Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Türk Eximbank 145 milyon dolar tutarında murabaha sendikasyon kaynağı temin etti

Türk Eximbank, İslami Kalkınma Bankası (IsDB) Grubu’nun özel sektör kolu ve çok taraflı kalkınma finans kurumu olan İslami Özel Sektör Kalkınma Kurumu (ICD) koordinatörlüğünde 145 milyon dolar tutarında murabaha sendikasyon kaynağı işlemini tamamladı.

Türkiye İhracat Kredi Bankası A.Ş. (Türk Eximbank), İslami Kalkınma Bankası (IsDB) Grubu’nun özel sektör kolu ve çok taraflı kalkınma finans kurumu olan İslami Özel Sektör Kalkınma Kurumu (ICD) koordinatörlüğünde 145 milyon ABD Doları tutarında murabaha sendikasyon kaynağı işlemini tamamladı.

3 yıl vadeli ve murabaha yöntemiyle temin edilen bu finansman, Türkiye’de ihracata yönelik işletmelerin ve özel sektör ihracatının desteklenmesini amaçlıyor. Bu iş birliği, Türk ihracatçılarının sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamak ve İslami usullere uygun finansman çözümleri sunmak amacıyla gerçekleştirildi.

Sendikasyon sürecinde ICD, işlem koordinatörlüğü rolünü üstlendi. İşlemde, Körfez bölgesinden Warba Bank K.P.S.C., Kuwait International Bank K.P.S.C. ve AlRayan Bank Q.P.S.C. olmak üzere üç önemli İslami banka yer alarak işleme katkı sağladı.

ICD, üye ülkelerde İslami finansman kanallarını geliştirmeye devam ediyor. Bu sendikasyon kaynağı, çok taraflı kalkınma finans kurumları arasındaki önemli iş birliğinin önemli bir göstergesi olarak öne çıkıyor. ICD, diğer önde gelen İslami finans kurumlarıyla birlikte, özel sektörün sürdürülebilir kalkınması için kaynakların etkin bir şekilde kullanılmasını sağlıyor.

Türk Eximbank Genel Müdürü Ali Güney, konuyla ilgili olarak şunları ifade etti: “Türk Eximbank, Türkiye’nin ihracata dayalı büyüme stratejisinin ana destekçilerinden biridir. İhracatçıların finansman ihtiyaçlarını karşılamak ve küresel rekabet güçlerini artırmak için çalışmaktadır. ICD ile yapılan bu stratejik iş birliği, bu hedeflere ulaşmada önemli bir adımdır. Kaynağın ülkemize hayırlı olmasını temenni ederiz.”

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Bakan Uraloğlu: ‘‘Kalkınma Yolu Projesi, Türkiye’nin jeopolitik ve ekonomik ağırlığını perçinleyecek’’

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ‘‘Ulaştırma altyapısına harcanacak her kuruş, ticaret maliyetlerini azaltmaya, ekonomik büyümeyi artırmaya, bölgesel entegrasyonu teşvik etmeye ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmaya katkı sağlayacaktır. Son 23 yılda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak ulaştırma ve haberleşme alanlarında 290 milyar dolarlık yatırımı hayata geçirdik’’ dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Yükselen Pazarlar Forumu’na katıldı. Bakan Uraloğlu burada yaptığı konuşmada küreselleşen dünyada ulaştırma koridorları ve transit taşımacılığın kalkınmanın omurgasını oluşturduğunu söyledi. Uraloğlu, ‘‘Ulaştırma altyapısına harcanacak her kuruş, ticaret maliyetlerini azaltmaya, ekonomik büyümeyi artırmaya, bölgesel entegrasyonu teşvik etmeye ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmaya katkı sağlayacaktır’’ diye konuştu.

İnsanların ve malların makul maliyet ve zamanla varış noktalarına ulaşmasını sağlayan sürdürülebilir ulaştırma altyapılarının mevcudiyeti sadece ekonomik büyüme için değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal faydaların dengeli bir şekilde dağıtılması ve kalkınmanın çevresel etkilerinin uygun bir şekilde yönetilmesi için de gereklidir. Ulaştırma bağlantılarının kesintisiz şekilde devam etmesi için yeni alternatiflerin geliştirilmesi gerekiyor’’ ifadelerini kullandı.

Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin jeopolitik konumunun öneminden de bahsetti. Türkiye’den 4 saatlik uçuşla 1,5 milyar insanın yaşadığı ve 51,2 trilyon dolarlık ekonomik hacme sahip 67 ülkeye ulaşıldığını ifade eden Uraloğlu, “Dolayısıyla ülkemiz, kıtalararası ulaştırma koridorlarının sağlıklı işlemesinde bir nevi kilit taşı görevi görüyor. Bu ana arterlere bağlanacak diğer güzergahlarla Türkiye üzerinden geçen taşımacılık potansiyeli de kat ve kat artmaktadır’’ dedi.

Uraloğlu, Türkiye’nin ulaşım potansiyelinden ve bu alanda yapılan yatırımlardan da bahsetti. Uraloğlu, Orta Koridor’un önemine ve sunduğu avantajlara da değinirken, ‘‘Kalkınma Yolu Projesi tamamlandığında Asya ile Avrupa arasındaki geçiş süresinin mevcut deniz yollarına kıyasla 15 güne kadar kısalacak. Bu yolun hayata geçirilmesi için çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Doğu-batı koridorlarını kuzey-güney ekseninde birleştirerek küresel ticarete güç katacak bu hat, Basra Körfezi’nden başlayıp Bağdat ve Musul üzerinden Türkiye’ye uzanarak 2 bin 92 kilometre demir yolu ve 1923 kilometre kara yoluyla Avrupa’ya entegre olacak’’ şeklinde konuştu.

‘‘Kalkınma Yolu Projesi, Türkiye’nin jeopolitik ve ekonomik ağırlığını perçinleyecek’’

‘Yeni İpek Yolu’ olarak anılan ve Türkiye’nin jeopolitik ve ekonomik ağırlığını perçinleyecek bu dev projenin Fav Limanı’ndaki ilk faz çalışmalarının büyük ivme kazandığını söyleyen Uraloğlu, ‘‘Bu ilk fazın 2025 yılında tamamlanması planlanıyor. Önümüzdeki dönemde, proje paydaşlarımızla bir araya gelerek yönetim ve finansman yapısını netleştireceğiz. Çok yakında Irak ile Kalkınma Yolu Projesi’nin nihai anlaşmasını imzalayarak bu stratejik girişimi hayata geçirme yolunda önemli bir eşiği daha aşmayı planlıyoruz. Bu adımlar, Kalkınma Yolu paydaşı olan tüm ülkeleri zirveye taşıyacak bir dönüm noktası olacaktır’’ diye konuştu.

‘‘Son 23 yılda ulaştırma ve altyapıya 290 milyar dolarlık yatırım yaptık’’

Ulaştırma ve altyapıya Türkiye’nin yaptığı yatırımları da anlatan Uraloğlu, ‘‘Son 23 yılda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak ulaştırma ve haberleşme alanlarında 290 milyar dolarlık yatırımı hayata geçirdik. Sivil havacılık, demir yolları, kara yolları, denizcilik ve haberleşme sektörlerinde birçok ilki gerçekleştirdik. Marmaray’la kıtaları birleştiriyor, Yavuz Sultan Selim ve 1915 Çanakkale Köprüleri ile uluslararası ticaretin yollarını açıyor, İstanbul Havalimanı ile gökyüzünde sınırları kaldırıyoruz. Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’yla Asya’dan Avrupa’ya yükleri taşıyor, hayata geçireceğimiz Zengezur Koridoru’yla mesafeleri daha da kısaltmayı planlıyoruz. Osmangazi Köprüsü, Avrasya Tüneli, Kuzey Marmara ve Ankara-Niğde Otoyolları gibi mega projelerle üretim merkezlerini limanlara bağlıyor, lojistik verimliliği artırıyoruz. Bu projeler, sadece altyapı değil; halkımızın refahını yükselten, ekonomimizi büyüten ve tüm dünyayla uluslararası bağlarımızı güçlendiren adımlardır’’ dedi.

