı yatıştırdık ve barıştık. Sanık abimi öldürmek için pusuya yatıyor. Volkan metamfetamin kullanıyor. Tek başına bu işi yapmış olamaz. Aileden yardım istemiştir. Abim melek gibi adamdı. Defalarca güvenlik kameraları görüntülerini izledim. Enes küfür etmiyor” diye konuştu.
“Maktulün, ’Abi ne olur yapma’ dediğini duydum ancak küfür ettiğini duymadım”
Olaya ilişkin tanık olarak dinlenen otobüs şoförü Recep A. “Sanık yolcu olarak otobüse bindi. Sonrasında kargaşa oldu. Yolcular bağırıştı. Hepimiz aşağıya indik. Olay anını görmedim ancak sonradan kameralardan izledim” şeklinde konuştu.
Tanık olarak dinlenen yolcu Dilek K., “Şoförün 3 sıra arkasında oturuyordum. Vurma sesi ile arkamı döndüm. Sanığın yumruk attığını düşündüm. Maktulün, ’Abi ne olur yapma’ dediğini duydum ancak küfür ettiğini duymadım. Sanığın ise küfür ettiğini duydum. Korku ile aşağıya indim. 40 saniye sonrada sanık aşağıya indi. Elinde de küçük bir bıçak vardı” ifadelerini kullandı.
“Volkan tehdit mesajları sebebiyle 3 kez hattını değiştirdi”
Olaya ilişkin dinlenen tanık Hasan Ç., “Volkan arkadaşım olur, kendisi ile gün boyu beraberdik. Beraber esrar içtik. Enes ile görüşmek istediğini söyledi. Gerek olmadığını söyledim ve ayrıldık. Ertesi gün haberlerden olayı öğrendim. Maktul tarafından sanığa tehdit mesajları geldiğini gördüm. ’Metamfetamincisiniz, satıyorsunuz. Sizin ayaklarınızı kıracağım’ diye mesajlarını gördüm. Volkan’a kendisini şikayet etmesini söyledim. Volkan tehdit mesajları sebebiyle 3 kez hattını değiştirdi. Bildiklerim bunlardan ibaret” dedi.
“Volkan bizimle damat tarafı arasında köprü oldu”
Tanık olarak dinlenen Enes Yiğithan Toraman’ın kayınbabası Ali Bilge, “Volkan kayınbiraderim olur. Volkan bizimle damat tarafı arasında köprü oldu. Kızdığımda Volkan bana, ’Sen de benim ablamı kaçırmadın mı? Yeğenim bir hata yaptı, yapacak bir şey yok’ dedi. Kızım 3 kere kapıma geldi. 2’nci gelişince bağrımıza bastık. Volkan, ’Olur öyle şeyler’ dedi. Kızım, 13 günlük bebeği ile gece yarısı evime geldi ve darp raporu aldı. 13 günlük bebekle mahkemelerde koşturdum. Kızım 3 kez kapı önüne konmasına rağmen hukukla, polisle olayı çözelim istedik” diye konuştu.
“O niyetle yapmadım ancak öldüyse de dünya bir pislikten kurtuldu”
Konuşmasını sürdüren Bilge, “Eşime bir gün maktulden, ’Gelin kızınızı alın, yoksa balkondan atarım’ tarzında mesaj geldi. Eşim korktuğu için şikayetçi olmadı ama Volkan defalarca şikayetçi olması konusunda eşimle konuştu. Apar topar kızımızı aldık. Boşanma davası açtık. Maktul davaya gelmedi. Maktul, Volkan’ın evini bile bastı. Karakola gidip ifade verdik. Ona rağmen Volkan, ’Olmuş bitmiş, yuvasına sahip çıksın’ dedi. Hep polisle işimizi çözmeye çalıştık. Karşı taraf yüzde 1 bile haklı olsaydı, ben Volkan’dan şikayetçi olurdum. Maktul sürekli küfür ve tehdit ediyordu. Olay gerçekleştikten sonra telefonla konuşmamızda Volkan bana, ’Enes ile eşine yuvana sahip çık demek için konuşmaya gittim. Ancak ancak bana küfür etti. Bıçakladım, öldü herhalde. O niyetle yapmadım ancak öldüyse de dünya bir pislikten kurtuldu’ diye yaşananları bana anlattı” şeklinde konuştu.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi.
