Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından, 65 yaş üstü ve engelli bireylerin ev kazalarına karşı korunarak yaşam kalitelerinin artırılması amacıyla hayata geçirilen “Hayata Tutun Projesi” ile bugüne kadar 2 bin 571 haneye ulaşıldı.
Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı bünyesinde yürütülen proje, yaşlı ve engelli bireylerin ev ortamında daha güvenli ve bağımsız bir yaşam sürmelerini hedefliyor. 2019 yılında başlayan proje kapsamında, uzman ekipler tarafından hanelerin ihtiyaçları yerinde tespit ediliyor.
Proje çerçevesinde, ev içinde düşme ve yaralanma riski bulunan alanlara yönelik koruyucu ekipmanların montajı ücretsiz olarak gerçekleştiriliyor. Özellikle banyo gibi kaygan zeminler için kaydırmaz paspaslar, banyo tabureleri, sabit ve hareketli tutunma barları gibi malzemeler temin ediliyor. Ayrıca, gece tuvalet veya mutfak gibi alanlara erişimi kolaylaştırmak amacıyla sensörlü aydınlatmalar ve şarjlı el lambaları da hanelere ulaştırılıyor.
Yetkililer, projenin sadece fiziksel güvenliği artırmakla kalmayıp, bireylerin kendi evlerinde daha uzun süre bağımsız yaşamalarına imkan tanıdığını ve belediyenin evde bakım hizmetlerini tamamlayıcı bir rol üstlendiğini belirtti.
Projeden yararlanmak isteyen vatandaşların, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin 153 numaralı Çağrı Merkezi üzerinden başvuru yapabileceği bildirildi. Başvuruların ardından uzman ekiplerin haneleri ziyaret ederek ihtiyaca yönelik en uygun çözümleri belirlediği ve ekipman montajını güvenli bir şekilde gerçekleştirdiği kaydedildi.
Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen Araştırma Üniversiteleri Destek Programı Değerlendirme Toplantısı’nda konuşan Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, “Birkaç sene içinde uluslararası sıralamalarda ilk 100’e girecek aday üniversitelerimiz var. ADEP kapsamında tahsis edilen toplam kaynak miktarı 4 yıllık sürede 12.5 kat arttı, önümüzdeki yıl da misliyle artıracağız” dedi.
Boğaziçi Üniversitesi, Araştırma Üniversiteleri Destek Programı Değerlendirme Toplantısı’na ev sahipliği yaptı. Toplantıya, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar’ın yanı sıra Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Mehmet Naci İnci, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkalığı Başkanı İbrahim Şenel, bürokratlar ve araştırma üniversitelerinin rektörleri katıldı.
“6 üniversitemizi Araştırma Üniversiteleri Aday İzleme Programına dahil ettik”
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, “Yükseköğretim Kurulu tarafından yürütülmekte olan Araştırma Üniversiteleri Programına ilişkin vizyonumuzu 13 Aralık 2021 tarihinde Ankara’da gerçekleştirdiğimiz toplantıda sizlerle ve kamuoyu ile paylaşmıştık. Yine bu toplantımızda, yapılan değerlendirmeler sonucunda belirlenen 20’si devlet, 3’ü de vakıf üniversitesi olmak üzere toplam 23 üniversitemizi araştırma üniversitesi olarak ilan etmiştik. Yaklaşık 4 yıldan beri araştırma üniversitelerimizin performanslarını yıllık olarak yakından takip ediyor, gerek kadro ve gerekse de proje destekleriyle üniversitelerimizi destekliyoruz. Yükseköğretim Kurulu olarak sadece araştırma üniversitelerinin değil, ülkemizdeki 208 üniversitemizin her birinin yıllık araştırma, yayın, proje, paydaşlarla iş birliği ve etkileşim ile eğitim ve öğretime ilişkin performanslarını da düzenli olarak izliyoruz. Araştırma üniversitesi unvanının ilanihaye sürecek bir unvan olmadığını, 23 üniversitemiz dışında kalan tüm üniversitelerimizin de araştırma üniversitesi namzedi olduklarını ifade etmiştik. Nitekim, 21 Kasım 2023 tarihinde Ege Üniversitesi’nin ev sahipliğinde İzmir’de gerçekleştirdiğimiz toplantıda, araştırma üniversiteleri programında yer almamasına rağmen araştırma, yayın ve proje performanslarını her geçen yıl yükselten üniversitelerimize de programa dahil olabilme imkanını sunarak bu üniversitelerimizin motivasyonlarını artırmak, araştırma üniversitesi olma potansiyeline sahip üniversitelerimizi de bu tatlı rekabetin içine alarak yeni bir sinerji oluşturmak amacıyla, araştırma üniversiteleri ligi dışındaki üniversitelerimiz arasında yapılan değerlendirmeler sonucunda, 6 üniversitemizi Araştırma Üniversiteleri Aday İzleme Programına dahil ettik. Bu üniversitelerimiz Akdeniz, Gaziantep, Kocaeli, On dokuz Mayıs, Sakarya ve Selçuk Üniversiteleridir. Bu çerçevede Aday İzleme Programı’na dahil edilen 6 üniversitemizi 2024 yılı itibariyle 2 yıllık izleme sürecine aldık. Bu 2 yılın neticesinde yani 2025 yılı sonunda, bu üniversitelerimiz arasından performansları mevcut araştırma üniversitelerinin üzerine çıkanları programa dahil etmeyi planlıyoruz. Dolayısıyla araştırma üniversitesi statüsüne yükselme yolunu tüm üniversitelerimiz için açık tutuyoruz. Üniversitelerimiz arasındaki bu tatlı rekabetin, araştırma üniversiteleri ligini daha dinamik tutacağına ve yükseköğretim sistemimizi daha da geliştireceğine inanıyoruz” diye konuştu.
