Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

İZSU’nun Konak ve Karabağlar’da hayata geçireceği projeler halka tanıtıldı

İzmir’de Dünya Bankası’ndan gelecek 110 milyon Euro finansman ile yapılacak altyapı projelerinden üçüncüsü yurttaşlara tanıtıldı. Konak ve Karabağlar’ın altyapısını güçlendirecek yatırımla ilgili düzenlenen toplantıda konuşan İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, “Üç projemiz de tamamlandığında sahile kadar eğimli olan bölgelerde hem taşkınlara dirençli kentsel altyapıyı oluşturacak hem de Körfez’in temizlenmesine büyük bir katkı koymuş olacağız” dedi. 

İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, kentin yoğun yapılaşma alanlarından Konak ve Karabağlar’ın altyapısını güçlendirmek ve iklim krizinin yaratacağı su taşkınlarının önüne geçmek için çalışmalarını sürdürüyor. Dünya Bankası’ndan gelecek 110 milyon Euro’luk finansman ile hayata geçirilecek yatırımlardan üçüncüsü olan Konak ve Karabağlar ilçeleri ayrıştırma projesi Karabağlar Belediyesi Mobilya Akademisi’nde düzenlenen toplantı ile bölge sakinleri ve muhtarlara tanıtıldı. Yaklaşık bir saat süren toplantıda yurttaşlara projeden kaynaklı inşaat aşamasının çevresel ve sosyal etkileri aktarılırken gelen sorular yanıtlandı.  

Uzun ve meşakkatli sürecin son safhasındayız
Toplantıda konuşan İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, üç projeden ilkinin Bayraklı ve Konak ilçelerindeki bir bölüm mahalleyi, ikinci projenin Alsancak’ta yeni ve yoğun yapılaşmanın olduğu Ege Mahallesi’ni kapsadığını belirterek, “Üçüncü projemizde Karabağlar ilçemizde ve yine Konak’ın mahallelerinde büyük bir altyapı çalışması yapacağız. Uzun ve meşakkatli sürecin son safhasındayız. Bu çalışmalar tamamlandıktan sonra sahile kadar eğimli olan bu bölgelerde hem taşkınlara dirençli kentsel altyapıyı oluşturmuş olacağız hem de Körfez’de kirliliğin önlenmesine büyük bir katkı koymuş olacağız” dedi. 

Neler yapılacak?
Proje kapsamında Konak Bahçelievler ve Bahar mahalleleri ile Karabağlar Akın Simavi, Atilla, Çimentepe, Duatepe, Güneşli, Kemal Reis, Kılıç Reis, Murat Reis, Piri Reis, Mithatpaşa, Zafertepe, 1. Kadriye ve 2. Kadriye mahallelerinde toplam 29 kilometre atık su ile 29 kilometre yağmur suyu ayrıştırma çalışması ve 7 bin 400 metreküp kapasiteli yağmur suyu geciktirme deposu yapılacak. 

110 milyon Euro’luk 3 dev yatırım
Finansmanı Dünya Bankası tarafından sağlanan ve yürütücülüğü İlbank AŞ. tarafından sürdürülen Türkiye Deprem, Sel ve Orman Yangınları Acil İmar Projesi (TEWFER) kapsamındaki ilk proje olan “Konak İlçesi Umurbey, Halkapınar, Mersinli ve Çınarlı Mahalleleri ile Bayraklı İlçesi Adalet Mahallesi Yağmur Suyu ve Kanalizasyon İnşaatı Projesi”nin yapım ihalesi süreci devam ediyor. Bu kapsamda 2.4 kilometrelik yağmur suyu hattı, 6.6 kilometre atık su hattı yapılacak. Konak Ege Mahallesi Alsancak Liman bölgesinde 8,5 kilometre yağmur suyu şebekesi ve 8 kilometre kanalizasyon inşaatını kapsayan ikinci proje için de nisan ayında yapım ihalesine çıkılacak.  3 dev yatırımla iklim değişikliği ve taşkınlara dirençli kentsel altyapının oluşturulması hedefleniyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Uzmanlardan, balıktaki parazitle ilgili hijyen uyarısı

Kocaeli’de pazardan alınan balıkların içinden çıkan parazitler, vatandaşları tedirgin etti. Önemli uyarılarda bulunan Dr. Öğr. Üyesi Sevilay Okkay, “Balığa çiğ halde doğrudan temas eden ya da evde temizliğini yapan kişilerin, işlem sonrası ellerini mutlaka sabunla yıkamaları gerekir. Bazı türler görünürken, bazı türler çıplak gözle fark edilemeyebilir. Hangi parazitin insanı konak olarak kullanabileceği işlem esnasında bilinemeyebileceğinden, hijyen kurallarına dikkat etmek ve kişisel önlemleri almak yararlı olacaktır” dedi.

