Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Kocaeli’de 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla tören düzenlendi

Kocaeli’de 19 Eylül Gaziler Günü, düzenlenen yürüyüş ve çelenk sunma töreniyle kutlandı.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından “Mareşal” rütbesi ve “Gazi” unvanının verilişinin 104. yıl dönümü dolayısıyla ilk olarak Merkez Bankası önünden Kent Meydanı’na kadar “Kahramanlarla Yürüyoruz” kortej yürüyüşü gerçekleştirildi.

Törende, anıta çelenklerin sunulmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.

Vali Aktaş, tören sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, gazilere ve şehit ailelerine minnet borçlu olduklarını söyledi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin gazilerin kahramanlıkları sayesinde var olduğunu belirten Aktaş, “Onların kahramanlıkları sayesinde buralardayız. Onların sayesinde Türkiye Cumhuriyeti var. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve vefat etmiş tüm gazilerimize Allah’tan rahmet diliyorum” ifadelerini kullandı.

“Geçmişimizi hatırlıyoruz”

Türkiye Muharip Gaziler Derneği Kocaeli Şube Başkanı Gazi Nurettin Recep Sağlık ise “Halkımızla iç içe olmaktan mutluyuz, nice böyle güzel günlere ulaşmaktan mutluyuz. Gururlu hissediyoruz, geçmişimizi hatırlıyoruz. Kıbrıs gazisiyim, 51 sene geçti. Hep gözümüzün önünde, unutulmayacak bir olay. Tekrar arkadaşlarımızı görüyoruz. Şehit olanları hatırlayıp üzülüyoruz” diye konuştu.

Katılımcılar

Gazilerin yürüyüşüne; Kocaeli Valisi İlhami Aktaş, İzmit Kaymakamı Yusuf Ziya Çelikkaya, Deniz Eğitim Öğretim ve Garnizon Komutanı Selçuk Akarı, AK Parti Kocaeli Milletvekili Veysel Tipioğlu, TBMM İdare Amiri ve CHP Kocaeli Milletvekili Harun Özgür Yıldızlı, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Kocaeli İl Emniyet Müdürü Faruk Karaduman, MHP İl Başkanı Tuncay Batı, BBP İl Başkanı Metehan Küpçü, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Kocaeli Şube Başkanı Nurettin Recep Sağlık, gazi yakınları, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Bursa ekibi insansız hava yarışında 6.oldu

Türkiye genelinde 2 bin 580 okulun başvurduğu Liseler Arası Sabit Kanat İnsansız Hava Aracı Yarışması, 2-8 Eylül 2025 tarihleri arasında Kocaeli’nde gerçekleştirildi. Zorlu rekabetin yaşandığı yarışmada, Bursa Yıldırım Ticaret Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, geliştirdiği “Feza” isimli insansız hava aracıyla tüm hedefleri kusursuz şekilde vurarak Türkiye 6’ncısı oldu.

“Feza” adlı sabit kanat İHA, yarışma boyunca dayanıklılığı, hassasiyeti ve istikrarı ile dikkat çekti. Görev senaryolarında belirlenen hedefleri tek tek başarıyla tamamlayan Feza, Yıldırım Ticaret MTAL ekibini üst sıralara taşıdı. Bu başarı, sadece okulun değil, aynı zamanda Bursa’nın teknolojiye olan katkısını da gösterdi. Başarının mimarları arasında koordinatör öğretmen Ramazan Belyurt ile öğrenciler Kerem Yüksel, Mustafa Eren Bilga, Mahmut Efe Ağdağ ve Ecrin Gülser yer aldı.

Ramazan Belyurt: “Feza her geçen yıl daha güçlü, hedefimiz Türkiye birinciliği”

Koordinatör öğretmen Ramazan Belyurt, elde edilen derecenin gurur verici olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bu yolculuğa birkaç yıl önce çıktık. Daha önce katıldığımız yarışmalarda ‘Gazi’ unvanı almıştık. O günlerden bugüne kadar Feza’yı sürekli geliştiriyoruz. Bu yıl 2580 başvuru arasından ilk 10’a girmek ve tüm görevleri kusursuz tamamlamak, bizim için çok değerli bir başarıdır. Öğrencilerimle gurur duyuyorum. Önümüzdeki yıl hedefimiz çok daha büyük: Türkiye birinciliği. Feza’yı daha da iyileştirip zirveye oynayacağız.”

Takımın genç yıldızları

Kerem Yüksel, Feza’nın elektronik sistemlerinde görev alarak uçuş güvenliğini sağladı. Mustafa Eren Bilga, yazılım ve kontrol mekanizmaları üzerinde çalışarak aracın hedef odaklı hassasiyetini artırdı. Mahmut Efe Ağdağ, gövde ve aerodinamik tasarımda kritik rol üstlendi. Ecrin Gülser, ekibin motivasyonunu ve takım içi koordinasyonu sağladı; ayrıca Feza’nın test uçuşlarında aktif görev aldı.

Bursa’ya gurur, Türkiye’ye örnek

Yarışmaya Türkiye’nin dört bir yanından onlarca başarılı okul katıldı. Yıldırım Ticaret MTAL’in ortaya koyduğu performans, özellikle sabit kanat kategorisinde gelecekte şampiyonluk için güçlü bir aday olduklarını kanıtladı. Okul yönetimi ve öğrenciler, bu başarının sadece bir başlangıç olduğunu vurgularken, Bursa adına büyük bir gurur yaşadıklarını da dile getirdi. Feza, kusursuz uçuş performansı ile şimdiden 2026 şampiyonluğunun en iddialı isimlerinden biri olarak görülüyor.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Türkiye’de bir ilk, tekerlekli sandalyeli zeybek takımı

Gonca Engelsiz Yaşam Merkezi’nde ilkler yaşanmaya devam ediyor. Bu kapsamda Türkiye’nin ilk tekerlekli sandalyeli zeybek ekibi Gonca bünyesinde kuruldu. 7 kişilik ekip, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde sahneye çıkarak kültürel mirası engelsiz bireylerle buluşturacak.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin hizmete sunduğu Gonca Engelsiz Yaşam Merkezi, özel bireylerin sosyal yaşama katılımında Türkiye’ye örnek olmaya devam ediyor. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının zeybek ekiplerine katılımı daha önce bireysel düzeyde gerçekleşmiş olsa da, bu proje Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyor. Gonca Engelsiz Yaşam Merkezi’nde kurulan ekip, toplam 7 kişiden oluşuyor ve uzman eğitmen eşliğinde haftalık düzenli provalarla çalışmalarını sürdürüyor. Yaklaşık 1 aydır devam eden hazırlık sürecinde sabır, azim ve eğlencenin bir arada olduğu bir ortamda ekip çalışması gelişiyor. Katılımcılar aynı anda, aynı ritimle ve tam uyumla hareket etmeyi öğrenerek birlikte başarmanın mutluluğunu yaşıyor.

İlk gösteri 3 Aralık’ta

Tamamı tekerlekli sandalyeli bireylerden oluşan Türkiye’nin ilk zeybek ekibi, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde sahne alacak. Bu anlamlı gösteri, özel bireylerin sosyal hayata katılımının güçlü bir simgesi olurken, aynı zamanda “engellerin aşılabileceğini” en güzel şekilde ortaya koyacak. Gösteri için yoğun şekilde prova yapan katılımcılar, ilk kez bir ekip halinde zeybek öğrendikleri için heyecan ve mutluluklarını dile getiriyor.

