Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Yapay zeka ile kurumsal dönüşüm masaya yatırıldı

https://www.41.com.tr/wp-content/uploads/2025/07/yapay-zeka-ile-kurumsal-donusum-masaya-yatirildi-0-V2iwMuR8.mp4
Kocaeli’de düzenlenen çalıştayda, yapay zekanın karar alma süreçlerinden veri güvenliğine, kültürel kodlardan rekabet gücüne kadar uzanan etkileri masaya yatırıldı. Prof. Dr. Halit Keskin, yapay zekada verilerin güvenli şekilde depolanıp depolanmadığına ilişkin, “İnsan bir noktada kaygılanıyor. Düşük de olsa bir risk olmakla birlikte, büyük ölçüde bu verilerin güvenilirliğinin sağlandığını düşünüyoruz” dedi.

Kurumsal dünyada dengeleri kökten değiştiren yapay zeka, artık sadece bir araç değil, stratejik bir akıl ortağı. Yapay zekanın kurumsal yapılardaki etkilerinin masaya yatırıldığı “Kurumsal Yapay Zeka ile Yüksek Standartların İnşası Çalıştayı”, geniş katılımla gerçekleştirildi. Gebze Organize Sanayi Bölgesi (GOSB) Teknopark’ın ev sahipliğinde, kamu-sanayi-üniversite iş birliği modeliyle düzenlenen çalıştayda, yapay zeka teknolojilerinin işletmelere entegrasyonu, veri güvenliği, dijital dönüşüm ve yerli yapay zeka altyapılarının önemi ele alındı.

Yıldız Teknik Üniversitesi iş birliği ve özel sektör sponsorluğunda gerçekleştirilen etkinlikte, akademik çevreler ile farklı sektörlerden temsilciler bir araya gelerek, yapay zekanın karar alma süreçlerine, rekabet stratejilerine ve kurumsal standartlara olan etkisini çok yönlü olarak tartıştı.

Katılımcılar, dijital teknolojilerdeki baş döndürücü gelişmelere ayak uydurmanın artık bir tercih değil zorunluluk olduğunu vurgularken, bu tür etkinliklerin iş dünyası ile üniversiteler arasında sürdürülebilir bir köprü kurduğu ifade edildi. Çalıştayda ayrıca, Türkiye’de ilk kez bir çalıştayın çıktılarının yapay zeka destekli bir avatar tarafından 3 dakikada özetlenecek olması da dikkat çekti. Bu uygulama, teknolojinin yalnızca konuşulan değil, doğrudan deneyimlenen bir araç olarak da sürece entegre edildiğini gösterdi.

“Asıl korkmamız gereken husus, yapay zeka ve bu bağlamdaki gelişmeleri takip etmemek”

Yapay zekanın güvenilir olup olmadığı konusunda tartışmaların devam ettiğini söyleyen Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halit Keskin, “Artık dijital teknolojilerin çok önemli araçlarından birisi yapay zeka. Yapay zeka artık hayatımızın bir gerçeği oldu. Hem iş dünyasının gerçeği hem de bizim bireysel hayatımızın da bir gerçeği oldu. Bundan korkulacak bir şey yok. Asıl korkmamız gereken husus, yapay zeka ve bu bağlamdaki gelişmeleri takip etmemek ve bu konuda uyum sağlayamamak. Hem bireysel olarak rekabetçiliğimizi kaybederiz hem de bir ticari işletme isek bu anlamda da rekabetçiliğimizi kaybederiz. Asıl korkulacak olan ise yapay zeka ve dijital teknolojilerdeki gelişmeleri takip edip bu noktadaki değişime uyum sağlamamak olmalı” dedi.

“Büyük ölçüde bu verilerin güvenilirliğinin sağlandığını düşünüyoruz”

Verileri güvenli şekilde depolanıp depolanmadığı sorusuna Keskin, “Bu konuda da kaygılar var ama zaten kurumlar, bu konudaki firmalar, yapay zeka ile ilgili firmalar bunun güvencesini de vermekteler. Yüksek düzeyde bu verilerin güvenilirliği ve korumasının sağlandığı noktasında. Ama mutlaka insan bir noktada kaygılanıyor. Düşük de olsa bir risk olmakla birlikte, büyük ölçüde bu verilerin güvenilirliğinin sağlandığını düşünüyoruz” diye konuştu.

“Yapay zeka bir noktada insanı modelliyor”

Yapay zekanın gittikçe daha da zeki hale geleceğini belirten Keskin, “Çünkü sürekli olarak öğreniyor. Hem derin öğrenme var, hem makine öğrenmesi var. Bir noktada insanı modelliyor. Bir noktada bizim düşünce biçimimizin makinelere geçmesi aslında. Dolayısıyla daha da zeki olmaya devam edecek. ChatGPT gibi birçok yapay zeka aracı var. Bunları günlük hayatımızda çok yoğun olarak kullanıyoruz. İyi prompt verirseniz, iyi komut verirseniz, yönlendirirseniz işlerinizi kolaylaştırma noktasında çok katkı sağlayacak. Ama bu sizi tembelliğe alıştırmasın. Yani her şeyinizi ChatGPT’ye yaptırıp siz kendiniz düşünmekten, okumaktan vazgeçerseniz sizin gerilemenize sebep olabilir” şeklinde konuştu.

