Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Yazarlar, Nikomedia’nın sırlarını “Gizli Kabile” ile aralıyor

https://www.41.com.tr/wp-content/uploads/2025/09/yazarlar-nikomedianin-sirlarini-gizli-kabile-ile-araliyor-0-2WqPEqSB.mp4
Roma İmparatorluğu’na 46 yıl boyunca başkentlik yapan ve bugünkü İzmit sınırlarında yer alan Nikomedia kenti, “Gizli Kabile” adlı eserle ilk kez bir romana konu oldu. Kitabın yazarlarından Atilla Ağırbaş, “Dan Brown’un eseri kadar çok nitelikli bir şaheser” dedi.

Tarih boyunca çeşitli uygarlıklara ev sahipliği, Roma İmparatorluğu’na da başkentlik yapan “Nikomedia” yani şimdiki adıyla İzmit, ilk kez kitaba konu oldu. Yazarlar Atilla Ağırbaş ve Ece Özbaş tarafından kaleme alınan 375 sayfalık roman, 7 gizli kabileden Nikomedia’ya uzanan mistik bir yolculuğu anlatıyor.

“Hiçbir veriye ulaşamıyorduk, kaynak yoktu”

Atilla Ağırbaş, yaptığı açıklamada, kitabı yazmaya karar verdiklerinde kaynak sıkıntısı çektiklerini söyleyerek, “Hiçbir veriye ulaşamıyorduk, kaynak yoktu. Yazmaya başladıkça kanala girer gibi olduk. Odaklandık ve karşımıza kaynaklar, makaleler çıkmaya başladı. Onlardan beslendik. Doğu Roma İmparatorluğu dönemine ait kaynaklara ulaşmaya başladık. Ünlü tarihçilerden, yazarlardan Libanius’un, Tatianus’un kitaplarını okumaya başladım. Çeşitli yayınları ve özellikle İstanbul’daki İslam Araştırma Merkezi’nden, kütüphanelerden, İzmit’teki Nikomedia ile ilgili kaynakları bulmaya başladık. Kurgu toparlanmaya başladı” dedi.

“Nikomedia bilinmiyor”

Diokletianus dönemi, tetrarşi sistemi ve Konstantin’in yükselişi gibi karmaşık tarihi süreçleri romanın kurgusuna taşıdıklarını belirten Ağırbaş, “Bu kitapta ’Nikomedia görünür olsun’ dedik. Çok gizlendi çünkü. Bir şehrin 46 yıl boyunca Roma İmparatorluğu’na başkentlik yaptığı bilinmiyor” diye konuştu.

“Bir şaheser”

Bir İzmitli olarak bu eseri kaleme almayı sorumluluk olarak gördüğünü belirten Ağırbaş, şunları kaydetti:

“Nikomedia’nın, İzmit’in üzerindeki ölü toprağını silkinip atması gerekiyor. Artık görünür olması gerekiyor. Bu kitap görünür olmanın başlangıcı. Diyoruz ki, ’Gizlenme artık, çık, görünür ol’ Ben bu kitaptan büyük bir keyif alıyorum, aldım. Herkes kitabı okusun. Bence çok büyük yüreklilikle söylüyorum, bu bir şaheser. Dan Brown’un eseri kadar çok nitelikli, çok büyük şaheser. Burada alemlerden alemlere akıyorsunuz. Bu kitapta ilk defa kurgu içerisinde Nikomedia geçiyor”

“İnanılmaz bir serüvendi”

Kitabın diğer yazarı Ece Özbaş, eserin kurgusunun, var olduğuna inanılan “Hin, Bin, Yim, Rim, Tin, Sin ve Min” adlı 7 gizli kabile fikrinden doğduğunu anlattı. Konunun daha önce işlenmemiş olmasının kendisini cezbettiğini söyleyen Özbaş, “O süreçte Atilla Bey de Nikomedia ile ilgili bir romanı araştırıyordu. O da farklı bir roman kaleme alıyordu. Sonra ’Bu kadar önemli bir medeniyetin içinde neden olmasın?’ diyerek serüvene bütün ağırlığıyla Nikomedia girdi. Sonra kurgu daha da zenginleşmeye başladı. İnanılmaz bir serüvendi. Atilla’nın eriştiği kaynaklar ve gidebildiği alanlar çok farklıydı” dedi.