“Birkaç sene içinde uluslararası sıralamalarda ilk 100’e girecek aday üniversitelerimiz var”
Tüm araştırma üniversitelerinin ilk 800 – 1000 bandını hedeflemesinin gerektiğini söyleyen Özvar, “Yükseköğretim Kurulu olarak, daha önce de defaatle ifade ettiğim üzere, yükseköğretim sistemimizin lokomotifi olarak gördüğümüz araştırma üniversitelerimizin uluslararası alanda daha görünür olmalarını arzu ediyoruz. Son yıllarda başta araştırma üniversitelerimiz olmak üzere, üniversitelerimizin uluslararası sıralamalarda istikrarlı bir şekilde yükselişe geçmiş olmalarını memnuniyetle karşılıyor ve destekliyoruz. Ancak bu sıralamalarda bazı araştırma üniversitelerimizin yükselen performansı yanında diğer bazı araştırma üniversitelerimizin beklenen performansı gösteremediklerine de maalesef şahit oluyoruz. Malumunuz olduğu üzere, 12. Kalkınma Planı’nda yer alan yükseköğretimle ilgili hedeflerimizden birisi de Dünya Akademik Başarı Sıralamalarında ilk 500’de yer alan üniversite sayımızın, 2028 yılında 10’a çıkarılması olarak belirlenmiştir. İnşallah bu plan döneminin sonunda bu hedefe hep birlikte ulaşacağız. Araştırma üniversitelerimizin tamamının, fiziksel altyapıları ve sahip oldukları akademik insan kaynağı ile önümüzdeki 5 yılda ilk 500 içerisinde yer alma potansiyeline sahip olduklarına inanıyorum. Bu konuda daha fazla gayret göstermenizi sizlerden istirham ediyorum. Biz Yükseköğretim Kurulu olarak bundan sonra da bu konuda sizlere her türlü katkıyı vermeye devam edeceğiz. Tüm araştırma üniversitelerimizden ilk 800 – 1000 bandını hedeflemesi lazım. Birkaç sene içinde uluslararası sıralamalarda ilk 100’e girecek aday üniversitelerimiz var” ifadelerini kullandı.
“Beklentimiz genelgedeki hususları diğer üniversitelere de rehberlik edecek şekilde uygulanmasıdır”
Genelgede yer alan hususların bizzat takipçisi olacaklarını belirten Özvar, “Uluslararasılaşmaktan bahsetmişken, özellikle bilimsel araştırma projelerine daha fazla uluslararası araştırmacı dahil etmenizin uluslararası iş birliğinizin gelişmesine, üniversitenizin görünürlüğüne ve uluslararası sıralamalara olumlu yansıyacağını da vurgulamak isterim. Geçtiğimiz yılın ekim ayında başladığımız ve şubat ayında tamamladığımız 2030’a Doğru Türk Yükseköğretim Vizyonu Bölgesel Toplantıları sonucunda oluşturduğumuz 2030 vizyonumuza ilişkin genelgeyi ve detaylı eylem planımızı geçtiğimiz günlerde sizlerle paylaştık. Bu eylem planının ana başlıkları, toplantılarda da sunulduğu üzere, kalite odaklı süreç yönetimi ve liderlik, üniversitede dijital dönüşüm ve veriye dayalı yönetim, üniversitenin ulusal ve uluslararası itibarı ve görünürlüğü, girişimci ve yenilikçi üniversitedir. Sizlerden beklentimiz bu genelgedeki hususları ve eylem planımızı, diğer üniversitelere de rehberlik edecek şekilde uygulamanızdır. Bu genelgede yer alan hususların bizzat takipçisi olacağımızı da özellikle bilmenizi isterim. Bir diğer konu da yine 2030 vizyonuyla ilgili olarak üniversitelerimizin veriye dayalı yönetim sistemlerinin ve dijital olgunluk düzeylerinin geliştirilmesidir. Bu amaçla kurulumuz bünyesinde yeni bir projenin yürütülmekte olduğunu da sizlere bildirmek isterim. Üniversitelerimizin Dijital Olgunluk Düzeylerinin Belirlenmesi Projesi kapsamında ülkemizdeki yükseköğretim kurumlarındaki uygulamaların dijital olgunluk düzeylerinin tespiti, dönüşüm hedeflerinin belirlenmesi ve yol haritasının oluşturulmasına katkı sağlayabilecek bir dijital olgunluk modeli geliştirilmiştir. Bu doğrultuda sürekli devam eden uzman panelleri ve odak grup görüşmeleri yoluyla oluşturulan taslak modelin pilot çalışması, 18 üniversitede tamamlanmış olup önümüzdeki yıl tüm üniversitelerimize teşmil edilecektir. Buradaki amacımız üniversitelerimizi dijital olgunluk düzeylerine göre sıralamanın ötesinde, üniversitelerimizde eğitim, araştırma, altyapı ve idari süreçlerin dijitalleşme düzeylerinin belirlenmesiyle birlikte her bir alana rehberlik edecek bir yol haritasının ortaya konmasıdır” diye konuştu.