“Her şeyi yapay zekaya yapmak öğrencileri gerilettir”

Prof. Dr. Halit Keskin, sözlerine şöyle devam etti:

“Yapay zekanın bir araç olduğunu unutmayalım. Sizin işlerinizi planlama noktasında veya planlarınızı yaparken, karar verme süreçlerinizi oluştururken, destek olma noktasında çok önemli katkı sağlıyor. Ama siz her şeyi ona yaptırmaya çalışırsanız, özellikle öğrenciler ödevleri tamamen ChatGPT’ye yaptırırsa bunun tabii doğru olmadığını söylüyoruz. Bu öğrencileri geriletir. Dolayısıyla ChatGPT sizin kaynak araştırmanız noktasında, referans bulmanız noktasında çok fayda sağlar size. Ama asıl kurguyu siz yapacaksınız ve ödevlerinizi tabii ki kendiniz planlayacaksınız ve yapacaksınız. Karar verirken yapay zekayı asistan olarak kullanıyoruz ama artık yönetim kurulları yapay zekalardan oluşacak ve insanları danışman olarak kullanırsa çok garip görmeyelim. Bu noktada bu tip gelişmeler olacak gibi gözüküyor. Yapay zeka bireysel hayatımızdan iş hayatına kadar, üniversite hayatımızda kadar, üniversitedeki ders anlatma biçimlerine kadar her şeyi sil baştan yeniden tasarlamamız noktasında bizi artık yönlendiriyor. Dolayısıyla bu gelişmeleri takip edeceğiz. Durmak yok diyoruz. Almanların meşhur bir sözü var, ’dinlenmek mezarda’ diyor. Bizim sürekli olarak çok daha fazla efor sarf etmemiz lazım, çalışmamız lazım. Çünkü dünyada çok baş döndürücü gelişmeler söz konusu. Türkiye olarak biz de bütün kurumlarıyla, kuruluşlarıyla ve bireyleriyle bu gelişmelere çok çalışarak adapte olmamız lazım.”

“Teknolojinin kölesi olmayın”

Yeni neslin hem şanslı hem de şansız olduğunu aktaran Keskin, “Bizim çocukluğumuzda telefon da internet de yoktu. Hatta bırakınız çocukluğumu, ben yüksek lisans yaparken internet yoktu, bilgisayar yoktu. Ama şimdi yeni jenerasyon, asistan arkadaşlarımız oturduğu masadan bilgisayarlarını açıyorlar, dünyanın bütün veri tabanlarına ulaşabiliyorlar. Dolayısıyla bu anlamda çocuklarımız çok şanslı, yani yeni jenerasyon çok çok şanslı. Ama asıl amaçlarımıza katkı yapacak bir araç olarak kullanılması gerektiği hususunu kaybedersek, bu sefer o teknolojinin esiri durumuna geliyoruz. Teknolojinin kölesi olmasınlar. Çünkü artık o kadar kendilerini kaptırıyor ki hem zaman planlaması noktasında, hem eğitim öğretimini düzenli şekilde yapma noktasında sıkıntılar yaşamaya başlıyorlar. Özellikle küçük çocukların susturmak için ellerine telefon, tablet tutuşturmamız, onları daha bebek yaşlarda, kölesi haline getirebiliyor. Lütfen aileler bundan uzak dursunlar” ifadelerini kullandı.

“İlk defa çalıştayın sonuçları yapay zeka teknolojisiyle 3 dakikada avatar tarafından özetlenecek”

Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Murat Çemberci, “Aynı zamanda GOSB Teknopark AŞ’nin genel müdürü olarak görev yapmaktayım. 9. çalıştayımızı yapıyoruz. Yapay zeka ve yapay zekanın iş süreçlerine, işletmelerin rekabet süreçlerine nasıl etki ettiğini konuşacağımız bir çalıştay gerçekleştiriyoruz. Sektörün gerçekten çok etkin ve etkili kurumları burada. Katılımcılar, önceden akademik bir disiplinle hazırlanmış soruları içtenlikle cevaplayarak çok önemli bilgilerin ortaya çıkmasına vesile oluyorlar. Kurumsal yapay zeka ile yüksek standartların inşasını konuşurken, işletmelerin hangi süreçlerine ne tür etkiler edeceğini, ne tür katkılar sağlayacağını, karar mekanizmalarına nasıl destek vereceğini de bugün bir farkındalık olarak ortaya koymaya çalışacağız. İlk defa çalıştayın sonuçları yapay zeka teknolojisiyle 3 dakikada avatar tarafından özetlenecek. Bu da bizim için oldukça heyecan verici ve deneyimlemekten memnuniyet duyacağımız bir süreç. Gerçek anlamda uygulamalı bir çalıştay olacak” dedi.

“Yapay zekanın şirketlere zarar vereceğini düşünmüyorum”

Rekabet ve yapay zeka stratejileri hakkında konuşan Çemberci, “İşletmeler karar alırken çok ciddi belirsizliklerle mücadele etmek zorundalar. Yapay zeka ise öğrenmeye devam ettikçe bu belirsizliklerin yani gri alanların daha şeffaf hale gelmesini, hatta beyaza dönüşmesini sağlayacak. Böylece işletmeler rakiplerine göre daha öne çıkacak. Bugünkü çalıştaydan da buna benzer sonuçların çıkacağını öngörüyoruz. Yapay zekanın şirketlere zarar vereceğini düşünmüyorum. Aksine, firmaların çok daha etkin ve verimli süreçler yürütmelerine, maliyetlerini düşürmelerine, farklılaşmalarına ve karar mekanizmalarında daha sağlam adımlar atmalarına katkı sunacaktır” diye konuştu.

