İstanbul’da 6 ay boyunca süren teknik ve fiziki takip sonucunda, yasadışı bahis sitesinin faaliyetlerini yürüten gruba yönelik 29 Kasım 2024 tarihinde operasyon düzenlendi. Operasyon sonucunda, 33 telefon, 27 SIM kart, 4 adet dizüstü bilgisayar, 1 adet hafıza kartı, 4 adet hard disk, 9 adet muhtelif iş yerlerine ait kaşeler ele geçirildi.
3 milyar TL para döngüsü tespit edildi
Örgüt üyelerinin hesap hareketleri analiz edildiğinde 3 milyar TL civarında bir para döngüsü olduğu tespit edildi. 3 şahıs hakkında ‘Uyuşturucu madde ticareti’ suçundan işlem yapıldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından 2 Aralık 2024 tarihinde Kartal’daki Anadolu Adalet Sarayı’na sevk edilen şüphelilerden 2’si serbest bırakıldı. 12 şüpheli hakkında adli kontrol hükümleri uygulanırken, 15 şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Örgüt lideri hakkında, ‘uyuşturucu’, ‘sahtecilik’, ‘kasten yaralama’, ‘6136 ateşli silah’, ‘cinsel taciz’, ‘görevi yaptırmamak için direnme’, ‘hakaret’, ‘mala zarar verme’, ‘tehdit’ gibi suçlardan kaydının olduğu belirlendi. Ayrıca toplamda 3 defa ‘Futbol ve diğer spor müsabakalarında bahis ve şans oyunları düzenlenmesi’ hakkında kanuna muhalefetten işlem yapıldığı ve tutuklandığı tespit edildi.
Paravan şirketler kurdular
Yürütülen soruşturma kapsamında, örgütün herhangi bir mali analize takılmamak için üçüncü şahıslar adına hesaplar açtırdıkları, paravan şirketler kurdukları ve fiziki paradan ziyade kripto hesaplar açarak paraların bu şekilde yurtdışı menşeli para borsalarına aktardıkları belirlendi. Lüks yaşam sürdükleri tespit edilen örgüt lideri ve yöneticilerinin, kazançlarını yasal göstermek için paravan şirketler kurarak farklı sektörlerde faaliyet gösterdikleri öğrenildi. Operasyonda ele geçirilen adreslerden birinin müzik prodüksiyon şirketi olarak faaliyet gösterdiği tespit edildi.
Edinilen bilgiye göre, yılbaşı gecesi eğlenen ve eve gitmek için taksiye binen 2 kişi, paralarının olmaması sebebiyle araçtan indirildi. Bu kez şahıslar başka bir taksiye bindi. Şahısların sarhoş olduğunu anlayan taksici Ahmet Gündoğdu, durumlarından şüphelenerek paralarının olup olmadığını sordu. İddiaya göre, şüpheliler taksiciye, kendilerini Gebze’ye bırakmasını, istediklerinin yerine getirilmediği takdirde aracı gasp edeceklerini söyledi. Bunun üzerine taksici Gündoğdu, durağın karşısında denetim yapan polislerin yanına giderek durumu anlattı.
Taksiyi gasp etti, arkadaşı olay yerinde kaldı
O sırada ise şüphelilerden biri taksiye binerek, arkadaşının da binmesi için ikna etmeye çalıştı. Arkadaşı binmeyince şüpheli, taksiyi çalıştırarak olay yerinden kaçtı. Taksiyle süratli giden şüpheli yolda da kaza yaptı. Araç, fazla hız ve motor arızası sebebiyle TEM Otoyolu Hereke Tüneli’nde arızalandı. Bunun üzerine şüpheli aracı bırakarak kaçtı.
Yine taksiden indirildi
Diğer şüpheli ise taksi durağının karşısında bulunan otobüs durağından başka bir taksiye binerek Körfez’e gideceğini söyledi. Ancak şüphelinin üstünde para olmadığını öğrenen şoför, şahsı olayın gerçekleştiği durakta indirdi. O sırada Gündoğdu, şüpheliyi tanıyarak polis ekiplerine teslim etti. Diğer şüpheli de ekipler tarafından yakalandı.
Şüphelinin taksiyi kaçırdığı anlar ise taksi durağının güvenlik kamerasına yansıdı.