Gonca tüm Türkiye’ye örnek oluyor

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nce İzmit’teki eski Vinsan Kampüsü’nde hayata geçirilen Gonca Engelsiz Yaşam Merkezi, özel gereksinimli bireyler için Türkiye genelinde örnek gösterilen bir yaşam alanı konumunda. Eğitim sınıfları, terapi odaları, atölyeler, spor ve sanat alanlarıyla donatılmış merkez, hem bireylerin hem de ailelerinin yaşam kalitesine dokunuyor. Hizmet anlayışıyla fark oluşturan Gonca, özel bireylere sunduğu kişiye özel programlar ve topluma kazandıran projeleriyle Türkiye’nin örnek gösterilen merkezlerinden biri olmaya devam ediyor.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Ömer Çelik’ten CHP’ye: “Neredeyse ’gelin siz yönetin’ diyecekler”

https://www.41.com.tr/wp-content/uploads/2025/09/omer-celikten-chpye-neredeyse-gelin-siz-yonetin-diyecekler-0-lRlHDK4w.mp4
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’a dönük ifadelerine tepki gösteren AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Şimdiki Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminde ve Özgür Özel’de çok ciddi bir siyasi navigasyon problemi var” dedi. Çelik, Özel’in partisindeki sorunları çözmesi gerektiğini ifade ederek, “CHP’deki gelişmelere hakim olmaktaki cari açığı, Cumhurbaşkanımıza ve Cumhur İttifakı’na saldırılarak kapatılamaz. Bu cari açık giderek büyümektedir. Dolayısıyla bunu yönetmesi gereken Cumhuriyet Halk Partisi yönetimidir. Yani neredeyse ’gelin bu meseleleri yönetin’ diye bize çağrı yapacaklar” ifadelerini kullandı.

Kocaeli’de “Türkiye Yüzyılı Buluşmaları”na katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İl Başkanlığı’nda açıklamalarda bulundu. En önemli gündem maddelerden birinin, “Terörsüz Türkiye süreci” olduğuna dikkati çeken Çelik, hem “Terörsüz Türkiye” hem de “Terörsüz Bölge” hedefine ulaşmak için yapılması gereken çalışmaları vatandaşlara anlattıklarını ifade etti. Vatandaşların kaygı ve sorularına cevap verdiklerini belirten Çelik, bu konuda tüm partililerin sahada ortak şekilde çalışma yürüttüğü bilgisini verdi.

“Türkiye büyük bir başarıya imza attı ve atmaya devam ediyor”

Konuşmasının devamında, deprem konutlarına değinen Çelik, “Dün Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, depremle ilgili olarak önümüze gelen tablo neredeyse bir ülke büyüklüğünde alanı sarsan ve yerle bir eden bir felaketti. Dünyada da ‘yüzyılın depremi’ olarak değerlendirildi. ’Böyle bir afetten sonra hiçbir hükümet kısa sürede konut teslim edemez’ denirken, Türkiye büyük bir başarıya imza attı ve atmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanımız, her toplantıda bize deprem bölgesinin asla ihmal edilmemesi gerektiğini hatırlatmıştır. MKYK’nın açılışında, Bakanlar Kurulu toplantılarında sürekli olarak bu hassasiyet dile getirilmiştir. Türkiye, hangi yarayı alırsa alsın, hangi bedeli öderse ödesin ayağa kalkabileceğini bir kez daha bütün dünyaya göstermiştir” dedi.

“Terörsüz Türkiye bir devlet politikası haline gelmiştir”

Çelik, Türkiye’nin gündeminden terörün çıkarılması için Cumhur İttifakı’nın güçlü bir irade ortaya koyduğunu anlatarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın devlet kurumlarına verdiği talimatla birlikte “Terörsüz Türkiye”nin bir devlet politikası haline geldiğini söyledi. Çelik, ülke gündeminden terörün çıkarılmasının, aynı zamanda yakın bölgeler için de bir ilham kaynağı olacağını ifade ederek, “Terörsüz Türkiye süreci, Terörsüz Bölge sürecinin de referansı haline gelecektir” diye konuştu.

“Terörsüz Türkiye süreci stratejik bir adımdır”

Türkiye’nin terörle mücadele kapasitesinin artırılması için büyük adımlar atıldığını ve bunların her birine ulaşıldığını belirten AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sözlerine şöyle devam etti:

“Terörle mücadele eden güvenlik güçlerimizin bu yöndeki kapasitesi imkan ve kabiliyetleri de katbekat artırıldı ama aynı zamanda devletler ’hard power’ dediğimiz sert güçlerini kullanırken, terörle mücadele konusunda yumuşak güçlerini de kullanırlar. Terör örgütü mensuplarının teslim olması, örgütlerin silah bırakması, feshedilmesiyle ilgili geçmişten itibaren yapılan hukuki düzenlemeler çeşitli çalışmalar söz konusudur. Bu çerçevede bakıldığında etrafımızdaki gelişmelere, dünyadaki gelişmelere bakıldığında esasında Terörsüz Türkiye süreci, Türkiye için son derece zamanlaması, mekanı, referansları doğru stratejik bir adımdır”

“Türkiye’de ikinci sınıf vatandaş yoktur, Türkiye’de herkes ev sahibidir”

Dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, şehit ailelerini ve gazileri incitecek hiçbir adımın atılmayacağının mesajını verdiğini aktaran Çelik, “Bize her toplantıda talimatları da budur. Öteden beri de söyledik. Devletin niteliği konusunda ve milletin değerleri konusunda herhangi bir pazarlık söz konusu değildir. Aynı şekilde bütün bu süreçler tek devlet, tek millet, tek bayrak, tek vatan ilkesi çerçevesinde gerçekleşecektir. Bu esasında herkesin faydasına olan bir şeydir. Yakın bölgemizde görüyoruz ki Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı aynı şekilde Alevi’yi, Sünni’yi, Şii’yi birbirine düşürmeye çalışanlar, aslında bu bölgelere sadece sömürge gözüyle bakanlardır. Biz ise bölgedeki bütün etnik unsurlara bütün mezhebi unsurlara kardeşlik gözüyle bakıyoruz. Türkiye’nin içerisinde sık sık söylediğimiz şey şudur. Hepimizin adları farklı olabilir ama hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti’dir. Türkiye’de ikinci sınıf vatandaş yoktur, Türkiye’de herkes ev sahibidir, birinci sınıf vatandaştır. Tabii ki demokrasimizi, cumhuriyetimizi, hukuk devletimizi hedef alanlara karşı her zaman güvenlik güçlerimiz teyakkuz halindedir” ifadelerini kullandı.

“Bütün bu sabotajlara karşı geçmişten itibaren son derece idmanlıyız”

Ömer Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bugün net bir şekilde görüyoruz ki, her kim Terörsüz Türkiye ve Terörsüz Bölge sürecine ulaşılmasının önüne geçmek için silah bırakma konusunda ve fesih konusunda bir geciktirme mesajı veriyor ya da silah bırakma ve fesih sürecini sulandırmaya ve ertelemeye çalışıyorsa; aslında görüyoruz ki emperyalizm, siyonizm dediğimiz bu odaklarla yanaşık düzen içerisinde duruyor. Bunların güya sürece gövdeden karşı değilmiş gibi bir üslup kullansa da, esasında süreci enfekte etmeye çalışan bir takım tutumlar içerisinde olduğunu görüyoruz. O sebeple bütün bu sabotajlara karşı geçmişten itibaren son derece idmanlıyız. Bu konularda büyük bir tecrübemiz var. Bu sabotajları yapmaya çalışanların niyetlerini, amaçlarını görüyoruz. Biz her ne olursa olsun hem ülkemizde hem yakın bölgemizde ’kardeşlik’ diyeceğiz, ’duygudaşlık’ diyeceğiz ve geleceğe bu şekilde bakmaya devam edeceğiz.”

“Eninde sonunda terörsüz bir Türkiye ve terörsüz bölge hedefine ulaşacağız”

AK Parti Sözcüsü Çelik, Suriye’yi istikrarsızlaştırmak isteyen dış güçlerin, bölgeyi etnik ve mezhebi fay hatları temelinde bölmeye çalıştığını belirterek; bazı odakların, bölgedeki belli gruplara “özerklik” vaadiyle yaklaştığını ancak asıl amaçlarının o grupların iyiliği olmadığını ifade etti. Çelik, “Onlar böyle yaparak esasında daha büyük bir fitne çıkarmaya ve kendi çıkarlarını tahakkuk ettirmeye çalışıyorlar” dedi.

