“RAPİD” isimli ticari gemi henüz belirlenemeyen bir nedenle kıyıya çok yakın seyir halindeyken kayalıklara çarptı. Çarpmanın etkisiyle gemi karaya oturdu. Yaklaşık 81 metre uzunluğunda ve 10 metre genişliğinde olan geminin Tanzanya bayraklı olduğu ve Ukrayna’nın Chornomorsk Limanı’na gitmek üzere seyrettiği öğrenildi. Karaya oturan gemiyi ilk fark edenlerden biri olan 85 yaşındaki Sezer Doğan, gece namaz için uyandığında denizde ışıklar gördüğünü, kızının jandarmaya haber verdiğini belirterek, “O kadar büyük olduğunu sabah gördük. Gece sadece kamarayı seçebildik” dedi.
“O kadar büyük olduğunu sabah gördük”
Karaya oturan geminin büyük olduğunu sabah gün ağarınca fark ettiklerini söyleyen Sezer Doğan, “Gece saat 04.30 – 05.00 gibi namaza kalkmıştım. Baktım denizde ışıklar ve gemi var. Burada acaba ne yapıyor diye çok merak ettim. Kızımı kaldırdım o hemen jandarmaya telefon etti. Kulaklarım ağır işittiği için ses duymadım. Merak ettik sabaha kadar bekledik. O kadar büyük olduğunu sabah gördük. Sadece kamarayı görüyorduk. Çarpma anını gece görmedik sadece ışıkları gördük” diye konuştu.
Valilikten yapılan açıklamada, bugün saat 05.55’te İstanbul Gemi Trafik Hizmetleri tarafından, alçı yüklü Tanzanya bayraklı 81 metre uzunluğundaki RAPID isimli geminin Pembe Kayalıklar mevkisinde karaya oturduğu ihbarının alındığı belirtildi.
İhbar üzerine bölgeye derhal arama kurtarma unsurlarının sevk edildiği aktarılan açıklamada, “Denizden müdahale etmek maksadıyla, TCSG-910 Sahil Güvenlik Botu, havadan müdahale etmek maksadıyla, TCSG-504 Sahil Güvenlik Helikopteri, karadan müdahale etmek maksadıyla, Dalış Emniyet Güvenlik ve Arama Kurtarma Timi-21, Dalış Emniyet Güvenlik ve Arama Kurtarma Timi-04, TCSG-71 Komutanlığı ve Kandıra Kolluk Destek Tim Komutanlığı görevlendirilmiş olup, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü, Kocaeli İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, itfaiye ve jandarma ekiplerine bilgi verilmiştir” ifadelerine yer verildi.
Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanlığı tarafından yürütülen operasyonla gemide bulunan 7 mürettebatın tahliye edildiği vurgulanan açıklamada, geminin karaya oturmasından kaynaklı herhangi bir çevre kirliliğinin oluşmadığı bilgisi paylaşıldı.
Kadıköy’de yapımı tamamlanan “Kaptan Fahrettin Aksu Kılavuzluk İstasyonu” yeni hizmet binası Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun katılımıyla açılışı gerçekleştirildi. Tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Ardından konuşan Bakan Uraloğlu, “Bugün açılışını yaptığımız bu modern hizmet binası, kılavuz kaptanlarımıza konforlu ve teknolojik bir çalışma ortamı sunarak, onların zorlu görevlerini daha etkin bir şekilde yerine getirmelerine katkı sağlayacak. İnci Burnundaki konumuyla İstanbul Boğazı’nın güvenliğinin kilit noktalarından biri olan bu istasyon, Mavi Vatan’ımızın emniyetini daha da güçlendirecektir. Dünyanın en önemli boğazları arasında bulunan İstanbul ve Çanakkale Boğazları’nın kontrolünü elinde tutan ülkemiz, Akdeniz ve Karadeniz Havzasındaki ülkelerin deniz ulaşımı ve uluslararası ticaret faaliyetleri açısından anahtar konumdadır. Boğazlarımız, sadece ülkemiz için değil, Karadeniz ve Akdeniz ekonomik havzaları başta olmak üzere tüm dünya için stratejik bir suyolu ve enerji geçiş koridorudur” dedi.
“2002 yılında dünyada 17. sırada yer alan Türk sahipli filomuz, 2024 yılı sonu itibarıyla 11’inci sıraya yükseldi”
Uraloğlu, 2002 yılında dünyada 17’inci sırada yer alan Türk sahipli filomuzun, 2024 yılı sonu itibarıyla 11’inci sıraya yükseldiğini ifade ederek, “Bugün, Ülkemizin dış ticaret taşımalarının yüzde 86’sı denizyolu ile gerçekleşiyor. 2002 yılında dünyada 17’inci sırada yer alan Türk sahipli filomuz, 2024 yılı sonu itibarıyla 11’inci sıraya yükseldi. İlk 10’daki yerimizi almak için durmaksızın çalışıyoruz. 2002 yılından bu yana limanlarımızda elleçlenen yük miktarı yüzde 180, konteyner miktarı ise yüzde 443 arttı. 2024 yılında limanlarımızda elleçlenen yük miktarı yaklaşık 532 tona, konteyner miktarı ise 13 milyon 529 bin 729 TEU’ya ulaştı” diye konuştu.
