Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Uzman doktor uyardı: Dijital göz yorgunluğu salgına dönüşüyor

Pandemiyle birlikte artan ekran süresi, göz sağlığını tehdit eden dijital göz yorgunluğunu daha yaygın hale getirdi. Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Çağrı Yiğit, uzun süreli ekran maruziyetinin göz kuruluğundan şaşılığa kadar pek çok soruna yol açtığını belirterek, özellikle çocuklarda miyop riskine karşı uyarılarda bulundu. Yiğit, dijital göz yorgunluğunun artık modern çağın hastalığı haline geldiğini söyledi.

Son yıllarda teknolojik cihazların hayatımızdaki yeri giderek artarken, göz sağlığı da bu değişimden olumsuz etkileniyor. VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Çağrı Yiğit, dijital ekranlara uzun süre maruz kalmanın artık ’çağın hastalığı’ haline gelen dijital göz yorgunluğuna neden olduğunu belirterek, bu durumun hem yetişkinlerde hem de çocuklarda göz sağlığını tehdit eden ciddi sonuçlar doğurduğuna dikkat çekti. Pandemi döneminde artan evden çalışma ve uzaktan eğitim uygulamalarıyla birlikte çocuklarda miyop gelişiminin hızlandığını, erişkinlerde ise göz kuruluğu, odaklanma problemleri, baş ağrısı ve hatta şaşılık gibi sorunların daha sık görülmeye başlandığını vurgulayan Op. Dr. Yiğit, ekran karşısında bilinçli göz kırpma refleksinin önemine dikkat çekti. Özellikle 20 dakikada bir 20 saniye boyunca uzak bir noktaya bakmayı öneren 20-20-20 kuralı gibi basit önlemlerle bu şikâyetlerin büyük ölçüde azaltılabileceğini ifade etti.

“Dijital göz yorgunluğu çağımızın hastalığı”

Göz sorunlarında günümüzde ciddi artış olduğunu söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Çağrı Yiğit, “Dijital göz yorgunluğu çağımızın hastalığı. Şu anda gelişen teknolojiyle birlikte otomasyon sistemlerinin artması ve yazılım programlarının sık kullanılmasından dolayı artık günümüzde telefon, tablet, bilgisayar gibi birçok teknolojik ürüne maruz kalmaktayız. Özellikle ekran başında geçirilen sürelerin arttığını görmekteyiz ve bundan dolayı vücudumuzun yanı sıra gözlerimizde de ciddi şekilde rahatsızlıklar oluşmaktadır. Artık dijital göz yorgunluğu denilen tabir, toplumda sık görülmeye başlandı. Bu, literatürde ’Computer Vision Syndrome’ olarak adlandırılmaktadır” diye konuştu.

“Mavi ışık retinaya zarar veriyor, göz kuruluğuna yol açıyor”

Dijital göz yorgunluğunun uzun süreli ekran maruziyeti sonrası gözde ciddi etkiler oluşturduğunu söyleyen Op. Dr. Yiğit, “Polikliniğimize gözlerde yanma, batma, huzursuzluk, baş ağrısı, yakına uyum bozuklukları, duruş bozuklukları gibi şikâyetlerle çok fazla başvuran hastalar görmekteyiz. Dijital göz yorgunluğunda uzun süre ekran maruziyetinden sonra ekrandan yansıyan özellikle mavi ışınların retina üzerinde oksidatif hasar oluşturduğu gözlemlenmiştir. Bu durum, gözde yorgunluk ve yakına uyum bozukluklarının tetiklenmesinden sonra gözyaşı film tabakasında azalmaya neden olarak gözyaşı kalitesini ciddi şekilde azaltmaktadır. Oküler yüzey bozukluklarına neden olmaktadır. Böylece ciddi şekilde göz kuruluğu şikayetleri, göz kuruluğuna bağlı oluşan semptomlar ortaya çıkmaktadır. Biz böyle bir durum tespit ettiğimizde hastalarımıza bir takım önlemler almaları gerektiğini ve bu önlemlerle bu sorunları yenebileceklerini söylüyoruz. Gerekirse göz damlalarını ve ilaç tedavilerini önermekteyiz” şeklinde konuştu.

