Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Ödüllü fotoğraf yarışmasına başvurular başladı

Kocaeli’de bu yıl 12’ncisi düzenlenecek “4 Mevsim Kocaeli” adlı ulusal fotoğraf yarışmasına başvurular başladı.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde düzenlenen ve fotoğraf sanatına gönül verenleri bir araya getiren “4 Mevsim Kocaeli XII. Ulusal Fotoğraf Yarışması” için geri sayım başladı. Bu yıl 12’ncisi gerçekleştirilecek olan yarışma; Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu (TFSF) onayında, Kocaeli Fotoğraf Sanatı Derneği (KASK) ve Gölcük Fotoğraf ve Sinema Sanatı Derneği (GFSD) iş birliğiyle hayata geçiriliyor. Kentin doğal, tarihi, kültürel ve sosyal güzelliklerini objektiflere taşımayı amaçlayan yarışma, Kocaeli’ni bir kez daha fotoğraf karelerinde ölümsüzleştirecek. Bu yıl, “Turist Gözüyle Kocaeli” temasıyla gerçekleştirilecek olan yarışmada, kentin dört mevsim boyunca sunduğu güzellikler, katılımcıların objektiflerinden süzülerek görsel arşive dönüşecek. Kocaeli’nin turistik cazibesini, doğal zenginliğini, kültürel mirasını ve sosyal yaşamını belgeleyerek kentin hafızasına kalıcı katkı sağlamayı planlayan yarışmaya katılımın yüksek olması bekleniyor.

“Dereceye girenlere ödül

Yarışma; Kocaeli’nin dört mevsim boyunca sahip olduğu turizm potansiyelini yansıtacak şekilde dört ayrı kategoride düzenlenecek. Katılımcılar, Kocaeli’de turizm, Kocaeli’de doğa ve manzara, Kocaeli’nin köyleri ve kültürel yaşam başlıkları altında eserlerini sergileyebilecek. Bu kapsamda Mavi Bayraklı plajlardan doğa yürüyüş parkurlarına, kırsal yaşamdan büyükşehir belediyesinin hizmetlerine kadar pek çok farklı konunun fotoğraf karelerine yansıması bekleniyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı’na bağlı Turizm ve Doğal Yaşam Alanları Şube Müdürlüğü tarafından organize edilen yarışmada dereceye giren fotoğrafçılar büyük ödüllerle ödüllendirilecek. Her bir kategori için birincilik ödülü 40 bin TL, ikincilik 25 bin TL, üçüncülük 15 bin TL, mansiyon 10 bin TL ve sergilemeye hak kazanan eserler için 2 bin 500 TL para ödülü takdim edilecek.

Son başvuru tarihi 10 Aralık

Yarışmaya katılım yalnızca dijital ortamda sağlanacak. Başvurular, https://tfsfonayliyarismalar.org/tr/yarisma/detay/4-mevsim-kocaeli-xll-ulusal-fotograf-yarismasi-tr üzerinden yapılacak olup, son başvuru tarihi 10 Aralık olarak belirlendi. Yarışmanın seçici kurulu, kazanan eserleri 19 Aralık 2025 tarihinde değerlendirecek ve sonuçlar 23 Aralık 2025 tarihinde kamuoyuyla paylaşılacak.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Arap turistten 4 fotoğraf için 2 bin 400 TL istediler, şoför karşı çıkınca burnunu kırdılar

Kocaeli’nin Kartepe ilçesindeki bir eğlence merkezinde, Arap turistlerden izinsiz çekilen fotoğraflar için fahiş fiyat istendiği iddiasıyla başlayan tartışma, tur şoförünün darp edilmesiyle son buldu. Müşterilerini savunan şoförün burnunda 7 kırık oluştuğu belirtilirken, saldırı anı güvenlik kameralarına yansıdı.

Olay, Kartepe’de turistik eğlence merkezi olan işletmede meydana geldi. Turizm sektöründe hizmet veren şoför Mustafa Yılmaz (40), Arap turist kafilesini eğlence merkezine getirdi. Ancak içeride turistlerden, izinsiz çekildiği öne sürülen 4 fotoğraf için iddiaya göre toplamda 2 bin 400 TL talep edildi. Duruma itiraz eden turistler içeride bağırınca, araya giren tur şoförü fotoğrafı satın almak zorunda olmadığını söyledi. Ancak işletme personeli, çıkan tartışmada tur şoförünü darp etti. Burnu kırılan şoför, karşı taraftan şikayetçi oldu. Olaya ilişkin 2 kişi tutuklandı.

Şoföre saldırı anı güvenlik kamerasına yansıdı.

“Müşterimden 4 fotoğraf için 2 bin 400 TL istemişler”

Yaklaşık 13-14 senedir turizm işinde olduğunu söyleyen tur şoförü, “Fotoğrafçı, izinsiz olarak müşterimin fotoğrafını çekmiş. Müşterim 4 fotoğraf için 2 bin 400 TL fiyat çıkarıldığını söyledi. Müşterim içeride bağırıyordu. Siz şoför veya operatör olarak kendi müşterinizi orada savunmayacak mısınız? Sadece müşterime, ’Fotoğrafı almanıza ve ödeme yapmanıza gerek yok’ dedim. Ancak oradakiler, ’Ne hakla bunu yaparsın’ dediler. Çünkü müşterim bağırıyordu, olayı yatıştırmak için dışarı çıkarmak istedim. Sonra lafa tutuşuldu. Bir kadın geldi ve yetkili olduğunu söyledi. Ona durumu anlatırken bir anda burnuma yumruk yedim” dedi.

“Burnumda 7 kırık var”

Yumruğu yedikten sonra 3-4 kişinin daha kedisine saldırdığını söyleyen şoför, “Beni öldüresiye dövdüler. Ben herhangi bir karşılıklı kavgaya girmedim. Küfür ettiğim de söyleniyor ama zaten kamera ve ses kaydı her şeyi ortaya koyuyor. Ben kimseye küfür etmedim. Jandarma bile benim haklı olduğumu ve küfür etmediğimi söylüyor. Bugün benim başıma gelen, yarın hepinizin başına gelebilir. En çok zoruma giden şey dayak yememe rağmen, orada bulunan 100 şoför ve rehberin araya girmemesi oldu. Hiçbir Allah’ın kulu aşağı inip de ’Ne yapıyorsunuz?’ demedi. Şu an burnumda 7 kırık var. İstanbul’a sevkimi aldım. Trafik olduğu için burada dinleniyorum. İstanbul’a gideceğim ve ameliyat olacağım” şeklinde konuştu.

Kategoriler
Yaşam Haberleri Tüm Yaşam Haberleri YAŞAM

“Türkiye’nin Doğası” Ormanya’da hayat buldu

Ormanya’da Doğanın Büyüleyici Yüzüyle Buluşma

Doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için cazip bir durak olan Ormanya, şimdi de “Türkiye’nin Doğası” temalı etkileyici bir fotoğraf sergisine ev sahipliği yapıyor. Doğa fotoğrafçılarının objektifinden yansıyan benzersiz karelerle hazırlanan sergi, ziyaretçilere görsel bir şölen sunuyor.

Açılışı yakın zamanda gerçekleştirilen sergiye, doğa ve fotoğraf tutkunları yoğun ilgi gösterdi. Etkinlik, sergi öncesi düzenlenen kokteyl ve sergi sonrası gerçekleştirilen kuş gözlem alanı ziyaretiyle zenginleştirildi. Katılımcılar, Türkiye’nin dört bir yanından yansıyan doğal yaşam kareleriyle büyülenirken, doğa fotoğrafçılığına dair ilham verici anlar da yaşandı.

Panolarda yer alan fotoğraflarda; çiçeklere konan kelebeklerden salyangozların karşılaşmasına kadar pek çok etkileyici doğa sahnesi dikkat çekiyor. Hem şehir içinden hem de şehir dışından gelen ziyaretçilere açık olan sergi, 45 gün boyunca Ormanya Sergi Salonu’nda görülebilecek.

Sanatseverler ve doğa meraklıları için eşsiz bir deneyim sunan bu sergi, yalnızca görsel anlamda değil, aynı zamanda doğa ve yaban hayata dair farkındalık kazanmak isteyenler için de kaçırılmayacak bir fırsat. Ormanya’nın doğal atmosferi içinde gerçekleştirilen sergi, ziyaretçileri doğayla yeniden bağ kurmaya davet ediyor.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Organları sanat eserine dönüştürüyor

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2025/03/organlari-sanat-eserine-donusturuyor-0-2ndmiGg5.mp4
Doç. Dr. Sertaç Ata Güler, ameliyat ettiği hastalarından çıkardığı organları çeşitli işlemlerden geçirdikten sonra tıbbi fotoğrafçılık ile sanat eserine dönüştürüyor. Tıbbi fotoğraflarıyla hem öğrencilerin eğitimine hem de bilimsel makalelere ışık tutan Güler, canlı dokularla oluşturduğu sanatsal fotoğraf sergisini Tıp Bayramı’nda Sakarya Üniversitesi’nde açtı.

Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanlığı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sertaç Ata Güler, tıbbi fotoğrafçılık alanında yaptığı çalışmalar ile dikkat çekiyor. Güler, ameliyat ettiği hastalarından çıkardığı organları çeşitli işlemlerden geçirdikten sonra fotoğraflarını çekiyor. Güler’in çektiği tıbbi fotoğraflar hem akademik konularda, bilimsel kitaplarda, yayınlarda hem de öğrenci ve asistanların eğitiminde kullanılıyor. Sertaç Ata Güler, 14 Mart Tıp Bayramı’nda canlı dokularla oluşturulmuş sanatsal fotoğraf sergisini Sakarya Üniversitesi’nde açtı. Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen ‘İçimizden Gelen Eksploratif Cerrahide Yaklaşımlar’ isimli sergide insan vücudunu oluşturan 24 organın fotoğrafı yer aldı.