“Nikomedia’yı görünür kılmak istedik”

Yazar Ece Özbaş, 7 gizli kabile temasını Nikomedia tarihine bağlamak için Atilla Ağırbaş’ın henüz yayımlanmamış “Nikomedia Kahini” adlı eserindeki bir karakteri kullandıklarını kaydetti. Kurgu için İzmit’in tarihi mekanlarında çalıştıklarını vurgulayan Özbaş, şöyle konuştu:

“Çeşitli mühürleri birleştirmek için burada Kapanca Sokak’ta, Terzibayırı’nda özel arkeolojik alan oluşturduk. Tabii ki kurgu bize ait, evren bize ait. Bunun üzerinden kurguyu İstanbul-Nikomedia arasında birleştirerek tamamladık. Şunu da yaptık; Kapanca’ya gittik, alanlar belirledik, oradaki bir oteli konuşlanma merkezi olarak seçtik. Araştırmalarımızı yapıp birleştirdik. Mekanları gezerek, iç gözümüzle görerek yazdık. Sonra fark ettik ki; Nikomedia ve İstanbul zaten birleşik. Burada sadece Nikomedia var. Gizli olan bu medeniyetin görünmesini istedim. Herkes her yeri kullandı ama maalesef Nikomedia gizli kaldı, onu görünür kılmak istedik. İstanbul’da misyoner gibi Nikomedia’yı anlatıyoruz. Sadece şunu demek istiyorum; İstanbul, Nikomedia’yı bilmiyor”

“Tarihi uydurmuyoruz”

Romanın tarihi gerçeklere ne kadar bağlı kalındığı konusuna ise yazar Ece Özbaş, “Tarihi uydurmuyoruz. Hiçbir kitabımızda hiçbir bilgiyi kendimize göre uydurmuyoruz. Hepsi doğru bilgi, süzüyoruz. Hikaye tadında yazıyoruz. Çünkü hepimiz hikaye severiz” diye konuştu.

Atilla Ağırbaş ise “Bu bir büyülü gerçeklik. Bunun içinde kurgumuzu yaparız ama içine gerçeklikleri koyarız. Kurgu içinde insanların, okuyucunun daha iyi anlayabilmesi için senaryolaştırıyoruz” şeklinde yanıt verdi.

“Geri bildirim bekliyoruz”

Okurlardan geri bildirim beklediklerini de ifade eden yazar Özbaş, “Takdir de etmeniz gerekmiyor. Bizi eleştirebilirsiniz. Biz eleştiriye açığız. Çünkü biz bunu size sunuyoruz, kendimizde bitirdik. Sevilmesini istiyoruz. Sevmeyebilirsiniz de. Ama bizi görün” ifadelerini kullandı.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Mine Sota, Başiskeleli minik kitapseverlerle buluştu

Başiskele Belediyesi, öğrencilere okuma alışkanlığı kazandırmak ve edebiyat sevgisini aşılamak amacıyla yazar Mine Sota’yı çocuklarla buluşturdu.

Gençlere ve yetişkinlere yönelik düzenlenen yazar-okur buluşmalarıyla kitap tahilleri yapılan “Oku-Yorum” etkinlikleri, bu kez “Okuyorum Çocuk Grubu” ile devam edildi. Bu kapsamda çocuk edebiyatının yazarlarından Mine Sota, Başiskele’de minik kitapseverlerle buluştu. Çocuklarla keyifli söyleşi gerçekleştiren Mine Sota, kitap okumanın önemine değinerek yazarlık serüvenini miniklerle paylaştı. Etkinlik boyunca çocuklarla kitaplar üzerine sohbet eden Sota, onların sorularını yanıtlayarak yazarlık ve hikâye anlatımı hakkında bilgiler verdi. Programda, çocuklar daha önce okudukları kitap üzerine değerlendirmelerde bulunarak hem eleştirel düşünme becerilerini geliştirdi hem de edebi eseri farklı bakış açılarıyla inceleme fırsatı yakaladı. Mine Sota’nın samimi ve ilham verici anlatımı, çocukların hayal gücünü harekete geçirdi. Etkinlik sonunda Mine Sota, çocuklar için kitaplarını imzaladı.