“ADEP kapsamında tahsis edilen toplam kaynak miktarı 4 yıllık sürede 12.5 kat arttı”
Özvar konuşmasının devamında ise, “Araştırma Üniversiteleri Programındaki üniversitelerin araştırma kapasitelerinin artırılmasına yönelik özel destek sağlanması kapsamında, 17 Mart 2022 tarihinde, Yükseköğretim Kurulu ile Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığımız arasında imzalanan protokolle Araştırma Üniversiteleri Destek Programı (ADEP) hayata geçirilmiştir. Sonraki süreçte, destek programının işleyişine ilişkin Usul ve Esaslar da yine Strateji ve Bütçe Başkanlığımız ile koordinasyon içerisinde Yükseköğretim Kurulu tarafından hazırlanmış olup üniversitelerimizle de paylaşılmıştır. Bu vesile ile Araştırma Üniversiteleri Destek Programının hayata geçirilmesindeki sonsuz desteği dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a bir kez da şükranlarımı arz ediyorum. Strateji ve Bütçe Başkanımız Sayın İbrahim Şenel ve ekibine de bu sürecin yürütülmesindeki katkılarından dolayı hassaten teşekkür ediyorum. Araştırma Üniversiteleri Destek Programı kapsamında, 2022 yılından itibaren geçerli olmak üzere, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından oluşturulan Komisyon aracılığıyla, her yıl yapılan performans değerlendirmesi sonuçlarına göre, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından araştırma üniversitelerine yıllık olarak, araştırma projelerinde kullanılmak üzere kaynak tahsis edilmektedir. ADEP kapsamında tahsis edilen toplam kaynak miktarı 4 yıllık sürede 12.5 kat arttı. Önümüzdeki yıl da misliyle artıracağız. Strateji ve Bütçe Başkanımız İbrahim Şenel’in de vurguladığı gibi araştırma performansı arttıkça kaynak artışı yapılmaya devam edilecektir. Araştırma Üniversiteleri kendilerine tahsis edilen bu kaynağı, başta Kalkınma Planındaki öncelikli sektörler olmak üzere, YÖK tarafından eşleştirildikleri alanlardaki bilimsel araştırma projelerinin desteklenmesinde kullanabilmektedirler. Destek Programı kapsamında Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından üniversitelerimizin BAP bütçelerine yapılan kaynak aktarımı BAP Yönetmeliği kapsamında kullanılmaktadır. Araştırma Üniversiteleri Destek Programı kapsamında hazırlanan projelerin izlenmesi ve değerlendirilmesi amacıyla YÖK bünyesinde, Strateji ve Bütçe Başkanlığı temsilcilerinin de katılımıyla İzleme ve Değerlendirme Komisyonu teşkil edilmiş olup, bu Komisyon aracılığıyla üniversitelerimizin proje performansları yakından takip edilmektedir” dedi.
“Tıbbi ve Aromatik Bitki Yetiştiriciliği Projesi” (TABİP) kapsamında yetiştirilen kekiklerin hasadına başlandı.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin 5 yıl önce başlattığı “Tıbbi ve Aromatik Bitki Yetiştiriciliği Projesi” (TABİP) kapsamında yetiştirilen kekiklerin ikinci hasadı başladı. Proje ile çiftçilerin gelir düzeyini artırmak ve tarımsal kalkınmaya destek vermek hedefleniyor. Proje kapsamında bugüne kadar yaklaşık 5 milyon tıbbi ve aromatik bitki toprakla buluşturuldu. Proje, kırsaldan kente göçün önlenmesini ve kentten kırsala dönüşün teşvik edilmesini amaçlıyor. Ayrıca kadın çiftçilere istihdam imkanı da sağlanıyor.
Bu sezonun ilk kekik hasadı İzmit ve Kartepe’de başladı. İzmit Şarışeyh Mahallesi’ndeki 20 dekarlık tarlada, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı ve beraberindekiler hasat çalışmasına katıldı. Burada yaklaşık 3 bin 620 kilogram kekik toplandı. İkinci hasat ise KOÜ Kartepe Arslanbey Yerleşkesi Aromatik Bitki Ar-Ge ve Üretim Sahası’nda yapıldı. 5 dekarlık alandan Bin 20 kilogram kekik elde edildi. Kekik hasadı, insan gücüyle birlikte Büyükşehir Belediyesi’nin tasarlayıp yerli imkanlarla ürettiği römork yüklemeli tıbbi ve aromatik bitki hasat makinesiyle de yapılıyor. Bu makine sayesinde hasat, bitkilere zarar vermeden hızlı ve seri şekilde gerçekleşiyor.