“Sen bizi Gebze’ye götüreceksin, götürmezsen aracını gasp ederiz”
Yaşananları anlatan taksici Ahmet Gündoğdu, “Olay, yeni yıla girdiğimiz anın ilk dakikalarında yaşandı. Taksi ile durağa yaklaştım, o sırada başka bir durağın taksisinden 2 kişi indi. Bu kişilerden biri yanıma oturdu, diğeri ise aracın bagaj kapağına kapaklandı. Ayakta duracak halleri yoktu, çok sarhoşlardı. Ben de onun gürültü ve patırtısına arabadan indim. ’Biz Gebze’ye gideceğiz’ dediler. İl dışına çıkarken parayı peşin aldığımızı, bin TL tutacağını söyleyerek para istedim. ‘Bizim paramız yok, az önceki taksici de bizi arabadan indirdi. Sen bizi Gebze’ye götüreceksin, götürmezsen aracını gasp ederiz’ dediler. Bu sırada trafik polisleri karşıda uygulama yapıyordu, hemen yanlarına giderek durumu anlattım. Ben polise giderken onlarda yürüyüp gidiyorlardı ancak ne olduysa geri döndüler. Şüphelilerden biri taksiye bindi ve aracı çalıştırdı. Diğeri ise korktuğundan mı, çok sarhoş olduğundan mı arabaya binmedi. Şoför koltuğuna binen şüpheli, diğerini arabaya binmesi için ikna etmeye çalıştı. Biz polisle gelince şahıs taksi ile kaçtı” dedi.
Taksinin yolda bırakıldığını söyleyen Gündoğdu, “Jandarma ekipleri, aracı terk edilmiş vaziyette TEM Otoyolu Hereke Tüneli’nin içinde buldu. Şüpheli kaçarken kaza yapmış, bariyerlere çarpmış. Araçta ortalama 200 bin TL’nin üzerinde zayiat var. Taksinin şanzımanı ve motoru söküldü. Bizim 90-100’den fazla gaz basmadığımız arabaya şüpheli 180-190 gaz basmış, şanzımanı ve motoru patlatmış. Şüpheli kaçabilmek için gaza basınca motor patlıyor ve şüpheli aracı bırakıp kaçıyor” diye konuştu.
“9 senedir taksicilik yapıyorum, ilk defa böyle bir şey başıma geliyor”
Aracını gasp eden şüpheliyi takip ettiğini ancak yakalayamadığını dile getiren Ahmet Gündoğdu, “Biz başka taksici arkadaşla şüpheliyi takip ederken kaybettik. Bunun üzerine geri döndük. O sırada da taksiyi kaçıran şahsın arkadaşı da biraz yaya ilerleyip başka bir taksiye binmiş. Şansımıza da bindiği araçta bizim durağın taksisiydi. Şüpheli Körfez’e gideceğini söylemiş. Şahsın sarhoş olmasından dolayı şoför parasının olup olmadığını sormuş. Şüpheli parası olmadığını, gittiği yerde paranın verileceğini söylemiş. Şoför arkadaşımız böyle bir çalışma sistemi olmadığını söyleyerek şahsı geri durağa getirmiş. Biz de arabamı kaçıran şahsı bulamayınca geri geldik. O sırada şahsın bizim ticari taksinin içinde oturduğunu gördüm. Onu getiren şoför arkadaşımız olayı bilmediği için yaşananları anlattım ve polis çağırdık. 9 senedir taksicilik yapıyorum, ilk defa böyle bir şey başıma geliyor” şeklinde konuştu. .
“Yanlışlıkla bizim aracımıza bindiği için şahsı bulduk”
Bir diğer taksici Muzaffer Çolak ise “Yılbaşı akşamı bir arkadaş aracıma bindi. Körfez’e gideceğini söyledi. Şahıs aşırı derecede alkollüydü. Arkadaştan biraz şüphelendim. İçkili olduğunu da görünce ’Senin Körfez’e gitmeye paran var mı?’ dedim. Bana, ‘Abi oraya gidince arkadaşım verecek’ dedi. Bunun üzerine onu durağa geri getirdim. Şahsı durağa getirdiğim an arabası kaçırılan arkadaşımız onu tanıdı ve hemen polisi çağırdı. Bizim olaydan haberimiz yoktu. Bu şahıs meğerse aracı gasp eden şahsın arkadaşıymış. Yanlışlıkla bizim aracımıza bindiği için şahsı bulduk” ifadelerini kullandı.
Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde 50 yaşındaki kadının kayak merkezinde şambrelle kayarken açıklık bulunan tellerden düşerek hayatını kaybetmesine ilişkin açılan davanın duruşmasında karar verildi. Bilirkişi raporunda yüzde 70 oranında asli kusurlu bulunan işletme sahibine 45 bin TL para cezası verildi.
Edinilen bilgiye göre, 3 çocuk annesi Tuğba Paloluoğlu (50), 14 Ocak’ta ailesiyle birlikte Kartepe’de bulunan kayak tesisine gitti. Paloluoğlu, şambrelle kayarken açıklık bulunan tellerden 2-3 metre yükseklikten düştü. Hastaneye kaldırılan kadın hayatını kaybetti, ailesi işletmenin kusurlu ve ihmalkar davrandığı iddiasıyla şikayette bulundu.