Kategoriler
KÜLTÜR SANAT Tüm Kültür Sanat Haberleri

Yazar Tufan, kitapların dönüştürücü gücünü paylaştı

Yazar Tufan, kitapların dönüştürücü gücünü paylaştı

 

Büyükşehir Belediyesi, Kütüphaneler Haftası kapsamında anlamlı bir motivasyon programına imza attı. Programa konuk olan yazar Tarık Tufan, belediyeye bağlı kütüphanelerde görev yapan personelle bir araya gelerek, yazarlık serüvenini, edebiyatla kurduğu ilişkiyi ve kitapların dönüştürücü gücünü paylaştı.

 

“İNSANLARIN KİTAPLA İLİŞKİSİ AZALIYOR”

Katılımcılar program boyunca Tarık Tufan’a sorular yönelterek yazarla birebir etkileşim kurma fırsatı buldu. Etkinlikte, kitap okuma alışkanlıklarının dijitalleşme karşısında nasıl dönüştüğüne değinen Tufan, “İnsanların kitapla olan ilişkileri azalıyor. Dijital dünya, insanların ekrana bakarak zaman geçirdiği bir gerçekliğe dönüştü. Bunu geriye döndüremeyiz ama dijitalleşmenin ruh haline teslim olmak zorunda da değiliz” dedi.

 

“DİJİTALLEŞME YOKMUŞ GİBİ DAVRANAMAYIZ”

Konuşmasına devam eden Tufan, “Sizinle aynı dünyadan bir iş yapıyorum. Yazarlık yapıyorum, roman yazıyorum. Hepimiz aslında kitabın etrafında dolaşıyoruz. Bu açıdan bakıldığında bu durum bizi yakınlaştırıyor. İnsanlar daha az kitap alıyorlar. Kütüphaneler de ağırlıklı olarak genç arkadaşların ders çalışmak için kullandıkları mekânlar haline geliyor. Pek çoğunun ders çalışmak için mekâna ihtiyacı var ve kütüphaneleri de kullanmak istiyorlar. Türkiye’nin her yerinde böyle. Anlaşılabilir bir şey. İnsanların kitapla olan münasebetlerinin gün geçtikçe azalmasının anlaşılabilir sebepleri var. Dijitalleşme, internet bunun başında geliyor. İnsanlar artık bir metni okumak yerine bir metinle uzun zaman geçirmek yerine ekrana baktıkları bir dünyayı yaşıyorlar. Bu kaçınılmaz. Bunu geriye döndüremeyiz. Dijitalleşmeye yokmuş gibi davranamayız. Ama bu böyle diye dijitalliğin bize dayattığı bir ruh haline teslim olmamız gerekmiyor” diye konuştu.

 

 

GENÇLER SAHURDA DA ÇALIŞTI

Programda konuşan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Murat Yavuz ise belediye olarak kütüphanelere büyük önem verdiklerini belirtti. Kent genelinde 9 kütüphane bulunduğunu ve bunlardan birinin 24 saat açık olduğunu dile getiren Yavuz, Ramazan ayında öğrenciler için sahur ikramı yaptıklarını, gençlerin çalışmaya devam ettiğini ifade etti.

 

“53 BİN AKTİF ÜYEMİZ VAR”

“Bugün 53 bin aktif üyemiz, 80 bin basılı ve 30 bin dijital kitabımız var. İzmit, Gebze ve Dilovası millet bahçelerinde yeni kütüphanelerimiz çok yakında hizmete açılacak. Artık sadece kitap raflarını değil, niteliği de önemsiyoruz” diyen Yavuz, kütüphane personelinin sadece görevli değil, vatandaşla temas kuran ve ihtiyaçlarını gözeten birer temsilci olması gerektiğini vurguladı.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kategoriler
KÜLTÜR SANAT Tüm Kültür Sanat Haberleri

Genç: Büyük düşünün ve cesur adımlar atın

Büyükşehir’in “Çay-Sohbet-Muhabbet” söyleşilerine konuk olan yazar Nurullah Genç, kendisini okurlarıyla buluşturduğu için Büyükşehir’e teşekkür etti

 

Ünlü yazar, Kocaeli’de konuk olduğu söyleşide gençlere seslendi;

Genç: Büyük düşünün ve cesur adımlar atın

 

Büyükşehir Belediyesi, Ramazan etkinlikleri kapsamında vatandaşları sevdikleri yazar ve şairlerle buluşturmaya devam ediyor. “Çay-Sohbet-Muhabbet” adı altında düzenlenen söyleşide gençlere seslenen ünlü yazar ve şair Prof. Dr. Nurullah Genç, “Büyük düşünün ve cesur adımlar atın” dedi.

