Kategoriler
Derince Haber GÜNCEL HABERLER Tüm Güncel Haberler

Hasta taşıyan ambulans kırmızı ışıkta kaza yaptı

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2025/03/hasta-tasiyan-ambulans-kirmizi-isikta-kaza-yapti-0-2cKUTwXT.mp4
Kocaeli’nin Derince ilçesinde hasta taşıyan ambulans, hastaneye yetişmek için kırmızı ışıkta geçtiği sırada bir otomobille çarpıştı. Kazada yaralanan olmazken, bölgede kısa süreli trafik yoğunluğu oluştu.

Edinilen bilgiye göre, kaza saat 15.00 sıralarında Derince Liman Yolu üzerindeki trafik ışıklarında meydana geldi. Kocaeli Şehir Hastanesi’ne hasta taşıyan ambulans, kırmızı ışıkta geçtiği sırada liman istikametinden çıkan 41 ET 810 plakalı otomobille çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle ambulans ve otomobilde hasar meydana gelirken, kazada yaralanan olmadı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri, kaza yapan ambulansta bulunan hastayı başka bir ambulansla hastaneye kaldırdı. Kaza nedeniyle bölgede kısa süreli trafik yoğunluğu oluştu. Kazaya karışan araç sürücüleri, ifadeleri alınmak üzere Derince Polis Merkezi’ne götürüldü.

Polis olayla ilgili inceleme başlattı.

Kategoriler
SAĞLIK

Beyaz Yürüyüş Sürüyor

Beyaz Yürüyüş Sürüyor

Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) “Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün” başlıklı 14 Mart Tıp Haftası programı kapsamında düzenlediği “Beyaz Yürüyüş” ikinci gününde Gebze ve İzmit’teydi.

TTB Merkez Konseyi üyelerinden, TTB kol ve çalışma grubu temsilcilerinden, tabip odalarının yönetim kurulu üyelerinden ve hekimlerden oluşan Beyaz Yürüyüş heyeti, sabah saatlerinde İstanbul’dan yola çıktı.

Heyet, Kocaeli’de ilk olarak Gebze Kent Meydanı’nda bir basın açıklaması düzenlendi.

Basın açıklamasında ilk sözü alan Kocaeli Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Kenan Cibaroğulları hekimlerin ve sağlık emekçilerinin artan iş yükü, iş baskısı, beş dakikaya sıkıştırılan muayeneler, maddi zorluklar, sistemin hatalarının sağlık emekçilerine yüklenmesi gibi nedenlerden çok yılgın olduğunu söyledi. Cibaroğulları “Peki siz halkımız, Gebzeliler, siz mutlu musunuz? Modernliği ve büyüklüğü ile övünülen hastanelerde sağlığa erişebiliyor musunuz? Randevu bulabiliyor, ameliyat olabiliyor musunuz? Fiziksel iyilik halinizin dışında ruhsal iyilik haliniz var mı?” sorularını sorarken, açıklamaya katılanlardan “Hayır” yanıtları yükseldi.

Gebze Sendikalar Birliği adına DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 2 Nolu Şube Başkanı Necmettin Aydın; Sağlık Bakanı’nın özel hastane, Milli Eğitim Bakanı’nın özel okul sahibi olduğu bir düzenin ancak patronlara yarayabileceğini belirterek emekçilerin ortak mücadelesinden başka çare olmadığının altını çizdi. Hekim Birliği Sendikası adına Dr. Güven Kara da sağlık alanında ortak mücadelenin önemine dikkat çekti.

Mardin Tabip Odası adına Dr. Volkan Binbaş, Sağlık sistemi hekimleri, sağlık emekçilerini ve halkı yıkıntılar arasında bırakarak çöküyor” diye söze başladı. Yenidoğan skandalı, platin skandalı, stent skandalı gibi örneklerin, buzdağının sadece görünen kısmı olduğunu söyleyen Binbaş, “Umutsuz değiliz. Çünkü bu ülke çok zengin, çok kültürlü, çok dilli. Eşit, parasız, nitelikli, anadilinde sağlık hizmetinin alınabildiği, kardeşliğin ve barışın hüküm sürdüğü bir ülke mümkün diyerek sözlerini noktaladı.

Basın açıklamasında son sözü TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Pınar Saip aldı. Gebze’de gerek işçi kazalarının ve cinayetlerinin gerekse de hava kirliliğine bağlı hastalıkların ve ölümlerin önlenebilir olduğuna dikkat çeken Saip, işyeri hekimlerinin bağımsız, güvenceli çalışamamalarının da bunun bir sebebi olduğunu kaydetti. Sağlık Bakanlığı’nın hasta sayısı artışıyla övünmesine de tepki gösteren Saip, “Oysa önemli olan halkın hastaneye başvurması değil, hastalanmamasıdır. Bunun için de eşit, parasız, nitelikli, ulaşılabilir, birinci basamak sağlık hizmetlerinin ve koruyucu hekimliğin güçlendirildiği bir sağlık sistemi şart” dedi.

Beyaz Yürüyüş heyeti, öğle saatlerinde ise İzmit’e vardı. Merkez Bankası önünden başlayan yürüyüşün ardından İzmit Kent Meydanı’nda basın açıklaması düzenlendi.