Bazı Avrupa devletlerinin istihbarat servislerinin bilgisi dahilinde, kimi şirketlerin birden çok terör örgütüne karargah hazırlayıp lojistik destek verdiğinin görüldüğünü vurgulayan Çelik, “Vatandaşlarımız bu konuda müsterih olsunlar, çok boyutlu bir şekilde yürütüyoruz. Terörsüz Türkiye sürecini, bahsettiğim ilkeler çerçevesinde sonuca ulaştırmakta kararlıyız. Buna dönük her türlü sabotajla mücadele edebilecek kapasitemiz vardır. Eninde sonunda terörsüz bir Türkiye ve terörsüz bölge hedefine ulaşacağız. Bu ülkemize ve bölgemize dönük, kötü niyet besleyenlere, kötü niyetli projeleri tahkim etmek isteyenlere vereceğimiz en güçlü cevap olacak” şeklinde konuştu.

“Cumhuriyet Halk Partisi gibi köklü bir parti, bu skandalların içine nasıl düşmüştür?”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’in son birkaç haftadır Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik söylemlerini de eleştiren Çelik, “Biz, Özgür Özel’in birinci meselesinin kendi partisiyle uğraşmak olması gerektiğini değerlendiriyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi gibi köklü bir parti, bu skandalların içine nasıl düşmüştür? Cumhuriyet Halk Partisi gibi köklü bir partinin her tarafından bu kadar skandallar patlarken, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi neyle meşgul? Esasında ilgilenmesi gereken konu budur” ifadelerine yer verdi.

“Konunun bizimle bir ilgisi yok”

Bu hukuki süreçlerin, CHP’li isimlerin birbirleri hakkındaki şikayetleri üzerine başladığını hatırlatan Çelik, şöyle konuştu:

“Aslında tabloya baktığınızda herhangi bir şekilde konunun bizimle bir ilgisi yok. Birtakım Cumhuriyet Halk Partililer, yargıya birtakım Cumhuriyet Halk Partilileri şikayet etmişler. Bu Cumhuriyet Halk Partililerin diğer Cumhuriyet Halk Partilileri şikayetlerinin içerisinde geçen rüşvet, şantaj, diğer birtakım skandallar meselesi yargı tarafından gündeme alınmış. Şikayet zaten Cumhuriyet Halk Partililerden gelmiş. Bunlar gizli de olmadı. Bütün o süreçlerde basına yansıyarak bunların hepsi söz konusu oldu” dedi.

“Neredeyse gelin bu meseleleri yönetin diye bize çağrı yapacaklar”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, partisindeki sorunları çözmek yerine gündemi değiştirmeye çalıştığını ifade eden Çelik, eleştirilerini şöyle sürdürdü:

“Şimdiki Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminde ve Özgür Özel’de çok ciddi bir siyasi navigasyon problemi var. Çok ciddi bir siyasi pusula meselesi var. Yani navigasyona herhangi bir şey yüklediğinde Cumhuriyet Halk Partisi’ne söylemesi gereken sözü AK Parti’ye söylüyor. Aynaya bakarak yüzleşmesi gereken meselelerde Cumhurbaşkanımıza karşı haksız ifadeler kullanıyorlar. Özgür Özel’in Cumhuriyet Halk Partisi’ni yönetmekte gösterdiği zaaf ve Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminin Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki gelişmelere hakim olmaktaki cari açığı, Cumhurbaşkanımıza ve Cumhur İttifakı’na saldırılarak kapatılamaz. Bu cari açık giderek büyümektedir. Bu cari açık artık Cumhuriyet Halk Partisi’ne gönül vermiş vatandaşlarımızı da inciten, onların hak etmediği, milletimizin hak etmediği, siyaset hayatımızın hak etmediği bir noktaya gelmiştir. Dolayısıyla bunu yönetmesi gereken Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi. Yani neredeyse ’Gelin bu meseleleri yönetin’ diye bize çağrı yapacaklar. Bu konunun bizimle hiçbir ilgisi yok. Bütün teşkilatlarımızla birlikte söylüyoruz. Cumhurbaşkanımız kırmızı çizgimizdir. Bu haksız ifadelerle hukuk ve siyaset alanında sonuna kadar mücadele ederiz. Ama şunun da bilinmesi gerekir ki, problemleri bizimle değil, Cumhuriyet Halk Partisi’nin problemi Cumhuriyet Halk Partisi’yledir. Dolayısıyla bu Cumhuriyet Halk Partisi’ne gönül vermiş vatandaşlarımızın da hak etmediği bir meseledir. Onu çözmeleri gerekir.”

“Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir devlet başkanı Filistin davasını, milli davamız olarak tanımlamıştır”

Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Gazze konusundaki hassasiyetini sorgulayan eleştirilere de tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Filistin davasını yıllardır her platformda en güçlü şekilde savunduğunu belirten Çelik, “O gün de mecliste söyledi; ’Erdoğan’ın Gazze’yi turistik bölge yapacağız diyenlere karşı bir sözü yok. İsteyen Google’a girsin baksın’ diye. Girip baktı herkes. Cumhurbaşkanımızın onlarca sözü var. Daha hiç kimse bunları dillendirmezken, İsrail’in işgal haritasını gösterip yıllardır Birleşmiş Milletler’de bunu dile getiren Cumhurbaşkanımızdır. Yine ifade ettik, bugün Abbas yönetimine ve Filistinlilere vizenin koyulması aslında Filistinlilerin sesini kısmak anlamına geliyor ama hiç kimse Filistinlilerin sesini kısamaz. Niye? Cumhurbaşkanımız var. Recep Tayyip Erdoğan var. Bir kere daha göreceğiz ki, eylülde yapılacak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Filistin davasının en gür sesi Cumhurbaşkanımız olacaktır. Onun tarafından ilan edilecektir. Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir devlet başkanı Filistin davasını, milli davamız olarak tanımlamıştır. O da Cumhurbaşkanımızdır. Dolayısıyla çok basit bir test öneriyorum Özgür Özel’e. Cumhurbaşkanımızın Gazze konusundaki, Filistin konusundaki hassasiyetini sorgulaması son derece yanlış bir şey. Ama bununla ilgili olarak kimin ne düşündüğünü öğrenmek istiyorsa Gazzeli bir kardeşimize, Filistinli bir kardeşimize bunları söylesin. Bakalım ne cevap alıyor” dedi.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

26 yıldır dinmeyen acı: Saat 03.02’de hayat durdu

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin 26. yıl dönümünde hayatını kaybedenler merkez üssü Gölcük’te anıldı. Saat 03.02’yi gösterdiğinde kalpler yine aynı acıyla sarsıldı.

17 Ağustos Depremi’nin 26. yıl dönümünde hayatını kaybedenler saat 03.02’de Gölcük’te anıldı. Kavaklı Sahili’nde bulunan anıt önünde düzenlenen programına Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Yücel Korkut, Gölcük Kaymakamı Müfit Gültekin, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer ve vatandaşlar katıldı. Anıtın önüne çelenk bırakma merasimi gerçekleşmesinin ardından depremde hayatını kaybedenler için dua edildi.

“03.02’de insanların uykuda oldukları bir anda deprem meydana geldi”

Duanın ardından açıklama yapan Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, “17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden 26 yıl geçti. Ama gördüğünüz gibi acılar hala taze. 7.4 büyüklüğünde çok büyük bir depremdi. Merkez üssü Gölcük olmakla birlikte çevrede de çok sayıda yerleşim yeri etkilendi. Hatta biliyorsunuz, İstanbul’da Avcılar’da da çok ciddi yıkıma neden olmuştu. O günden bugüne baktığımızda bazı değişikliklerin yaşandığını, özellikle bu akşamki anma programında da net bir şekilde gördük. 03.02’de insanların uykuda oldukları bir anda deprem meydana geldi. Dışarıya çıkabilen ve hayatta kalanlar, hemen enkazda kalan yakınlarını, eşini, dostunu kurtarmak için çalışmak zorunda kaldı” diye konuştu.