“Eğer kendi verilerimizi başka bir kültürün ve şirketin yazılımın içerisine yüklersek arada bir boşluk oluşur”

Yapay zeka, dijital dönüşüm ve veri egemenliği üzerine bilgiler veren EVA-ICT ve Arketik AI’nin kurucusu Cihan Meriç Kaymaz ise “20 yıldan bu yana dijital dönüşüm alanında çok sayıda kurumla birlikte çalışarak, onların teknoloji adaptasyon süreçlerine eşlik ettik. Hem şirket olarak hem de bireysel olarak bu sürecin parçası olduk. Yapay zeka, hayatımıza 2022 Kasım ayında kararlı şekilde girdi ve yalnızca bir ayda dünya genelinde 100 milyon kullanıcıya ulaştı. 3 yıl gibi kısa bir sürede 1.2 milyar kullanıcıya erişti. Artık yapay zeka pratik hayatımızın içerisinde. Çok kısa sürede çok büyük gelişmeler yaşanıyor ve bu gelişmelere ayak uydurmak kolay değil. Ancak tartışmasız gerçek var. Yapay zeka artık hayatımızda. Bu varlığı kabul edip, adapte olma yollarını aramamız gerekiyor. Bu Amerika ve Çinlilerin oluşturduğu yazılımlar. Her şeyi en iyi şekilde bakıyor olsak bile bu Amerika ve Çinlilerin kültürü ile bezenmiş bir zeka. Bizim ülkemizin kendine özgü DNA’sı ve kültürü var. Kendine münhasır ahlak değerleri ile çalışma prensipleri var. Eğer kendi verilerimizi başka bir kültürün ve şirketin yazılımın içerisine yüklersek arada bir boşluk oluşur. Daha da olumsuz bir senaryoda kurumları kurum yapan, şirketleri ayakta tutan benzersiz veriler, reçeteler, finansal ve operasyonel sırlar, başka ülkelerin şirketleri tarafından elde edilebilir hâle gelir. Bu da, veri egemenliğinin kaybı demektir. Bunu önlemek için, kendi yapay zeka modellerimizi ve yerel altyapıyla çalışan zekamızı geliştirmemiz gerekiyor. Aksi takdirde, başka bir zekanın sizin zekanızı yöneteceği bir dönemin kapılarını aralamış oluruz. Kibarca ifade edecek olursak sistemin eseri, ve o sistemin müsaade ettiği kadar hareket edersiniz” cümlelerini kullandı.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Trafik sorunlarına çözüm çalıştayı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, sanayi ve lojistik kaynaklı trafik yoğunluğuna kalıcı çözümler üretmek amacıyla çalıştay gerçekleştirdi. Çalıştayda, kentteki ulaşım talepleri detaylı analiz edilerek sürdürülebilir ve akıllı ulaşım stratejileri geliştirilmesi hedeflendi.

Büyükşehir belediyesi, Kent Politikaları ve Araştırmaları Merkezi (ŞURA) öncülüğünde, “Kocaeli Trafik Yönetimi ve Saat Bazlı Çözüm Stratejileri Çalıştayı” düzenledi. Çalıştaya, Erzurum eski milletvekili ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı, Genel Sekreter Yardımcısı Numan Balaban ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Muhammed Ziya Paköz gibi alanında uzman, önemli isimler katıldı. Sektörlerin vardiya saatleri ve personel servis planlamaları gibi kritik konular bilimsel veriler ışığında kapsamlı şekilde ele alındı.

Genel Sekreter Dr. Hayri Baraçlı, ulaşımda en çok konfor arzuladığını belirterek, “Konfor maksimizasyonunu sağlayabilmek için erişilebilirliği ön planda tutuyoruz. Toplu taşımada raylı sistemler, otobüsler ve deniz taşımacılığı entegrasyonuna önem veriyoruz. Akıllı sinyal yönetimi ile trafik akışını artırmayı ve açık veri uygulamalarıyla vatandaşların ulaşım verilerine kolay erişimini sağlamayı amaçlıyoruz” dedi.

Trafik sorunlarına dair stratejik çözüm önerileri paylaşıldı

İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Muhammed Ziya Paköz, Kocaeli’deki mevcut trafik durumunu detaylı verilerle sundu. Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı ise ülke genelinde ulaşım ve trafik sorunlarına dair stratejik çözüm önerilerini paylaştı. Sunumlar, katılımcılar için yol haritasının temelini oluşturdu. Çalıştayda oluşturulan odak grup masalarında; “Okula giden yol – trafiğe duyarlı eğitim planlaması, akıllı mesai planlaması ve ulaşım yönetimi ile ağır yük hafif trafik – hareketliliğin saatlerle dengelenmesi” başlıkları ele alındı. Bu gruplarda, sanayi, eğitim ve kamu hizmetlerinin vardiya başlangıç saatleri ile personel servis planlamalarının dengelenmesi üzerine kapsamlı değerlendirmeler yapıldı.