Açıklamada ev sahibi olarak ilk sözü alan Kocaeli Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ayşe Engin Arısoy; Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın 22 yılın sonunda geldiği noktayı “sağlıkta çöküş” olarak özetledi. Koruyucu sağlık hizmetlerinin geri plana atılmasından beş dakikada muayene dayatmasına, şiddetten mesleki bağımsızlığı yok eden uygulamalara örnekler veren Ergin Arısoy, Sonuç; her geçen gün eriyen ve insan gücünü yitiren kamusal sağlık alanı, derdine dermen bulamayan hastalar, yapılamayan tedaviler ve ameliyatlar, bulunamayan ilaçlar, peş peşe yaşanan skandallar… Biz, başka bir sağlık sisteminin mümkün olduğunu dinletene kadar mücadeleye devam edeceğiz dedi.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap; nitelikten çok niceliğe önem veren, insanların hastanelere daha fazla başvurmak zorunda kaldığı ve daha fazla para harcadığı, sağlığın piyasa kurallarına terk edilerek metalaştırıldığı bir sistemin çökmeye mahkum olduğunu vurguladı. Türkiye’de koruyucu sağlık hizmetlerinin önemsizleştirilmesi nedeniyle hastalıkların arttığını, çocuklarda kızamık ve boğmacaya bağlı ölümlerin yaşandığını, kanser tanıların geç konulduğunu hatırlatan Azap sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu sistem insanların daha fazla parasını alıyor ama onları daha sağlıklı kılmıyor. Oysa biz, başka bir sağlık sistemi olabileceğini biliyoruz. Çünkü 30 yıldır eleştirmekle kalmıyor; bu yanlışların nasıl düzelebileceğine ilişkin etkinlikler yapıyor, kitaplar çıkarıyor, raporlar hazırlıyor ve tüm bunları halkımızla, meslektaşlarımızla, yöneticilerle paylaşıyoruz. Bizim niyetimiz, irademiz, birikimimiz, kadrolarımız var. Yüksek sesle tekrar söylüyoruz: Başka bir sağlık sistemi mümkün!”

İzmir Tabip Odası adına Dr. Lütfi Çamlı; sağlığın evrensel bir insan hakkı olduğunu, hiçbir zaman alınıp satılır bir metaya dönüştürülmemesi gerektiğini belirtti. Sağlıkta Dönüşüm Programı aracılığıyla tam da böyle bir hataya düşüldüğünü ve insan odaklı olması gereken sağlık sisteminin kâr odaklı hale getirildiğini dile getiren Çamlı, TTB’nin on yıllardır yaptığı uyarıları anımsatarak bugün gelinen noktada başka bir sağlık sisteminin şart olduğunu vurguladı.

Gaziantep-Kilis Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kazım Doğan Eroğulları da “Yıllardır attığımız ‘Sağlıkta ticaret ölüm getirir’ sloganından bize ölüm, patronlara kâr düştü. Bize fabrikalarda, işyerlerinde ölüm düştü. Acil servislerde, yoğun bakımlarda ölüm düştü. Esas çete yenidoğanları öldürenler değil, bu sistemi onların rantı için kuranlardır” dedi. Sayısının artmasıyla övünülen her bir hastaya kâr gözüyle bakıldığının altını çizen Eroğulları, hekimlerin ve sağlık emekçilerinin mücadelesinin aynı zamanda halkın sağlık hakkı için olduğuna dikkat çekti.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Kocaeli Şubesi Eş Başkanı Murat Harata, Kocaeli Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Funda Atmaca, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği adına Makina Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı Mehmetali Elma da yaptıkları kısa konuşmalarda başka bir sağlık sistemi için yürütülen mücadelelerin önemine atıfla TTB’nin yanında olduklarını dile getirdi.

Basın açıklamasının ardından Mimarlar Odası Taş Bina Salonu’nda bir forum düzenlendi.

Forumda ilk sözü alan Dr. Alpay Azap, “Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün” başlıklı program hakkında bir bilgilendirme yaptı. TTB Merkez Konseyi olarak yenidoğanların ölümüyle sonuçlanan sağlıkta ticarileşme skandalının ardından başka bir sağlık sisteminin tartışılması gerektiğini düşündüklerini ve böyle bir programı önlerine koyduklarını söyleyen Azap, bu önerinin 23 Kasım’da düzenlenen ve 41 tabip odasından 170’i aşkın temsilcinin katıldığı Genel Yönetim Kurulu toplantısında da kabul gördüğünü aktardı. Azap, konuşmasına şöyle devam etti:

“Programımız doğrultusunda ve örgütümüzün 40 yıllık birikimine de dayanarak dokuz ana başlıkta çalışma grupları oluşturduk. Her gruptan mümkün olduğunca öze odaklanan, sade raporlar hazırlamalarını istedik ve çalışmalara başladık. Bu raporlardan çıkan sonuçları önümüzdeki dönemde farklı araçlar kullanarak hekimlerin, sağlık çalışanlarının, sağlık emek-meslek örgütlerinin, demokratik kitle örgütlerinin ve siyasi partilerin gündemlerine almasını ve böylece kamuoyu oluşmasını sağlayacağız. Bu nedenle bu yılki 14 Mart’ı, bir mücadele programının son ayağı olarak değil, kapsamı ve uzun erimi düşünerek bir başlangıç ayağı olarak görüyoruz. Raporlarımızın sonuçlarını ilk olarak 10 Mart günü İstanbul Tabip Odası’nda paylaşacağız. 14 Mart’tan sonra da peyderpey bu çıktıları tartışmalara açacağız. 14 Mart’ta ve sonraki süreçte neler yapacağımızı 1 Mart’ta Ankara’da düzenleyeceğimiz ve sağlık emek-meslek örgütlerinin de katılımıyla geniş bir platforma dönüştüreceğimiz Büyük Hekim Buluşması/Forumu’nda kararlaştıracağız.”