“Türkiye olarak da bu konuda hazırlıklı değildik”

2023 yılında meydana gelen deprem ile 1999 depremi arasındaki en temel farkı açıklayan Başkan Sezer, “2009 yılında kurulan çok güçlü bir kurum olan AFAD’ın varlığıdır. Bunun dışında yüzlerce arama kurtarma ekibinin ve akredite olmuş çok sayıda birimin kurulmuş olmasıdır diyebiliriz, temel farklılık budur. 1999 depremine kadar bu derece yıkıcı bir felaketin etkileri konusunda toplum olarak da psikolojik açıdan da bir farkındalığımız yoktu. Türkiye olarak da bu konuda hazırlıklı değildik. Deprem sonrasında alınması gereken önlemlerden ziyade, deprem öncesinde alınması gereken tedbirlerin neler olması gerektiği gündeme geldi. İşte bu süreçte kentsel dönüşüm kavramı Türkiye’nin gündemine girdi” şeklinde konuştu.

“1999 Depremi, Türkiye için bir milat”

Konuşmasını sürdüren Başkan Sezer, “Biz, örneğin 2023 yılında meydana gelen 6 Şubat Depremi’nden önce, Gölcük merkezde kentsel dönüşüm çalışmalarına başlamıştık. Şu an itibariyle önümüzdeki sene bu zamanlarda tamamen vatandaşlarımızın oturabileceği noktaya gelecek, tamamlanan bloklar var. 36 dönümlük bir alanda, iki katı yerin altında otoparkı bulunan projeler tamamlanmak üzere. Şehre baktığımızda yönetmeliklerde çok önemli değişiklikler görüyoruz. 1975 yönetmeliğine göre yapılmış, zayıf ve dayanıksız binalar vardı. 1999 depreminden sonra ise binaların sağlamlığı noktasında çok ciddi adımlar atıldı. Zemin etüdü, yapı denetim sistemi gibi pek çok düzenleme getirildi. Aslında o büyük felaketten sonra şehircilik anlamında önemli değişiklikler yapıldı. 1999 Depremi, Türkiye için bu anlamda bir milat oldu” ifadelerini kullandı.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Türkiye, barış masalarının aranan aktörü haline geliyor”

https://www.41.com.tr/wp-content/uploads/2025/08/cumhurbaskani-erdogan-turkiye-baris-masalarinin-aranan-aktoru-haline-geliyor-0-YFuJwjs5.mp4
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye, barış masalarının aranan aktörü haline geliyor. Bugün Türkiye kendisine güveniyor, kendisine inanıyor, özgüvenli bir şekilde hedeflerine doğru sağlam adımlarla ilerliyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul düzenlenen Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) 38. Olağan Mali Genel Kurulu ve Ustalara Saygı Ödül Töreni Programı’na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomi ve siyaseti ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Konuşmasına DEİK çalışmalarını tebrik ederek konuşan Erdoğan, “Merhum Özal çok farklı bir başbakan ve cumhurbaşkanıydı. Karşılaştığı onca zorluğa, onca engele, statükodan çıkar devşirenlerin takoz siyasetine rağmen, Türkiye’nin önünde yeni ufuklar açmış, devrinin çok ötesinde hizmetlere imza atmış bir devlet ve siyaset adamıydı. Rabbim ondan razı olsun, mekanını inşallah cennet eylesin diyorum. İnsan eseriyle yaşar, rahmetli Özal da eserleriyle, hizmetleriyle milletimizin kalbinde yaşamaya devam ediyor. Onun ülkemize bir armağanı olan DEİK, Türk iş dünyasının uluslararası alandaki lokomotif kuruluşu olarak bu yıl 40. yaşını kutluyoruz. 40 Sene önce dikilen fidanın, bugün 153 iş konseyi, 92 kurucu kuruluş ve 5 bine yakın üye sayısıyla kolları dünyanın dört bir yanına uzanan devasa bir çınara dönüştüğünü görüyoruz. Biraz evvel Nail Bey, 40 sayısının kültürümüzdeki yerini ve anlamını son derece veciz bir şekilde ifade etti. DEİK’in 40 yaşın birikimiyle, tecrübesiyle, olgunluğuyla inşallah yoluna çok daha güçlü devam edeceğine inanıyorum. DEİK ailesine başarılarla dolu daha nice 40 yıllar geliyor” dedi.

“Türkiye’nin ekonomik, ticari ve üretim gücüne güç kattık”

DEİK’i hem başbakanlığı hem de cumhurbaşkanlığı süresince güçlü biçimde desteklediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İş dünyamızın yurt dışında önünü açmak, karşılaştığınız sorunları çözmek, sıkıntılarınızı gidermek için samimiyetle mücadele ettik. Afrika’nın daha önce kapısı çalınmamış ülkelerinden, kısıtlı varlığımızın olduğu Güney Amerika’ya, Asya’nın derinliklerinden, Orta Doğu’nun en sıkıntılı bölgelerine kadar her yerde sizlerin yanında yer aldık. Yurt dışı ziyaretlerimizde DEİK’in faaliyetlerine mutlaka vakit ayırın. Gümrüklerdeki sorunlarınızdan, tır şoförlerimizin meselelerine, bürokratik engellerden, teminat mektuplarına, bize ve bakanlarımıza ilettiğiniz her konuyla birebir ilgilendik. Kolay olanı değil, zor olanı seçtik. Elimizi taşın altına koyduk ve hamdolsun sizlerle birlikte Türkiye’nin ekonomik, ticari ve üretim gücüne güç kattık. Dünyanın neresinde iş yaparsa yapsın iş adamlarımıza, sanayicilerimize, yatırımcılarımıza, ihracatçılarımıza, arkalarında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin olduğunu çok yakından hissettirdik. Bundan sonra da aynı hassasiyetle çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

“Jeopolitik riskleri de çok net okuyoruz”

Bölgedeki çatışmaların ve küresel ekonomideki belirsizliklerin, yerli ekonomiye verdiği tedirginliklerin farkında olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze’deki soykırımla başlayan, ardından İsrail’in Lübnan’a, Yemen’e, İran ve Suriye’ye saldırmasıyla artan jeopolitik riskleri de çok net okuyoruz. İş dünyamızın fırtınalı bir denizde yol almaya çalıştığı aşikardır. Türk iş dünyası, yeni durumlara adaptasyon kabiliyeti en yüksek kesimler arasında ilk sıradadır. İhracatçılarımız başta olmak üzere şirketlerimizin yeni pazarlar bularak, yeni ortaklıklar kurarak bu sancılı dönemi başarıyla yönettiğini görüyoruz. Biz de bütün bu gelişmeleri yakından takip ediyor, doğuracağı risklerle beraber potansiyel fırsatları da dikkate alarak yeniden şekillenen küresel sistemde ülkemizi en iyi şekilde konumlandırmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

“Ne zulme sessiz kalıyor ne de macera peşinde koşuyoruz”