Dikim alanları sigortalı ve takipte
Sekapark A.Ş. kontrolünde yürütülen projede, 5 üretim yılı boyunca çiftçilere eğitim ve sertifikalandırma desteği sağlanıyor. Dikim yapılan arazilerin bitkisel ürün sigorta poliçeleri Sekapark A.Ş. tarafından karşılanıyor. Ayrıca, Büyükşehir’in ziraat mühendisleri teknik danışmanlık vererek tarımsal faaliyetleri yakından takip ediyor. Büyükşehir’in kurduğu Türkiye’nin en büyük Tıbbi Aromatik Bitkiler Distilasyon Merkezi’nde su buharı yöntemiyle uçucu yağlar elde ediliyor. Bu yağlar ilaç, takviye gıda ve kozmetik sektöründe değerlendiriliyor. Ayrıca, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi iş birliğiyle kurulan Sekapark A.Ş. Süper Kritik Akışkan Ekstraksiyon Tesisi’nde, ürünler yüksek teknolojiyle işlenerek uluslararası standartlarda antioksidanlar üretiliyor.
Körfez’e kazandırılacak dev spor tesisi için önemli adım atıldı. 281 milyon 665 bin yaklaşık maliyeti bulunan proje için 4 firma teklif verdi.
Körfez Belediyesi, ilçeye kazandırılacak dev spor tesisi için önemli bir adım attı. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Toto Teşkilatı ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle hayata geçirilecek “Körfez Kapalı Spor Salonu Yapım İşi” projesinin ihalesi gerçekleştirildi. EKAP üzerinden gerçekleştirilen ihalede; 281 milyon 665 bin yaklaşık maliyeti bulunan proje için 4 firma teklif verdi. Körfez Belediye Başkanı Şener Söğüt’ün en çok önem verdiği projelerden biri olan spor salonu, bölge gençliği için modern ve çok amaçlı tesis olarak tasarlandı. 15 bin metrekarelik inşaat alanına sahip olacak kompleks içerisinde; BİN 100 seyirci kapasiteli tribün de bulunacak. Etüt Proje Müdürlüğü tarafından projesi hazırlanan kompleksin ihalesi Körfez Belediyesi Destek Hizmetleri Müdürlüğü tarafından gerçekleştirildi. 281 milyon 665 bin yaklaşık maliyeti bulunan proje için en düşük teklif 238 milyon 444 bin TL olurken, en yüksek teklif 387 milyon TL oldu. İhalenin birinci oturumu gerçekleştirilirken, ihale komisyonunun yapacağı değerlendirme sonrasında kazanan firmaya bildirilecek. Projenin tamamlanmasıyla birlikte Körfez, bölgedeki spor altyapısını güçlendiren, gençlerin sportif faaliyetlere daha kolay erişebileceği modern bir tesise kavuşmuş olacak. Konuya ilişkin açıklama yapan Körfez Belediye Başkanı Şener Söğüt, “Gençlerimizin spora yönelmesi, sağlıklı nesillerin yetişmesi ve Körfez’in sporla anılan bir kent olması adına bu projeyi çok önemsiyoruz.” dedi.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Gölcük Merkez Mahallesi’nde yapımı süren kentsel dönüşüm alanında incelemelerde bulundu. Kocaeli’yi depreme dirençli ve güvenli bir şehir haline getirmek için çalıştıklarını ifade eden Başkan Büyükakın, “Şehrimizi dirençli hale getirmeyi sürdürüyoruz. Bu dönüşümlerle vatandaşlarımız daha güvenli konutlarda huzur içinde yaşayacak” dedi.
17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’ni ağır şekilde yaşayan Kocaeli, aradan geçen zamanda yapılan çalışmalarla yaralarını sardı. Bu süreçte Büyükşehir Belediyesi, birinci derecede deprem bölgesinde yer alan Kocaeli’de 1999 depreminde yaşanan acının ve kayıpların tekrarlanmaması adına Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, kentin depreme karşı daha güvenli hale gelmesi için kentsel dönüşüm projelerine hız verdi. 2015 yılında riskli alan ilan edilen Gölcük Merkez Mahallesi’nde 36 dönümlük alanda yükselen kentsel dönüşüm projesinin 1. etabının 2026 yılında tamamlanması planlanıyor. Proje kapsamında 360 konut, 4 kapıcı dairesi, 406 iş yeri ve 587 araçlık 2 katlı otopark inşa ediliyor. Kaba inşaatta yüzde 80, ince işlerde ise yüzde 60 seviyesine ulaşıldı.
Yapılar 2023 yılında yıkıldı
Projenin yapım ihalesi 11 Nisan 2023’te gerçekleştirildi. Yıkım sürecinde bölgede bulunan 321 daire, 248 iş yeri, 69 ofis ve 125 deponun yıkımı tamamlandı. Temel atma töreni ise 27 Temmuz 2023’te gerçekleştirildi.
Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer ile inşaat alanında incelemelerde bulunan Başkan Büyükakın, “Depremden yeni çıkmış şehirleri bir kenara alarak söylüyorum, kentimizde kentsel dönüşüm faaliyetleri birçok noktada aynı anda hızlı devam eden illerin başında geliyor. 7 ilçe ve 15 ayrı noktada benzer projeler devam ediyor. Buradaki projede 360 konut, 406 dükkan ve 800 araçlık bir otopark alanı üretiliyor, TOKİ tarafından yapılıyor” ifadelerini kullandı.
“8 binin üzerinde konut dönüştürülecek”
Projeyi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yürüttüğünü belirten Başkan Büyükakın, “Bu projenin fizibilitesinin gerçekleşmesi için başlangıç fiyatıyla 100 milyonluk desteğimiz oldu. Geçtiğimiz günlerde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un ve bizim yaptığımız açıklamada, kentin genelinde 8 binin üzerinde konutun dönüştürülmesi ile ilgili bir çalışma başlatıldı. Bunun haricinde 0.69 faiz oranı ile yapılacak olan kentsel dönüşüm çalışmaları ile ilgili de süreç başlatıldı. Ofisler 12 ilçemizde açıldı ve vatandaşı bilgilendirme çalışmaları devam ediyor. Kentsel dönüşüm bizim en büyük önceliğimiz. Bunlar zahmetli işler. Hiçbirinden geri durmadık” dedi.
“Gövdemizi taşın altına koyduk”
Altyapı yatırımlarının zorluğuna rağmen hiçbir zaman kaçmadıklarını vurgulayan Başkan Büyükakın, “İzmit’teki Cedit Konutları bunlardan bir tanesi. Orada elimizi değil, gövdemizi taşın altına koyduk, kaçmadık. Zahmetli olduğunu bile bile kararlılıkla devam ettik. Kentimizi bir an önce depreme hazırlamak istiyoruz ve bunu başaracağız. Burası da bir yıla kadar tamamlanınca vatandaşlarımız huzur içinde yaşayacak. Bu güzel örnek proje, Gölcük’ün diğer bölgelerinde de devam edecek” diye konuştu.
Avrupa’nın en büyük çevresel dönüşüm projelerinden biri olan “İzmit Körfezi Dip Çamuru Temizleme Projesi”, teşekkür plaketi ile onurlandırıldı. Proje dolayısıyla bugüne kadar 168 hektarlık alan temizlendi, 1.4 milyon metreküp çamur ekosistemden uzaklaştırıldı.
Kocaeli Sanayi Odası tarafından bu yıl 31’incisi düzenlenen Şahabettin Bilgisu Çevre Ödülleri Töreni, çevre hassasiyetiyle öne çıkan kurumları bir araya getirdi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin İzmit Körfezi’nde hayata geçirdiği Dip Çamuru Temizleme Projesi, törende özel teşekkür plaketi ile onurlandırıldı. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın adına plaketi, Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Mesut Önem teslim aldı. Törende konuşan Önem, “Bu ödül, sadece bugünü değil; geleceği de korumaya dair çabamızın göstergesidir.” dedi.
Avrupa’nın en büyük çevresel dönüşüm projelerinden biri olarak nitelenen “İzmit Körfezi Dip Çamuru Temizleme Projesi” kapsamında bugüne kadar 168 hektarlık alan temizlendi, 1.4 milyon metreküp çamur ekosistemden uzaklaştırıldı.
Törende Kocaeli Valisi İlhami Aktaş, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcısı Semih Akgün ve Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk de yer aldı. Çevreye yönelik çalışmalarını titizlikle yürüten Büyükşehir, ileri biyolojik arıtma, mavi bayraklı plajlar ve geri kazanım projeleriyle çevreye verdiği önemi de gösteriyor. Büyükşehirin bu konudaki çalışmaları sayesinde ileri biyolojik arıtma ile gri su sanayide yeniden kullanılıyor.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, Orta Koridor ve Kalkınma Yolu Koridoru projelerinin çeşitlendirilmesinin önemine değindi. Uraloğlu, “Orta Koridor’da 2 bin 262 kilometrelik hattın belli kısımları tamamlandı. 50 milyar dolarlık yatırımla hayata geçirilecek. 144 bin kişiye dolaylı ya da doğrudan istihdam sağlayacak. Bu proje, Çin-Avrupa arasında kilit rol oynayacak” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, 27-28-29 Haziran tarihlerinde yapılacak ‘Küresel Ulaştırma Forumu’ öncesinde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Bakan Uraloğlu toplantıda; karayolları, demiryolları, deniz yolları, havacılık ve haberleşme alanında yapılan yatırımlar hakkında bilgi verdi.
293,5 milyar dolarlık yatırım
Yapılan yatırımlardan bahseden Uraloğlu, “2002 yılından bu yana ulaştırma ve haberleşme altyapısına 293,5 milyar dolarlık yatırım yapıldı, bu yatırımlar üretime yaklaşık 1 trilyon dolarlık katkı sağladı” dedi. Uraloğlu, ulaştırma projelerinin yıllık ortalama 1 milyon kişiye doğrudan ve dolaylı istihdam sağladığını kaydetti.