Azap’ın ardından toplantının katılımcıları kısa sözler alarak sağlık alanında yaşanan sorunlar, çözüm önerileri ve “Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün” programı üzerine değerlendirmeler yaptı. Etkinlik, 1 Mart’ta Ankara’da buluşma çağrısının güçlendirilmesi çağrısıyla sona erdi.

Öte yandan Beyaz Yürüyüş heyeti içindeki TTB Aile Hekimliği Kolu üyeleri, Kocaeli’deki aile sağlığı merkezlerine ziyaretler düzenledi. Ziyaretlerde “Eziyet Yönetmeliği” başta olmak üzere yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri üzerine fikir alışverişinde bulunuldu.

27 Şubat 2025 günü Balıkesir, Bandırma ve Bursa’da, 28 Şubat 2025 günü Bursa ve Eskişehir’de devam edecek olan Beyaz Yürüyüş, 1 Mart 2025 günü Ankara’daki Büyük Hekim Buluşması / Forumu’nda noktalanacak.

Beyaz Yürüyüş programının tamamı için tıklayın.

Kategoriler
BELEDİYELER Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Tüm Belediye Haberleri

Yürüyemeyen fil hastası kadına ambulans desteği

Kocaeli’de hastalığı sebebiyle yürüme kabiliyetini kaybeden kadın her türlü hava şartlarına rağmen belediyenin ambulansıyla hastaneye taşınıyor.

Başiskele ilçesindeki Camidüzü köyünde ikamet eden 66 yaşındaki fil hastası Sultan Karaca, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin mavi ambulans hizmetinden faydalanıyor. Hastalığın ilerlemesi neticesinde yürüme kabiliyetini kaybeden Karaca’ya, Büyükşehir 13 yıldır hasta nakil ambulansıyla hizmet veriyor. Belirli aralıklarla hastaneye gitmesi gerektiğini ve bunu normal araçlarla gerçekleştiremediğini aktaran Sultan Karaca, “Ulaşımımı Büyükşehir sağlıyor. Bu hizmet için Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a teşekkür ederim” dedi.

Randevu alınabiliyor
Durumu stabil olan ve herhangi acil bir müdahale gerektirmeyen ancak başka bir araçla hastaneye gitme imkanı bulunmayan felçli, oksijen destekli, ameliyat olmuş ya da engeli nedeniyle ambulansla taşınması gereken hastalar, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin mavi ambulans hizmetinden faydalanabiliyor. Mavi ambulans hizmetinden yararlanmak isteyen hastalar, hastaneye gidecekleri günden en az 1 gün önce 153 numaralı Çağrı Merkezi’ni arayarak randevu oluşturabiliyor.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Büyükşehir, Sultan Teyze’yi 13 yıldır hastaneye taşıyor

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, hastaneye gitme imkanı olmayanlar vatandaşlara mavi ambulanslar ile ulaşım desteği sunuyor. Hizmetten 13 yıldır yararlanan Sultan Teyze, bu örnek uygulama için Başkan Büyükakın’a teşekkür etti.

 

EN GÜZEL SOSYAL BELEDİYECİLİK ÖRNEĞİ

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi bir yandan sağlık alanında yatırımlarına devam ederken bir yandan da ihtiyacı olan hemşehrilerinin her daim yanında olmayı sürdürüyor. Bu kapsamda Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Sağlık İşleri Şube Müdürlüğü’ne bağlı olarak faaliyet gösteren ‘Nakil Ambulans Hizmeti’ ile Kocaelililerin yanında olunuyor. Durumu stabil olan, herhangi acil bir müdahale gerektirmeyen, başka bir araçla hastaneye gitme imkanı bulunmayan vatandaşlara mavi ambulans ile ulaşım desteği sunuluyor.

 

HAVA ŞARTLARI ENGEL OLMUYOR

Mavi ambulanslar ile ihtiyaç sahiplerine her türlü hava koşulunda destek veriliyor. Yağmurlu ya da karlı havalarda dahi Büyükşehir’in bu önemli desteği kesilmiyor. Kocaeli Büyükşehir’in bu sosyal belediyecilik örneği hizmetinden faydalanan Başiskele Camidüzü köyünde ikamet eden 66 yaşındaki Sultan Karaca, uzun yıllardır fil hastalığı ile mücadele ediyor. Hastalığın ilerlemesi neticesinde yürüme yetisini kaybeden Sultan Teyze’ye, Büyükşehir 13 yıldır hasta nakil ambulansı hizmeti veriyor.

 

“13 YILDIR BÜYÜKŞEHİR’DEN HİZMET ALIYORUM”

15 yıl önce fil hastalığı teşhisi konulan ve yürüme yetisini kaybeden Sultan Teyze, hastalığına iyi gelmesi ümidiyle şehir hayatından köye taşındı. Yaşamına Başiskele Camidüzü köyünde devam eden Sultan Teyze, hastaneye ulaşım konusunda zorluk yaşamaya başladı. Belirli aralıklarla hastaneye gitmesi gerektiğini ve bunu normal araçlarla gerçekleştiremediğini aktaran Sultan Karaca, Büyükşehir’in kendilerine bu konuda ambulans hizmeti verdiğini söyledi. Sultan Teyze, “Belirli aralıklarla Kocaeli Şehir Hastanesi’ne gidiyorum. Ulaşımımı Büyükşehir sağlıyor. Bu hizmet için Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a teşekkür ederim” dedi.