“Bir başka hassasiyetimiz şudur değerli arkadaşlar. Vicdanı, adaleti, insan hayatı ve onurunu merkeze alan dış politikamızdan taviz vermeden Türkiye’yi çatışmaların ve gerilimlerin uzağında tutmak” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için her adımı dikkatle hesap edilmiş ince bir siyaset izliyoruz. Ne zulme sessiz kalıyor ne de macera peşinde koşuyoruz, ne pısırık davranıyor ne de muhalefetin kışkırtmalarına prim veriyoruz. Türkiye için 86 milyonun tamamı için yüzünü ülkemize çevirmiş mazlumlar için en doğrusu neyse onu kararlılıkla hayata geçiriyoruz. Komşumuz Suriye’de 14 yıl boyunca bunu yaptık. Rusya-Ukrayna savaşının ilk gününden itibaren bunu yaptık. İsrail’in İran, Yemen ve Lübnan’a yönelik saldırılarında bunu yaptık. Gazze soykırımına tepki olarak İsrail’le ticari ilişkilerin kesilmesinde bunu yaptık. Körfezdeki kardeş ülkelerle ilişkilerimizi geliştirirken yine bunu yaptık. Libya’dan Karabağ’a nerede bize ihtiyaç varsa orada yine biz bunu yaptık. Kendi ülkesini Batılı televizyon kanallarına şikayet eden ezik siyasetçiler gibi değil, hadiselere Ankara merkezli bakarak politikalarımızı belirledik. Hepsinde de haklı çıkan biz olduk. Bugün hemen herkes Türkiye’nin meseleleri okuma biçimini takdir ediyor. Rakiplerimiz dahi ülkemizin dengeli, vicdanlı, ilkeli ve dirayetli duruşundan övgüyle bahsediyor” belirtti.

“Türkiye, barış masalarının aranan aktörü haline geliyor”

Türkiye’nin güven verdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, barış masalarının aranan aktörü haline geliyor. Bugün Türkiye kendisine güveniyor, kendisine inanıyor, özgüvenli bir şekilde hedeflerine doğru sağlam adımlarla ilerliyor. İnşallah çok daha iyi yerlere geleceğiz. Sizlerle çok daha fazlasını başaracağız. Ölçek büyüterek yola hep beraber devam edeceğiz. Değerli dostlar, bakın, bütün bunları ben hamaset olsun diye söylemiyorum. DEİK’in potansiyelini çok iyi bildiğim için bunları ifade ediyorum. Sizlere inandığım için, sizlere güvendiğim için kendimden bu kadar emin konuşuyorum” şeklinde konuştu.

“Milli gelirimiz ilk kez 1 trilyon doları aştı”

Geçtiğimiz günlerde ekonomiye dair önemli veriler açıklandığını söyleyen Erdoğan, “Özellikle dış ticarette yine rekorlara imza attık. Hatırlarsanız 28 Mart’ta 2 milyar 64 milyon dolar ile günlük mal ihracat rekoru kırmıştık. 2025 yılı Temmuz ayında 25 milyar dolar ile cumhuriyet tarihimizin en yüksek aylık mal ihracatımızı gerçekleştirdik. Dış ticaret açığı son dokuz ayın en düşük seviyesine indi. 2002’de yılda sadece 36 milyar dolar ihracat yapan Türkiye’yi böyle aldık, sadece bir ayda 25 milyar dolar ihracat yapan bir ülke haline getirdik. Ocak-Temmuz ihracatına bakıldığında da yüzde 5,2’lik artışla 7 ayda 156,4 milyar doları aştık. Şurası fevkalade önemlidir, kişi başına düşen gelirimiz 2024’te 15 bin 463 dolara, 2025’in ilk çeyreğinde ise 15 bin 971 dolara yükselmiştir. Milli gelirimiz ilk kez burası çok önemli, 1 trilyon doları aşmış ve 2025’in ilk çeyreği itibariyle 1 trilyon 371 milyar dolara ulaşmıştır. 2002 sonunda milli geliri 230 milyar dolar olarak devralmıştık. 23 yılda 6 kat arttırdık ve toplam 1 trilyon 371 milyar dolara yükselttik. Bu Türkiye ekonomisinin farklı bir lige yükseldiğinin ifadesidir. Ülkemizi bu seviyelere taşıdık” ifadelerini kullandı.

“Orta yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatımız 101 milyar doları aştı”

2002’ye göre sadece rakamlarla artış olmadığını dış ticaretin yapısında dönüşüm olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sırf muhalefet etmek adına, Türkiye’nin kazanımlarını önemsizleştirenler ortadaki bu başarıya gözlerini kapatsa da, iş dünyamız belirsizliklerle dolu küresel iklimde bu rakamların ne manaya geldiğinin gayet farkındadır. Bunu vurgulamakta fayda görüyorum. Hem ihracat yaptığımız ülkelerin sayısı yükseldi, hem de ihraç ettiğimiz ürünler çeşitlendi. Orta yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatımız 101 milyar doları aşarken, ihracatımızdaki payı da yüzde 41’e çıktı. Savunma sanayimiz 7,15 milyar dolarlık ihracat ve 180 ülkeye erişimle gurur kaynağımız oldu. otomotiv sektörümüz ihracat hacmiyle Avrupa’da 4., dünyada ise 12. Sıraya yerleşti. Bu vesileyle Ticaret Bakanlığımızı, ihracatçı birliklerimizi, iş dünyamızı, ticaretimizin akıncı beyleri olan ticaret müşavirlerimizi tebrik ediyorum. Şu gerçeğin de gözden kaçırılmaması gerektiği inancındayım. Günümüz dünyasında ticaret diplomasisi artık çok aktörlü bir süreçtir. DEİK bu anlamda yalnızca Türk özel sektörünün temsilcisi değil, aynı zamanda iş dünyamızın da diplomatik sözcüsüdür. Cumhuriyetimizin ikinci asrında başta DEİK olmak üzere Türk Sivil Toplum Kuruluşlarımızdan ülkemizin küresel ticaretteki ağırlığını artırmak için canla başla çalışmaya devam etmelerini bekliyorum” şeklinde konuştu.

“Terörsüz Türkiye sürecinde yeni evreye geçildi”

“Sadece dış ticaret rakamlarında değil, iç cephemizin tahkimatına yönelik çabalarımızda da güzel haberler alıyoruz” diye belirten Erdoğan, “Terörsüz Türkiye sürecimizde bu hafta yeni bir evreye daha geçildi. Sürece siyasi desteği ve katılımı artırma çağrılarımız olumlu karşılık buldu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir komisyon kuruldu. Böylece Türk siyaseti psikolojik bir eşiği daha başarıyla aştı. Bir ön yargıyı daha kırdı. Demokratik zeminde meselelerini konuşarak çözme yolunda kıymetli bir adım atıldı. Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarına başlamasından büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Komisyona katılan siyasi partilerin temsilcilerinin ilk toplantıda verdikleri yapıcı mesajları takdirle karşıladı. İlk güne hakim olan müspet atmosferin inşallah ilerleyen günlerde daha da güçlenmesini ümit ediyoruz” dedi.

“Türkiye’nin yarım asırlık terörle mücadelesinin ekonomik faturası yaklaşık 2 trilyon dolar”

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan Terörsüz Türkiye Komisyonuna ilişkin de bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün de Milli Savunma Bakanımız, İçişleri Bakanımız ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanımız davet üzerine komisyona bilgi verdiler. Şurası bir gerçek ki, bölgemizde yeni oyunlar oynanırken Türkiye’nin bu oyunları bozacak adımları kararlılıkla atması devlet aklının bir gereğidir. Etrafımızı saran bu ateş çemberinden özellikle mevzi kazanımlarla değil, ancak ve ancak stratejik bir yaklaşımla birbirimize güvenerek, inanarak, güçlü bir irade ortaya koyarak çıkabiliriz. Ne yapıyorsak bunun için yapıyoruz. Hangi riske giriyorsak bunun için giriyoruz. Cumhur İttifakı olarak yalnızca elimizi değil tüm gövdemizi taşın altına işte bunun için koyuyoruz. Türkiye’nin yarım asırlık terörle mücadelesinin ekonomik faturası yaklaşık 2 trilyon doları aştı. Terörün ekonomi ile birlikte ülkemize başka maliyetleri de oldu. Henüz ömrünün baharındaki nice gencimizi kara toprağın baharına verdik. Ocaklar söndü, aileler parçalandı, çocuklar yetim ve öksüz kaldı. Ateş sadece düştüğü yeri yakmadı, hepimizin yüreğini dağlandı. Terör, sivil siyaseti de yıllarca esir aldı. Baskı altında tuttu. Dış politikadan, sosyal hayata, toplumsal barışımızdan güvenliğe kadar her cephede terörün yol açtığı sorunlarla mücadele ettik. Millet olarak biz kaybederken, Türk’ün de, Kürt’ün de, Arap’ın da can düşmanı olanlar kazandı. Demokrasimiz kan kaybederken, millet iradesine musallat olan vesayet odakları kazandı. Biz, değerli kardeşlerim, artık bu ülke, bu millet kaybetmesin diyoruz” ifadelerini kullandı.

“Zarfımız birlik, mazrufumuz kardeşliktir”

Devletin tüm kurumlarının tam bir uyum içinde çalıştığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi Allah’ın izniyle kazananlar ile kaybedenlerin yerini değiştirecek olan tarihi bir sürecin içindeyiz. Biz de sabotajlara ve tahriklere karşı tedbiri elden bırakmadan teyakkuz halinde dikkatle, hassasiyetle, ünsiyetle bu çalışmaları yönetiyoruz. Aynı şekilde siyaset kurumu bazı çatlak seslere ve fırsatçılara rağmen genel olarak sürece olumlu yaklaşıyor. Terörle hiçbir yere varılamayacağı, bölgemizin geleceğinde terörün hiçbir çeşidine yer olmadığı gün geçtikçe daha net görülüyor. Bu avantajları en iyi şekilde değerlendirerek ülkemizde ve bölgemizde yeni bir dönemin kapılarını açmak istiyoruz. Zarfımız birlik, mazrufumuz kardeşliktir. 86 milyonun imzasını taşıyan bu mektup er ya da geç adrese ulaşacaktır. Sürecin sonunda inşallah sadece ekonomisiyle değil, demokrasiyle de kardeşliğiyle de güçlü Türkiye’ye şeref olacağız. Ülkesi ve milleti için hayal gören bu ülkenin istikbalini düşünen herkesten bu hayırlı adıma samimi destek vermelerini rica ediyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmalarının ardından üyelerle birlikte fotoğraf çektirdi.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Başkan Büyükakın, TÜGVA gençliğini yalnız bırakmadı

Türkiye Gençlik Vakfı Kocaeli İl Temsilciliği’nin düzenlediği 2025 Yaz Okulu Kapanış Programı’na katılan KBB Başkanı Tahir Büyükakın, “Dünyada insanlığın gerçek değerine ulaşmasına vesile olacak gençlik sizlersiniz.” dedi.

Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Kocaeli İl Temsilciliği’nin düzenlediği 2025 Yaz Okulu Kapanış Programı, SEKA Kamp Alanı’nda gerçekleştirildi. Kocaeli Valisi İlhami Aktaş, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Kartepe Belediye Başkanı Mustafa Kocaman ve Başiskele Belediye Başkanı Yasin Özlü de bu anlamlı organizasyonda gençleri yalnız bırakmadı. TÜGVA Kocaeli İl Temsilcisi Mustafa Salın’ın, yaz okulundaki çalışmaları anlattığı konuşmasının ardından Başkan Tahir Büyükakın gençlere seslendi.

“Dünyada insanlığın gerçek değerine ulaşmasına vesile olacak gençlik sizlersiniz”

TÜGVA’nın gençler için yaptığı çalışmaların çok kıymetli olduğunu ifade eden Başkan Büyükakın, “Öyle güzel şeyler yapıyorsunuz ki ben gerçekten sizler için yapılan tüm çabanın, verilen hiçbir emeğin boşa gitmediğini gördüm. Birkaç arkadaşınız, mikrofondan boykot çağrısı yapmamı istedi. Daha bu yaşta böyle bir bilincin sizde olması beni gerçekten çok duygulandırdı. Dünyada insanlığın gerçek değerine ulaşmasına vesile olacak gençlik sizlersiniz. Sizler yetiştiğinizde, bu dünyaya adaletin barışın ve kardeşliğin sesini yükselteceksiniz. Sizleri çok seviyorum. Bu organizasyonda emeği geçen değerli başkanımıza ve onun yönetimine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Ailelerle birlikte burada eğlenmeniz, ailelerle bu programların yapılması da kıymetli ve güzel.” dedi.

“Geleceğin Fatih’leri, Alparslan’ları sizin aranızda”

Gençlere her zaman güvendiğini ve onların, Türkiye’nin geleceğini inşa edeceklerine inandığını vurgulayan Başkan Büyükakın, “İyi ki varsınız. Türkiye’nin geleceği sizlere emanet. Türkiye’yi çok daha güzel yerlere taşıyacaksınız. Dünyaya adaletin barışın ve kardeşliğin sesini güçlü şekilde duyuracaksınız. Geleceğin Fatih’leri, Alparslan’ları sizin aranızda. Çok daha güçlü bir Türkiye’yi inşa edeceksiniz. Ben buna inanıyorum. Sizleri yürekten tebrik ediyorum, alnınızdan öpüyorum.” ifadelerini kullandı.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Şampiyon Darıca sporcular kupalara ambargo koydu

Darıca Belediyesi Eğitim ve Spor Kulübü, Konya’da düzenlenen Küçükler Türkiye Kulüpler Atletizm Şampiyonası’nda kupa ve madalyalara adeta ambargo koydu.

Darıca Belediyesi Eğitim ve Spor Kulübü, başarılarına yenilerini eklemeye devam ediyor. Konya’da düzenlenen Küçükler Türkiye Kulüpler Atletizm Şampiyonası’nda takım halinde Türkiye üçüncüsü olan Darıca Belediyesi Eğitim ve Spor Kulübü’nün başarılı sporcuları, elde ettikleri önemli derecelerin ardından Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık’ı makamında ziyaret etti. Şampiyonada bireysel olarak da büyük başarılara imza atan sporcular, 2 Türkiye ikinciliği ve 1 Türkiye üçüncülüğü kazanarak Darıca’nın gururu oldu. Sporcular, antrenörleri ve kulüp yöneticileriyle birlikte gerçekleştirdikleri ziyarette, desteklerinden dolayı Başkan Muzaffer Bıyık’a teşekkür etti. Darıca Belediyesi Eğitim ve Spor Kulübü Başkanı Enver Demirci de kendilerini her zaman destekleyen Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık’a katkılarından dolayı teşekkür etti.

“Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da spora ve sporcuya desteklerimiz artarak devam edecek”