“Ekrana sık bakma şaşılığa da yol açıyor”

Ekran maruziyetinin azaltılması gerektiğini vurgulayan Op. Dr. Yiğit, “Yapılan çalışmalarda klinik olarak bilinçli göz kırpma refleksinin göz kuruluğunu yüzde 60 oranında azalttığı gösterilmiştir. Bu yüzden hastalarımıza ekran başındayken göz kırpma reflekslerini bilinçli olarak artırmaları gerektiğini söylüyoruz. Ekran başındayken yoğun şekilde ekran maruziyetine kalmamak için 20 dakikada bir 20-20-20 kuralını uygulayarak, 20 saniye odanızın uzak noktalarına bakmanızı öneriyoruz. Aynı zamanda ekranın göz mesafesinin yaklaşık 40-50 santimetre uzağında olmasını, daha yakın mesafede olmamasını istiyoruz çünkü daha yakın ekran maruziyeti hem göz kuruluğu şikayetlerini tetiklemekte hem de akomodasyon verjant dediğimiz yakına uyum binoküler çift görme bozukluklarında oluşan bazı gizli şaşılıkları da ortaya çıkarmaktadır” ifadelerini kullandı.

“Miyop pandemisi oluştu”

Duruşun bile göz kuruluğunu engellediğini söyleyen Op. Dr. Yiğit, “Hastalarımızın duruşlarına dikkat etmeleri, daha sık dik oturmaları ve ekranlarını özellikle 40-50 santimetre uzaklıkta ve 10-15 santimetre göz seviyesinden aşağıda konumlandırmaları dijital göz yorgunluğu oluşmasını engellemektedir. Bunun dışında, özellikle ekrana çok maruz kalındığı zaman suni gözyaşı damlaları önererek ve göz yüzeyini sıvılaştırarak göz kuruluğu şikayetlerini minimuma indirmekteyiz. Kovid-19 döneminde evden çalışma ve çocuklarımızın ekran başında uzaktan eğitim alması gibi birçok duruma maruz kaldık ve bu dönemde kuru göz şikayetlerine ek olarak miyop ile karşılaştık. Miyop pandemisi dediğimiz durum oluştu” dedi.

“Ekran maruziyetini özellikle çocuklarımızda minimuma indirmemiz gerekiyor”

Özelliklere çocuklu ailelere seslenen Op. Dr. Çağrı Yiğit, “Çocuklarımızda erken yaşlarda oluşan ekran maruziyetini minimuma indirmek için gün içinde telefon ve tablet kullanımını minimuma indirerek kısıtlamak lazım. Gelişen teknolojiyle her ne kadar bunlara zorunlu olarak maruz kalsak da, dikkat etmemiz gerekiyor. Hem miyop oluşumunu engellemek için hem de dijital göz yorgunluğuna bağlı erken dönemde sorunlar gelişmemesi için ekran maruziyetini özellikle çocuklarımızda minimuma indirmeliyiz” diye konuştu.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

“Retina hastalıklarında vitrektomi cerrahisi görmeyi yeniden kazandırabilir”

Vitrektomi ameliyatı hakkında bilgi veren Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Emrah Kan, “Vitrektomi, retina hastalıklarında görmenin korunması veya yeniden kazanılması için kritik öneme sahip bir operasyondur. Küçük kesilerle mikrocerrahi gerçekleştirilse de işlem sonrası bakım ve komplikasyonlara karşı özen büyük önem taşır. Uygun hasta seçimi, deneyimli cerrah ve sıkı takip ile başarılı sonuçlar alınabilmektedir” dedi.

VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Emrah Kan, vitrektomi ameliyatı hakkında açıklamalarda bulundu. Vitrektomi ameliyatının hangi durumlarda yapıldığından bahseden Prof. Dr. Kan, “Vitrektomi, gözün arka kısmını dolduran vitreus adı verilen jel özelliğindeki sıvının cerrahi yöntemle çıkarılmasına dayanan mikrocerrahi bir müdahaledir. Retina yüzeyindeki hasarların tamiri, vitreus kanaması, makula deliği, retina yırtığı, diyabetik retinopati gibi ciddi sorunlara çözüm sağlar. Bu işlem genellikle lokal anestezi altında ve ince, mikrometrik kesilerle (pars plana yöntemi) gerçekleştirilir” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Kan, hangi durumlarda operasyonun yapılabileceğini şu şekilde sıraladı:

“Diyabetik retinopati ve vitreus kanamas, göz içinde biriken kanı temizlemeye yönelik. Retina dekolmanı ve yırtıkları (Görmeyi sağlayan sinir tabakası ile damar tabakası arasına yırtık neticesinde sıvı girmesi). Makula deliği ve epiretinal membrane, göz arkasında zar birikim, kırışıklık ve delik gelişmesi durumu. Göz içi enfeksiyonlar ya da yabancı cisim varlığı, katarakt ameliyatı komplikasyonları sonrası kalan madde.”