 

BÜYÜKŞEHİR’E TEŞEKKÜR ETTİ

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Milli İrade Meydanı’nda düzenlediği Ramazan etkinlikleri devam ediyor. “Çay-Sohbet-Muhabbet” adı altında düzenlenen söyleşilerin konuğu ünlü yazar ve şair Prof. Dr. Nurullah Genç oldu. Kocaeli’ni yakından tanıyan ve her zaman kente olan sevgisini dile getiren yazar, Ramazan ayında kendisini okurlarıyla buluşturduğu için Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. Milli İrade Meydanı Sanat Kafe’de Nur Haktan moderatörülüğündeki söyleşiye Kocaelililer yoğun ilgi gösterdi. Söyleşide ağırlıklı olarak kelimenin gücünün yanı sıra edebiyatın insan hayatındaki önemi üzerinde duruldu.

 

SANAT VE EDEBİYATA OLAN İHTİYAÇ

Bu çerçevede okurlarına ilham verici örnekler aktaran Genç, “Sanat ve edebiyat olmadan kelimeyi güzelleştiremeyiz. Çünkü kelimenin hemen üzerinde, eskilerin deyimiyle kelam-ı kibar, onun üzerinde şiir, onun üzerinde de mukaddes metinler vardır. İnsanları kelimelerin üzerinde yaşatabilmek için sanat ve edebiyatın öncülüğüne ihtiyaç var” dedi.

 

GENÇLERE ÖNEMLİ TAVSİYE

Nurullah Genç, söyleşide gençlere seslenerek önemli tavsiyelerde bulundu. Gençlerin büyük düşünmeleri ve cesur adımlar atmaları gerektiğini söyleyen Genç, bu konuda ebedi kariyerinde yaşadığı hayat tecrübelerinden örnekler verdi. Gençlerin kendi potansiyellerini keşfetmeleri gerektiğini kaydeden yazar, “Başarı, düşünce dünyanızda başlar. Kaleminizi ve düşüncelerinizi cesurca kullanmalısınız” şeklinde konuştu.

 

SAYGI VE ÖLÇÜNÜN ÖNEMİ

Saygı ve ölçü kavramlarının önemi de söyleşide gündeme geldi. İki kavramın insan hayatının yanı sıra edebiyat için de önemli olduğunu ifade eden Genç, esas itibariyle her şeyin insanın kendisine olan saygısı ile başladığın ifade etti. Güldüren anılarını okurlarıyla paylaşan yazar, Anadolu insanına ait olan irfan, vefa, alçakgönüllülük ve fedakârlığın da bu topraklara ait hasletler olduğunun altını çizdi. Söyleşide Nurullah Genç başta “Yağmur” olmak üzere, “Söyle Bana Hindiba” ve “Rüveyda” gibi sevilen şiirlerini konukları için okudu.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kategoriler
Tüm Belediye Haberleri BELEDİYELER Kocaeli Büyükşehir Belediyesi

Mutlu Şehir Okulları’nda “Çocuk Edebiyatı” konuşuldu

Büyükşehir’in düzenlediği “Mutlu Şehir Okulları Ramazan’da Bi’ Başka” etkinlikleri kapsamında çocuk edebiyatı ele alındı

 Mutlu Şehir Okulları’nda “Çocuk Edebiyatı” konuşuldu

Büyükşehir Belediyesi’nin Ramazan ayına özel hazırladığı etkinlikler hız kesmiyor. “Mutlu Şehir Okulları Ramazan’da Bi’ Başka” etkinlikleri kapsamında çocuk edebiyatı konuşuldu. Yazar Tuğba Coşkuner, çocuk edebiyatında hikâye yazım sürecini katılımcılara anlattı.

TÜRKİYE’DE ÇOCUK KİTABI YAZARI OLMAK

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, “Mutlu Şehir Okulları Ramazan’da Bi’ Başka” etkinlikleri kapsamında Mutlu Çocuklar Okulu başlığı altında “Bir Hikâye Nasıl Ortaya Çıkar? Türkiye’de Çocuk Kitabı Yazarı Olmak” konulu söyleşi gerçekleştirdi. Etkinlik Anne Şehir Merkezi Akasya’da Yazar Tuğba Coşkuner’in katılımıyla yapıldı.