“Limanlarımızda elleçlenen yük miktarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3 arttı”
Bu yılın Ocak-Ağustos döneminde; limanlarımızda elleçlenen yük miktarının bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,0 artarak 366 milyon 799 bin 327 tona ulaştığını söyleyen Bakan Uraloğlu, “Ambarlı, Kocaeli, Tekirdağ, Mersin ve bu yıl ilk kez listeye giren Aliağa limanlarımız, dünyanın en fazla konteyner elleçleyen 100 limanı arasında yer alarak ülkemizin gücünü küresel arenada tescil etti. 2024 yılında bu beş limanımız, yaklaşık 11,4 milyon TEU ile ülkemizdeki toplam konteyner elleçlemesinin yüzde 84,1’ini gerçekleştirdi. Aliağa limanımız listeye 91’inci sıradan giriş yaparken; Ambarlı 72’incı, Kocaeli 86’ıncı, Tekirdağ 94’üncü ve Mersin 98’inci sırada yer aldı. İlk 100’de yer alan 5 limanımız deniz ticaretindeki yükselişimizi bir kez daha ortaya koydu. Bu yılın Ocak-Ağustos döneminde de; limanlarımızda elleçlenen yük miktarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,0 artarak 366 milyon 799 bin 327 tona ulaştı. Elleçlenen konteyner miktarı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,5 artarak 9 milyon 381 bin 358 TEU oldu” şeklinde konuştu.
“2025 yılının ilk 8 ayında da 26 bin 264 gemi trafiği gerçekleşti”
2025 yılının ilk 8 ayında da 26 bin 264 gemi trafiğinin gerçekleştiğine değinen Uraloğlu, “Denizlerimizi; COSPAS-SARSAT uydu yardımlı arama kurtarma sistemi ve gelişmiş haberleşme sistemleri ile dinliyoruz, otomatik tanımlama sistemlerimiz ile izliyoruz, gemi trafik hizmetleri merkezlerimizle yönetiyoruz. Gemi Trafik Hizmetleri Merkezlerimizi ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğümüzü geliştirecek ve güçlendirecek yatırımları daha da arttırıyoruz. 2009 yılında geçirdiği bir iş kazasında görev şehidi olan kaptanımız Fahrettin Aksu’nun adını alan “Kaptan Fahrettin Aksu Kılavuzluk İstasyonu’nun yeni hizmet binası da bu anlayışımızın somut bir göstergesidir. Burada yeri gelmişken önemli bir hususa da dikkat çekmek istiyorum. Son beş yıllık süreçte gemi boy gruplarında özellikle 250 metreden büyük gemilerin sayısında istikrarlı bir artış görüyoruz. Ayrıca 2024 yılında İstanbul Boğazı’ndan 41 bin 363 geminin geçtiğini düşünürsek ne kadar yoğun bir gemi trafiği olduğu ortadadır. 2025 yılının ilk 8 ayında da 26 bin 264 gemi trafiği gerçekleşti” ifadelerini kullandı.
“Türk Boğazlarında 2017 yılında bin 422 gemiye römorkör refakat hizmeti verildi”
Bakan Uraloğlu, ” Sadece 2024 yılında, İstanbul Boğazı’ndan geçen 41 bin 363 geminin 25 bin 327’sine kılavuz kaptan hizmeti sunduk. 2025 yılının ilk 8 ayında ise 15.975 kılavuz kaptan hizmeti sağladık. Yine, aynı dönemde, 120 can kurtarma operasyonuyla 351 kişiyi kurtardık ve 15 gemi kurtarma operasyonunu başarıyla gerçekleştirdik. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğümüz, denizlerimizde seyir, can, mal ve çevre emniyetini artırmak için filosunu ve sistemlerini güçlendirmeye ve teknolojisini millileştirmeye de kararlılıkla devam ediyor. Son 5 yılda filomuza 10 acil müdahale römorkörü, 15 rib bot ve 6 kılavuzluk hizmet botu kazandırdık. Böylece, son 5 yılda kurtarma römorkörü filomuzu 2 katına çıkarmış olduk. Bu sayede Türk Boğazlarında 2017 yılında bin 422 gemiye römorkör refakat hizmeti verilmiş iken, 2024 yılı itibariyle 7 kattan fazla artarak 10 bin 543 gemiye römorkör refakat hizmeti verdik. 2 Acil Müdahale Römorkörü ve 6 Kılavuz Hizmet Botu da önümüzdeki ayın sonu itibariyle filomuza katılacak. Ayrıca 2 Acil Müdahale Römorkörü, 6 Kılavuz Hizmet Botu ve 16 adet Çok Maksatlı Hızlı Can Kurtarma Botunu da önümüzdeki yıl filomuza ekleyeceğiz inşallah” dedi.