“Biraz kusurum var ancak büyük kusur bende değildir”
Olaya ilişkin açılan davanın ilk duruşması Kocaeli 7. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuksuz sanık İsmail S. (39), müştekiler Muhammed Yaşık, Murathan Yaşık ve avukatları katıldı. Tutuksuz sanık İsmail T., “İş yerini ben işletiyorum. Olay günü maktul Tuğba, aile bireyleriyle iş yerime geldi. Ateş yakıp piknik yapacaklarını, aynı zamanda kaymak istediklerini söylediler. Ben de şahıslara kaymaları için şambrel isimli simit verdim. Tuğba Hanım’ı da kilosu sebebiyle kaymaması gerektiği hususunda uyarıda bulundum. Bir süre sonra tesisteki tüm insanların kayak pistinden aşağıya koştuklarını gördüm. Ben de oraya koştum. Tuğba Hanım battaniye ile yukarı taşınıyordu. Onu kafe bölümüne alıp ısıtmaya çalıştım. Akabinde ambulansa alıp hastaneye götürdük, sonradan vefat ettiğini öğrendim. Ben bu işi 2006 yılından beri yapıyorum, işletmemde kaygan zemin ve diğer uyarı levhaları mevcuttur. Bu olayda hiç kusurum yok diyemem, biraz kusurum var ancak büyük kusur bende değildir. Yüzde 70 kusurunu kabul etmiyorum. Böyle bir olay yaşandığı için çok üzüldüm, çok pişmanım, keşke bu olay yaşanmasaydı. Beraatimi talep ediyorum” dedi.
“Annem açılan tel örgülerden yaklaşık 2-3 metre aşağıya düştü”
Sanıktan şikayetçi olan maktulün oğlu Muhammed Yaşık, “Kardeşim, annem ve halamlarla birlikte hem piknik yapmak hem de kaymak için olay yerine gittik. Şambrelleri alıp ilk defa kaydığımızda annemin üstünde bulunduğu şambrel tel örgülerden aşağıya uçtu. Annemin eli ve yüzü kara saplanmış şekilde yüz üstü düşmüştü. Annemi hemen kar içerisinden çıkardık, bağırarak etraftan yardım istedik. 5 dakikaya battaniye getirdiler, yaklaşık 10 kişi annemi battaniye üzerinde kafeteryaya kadar götürdük. Annem bize ’Ellerim ayaklarım tutmuyor, ellerim ve omuzlarım kırıldı’ şeklinde söylemlerde bulundu. Hemen ambulansa haber verdik, hastaneye götürdük. Hastanede annemin vefat ettiğini söylediler. Olay nedeniyle sanıktan şikayetçiyim, cezalandırılmasını istiyorum. Pistin en aşağısında tel örgüler vardı ancak annemin kaydığı yerdeki tel örgüler açılmıştı, annem de zaten buradan tel örgü olmadığı için yaklaşık 2-3 metre aşağıya düştü. Annem ile ben de şambrelle kayıyordum. Ben kayarken pistin aşağısındaki tel örgüde açıklık olduğunu görmedim, zaten görsem annemin kaymasına izin vermezdim, ben de kaymazdım” diye konuştu.
45 bin TL ceza verildi
Mahkemede bilirkişi raporuna da yer verildi. Raporda sanığın yüzde 70 asli kusurlu, Tuğba Paloluoğlu’nun ise yüzde 30 tali kusurlu bulunduğu belirtildi. Mahkeme heyeti, sanığın dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışları sebebiyle ölüm olayında sorumlu olduğuna ve eylemine uyan taksirle ölüme neden olma suçundan 3 yıl hapis cezası alması gerektiğine karar verdi. Ancak cezada indirim yapılması sonucu, hapis cezası 2 yıl 6 aya düşürüldü ve bu ceza 45 bin TL para cezasına çevrildi.
“İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı”
Karardan sonra açıklamalarda bulunan Tuğba Paloluoğlu’nın kayınbiraderi Sümmani Yaşık, “Karar sebebiyle çok üzgünüz. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Sanık, bilirkişi raporunda yüzde 70 kusurlu belirtilmesine rağmen 3 yıl ceza aldı. Bu 3 yıl cezada ise indirim yapıldı ve 45 bin TL para cezasına çevrildi. Adalet herkes için eşit olmalı, çok üzgünüz. Yüzde 70 kusura rağmen sanık hiç tutuklanmadı ve ilk celsede böyle bir karar çıktı. Karar itiraz edeceğiz” ifadelerini kullandı.