Karayolları ve demiryolları yatırımları
Karayollarında bölünmüş yol uzunluğunun 6 bin 101 kilometreden 29 bin 742 kilometreye çıkarıldığını belirten Uraloğlu, sıcak asfalt yol uzunluğunun 32 bin kilometreye, viyadük uzunluğunun 799 kilometreye ve tünel uzunluğunun 790 kilometreye ulaştığını aktardı.
Demiryolu alanında toplam ağın yaklaşık 14 bin kilometreye çıktığını, sinyalli ve elektrikli hat oranlarının yüzde 60-80 seviyelerine yükseldiğini belirten Uraloğlu, Türkiye’nin Avrupa’da 6’ncı, dünyada 8’inci yüksek hızlı tren işletmecisi olduğunu ifade etti. Yüksek hızlı tren ağına 2 bin 251 kilometre hat eklendiği bilgisi paylaşıldı.
Havalimanı ve denizcilik gelişmeleri
2002 yılında 26 olan aktif havalimanı sayısının 2025 itibarıyla 58’e yükseldiğini belirten Uraloğlu, “İki yeni havalimanının (Yozgat, Bayburt-Gümüşhane) inşaatı da devam ediyor” dedi.
“2025 yolcu sayısı hedefimiz 240 milyon”
Uraloğlu, “Uluslararası uçuş anlaşması yapılan ülke sayısı 175’e, uçuş noktası sayısı ise 353’e ulaştı. Toplam yolcu trafiği 2024’te 231 milyondu, 2025 hedefimiz ise 240 milyon yolcu” ifadelerini kullandı.
Denizcilik sektöründe liman sayısının 217’ye, yük elleçleme kapasitesinin 532 milyon tona ve tersane sayısının 85’e çıktığını açıklayan Uraloğlu, Türkiye’nin özellikli gemi üretiminde Avrupa’da önemli bir tedarikçi konumunda olduğunu ifade etti.
Kalkınma Yolu ve Orta Koridor
Bakan Uraloğlu, kalkınma yolu ve orta koridora ilişkin de bilgi verdi.
Uraloğlu, “Kalkınma Yolu Koridoru’na bakarsak Irak’ın Basra Körfezi’ndeki Fav Limanı’ndan başlayıp 1200 km ile Ovaköy’e, oradan ülkemizden de Kapıkule’ye kadar giden ve üç denize de bağlantısı olacak olan bir koridor. Orta koridor, kalkınma yolu koridoru gibi alternatifleri gerçekten çeşitlendirmemiz lazım” dedi.
“Tek bir hatta bağlı kalmamamız gerekir”
Uraloğlu konuşmasının devamında “Bugün İsrail’in İran’a saldırması sonucunda Hürmüz Boğazı’nın kapatılması konuşuluyor. Dolayısıyla Hürmüz Boğazı kapatıldığı zaman Fav Limanı gelecekteki beklenen kapasitenin altına düşebilecektir. O zaman bizim elimizde orta koridorun güçlü olarak durması lazım. Deniz yollarının güçlü olarak durması lazım. Yani tek bir hatta bağlı kalmamamız gerekir” diye konuştu.
“Orta Koridor’da 2 bin 262 kilometrelik hattın belli kısımları tamamlandı”
Uraloğlu, Türkiye’nin doğu-batı ve kuzey-güney eksenli uluslararası lojistik hatlardaki önemine dikkat çekerek, Orta Koridor ve Kalkınma Yolu projelerine dair detaylar paylaştı. Uraloğlu, “Orta Koridor’un Türkiye içindeki uzunluğu 2 bin 262 kilometre. Bu hattın belirli kısımları tamamlandı. 50 milyar dolarlık yatırım, 114 milyar dolarlık üretim etkisi olacağını öngörüyoruz. Proje ile 144 bin kişiye istihdam sağlanacak” ifadelerini kullandı.
Kalkınma Yolu Koridoru’nun ise Irak’ın Fav Limanı’ndan başlayarak Türkiye üzerinden Kapıkule’ye uzanacağını, toplam uzunluğunun yaklaşık 4 bin kilometreye ulaşacağını aktardı. Proje kapsamında 24 milyar dolarlık yatırım ve 50 milyar dolarlık ekonomik katkı öngörüldüğü, istihdam etkisinin ise 63 bin kişi olacağı bildirildi.
Marmaray ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü Demiryolu Projesi
Marmaray’dan günde maksimum dört yük treninin geçişine izin verilebildiğini belirten Uraloğlu, yük taşımacılığı kapasitesinin artırılması amacıyla Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinden demiryolu hattı planlandığını söyledi. Gebze-Halkalı arasında 120 kilometrelik bir hat planlandığını ve bu yıl ihalesinin yapılmasının hedeflendiğini belirtti. Proje kapsamında yaklaşık 5 milyar dolarlık yatırım öngörülüyor.