Kategoriler
EKONOMİ Tüm Ekonomi Haberleri

İl Seviyesinde Beşeri Kalkınma Endeksi, 2018-2022

İl Seviyesinde Beşeri Kalkınma Endeksi, 2018-2022

  Bir ülkenin iktisadi kalkınma sürecinde, fiziki sermaye kadar beşeri sermaye yeterliliği de ehemmiyet arz etmektedir. Beşeri kalkınma endeksi de, bu minvalde, ülkelerin beşeri sermaye yeterliliklerinin tespit edilebilmesi maksadı ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından hesaplanmaktadır. Endeks; yaşam beklentisi, eğitim ve gelir olmak üzere üç alt bileşenden oluşmaktadır.

Beşeri kalkınma endeksi, 0 ile 1 arasında bir değer almakta olup, endeksin 0,8 ve üzerinde olması “çok yüksek beşeri kalkınma” seviyesini, 0,7 ile 0,8 arasında olması “yüksek beşeri kalkınma” seviyesini, 0,55’in altında olması ise ilgili ülkenin “düşük beşeri kalkınma” seviyesinde yer aldığını göstermektedir.

Ülkemize ait beşeri kalkınma endeks değerleri, günümüze kadar UNDP tarafından ülke düzeyinde üretilmekteydi. Ortalama eğitim süresi ve muhtemel eğitim süresi göstergelerinin ilk kez 2023 yılında Kurumumuz tarafından yayımlanması sayesinde, beşeri kalkınma endeksi ülkemiz tarafından üretilebilir hale gelmiştir. Söz konusu endeks milli politikalara da yön verebilmesi amacıyla ilk kez bu haber bülteni ile ülke seviyesinin yanı sıra il seviyesinde de resmi istatistik olarak yayımlanmaktadır.

 Beşeri kalkınma endeksi 2022 yılında 0,854 oldu

  Beşeri kalkınma endeksi, 2018 yılında 0,844 iken 2022 yılında 2018’e göre %1,1 artarak 0,854 oldu. Bu değere göre Türkiye, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından belirlenen sınırlara göre “Çok Yüksek Gelişmişlik” seviyesindeki ülkeler grubunda yer aldı. Bu endeksin alt bileşenleri olan yaşam beklentisi endeksi 2022 yılında 2018’e göre %2,2 azalarak 0,882 olurken, eğitim endeksi ve gelir endeksi sırasıyla %3,0 ve %2,6 artışla 0,807 ve 0,875 oldu.

 Beşeri kalkınma endeksi ve alt endeksleri, 2018-2022

Beşeri kalkınma endeksi, alt endeksleri ve değişim oranları, 2018, 2022

Beşeri kalkınma endeksinin en yüksek olduğu il Ankara oldu
 

2022 yılında il düzeyinde en yüksek beşeri kalkınma endeksine sahip il, 0,891 ile Ankara oldu. Bu ili, 0,886 ile İstanbul ve Kocaeli, 0,870 ile İzmir ve 0,867 ile Muğla izledi. Beşeri kalkınma endeksi en düşük olan il 0,748 ile Ağrı olurken, bu ili Şanlıurfa, Van, Muş ve Bitlis izledi.

 Beşeri kalkınma endeksinin en yüksek ve en düşük olduğu 5 il, 2022

İllere göre beşeri kalkınma endeksi, 2022

Beşeri kalkınma endeksinin son 5 yılda en çok arttığı il %4,1 ile Kilis oldu
 

Beşeri kalkınma endeksinin 2018-2022 yılları arasında en çok artış gösterdiği ilk beş il sırasıyla %4,1 ile Kilis, %4,0 ile Şırnak, %3,9 ile Çankırı ve Hakkâri ve %3,8 ile Ağrı oldu. Aynı dönemde, beşeri kalkınma endeksinin düşüş gösterdiği iller sırasıyla %0,2 ile Trabzon, %0,1 ile Ordu, %0,03 ile Rize ve %0,02 ile Karabük oldu.

İllere göre beşeri kalkınma endeksi değişimi, 2018, 2022

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Telefon
WhatsApp
Exit mobile version