Çalıştay çıktıları doğrultusunda, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi eylül ayında yeni trafik yönetimi stratejilerini hayata geçirmeyi planlıyor. Bu stratejilerle şehir içi seyahatlerin daha hızlı, güvenli ve konforlu olması hedefleniyor. Toplu ulaşım kalitesinin artırılması ve ulaşım ağının etkinleştirilmesi için halk otobüsleri ve UlaşımPark filosu önemli rol üstlenecek. Büyükşehir belediyesi, bu katılımcı ve bilimsel temelli çalıştayla, Kocaeli’nin ulaşım sorunlarına yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler sunmayı amaçlıyor. Trafik akışının dengelenmesi, modern teknolojilerin entegrasyonu ve konforlu ulaşımın sağlanmasıyla Kocaelililerin yaşam kalitesinin artması bekleniyor.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Akbank’tan 250 milyon dolarlık “veri kalesi”

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2025/02/akbanktan-250-milyon-dolarlik-veri-kalesi-0-O3b4YZPq.mp4
Dijitalleşen dünyada büyük yatırımlarla sektördeki yerini güçlendiren Akbank, müşteri sayısını son dört yılda yüzde 89 artırdı. Banka, veri güvenliği konusunda da önemli adımlar atarak 250 milyon dolarlık yatırımla depreme dayanıklı veri koruma merkezleri inşa etti. 2025 yılında ise yıllık teknoloji yatırımını yüzde 50’den fazla artırarak 315 milyon dolara çıkarmayı planlıyor.

Akbank Gebze Veri Merkezi’nde basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda basın mensupları, veri merkezini gezerek güvenlik önlemleri hakkında detaylı bilgi aldı. Ardından gerçekleştirilen toplantıda, Akbank’ın dijitalleşme alanındaki yatırımları ve gelişmeleri anlatıldı.

“Veri merkezimizi 250 milyon dolarlık yatırımla inşa ettik”

Veri güvenliğiyle ilgili açıklamalarda bulunan Akbank Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Gökçay, “Veri merkezimizi 250 milyon dolarlık yatırımla kısa bir süre önce inşa ettik. Birincil veri merkezimiz İstanbul’da ve altında 202 sismik izolatör bulunuyor. Bu yapı, 9 büyüklüğündeki depreme dayanıklı olarak tasarlandı. Deprem anında 80 santimetreye kadar hareket edebilmesine rağmen işlemlerin aksamadan devam etmesi sağlanıyor. Bugün sizlerle birlikte merkezi gezdik, güvenlik önlemlerini ve olağanüstü durumlara karşı alınan tedbirleri inceledik. Olağanüstü durum merkezimiz Ankara’da bulunuyor. Birincil veri merkezimizin devre dışı kalması durumunda tüm sistemleri Ankara’dan çalıştırmaya devam edeceğiz” dedi.

Yapay zeka etkin rol oynuyor

Bankacılık süreçlerinde yapay zekanın etkin rol oynadığını vurgulayan Gökçay, üretken yapay zekayı üç temel alanda kullandıklarını belirtti. Gökçay, “Bankamızda tüm kararlarımızı veri analitik ve yapay zeka algoritmalarına dayanarak alıyoruz. Hangi müşterimize, ne kadar kredi vereceğimizden, ATM’lerin içine ne kadar banknot koyacağımıza kadar bankamızda yüzlerce bilişsel model var. Özellikle üretken yapay zeka son yıllarda çok gündemde. Üretken yapay zekayı üç alanda kullanıyoruz. Birincisi çalışanlarımızın sorularını yardımcı pilotlarla yanıtlıyoruz. Her çalışanımızın yanında bir bankacılık yardımcı pilotu var. Telefonla bir yardım masasını aramaktansa, ya da bir arama motoruna aratmaktansa nokta atışlı detaylı sorusunu soruyor ve yanıtını yüzde 93 oranında doğru alıyor. Müşterilerimize sunduğumuz servislerde üretken yapay zekayı aşamalı olarak kullanıyoruz. Akbank asistan dediğimiz asistan hizmetimizin bazı parçalarını şimdi daha geniş bir bilgi dağarcığında, üretken yapay zekayla yanıtlıyoruz. Müşterilerimizin uluslararası piyasaları hakkında edinmek istedikleri bilgileri daha insansı, daha anlaşılır bir şekilde üretken yapay zekayla müşterilerimize sunuyoruz ve bunun gibi çok sayıda yapay zeka üretken yapay zeka çözümüzü kullanmaktayız” diye konuştu.

“Son 5 yılda mobil bankacılık özelliklerimizi iki katına çıkardık”

Akbank, dijitalleşme yatırımlarını hız kesmeden sürdürerek 2025 yılında yıllık teknoloji yatırımını yüzde 50’den fazla artırarak 315 milyon dolar seviyesine taşıyacak. Bu yatırımlar, bankanın inovasyon odaklı stratejisini daha da güçlendirecek.

Gökhan Gökçay, şirket olarak dijitalleşmeye önem verdiklerinin altını çizerek, “Bu dönüşümde en büyük önceliğimiz Akbank Mobil oldu. Son 5 yılda mobil bankacılık özelliklerimizi iki katına çıkardık. Her yıl 50 yeni özellik ekledik, 40 mevcut özelliği ise yenileyerek daha kullanıcı dostu hale getirdik. Bugün Akbank Mobil ile müşterilerimiz tüm finansal işlemlerini gerçekleştirebiliyor. Son dört yılda müşteri sayımızı yüzde 89 artırdık. Bu da dijitalleşmeye yaptığımız yatırımların ne kadar etkili olduğunu gösteriyor” şeklinde konuştu.