Genç sporcularla tek tek ilgilenen Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık, onların azim ve disiplinle elde ettikleri başarılarla gurur duyduklarını belirterek, “Sporun ve sporcunun her zaman yanındayız. Bu başarılar, doğru yatırımların ve sıkı çalışmanın sonucudur. Sizler bizim geleceğimizsiniz. Göğsümüzü kabarttınız, hepinizi yürekten kutluyorum. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da spora ve sporcuya desteklerimiz artarak devam edecek.” dedi. Kulüp başkanı ve antrenörleri de tebrik eden Başkan Muzaffer Bıyık, sporcuların başarılarının devamını diledi.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Milletimizin hasretini çektiği büyük ve güçlü Türkiye’ye kavuşmamıza çok az kaldı”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Milletimizin hasretini çektiği büyük ve güçlü Türkiye’ye kavuşmamıza çok az kaldı. Zulümle, krizle, çatışmayla boğuşan coğrafyamızda barış rüzgarlarının esmesine inanın çok az kaldı” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beşiktaş Tüpraş Stadyumu’nda gerçekleştirilen Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Yaz Okulları Finali Programı’na katıldı. Gençleri selamlayarak konuşmasına başlayan Erdoğan, TÜGVA mensuplarına teşekkür ederek, “Kalbi güzel, zihni açık, heyecanı yüksek evlatlarımızla buluştuğumuz bu programda emeği geçen her bir kardeşime şükranlarımı iletiyorum. Sevgili gençler, 81 ilimizde 400 bin öğrencinin katıldığı yaz okullarında gençlerimiz 6 hafta boyunca dolu dolu zaman geçirdiler. Bir yandan milli ve manevi değerlerimizi kuşanırken, diğer yandan farklı spor dallarında kendilerini geliştirdiler. Türkiye Gençlik Vakfımız maşallah hem eğitim, hem kültür, sanat ve spor faaliyetleriyle 11 yıldır çok kıymetli hizmetler veriyor. Vakıf okulları, doğa kampları, münazara yarışmaları, kitap okuma kulüpleri gibi programlarla milyonlarca gencimize ulaşıyor. İslam dünyasını ilgilendiren bütün meselelerde TÜGVA milletimize yakışan vicdanlı, onurlu, merhametli bir duruş sergiliyor. Vakfımızın daha pek çok alandaki başarılı çalışmalarıyla iftihar ediyoruz” diye belirtti.

“Her bir gencimizi ihlasla kucaklayacak, muhabbetle bağrımıza basacağız”

Türkiye’de gençleri marjinal grupların insafına bırakmayacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii şunu da gayet iyi biliyoruz, ellerine geçirdikleri her fırsatı TÜGVA’ya saldırmak için kullananları rahatsız eden de işte bu hizmetlerdir. Polise asit atan, taş atan, molotof atan, esnafın malını mülkünü yağmalayan değil, vatana, millete, ümmete sevdalı gençlerin yetişmesini istemiyorlar. TÜGVA’ya karşı hükümetleri bu yüzden ama onlara bugün kötü bir haberim var. Onları daha uzun yıllar rahatsız etmeyi sürdüreceğiz. Gençlerimizi marjinallerin insafına terk etmeyeceğiz. Her bir gencimizi ihlasla kucaklayacak, muhabbetle bağrımıza basacağız. Bugün bir kez daha medeniyet değerlerimizin şuurunda yeni kuşakların yetişmesi için varını yoğunu ortaya koyan her bir kardeşime, her bir TÜGVA mensubuna, yöneticisine, gönüllüsüne teşekkür ediyorum. Anadolu’nun toprağından kaynayan bir kan, cemiyet için harcanan emek, bin yıllık tarih, güçlü bir devlet ve ebedi olduğuna inanmış bir ruh. Evet, rahmetli Nurettin Topçu’nun bu sözlerle tarif ve taltif ettiği gençlik işte burada. Sultan Alparslan’ı Sultan Fatih’le, Selahattin Eyyubi’yi Yavuz Selim’le, Kanuni’yi Sultan Abdülhamid’le buluşturan gençlik işte burada. Malazgirt akınlarını, Çanakkale savunmasıyla, milli mücadeleyi 15 Temmuz destanıyla birleştiren gençlik işte burada. Köklerini bilen, mazisini tanıyan, geçmişi geleceğe taşıyan gençlik işte burada. Mekke’yi Mükerreme’den Medine-i Münevvere’ye, Horasan’dan Kudüs’e, Kırım’dan Gazze’ye, Gönül coğrafyasını kucaklayan gençlik işte burada. Üstad’ın ifadesiyle, dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, ölçünün davacısı gençlik işte burada” dedi.

İktidarları öncesi gençlerin çok sıkıntı çektiğini belirten Erdoğan, “Sevgili gençler, sizler dünyaya gözlerinizi AK Parti iktidarında açtınız. Ülkesine ve milletine sevdalı kadroların yönetiminde büyüyorsunuz. Bakın anne ve babalarınız gerçekten sancılı, sıkıntılı günler yaşadı. Yasaklara, baskılara haksızlıklara karşı, kararlı bir mücadele yürüttük. Kat sayı zulmünü kılık kıyafet yasaklarını başörtüsü üzerindeki baskıları, tek tek ortadan kaldırdık. 28 Şubat’ın kirli ve kibirli zihniyetini bir daha geri gelmemek üzere tarihin çöp sepetine yolladık. Ayrıca eğitimde fırsat eşitliği başta olmak üzere, sizlerin önüne açacak pek çok düzenlemeyi, hayata geçirdik. 81 ilimizi eğitim kurumlarımızla kütüphanelerle, yurtlarla, gençlik ve spor tesisleriyle bilim merkezleriyle, gençlerimiz için donattık. Elbette önümüzde gidecek daha çok yolumuz var. Daha ülkemize kazandıracağımız pek çok reform, yatırım, hizmet var” diye konuştu.

“Coğrafyamızda barış rüzgarlarının esmesine inanın çok az kaldı”

Erdoğan, “Milletimizin hasretini çektiği büyük ve güçlü Türkiye’ye kavuşmamıza çok az kaldı. Zulümle, krizle, çatışmayla boğuşan coğrafyamızda barış rüzgarlarının esmesine inanın çok az kaldı. Allah’ın izniyle sizlere terörün olmadığı her metrekaresinde huzurun, güvenliğin, refahın, kardeşliğine kemer olduğu bir Türkiye’yi teslim edeceğiz. Son nefesimize kadar sizlerin hizmetinde olmaya inşallah devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Gençlere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir kere şunu her zaman aklınızın bir köşesinde tutmanızı rica ediyorum. Sizler ebeveynlerinizin yanı sıra bu milletin evlatlarısınız. O yüzden daima iyinin, doğrunun ve haklının yanında saf tutacaksınız. Bilginizi ahlakınızla, şahsiyetinizi merhametinizle süsleyeceksiniz. Çok okuyacak, çok öğrenecek, çok öğreteceksiniz. Size bakanlar hayranlık duyacak. Sizi görenlerin kalbi umutla dolacak. Sizi yolunuzdan döndürmek isteyecekler. Ümitlerinizi, hevesinizi, şevkinizi kırmaya çalışacaklar. Son LGS tartışmasında olduğu gibi size iftira atacak, size kara çalacaklar. Bunlardan asla ayılmayacaksınız. Zorbalıklara boyun eğmeyeceksiniz. Moralinizi hiçbir zaman bozmayacaksınız. Onlara en güzel cevabı başarılarınızla vereceksiniz. Okullarınızın duvarlarına astıracağınız şeref tablolarıyla vereceksiniz. Türkiye ve dünya çapında elde edeceğiniz derecelerle vereceksiniz. Unutmayın, hiç kimse bu ülkede size üvey evlat muamelesi yapamaz. Eğitiminizle, ufkunuzla, karakterinizle, önünüze koyduğunuz hedeflerle sizden sonrakilere örnek olacaksınız. Her şeyin yeri, zamanı, şartları vardır. Hepsinin ötesinde Rabbimizin çizdiği bir kader planı vardır. Bu yüzden, bizim bugün farklı sebeplerle yapamadıklarımızı yarın inşallah sizler başaracaksınız. Ben karşımda işte böyle bir gençlik görüyorum” ifadelerini kullandı.

“Gazze’de son asrın en vahşi soykırımı yaşanıyor”

Gazze’de yaşananlara ilişkin de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnanıyorum ki her biriniz Gazze’de yaşananları takip ediyorsunuz. Filistinli kardeşlerimiz, Siyonist cinayet şebekesinin yüzde 90’ını yerle yeksan ettiği Gazze’de açlıkla, susuzlukla, ilaçsızlıkla mücadele ediyor. Her gün karnı sırtına yapışmış masum bebeklerin, çocukların, kadınların şehadet haberini alıyoruz. Gazze’deki masumlar gıda dağıtım merkezi olarak adlandırılan kıyım merkezlerinde bitkinlikten bayılıyor. Kalleş kurşunların hedefi oluyor. Anne ve babalar enkazların arasında kilometrelerce yol yürüyüp bir çuval un alabilmek, bir yudum suya erişebilmek için canlarını tehlikeye atıyor. Benzerlerini yalnızca toplama kamplarında göreceğimiz sahnelerin çok daha kötüsü şu an Gazze’de sözde medeni dünyanın gözleri önünde yaşanıyor. Şunu bugün bir kez daha açık açık ifade ediyorum. Gazze’de son asrın en vahşi soykırımı yaşanmaktadır. Gazze’de sadece çocuklar, sadece bebekler değil, insanlık adına ne varsa masumların kanından beslenen bir avuç caninin elinde yok edilmektedir” şeklinde konuştu.