“24 fotoğraf ile burada bir insanı oluşturuyoruz”

Sergi hakkında konuşan Kocaeli Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Doçent Dr. Sertaç Ata Güler, “Bu görsel dokümantasyon hekimlerin, tıp fakültesindeki öğrenci arkadaşlarımızın ve tüm sağlık çalışanlarımızın günlük pratiklerinde, tıbbi hayatlarında kullandıkları hasta fotoğrafları, yayınlarında makalelerinde kullandıkları doku ve organ fotoğrafları. Eğitimlerde kullanılan bu görsellerin en iyi ve en doğru şekilde nasıl çekilmesi gerektiğini ortaya koymaya çalıştığımız bu mesajı veren bir projedir. Bu projeyi Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne bağlı olan 2015 senesinde kurduğumuz Tıbbi Görsel Dokümantasyon birimimiz olarak ortaya koyduk. Bu projemizi ilk olarak 2022 senesinde gerçekleştirdik. İlk sergimizi Kocaeli’nde Tıp Bayramı’nda ortaya koymuştuk. Yine 14 Mart Tıp Bayramı’nda sergimizi gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. 24 fotoğrafımız ile buraya geldik ve burada bir konsept var, bir insanı oluşturuyoruz. Her iki cinsiyetin farklı organlarını ortaya koyarak bir insan oluşturduk. Kalbimizden başlayıp midemiz, ince bağırsaklarımız, kalın bağırsaklarımız ve safra kesesi gibi organlarımızdan oluşan bir sergimiz. Aslında tüm organlar bir hastalık veya tümör, iyi huylu veya kanser özelliği taşıyan belirli hastalıklar sebebiyle ameliyatlarda çıkardığımız dokular. Burada hem organları hem de bu hastalıklarla ilgili bilgileri ve bu hastalıkların organlar ile olan ilişkilerini ortaya koyarak hem Tıp Fakültesi’nde akademik anlamda çalışan kişilere eğitim vermek hem de bunların doğru gösterme biçimlerini ortaya koymaya çalışmaktayız” dedi.

“Temel amacımız eğitim”

Organların hepsini kendi ortamında çektiğini belirten Dr. Güler, “Bu çekimlerin hepsini ameliyathane şartlarında gerçekleştirdim. Ameliyathanede kendi hazırladığımız özel bir çekim yeri mevcut. Bu dokular patolojiye gitmeden, özel kimyasal maddelerle temas etmeden, belirli temizlik ve hazırlıklardan sonra kendimin görüntülediği fotoğraflardır. Hepsini canlı doku olarak tanımlamak istiyorum. Dokudan çıkar çıkmaz ölü doku aşamasına gelmeden çekilmiş olan canlı diyebileceğimiz aşamadaki organlar ve dokularımızdır. Buradaki temel amacımız eğitim. Tıp Fakültesi’nde eğitim gören arkadaşlarımıza bu organların anatomik görüntülerinin nasıl olduğunu, bu organlardaki belirli hastalıkların nasıl gözüktüğünün anatomik pozisyonuna uygun ve daha canlı olarak ortaya koymak ve öğrencilere eğitimlerine katkı sağlamayı hedeflemekteyiz. Öğrenciler fotoğrafları inceleyip sorular sordular. Belirli fotoğraflar üzerinde küçük derslerde konuşma şansımız oldu. Küçük bir derse vermiş olduk, öğrencilerin ilgisini çekti bu sergi. Eğitim açısından unutulmayacak bir tecrübe olduğunu düşünmekteyim” diye konuştu.

“İnternet ortamında görebileceğimiz fotoğraflardan değil”

Serginin tıp fakültesinde eğitim gören öğrencilere katkısı olacağını söyleyen Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Ahmet Körmen, “Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi, sağladığı şartlar ile bize 1’nci sınıftan itibaren ameliyat gözlemi açısından çok müsait bir üniversite. Çoğu arkadaşımız bu organları ameliyathanede gözlemleyebiliyorlar ama gözlemleme şansı olmayan arkadaşlarımız için bu fotoğrafları bu şekilde görebilmek gerçekten güzel. Bunlar herhangi bir internet ortamında bulabileceğiniz fotoğraflardan değil. Detaylı fotoğraflar, bu şekilde rahat incelemek gerçekten güzel” şeklinde konuştu. Bir diğer öğrenci Deniz User ise “Ameliyathane fotoğrafçılığı konusunda burada ilk defa sergimiz oluyor ve benim çok hoşuma gitti. Önümüzdeki sene stajlarda bu resimleri kendimizde göreceğiz. Üniversitemizde böyle bir sergi açılması beni mutlu etti” ifadelerini kullandı.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Down sendromlu bireyler Kocaeli’yi fotoğrafladı