 

BİLGİ VE RANDEVU İÇİN 153 ARANABİLİYOR

Durumu stabil olan ve herhangi acil bir müdahale gerektirmeyen ancak başka bir araçla hastaneye gitme imkanı bulunmayan felçli, oksijen destekli, ameliyat olmuş ya da engeli nedeniyle ambulansla taşınması gereken hastalar, Büyükşehir’in mavi ambulans hizmetinden faydalanabiliyor. Mavi Ambulans hizmetinden yararlanmak isteyen hastalar hastaneye gidecekleri günden en az 1 gün önce 153 numaralı Çağrı Merkezi’ni arayarak randevu oluşturabiliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Mangal tutuştururken yanan da geliyor, yangından etkilenen de

Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Merkezi, yangından etkilenenlerin yanı sıra mangal tutuştururken veya diğer kazalar sonucu yanan hastalara da hizmet veriyor. Yanık tedavisinde yapılan hataların iyileşme sürecini ciddi şekilde olumsuz etkilediğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Özyıldız, özellikle buz uygulanması ve kontrolsüz ilaç kullanımının hastaya zarar verebileceğine dikkat çekti. Yanık durumunda doğru müdahalenin önemine vurgu yapan Özyıldız, yapılması ve kaçınılması gerekenler konusunda önemli uyarılarda bulundu.

3 Nisan 2023’te hizmete giren Kocaeli Şehir Hastanesi’ndeki Yanık Merkezi’nde; poliklinik, 8 yataklı servis, 4 yataklı 3. basamak yoğun bakım ve 1 ameliyathane bulunuyor. Yanık Tedavi Merkezi il dışında başta İstanbul, Sakarya ve Düzce olmak üzere geniş bir bölgeye hizmet veriyor. İdari Sorumlu Cerrahı Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Özyıldız koordinasyonunda çalışmalarını sürdüren merkezdeki uzmanlar, yaklaşık 2 yılda binlerce hastayı tedavi ederek, sağlıklarına kavuşturdu.

Birçok ilden gelen hastalara cerrahi hizmet sunuluyor

Merkezde yürütülen çalışmalar hakkında bilgilendirmelerde bulunan Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Özyıldız, çeşitli kaza, yangın ve patlama gibi olaylarda yaralanan hastaların tedavisi için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi. Kocaeli dışında birçok ilden getirilen hastaların tedavisini, Şehir Hastanesi’nin Yanık Merkezi’nde gerçekleştirdiklerini ifade eden Özyıldız, “Zonguldak’tan Tekirdağ’a kadar olan bölgede, İstanbul’un bakıp yetiştiremediği ve bize yönlendirdiği hastalar da dahil olmak üzere, bu bölgelerdeki hastaların hepsine cerrahi hizmet sunuyoruz. Bunun dışında, 112’nin bize ulaşması durumunda bu hastalar hakkında konsültasyon hizmeti de veriyoruz” dedi.

Hastaların yüzde 50’si il dışından geliyor

Ciddi derecede yanıkları bulunan hastaları takip ve tedavi için merkeze aldıklarını, boş yer olmaması durumunda ise hafif yaralı hastaları da mağdur etmeden başka servislere naklettiklerini aktaran Özyıldız, hastaların yüzde 50’sinin il dışından sevk edilenler olduğunu kaydetti.

“Yüzde 70-80 oranında tam kat yanıklarla gelen hastaları bu merkezde tedavi ettik”

Kocaeli Şehir Hastanesi’nin ve Yanık Merkezi’nin tam donanımlı olduğunu kaydeden Mehmet Özyıldız, “Yüzde 70-80 oranında tam kat yanıklarla gelen hastaları bu merkezde tedavi ettik. Sakarya, Düzce gibi illerdeki bütün hastaları biz tedavi ediyoruz. Vücudunda yüzde 90’ın üzerinde yanıklar olan bir hastamız şu anda yoğun bakımda. Bölgedeki bir alev yanığı sebebiyle oluşmuş. Bir de evli çiftimiz de merkezimizde tedavi görüyor. İhmal sebebiyle, yanıcı şeylerin atılmasıyla vücutlarında yanıklar oluşmuş. Vücutlarında yüzde 50-60 sınırında yanıkları bulunuyor” şeklinde konuştu.

“Çok ilginç vakalar geliyor”

Merkeze zaman zaman çok ilginç yanık vakalarının geldiğini belirten Özyıldız, ağırlıklı olarak sanayi ve inşaat gibi alanlarda çalışan, elektrik akımına kapılma sonucu ciddi derecede yanıkları oluşan hastaların başvurduğunu söyledi. Özyıldız, sobayı yakmak için tiner kullanımı ve mangalı tutuşturmak için kullanılan kimyasal maddeler nedeniyle vücudunda ciddi yanıklar oluşan hastaların da sıkça karşılaşılan vakalar arasında yer aldığını ifade etti.

“Doku sıcaklığı 44-45 dereceye ulaştığında yanık süreci devam eder”

Bu tür yanık vakalarında hastayı öncelikle ısı kaynağından uzaklaştırmanın önemine dikkat çeken Özyıldız, yanan bölgedeki kıyafetlerin kontrollü bir şekilde çıkarılması ve hastanın soğutulmasının gerektiğini ifade ederek, “Hastanın dokusundaki ısı artışı, yanıklara neden olmaktadır. Doku sıcaklığı 44-45 dereceye ulaştığında yanık süreci devam eder. Bu nedenle vücut ısısını 43-44 derecelere düşürmezseniz yanma durmaz. Yaklaşık 8-15 derece arasındaki bir çeşme suyuyla soğutma işlemi oldukça faydalıdır” diye konuştu.