“Bizim Filistin hassasiyetimizi sorgulamak sizin ne haddinize?”

Gazze’deki vahşete ilk günden itibaren en güçlü tepkiyi veren ülkenin Türkiye olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze’deki mazlumların hakkını korkusuzca savunan hükümet, Türkiye Cumhuriyeti hükümetidir. Terör devleti İsrail’in karşısında dimdik duran iktidar, bizim iktidarımızdır. Şunu sizin ve ailelerinizin özellikle bilmesini isterim. Gazze’deki kardeşlerimizi bir an olsun yalnız bırakmadık. 101 bin tonu aşan insani yardımlarımızla kardeşlerimizin yanında olduk. İsrail’le ticareti tamamen durdurarak Filistin halkının yanında olduk. Diplomatik temaslarımızla, uluslararası alandaki çabalarımızla Gazze’nin yanında olduk. Daha burada sayamayacağımız nice destekle, nice yardımla Gazze’nin ve Gazzeli mazlumların yanında olduk. İsrail’den aferin almak için Filistin direnişine terör iftirası atanlara rağmen Gazze’nin kahraman evlatlarına sırtımızı dönmedik. Tehdit edildik, gizli açık pek çok operasyona maruz kaldık. Ama hiçbir zaman Filistin’i ve Filistin davasını savunmaktan vazgeçmedik” dedi.

“Sevgili gençler, değerli kardeşlerim, şimdi bakıyorsunuz birileri çıkıyor bizim Filistin davasına olan sarsılmaz desteğimizi sorgulamaya kalkıyor” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Buradan edep ve adap dışı ifadelerle hükümetimize edep alanlara sadece şunu söylüyorum. Bizim Filistin hassasiyetimizi sorgulamak sizin ne haddinize? Daha düne kadar topraklarını savunan Gazzelilere terörist diyen siz değil miydiniz? Madem mazlumun yanındayız diyorlar, madem mazlumun yanındaydınız, peki 14 yıl boyunca Suriye’de neredeydiniz? 1 milyon insan katledilirken, Suriyeli kardeşlerimiz zulüm görürken, işkence görürken neredeydiniz? Halep’te, Derağa’da, Humus’ta, Hama’da mazlumların üzerine varil bombaları yağarken neden sesiniz çıkmadı, neden konuşmadınız? Karabağ ülkemizin desteğiyle azatlık mücadelesi verirken, işgalcilerin tezleriyle cana Azerbaycan’a iftira atan siz değil miydiniz? Libya’ya yardıma gittiğimizde, Libya’dan bize ne diyen siz değil miydiniz? Kusura bakmayın, kimseyi kandıramazsınız. Çünkü siz hiçbir zaman mazlumların yanında olmadınız. Çünkü siz Orta Doğu’ya hiçbir zaman kardeşlik penceresinden bakmadınız. Ümmet olmanın ne demek olduğunu anlamadınız. Bu duyguyu hiçbir zaman yüreğinizde hissetmediniz. Şimdi çıkmış kapkara sicilinize bakmadan bizi eleştiriyorsunuz. Kabine üyelerimizi eleştiriyorsunuz. Bakanlarımıza seviyesizce dil uzatıyorsunuz. Ne yaparsanız yapın, bize kara çalamayacaksınız. Filistin halkının kalbindeki Türkiye sevdasını, Tayyip Erdoğan sevdasını söküp atamayacaksınız. Türk milletinin bir asır sonra kardeşleriyle yeniden kucaklaşmasına engel olamayacaksınız. Siz inkar etseniz de tarih bizim dik duruşumuzu yazıyor. Türkiye’nin verdiği zorlu mücadele mümin gönüllere iftihara katılıyor. Şuna da tüm yüreğimizle inanıyoruz. Hürriyetin o kızıl kapısı mutlaka açılacak. Gazzeli kardeşlerimiz öz yurtlarında şehit kanlarıyla sulanmış o mübarek topraklarda inşallah ebediyen özgürce yaşayacak. O kutlu gün geldiğinde Allah nasip ederse biz de orada olacağız. Kardeşlik görevimizi yerine getirmenin gönül huzuruyla orada olacağız. Zor zamanda hakkı haykırmanın gururuyla orada olacağız. Zalimler karşısında dik durmanın şerefiyle orada olacağız.”

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Körfezli minik karateciler Türkiye şampiyonasında altın ve bronz madalya aldı

Körfez Gençlerbirliği SK sporcuları, Türkiye Minikler Karate Şampiyonası’ndan şampiyon ve üçüncü olarak döndü.

Türkiye Minikler Karate Şampiyonası, 18-20 Temmuz tarihleri arasında Tekirdağ İli Çorlu İlçesi 100. Yıl Spor Salonu’nda Asya Önel’in anısına düzenlendi. Türkiye’nin dört bir yanından gelen kulüplerin yoğun ilgi gösterdiği organizasyonda minik sporcular, gösterdikleri performansla büyük beğeni topladı. Genç yaşta vefat eden karate sporcusu Asya Önel’in ismini yaşatmak amacıyla düzenlenen şampiyona, minik karateciler için önemli bir buluşma noktası oldu. Şampiyonaya 47 ilden 1247 karateci katıldı. Kocaeli’den şampiyonaya katılan Körfez Gençlerbirliği Spor Kulübü minik sporcuları Abdullah Oğuzkağan Eraslan Türkiye şampiyonu olurken, Eymen Tarık Urak ve Muhammet Eymen Ertuğrul da Türkiye üçüncüsü olarak büyük başarı elde etti. Abdullah Oğuzkağan Eraslan 2016 doğumlular 36 kiloda bütün rakiplerini yenerek altın madalyanın sahibi olurken, Eymen Tarık Urak 2015 doğumlular 40 kiloda Muhammet Eymen Ertuğrul ise 2017 doğumlular 34 kiloda üçüncü olarak bronz madalya aldı. Minik sporcularımızın maç ve madalya törenleri sonrasında antrenörleri Şaban Ağaya ile paylaştıkları sevinçleri görülmeye değerdi.

“Başarıyla büyüyor ve yeni sporcular yetiştiriyoruz”

Körfez Gençlerbirliği Spor Kulübü’nden yapılan açıklamada, “Geçen hafta sonu Tekirdağ Çorlu’da genç yaşta kaybettiğimiz merhum Asya Önel adına düzenlenen Türkiye Minikler Karate Şampiyonası’nda şampiyon olarak altın madalya alan Abdullah Oğuzkağan Eraslan ve üçüncü olarak bronz madalya alan sporcularımız Eymen Tarık Urak ve Muhammet Eymen Ertuğrul’u ve antrenörlerimizi tebrik ederiz. Sporcularımızın başarılarının sayıları artarak devam edeceğine inanıyoruz. Körfez ilçemiz birçok spor dalında yeni ve madalyalı sporcular yetiştirmede farkını ortaya koyuyor. Son olarak kulübümüz karate branşında minikler, yıldızlar, ümitler ve gençler kategorilerinde Türkiye şampiyonu ve şampiyona dereceleri çıkararak başarıyla büyümeye devam ediyor” denildi.

Telefon
WhatsApp
Exit mobile version