Geçtiğimiz günlerde vatandaşların pazardan aldığı balıkların içinde parazitler çıktı. Bu anları kayda alan vatandaşlar, görüntüleri sosyal medya hesaplarından paylaştı. Görüntüler kısa sürede büyük yankı uyandırdı. Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Su Ürünleri ve Sağlığı Parazitoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Sevilay Okkay, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

“Parazitlerin en dikkat çekici özelliklerinden biri, karmaşık olabilen yaşam döngüleridir”

Parazitleri tanımlayarak sözlerine başlayan Dr. Okkay, “Parazitler, başka bir canlının içerisinde ya da onun üzerinde yaşayarak kaynaklarını kullanan ve genellikle de konak canlıya zarar veren organizmalardır. Biyolojik çeşitliliğin bir parçası olan bu canlılar insanlarda, hayvanlarda ve balıklarda farklı türlerde bulunabilirler. Parazitleri ’protista’ ve ’metazoa’ gibi gruplara ayırıyoruz ve bu şekilde incelemelerini gerçekleştiriyoruz. Parazitlerin en dikkat çekici özelliklerinden biri oldukça karmaşık olabilen yaşam döngüleridir. Bazı parazitler yaşamlarını tek bir konakta yani doğrudan yaşam döngüsüne sahip türler olarak tamamlarken, bazıları da birden fazla konağa ihtiyaç duyuyorlar” dedi.

“Bazıları yaşam döngüsünü tek konakta tamamlar”

Dr. Okkay, bazı parazit türlerinin yaşam döngüsünü tek konakta tamamlarken, bazılarının birden fazla konağa ihtiyaç duyduğunu belirtti. Okkay, “Tatlı su balığında gelişen bir parazit ancak başka bir balık türü ya da omurgalı canlının sindirim sisteminde gelişimini tamamlayabilir. Bu döngüde kuşlar da konak olabilir” diye konuştu.

“İnsanın konak olup olmaması en önemli kriter”

Parazitlerin insan sağlığına etkisine ilişkin konuşan Dr. Okkay, “Parazitlerin insan sağlığı açısından risk taşıyıp taşımadığı, yaşam döngüsünde insanın bir konak olarak yer alıp almadığıyla ilişkilidir. İnsan bu döngüde yer almıyorsa, bu parazitlerin doğrudan insan sağlığıyla ilgili risk potansiyelinin üzerine bir soru işareti koymak gerekiyor. Bu bilgiler ışığında değerlendirildiğinde, balık parazitleri özellikle doğadan avlanan balıklarda zaman zaman görülebilen canlılardır. Ancak burada önemli bir ayrım vardır. Yaşam döngüsünde insanın konak olarak yer alıp almama durumudur” şeklinde konuştu.

“Bazı türler, az pişmiş ya da çiğ balık tüketimiyle bulaşabilir”

Parazitlerin bulaşma riskine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Dr. Sevilay Okkay, “Tüm balık parazitlerinin insanı enfekte etme durumu söz konusu değildir. Ancak bazı türler, az pişmiş ya da çiğ balık tüketimiyle bulaşabilir. Bu nedenle balıkların hijyenik şartlarda temizlenmesi, iç organlarının mutlaka ayıklanması ve en az 60-70 derecede pişirilmesi gerekir” ifadelerini kullandı.

Okkay, güvenli balık tüketimine de dikkat çekerek, vatandaşları uyardı. Balığın güvenilir kaynaklardan alınmasının, tazeliğinin kontrol edilmesinin ve soğuk zincirin korunmasının önemli olduğunu söyleyen Okkay, “Satın alınırken de tazeliği kontrol edilmelidir. Gözleri parlak, solungaçları kırmızı ve doğal, kokusunu kaybetmemiş balıklar tercih edilmelidir” dedi.

“Balığa temas ettikten sonra ellerinizi sabunlayın”

Çiğ balığa temas eden kişinin dikkat etmesi gereken önlemlere de değinen Dr. Öğr. Üyesi Sevilay Okkay, “Balığa çiğ halde doğrudan temas eden ya da evde temizliğini yapan kişilerin, işlem sonrası ellerini mutlaka sabunla yıkamaları gerekir. Ayrıca balığa temas eden bıçak ve doğrama tahtası ayrılarak uygun hijyen yöntemleriyle temizlenmelidir. Bunun nedeni, balıkta bulunan parazit türlerinin tamamını gözle tespit edemememizdir. Bazı türler görünürken, bazı türler çıplak gözle fark edilemeyebilir. Hangi parazitin insanı konak olarak kullanabileceği işlem esnasında bilinemeyebileceğinden, hijyen kurallarına dikkat etmek ve kişisel önlemleri almak yararlı olacaktır. Parazitler konağı kendileri seçebilirler. Eğer yaşadığı ortamda yaşamasını gerektirecek herhangi bir ara konak veyahut uygun şartlar bulunmuyorsa, o parazit orada yer alamayacaktır. Bunun için de çeşitli kirlilik parametrelerinden ve biyolojik yönetimden bahsedebiliriz. Dolayısıyla bunlar komplike olarak değerlendirilmesi gereken olgulardır” diye konuştu.

Balıkçıdan açıklama

Balık satan bir esnaf ise parazitlere ilişkin, “Parazitlenmeyi biz de gördük. Zaten denizde de yaşarken balıklarda parazit olabilir. Bunun sebebi balığın her bulduğunu yemesidir. Deniz balıklarının çoğunda bu durum olabilir. Denizde yaşayan her balıkta parazit vardır” cümlelerini kullandı.

Telefon
WhatsApp
Exit mobile version