ANNE VE ÇOCUKLAR İÇİN İLHAM VERİCİ BULUŞMA

Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen ve annelerin çocukları ile birlikte katıldığı söyleşide Yazar Coşkuner, bir hikâyenin ortaya çıkış sürecini anlatarak çocuk edebiyatının önemine vurgu yaptı. Coşkuner, çocuk kitaplarının yazım süreci ve karakter oluşturma üzerine deneyimlerini paylaştı.

ÇOCUKLARIN HAYAL GÜCÜ DESTEKLENDİ

Söyleşide çocuklar, hikâye yazımı üzerine düşünmeye teşvik edilirken, anneler de çocukları için kitap seçerken nelere dikkat etmeleri gerektiği konusunda bilgilendirildi. Söyleşi sonunda katılımcılar, etkinlikten duydukları memnuniyeti dile getirerek, çocuk edebiyatına dair yeni bakış açıları kazandıklarını ifade etti. Mutlu Şehir Okulları etkinlikleri Ramazan ayı boyunca farklı konu başlıkları ile devam edecek. Etkinlikler ile ilgili bilgi almak isteyenler 0262 318 27 29 numaralı telefonu arayabilirler.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kategoriler
KÜLTÜR SANAT Tüm Kültür Sanat Haberleri

Kocaeli Çayırova 5. Kitap Günleri kapılarını açtı

KOCAELİ (İGFA) – Çayırovalıların on binlerce kitap, onlarca yayın evi ve birçok seçkin yazarla bir araya geldiği Kitap Günleri’nde ilk gün konuğu Eğitimci-Yazar Sıtkı Aslanhan oldu.

Çayırova Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi’nin ilçeye kazandırdığı çalışmalarla kültür-sanat şehri kimliği kazanan Çayırova’da Kitap Günleri’nin beşincisi kapılarını resmen açtı. Çayırova 5 Kitap Günleri’nin açılış programı, Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Açılış programına AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu, Çayırova Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi, Kocaeli Büyükşehir Belediye Gebze Bölge Koordinatörü İbrahim Pehlivan, siyasi parti ilçe temsilcileri, ilçe protokolü, muhtarlar, meclis üyeleri ve Eğitimci-Yazar Sıtkı Aslanhan’la birlikte çok sayıda Çayırovalı katılım sağladı. ‘Özgür Filistin için, Okuyarak Barışı, Adaleti ve Merhameti İnşa Edelim’ temasıyla düzenlenen programda ilk olarak saygı duruşu gerçekleştirildi ve İstiklal Marşı okundu.

“GELENEKSEL HALE GELDİ”

Çayırova 5. Kitap Günleri’nin açılış konuşmasını gerçekleştiren Çayırova Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi, “2019 yılında ilkini gerçekleştirirken nasıl bir karşılık görürüz düşüncesiyle ama sonucu ne olursa olsun atmamız gereken bir adım olarak kitap günlerinin ilkini gerçekleştirmiştik. Bu sene artık geleneksel hale geldi ve beşincisini düzenliyoruz. Kitap fuarımızın mottosu Özgür Filistin için, Okuyarak Barışı, Adaleti ve Merhameti İnşa edelim olacak.

“İLGİNİN ARTTIĞINI GÖZLEMLİYORUZ”

Her seferinde vatandaşlarımızın kitap günlerine ilgisinin arttığını gözlemiyoruz. Bu sene daha yüksek bir katılımla okuyucularımızı yazarlarımızla buluşturacağız. Eğitim, spor ve kültür-sanat alanında ciddi çalışmaları hayata geçirdik. Kitap Günleri’ni her sene durmadan yorulmadan yapmaya devam edeceğiz. Katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum” diye konuştu.

“BAŞKANIMIZI TEBRİK EDİYORUM”

Başkan Çiftçi’nin ardından konuşma gerçekleştiren Milletvekili Katırcıoğlu, “Başkanımızı Çayırova’da geleneksel hale getirdiği kitap günleri için tebrik ediyorum. Ayrıca böyle bir temayla bu etkinliği belirlediği için kendisine ve ekibine teşekkür ediyorum” açıklamalarında bulundu ve gündeme ilişkin konulara değindi. Katırcıoğlu’nun konuşmasının ardından Çayırova 5. Kitap Günleri’nin kurdelesi kesildi ve açılışı gerçekleştirildi.