Kocaeli D130 Karayolu’ndaki trafiği rahatlatmak adına projelendirip ihalesi gerçekleştirilen Başiskele Kavşağı Koridor Projesi’nde ilk kazma vuruldu.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, şehir içi trafiği rahatlatacak çok önemli projeyi daha hayata geçiriyor. Bu kapsamda geçtiğimiz günlerde ihalesi gerçekleştirilen Başiskele Kavşağı Koridor Projesi’nde ilk kazma vuruldu. Toplamda 16 kilometre uzunluğunda inşa edilecek ulaşım koridoru, D130 Karayolu’ndaki trafik akışını rahatlatacak modern güzergâh olacak. Proje kapsamında 9 köprü, 7 menfez ve yayaların güvenliği için 2 yaya üstgeçidi yer alacak. Yeni ulaşım ağı, Başiskele ve çevresine nefes aldıracak. Koridor boyunca yaklaşık 300 bin metreküplük kazı ve dolgu çalışması yapılacak. Zemin ıslahı için proje sahasında 15 bin 500 metre forekazık ve 26 bin metre derin karıştırma çukuru oluşturulacak. Ayrıca, hafif dolgu ihtiyacını karşılamak amacıyla yaklaşık 100 bin metreküp geofoam kullanılacak. Projenin yol yapımı aşamasında 167 bin ton PMT (plent miks temel) ve asfalt serimi yapılacak. Bunun yanı sıra 30 bin metreküp beton dökümü ve 5 bin 500 ton nervürlü demir kullanılacak. Bu teknik altyapı sayesinde yol kalitesi artırılacak ve uzun ömürlü bir ulaşım hattı sağlanacak.
Trafik güvenliği ve altyapı bütünlüğü açısından proje kapsamında 13 bin metre yağmursuyu hattı ve 11 bin 500 metre otokorkuluk imalatı da gerçekleştirilecek. Böylece sürüş güvenliği ve bölgenin altyapı dayanıklılığı önemli ölçüde artırılacak. Başiskele Kavşağı Koridor Projesi tamamlandığında, sürücülere alternatif ve yüksek kapasiteli güzergah sunularak trafik yoğunluğunda ciddi azalma sağlanacak. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, bu projeyle birlikte kente konforlu, güvenli ve kesintisiz ulaşım imkânı kazandırmayı hedefliyor.
“Körfezray Metro Projesi” kapsamında İzmit ilçesinde bulunan 5 istasyon bölgesinde çalışmalar yoğun şekilde devam ediyor.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Kocaeli Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle başlanan “Körfezray Metro Projesi’nde” çalışmalar devam ediyor. Bu kapsamda, İzmit ilçesinde bulunan Seka Devlet Hastanesi, Kuruçeşme, Sekapark, Milli İrade Meydanı ve Otogar istasyonlarında çalışmalar tüm hızıyla sürdürülüyor.
Körfezray metro projesi dahilinde Seka Devlet Hastanesi çevresinde forekazık çalışmaları tamamlandı. Hafriyat çalışmalarının devam ettiği istasyon sahasında segment üretim fabrikasının dış cephe kaplamalarında sona gelindi. Yer altında tünel açmak için kullanılacak tünel açma makinesinin parçalarının montajına başlandı.
Proje kapsamında Seka Devlet Hastanesi istasyonunun yanı sıra 4 istasyon daha bulunuyor. Kuruçeşme istasyonunda saha kapaması tamamlanırken, alan içerisindeki ağaçların taşıma işleri Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı ekipleri tarafından yapılıyor. Saha kapama çalışmaları tamamlanan Sekapark İstasyonu alanında 12 arkeolojik sondaj kuyusu açıldı. Açılan kuyular neticesinde hazırlanan rapor Kültür Varlıkları Kurulu’na sunuldu.
Saha kapama çalışması yapılan Milli İrade İstasyonunun bulunduğu Anıtpark’ta bulunan Kızılay binası taşındı. Alanda bulunan reklam panoları ve ağaç gibi donatıların deplase çalışmaları yapılıyor. Otogar istasyonunda ise çalışma sahası kısmi olarak kapatılırken, tam kapamanın yapılabilmesi için alternatif yollarının yapımının tamamlanması bekleniyor. Çalışma sahasının içerisindeki ağaçların taşıma işlemleri de devam ediyor.
Faaliyete geçtiğinde metro hattının günde 300 bin yolcu, daha ileriki zamanlarda ise günde 500 bin yolcunun taşınması hedefleniyor. 1.8 milyar dolar hat yapımı, 400 milyon dolar araç yatırımı olmak üzere toplam 2,2 milyar dolar yatırım bütçesi bulunan proje, Kocaeli’de tek seferde hayata geçirilecek en büyük yatırım olması ile ön plana çıkıyor. Körfezray Metro Hattı, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Ulaşım Master Planı’nda da yer alıyor.
Kocaeli Kuzey Hafif Raylı Sistem Hattı’nın 1. aşamasında 26,85 kilometrelik raylı sistem hattı ve 18 istasyon yapılması ulaşım konforunu da beraberinde getirecek. Buna göre Kocaeli’nin doğu-batı aksında başlangıçta günlük yaklaşık 300 bin yolcu, yılda ise 101 milyon yolcunun taşınması hedefleniyor.