“Süre, vaka karmaşıklığına göre 30 dakika ila 2 saat arasında değişir”

Bu gibi sorunlara erken müdahale edilmezse kalıcı körlük riski doğacağını ifade eden Emrah Kan, ameliyat sürecine ilişkin de şu bilgileri verdi:

“Ameliyatta göz beyazından (sklera) yaklaşık 0,5 mm’lik üç kesi açılır. Mikroskop, ince ışık kaynağı ve kesici cihaz kullanılarak vitreus parça parça alınır ve retinadaki müdahale gerçekleşir. Ardından steril sıvı, hava, gaz (SF6, C3F8) veya silikon yağı gibi tamponadlarla göz desteklenir. Hava 5 günde, SF6 gazı 2 haftada, C3F8 gazı ise 6-8 haftada emilir. Silikon yağı ise 2-6 ay içinde ikinci ameliyatla alınır. Süre, vaka karmaşıklığına göre 30 dakika ila 2 saat arasında değişir. Kendisi güvenli kabul edilse de işlemi gerektiren hastalıklar ve cerrahi zorluklar nedeniyle bazı riskler içerir. Muhtemel komplikasyonlar; katarakt gelişimi (özellikle 15-20 gün ile 6 ay içinde), göz içi basınç değişiklikleri, retinada yeniden dekolman riski, göz içi enfeksiyon, kanlanma, retina yırtığı, travma sonrası sorunlardır.”

“Ameliyat sonrası dikkat”

Prof. Dr. Kan, ameliyat sonrası dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, “Göz bandajlı kalır. Genellikle 3 gün kapalı tutulur, gaz konulduysa baş pozisyonu önemlidir (yüksek yastık, yüzüstü yatış vb.). Su teması yok. Suyla temas 1 hafta süresince yasaktır. Yüzü ıslak pamukla temizleyin, duşta başınızı arkaya verin. Basınç ve travmalardan kaçının. Oyun-spor, ağır kaldırma, öne eğilme gibi aktivitelerden korunmak şart. Göz damlaları ve kontroller, doktorun verdiği ilaçlara ve randevulara harfiyen uyun. Uçak ve yüksek rakım yasak. Özellikle gaz tamponadı varsa, tamponat tamamen eriyene kadar uçak ve yüksek dağ yolculuğu yapılmamalıdır. Şiddetli ağrı, kızarıklık, ani görme kaybı, flaş ışıklar veya perde gelmesi gibi şikayetlerde hemen hekime başvurulmalıdır” ifadelerini kullandı.

“Görme kapasitesi 6 aya kadar düzelebilir”

İyileşme sürecini anlatan Prof. Dr. Kan, “İlk hafta içinde bulanıklık, kızarıklık, batma normaldir. Görme kapasitesi 6 aya kadar düzelebilir. Ani artış değil, zamanla iyileşme beklenmelidir. Başarı oranı hastanın preoperatif görme durumu, erken müdahale ve doktor deneyimi gibi faktörlere bağlıdır. Erken müdahale edilen grupta yüzde 80-100 görüş kazanımı mümkündür. Vitrektomi, retina hastalıklarında görmenin korunması veya yeniden kazanılması için kritik öneme sahip bir operasyondur. Küçük kesilerle mikrocerrahi gerçekleştirilse de işlem sonrası bakım ve komplikasyonlara karşı özen büyük önem taşır. Uygun hasta seçimi, deneyimli cerrah ve sıkı takip ile başarılı sonuçlar alınabilmektedir” şeklinde konuştu.

Kategoriler
Özel Hastaneler

Göz sağlığında yenilikçi çözüm

Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Emrah Kan; miyopi, hipermetropi ve katarakt gibi görme sorunlarına yönelik refraktif cerrahi ve akıllı mercek uygulamalarının avantajlarını anlattı. Kan, “Çeşitli bilimsel çalışmalar, refraktif cerrahinin miyopi, hipermetropi ve astigmatizmanın düzeltilmesinde yüzde 95’in üzerinde hasta memnuniyeti sağladığını göstermektedir” dedi.

VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Emrah Kan, göz sağlığı tedavileri hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Görme kusurlarının, günümüzde milyonlarca insanın yaşam kalitesini etkileyen yaygın bir sağlık sorunu olduğunu dile getiren Prof. Dr. Kan, “Miyopi, hipermetropi ve astigmatizma gibi kırma kusurları, genellikle gözlük veya kontakt lensler kullanılarak düzeltilir. Ancak teknolojideki ilerlemeler, refraktif cerrahi ve premium mercek implantasyonları gibi kalıcı çözümler sunarak, bireylerin gözlüksüz bir yaşam sürmelerini mümkün kılmıştır” dedi.

“Excimer lazer, gözün odaklama yeteneğini düzeltmeyi amaçlar”

Excimer lazer hakkında bilgi veren Prof. Dr. Kan, “Argon ve flor gazlarının karışımıyla çalışan, ultraviyole (UV) ışık üreten bir lazer sistemidir. Dalga boyu 193 mm olan bu lazer, gözün en dış tabakası olan korneayı mikron düzeyinde buharlaştırarak yeniden şekillendirir. Bu işlem, ışığın retina üzerine doğru odaklanmasını sağlayarak net bir görme sağlar. Halk arasında göz çizdirme olarak da adlandırılır. Excimer lazer, gözün odaklama yeteneğini düzeltmek amacıyla gerçekleştirilen bir dizi cerrahi prosedürü kapsar. En yaygın yöntemlerden biri, lazer destekli in situ keratomileusis (LASIK) ve no touch (Trans-PRK) ameliyatıdır. LASIK ve diğer lazer cerrahileri, korneayı yeniden şekillendirerek ışığın retina üzerine doğru şekilde odaklanmasını sağlar. Özellikle düşük ve orta dereceli kırma kusurlarında etkili olan bu yöntem, hızlı iyileşme süresi ve yüksek başarı oranlarıyla dikkat çeker” diye konuştu.

Kimler ameliyat için uygun

Hangi bireylerin hangi tür ameliyat için uygun olduğunu söyleyen Kan, “18 yaşını geçmiş, göz numarası sabitlenmiş ve kornea kalınlığı uygun olan bireyler excimer lazer ameliyatı için adaydır. Genellikle 40 yaş ve üzerinde, presbiyopi veya katarakt problemi olan hastalar için ise trifokal mercek ameliyatı tercih edilir. Göz yapısı ve genel sağlık durumu, ameliyat kararını belirleyen temel faktörlerdir. Çeşitli bilimsel çalışmalar, refraktif cerrahinin miyopi, hipermetropi ve astigmatizmanın düzeltilmesinde yüzde 95’in üzerinde hasta memnuniyeti sağladığını göstermektedir. Benzer şekilde, trifokal mercek implantasyonları sonrası hastaların büyük bir kısmı, hem uzak hem de yakın mesafede gözlük kullanmadan günlük aktivitelerini gerçekleştirebildiklerini bildirmiştir” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Kan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Geleneksel katarakt cerrahisi sırasında kullanılan monofokal mercekler yalnızca tek bir odak noktası sunarken, trifokal mercekler uzak, orta ve yakın mesafelerde net bir görüş sağlar. Bu mercekler, gözlük bağımlılığını büyük ölçüde azaltır ve kişinin tüm mesafelerde kaliteli bir görme deneyimi yaşamasını hedefler. Bu mercekler halk arasında akıllı mercek olarak da adlandırılmaktadır. 45 yaş üzeri yakını görmede zorlanan kişilerde hastanın göz durumu uygun ise ameliyathane şartlarında uygulanmaktadır. Kırma kabiliyetini yitirmiş göz içi lens fako yöntemi ile alınarak yerine 3 odağı birden gösterme özelliğine sahip halkalı mercekler implante edilmektedir. İyileşme süreci kişiden kişiye değişmek ile beraber 1 haftayı bulabilmektedir. Özellikle yüksek hipermetropi ya da miyopisi bulunan fakat katarakt bulunmayan 45 yaşını aşmış kişiler ile yine 40 yaş üzeri katarakt gelişmiş kişiler bu işlem için uygun hasta gruplarıdır. Hastalarda işlem sonrası gece ışık parıldamaları görülebilse de, bunların çoğu 6 ay içerisinde adaptasyon mekanizmaları ile düzelmektedir”

Telefon
WhatsApp
Exit mobile version