“2027 yılına kadar 8 radar sistemimizi yenileyerek millileştirmiş olacağız”
Bu yaptıklarımızın yanı sıra teknolojik yatırımlarımız da hız kesmiyor” diyen Bakan Uraloğlu, “Aselsan tarafından geliştirilen yerli ve milli Serdar-7m radarlarıyla; İstanbul, Çanakkale, İzmir, İzmit ve Mersin’de konuşlu gemi trafik hizmetleri sistemlerimizde kullanılan yabancı menşeli radarları tamamen millileştiriyoruz. Bu radarlar, sadece donanımsal olarak değil, mevcut yazılımlara entegre edilerek bakım, onarım ve yedek parça süreçlerinde de zaman ve maliyet tasarrufu sağlayacak. Bu proje, deniz trafiği güvenliğimizi ve siber egemenliğimizi teminat altına alırken, dışa bağımlılığı önemli ölçüde azaltacak. Zaten son 2 yılda, 3 adet millî radar sistemimizi faaliyete aldık. 2027 yılına kadar üç yıl içinde bu merkezlerimizdeki 8 radar sistemimizi yenileyerek millileştirmiş olacağız. Gemi trafik hizmetlerimize ait trafik gözetleme istasyonlarında bulunan diğer radarları da peyderpey yenileyeceğiz. Türkiye yüzyılı vizyonumuz doğrultusunda, Mavi Vatan’ımızın her köşesinde yerli ve milli hamlelerimiz artarak devam edecek. Dünyanın incisi İstanbul Boğazı’nın güvenliğini sağlayan kılavuz kaptanlarımıza daha modern bir çalışma ortamı sunacak bu yeni hizmet binasının, Mavi Vatan’ımızın emniyetine katkı sağlayacağına yürekten inanıyorum” diye konuştu.
Açılışın ardından Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Mustafa Bankaoğlu, Bakan Uraloğlu’na tablo hediye etti. Açılışı yapılan Kaptan Fahrettin Aksu Kılavuzluk İstasyonu’nu gezen Bakan Uraloğlu, kıyı emniyeti personelleri tarafından yapılan gösteriyi izledi.
İzmit Körfezi’ni kirleten gemi ve kıyı tesislerine göz açtırılmıyor. Rutin kontroller sırasında Körfez ilçesindeki liman tesisinde bulunan yük gemisinin denize kirli balast deşarj ettiğini tespit edildi. Gemiyle ilgili yasal süreç başlatıldı.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak çevrenin, tarım alanlarının ve su havzalarının korunmasını sağlamak için İzmit Körfezi’nde 7/24 kontrollerine devam ediyor. Bu kapsamda İzmit Körfezi’nde kirliliğe neden olan tüm unsurlar, Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı’na bağlı denetim ekipleri tarafından büyük bir titizlikle tespit ediliyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne ait Reis Bey Kontrol Teknesi, İzmit Körfezi’nde yürüttüğü rutin kontroller sırasında Körfez ilçesindeki liman tesisine yanaşık halde bulunan 5 bin 384 gross tonluk tankerden denize kirli balast deşarj ettiğini tespit etti. Ekipler; kontrol, denetleme ve idari yaptırım kararı verme yetkisi olan Türkiye Çevre Ajansı’na (TÜÇA) gerekli numuneleri iletti. TÜÇA tarafından tespit edilen kirlilik kapsamında yasal süreç başlatıldı.
“2006-2023 yılları arasında 500 gemi ve deniz aracına yaklaşık 181 milyon TL idari yaptırım kararı uygulandı”
Büyükşehir belediyesi, İzmit Körfezi’nde çevresel bütünlüğü korumaya yönelik çalışmalarını düzenli olarak sürdürürken, tespit edilen gemi kaynaklı kirlilikler ilgili kurumlara bildirilerek gerekli yaptırımların uygulanmasına katkı sağlıyor. Büyükşehir tarafından yapılan denetimler kapsamında, 2006-2023 yılları arasında İzmit Körfezi’nde yürütülen kontrollerde 500 gemi ve deniz aracına yaklaşık 181 milyon TL idari yaptırım kararı uygulandı.
Marmara Adası açıklarında parçalanmış halde bulunan ’Graywof’ isimli yatın sahibi ünlü iş adamı Halit Yukay’ı arama çalışmaları devam ediyor. Olayla ilgili Yalova’da ’Arel 7’ isimli kuru yük gemisi kaptanı 61 yaşındaki C.T., ’taksirle ölüme sebep olmak’ şüphesiyle 7 Ağustos 2025 Perşembe günü gözaltına alınmış, tutuklanma talebiyle sevk edildiği mahkemece ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazları üzerine 10 Ağustos tarihide İstanbul’da yeniden gözaltına alınan zanlı bu kez tutuklanmıştı.
Olay zamanı kaza bölgesinden geçiş yaptığı tespit edilen çimento taşıyan Arel 7 isimli geminin kaptanı C.T. mahkemedeki ifadesinde, “Normalde kaptanın yanında yardımcı olur. O sırada yemeğe inmişlerdi. Marmara Adası’nı geçmiştik. Saat 17.00 sıralarında yemeğe inmişti. 16.30’da vardiyam başlamıştı. Benimle beraber gözcü olarak M.S. vardı. Sonra yemeğe indiler. Saat 17.00’da indiler yemeğe. Şirketle görüşmüştüm. Sonra bir anda bir sarsıntı hissettim, anlam veremedim baktım önüme, sağımda ve solumda iki parça vardı. Tahta parçası olarak gördüm. Ortasından geçtim ama biraz ilerledikten sonra gemiyle döndüm, içim rahat etmediği için. O sırada can simidi gördüm. Sağımda ve solumda gördüğüm tahta parçalarının ne olduğunu anlamadım. Benimle ilgili bir durum olmadığını anlayınca yoluma devam ettim. Biraz vakit geçtikten sonra şirket yetkilisini aradım. Durumu anlattım. Sonra bizle alakası olmadığını söyledim. Ben yoluma devam ediyorum dedim. Normalde böyle durumla karşılaşınca Sahil Güvenliğe bilgi verilir. Ama o anki psikolojimle düşünemedim. Benim önümde de 2-3 tane gemi vardı. Denizin ortasında başıboş diye, bizle alakası yok diye. Ben tekne olduğunu görmedim, tahmin etmedim. Herhangi bir çarpışma olmadı. İllaki anlardık, duyardık sesi” ifadesini vermişti.