Kocaeli’yi çevre yatırımlarıyla örnek şehir haline getirdiklerini söyleyen KBB Başkanı Tahir Büyükakın, “Arıtılmamış tek bir damla suyu denize bırakmıyoruz. 9 milyondan fazla fidanı toprakla buluşturduk, İzmit Körfezi’ni yeniden hayata döndürüyoruz.” dedi.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, Kocaeli’yi çevre yatırımlarıyla örnek bir şehir haline getirdiklerini vurgulayarak, “Gelecek nesillere temiz bir çevre bırakmak boynumuzun borcudur. Her damla suya, her fidana sahip çıkıyoruz. Çevreye dair kararlılığımız arıtma tesislerinden denizlerin maviliğine, fidanlardan ekosistem projelerine kadar uzanan geniş bir vizyonla somut karşılık buluyor. Sanayisiyle anılan Kocaelimiz, artık aynı zamanda doğayla dost şehirlerin başında geliyor.” şeklinde konuştu.
“Denizlerimize arıtılmamış tek bir damla su bırakmıyoruz”
İzmit Körfezi’ni temiz tutmak için atık su arıtma tesisi sayını 23’e çıkardıklarını söyleyen Başkan Büyükakın, “Ayrıca yasal zorunluluk olmamasına rağmen mevcut 8 modüler atık su arıtma tesisini rehabilite ederek ileri biyolojik arıtma standartlarına uygun hale getirdik. Biyolojik arıtmada yüzde yüz, ileri biyolojik arıtmada ise yüzde 75 başarı sağladık. Denizlerimize arıtılmamış tek bir damla su bırakmıyoruz. Bu kararlı mücadelemiz, deniz ekosisteminin korunması açısından hayati önem taşıyor. Atık su arıtma tesislerimizde elde ettiğimiz arıtılmış suları, sanayi kuruluşlarının proses suyu ihtiyaçları için geri kazanım suyu olarak kullanıma sunduk. Bu sayede içme suyu kaynaklarımız üzerindeki baskıyı azaltarak su tasarrufu konusunda önemli bir yol kat ettik.” şeklinde konuştu.
“9 milyondan fazla fidan toprakla buluşturuldu”
“Bir zamanlar kokudan yanına yaklaşılamayan İzmit Körfezi kıyılarında artık çocuk kahkahaları yankılanıyor” diyen Başkan Büyükakın, “9 mavi bayraklı plaj, sahil düzenlemesi ve sahil parklarımız ile Kocaeli’nin kıyıları yeniden ailelerimizin doğayla, denizle buluştuğu yerler haline geldi. Sadece kıyılar değil; şehrin dört bir yanı doğayla buluşturuldu. Millet bahçelerimiz, mesire alanlarımızla 9 milyondan fazla fidan toprakla buluşturuldu. Bu fidanların çoğu yemyeşil yapraklarıyla gökyüzüne uzanıyor.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’nin en büyük, dünyanın da sayılı çevre projelerinden biri”
“Körfez’in ucunda biriken 8.5 milyon ton çamurun bertarafı çalışmalarından bahseden Büyükakın, “Türkiye’nin en büyük, dünyanın da sayılı çevre projelerinden biri olan bu çalışma ile İzmit Körfezi’nin en doğusunda kalan yaklaşık 720 hektarlık bölgede 15 metre derinliğe kadar olan 3,8 milyon metreküp dip çamuru temizlenecek. Proje tamamlandığında su sirkülasyonu yeniden sağlanacak, kötü koku tarihe karışacak, oksijen seviyesi artacak ve biyoçeşitlilik canlanarak İzmit Körfezi daha derin nefes alacak.” şeklinde konuştu.
“Balıklandırma projeleriyle sudaki yaşamı destekliyoruz”
Yalnızca görünen yüzeyleri değil, görünmeyen kaynakları da koruduklarını aktaran Büyükakın, “Depo gazından enerji üretimi, çöp sızıntı suyunun arıtılması, hayvansal ve bitkisel atıklardan biyogaz üretimi, gemi ve deniz araçlarından kaynaklanan atıkların bertarafı gibi pek çok alanda sürdürülebilir çevre politikaları hayata geçiriyoruz. İzmit Körfezi ile orman içi sularda yürütülen balıklandırma projeleriyle de sudaki yaşamı destekliyor, ekosistem zenginliğini artırıyoruz. Her ağacın gölgesi, her damla suyun temizliği bizim geleceğimizdir. Dünyamızın bize verdiği uyarıları dikkate almak zorundayız. İklim krizi, kuraklık, çevre kirliliği gibi tehditlerle ancak ortak bir bilinçle mücadele edebiliriz. Bu vesileyle tüm vatandaşlarımızı doğaya karşı daha duyarlı olmaya davet ediyor, Dünya Çevre Günü’nü kutluyorum. Daha yaşanabilir bir Kocaeli, daha temiz bir dünya için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.