KO-MEK’te fotoğrafçılık kursuna katılan down sendromlu çocuklar, Kocaeli’nin doğal güzelliklerini fotoğraflayarak eğlenceli bir gün geçirdi

 

Down sendromlu bireyler Kocaeli’yi fotoğrafladı

 

Büyükşehir Belediyesi Meslek ve Sanat Eğitimi Kursları (KO-MEK), down sendromlu bireylere iki gün boyunca mobil fotoğrafçılık kursu verdi. Eğitmenlerden fotoğrafçılık tekniklerini öğrenen özel bireyler, Başiskele sahilinde birbirinden güzel fotoğraflar çekerek eğlenceli saatler geçirdi.

 

MOBİL FOTOĞRAFÇILIK EĞİTİMİ ALDILAR

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Başiskele Belediyesi, Başiskele Kent Konseyi ve Gölcük Down Sendromlular Derneği iş birliğiyle down sendromlu bireylere iki gün boyunca unutulmaz anlar yaşattı. “+1 kromozom hiçbir şeye engel değildir” sloganıyla yola çıkılan eğitimlerde down sendromlu bireyler, KO-MEK fotoğrafçılık eğitmeni Esra Aslan eşliğinde öğrendikleri ile bol bol fotoğraf çekerek anılarını ölümsüzleştirdi. +1 Kadraj etkinliğinde eğitimler ilk gün Karşıyaka KO-MEK Kurs Merkezi’nde gerçekleştirildi. Oldukça eğlenceli bir ortamda gerçekleştirilen eğitimlerde, Down sendromlu bireylerin sanatsal ifadelerini desteklemek, yaratıcılıklarını ve görsel becerilerini geliştirerek sosyal farkındalıklarını artırmak amacıyla birçok görsel bilgi kullanıldı.

 

FOTOĞRAF MAKİNALARINI İNCELEDİLER

İlk gün atölyede gerçekleşen eğitimlerin ardından Fotoğraf Teknolojileri Müzesini ziyaret eden down sendromlu çocuklar geçmişten günümüze gelen fotoğraf makinalarını ve çok sayıda parçalarını inceledi. İlk kez bu kadar eski makinaları yakından inceleme şansı bulan çocuklar hem fotoğraf çekti hem de fotoğraf çekilmeyi ihmal etmedi.

 

DENİZİ VE DOĞAYI FOTOĞRAFLADILAR

Atölye eğitiminin ardından ikinci gün doğaya çıkan dernek üyeleri Döngel Millet Bahçesini ziyaret etti. Millet bahçesini doyasıya gezerek fotoğraf çeken down sendromlu çocuklar daha sonra Başiskele sahilinde denizi ve doğayı fotoğraflayarak eğitimlerini tamamladı.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Özel bireyler Kocaeli’yi fotoğrafladı

KO-MEK’te fotoğrafçılık kursuna katılan özel bireyler, Kocaeli’nin doğal güzelliklerini fotoğraflayarak eğlenceli bir gün geçirdi

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meslek ve Sanat Eğitimi Kursları (KO-MEK), down sendromlu bireylere 2 gün boyunca mobil fotoğrafçılık kursu verdi. “+1 Kromozom Hiçbir Şeye Engel Değildir” sloganıyla yola çıkılan eğitimlerde özel bireyler, KO-MEK fotoğrafçılık eğitmeni Esra Aslan eşliğinde öğrendikleri ile bol bol fotoğraf çekerek hatıralarını ölümsüzleştirdi.

İlk gün atölyede gerçekleşen eğitimlerin ardından Fotoğraf Teknolojileri Müzesini ziyaret eden özel çocuklar, geçmişten günümüze gelen fotoğraf makinelerini ve çok sayıda parçalarını inceledi. İlk kez bu kadar eski makinaları yakından inceleme şansı bulan çocuklar hem fotoğraf çekti hem de fotoğraf çekilmeyi ihmal etmedi.

Atölye eğitiminin ardından ikinci gün doğaya çıkan üyeleri, Döngel Millet Bahçesini ziyaret etti.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Kızılötesi ışığın büyüleyici estetiği sergilenecek

Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Haluk Arda Oskay’ın, doğayı ve şehirleri alışılmadık bir ışıkta yeniden yorumladığı kişisel fotoğraf sergisi 28 Şubat-21 Mart 2025 tarihleri arasında sanatseverlerle buluşacak.

Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Haluk Arda Oskay, ‘720 Kızılötesi’ adını verdiği fotoğraf sergisiyle sanatseverlerin karşısına çıkıyor. İlk olarak 1910’larda bilimsel araştırmalar ve askeri keşifler için kullanılan ardından II. Dünya Savaşı sırasında kamuflaj tespitinde devrim oluşturan infrared (kızılötesi fotoğraf tekniği) günümüzde insansız hava araçları, güdümlü silah sistemleri, endüstriyel üretim ve güvenlik kameraları gibi kullanım alanlarında tercih ediliyor. 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ise sanatçılar ve fotoğrafçılar, kızılötesi ışığın büyüleyici estetiğini keşfederek, doğayı ve şehirleri alışılmadık bir ışıkta yeniden yorumlamaya başladı. “720”, 720nm dalga boyundaki ışığın izini özel olarak modifiye edilmiş fotoğraf ekipmanları vasıtasıyla sürerek, bildiğimiz manzaraları ve formları mistik bir dokuya büründürüyor.

25 fotoğraftan oluşan seçki, ışığın gizli katmanlarını ortaya çıkarırken, izleyiciyi alışılmış algıların dışına çıkmaya çağırıyor. Gölcük Kültür ve Sosyal Yaşam Merkezinde 28 Şubat – 21 Mart 2025 tarihleri arasında renk ve kontrastın yeniden tanımlandığı bu görsel yolculuk katılımcıları gözün göremediği doğanın sıra dışı renk yorumlarıyla tanıştıracak.

Kategoriler
KÜLTÜR SANAT Tüm Kültür Sanat Haberleri

Sanatın kalbi SEKA Sanat İhtisas’ta atıyor

Büyükşehir’in Türkiye’nin en büyük endüstriyel dönüşüm projesi olan SEKA Sanat İhtisas Merkezi, kentin kültür-sanat yaşantısına yön vermeye devam ediyor. Merkezde atölye etkinlikleri ve söyleşiler gerçekleştirilerek sanat dolu günler yaşanıyor.

 

SÖYLEŞİLERİN MERKEZİ HALİNE GELDİ

Yaklaşık bir yıl önce Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç.Dr.Tahir Büyükakın’ın hizmete açtığı ve Belediye Konservatuvarı bünyesinde faaliyetlerini sürdüren SEKA Sanat İhtisas Merkezi, sanatseverleri ağırlamaya devam ediyor. Bu kapsamda geçtiğimiz hafta da birbirinden önemli sanatçılar SEKA Sanat İhtisas Merkezi’ne konuk oldu. İlgiyle takip edilen söyleşilerde Anadolu Selçuklu Süsleme Sanatından Hint Minyatürüne kadar birçok önemli konuda bilgi sunuldu.

 

ANADOLU SELÇUKLU’DA SÜSLEME SANATI

Haftanın ilk söyleşini Dr. Öğretim Üyesi İlknur Erbaş gerçekleştirdi. Erbaş,  “Anadolu Selçuklu Süsleme Sanatı” başlıklı söyleşisinde, dönemin sosyo-kültürel hayatı ile ilgili bilgi verdi. Erbaş, bu çerçevede günlük hayat ile giyim-kuşamın süsleme sanatında önemli yer tuttuğunu aktardı. Bu dönemdeki eserler incelendiğinde; kadın-erkek ayrımı yapmakta zorlanıldığını kaydeden İlknur Erbaş, “Sakal yoksa kadın ve erkeği ayırmak zor oluyor. Çünkü uzun saçlar, soldan sağa kapanan kaftanlar, başlık, taç ve takılar kadın erkek ayırımını zorlaştırıyor” şeklinde konuştu. Söyleşide ayrıca Anadolu Selçuklu himayesindeki kentlerin giriş kapılarındaki süslemelere de değinildi. Dr. Öğretim Üyesi İlknur Erbaş, bu süslemelerde ağırlıklı olarak melek figürünü gördüklerini mezar taşlarında ise kartal motifine rastladıklarını aktardı.

 

HİNT MİNYATÜRÜNÜN İNCELİKLERİ

SEKA Sanat İhtisas Merkezi’nin geçen haftaki ikinci konuğu ise İdil Önemli Ulusoy oldu. “Farklı Bir Üslup Farklı Bir Dünya: Hint Minyatürü” konulu söyleşisi ile SEKA Sanat İhtisas Merkezi’ne konuk olan Ulusoy, bu alandaki minyatürle ilgili detaylı bilgi aktardı. Söyleşide Hint minyatürünün temel teknikleri ve bilgileri de detaylı olarak anlatıldı. Söyleşinin ardından İdil Önemli Ulusoy söyleşisini izlemeye gelen sanatseverler için mini bir uygulama yaparak, anlattığı teknikleri kâğıt üzerinde gösterdi.

