Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

“Gazze’de yaşananlara sessiz kalma”

İsrail’in iki yıla yakın süreden beri Gazze’de, çoğunluğunu bebeklerin, kadınların, hasta ve yaşlıların oluşturduğu sivil halkı hedef alarak gerçekleştirdiği insan hakları ihlaline Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi de sessiz kalmadı. Üniversitenin psikoloji topluluğu gerçekleştirdiği farkındalık etkinliği ile uluslararası toplumu harekete geçirmeye çağırdı.

Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi Psikoloji Topluluğu, Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çekmek amacıyla anlamlı farkındalık etkinliği düzenledi. Etkinlik kapsamında, topluluk başkanı Psikoloji Bölümü 3. Sınıf öğrencisi Ecre Naz Dokuzlar, İsrail’in Gazze’deki sivillere yönelik saldırılarını kınayarak uluslararası toplumu sessiz kalmamaya davet etti.

“Suça ortaklık etmemek gerekiyor”

Programa katılan Rektör Prof. Dr. Muzaffer Elmas, üniversitelerin sadece bilimle değil, insan haklarıyla da sorumluluk taşıdığını vurguladı. İsrail’in Filistin ve Gazze’deki sivillere büyük bir soykırım uyguladığını, bunun karşısında tarafsız kalmanın suça ortaklık etmekle eşdeğer olduğunu ifade etti. Ayrıca etkinliği düzenleyen psikoloji bölümü öğrencilerini ve akademisyenlerini anlamlı çalışmaları için tebrik etti.

“Sadece fiziksel değil, ruhsal yıkıma da odaklanmalıyız”

Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Firdevs Karahan, yaşanan trajedinin psikolojik etkilerine dikkat çekerek, İsrail’in Gazze soykırımını lanetledi. Karahan, “Gazze ve Filistin başta olmak üzere İsrail’in uyguladığı bu soykırım toplumun farklı kesimlerinde de travmaların izlerini derinleştiriyor. Bu nedenle sadece fiziksel değil, ruhsal yıkıma da odaklanmalıyız” sözleriyle Gazze soykırımının çok boyutlu ele alınması gerektiğini vurguladı.

“İnanıyoruz ki zalimin zulmü bitecek ve gerekli cezayı çekecekler”

Psikoloji Bölüm Başkanı Dr. Ali Ruhan Çelik de yaptığı açıklamada, “İşgalci İsrail Ortadoğu’nun haydudu rolünde masum sivillere başta Filistin ve Gazze olmak üzere saldırıyor. Bu saldırılar tüm insanlığın vicdanını sarsmaktadır. Tüm dünya İsrail’in karşısında artık. İnanıyoruz ki zalimin zulmü bitecek ve gerekli cezayı çekecekler. Bizler de bunun için üzerimize düşen ne varsa yapacağız” dedi ve bu tür farkındalık çalışmalarının önemini vurguladı. Çelik ayrıca, gençlerin etik duruş geliştirmesinin toplumun geleceği açısından hayati olduğunu ifade etti.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

İsrail’in karanlık yüzünü Gazzeliler dünyaya gösterdi

İsrail’in karanlık yüzünün Gazellilerin ödediği bedel ile dünyanın gözleri önüne serildiğini belirten Dr. Öğretim Üyesi Ufuk Necat Taşçı, “Sadece Filistin meselesiyle alakalı gerçekleri değil, bugüne kadar İsrail’in bütün karanlığıyla alakalı, sistemin bütün statükoculuğuyla alakalı her şeyi ortaya çıkaran onların ödediği bedel oldu” dedi.

Çanakkale’de Siyasal Bilgiler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Ufuk Necat Taşçı, Orta Doğu’daki son gelişmeleri İsrail’in Gazze halkına karşı yaptığı soykırımı ve işgali değerlendirdi.

Filistin meselesi hakkında yaptığı açıklamada artık bu davanın dünya insanlarının ortak davası olduğunu vurgulayan Taşçı, Filistin-İsrail meselesinin aslında Balfour Deklarasyonuyla başlayan 108 yıllık bir sürece tekabül ettiğini belirterek bu meselenin 2 yıllık bir süreçten ibaret olmadığını aktardı.

Taşçı, “2 sene önce İsrail’in bir soykırım yaparak Filistin’i dünyadan sileceğini düşündüğü bir sahneden aslında yıllardır bizim bildiğimiz bu bölgedeki insanların bildiği son 2 senenin meselesi olmadığını bu meselenin yani Balfour Deklarasyonuyla başlayan 108 senelik bir sürece tekabül ettiğini biz hep anlatmaya çalışıyorduk ama inandıramıyorduk” ifadelerine yer verdi.