Gemide çarpışma izleri olduğu düşünülen izler görüldü
Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma dosyasında Çanakkale’den Kocaeli’ye gelen kuru yük gemisinin tutuklu kaptanının limanda geminin ön kısmını incelemesi güvenlik kameralarına yansıdı. Öte yandan, Arel 7 gemisinin Çanakkale’den çıkmadan önceki ve son olarak Kocaeli’nde limanda çekilen fotoğraflar da dava dosyasında yer alıyor. Fotoğraflarda Çanakkale’de geminin ön kısmında herhangi bir iz bulunmazken limanda son çekilen fotoğrafında ise çarpma izleri olduğu düşünülen izler bulunuyor.
“Gemi personeli bahse konu yatla çarpışma olduğunu ifade etmemiştir”
Öte yandan, Arel 7 gemisinin donatan firmasının temsilcisi Memişoğlu Kurun Avukatlık Ortaklığı şirketi tarafından yaşanan hukuki süreçle ilgili açıklama yapıldı. Açıklamada , “Müvekkilimize ait Arel 7 gemisi, gemi kaptanı ve personeliyle ilgili uzun süredir basın-yayın organlarında çıkan haberlere istinaden bir basın açıklaması yapma gerekliliğimiz doğmuştur. Öncelikli dileğimiz, bahse konu deniz kazasında kaybolan Halit Yukay’ın bir an önce bulunup sağlıklı şekilde ailesine ve sevdiklerine kavuşmasıdır. Ancak, hukuki ve uzmanlık altyapısı olmayan, sadece duygusal yaklaşımlarla verilen demeçlerde, gemi personelinin ifadeleri net olarak çarpıtılmış ve kamuoyu yanlış bilgilendirilmiştir. Gemi personeli olayın aydınlatılması için adli makamlara sürecin her anında yardımcı olmuş ve tüm bilgiler ilgili birimler ile açık yüreklilikle paylaşılmıştır. Gemi personelinin hukuka aykırı şekilde telefonlarına el konulduğundan ve iletişim kurmaları engellendiğinden 5 saat boyunca ne tarafımızla ne de aileleri ile iletişim kurabilmişlerdir. Baskı altında olmalarına rağmen hiçbir gemi personeli bahse konu yatla çarpışma olduğunu ifade etmemiştir. Söz konusu hukuka aykırı el koyma ve baskı ile ilgili olarak savcılık nezdinde gerekli girişimlerde bulunulmuştur. Olayın tüm delilleri henüz toplanmamış, VTS kayıtları, bilirkişi ve analiz raporları henüz soruşturma dosyasına girmemişken, hukuka aykırı yollarla edinilmiş, seçili görsel ve materyallerle oluşturulan olay kurgusunun soruşturmaya yön veremeyeceğini ve personele yöneltilen ağır ithamları reddettiğimizi tüm kamuoyuyla paylaşmak isteriz” ifadelerine yer verildi.
Tunus’tan Kocaeli’ye seyir halinde olan 127 metre boyundaki ’GOTTLIEB’ isimli genel kargo gemisi, Kumkale önlerinde X-Band radar arızası yaptı. Gemi kaptanının durumu telsizle Çanakkale Boğazı Gemi Trafik Hizmetleri Müdürlüğüne bildirmesi üzerine bölgeye Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne (KEGM) bağlı ’KIYEM-1’ hızlı tahlisiye botu ve ’Kurtarma-17’ römorkörü sevk edildi. Boğazı geçecek diğer gemiler arıza hakkında bilgilendirildi. Çanakkale önlerinde geri döndürülen gemi kılavuz kaptan ve römorkör refakatinde Karanlık Liman’a demirletildi.
İspanya’dan Kocaeli’ye giden Portekiz bayraklı 108 metre boyundaki ‘SPANACO PROGRESS’ isimli genel kargo gemisi Çanakkale Boğazı’ndan geçişi sırasında Gelibolu önlerinde makine arızası yaptı. Gemi kaptanının durumu telsizle Çanakkale Boğazı Gemi Trafik Hizmetleri Müdürlüğüne bildirmesi üzerine bölgeye Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne (KEGM) bağlı ’Kurtarma-19’ ve ’Kurtarma-3’ römorkörleri sevk edildi. Boğazı geçecek diğer gemiler arıza hakkında bilgilendirildi.
Gemi, kılavuz kaptan ve römorkör refakatinde Şevketiye demir sahasına götürülerek demirletildi.
KOCAELİ (İHA) – Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde hizmet eden, en büyük savaş gemilerinden biri olan TCG Gelibolu, heybeti ile gururlandırıyor. Özellikleri, personelin bilgi ve birikimi ile adeta yüzen bir ordu olan Gabya sınıfı firkateyn, mavi vatanda çok önemli görevler üstleniyor.