 

FOTOĞRAF VE SULU BOYA TEKNİKLERİ

Söyleşiler içinde ayrıca Kocaeli Fotoğraf Sanatı Derneği ile de ortaklaşa bir etkinlik düzenlendi. Fotoğraf sanatçısı Cihat Köseoğlu, “Işıkla Yıkanan Kelebekler” konulu fotoğraf sunumu ve söyleşi gerçekleştirdi. Fotoğrafın hayatta büyük bir boşluğu doldurduğunu kaydeden Köseoğlu, “Akıp geçen zaman içinde size ait bir bakış sabitleniyor. Bu çok önemli bir uğraş özellikle gençler için bu uğraş çok kıymetli diye düşünüyorum” şeklinde konuştu. Usta fotoğraf sanatçısı Köseoğlu, kendisini fotoğraf dostlarıyla buluşturduğu için KASK ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.

 

İSMAİL MENEKŞE SULU BOYA ATÖLYESİ’NDE

SEKA Sanat İhtisas Merkezi’nin geçen haftaki son konuğu ise Yağlı-Sulu Boya Sanatçısı İsmail Menekşe oldu. Menekşe, söyleşisinde sulu boya tekniklerini anlattı. Gençlerin ilgi gösterdiği söyleşinin ardından sanatçı katılımcılar için uygulamalı olarak sulu boya tekniklerini gösterdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Sanatın kalbi SEKA Sanat İhtisas’ta atıyor

Kocaeli’de Türkiye’nin en büyük endüstriyel dönüşüm projesi olan SEKA Sanat İhtisas Merkezi, kentin kültür-sanat yaşantısına yön vermeye devam ediyor. Merkezde atölye etkinlikleri ve söyleşiler gerçekleştirilerek sanat dolu günler yaşanıyor.

Yaklaşık bir yıl önce Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın hizmete açtığı ve belediye konservatuvarı bünyesinde faaliyetlerini sürdüren SEKA Sanat İhtisas Merkezi, sanatseverleri ağırlamaya devam ediyor. Bu kapsamda geçtiğimiz hafta da birbirinden önemli sanatçılar SEKA Sanat İhtisas Merkezi’ne konuk oldu. İlgiyle takip edilen söyleşilerde Anadolu Selçuklu Süsleme Sanatından Hint Minyatürüne kadar birçok önemli konuda bilgi sunuldu. Haftanın ilk söyleşini Dr. Öğretim Üyesi İlknur Erbaş gerçekleştirdi. Erbaş, “Anadolu Selçuklu Süsleme Sanatı” başlıklı söyleşisinde, dönemin sosyo-kültürel hayatı ile ilgili bilgi verdi. Erbaş, bu çerçevede günlük hayat ile giyim-kuşamın süsleme sanatında önemli yer tuttuğunu aktardı. Bu dönemdeki eserler incelendiğinde; kadın-erkek ayrımı yapmakta zorlanıldığını kaydeden İlknur Erbaş, “Sakal yoksa kadın ve erkeği ayırmak zor oluyor. Çünkü uzun saçlar, soldan sağa kapanan kaftanlar, başlık, taç ve takılar kadın erkek ayırımını zorlaştırıyor” şeklinde konuştu.

Söyleşide ayrıca Anadolu Selçuklu himayesindeki kentlerin giriş kapılarındaki süslemelere de değinildi. Dr. Öğretim Üyesi İlknur Erbaş, bu süslemelerde ağırlıklı olarak melek figürünü gördüklerini mezar taşlarında ise kartal motifine rastladıklarını aktardı.

Hint minyatürü

SEKA Sanat İhtisas Merkezi’nin geçen haftaki ikinci konuğu ise İdil Önemli Ulusoy oldu. “Farklı Bir Üslup Farklı Bir Dünya: Hint Minyatürü” konulu söyleşisi ile SEKA Sanat İhtisas Merkezi’ne konuk olan Ulusoy, bu alandaki minyatürle ilgili detaylı bilgi aktardı. Söyleşide Hint minyatürünün temel teknikleri ve bilgileri de detaylı olarak anlatıldı. Söyleşinin ardından İdil Önemli Ulusoy söyleşisini izlemeye gelen sanatseverler için mini bir uygulama yaparak, anlattığı teknikleri kâğıt üzerinde gösterdi.

Fotoğraf ve sulu boya teknikleri

Söyleşiler içinde ayrıca Kocaeli Fotoğraf Sanatı Derneği ile de ortaklaşa bir etkinlik düzenlendi. Fotoğraf sanatçısı Cihat Köseoğlu, “Işıkla Yıkanan Kelebekler” konulu fotoğraf sunumu ve söyleşi gerçekleştirdi. Fotoğrafın hayatta büyük bir boşluğu doldurduğunu kaydeden Köseoğlu, “Akıp geçen zaman içinde size ait bir bakış sabitleniyor. Bu çok önemli bir uğraş özellikle gençler için bu uğraş çok kıymetli diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

SEKA Sanat İhtisas Merkezi’nin geçen haftaki son konuğu ise Yağlı-Sulu Boya Sanatçısı İsmail Menekşe oldu. Menekşe, söyleşisinde sulu boya tekniklerini anlattı. Gençlerin ilgi gösterdiği söyleşinin ardından sanatçı katılımcılar için uygulamalı olarak sulu boya tekniklerini gösterdi.