İsrail’in en büyük destekçisi ABD’de bile vatandaşlar Filistin’i destekliyor

Gazze’de yaşanan soykırıma dünya vatandaşlarının büyük kısmının tepki gösterdiğini ifade eden Taşçı, “2 senedir devam eden bir soykırımla karşı karşıyayız. Bu sürecin en başında, özellikle batı dünyası, 7 Ekim’i baz alarak belli tepkileri vermekte çok geç kaldılar. 2 senenin sonuna geldiğimizde şu an çok farklı bir dünyaya uyanmış vaziyetteyiz. Ben hep bunu tarihi olarak şöyle izah ediyorum, 1948 itibariyle Filistin meselesi bir Arap-İsrail çatışması olarak geçen bir meseleydi. Literatürde hep böyleydi. Ancak sonrasında Oslo süreciyle beraber bu mesele Filistin-İsrail arasındaki bir çatışma sürecine dönüşmüş ve özellikle son 30-32 senedir Filistinliler Arap ve Körfez’deki komşularından, Müslüman ülkelerden bağımsız bir şekilde bu işgale karşı tek başlarına direnmek durumunda kalmışlardı. Ama 7 Ekim’den sonraki son iki senede, şu an geldiğimiz günümüz tablosu itibariyle bu çatışma artık insanlıkla İsrail arasındaki bir çatışmaya dönüştü. Dünyanın dört bir yanında gördüğümüz bu tepkiler, Sumut filosu bütün Avrupa şehirlerinde dahil olmak üzere Amerika hatta bu soykırımda İsrail’in en büyük destekçisi ve sponsoru olan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) de dahil olmak üzere çok ciddi bir şekilde artık Filistin insanlığın ortak vicdanı, ortak duruşu haline gelmiş durumda. Bugün ABD’ye baktığınızda 30 yaş altı grubun yüzde 60’ından fazlası şu an İsrail’e muhalif. Amerika’da bile bu durum böyleyse varın Avrupa’da ve dünyanın geri kalanındaki durumu siz düşünün.”

“Küresel bir vicdan hareketi oluşturdular”

Vatandaşların kendi vicdanlarıyla hareket ederek dünyanın dört bir tarafında bu zulme ses çıkardıklarını söyleyen Dr. Ufuk Necat Taşçı, “Gösteriler bir taraftan bunu temsil ediyor, bir diğer taraftan da sistemin işlemediği, uluslararası sistem dediğimiz, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi dediğimiz bu statükonun içerisindeki tıkanıklığı eleştiren ve özellikle sistemini İsrail gibi bu hukuksuzluk üzerine içtihat oluşturmuş bir ülkeye karşı bir şey yapamadığı bir ortamda insanlık neler yapabilir bunu göstermeye başlıyorlar ve buna yetişemeyen insanlığın bu isyanına yetişemeyen bir sistemin tarumar olmak dışında başka bir geleceği gözükmüyor. O yüzden şu an insanlar bir inisiyatif almış durumdalar. Küresel bir vicdan hareketi oluşturdular. Bunu dünyanın dört bir yanında Türkiye’nin dört bir tarafında görüyoruz. Bugün Çanakkale kendi şehrimiz olmak üzere Türkiye’de birçok farklı ideolojik altyapıdan iktidar muhalefet partisi demeden herkesin buluştuğu nokta aynı şekilde. Şu anda Filistin olduğu sokaklara bakıyorsunuz. Artık en sekülerinden en mütedeyyinine kadar bütün insanlar ellerinde Filistin bayraklarıyla sokaklardalar. Türkiye’deki bu tablo dünyanın genelindeki bu tabloyla da fazlasıyla uyuşuyor” dedi.

“Gazelilerin ödediği bedel İsrail’in karanlık yüzünü ortaya çıkardı”

Gazzelilerin ödediği bedel ile İsrail’in karanlık yüzü ve sistemin bütün statükoculuğunu ortaya çıkardığını vurgulayan Ufuk Necat Taşçı, şöyle devam etti:

“2 sene önce İsrail’in bir soykırım yaparak Filistin’i dünyadan sileceğini düşündüğü bir sahneden aslında yıllardır bizim bildiğimiz bu bölgedeki insanların bildiği son 2 senenin meselesi olmadığını bu meselenin yani Balfour Deklarasyonuyla başlayan 108 senelik bir sürece tekabül ettiğini biz hep anlatmaya çalışıyorduk ama inandıramıyorduk. Gazze ve Filistin verdiği mücadeleyle hem bunları anlattığı hem de İsrail’in kendi yaptıklarıyla, soykırımıyla uluslararası toplumdan izole olduğu, bugün de bunun tezahürünü Çanakkale’den Türkiye’ye, Türkiye’den Orta Doğu’ya, Orta Doğu’dan dünyaya her tarafta görüyoruz. İnsanlık bir çığlık ve bir adalet çağrısı yükseltiyor Filistin’in önceliğinde. O yüzden Filistin’e ve Gazzelilerin ödediği bedeli de unutmamamız, onlara vefalı olmamız gerekiyor. Çünkü sadece Filistin meselesiyle alakalı gerçekleri değil, bugüne kadar İsrail’in bütün karanlığıyla alakalı, sistemin bütün statükoculuğuyla alakalı her şeyi ortaya çıkaran onların ödediği bedel oldu.”

Telefon
WhatsApp
Exit mobile version