Gabya sınıfı firkateyn, Akdeniz Kalkanı Harekatı, NATO Teyakkuz Faaliyetleri, Libya Türk Deniz Görev Grubu gibi önemli faaliyetlerde görev aldı. Türk Deniz Kuvvetleri’nin gözbebeği savaş gemisi, şimdilerde NATO Daimi Deniz Kuvveti görevine gitmeye hazırlanıyor. Teknik donanım, personelin bilgi ve birimi ile mavi vatanının adeta vurucu gücü konumunda olan ‘TCG Gelibolu’ aynı anda 2 helikopteri konuşlandırma özelliğine sahip.
Tek mil üzerine kurulu ve iki adet General Electric LM2500 gaz türbiniyle donatılan gemi, 41 bin beygir güce ulaşabiliyor. Saatte 29 knot’un üzerinde hız yapabilen fırkateyn, uzun süreli görevleri başarıyla yerine getirebiliyor. Yaklaşık 200 kişilik mürettebat kapasitesiyle denizde aylarca kesintisiz operasyon icra edebiliyor. Donanım bakımından ise gemi hava, seahawk su üstü harbi ve denizaltı tehditlerine karşı çok yönlü savunma kabiliyeti sunuyor.
Yerli sistemler ile donatıldı
Radar ve elektronik harp sistemleri bakımından da gelişmiş özellikler taşıyan gemi, Türk savunma sanayisinin geliştirdiği yerli savaş yönetim sistemi GENESİS ile modernize ediliyor. Link-11 ve Link-16 gibi taktik veri bağlantı sistemleri sayesinde NATO görevlerine tam uyum sağlıyor. TCG Gelibolu, çift helikopter hangarı ve uçuş güvertesiyle deniz karakol helikopterlerini barındırma imkanı sunuyor. Özellikle S-70B Seahawk helikopterleriyle su üstü harbi ve denizaltı savunma harbi görevlerinde aktif rol alıyor.
Türkiye’den ABD’ye ikmalsiz ulaşım
Gemi hakkında bilgi veren TCG Gelibolu Komutanı Deniz Albay Arda Ceylan, “Gemimiz, donanmamız envanterinde bulunan, son derece gelişmiş sistemlere sahip, 8 adet gabya sınıfı firkateynden biridir. 1999 yılında Türk bayrağı toka edilerek hizmete giren gemimiz, adını şanlı Çanakkale destanının, kahramanlıklarla yazıldığı topraklardan almıştır. Sloganımız; Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları tarafından yazılan, Çanakkale destanı ve gemimizin ruhuyla özdeşleşen simgelerin bir bütünü olarak, geçmişten geleceğe denizlerin gururudur. TCG Gelibolu’da 200 civarı personel görev yapmaktadır. Toplam 4 bin 100 ton deplasmana sahip TCG Gelibolu, yaklaşık 138 metre boyu, 14 metre genişliği ile donanmamızın en büyük savaş gemilerinden birisidir. Gemimiz başta milli imkanlar ile geliştirilen, genesis komuta kontrol sistemi olmak üzere, gelişmiş silah ve sistemleri ile hava savunma, su üstü harbi, deniz altı savunma harbi gibi temel harp nevilerini aynı anda icra edebilmekte ve 2 adet helikopteri konuşlandırabilmektedir. TCG Gelibolu 5 bin 400 deniz mili seyir siası ve 60 günlük erzak kapasitesi ile ikmal yapmaksızın, Türkiye’den ABD’ye intikal etme yeteneğine sahiptir” dedi.
Personelin rahatı için her şey düşünülmüş
Gemide, savaş sistemlerinin yanı sıra personelin rahat bir şekilde görev yapması için tüm sosyal imkanlar da bulunuyor. Subay, astsubay salonlarının yer aldığı gemide personel kitap okuyor, satranç oynuyor, spor yapıyor. Gemide küçük operasyonların yapılabildiği revir de yer alıyor, revirde askerlerin tedavilerini gerçekleştiren tabip subayı da görev yapıyor. Gemide aynı zamanda spor salonu da bulunuyor.
Türk Deniz Kuvvetleri’nin önemli unsurlarından biri olan TCG Gelibolu (F-493), modern harp teknolojisiyle donatılmış yapısı ve çok yönlü görev kabiliyetiyle Türkiye’nin denizlerdeki caydırıcı gücünü temsil etmeye devam ediyor.
https://www.41.com.tr/wp-content/uploads/2025/07/turk-deniz-filosuna-14-milyon-dolar-yenileme-tesvigi-0-jivXIXMt.mp4 İstanbul’da düzenlenen 4. Türkiye Denizcilik Zirvesi’nde konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Gemi inşa sanayimiz de 94 binden fazla kişiye istihdam sağlayarak küresel ölçekte güçlü bir konumdadır. 85 faal tersaneyle gemi siparişinde dünyada 9’uncu, tonajda 11’inci sıradayız. Hurda gemi teşvik programımız ile filomuzun yenilenmesini destekliyoruz. Bugüne kadar 14 milyon dolarlık teşvik sağladık ve teşvik miktarını artırmak için yeni düzenlemeler yapıyoruz” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Temiz Denizlerde Güvenli, Emniyetli ve Sürdürülebilir Denizcilik” temasıyla düzenlenen 4. Türkiye Denizcilik Zirvesi’ne katıldı. Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen programda konuşan Uraloğlu,”Dün, 1 Temmuz’da, 99. yıl dönümünü kutladığımız Denizcilik ve Kabotaj Bayramı, Türk denizciliğinin bağımsızlığını perçinleyen 1926 Kabotaj Kanunu’nun yürürlüğe girişini temsil ediyor. Bu anlamlı bayram, aziz milletimizin Mavi Vatan’ına olan sarsılmaz bağlılığının ve denizciliğe verdiği değerin en güçlü simgesidir” ifadelerini kullandı. Uraloğlu, Kabotaj Bayramı vesilesiyle Mavi Vatan’ın her köşesinde fedakarca görev yapan denizcilere en içten teşekkürlerini sunarak sağlık, huzur ve emniyet dolu bir çalışma hayatı diledi.