“Buz kullanmayın” uyarısı

Yanıklara ilk müdahale konusunda da önemli bilgiler veren Özyıldız, şu uyarılarda bulundu:

“Yanığı soğutmak için buz kullanılmamalı. Buzun da kendi soğuk etkisi bir süre sonra yanığa yol açacaktır. Çeşme suyu bizim için önemlidir ancak yüzde 10’un üzerindeki grupta yer alan özellikle çocuk, yaşlı yanıklarında çeşme suyuyla yapılan soğutma işlemi hipotermiye ve kardiyak sorunlara yol açabilir. Bu sebeple kontrollü bir soğutma yoluna gitmek lazım. Jellerle soğutulabilir. Yanık hastalarını soğutma, yıkama ve üzerindeki artıkları sabunlu ya da sabunsuz suyla temizleme konusunda hiçbir şekilde tereddüt edilmemelidir. Doktora ulaşana kadar, ıslak ve nemli bir bezle sarılabilirler. Havayla teması kesip nemli tutarak, hastanın ciddi ağrılarını engellemek mümkündür. Bu süreçte başka ek tedavi uygulamalarına gerek yoktur.”

“Eczanelerden alınan ilaçlar kontrolsüz kullanılıyor”

Yanık vakası tedavisi için hastaların sürekli bir arayış içinde olduğunu aktaran Mehmet Özyıldız, sağlık kuruluşlarındaki yanık merkezi sayılarının artmasıyla vatandaşların da çeşitli alışkanlıklarından vazgeçeceğini söyledi. Eczaneden alınan ilaçların da kontrolsüz olarak kullanıldığının altını çizen Özyıldız, “İnsanlar eczaneye gidip yanık ilacı istediğinde o yanıkla ilgili ilaçlar hasta yakınlarına veriliyor. Bu ilaçlar zamanlaması ve sıralamasına uyulmaksızın kontrolsüz şekilde kullanılıyor. Bunların yanı sıra ’kocakarı ilaçları’ dediğimiz uygulamalarda oluyor. Vatandaşlarımız, bunların yararlı veya zararlı olduğunu tartışmaktansa, takip ve tedavi yapılması için yanık merkezleri doktorlarına güvensinler. Biz onlara mutlaka açıklayıcı, kullanılması gereken veya kullanılmaması gereken maddelerin de neler olduğunu veya onlara ne zarar verebileceğini anlatacağız” ifadelerini kullandı.

“’Yanık işte, verdiler sürdüm’ diyor”

Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Özyıldız, hastalara daha faydalı olabilmek için sürekli bilgilerini tazelediklerini vurgulayarak, şöyle konuştu:

“Emin olun, alanı olmayan doktorlarımız dahi yanığı bilmiyor. Biz bile bilgilerimizi her gün tazeliyoruz. Biz bunları eğitim ocağında öğrenmedik. Bu alan Türkiye’de daha yeni yeni oturuyor ve biz ilk temsilcileriyiz. Mesela bazen, ’Kantoron yağı iyi midir? O kötü müdür’ diye sorarlar. Hiçbir şey kötü değildir. Her şey iyidir. Bunların kullanılacak yerini ve zamanını, sıralamasını bilmeniz lazım. Eczaneye gidip, yanık ilacı istediğinizde size 5 tane ilaç verilir. Örneğin hasta geliyor, yüzünde ikinci derecede yanık var. Yüzüne Silverdin sürmüşler. ’Neden sürüyorsunuz?’ diye soruyoruz. ’Yanık işte, verdiler sürdüm’ diyor. Bunu doktor da sürüyor. ’Canlı doku ve ikinci derece yüzey yanıklarına Silverdin sürerseniz, Silverdin’in içerisindeki gümüş aparatları pigment olarak hücre içerisine girer, kalıcı veya geçici siyahlık oluşturur. Neden bunu yapıyorsunuz?’ diye uyarıyoruz. Bunu doktor bilmiyorsa kim bilecek?”

“Bocalıyorsun”

Yanık vakalarında bilinçli davranılması gerektiğini yineleyen Özyıldız, “Eczaneden alınan ya da evde hazırlanan, vatandaşların da ’yararlı’ diye tabir ettiği her şeyin bir alanı vardır ama bunun yerini, zamanını bilmiyorsanız hepsi kocakarı ilacı oluyor. Senin eczaneden aldığın ilaç da kocakarı ilacıdır, benim için bir şey ifade etmiyor. Çünkü sen onun yerini bilmedikten sonra bocalıyorsun” diyerek sözlerini noktaladı.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Başkan Sezer hastalarla bir araya geldi

Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi’nde tedavi gören hastaları ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini iletti.

Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, hastanede tedavi gören hemşehrilerini yalnız bırakmıyor. İlçeye hizmet için sahada çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini belirten Başkan Sezer, hemşehrilerini de ihmal etmiyor. Bu kapsamda Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesinde tedavi gören hemşehrilerini ziyaret eden Başkan Sezer, geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Hasta ve hasta yakınları, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer’in yapmış olduğu ziyaretinden dolayı duydukları memnuniyeti dile getirerek teşekkür etti.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

29 milyon kez hastanelere başvuruldu

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2025/01/29-milyon-kez-hastanelere-basvuruldu-0-SPqkUwyj.mp4
Kocaeli’de 2024 yılında hastalar, yaklaşık 29 milyon kez çeşitli işlem ve muayene için hastanelere başvurdu. Acil servislere ise 3,7 milyon başvuru yapıldığı ancak bu sayının önemli bir kısmının gerçek acil vaka olmadığı ortaya çıktı. İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Yüksel Pehlevan, bu durumun Türkiye’nin kronik bir problemi olduğunu söyledi.

Kocaeli İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Yüksel Pehlevan, 2024 yılına ilişkin kentteki sağlık hizmetleri verilerini İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabiriyle paylaştı. Acil servislere yapılan başvuru sayısının 3 milyon 700 bini aştığını, bu başvuruların önemli bir kısmının gerçek acil durumlar olmadığını vurgulayan Pehlevan, “Bu Türkiye’nin kronik bir problemi. Vatandaşların çok gerekmedikçe acil poliklinikleri meşgul etmemelerini istirham ediyoruz” dedi.

Op. Dr. Yüksel Pehlevan, il genelinde kamu acil, diş hastaneleri, ADS hizmeti, aile hekimliği, özel hastaneler, özel tıp merkezleri ve özel polikliniklerde muayene edilen hasta sayısının da 29 milyon 6 bin 847 olduğunu ifade etti.

“Doğum oranlarındaki düşüş alarm veriyor”

Geçtiğimiz yıllara oranla doğum sayısında düşüş yaşandığını kaydeden Pehlevan, “2024’de 22 bin 500 civarında doğumumuz gerçekleşti. Maalesef yıllara göre doğum sayısı hızında bir düşme söz konusu. Bu durum gelecek yıllar için bir alarm zili çalıyor. Özellikle Bakanlığımız ve Cumhurbaşkanlığımız doğum sayısını artırmak, nüfusun dinamik kalması için çalışmalarına devam ediyor. Geçtiğimiz yılın sonunda normal doğum eylem planı açıklanmıştı. Tabii biz de bu konudaki çalışmalarımızı il düzeyinde devam ettiriyoruz. Gerekmedikçe sezaryen önermiyoruz. Maalesef Türkiye sezaryen konusunda dünyada ilk sıralarda. Hem özel hastanelerde hem de kamu hastanelerinde normal doğumu teşvik edecek çalışmalar yürütüyoruz” diye konuştu.

“5 binin üzerinde vatandaşımız sigara bırakma polikliniklerine başvurdu”

İl Sağlık Müdürlüğü olarak bağımlılıkla mücadelede önemli çalışmalar yürüttüklerine dikkat çeken Yüksel Pehlevan, “Maalesef en kötü alışkanlıklardan bir tanesi de sigara alışkanlığı. Bütün sağlık kuruşlarımızda bu konuya yönelik çalışmalarımız artarak devam ediyor. Geçtiğimiz yıl 5 binin üzerinde vatandaşımız sigara bırakma polikliniklerine başvurdu. Tabii ki sadece bağımlılık açısından sigara değil, türlü bağımlılıkla mücadele çalışmalarımız devam ediyor” şeklinde konuştu.

“En kısa zamanda bahar merkezini açmış olacağız”

Pehlevan, geçtiğimiz yıl Kocaeli Erişkin/Çocuk-Ergen Arındırma Merkezi’nin de açıldığını ve hizmete başladığını hatırlatarak, “Özellikle madde ve davranışsal bağımlılık konusunda vatandaşımıza yerelde de hizmet verme şansına erişmiş olduk. Üniversite kampüsü yerleşkesinde 30 yataklı çocuk ve ergen, 50 yataklı da erişkin arınma merkezi faaliyette. Yatarak tedaviden sonraki süreçte Bağımlı Hastalar İçin Rehabilitasyon Modeli (BAHAR) merkezi açılması konusunda da Bakanlığımız ile çalışmalar yürütüyoruz. En kısa zamanda bahar merkezini açmış olacağız” ifadelerini kullandı.

242 binin üzerinde kanser taraması gerçekleştirildi

Kanseri erken teşhis etmek için faaliyete geçirilen KETEM’lerdeki çalışmaların da 2024’de hız kesmeden sürdürüldüğünü belirten Pehlevan, Sağlıklı Hayat Merkezleri ve KETEM’lerin sayılarını artırdıklarını ve bu sayede 242 binin üzerinde kanser taraması gerçekleştirildiğini kaydetti.

330 binin üzerinde ameliyat yapıldı

İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Yüksel Pehlevan, evde sağlık hizmetiyle yaklaşık 125 bin ziyaret gerçekleştirildiğini, vatandaşların bakım ve tedavilerinin böylelikle evlerinde yapıldığını da söyledi. Ayrıca, 2024’de 330 binin üzerinde ameliyat yapıldığı bilgisini veren Pehlevan, özellikle kamu hastanelerinde merkez hekim randevu sisteminin de aktif olarak çalıştığından bahsetti.

“2 bin 800’ün üzerinde özel sağlık kurumlarına denetim yaptık”

Son olarak, 2024 yılında kentte hayata geçirilen sağlık yatırımlarını da anlatan Yüksel Pehlevan, sözlerini şöyle noktaladı:

“300 yataklı Gölcük Devlet Hastanesi hizmete açıldı. Yine 50 yataklı erişkin arındırma merkeziyle, 30 yataklı çocuk ve ergen arındırma merkezi açıldı. Darıca İlçe Sağlık Müdürlüğü, Darıca Diş Sağlığı Merkezi, Aile Sağlığı Merkezimiz ve Sağlıklı Hayat Merkezimizin içinde olduğu Darıca Sağlık Kompleksimizi açtık. Çayırova İlçe Sağlık Müdürlüğümüz, Sağlıklı Hayat Merkezimiz ve Aile Sağlığı Merkezimiz bitti. Körfez İlçe Sağlık Müdürlüğümüz ve Sağlıklı Hayat Merkezi inşaatı da bitti ve hizmete açılmış durumdadır. Yüzbaşılar Aile Sağlık Merkezimizde hizmete açılmış durumdadır. Düzağaç Aile Sağlık Merkezi de hizmete hazır durumda. Diğer yandan 10 tane yatırımımızda inşaat çalışmalarımız devam ediyor. Körfez Devlet Hastanesi inşaatı sürüyor. İhale ve arsa süreci devam eden yatırımlarımız var. Özellikle 1’inci ve 2’nci basamak sağlık tesisi yatırımlarımızın tamamlanmasıyla ilimizde sağlık altyapısı konusunda ciddi bir yol kat etmiş olacağız. İlimizde 11 kamu hastanesi, 17 özel hastanemiz var. Bunun yanında polikliniklerimiz ve özel ağız diş sağlığı merkezlerimiz var. Hepsi sağlık sisteminin ayrılmaz bir parçası. Biz bütün sağlık kuruluşlarımız arasında koordinasyon sağlayarak gerekli yasal denetimleri yapıyoruz. 2 bin 800’ün üzerinde özel sağlık kurumlarına denetim yapmış bulunmaktayız. Bu konu da vatandaşlarımız rahat olsunlar. Vatandaşımıza en iyi sağlık hizmetini vermek gayretlerimiz bu sene de devam edecek. Bütün vatandaşlarımıza güzel ve sağlıklı bir yıl diliyorum”

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Başkan Sezer’den Hastanedeki Hemşehrilerine Ziyaret

Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesinde tedavi gören hastaları ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini iletti.

 

Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, hastanede tedavi gören hemşehrilerini ziyaret ederek ve hasta yakınlarıyla yakından ilgilendi. İlçeye hizmet için sahada çalışmalarını aralıksız sürdüren Başkan Sezer, hemşehrilerini de ihmal etmiyor. Bu kapsamda Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesinde tedavi gören hemşehrilerini ziyaret eden Başkan Sezer, geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

 

Hasta ve hasta yakınları, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer’in yapmış olduğu ziyaretinden dolayı duydukları memnuniyeti dile getirerek teşekkür ettiler.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Başkan Sezer hastalarla bir araya geldi

Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi’nde tedavi gören hastaları ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini iletti.

Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, hastanede tedavi gören hemşehrilerini yalnız bırakmıyor. İlçeye hizmet için sahada çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini belirten Başkan Sezer, hemşehrilerini de ihmal etmiyor. Bu kapsamda Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesinde tedavi gören hemşehrilerini ziyaret eden Başkan Sezer, geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Hasta ve hasta yakınları, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer’in yapmış olduğu ziyaretinden dolayı duydukları memnuniyeti dile getirerek teşekkür etti.

Kategoriler
SAĞLIK Sağlık Haberleri Tüm Sağlık Haberleri

Yürürken Bel Ağrısı Yaşıyorsanız Dikkat!

Bel ağrısı Türk toplumunda yaygın olarak görülen rahatsızlıkların başında geliyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç.Dr.Ahmet İnanır konu hakkında önemli bilgiler verdi.

Genellikle bel fıtığı ve belde oluşacak diğer problemlerle karıştırılan dar kanal hastalığında doğru teşhis ve tedavinin yapılması hayli önem taşıyor. Sıklıkla yürümekle, ayakta durmakla ve beli geri eğmekle ağrı, uyuşma, dolgunluk hissi, yanma, kramp veya bu hastalığın belirtileri arasında yer alıyor.

Dar kanal hastalığı nedir ?

Yaşlanmanın bir getirisi olarak dejeneratif değişiklikler ileriki yıllarda, ana ve yan kanalda daralmaya neden olur. Hem yaşlanmanın getirisi hemde fıtık ameliyatının sonucu olarak omurlar arası disk ve faset eklemin yüksekliği azaldıkça, disk mecburi bulging(fıtık) yapar, genişlemiş faset eklem ve kalınlaşmış veya mecburen kıvrılmış ligamentum flavum kanalı daraltır. Yumuşak doku kalınlaşmaları, dar kanalın %40’ından sorumludur. Beli arkaya eğmekle kalınlaşmış ve kıvrılmış ligamentum flavum, kanal içine doğru kıvrıldığı ve faset eklem kireçlendiği için hasta çeşitli rahatsızlıklar  hisseder ve öne eğilmek zorunda kalır. Spinal kanalın şekli, sirküler, oval veya yonca yaprağı şeklinde olabilir. Bu şekil farklılığı MRI görüntüsünde oval olması gerektiği beklentisine girip kafa karışıklığına neden olabilir. Her ne kadar disk dejenerasyonu yaşla birlikte başlar denilse de kilo ve ağır iş yapmak darlığa daha çok neden olmaktadır. Ayrıca anlatımlar genellikle yaşlanmaya bağlanıyor olsa da nizami olmayan bel kullanımlarından ve ameliyat ile disk aralığının daraltılmasından kaynaklanan disk yükseklik kaybı, ana kanalın ve foramenin(yan kanal) yüksekliğini azaltarak kanalın daralmasına ve sinir liflerinin basıya uğramasına neden olabilmektedir.

Bulgu Vermeyebilir

Bel bölgesinde kanalın normal ön-arka çapı, 15-25 mm’dir. Klasik bilgi  olarak bu çapın, 10-13 mm arasında olmasına göreceli stenoz, 10 mm’den az olmasına ise mutlak stenoz denilmekedir. Ancak bu darlıklara sahip olmasına rağmen hiçbir bulgu vermeyen bireylerin oranı da az değildir. Her insanın patolojik değişikliklere karşı mukavemeti, uyum sağlama kabiliyetleri farklıdır. Bu bakımdan, MRI’da çok az bası görüntüsüyle, agresif seyreden klinik durumlar olabildiği gibi, ciddi bası görüntülerine rağmen şikayeti olmayan insanlar hayli fazladır. Bu farklılık bilimsel olarak yeterince açıklanamamaktadır.