ASLANHAN SEVENLERİYLE BULUŞTU

Açılış programının ardından okuyucularıyla buluşan Eğitimci-Yazar Sıtkı Aslanhan, ‘aile, çocuk ve Gazze’ temalı bir konuşma gerçekleştirerek, kendisini dinlemeye gelen sevenlerini bilgilendirdi. Program sonunda Yazar Aslanhan, sevenlerinin kitaplarını imzalayarak, onlarla hatıra fotoğrafı çektirdi. Açılışı gerçekleştirilen, Çayırova 5. Kitap Günleri, 24 Kasım Pazar gününe kadar sürecek ve saat 09.00 ile 20.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Kitap okumaktan başka çareniz yok

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Türkiye’nin etkinlik ve ziyaretçi sayısı bakımından en büyük kitap fuarı Kocaeli Kitap Fuarı’nda etkinlikler son gününde de devam etti. Bu yıl 14’üncü kez kapılarını açan fuarda birbirinden değerli isimler kitapseverlerle buluştu. Bu kapsamda yazar Sinan Yaşar, Mehmet Ercan, Sıtkı Aslanhan, Mert Arık ve gazeteci-yazar Yusuf Kaplan Selim Sırrı Paşa Salonu’nda söyleşi gerçekleştirdi. “Başarıya Gülümse” konulu söyleşide konuşan yazar Sıtkı Aslanhan, “Başarılı olmak istiyorsanız kitap okumadan başka çareniz yok. Anne ve babalar lütfen çocuklarınıza kitap sevgisini aşılayın” dedi.

 

“ÇOCUK KİTABI ELİNDEN BIRAKMAMALI”

Konuşmasına Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederek başlayan yazar Sıtkı Aslanhan, Kocaeli Kitap Fuarı’nın her kente örnek olması gerektiğini söyledi. Kaliteli roman ve kitap okuyan gençlerin her ders branşında başarılı olduğunu anlatan Aslanhan, “Çocuklarımıza ne yapıp edip kitap okumayı sevdirmeliyiz. Çocukları zorlamadan, örnek olarak anlatmalıyız. Kitap öyle olmalı ki çocuğun elinden kitabı bırakmaması lazım” ifadelerini kullandı.

 

“ÇOCUKLARI BİLGİSAYARLA YALNIZ BIRAKMAYIN”

Aslanhan, ebeveynlere “Çocukları odalarında bilgisayar ve tabletle yalnız bırakmayın” uyarısında bulundu. Çocukların dijital ortamlardaki oyunlar ve sosyal medya üzerinden maruz kaldıkları görüntülerin bilinçaltına işlediğini aktaran Aslanhan, “Anneler, babalar telefonda kaç saat geçirdiğinize bir bakın. Çocuklarınızla o kadar vakit geçiriyor musunuz? Çocukların sizinle olmak isteyeceği gibi davranmalısınız. Başkasıyla değil” şeklinde konuştu.

 

“ÇOCUKLARI TİKTOK YETİŞTİRİYOR”

“Benden Ne İstiyorum” konuluşu söyleşide konuşan Mehmet Ercan ise günümüzde çocukları Tiktok’un yetiştirdiğini aktardı. Ercan, “Evimizde misafir etmeyeceğimiz insanları sosyal mecraların türlü türlü akımıyla birlikte evimizde baş köşede oturtuyoruz. Bundan hemen vazgeçmek zorundayız. Yoksa faciaya doğru sürükleniyoruz” diye konuştu.