Kategoriler
Derince Eğitim Araştırma

Hastane laboratuvarından fotoğrafçılığa uzanan yolculuk

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2025/01/hastane-laboratuvarindan-fotografciliga-uzanan-yolculuk-0-KGURnBVM.mp4
Kocaeli’de amatör bir yarışmayla başladığı fotoğrafçılıkta uluslararası başarılara ulaşan sağlık teknisyeni Mustafa Gezer, objektifiyle yakaladığı karelerle görev yaptığı hastanenin koridorlarını adeta sanat galerisine dönüştürdü.

Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kan Transfüzyon Merkezi’nde uzun süredir laboratuvar teknisyeni olarak görev yapan Mustafa Gezer’in, 2004 yılında amatör olarak katıldığı fotoğraf yarışmasında dereceye girince hayata bakış açısı değişti. Önce fotoğraf çekmenin eğitimini aldı, ardından fotoğrafın ustalarıyla vakit geçirdi, sonrasında neredeyse tüm izin günlerini fotoğraf çekmeye ayırdı. Sağlık emekçisinin fotoğraf tutkusu kendisine ulusal ve uluslararası birçok yarışmada üst üste ödüller getirdi. Evli ve 2 çocuk babası olan Mustafa Gezer ailesinin, iş arkadaşlarının ve yöneticilerinin desteğiyle edindiği başarılar, hastane koridorlarında da kendini gösteriyor. Yurdun farklı yerlerinde çektiği fotoğraflarıyla Derince’deki hastanenin duvarlarına sıcaklık katan fotoğraf sanatçısı ve sağlıkçı Mustafa Gezer, tutkusunu İHA Muhabirine anlattı.

“Ödül aldıkça hevesim arttı, eğitimlere başladım”

Fotoğraf tutkusunun 2004 yılında başladığını ifade eden Mustafa Gezer, “O yıllarda katıldığım yarışmalarda ufak tefek ödüller almaya başladım. Ödül almaya başladıkça fotoğrafa hevesim arttı. Devam ettim. Türkiye’nin birçok yerini gezdim, birçok foto maratona, yarışmalara, gezi amaçlı fotoğraf etkinliklerine katıldım. Uluslararası Fotoğraf Federasyonu tarafından 2009 yılında AFİAP unvanı, 2011 yılında da EFİYAP unvanı aldım. Bu unvanlar, uluslararası fotoğraf yarışmalarına katılıp aldığım ödül ve derecelerden elde ettiğim puanlarla verildi. Halen fotoğraf hayatıma da, hastaneye de devam ediyorum. Belli aralıklarla fotoğraf çekimlerim oluyor. Cumartesi, pazar ve izin günlerimde mümkün olduğunca fotoğraf çekiyorum, onunla alakalı planlar yapıyorum. Nadiren normal tatil yapıyorum. Bütün tatillerim fotoğraf çekimiyle alakalı. Türkiye’nin birçok iline fotoğraf çekimine gidiyorum. Biraz sıkıntı oluyor ama eşim bu konuda bana çok destek veriyor. Sağ olsun beni hiç kırmadı. Onun sayesinde bir nebze bu fotoğrafçılığa devam edebiliyorum” dedi.

“İnsanlı manzara çekmeyi seviyorum”

Çektiği fotoğraf türlerine, fotoğrafın duayenleriyle geçirdiği zamana, işine etkisine ve hastanedeki sergisine değinen Gezer, “Genelde sanatsal fotoğraflar çekiyorum. İnsanların da içerisinde olduğu manzara fotoğrafı çekmeyi seviyorum. Genel olarak insan fotoğrafları, yaşam fotoğrafları, yapılan işler, bunları fotoğraflamayı çok seviyorum. Genelde tarzım da bu yönde gelişti. Türkiye’deki fotoğraf camiasında zaten fotoğraflarımı çoğu arkadaş tanıyor. Belli bir tarzım oluştu bundan sonra da değişeceğini sanmıyorum” diye konuştu.