Dar Kanal Belirtileri nelerdir ?

En sık yürümekle, ayakta durmakla ve beli geri eğmekle ağrı, uyuşma, dolgunluk hissi, yanma, kramp veya güçsüzlük şikayetleri ortaya çıkmaktadır. Ayrıca bel ağrısı da sık görülen bir şikayettir. İdrar ve barsak problemleri veya ciddi güçsüzlük gibi nörolojik bulgular  bu hastalarda sık değildir. Öne eğilme, oturma ve yatma, semptomların rahatlamasına neden olur. Hastalar, öne eğilerek, günlük yaşam içinde kendilerini bulgulardan korumaya çalışırlar. Bu  hastalar için yokuş çıkmak, araba kullanmak ve bisiklete binmek genelde şikayete neden olmamaktadır.

Kanal Daralması Hangi hastalıklarla karıştırılır ?

Bu hastalar damar hastalıkları ile karıştırılabilir. Ayrıca, önceden mevcut olan periferik arter tıkayıcı hastalığı, nöropatik hastalıklar, kalça problemleri, multipl skleroz varlığı açısından dikkatlice incelenmelidir.  Bel fıtığı ve Lomber spondiloz ile karıştırılabilir. Lomber spondiloz bacaklarda ciddi ağrı veya anormal duyunun saptanmadığı, genellikle bel ağrısıyla seyreder. Disk yükseklik kaybı, end plate osteofitleri, faset osteofitleri, spondilolistezis ve disk herniyasyonları, foraminal stenoz yapan nedenler arasındadır. Doğumsal (cücelerde olduğu gibi toplumda normal bir olay olarak da karşımıza çıkabilir) ve kazanılmış olabilir. Doğumsal olanlarda, pediküller normalden daha kısa ve birbirine daha yakındır ve bulgular daha az ılımlı bulgularla ve daha erken bir yaş döneminde bulgu verir.  Dejeneratif dar kanalda ise ileri yaşlarda bulgular görülmekte ve en sık yürümekle, ayakta durmakla ve beli arkaya eğmekle şikayetler ortaya çıkmaktadır.

Lomber Dar Kanal Rahatsızlığı Kimlerde daha çok görülür ?

Dejeneratif dar kanala sahip hastalar, 60 yaş civarında ve Kadınlarda daha çok görülmektedir. En sık L4-L5 seviyesi tutulmakta ve birkaç seviyede de olabilmektedir.

Tanısı nasıl konulur ?

Lomber dar kanalı olan hastalar, sıklıkla bacak ağrısı şikayeti ile gelmekte olup genellikle, nörojenik kladikasyo her iki bacak veya  tek taraflı bacak ağrısı şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Bu hastalar, ağrı, uyuşma, dolgunluk hissi, yanma, kramp veya güçsüzlük hissedebilirler. Nörolojik muayene sıklıkla normaldir ve nörolojik değişikliklerden, sıklıkla yan kanal giriş yeri darlığı sorumludur. Muayene sonrası röntgen, MRI ve BT ile tanı koymak mümkündür.

Tedavisi nedir ?

Ameliyat dışı tedavi  daha çok klinik tecrübeye dayanmaktadır. Ağrı kesici tedavinin iyileşmeye katkısını beklemiyoruz. Özellikle  yaşlı ve hipertansiyon, diyabet, kalp damar hastalığı olan hastaların, romatizma ilacı olarak bilinen ağrı kesicilerin kullanımıyla oluşabilecek kalp-damar sistemi, böbrek ve mide-barsak risklerinden olabildiğince uzak durmaları tavsiye edilmektedir.

Fizik tedavi uygulamaları yanında özellikle fleksiyon temelli egzersiz programına tabi olmaları gerekir. Korse, Epidural steroid enjeksiyonu, Osteopatik Manuel Terapi, Proloterapi, Kuru iğneleme, sabit bisiklet, kaplıca tedavi seçenekler arasında hastanın hizmetine sunulabilir. Hastaların çoğunluğu cerrahi dışı tedavilerle hayatlarını idame ettirebilir.

Yapılan bilimsel çalışmalar, gerekli tedaviler yapılıp önlem alınan hastaların kısa ve uzun dönem takiplerde, ameliyat dışı tedaviye daha iyi yanıt verdiğini göstermiştir. Ancak kesin tanı alıp cerrahi tedavi görmek zorunda kalan hastaların  da daha iyi duruma geldikleri saptanmıştır. Fıtığın da kanalı daralttığı göz önüne alınacak olursa fıtığın geri çekilmesi halinde kanal darlığı ortada kalkmaktadır. Kemik ve bağ büyümeleri, bel kayması  veya tümöral oluşuma bağlı dar kanal için kesin tanı konulması halinde ameliyat yapılmalı ve bundan kaçınılmamalıdır. Uygun hasta seçimi, cerrahi tedavi ile başarı elde etmenin en önemli noktasıdır. Hastalarımız cerrahi tedavi sonrası da gerekli fizik tedavi prosedürlerini titizlikle uygulamaya devam etmelidir. Aksi takdirde ilerleyen aylar-yıllar içinde yeni sorunlarla karşılaşabilmektedirler. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Telefon
WhatsApp
Exit mobile version