Olay, geçtiğimiz 9 Ekim’de Karamürsel’den İzmit’e giden özel halk otobüsünde meydana geldi. Otobüste yolculuk yapan Enes Yiğithan Toraman (29), 4 Temmuz Mahallesi’nde otobüse binen eşinin dayısı Volkan A. (39) tarafından bıçaklı saldırıya uğradı. Yolcuların gözü önünde Toraman’ı defalarca bıçaklayan zanlı, cinayetin ardından arka kapıdan inerek kaçtı. Hastaneye kaldırılan Toraman, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
Kaçan şahsı yakalamak için harekete geçen polis ekipleri, Volkan A’yı başka bir otobüsle İzmit’e giderken Gölcük’te yakaladı. Gözaltına alınan şüpheli, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Enes Yiğithan Toraman ile eşi Kübra’nın gönüllü olarak kaçarak evlendikleri, bu olaydan sonra aileler arasında başlayan husumetin barış ile neticelendiği, Toraman çiftinin de bir bebeklerinin bulunduğu öğrenildi.
“Dayanamayıp onu bıçakladım”
Cinayete ilişkin hazırlanan iddianame, Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, Enes Yiğithan Toraman’ın kalbi başta olmak üzere vücudunda toplam 15 bıçak darbesi bulunduğu bilgisi yer aldı. İddianamede, tutuklu sanık Volkan A.’nın ifadesine de yer verildi. İfadesinde, Enes’in yeğeni Kübra’nın eşi olduğunu söyleyen Volkan A., “Enes ile Kübra’nın evlilikleri sıkıntılıydı ve bu nedenle ayrıldılar ancak daha sonra barıştılar. Olay günü Kübra’nın Enes ile barışmasının Kübra’nın rızası ile olup olmadığını öğrenmek istedim. Bunun için Enes’in iş yeri olan Karamürsel’e gittim. Enes’in iş yerinin tam olarak nerede olduğunu bilmediğim yeri bir süre aradım, bulamayınca Karamürsel’den İzmit’e dönmek için otobüse bindim. Otobüste Yiğit’i görünce yeğenime ve ailemize yaptıkları aklıma geldi, dayanamayıp onu bıçakladım” dedi.
“Korkutmak istedim”
Enes Yiğithan Toraman’ın tabanca taşıdığını ve bu sebeple korktuğunu iddia eden Volkan A., “Ben de Karamürsel’e giderken yanıma bıçak aldım. Bıçağı, İzmit’te bir çay ocağından bıçağı almıştım. Bıçakladıktan sonra kaçtım, başka otobüse binmeden önce yeğenimin babası Ali Bilge’yi arayıp Enes’i yaraladığımı söyledim. Bunu söylememin nedeni Enes’in ailesinin Kübra’ya zarar vermesinden korktuğum içindi. Tekrardan İzmit’e gitmemin nedeni ise ailemle vedalaşmaktı ancak kolluk kuvvetleri beni yakaladı. Karamürsel’e gideceğinden arkadaşım H.Ç.’nin haberi vardı. H.Ç.’ye de yeğenimi merak ettiğimi, bu sebeple Karamürsel’e gideceğimi söylemiştim. Maktulün ailemi ve yeğenimi tehdit etmesi, yeğenim ve ailemin Enes’ten korkup onun tehditleri önüne geçememesi nedeniyle kendisini bıçakladım. Amacım öldürmek değildi, niyetim onu korkutmaktı. Yaşanan olay nedeniyle pişmanım” diye konuştu.
İddianamede sanığın, “kasten öldürme” suçundan müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi.