Yazar Tufan, kitapların dönüştürücü gücünü paylaştı
Büyükşehir Belediyesi, Kütüphaneler Haftası kapsamında anlamlı bir motivasyon programına imza attı. Programa konuk olan yazar Tarık Tufan, belediyeye bağlı kütüphanelerde görev yapan personelle bir araya gelerek, yazarlık serüvenini, edebiyatla kurduğu ilişkiyi ve kitapların dönüştürücü gücünü paylaştı.
“İNSANLARIN KİTAPLA İLİŞKİSİ AZALIYOR”
Katılımcılar program boyunca Tarık Tufan’a sorular yönelterek yazarla birebir etkileşim kurma fırsatı buldu. Etkinlikte, kitap okuma alışkanlıklarının dijitalleşme karşısında nasıl dönüştüğüne değinen Tufan, “İnsanların kitapla olan ilişkileri azalıyor. Dijital dünya, insanların ekrana bakarak zaman geçirdiği bir gerçekliğe dönüştü. Bunu geriye döndüremeyiz ama dijitalleşmenin ruh haline teslim olmak zorunda da değiliz” dedi.
“DİJİTALLEŞME YOKMUŞ GİBİ DAVRANAMAYIZ”
Konuşmasına devam eden Tufan, “Sizinle aynı dünyadan bir iş yapıyorum. Yazarlık yapıyorum, roman yazıyorum. Hepimiz aslında kitabın etrafında dolaşıyoruz. Bu açıdan bakıldığında bu durum bizi yakınlaştırıyor. İnsanlar daha az kitap alıyorlar. Kütüphaneler de ağırlıklı olarak genç arkadaşların ders çalışmak için kullandıkları mekânlar haline geliyor. Pek çoğunun ders çalışmak için mekâna ihtiyacı var ve kütüphaneleri de kullanmak istiyorlar. Türkiye’nin her yerinde böyle. Anlaşılabilir bir şey. İnsanların kitapla olan münasebetlerinin gün geçtikçe azalmasının anlaşılabilir sebepleri var. Dijitalleşme, internet bunun başında geliyor. İnsanlar artık bir metni okumak yerine bir metinle uzun zaman geçirmek yerine ekrana baktıkları bir dünyayı yaşıyorlar. Bu kaçınılmaz. Bunu geriye döndüremeyiz. Dijitalleşmeye yokmuş gibi davranamayız. Ama bu böyle diye dijitalliğin bize dayattığı bir ruh haline teslim olmamız gerekmiyor” diye konuştu.
GENÇLER SAHURDA DA ÇALIŞTI
Programda konuşan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Murat Yavuz ise belediye olarak kütüphanelere büyük önem verdiklerini belirtti. Kent genelinde 9 kütüphane bulunduğunu ve bunlardan birinin 24 saat açık olduğunu dile getiren Yavuz, Ramazan ayında öğrenciler için sahur ikramı yaptıklarını, gençlerin çalışmaya devam ettiğini ifade etti.
“53 BİN AKTİF ÜYEMİZ VAR”
“Bugün 53 bin aktif üyemiz, 80 bin basılı ve 30 bin dijital kitabımız var. İzmit, Gebze ve Dilovası millet bahçelerinde yeni kütüphanelerimiz çok yakında hizmete açılacak. Artık sadece kitap raflarını değil, niteliği de önemsiyoruz” diyen Yavuz, kütüphane personelinin sadece görevli değil, vatandaşla temas kuran ve ihtiyaçlarını gözeten birer temsilci olması gerektiğini vurguladı.
Kocaeli’de kütüphanelerde görev yapan personelle bir araya gelen yazar Tarık Tufan, “İnsanlar artık kitap okumak yerine ekrana baktıkları bir dünyayı yaşıyor. Dijitalleşmeye yokmuş gibi davranamayız. Ama bu böyle diye dijitalliğin bize dayattığı ruh haline teslim olmamız gerekmiyor” dedi.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kütüphaneler Haftası kapsamında yazar Tarık Tufan’ı kütüphanelerde görev yapan personelle bir araya getirdi. Tufan katılımcılara yazarlık serüvenini, edebiyatla kurduğu ilişkiyi ve kitapların dönüştürücü gücünü paylaştı. Katılımcılar program boyunca Tarık Tufan’a sorular yönelterek yazarla birebir etkileşim kurma fırsatı buldu. Etkinlikte, kitap okuma alışkanlıklarının dijitalleşme karşısında nasıl dönüştüğüne değinen Tufan, “İnsanların kitapla olan ilişkileri azalıyor. Dijital dünya, insanların ekrana bakarak zaman geçirdiği gerçekliğe dönüştü. Bunu geriye döndüremeyiz ama dijitalleşmenin ruh haline teslim olmak zorunda da değiliz” diye konuştu.
“İnsanlar artık kitap okumak yerine ekrana baktıkları bir dünyayı yaşıyor”
Konuşmasına devam eden Tufan, “Sizinle aynı dünyadan bir iş yapıyorum. Yazarlık yapıyorum, roman yazıyorum. Hepimiz aslında kitabın etrafında dolaşıyoruz. Bu açıdan bakıldığında bu durum bizi yakınlaştırıyor. İnsanlar daha az kitap alıyor. Kütüphaneler de ağırlıklı olarak genç arkadaşların ders çalışmak için kullandıkları mekanlar haline geliyor. Pek çoğunun ders çalışmak için mekâna ihtiyacı var ve kütüphaneleri de kullanmak istiyorlar. Türkiye’nin her yerinde böyle. Anlaşılabilir bir şey. İnsanların kitapla olan münasebetlerinin gün geçtikçe azalmasının anlaşılabilir sebepleri var. Dijitalleşme, internet bunun başında geliyor. İnsanlar artık kitap okumak yerine bir metinle uzun zaman geçirmek yerine ekrana baktıkları bir dünyayı yaşıyor. Bu kaçınılmaz. Bunu geriye döndüremeyiz. Dijitalleşmeye yokmuş gibi davranamayız. Ama bu böyle diye dijitalliğin bize dayattığı ruh haline teslim olmamız gerekmiyor” şeklinde konuştu.
“53 bin aktif üyemiz, 80 bin basılı ve 30 bin dijital kitabımız var”
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Murat Yavuz ise belediye olarak kütüphanelere büyük önem verdiklerini belirtti. Kent genelinde 9 kütüphane bulunduğunu ve bunlardan birinin 24 saat açık olduğunu dile getiren Yavuz, Ramazan ayında öğrenciler için sahur ikramı yaptıklarını, gençlerin çalışmaya devam ettiğini ifade etti. Yavuz, “Bugün 53 bin aktif üyemiz, 80 bin basılı ve 30 bin dijital kitabımız var. İzmit, Gebze ve Dilovası millet bahçelerinde yeni kütüphanelerimiz çok yakında hizmete açılacak. Artık sadece kitap raflarını değil, niteliği de önemsiyoruz” ifadelerini kullandı.
Kocaeli Ordulular Derneği tarafından Sanal Kumar Bağımlılığı ile Mücadele konulu program düzenledi. Yapılan programda kumar bağımlılığı hakkında söyleşi yapıldı. Söyleşi sonrası açıklamalarda bulunan Yeşilay Kocaeli Şube Başkanı Salih Işık, Kocaeli’de kumar bağımlılığının bir yılda yüzde 4 arttığını söyledi.
“Boş zaman geçirmek bağımlılığa sürüklüyor”
Yeşilay Kocaeli Şube Başkanı Salih Işık, gençlerin kolay para vaadiyle kumar bataklığına düştüğünü belirterek, “İnsanların daha iyi bir yaşam için kolay yoldan para kazanma içgüdüsü ile kumara teşvik edilmesi söz konusu. Kumarı önlemeye çalışmak için öncelikli sorumluluk devlete ait. Bizlerin görevi ise vatandaşları bilinçlendirip bu tarz bağımlılıklara mücadele etmelerini sağlamak. Okullarımızda öyle eğitimler verilmeli ki çocukluktan itibaren insanlar, kötü alışkanlıkları hayat tarzı olarak benimsemesinler ve uzak dursunlar. Gençlerimizin duygularından yararlanarak kumara sevk ediyorlar. Çocuklarımız bu tuzağa düşmemeli. Boş vakitleri oldukça onlara bu düzenin içine çeken bir gafil düzen söz konusu. Bağımlılıklar şiddete de yol açıyor. İnsanların kendilerini kaybetmeleri işten bile olmuyor. İzmit ve Çayırova’da olmak üzere iki tane Yeşilay danışmanlık bürolarımız var. Burada ücretsiz hizmet vermekteyiz her türlü bağımlılık konusunda. Desteğe ihtiyacı olan bütün vatandaşlarımızı bekliyoruz” dedi.
“Halk değil, kasa kazanıyor”
Kocaeli bağımlılıkla mücadele ve rehabilitasyon derneği başkanı Ömer Karataş, Kumar bağımlılığının psikolojik nedenlerini anlattı. Karataş, “Yeşilay Kocaeli şube başkanımız ve birçok değerli isimle kumar bağımlılığı ve sanal kumarla ilgili sorunları ele aldık. Bu konudaki çözüm önerilerini katılımcılarımızla birlikte değerlendirdik. Kumarın ne tür problemlere yol açtığını ve insanlara madde bağımlılığında daha çok zarar verdiğini gözler önüne serdik. Ekonomik göstergelerin sıkıntılı olduğu bu zamanda, kolay para kazanma hırsına ve bağımlılık aşamasına geçmemek gerekiyor. Sanal kumarın insanlar kazanç sağlamadığını, insanların sağlığını ve psikolojik durumlarını mahvettiğini katılımcılarımız ile konuştuk. Çünkü buradan gelir elde edilmiyor. Bu girdapta sadece kasa kazanıyor, alileler ise geri dönüşü olmayan büyük sorunlarla karşı karşıya kalıyor” diye konuştu.
’Sanal Kumar Bağımlılığı ile Mücadele’ adlı programa Kocaeli Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı Ömer Karataş, Kocaeli Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Karadaşlı, Psikolog İsmail İşcen, Ekonomist Nihat Arabacı, Yeşilay Kocaeli Şube Başkanı Salih Işık katılım gösterdi.
Trendyol 1. Lig’in 16. haftasında Kocaelispor, konuk ettiği Esenler Erokspor’a 2-0 yenildi. Karşılaşmanın ardından teknik direktör Ertuğrul Sağlam basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Oyunu değerlendiren ve 1-0 geri düştükten sonra motivasyon düşüklüğünü taraftarın tepkisine bağlayan Sağlam, “Sezonun en iyi oyun başlangıcını yaptık. Önde baskı iyiydi, oyunu kenarlara açtık, pozisyonlar ürettik. Futbol adına çok doğru işler yaptık. O baskıdan ve üretkenlikten aslında gol çıkarmamız gerekiyordu. Sonrasında eksik yakalandığınız pozisyonda gol yedik. Devrenin sonuna doğru da baskı kurduk, pozisyon bulduk. Araya geride girdik. İkinci yarı oyuna baskılı başlayıp topu kendi inisiyatifimize alıp ilk devredeki başlangıcı yapmak istiyorduk. Olmadı. Bugün birçok oyuncumuzun, oyunun belirli bölümünden sonra çok basit pas hataları yapması, geçmişteki performansın çok uzağında kalması, tabiri caizse kendilerine yakışmayacak performansta olması beni de şaşırttı. Taraftarın da skor 1-0 iken tepkisi maalesef birçok iç saha maçında olduğu gibi oyuncularımızı etkiledi. Herkes ‘Bunlar profesyonel, etkilenmeyecek’ diyecek. İnanın; rakibin eleştirisi, kötü sözü hiçbir futbolcunun umurunda olmuyor ama kendi taraftarı yuhalayınca, ıslıklayınca ortaya bu manzara çıkıyor. 1-0 iken tepkilerin sonucunda maçı ne hale getirdi. Kaybeden Kocaelispor oluyor. Bundan önceki birçok maçta da bu oldu. İstemediğimiz bir sonuç oldu. İlk yarı genel hatları itibariyle iyiydi. İkinci yarı bir şey yapmadık. İstemediğimiz sonuç aldık. Avantajımızı üst seviyeye çıkaracakken maalesef 4’te kaldık. İnsanlar şunu unutmasınlar; bu takım bugün lig bitse direkt Süper Lig’e çıkacak. ‘Takım iyi oynamıyor’ diyorlar. 16’ncı maç; en az 9-10 tane iyi oynadığımız maç sayabilirim. Oyunun belli bölümlerinde çok iyi oynadığımız maçları da sayabilirim. Taraftarın beklentisi ve hayaliyle gerçekler arasında çok fark var maalesef. Pandemiden sonra özellikle toplumun her kesimine sirayet etmiş; mutsuzluk, beğenmeme hastalığı, sahip olduğu değerleri yok sayma ve beğenememe hali. Toplumun her kesiminde var, sadece bu statta olan bir şey değil. Ciddi bir rahatsızlık var, bu bizim taraftarımızda da var” diye konuştu.
“İyi takımız ama mükemmel takım değiliz. Üst düzey futbol arıyorlarsa burada göremeyecekler”
İyi bir takım olduklarını vurgulayan Sağlam, “Biz iyi bir takımız ama mükemmel bir takım değiliz. Her maç çok iyi oynayacak kadromuz yok. En değerli oyuncuyu bu işin içine alamadık, 10 numaramız maalesef istediğimiz seviyede değil. Transfer döneminin son haftasında 8 numara alalım istedik, alamadık. Eksikliğini yaşıyoruz. İnsanların bunu görmesi lazım. İnsanların mutsuz olmasının bir nedeni de şu; neyle takımımızı kıyaslıyorlarsa, ortam belli. 15 maçın 12-13’ünde bu sıkıntıyı yaşadık; gelen takım yatıyor oynatmıyor. Premier Lig takımı ya da üst düzey futbol arıyorlarsa onu burada göremeyecekler. Bir diğer sıkıntı; kendimizi çok fazla önemsiyoruz ve büyütüyoruz. Bizim takımın kalitesi, gücü belli. Tüm bu rahatsızlıkların sonucunda ligin tepesindeyken, Süper Lig için 4 puan avantajımız varken yaşadığımız şeyleri görüyorsunuz. Bunu bana kimse savunmasın. Burada ciddi rahatsızlık var. Takımın geçmişine de baktığımız zaman çok net ortaya çıkmış. Bu kadar taraftar gücüne, ekonomik güce rağmen, futbolu doğru yaşadığını sanan şehir amatör kümeye düşmüş. Ben yoktum, sizler vardınız. Neden düştüğünü sizler benden daha iyi biliyorsunuz. 3 sene önce bu takım şampiyonluğa oynarken; şampiyonluğa takım yapıp küme düşerken siz buradaydınız. Dolayısıyla bazı şeyleri doğru yorumlamak, okumak lazım” sözlerini sarf etti.
“İnsanlar biraz hoşgörülü olmalı. Oyuncularımızın hakkını da kimseye yedirmem”
Sağlam, sözlerine şöyle devam etti:
“Biz yarın gideriz, başka yerde çalışır ekmeğimizi buluruz. Ama bu kadar önemli şehrin önemli takımı, tarihi olan bir takımı bu sebeplerden dolayı bu sıkıntıları yaşamamalı. İnsanlar biraz daha sabırlı ve hoşgörülü olmalı. Takım buradayken ne çocuklar ne biz bu muameleyi hak ediyoruz. Biz kazansaydık farkı 7 puan yapacaktık, 4 puanda kaldık. Bu kadar karamsarlığa düşüp, moral bozup, umutsuz tablo çizip ortalığı karıştırmanın, velveleye vermenin kimseye faydası olmayacak. Biz yine ayağa kalkarız. Eğer iyi değerlendirilirse bu gibi karşılaşmalar kaybettiğinden daha fazlasını kazandıracak değerler üretebilir. Bu yol engebeli. Kazanacağız, kaybedeceğiz, alttaki üsttekini yenecek. En ufak şeyde bunları yaşayacaksak; herkes bir daha düşünmeli. Neden mutsuz olduğunu, hiçbir şey beğenmediğini düşünmeli. Bizim yerimizde olmak isteyen, çok daha fazla para harcayan takımlar var. Bizim yaptığımız iş. Dolayısıyla biz kabul ediyoruz, tamam. Oyuncularımızın performansı da alt seviyede kaldı. Ama bu puanları da bu çocuklar elde etti. 16’ncı haftada da bunu şansla izah edemezsiniz. Ortada emek, mücadele ve gelinen nokta var. Oyuncularımızın hakkını da kimseye yedirmem. Bu seviyeye takımı onlar getirdiler. Kötü bir mağlubiyet aldık. Kötü bir gün yaşadık. Bu durumu iyi değerlendirebilirsek, gerekli dersleri çıkarabilirsek bundan sonrasını daha rahat hale getirebiliriz.”
“Hiç umurumda değil. Neye inanırsam onu söylüyorum”
Taraftara gösterdiği tepkinin kamuoyuna yansımasından sonra kendisine olan sevgiyi kaybetmekten endişe edip etmediğinin sorulması üzerine ise Ertuğrul Sağlam, “Valla hiç umurumda değil. Burada neye inanırsam onu söylüyorum. Bundan sonrasıyla alakalı; biz oluruz, olmayız. Hayat bu. Geçen yıl da Süper Lig’e sadece 3 puan fark varken gönderildik. Hayat devam etti. Ölmedik biz. Ben burada görevime devam edeceğim ama ilerleyen süreçlerde başka antrenörler de gelecek. Kocaelispor’un bundan sonraki süreçte bu kadar varlıkla, bu kadar taraftarla, bu kadar şehir gücüyle bunları başarmakla alakalı olarak bunları söylüyorum. Taraftarsa taraftar. Kendimizse kendimiz. İlk devre iyiydik, ikinci yarı kötü oynadık. Beceremedik, yapamadık. Kabul ediyorum. İğneyi başkasına çuvaldızı kendimize batırıyoruz. Ama bu seviyedeki takımın bu muameleyi görmesi, teknik adamına o şekilde bağırılması normal mi? Bu işi toparlayacaksak daha olumlu, yapıcı ve sabırlı olmak lazım. Süper Lig’e çıkmanın en büyük adayıyız. Tamam insanlar üzüldü, biz de üzüldük, kahrolduk. Soyunma odasına bir girseniz cenaze evi gibi. Burada kafayı eğip karamsarlığa düşüp bu işi kurtaramayız. Yarın yine çalışmaya başlayacağız. Bu hatalardan nasıl arınabiliriz buna bakacağız” sözlerini kaydetti.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, bakıma muhtaç halde bulunan geyikleri Ormanya’da tedavi edip, üremelerini de sağlayıp yeniden doğaya bırakıyor. Proje kapsamında 10 kızıl geyik, Eylül ayında doğaya salındı. Ormanya’da insanlara alışan geyiklerin bazıları ise yeniden şehre indi. Kartepe ve Başiskele ilçesinde görülen geyikler, sık sık hem vatandaş kamerasına hem de güvenlik kamerasına yakalanıyor. Geyikler, zaman zaman yerleşim yerlerine gelerek yiyecek arıyor. Başiskele ilçesinde bir sitenin önüne gelen geyik, güvenliği atlatarak siteye daldı. O anlar güvenlik kamerası tarafından anbean kaydedildi.
Geyiklerin girdiği sitenin müdürü Abdullah Boz, “Cuma günü akşam geç saatlerde bir geyik sitemize geldi. İlk defa böyle bir şeyle karşılaştık. Güvenlikteki arkadaşlar da şaşırdı. Geyikler büyük ilgi uyandırdı, mutluyuz. Umarım zarar görmez ve hayatına devam eder. Köseköy civarında da görüldüğü de söylenmişti, buraya kadar gelmiş olmaları ilginç. Geyiklerin zarar görmemesi için insanları bilinçlendirmek lazım. İnsanlar geyikleri sahipsiz sanıp sahiplenmek isteyebilir. Sokaklarımızda, sitelerimizde geyik görmek çok güzel. Geyikler insanlara zarar vermiyor. Bizim endişemiz geyiklerin insanlara zarar vermesinden ziyade, insanların geyiklere zarar vermesi. Burası yeşil bir alan, bu sebeple geyiklerin buraya geldiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
“Geyiklere alıştık”
Geyiğin sitelerinde tur attığını belirten Eyüp Koçal, “Geyik gececi arkadaşımızın vardiyasında girmiş. Önce karşı sitenin kapalı otoparkına girdi. Ardından araç giriş yerlerinden atlayarak içeri girdi. Geyik 8 dakika falan dolaştıktan sonra geri çıktı. Geyik daha önce Başiskele’nin diğer mahallelerinde de görülmüş. İnsanlar burada geyik görmeye alıştı” ifadelerini kullandı.
Berkay Kadayıf ise “Gece balkondan aşağı baktığımda geyik gördüm. Bunun üzerine hemen bahçeye indim. Hemen videoya almak istedim. Şaşkınlıkla izledim” dedi.