“İşimi aksatmadan fotoğrafçılığa devam ediyorum”

Gezer, fotoğrafın mesleğine olan etkisine de dikkat çekerek, “Fotoğrafın işime olumlu ve olumsuz etkileri illa ki oldu. Olmadı dersem yalan olur. Özellikle izinler aşamasında. Çünkü 15-20 günlük izinler kullanamıyorum. İş izinlerimin çakıştığı dönemler oldu. Bazı yerlere gidemedim. Problemler yaşadık ama aştık, sağ olsun arkadaşlar yardım etti. Zaten hastane idaresi, sağlık müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığı bu konuda bana çok destek verdi. Sağlık Bakanlığından da alınmış birincilik ödüm var. Hatta o ödülüm Türkiye şartlarında alınmış en yüksek meblağlı ödül. Onun üstüne henüz ödül alan olmadı. Bende sağlık müdürlüğüne fotoğrafla, hastane çekimleriyle alakalı desteklerde bulundum. Mesaimi aksatmadan fotoğrafçılığa devam ediyorum. Hastane başhekimimiz Uzm. Dr. Sinan Arslan ve hastane idari ve mali işler müdürümüz Hasan Yaşar’a destekleri için özellikle teşekkür etmek istiyorum. Belli aralıklarla benim birçok fotoğrafım hastanede sergilendi. Bazıları eskidi, yenileri asıldı ve şu an hala hastanede sergilerim devam ediyor. Bu konuyla alakalı zaten mutluyum. Hastane yönetimi bu konuda bana sürekli destek veriyor. Hastane müdürümüz de aslında benim eski fotoğrafçı arkadaşlarımdan. Zamanında beraber çok ödül almışlığımız oldu. Uluslararası yarışmalarda beraber ödül aldık. İdari kadroda olduğu için fotoğrafçılığa hafif bir ara verdi. Ben devam ediyorum” ifadelerini kullandı.

“Fotoğrafçılık insana o anı yaşatıyor”

Yeni başlayacaklara ve ilgi duyanlara mesaj vermek isteyen Mustafa Gezer, “Fotoğrafçılık çok zor iş. Öyle ’ha’ deyince olacak bir şey değil ama işin içine girdiğiniz zaman çıkamıyorsunuz. Yeni şeyler keşfediyorsunuz. Fotoğrafçılığa başlasınlar fotoğrafçılığı hobi olarak mutlaka yapsınlar. Fotoğraf sanatsal yönünün yanında bir belgedir. Mesela Ara Güler ‘Fotoğraf sanat değildir’ der. Görüş açısıdır ama sanatın yanında bir belgedir. Belli bir zaman geçtikten sonra fotoğraflarına baktıkları zaman sanki tarihte bir yolculuk yapıyormuş gibi geçmişe dönüyorlar. Ben fotoğraflarıma baktıkça o anı yaşıyorum. Fotoğrafı olmayan bazı şeyleri hatırlayamıyorum ama fotoğrafı varsa o anı dakikası dakikasına hatırlıyorum” şeklinde konuştu.

Ulusal ve uluslararası onlarca ödül kazandı

Kazandığı ödülleri ve fotoğrafçılık alanında yapmak istediklerini de anlatan Mustafa Gezer, şöyle konuştu:

“İlk ödülüm 2004 yılında Hereke Foto Maratonu’nda, daha fotoğraf eğitimi almamışken kazandığım bir ödüldü. Ondan sonra hızlı bir şekilde eğitim aldım ve almaya devam ettim. Sonrasında ufak tefek ödüller aldım. Birkaç yarışmada daha ödül kazandım. Şu anda ödül sayım herhalde 100-150 arasındadır, saymayı bir süreden sonra bıraktım. Son yıllarda dijitalin de gelişmesiyle ödül sayım azaldı. Çünkü eskiden fotoğrafları baskı olarak yollardık, herkes katılmazdı. Şimdi dijital ortamdan yükleme yöntemiyle gönderildiği için o zaman bin fotoğraf katılıyorsa, şimdi 10 bin oldu. Ödül sayımız azaldı ama yine almaya devam ediyorum. Hatta bu şekilde alınan ödüller daha değerli oluyor. Çünkü çok daha yüksek katılım oluyor. Sağlık Bakanlığı ödülüm benim için mihenk taşı oldu. Arbella’nın düzenlediği uluslararası yarışmada aldığım ödül var. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kastamonu Pınarbaşı Belediyesi, Kızılcahamam Belediyesi, Yalova Belediyesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Manisa, Bandırma Son olarak kısa süre önce Skyroad’un düzenlediği ‘Mutlu et mutlu ol’ özel ödülüne layık görüldüm”

Pinhole çektiği fotoğrafları sergileyecek

“Benim bir hedefim yok” diyen Gezer, “Ben fotoğrafı anı durdurmak için çekiyorum yani fotoğrafçılık yapmak istiyorum. Eskiden hedeflerim vardı, farklı konularda projeler yapıyordum. Birçok şehirde fotoğraf gösterileri yaptım. Mesela, mangal kömürü emekçileriyle, hastane içerisinde çektiğim çocuklarla, çeltik tarlalarında çalışan emekçilerle alakalı fotoğraf projeleri yaptım. Şu anda yapılmayan proje kalmadı. İleride yapılmamış bir proje bulursam onu yapmayı isterim. Son zamanlarda kafamda tamamen tahtadan yapılmış pinhole makine ile çektiğim fotoğraflardan oluşan sergi açmak var, onu planlıyorum”

Telefon
WhatsApp
Exit mobile version