“Hürmüz Boğazı’nda yaşanan gelişmeler deniz yollarının küresel ticaret için önemini bir kez daha göstermiştir”
Türkiye’nin, sınırlarının yüzde 70’inden fazlasının denizlerle çevrili bir yarımada olarak, üç kıtanın kesişim noktasında eşsiz bir jeopolitik konuma sahip olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, “Tarihi İpek Yolu’nun devamı olan Orta Koridor’un kilit noktası, Türk Boğazları’nın kontrolünü elinde tutan bir ülke olarak, Akdeniz ve Karadeniz havzalarında uluslararası ticaretin merkezi konumundadır. Geçtiğimiz günlerde İran-İsrail arasındaki savaş nedeniyle Hürmüz Boğazı’nda yaşanan gelişmeler deniz yollarının küresel ticaret için önemini bir kez daha göstermiştir. Deniz taşımacılığındaki tek bir aksaklığın küresel piyasaları nasıl etkilediğini açıkça ortaya koymuş, istikrarın tüm dünya için önemini vurgulamıştır” şeklinde konuştu.
Afrika limanları Türkiye üzerinden Kalkınma Yolu ve Orta Koridor’a bağlanacak
27-29 Haziran tarihlerinde İstanbul’da düzenledikleri Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu’nun, küresel ticaretin kesintisizliğini sağlama adına tarihi bir adım olduğunu ifade eden Uraloğlu, “Açılışını Sayın Cumhurbaşkanımızın gerçekleştirdiği ve 80 ülkeden 38 Bakan, 17 Bakan Yardımcısı ve 30’dan fazla uluslararası kuruluşun üst düzey yöneticilerinin katıldığı bu forumda, 12 anlaşma ve mutabakat zaptı imzaladık, 19 ülkeyle de ikili görüşme yaptık. Forumun en çarpıcı sonuçlarından biri ise deniz taşımacılığına da yeni bir soluk getirecek. Somali, Gana, Moritanya, Kongo Cumhuriyeti, Cibuti, Liberya ve Gine ile kurulan Ortak Yönlendirme Komitesi oldu. Bu komite, Afrika limanlarını Türkiye üzerinden Kalkınma Yolu ve Orta Koridor’a bağlayarak, kıtanın diğer ülkelerine de açık bir iş birliği platformu oluşturacak. Bu adım, Türkiye’nin limanlarını küresel lojistik ağların merkezi haline getirirken, Afrika’nın denize kıyısı olmayan ülkelerinin ticaret kapasitesini de arttıracak. Ve buradan bir kez daha altını çizmek istiyorum ki bu forum küresel ticarette Türkiyesiz bir koridorun düşünülemeyeceğini bir kez daha kanıtlamış ve Türkiye’nin jeostratejik güven adası olarak liderliğini daha da pekiştirmiştir” ifadelerini kullandı.
“Ülkemizde dış ticaret taşımalarının yüzde 86’sı denizyoluyla gerçekleştirilmektedir”
2024 yılında dünya yük taşımacılığının yüzde 88’inin denizyollarıyla gerçekleştiğini, küresel denizyolu yük trafiğinin yüzde 2,4’lük bir artışla 12 milyar 643 milyon tona ulaştığını hatırlatan Uraloğlu, “Ülkemizde de dış ticaret taşımalarının yüzde 86’sı denizyoluyla gerçekleştirilmektedir. Bu rakamlar, denizciliğin uluslararası ticaretteki önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Deniz ticaretimiz, küresel ölçekteki rekabet gücünü 2024’te de kararlılıkla sürdürmüştür. Türk sahipli deniz ticaret filomuz, 2 bin 154 gemi ve 52,9 milyon dedveyt ton kapasitesiyle dünya sıralamasında 11’inci sıradadır. Limanlarımızda 531,7 milyon ton yük ve 13,5 milyon TEU konteyner elleçlenirken, Ambarlı, Kocaeli, Mersin ve Tekirdağ limanlarımız dünyanın en işlek 100 konteyner limanı arasında yer almıştır. 2025’in ilk 5 ayında yüzde 3’lük artışla 230 milyon ton yük ve 5,8 milyon TEU konteyner elleçledik. Yıl sonunda ise 560 milyon ton yük ve 14 milyon TEU’nun üzerinde elleçleme bekliyoruz. Kruvaziyer turizminde büyük bir ivme yakaladık. 2024’te limanlarımıza uğrayan kruvaziyer gemi sayısı bin 195’e, yolcu sayısı yüzde 22,5 artışla 1,9 milyona ulaştı. 2025’in ilk 5 ayında ise yolcu sayısı yüzde 33 artarak 440 bine yükseldi. Bu yıl 2 milyon yolcuyu çok rahat aşacağımızı öngörüyoruz” diye konuştu.