“Gençlere destek”

Akbank’ın gençlere yönelik eğitim projelerine de değinen Akbank Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Gökçay, “Yeni mezun arkadaşlarımızın teknoloji becerilerini geliştirmek için birçok çalışma yapıyoruz. Akbank Akademi 100 binlerce öğrenciye teknoloji konularında programlar ve eğitimler verdi. Bu eğitimlerin bir kısmını Akbank Teknoloji çalışanlarımız yerine getirdi. Mobil geliştirme, Java ile programlama, altyapı yönetimi gibi pek çok farklı alanda gençlere destek oluyoruz” ifadelerini kullandı.

Son olarak Gökçay, Akbank Mobil’in kullanım oranlarına dair de dikkat çeken veriler paylaştı. Gökçay, “Dijital yatırımlarımız sayesinde müşterilerimiz Akbank Mobil’i daha fazla tercih ediyor. Ortalama bir müşteri, her ay 30 kez Akbank Mobil’e giriş yapıyor. Günde toplamda 700 milyon kez Akbank Mobil’in arkasındaki sunuculara erişim sağlanıyor” dedi.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Zemin durumu Şehir Rehberi’nde

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, şehir genelinde gerçekleştirdiği zemin çalışmalarından elde ettiği bilgileri vatandaşlarla paylaşıyor. ‘Kocaeli Şehir Rehberi’ sitesine erişim sağlayan vatandaşlar, deprem tehlike bölgeleri haritası ve jeoloji haritası gibi zemin durumları hakkında bilgi sahibi olabiliyor.

Son yıllarda yaşanan depremlerden dolayı, “Acaba evimin ve mahallemin zemini sağlam mı?” soruları akla geliyor. Bu noktada hizmete giren Kocaeli Şehir Rehberi, vatandaşların merak ettiği sorulara cevap veriyor. Vatandaşlar, Kocaeli Şehir Rehberi (rehber.kocaeli.bel.tr) sitesine girdiklerinde, harita butonlarından hem tüm Kocaeli’nin deprem tehlike bölgeleri ve jeoloji haritasını inceleyebiliyor hem de oturdukları bölgenin birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü dereceler arasında hangi deprem tehlike bölgesinde olduğunu renkli tasarımlarla görebiliyor. İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı’na bağlı Zemin Deprem İnceleme Şube Müdürlüğü ekipleri; jeolojik, jeofizik, jeoteknik ve zemin etüt çalışmaları ile vatandaşların afet ve depremlere karşı bilinçlendirilmesine yönelik birçok farklı alanda çalışma ve proje gerçekleştiriliyor. Bu kapsamda zemin ve veri bankası oluşturma projesi, deprem eğitimleri, Kocaeli mahalle halkı afetlere hazırlık eğitim projesi, ivme ölçer istasyonları ile sismik hareketlilik takibi, Kocaeli bina envanteri çalışmaları başta olmak üzere afet ve depremlere yönelik pek çok çalışma gerçekleştiriliyor.

Zemin veri bankası oluşturuluyor

İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen proje kapsamında, Kocaeli’nde yapılan 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarına altlık jeolojik, jeofizik, jeoteknik etütler ile yerleşime uygunluk haritaları oluşturuluyor. Bu kapsamda Afet Acil Durum Yönetimi Başkanlığı-Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü tarafından onaylı imar planına esas jeolojik-jeoteknik etüt raporları sayısal olarak arşivlenerek, Kocaeli’ye ait tüm zemin verileri girilerek bir zemin veri bilgi bankası oluşturuluyor. Proje kapsamında bilgi bankasına bin 330 jeolojik-jeoteknik etüt ve zemin raporu sayısallaştırılarak işlendi. Sisteme ayrıca 9 bin 982 sondaj, 5 bin 377 araştırma çukuru, 9131 sismik, 3 bin 764 masw, 4 bin 476 mikrotremör, 5 bin 359 des,150 ert, 397 gözlemsel araştırma çukuru ve 365 derin-deniz sondaj verisi olmak üzere toplamda 39 bin 1 veri girişi yapıldı. Proje kapsamında 17 bin 827 log ve karot sandık verisi alınırken, jeolojik jeoteknik etütlerin yerleşime uygunluk haritasına işlenmesine de devam ediliyor.

113 bin kişiye deprem eğitimi

Öte yandan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, afetlere karşı hazırlıklı bir toplum oluşturmak amacıyla eğitim faaliyetlerine de hız kesmeden devam ediyor. Simülasyon merkezinde depremin tüm gerçekçiliği ile yaşatılarak vatandaşların olası bir felakete daha iyi hazırlanabilmeleri sağlanıyor. Proje kapsamında bu zamana kadar 113 bin 409 kişiye deprem ve doğal afetlere karşı eğitim verildi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı’nın afetlere hazırlık ve bilinçlendirme çalışmaları kapsamında Büyükşehir Sismolojik İzleme ve Deprem Eğitim Merkezi’nde öğrenci, çocuk ve yetişkin tüm bireylere deprem eğitimleri veriliyor. Merkezde çocuklara verilen eğitimlerin ev içerisinde daha uygulanabilir olması için “Afetlere Hazır Anneler” projesiyle annelerin eğitim alarak afetlere karşı bilinçlendirilmesi amaçlanıyor.

