Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Gölcük’te iklim dostu iş birliği protokolü imzalandı

Gölcük Belediyesi ve İlçe Milli eğitim Müdürlüğü arasında iklim dostu iş birliği protokolü imzalandı. Protokol ile Gölcük’te, Avrupa’daki birçok şehirle aynı platformda yer alarak kalıcı ortaklıklar kurmak ve iklim eylemlerinde öncü bir rol üstlenmek hedefiyle çalışmalar yürütülecek.

Gölcük Belediyesi ile Gölcük İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Avrupa Birliği tarafından desteklenen Eşleştirme Öğrenme Programı kapsamında önemli bir iş birliğine imza attı. Kasım 2025’te başlayıp Kasım 2026’ya kadar devam edecek program için iki kurum arasında protokol imzalandı. Protokol ile Gölcük’te, Avrupa’daki birçok şehirle aynı platformda yer alarak kalıcı ortaklıklar kurmak ve iklim eylemlerinde öncü bir rol üstlenmek hedefiyle çalışmalar yürütülecek.

Gölcük Belediye Meclisi’nin verdiği yetki ile Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Caferi Tayyar Mert’in imzaladığı protokol kapsamında Gölcük, Misyon Şehirleri ve Misyon Odaklı Şehirler (İkiz Şehirler) ile eşleştirilerek bir yıl boyunca iklim eylemlerinin uygulanabilirliği ve hızlandırılması üzerine ortak çalışmalar yapılacak. Program, 3 aşamalı öğrenme modülü, karşılıklı saha ziyaretleri ve akranlar arası bilgi paylaşımı ile şehirlere somut katkılar sağlamayı hedefliyor.

İmzalanan protokol ile Gölcük Belediyesi, kent genelinde iklim dostu dönüşüm ve sürdürülebilirlik projelerini hayata geçirirken, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü de öğrenci, öğretmen ve gençlik odaklı farkındalık faaliyetleriyle sürece destek olacak. Böylece hem yerel yönetim hem de eğitim camiası el ele vererek, iklim kriziyle mücadelede örnek bir iş birliği ortaya koyacak.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

İklim değişikliği, kuraklık ve su krizi sürecini hızlandıracak

https://www.41.com.tr/wp-content/uploads/2025/06/iklim-degisikligi-kuraklik-ve-su-krizi-surecini-hizlandiracak-0-cMMYMZIs.mp4
Mevsimlerdeki değişiklikler uzmanlarından dikkatini çekiyor. Kocaeli Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Uygulamalı Jeoloji Anabilim Dalı’ndan Araştırma Görevlisi Dr. Özge Can Ataş, iklim değişikliğinin etkileri ve su kaynaklarıyla ilgili önemli uyarılarda bulundu. Ataş, dünyayı tehdit eden küresel ısınmanın sebeplerine dikkat çekti.

Jeoloji Mühendisliği alanında hidrojeoloji, yer altı ve yüzey suları ile jeotermal enerji gibi konularda çalışmalar yürüten Araştırma Görevlisi Dr. Özge Can Ataş, iklim krizinin artık göz ardı edilemeyecek seviyeye ulaştığını belirtti. Kısa vadeli hava olaylarının meteorolojik döngüyle ilişkili olduğunu dile getiren Ataş, uzun vadeli değişimlerin ise iklimin karakterini belirlediğini vurguladı.

“İnsan kaynaklı faaliyetler iklim değişikliği sürecini hızlandırmaktadır”

İklimi belirlemek için sıcaklık, yağış, buharlaşma gibi meteorolojik verilerin uzun yıllar boyunca ortalamasının değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Ataş, “Bu verilerdeki ani artış ya da azalışlar anomali olarak tanımlanır. Bu anomaliler bize iklim değişikliğini gösterir. İklim değişikliğinin temel sebeplerinin iki ana grupta toplanıyor. Bunlardan ilki doğal süreçler. Güneş patlamaları, volkanik faaliyetler, tektonik hareketler ve okyanus akıntılarındaki değişimler gibi olaylar dünya tarihinde hep etkili olmuştur. Ancak günümüzde bu değişimin asıl sebebinin antropojenik, yani insan kaynaklı faaliyetlerdir” dedi.

“Paris Anlaşması kritik öneme sahip”

Küresel çapta iklim değişikliği ile mücadele için atılan adımların önemine de değinen Ataş, Paris İklim Anlaşması’nın bu noktada öne çıktığını söyledi. Anlaşma kapsamında 197 ülkenin, küresel sıcaklık artışını 2 dereceyle sınırlandırma, ideal olarak ise 1,5 derecenin altına çekme hedefiyle ortak hareket ettiğini belirtti. Türkiye’nin de bu sürece dahil olduğuna dikkat çeken Ataş, 2053 yılına kadar sıfır emisyon hedefine ulaşılması ve yeşil büyüme politikalarının benimsenmesi gerektiğini ifade etti.

“Türkiye su stresi yaşıyor, 2050’de su fakiri olabiliriz”

Türkiye’nin dört mevsimin yaşandığı nadir ülkelerden biri olduğunu ancak mevsim geçişlerinin belirgin şekilde bozulduğunu belirten Ataş, özellikle kış aylarında kuraklığın arttığına işaret etti. Kar yağışının azalmasıyla birlikte hem yer altı hem de yüzey su kaynaklarının ciddi oranda azaldığını kaydeden Ataş, “Yağış rejimimiz değiştiği için, kar yağışları azaldığı için biz maalesef su sıkıntısı yaşar hale geldik. Özellikle küresel ısınmaya bağlı olarak gerçekleşen buzulların erimesiyle okyanus sularına çok ciddi anlamda tatlı su karışıyor ve bu karışımın sonrasında tatlı su, tuzlu su dengesi bozulduğu için okyanuslardaki akış da bozuluyor. Bunlar da mevsimlere etki ediyor. Bu mevsimlerin değişmesi bazı bölgelerde kasırgalara, hortumlara sebep olurken veya sel felaketlerine sebep olurken bazı bölgelerde kuraklıkla çölleşmeye sebep oluyor. Bizim ülkemizde de maalesef yağış rejimini değiştirdiği için bu küresel iklim krizi maalesef kar yağışı konusunda oldukça sıkıntı yaşamaya başladı. Dolayısıyla kış kuraklığı şiddetini arttırdı. Buna bağlı olarak kar yağışımız azaldı. Bununla da beraber hem yeraltı su sistemlerimiz hem de yüzey suyu sistemlerimiz olumsuz yönde etkilendi. Zaten ülke olarak kişi başına bin 500 metreküp suyla su stresi yaşayan bir ülke konumundayız. 2050 yılında nüfusumuzun 100 milyon olacağı öngörülüyor. Buna göre de kişi başına düşecek su miktarımız bin metreküplere kadar inecek. Bin metreküpün altına indiği zaman da zaten su fakiri ülke olmaya aday ülkeler arasına gireceğiz. Sonuç olarak bizlerin burada yapması gereken önemli şey, sürdürülebilir su yönetimini belirlemek, uygun ve yapılabilir su politikalarını düzenlemek ve buna yönelik tedbir ve önlemleri almak zorundayız” uyarısında bulundu.

“Tarımda dönüşüm şart, bireysel bilinçlenme hayati”

Tarımda kullanılan suyun toplam su tüketiminin yüzde 70’ini oluşturduğunu vurgulayan Ataş, “Vahşi sulama yöntemlerinden vazgeçilmeli. Basınçlı veya damla sulama sistemlerine geçilmeli. Tarımda suyu daha az tüketen ürünler tercih edilmeli” dedi. Bireysel farkındalığın da önemli olduğunu dile getiren Ataş, özellikle çocukların küçük yaştan itibaren su tasarrufu, iklim değişikliği ve çevresel bilinç konularında eğitilmesi gerektiğini belirterek, “Anaokulundan itibaren iklim krizi ve suyun önemi müfredata dahil edilmeli” ifadelerini kullandı.

“Yağmur suyu geri kazanımı yaygınlaşmalı”

Vatandaşların kendi yaşam alanlarında da tedbir alabileceğini vurgulayan Ataş, “Evlerin uygun olduğu yerlerde yağmur suyunun toplanarak yeniden kullanımı sağlanabilir. Bu bireysel gibi görünse de toplumsal ölçekte büyük katkı sağlayacaktır” dedi.

Son olarak, suyun israf edilmemesi, sürdürülebilir su yönetimi politikalarının geliştirilmesi ve uygulanabilir stratejilerin hayata geçirilmesi gerektiğini kaydeden Ataş, “Küresel iklim krizine karşı hazırlıklı olmalıyız. Aksi takdirde hem çevresel hem de ekonomik büyük kayıplar yaşanabilir” şeklinde konuştu.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Büyükşehir’den iklim çalışmaları hakkında sunum

Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve Osmangazi Belediyesi’nin ev sahipliğinde “Kent ve İklim Paneli” gerçekleştirildi. Panelde, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmaları sunum eşliğinde anlatıldı.

 

SAĞLIKLI ŞEHİR KAVRAMI ELE ALINDI

Sağlıklı şehir kavramını yaygınlaştırmayı hedefleyen Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve Osmangazi Belediyesi’nin ev sahipliğinde “Kent ve İklim Paneli” gerçekleştirildi. Panel, Doç. Dr. Ender Peker’in moderatörlüğünü üstlendiği oturumlarla şekillenirken, üçüncü oturumda üye belediyeler arasında deneyim paylaşımı yapıldı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Osmangazi Belediyesi ve Bahçelievler Belediyesi temsilcileri oturuma aktif katılım sağladı.

 

ŞEHİRLERİN GELECEĞİ İÇİN ORTAK ADIMLAR

Panelde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma İklim Değişikliği Şube Müdürü Meriç Deniz, “Büyükşehir’in İklim Değişikliği Eylem Planı ve Sürdürülebilir Çevre Projeleri” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Sunumda, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin iklim değişikliğine karşı attığı adımlar, uygulanan projeler ve geleceğe dair hedefler katılımcılarla paylaşıldı.

 

ÜYE BELEDİYELERDEN DENEYİM PAYLAŞIMI

Panelde, katılımcı belediyelerin iklim kriziyle mücadele konusunda hayata geçirdiği uygulama ve projeler öne çıkarılırken, oturumlarda, sürdürülebilir kalkınma için şehirlerin rolü ve önemi vurgulanarak farklı deneyimler üzerine tartışmalar yapıldı.

 

PANELİN KATKILARI VE SONUÇLARI

“Kent ve İklim Paneli”, şehirlerin iklim değişikliği ile mücadelede alabilecekleri aksiyonları gündeme getirerek katılımcı belediyelere önemli bir fikir alışverişi ortamı sundu. Osmangazi Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen bu etkinlik, iklim krizine karşı toplumsal farkındalığın artmasına katkı sağladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Telefon
WhatsApp
Exit mobile version