“85 faal tersaneyle gemi siparişinde dünyada 9’uncu, tonajda 11’inci sıradayız”
Gemi inşa sanayisinin de 94 binden fazla kişiye istihdam sağlayarak küresel ölçekte güçlü bir konumda olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, “85 faal tersaneyle gemi siparişinde dünyada 9’uncu, tonajda 11’inci sıradayız. 2024’te 1,91 milyar dolarlık gemi ve yat ihracatı gerçekleştirdik. 23 gemi geri dönüşüm tesisiyle dünyada 4’üncü, Avrupa’da lider konumdayız. 174 tekne imal ve çekek yeri, 38 yüzer havuz, 11 kuru havuzla sektörümüzü daha da güçlendirmek için durmaksızın çalışıyoruz. Hurda gemi teşvik programımız ile filomuzun yenilenmesini destekliyoruz. Bugüne kadar 14 milyon dolarlık teşvik sağladık ve teşvik miktarını artırmak için yeni düzenlemeler yapıyoruz. Hurda teşvikimiz dışında uzun süredir denizcilerimize vermiş olduğumuz diğer bir destek olan ÖTV’siz yakıt miktarı da toplam 7,2 milyon tona ulaştı. Bu süreçte toplamda 17,5 milyar liralık ÖTV tahsil etmeyerek önemli bir destek sağladık” ifadelerini kullandı. Türk Boğazları’ndan uğraksız geçen gemilerden alınan geçiş ücretleri Altın Frank değerini de dün itibarı ile güncellediklerini kaydeden Bakan Uraloğlu, her Kabotaj Bayramı’nda bu güncellemeleri sürdüreceklerini de belirtti.
“Mavi Vatan’ımız, Türkiye’nin egemenlik alanının ayrılmaz bir parçasıdır”
Doğu Akdeniz Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi Projesi ile de KKTC’de gemi hareketlerini aktif olarak takip edeceklerinin de altını çizen Bakan Uraloğlu, “HAVELSAN ile yürüttüğümüz projede kule inşaatları başladı, gemi trafik hizmetleri binası tamamlandı ve 2026’da projeyi hizmete alacağız. Marmara Denizi için de benzer bir projenin fizibilite çalışmalarına başladık. Bu projeler, Mavi Vatan’daki hakimiyetimizi güçlendirecek. Biliyorsunuz Mavi Vatan’ımız, Türkiye’nin egemenlik alanının ayrılmaz bir parçasıdır” şeklinde konuştu.
“Denizlerimizdeki denetimi arttırdık”
Denizcilik Genel Müdürlüğü koordinesinde hazırlanan Deniz Mekansal Planı ile Türkiye’nin Mavi Vatan’daki tüm haklarını koruyacaklarının altını çizen ve bu planlamayı da ilgili uluslararası örgütlere ilettiklerini belirten Uraloğlu, “Denizlerimizdeki denetimi arttırdık. 2024 yılında liman kontrol botlarımızla 14 bin 713 idari işlem gerçekleştirdik. 2024’te bin 249, 2025’in ilk 6 ayında 500 Türk bayraklı gemiye ön sörvey yaptık. Ulusal seferdeki 451 gemiyi 2024’te, 283 gemiyi 2025’in ilk yarısında denetledik. Deniz emniyetinden ödün vermeden denetimlerimize de devam ediyoruz” dedi. Türkiye’nin kurucu üyesi olduğu Akdeniz Memorandumunda (Med MoU) 2024’te yapılan 5 bin 997 denetimin yaklaşık yarısını da Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı uzmanlarının gerçekleştirdiklerini belirten Bakan Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: “Liman devleti denetimi mevzuatımızı değiştirerek standart altı gemilerin limanlarımıza uğramasını engellemek için AB modeline uygun liman giriş yasaklaması uygulamasına geçiyoruz. Gemi acenteliği alanında da mevzuat çalışmalarımız son aşamada. Denizcilik okullarından mezunların istihdamını artırmayı ve acente hizmetlerinde şeffaflığı hedefliyoruz. Yakında bu düzenlemeyi hayata geçireceğiz.”
“141 bini aşkın aktif gemi insanımız uluslararası pazarda güçlü bir insan kaynağı sunuyor”
Denizcilik sektörünün en önemli yapı taşlarından birinin gemi insanları olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, “8 bin 300’ü kadın olmak üzere toplam 141 bini aşkın aktif gemi insanımız uluslararası pazarda güçlü bir insan kaynağı sunuyor ve 104 akredite eğitim kurumumuzla nitelikli denizcilik personeli yetiştiriyoruz. Gemi İnsanları Bilgi Sistemi’ni güncelleyerek işlemleri hızlandırdık ve e-Devlet entegrasyonuyla belge ihtiyaçlarını azalttık.
Ayrıca, Denizde Çalışma Sözleşmesi’ne (MLC) taraf olma çalışmalarını bu yıl tamamlayarak gemi insanlarının refahını artıracaklarını ifade ederek “Şu anda Gazi Meclisimizde, bu yıl bitmeden taraf olacağız ve denizcilikte bir eşiğe daha aşarak bu hususu da uzun zaman sonra gündemimizden çıkaracağız. Deniz iş kanunu değişiklik çalışmalarına da başladık” dedi.
Türkiye’nin, Mavi Vatan’ında ve dünya denizlerinde lider bir denizci ülke olma yolunda emin adımlarla ilerlediğinin altını çizerek, “Denizcilik sektörümüzün küresel ölçekteki dönüşüm ve rekabet karşısında daha güçlü bir konuma ulaşması için özel sektörle iş birliği içinde çalışmaya devam ediyoruz. Bu düşüncelerle 4. Türkiye Denizcilik Zirvesi’nin, sektörümüze yeni ufuklar açmasını temenni ediyorum” şeklinde konuştu.