Mahalle halkı afetlere hazırlık eğitim projesi

Kocaeli Üniversitesi, Kocaeli İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından ortaklaşa gerçekleştirilen bir eğitim projesi olan Kocaeli Mahalle Halkı Afetlere Hazırlık Eğitim Projesi, mahalle gönüllülerine afet öncesi, sırası ve sonrasında bilinmesi ve yapılması gerekenlerle ilgili eğitimler vermeyi ve afet bilincini oturtmayı hedefliyor. Bu kapsamda afet öncesi için hazırlık ve zarar azaltma eğitimleri verilerek, Gözlemsel Mahalle Tehlike Analizi ve yapısal olmayan risklerin azaltılması ile ilgili uygulamalar yapılıyor. 8 ilçede bu alanda çalışmalar yapan ekipler, kalan 4 ilçe için proje çalışmalarına devam ediyor. Bina entanveri çalışmaları kapsamında Kocaeli’de bulunan yapıların ruhsat ve iskân belgeleri taranarak sayısallaştırılıyor ve yapı ile eşleştirilerek ulusal veri tabanı olan Mekânsal Adres Kayıt Sistemine (MAKS) aktarılıyor. Çalışmalar kapsamda günümüze kadar 187 bin 166 belge taranarak sayısallaştırılırken, bunlardan 82 bin 746 belge ise yapıyla eşleştirildi. Ayrıca Kocaeli’nin farklı noktalarına kurulan 41 deprem istasyonu ile sismik hareketlerin takibi yapılıyor. AFAD işbirliği ile istasyonların verileri değerlendirilerek birçok projeye altlık sağlanıyor.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Dünya savaşları şirket savaşlarına dönüştü

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2025/01/dunya-savaslari-sirket-savaslarina-donustu-0-O1K4sFIt.mp4
Kocaeli’de düzenlenen, ’Akıllı Depolama ve Lojistiğin Gelecek Çözümlerinde Dijital Dönüşümün Önemi’ konulu çalıştayda önemli konular ele alındı. Gebze Organize Sanayi Bölgesi Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Murat Çemberci, “Dünya çok hızlı bir şekilde değişiyor. Dünya savaşları şirket savaşlarına dönüşüyor” dedi.

GOSB Teknopark, çalıştaylar serisinin 8’incisinde ’Akıllı Depolama ve Lojistiğin Gelecek Çözümlerinde Dijital Dönüşümün Önemi’ni ele aldı. Çalıştayda, endüstri 4.0 teknolojisinin sunduğu akıllı depo sistemleri ve dijital dönüşümün lojistik sektörünün gelişimini ne yönde etkilediği, lojistik sektörünün gelişimine bağlı olarak akıllı depo sistemlerinin bileşenleri ve kullanımı sonrası avantajları ile dezavantajlarının ortaya konulması gibi konular ele alındı. Ticaret alanındaki yenilikçi fikirlerin masaya yatırıldığı organizasyona öğretim üyeleri ve şirket temsileri yoğun ilgi gösterdi. Lojistik alanındaki gelişmelerin dünya ticareti üzerindeki etkilerinin incelendiği panelde, E-ticaretin gelişen ve dijitalleşen dünya standartlarında ön plana çıktığı vurgulandı. Panelde söz alan Ticaret Bakanlığı E-İhracat Daire Başkanı Hasan Önal, “Teknolojinin hızı ticaretin dijitalleşmesine oldukça büyük katkı sağlıyor. E-Ticaret her geçen gün genel perakendenin 2 katı oranında artıyor ve iç ticaretinde 4 katı üzerinde artıyor. Bunun arkasında yatan sebep ise teknolojik dönüşüm hızı” ifadelerini kullandı.

“Dünya savaşları şirket savaşlarına dönüştü”

Dünyanın çok hızlı şekilde değiştiğini ve global şirketlerin adeta savaş halinde olduğunu dile getiren GOSB Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Murat Çemberci, “Bugün burada lojistiğin gelecekteki uygulamaları üzerine çalıştay düzenledik. Dünya çok hızlı bir şekilde değişiyor. Dünya savaşları şirket savaşlarına dönüşüyor. Bir şirket çıkıyor, bir hamlesiyle karşısındaki şirketi milyarlarca dolar zarara uğratabiliyor. Böyle bir dönemdeyiz ve dolayısı ile hepimizin, firmaların yapay zekâsını, teknolojisini ve aynı zaman da bilimsel takım araştırmalarını yakından takip etmek gerekiyor. Akıllı depoları, lojistik süreçleri aynı zamanda lojistiğin zamanla nereye gideceği konusunda alanında uzman panelistlerimizden bu bilgiyi aldık” şeklinde konuştu.

“E-ticaret genel perakendeyi 2’ye, iç ticareti ise 4’e katladı”

Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü E İhracat, Dijital Pazarlama, Davranışsal Kamu Politikaları ve Yeni Nesil Teknolojiler Daire Başkanı Hasan Önal, E-ticaretin genel perakendeyi 2’ye, iç ticareti ise 4’e katladığını belirterek, “Dünya Gayri Safi Milli Hasılasına baktığımız zaman 100 trilyon dolar neredeyse yerinde sayıyor ama E-Ticaret her geçen gün genel perakendenin 2 katı oranında artıyor, iç ticaretin de 4 katı üzerinde artıyor. Bunun arkasında yatan sebep teknolojik dönüşüm hızı. Teknolojik değişim hızında ise iki tane sebep var. Bunlar veri transferi ve veri depolaması. Veri hızını biliyorsunuz 5 G’leri yaşıyoruz, 6 G’leri konuşuyoruz. Veri depolama hızında da USB disklerden USB’lere ve bulut teknolojisine gitti. Dolayısıyla teknolojinin hızı ticaretin dijitalleşmesine katkı sağlıyor. Diğer bir husus mobilete bunun üstüne de bir yapay zekâ geldi. Aslında ticaret artmıyor ticaret dönüşüyor ve dijitale doğru dönüşüyor. Bizde ticaret bakanlığı olarak bu dönüşümün farkındayız. Bu anlayışla da zaten 2022 Ocak ayında E-İhracat ve Yeni Nesil Teknolojiler dairesini kurduk. O günden bu güne işletmeden işletmeye değil aynı zamanda işletmeden tüketiciye yönelik desteklerin de verilmesi konusunda dairemizi kurguladık. Tabi tüketiciye verilecek destekler şu açıdan önemli; firmaları veri kaynağı oluşturuyor. Hangi ürünlerin üretileceği ve yenilik konusunda katkı sağlıyor. Dijitalleşme konusunda aynı zaman da yapay zekâ ve diğer araçları firmalarımız nasıl kullanacak bu konuda rehberliklerimiz oldu. Bu konuda rehber kılavuzlarımızı hazırladık. Son olarak da kolay ihracat platformunu ek boyut olarak ekibi hazırladık. Firmalarımız dijital ticarette nasıl adım atacaklar? Dijital pazarlamayı nasıl kullanacaklar? Bu konuda yapay zekâ destekli enstrümanlarımızı bakanlığımızın sayfasında sunduk. Zaman dijitalleşme dönemi. Firmalarımızı bu anlamda da artık dijitale yönlendiriyor ve verilerini optimize bir şekilde kullanmalarını tavsiye ediyoruz” dedi.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Başkan Tugay’dan akıllı yönetim sistemi hedefi “Dünyanın en ileri şehirlerinden biri haline gelmeyi hedefliyoruz”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’nde düzenlenen 2. Kamusal Hizmetlerde Yapay Zekâ Kullanımı Çalıştayı’na katıldı. Yeni nesil belediyecilik hizmeti sunmak için çalıştıklarını kaydeden Başkan Tugay, İzmir’i akıllı yönetim sistemleri konusunda dünyanın en ileri şehirlerinden biri haline getirmeyi hedeflediklerini söyledi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi İnovasyon ve Teknoloji AŞ (İZTEKNOLOJİ) ile İzmir Planlama Ajansı (İZPA) iş birliğiyle gerçekleştirilen Kamusal Hizmetlerde Yapay Zekâ Kullanımı konulu çalıştayın ikincisi, Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Çalıştayda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Yeni nesil belediyecilik hizmeti sunmak için yola çıktık. ‘Akıllı Kent İzmir’ hedefimiz kapsamında teknolojik gelişmeleri, dijitalleşmeyi, yapay zekâ teknolojilerini kullanarak akıllı yönetim sistemlerini şehrimize taşıyacağız. Bu doğrultuda hedefimiz, kentimizi sadece Türkiye’nin değil dünyanın en ileri şehirlerinden biri haline getirmek” dedi.

“Daha fazla veriye ihtiyaç var”

Yapılan pek çok hizmette daha fazla veriye ve verileri daha hızlı analiz etmeye ihtiyaç olduğunu ifade eden Başkan Tugay, “Yapmaya çalıştığımız şey bu. Teknoloji şirketimizle, yapay zekâ konusunda araştırmalarımızla, hizmetlerimizi dijitalleştirerek hızlandırma çabamızla, aslında önümüzdeki 10-20 yılı hedefleyen çalışmalar yapıyoruz. Bu şehirde hatalı trafik düzenlemesi nedeniyle nerede trafiğin daha sıkıntılı olduğunu bilmek istiyorum. İnsanlar otobüs duraklarında daha az beklesin, doğru seferleri düzenleyelim diye hangi otobüs seferi verimli ya da verimsiz bilmek istiyorum. Enerji ve su verimliliği konusunda verileri neredeyse anlık analiz etmeye ihtiyacımız var. Bunlar için gelişme göstermek istiyoruz” dedi.

“Bırakalım teknoloji ilerlesin, bilim çalışsın”

Bilimin ve teknolojinin hangi noktalardan hangi konuma geldiğinin görülmesi ve anlaşılması gerektiğini belirten Başkan Tugay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Teknoloji ve bilimi küçümsemeye çalışan insanları, teknolojiyi cep telefonu, araba ve uçağa indirgeyenleri çok komik buluyorum. Teknoloji, yaşamımızı kolaylaştıran bir şey ve bilim bizi daha çok insan yapıyor. Bir tarafımızda duygularıyla rengarenk bir dünyası olan bir varlık olarak insan var ama insanı insan yapan şey; öğrenen, öğretilen, öğrendikleri üzerine analiz eden, yeni şeyleri yapabilen varlık olması ve bunun sonu yok. Bence bizler insan olmanın iyi ve doğru yönlerini sahiplenmesini öğrendiğimizde, tüm evrenin değerini bilen insanlar dünyaya hakim olduğunda ne yapay zekâdan ne de başka insandan korkmamıza gerek kalmayacak. Bizi yok eden şey hırslarımız, hastalıklarımız, psikopatlıklarımız. İnsanların bunlardan arınması gerek. Bana göre insan ve makine, simbiyotik yaşam içinde yaşayacak ve o insanlar iyi insanla olacak. Tez zamanda hepimizin iyiliği için çalışmayı seçmek, hepimizin en önemli görevi. Bırakalım teknoloji ilerlesin, bilim çalışsın ve biz de işin parçası olalım.”

