Kategoriler
SAĞLIK Sağlık Haberleri Tüm Sağlık Haberleri

Vücut direnci için suyu ihmal etmeyin

Uzman Diyetisyen Orçun Kürüm, hastalıkların yoğun yaşandığı kış aylarında vücudu güçlü tutmak için su içmenin oldukça önemli ve koruyucu etkisi olduğunu vurguladı.İSTANBUL (İGFA) – Kış aylarında yeterli sıvı alımının sağlanması, sağlık için oldukça önemli. Uzman Diyetisyen Orçun Kürüm, suyun vücudu doğru şekilde hidrate etmesinin, bağışıklık sisteminin etkin çalışmasını desteklediğini belirtti. Kış aylarında grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklar daha sık görüldüğünden, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi büyük önem taşıdığına dikkati çeken Kürüm, “Yeterli sıvı alımı, aynı zamanda vücudun detoksifikasyon sürecini hızlandırır ve mukus zarlarını nemli tutar. Bu durum, virüslerin solunum yoluyla vücuda girmesini önleyebilir. Yeterli miktarda su tüketmek, metabolizmanın verimli çalışmasına katkı sağlar ve enerji seviyelerini korur, bu da kilo yönetimi açısından da faydalıdır” dedi. “SARIMSAK VE ZENCEFİL SOFRANIZDAN EKSİK OLMASIN” Kış aylarında su içmenin yanı sıra virüslerden korunmak için beslenmenin de önemini vurgulayan Orçun Kürüm, “Günlük diyetinizde dengeli bir şekilde protein bakımından zengin yumurta, baklagiller, süt ürünlerine yer vermek bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olur. Tabağınızda renkli sebze ve meyvelere yer açarak, vitamin ve mineral açısından zengin, antioksidan içerikli seçimlerle bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirebilirsiniz. Özellikle C vitamini turunçgiller, kırmızı biber, çilek, E vitamini badem, fındık ve vücut için gerekli çinkoyu kabak çekirdeğiyle yoğurt içeren gıdaları tüketerek alabilirsiniz.” dedi. Antiinflamatuvar özellikleri olan sarımsak ve zencefili yemeklerden eksik etmemek gerektiğini belirten Kürüm, hastalıkların yoğun olduğu bu dönemde ek takviye olarak D vitamini, probiyotik ve propolisin düzenli kullanmasının bağışıklığı güçlendirmeye destek olduğunu ifade etti.

Kategoriler
Tüm Yaşam Haberleri YAŞAM

Açıkta satılan çaylar sağlık açısından risk taşıyor

Bitki çayları, kış aylarında en çok tercih edilen içeceklerin başında geliyor. İçeriği sayesinde sağlıklı yaşamın destekçisi olarak tüketilen bitki çaylarının hijyen koşullarına uygun olarak üretilmesi gerektiğini belirten BİTKİDEN Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ, “Merdiven altı üretilen ve açıkta satılan denetimsiz çaylar ciddi riskler barındırıyor” diyor.İSTANBUL (İGFA) – Farklı bitki özleri ve yapraklarından elde edilen bitki çayları, günümüzde sağlıklı beslenmek isteyenlerin sıklıkla tercih ettiği bir içecek olarak birçok çeşidiyle öne çıkıyor. Özellikle olumlu katkıları ile bilinen bu çaylardan; yeşil çay, adaçayı, ıhlamur, melisa, papatya, kuşburnu ve en çok tüketilenlerin arasında yer alıyor. Soğuk kış günlerinin eşlikçisi bitki çaylarının yaşamımızda önemli bir etkiye sahip olduğuna dikkat çeken BİTKİDEN Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ, bitki çayı tüketiminde dikkat edilmesi gereken noktaları anlattı. “ÇAY TÜKETİMİNDE KALİTELİ HAMMADDE TEMİNİ BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR” Bitki çaylarının tüketimindeki en önemli noktanın ambalajlama ve hijyen olduğunu vurgulayan Ebru Akdağ, “Son yıllarda sağlıklı beslenmeye olan ilgi, bitkisel ürünlere olan yönelimi de artırdı. Özellikle bitki çayları, tüketicilerin hem sağlıklı olmak hem de çeşitli hastalıklardan korunmak amacıyla tercih ettiği ürünler arasında öne çıkıyor. Bilhassa, antioksidan maddeler taşıyan bazı bitkilerin bağışıklık sistemine olan etkileri bazı bitkilerin ise rahatlatıcı veya sindirim sisteminin çalışmasını kolaylaştırmasıyla çay hallerinin içilmesi yaygınlaştı. Ancak, çay keyfini doyasıya ve güvenle yaşayabilmemiz için kaliteli hammaddelerin temin edilmesi gerekiyor. Tüm gıdalarda olduğu gibi, çay üretiminde de kullanılan malzemelerin kalitesi, tüketicinin sağlığı açısından kritik bir rol oynuyor. Bu nedenle, üretim sürecinin her aşamasında gıda güvenliğin uygunluğun sağlanması gerekiyor. Sağlığı riske atabilecek istenmeyen maddeler taşımaması çok büyük bir önem taşıyor. Bu nedenle, merdiven altı olarak tabir edilen ve nerede üretildiği belli olmayan denetimsiz çayların tüketilmemesini öneriyoruz” diye konuştu. “AMBALAJLI ÇAYLAR, KALİTE STANDARTLARINA UYGUN OLARAK ÜRETİLİYOR” Denetime tabi olmayan yerlerden bitki çayı alınmaması gerektiğinin altını çizen Akdağ, “Türk Gıda Kodeksi’ne göre çaylar dökme olarak satılamaz. Bu düzenleme, tüketicilerin çay ürünlerinin belirli standartlara uygun olduğundan emin olmalarını sağlar. Ancak, açıkta satılan çaylarda bu güvenceyi bulmak her zaman mümkün değil. Bu ürünlerin içine farklı maddelerin karıştırılma riski bulunmakta ve ürünün nasıl, ne kadar süreyle ve hangi koşullarda saklandığına dair bilgiler genellikle eksik olmaktadır. Bu nedenle, çay tüketiminde güvenilir ve ambalajlı markaları tercih etmek gerekiyor. Ambalajlı çay ürünleri, üretim sürecinden tüketiciye ulaşana kadar olan aşamalarda daha sıkı denetimlere tabi tutuluyor ve kalite standartlarına uygun olarak üretiliyor” dedi.

Telefon
WhatsApp
Exit mobile version