Dünya havacılık tarihinde kısa pistli gemiden tam otonom kalkış ve iniş yapan ilk SİHA olan Bayraktar TB3, TCG Anadolu gemisinde sürdürdüğü testlerde 100 sortiyi başarıyla tamamladı. Son denemelerde görüntü tabanlı yapay zeka destekli tam otomatik kalkış ve iniş sistemleri de test edildi.
Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Bayraktar TB3 SİHA, TCG Anadolu gemisindeki test faaliyetlerinde önemli bir kilometre taşını daha geride bıraktı. Dünya havacılık tarihinde kısa pistli bir gemiden tam otonom kalkış ve iniş yapabilen ilk SİHA olan Bayraktar TB3, TCG Anadolu’da icra ettiği testlerde toplam 100 sorti gemi kalkış ve inişini başarıyla tamamladı.
Yapay zeka destekli tam otomatik kalkış iniş
28 Mayıs-2 Haziran tarihleri arasında TCG Anadolu’da yapılan son testlerde, Bayraktar TB3’ün görüntü tabanlı yapay zeka destekli tam otomatik kalkış ve iniş kabiliyeti de test edildi. Bu kapsamda görsel hat takibi, uçak gemisi tespiti, pist tespiti ve yerden görüş ile iniş açısı tahmini gibi önemli kabiliyetlerin denemeleri başarıyla gerçekleştirildi. Gemideki testleri başarıyla tamamlayan PT-3 ve PT-4 kuyruk numaralı Bayraktar TB3 SİHA’lar, Muğla Aksaz açıklarından Keşan’daki Baykar Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’ne uçarak döndü.
Toplam uçuş bin 167 saate ulaştı
Bayraktar TB3 SİHA, TCG Anadolu gemisindeki sorti sayısını 101’e yükseltirken, bugüne kadar gerçekleştirilen tüm test uçuşlarında toplam bin 167 saat 8 dakika havada kaldı. Milli SİHA’nın test programı kapsamındaki toplam sorti sayısı ise 709’a ulaştı. Milli SİHA, 20 Aralık 2023’te gerçekleştirdiği uzun uçuş testinde ise 32 saat kesintisiz uçarak 5 bin 700 kilometre yol katetti.
DENİZKURDU’nda ikili salvo atışları
Bayraktar TB3 SİHA, 14 Mayıs 2025 tarihinde DENİZKURDU-2025 Tatbikatı’nın Seçkin Gözlemci Günü’nde önemli bir kabiliyetini dünyaya gösterdi. Akdeniz’de seyreden TCG Anadolu’dan art arda havalanan PT-3 ve PT-4 kuyruk numaralı Bayraktar TB3 SİHA’lar, Roketsan tarafından üretilen MAM-L mühimmatları ile kara hedeflerine yönelik ikili salvo atışını tam isabetle gerçekleştirdi. Milli SİHA, tatbikat öncesinde de gemide yoğun bir test ve hazırlık süreci geçirdi ve 22-25 Nisan 2025’te Saros Körfezi’nde başarılı sortiler gerçekleştirdi. 11 Mayıs’ta ise ASELFLIR-500 ve Aselsan CATS elektro-optik sistemleriyle entegre MAM-L mühimmatlarıyla başarılı atışlar yaptı.
Süpersonik füzeyle tam isabet
Bayraktar TB3, 19 Kasım 2024’te Muğla Aksaz açıklarında TCG Anadolu gemisinden ilk uçuşunu başarıyla yaparak dünya havacılık tarihinde bir ilke imza attı. Milli SİHA bu başarısını 25 Mart ve 27 Mart 2025 tarihlerinde Roketsan üretimi İHA-122 süpersonik füze ile deniz hedeflerine yapılan tam isabetli atışlarla taçlandırdı. Bu önemli atış testinde lazerle hedefleme görevini havada bulunan Bayraktar TB2 SİHA üstlenmiş, böylece havada iki farklı SİHA’nın koordineli olarak gerçekleştirdiği lazerle işaretleme ve hedefe angajman yeteneği de başarılı bir şekilde sergilendi. Bugüne kadar İHA-122’nin yanı sıra milli mühimmatlar MAM-T ve MAM-L ile başarılı atışlar gerçekleştiren Bayraktar TB3, TEI tarafından yerli olarak geliştirilen PD-170 motoruyla 25 Haziran 2024 tarihinde 36 bin 310 feet irtifaya ulaşarak önemli bir başarı daha kaydetti.
Deniz aşırı güç çarpanı
Bayraktar TB3 SİHA’nın, katlanabilen kanat yapısının yanı sıra sahip olacağı kabiliyetler ile envantere girdiğinde sınıfındaki lider insansız hava aracı olacağı kaydedildi. Görüş hattı ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip olacağı belirtilen milli SİHA’nın, bu sayede çok uzun mesafelerden kumanda edilebileceği ifade edildi. Böylece keşif-gözetleme, istihbarat ve taşıdığı akıllı mühimmatlar ile taarruz görevlerini deniz aşırı hedeflere karşı icra ederek Türkiye’nin caydırıcı gücünde çarpan etkisi sağlayacağı kaydedildi.