Yapay zekâ ve teknolojinin üç etkisi

Çalıştayda yapay zekânın geleceğine ilişkin konuşan İZPA Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu, teknolojinin üç etkisi olduğunu ve bu etkilerin yerine geçme, iş süreçlerini zenginleştirme ve ilham verme/tetikleme etkisi olduğunu belirtti. Konuşmasında verilerle örnekler veren Velibeyoğlu, “Yapay zekâ, iş verimliliğini yüzde 31 iyileştiriyor. Yüzde 21 oranında yeni iş sahaları açıyor. Yerine geçme etkisi ise herkesin korktuğu bir konu. Buna göre yapay zekâ, ABD’de yüzde 38, Almanya’da yüzde 35 otomasyon ile devam edecek. Bu da alışık olduğumuz bazı işlerin artık olmayacağı anlamına geliyor. En çok etkilenecek sektörler ulaşım, imalat sanayi ve ticaret gibi görünüyor. Bu da demektir ki bu alanlarda otomasyon etkisi yüksek hissedilecek. Verilere göre gelecekte yeni sınıf ortaya çıkacak. 50 yıl içinde nüfusun yüzde 80’i sadece yaşama hakkını kullanacak. Türkiye nüfusuna baktığımızda 2100’de ortalama yaş 52 olacak. 65 yaş üstü nüfus ise yüzde 35 olacak. Bu yüzden 80’in çoğunun işgücünden çekileceğini söyleyebiliriz. Bu da karanlık bir tablo çiziyor. Üçüncü etkide, yaratıcı düşünme noktasında insanlar hala biraz daha önde. Yapay zekâ, bağlam ve analiz konusunda daha zayıf. Fakat geldiğimiz noktada iki uç görünüyor. İlki, insan ve yapay zekânın birleşimi. İkincisi de yapay zekâ yeni yönetici sınıflar ve güç ilişkileri yaratacak. Bu da başka bir dünyanın kapısını aralıyor. Biz bunun eşiğindeyiz. Önemli olan, bunu nasıl yöneteceğimiz ya da bununla nasıl başa çıkacağız” değerlendirmesini yaptı.

“Dijital ikiz İzmir hedefi”

İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZTEKNOLOJİ Genel Müdürü Emrecan Durmaz ise dijital ikiz İzmir hedefiyle hareket ettiklerini belirterek “Daha fazla vakit kaybetmeden somut projelerle bu süreci örelim istiyoruz. Akademisyenlerimizi, şehrimizin start up’larını, belediyemizin yöneticilerini somut projelerin konuşulacağı, konu başlıkları belli masalarda bir araya getirme hedefiyle toplandık. İnanıyorum ki bugünkü konu başlıklarımızda somut işleri planlayacağız ve yakın gelecekte ulaşım, altyapı, şehir planlama, afet ve iklim krizine kadar birçok konuda İzmir’in dijital ikizi üzerinden karar alabilecek noktaya geleceğiz” ifadelerini kullandı.

“Hızlı karar vermek, etkin ve verimli yönetmek istiyoruz”

Çalıştayda konuşan Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, “Hem İZTEKNOLOJİ hem de İZPA ile yakın çalışıyoruz. Kentimize katkıda bulunmayı çok istiyoruz. Yapay zekâ, karar destek modelleriyle karar vericilerin önüne büyük resmi gösteren sistemdir. Karar verme hala insana kalacak. Yapay zekâ, doğru karar vermek için doneleri bir araya getiriyor. Asıl olan yine insandır. Kentin yararına bu teknolojiyi getirmeye çalışıyoruz. Hızlı karar vermek, etkin ve verimli yönetmek istiyoruz” sözlerine yer verdi.

Teknoloji ve gelecek

Çalıştay kapsamında Teknoloji ve Gelecek Danışmanı ve YouTube İçerik Üreticisi Elif Çetin de teknolojinin evrimi ve yapay zekâyla ilgili kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi. Çetin, teknolojinin gücünü iyi ve doğru şekilde kullanarak daha refah, daha sürdürülebilir, daha kapsayıcı bir gelecek inşa edilebileceğini vurguladı.

“Akıllı Kent İzmir” hedefi

“Akıllı Kent İzmir” hedefi çerçevesinde düzenlenen çalıştayda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin üst düzey yöneticileri, ilgili birim sorumluları, akademisyenler ve girişimciler bir araya geldi. Programda gruplara ayrılan katılımcılar, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde yapay zekâ teknolojilerinin nasıl kullanılabileceğini, dijitalleşme süreçlerini, veri odaklı çalışma yaklaşımlarını, veri analitiği ile süreçlerin ve kaynak kullanımının nasıl optimize edilebileceğini ve yapay zekâ sayesinde vatandaş memnuniyetinin nasıl artırılabileceğini tartıştı. Çalıştayda ulaşım ve kent planlama ile afet ve dirençlilik konularının dijital ikizi, toplu ulaşım, akıllı trafik, sosyal politikalar, çevre ve körfez, kültür, turizm ve spor, kentsel planlama, gıda ve tarım teknolojileri ile iletişim konu başlıklarında fikir üretildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Telefon
WhatsApp
Exit mobile version