 

“ÇOCUĞU KİTAP SEÇİMİNDE ÖZGÜR BIRAKIN”

Çocuk kitabı yazarları Sinan Yaşar ve Mert Arık da gerçekleştirdikleri söyleşilerde asıl mesleklerinin öğretmenlik olduğu söyledi. “Her Şey Bir Hayalle Başlar” konulu söyleşide konuşan Arık, mesleğe ilk olarak Gaziantep’te bir köy okulunda adım attığı bilgisini paylaştı. “Arık, orada çocuklara kısa hikayeler, kısa metinler kaleme aldı. Bu metinlerin çocuklar tarafından çok sevildi. Bu metinleri çeşitli eğitim platformlarında paylaştım. Çok olumlu tepkiler aldım ve bu da motivasyonumu yükseltti. Daha sonra çocuk kitapları yazma kararı aldım” dedi. Sinan Yaşar da “Çocuk ve Gençler İçin Kitap Seçimi ve Okuma Alışkanlıkları” konulu bir söyleşi yaptı. Yaşar, “Çocukların ilgi alanına göre kitaplar almalısınız. Kendisine hitap eden bir kitap bulursa o çocuk kitap okumaya başlayacak. Çocuğu kitap seçiminde özgür bırakmalısınız” ifadelerini kullandı.

 

“DÜNYANIN EN TEMİZ TOPLUMUYUZ”

“Kitapsız Bir Dünya Kurulamaz” konulu söyleşide konuşan gazeteci-yazar Yusuf Kaplan, ruhunu yitiren toplumların ayakta kalamayacağını söyledi. Kaplan, “Zihinler işgal edildi. Değer, inanç, kültür ve aileyi bilmeyen gençler yetişiyor. Bize yeni İmam Gazaliler, İbni Haldunlar, Sinanlar ve Hz. Mevlanalar lazım. Biz bunları yetiştiremezsek varlığımızı sürdüremeyiz” diye konuştu. “Dünyanın en temiz toplumuyuz” diyen Kaplan, “5000 yıllık kendini inkar eden bir sürece girdik. Biz yeniden toparlanacağız. Biz bu rüyayı iyi öğretmek zorundayız. Bizim tarihimizde soykırım, sömürge diye bir şey yok. Asalet ve tevazu var” dedi. Yazarlara söyleşilerinin sonunda Büyükşehir Belediyesi’nin Kocaeli’nin tanıtımı için hazırlamış olduğu Havadan Fotoğraflarla Kocaeli adlı kitap hediye edildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Çocuklarımıza önce biz rol model olacağız

Bu yıl “Savaşın ve Acının Edebiyatı” teması ile düzenlenen 14. Kocaeli Kitap Fuarı, yoğun ilgi ile Kocaeli Kongre Merkezinde devam ediyor. Akçakoca Salonunda yazarlar İlkay Buharalı, Ahmet Ümit, Saniye Bencik Kangal ve Merve Gülcemal kitapseverler ile bir araya geldi. Yazar Saniye Bencik Kangal, “Okurlarım soruyor, hocam çocuğum çok tablete ve telefona bakıyor, hiç elinden bırakmıyor. Ne yapmamız lazım? Önce biz rol model olacağız, önce biz elimizdeki telefonu biz bırakmalıyız. Çocuğumuz kitap okumuyorsa önce biz rol model olacağız’’ dedi.

 

“İNSAN OLUNUR MU? İNSAN DOĞULUR MU?”

“Çocuğumun Beyninde Neler Oluyor?” adlı söyleşide konuşan yazar Saniye Bencik Kangal, “Bir soru ile başlıyoruz. İnsan olunur mu insan doğulur mu?

İnsan olmanın birincil koşulu elbette dünyaya insan olarak gelmektir. Fiziksel olarak bir insan görünümüne sahip olmam demek beni insan yapmıyor. Benim insan olmam için başka bir şeye ihtiyacım var. Neye ihtiyacım var sosyal etkileşime ihtiyacım var. O nedenle biz insan olarak doğmuyoruz. İnsan oluyoruz. Bizler insan olmayı öğreniyoruz. Kimler aracılığı ile öğreniyoruz? Bebek doğdu eve geldi kimler var? Anne, baba, kardeş, babaanne, anneanne, dayı, amca, teyze, hala ve dede var. Bakın 10 kişiyi geçmiyor. Peki bunlar arasında en aktif kim? Anne, baba, kardeş varsa bakıma yardım eden dede, baba ama diğerleri evimize arada gelip çıkıyorlar. Dolayısı ile çocuğum insan olmayı nasıl öğrenecek? Benim gözlerime bakarak öğrenecek, benim cümlelerimle dünyaya bakış acımla benim tutumlarımla öğrenecek. Kurtla büyüyen kurt gibi olduğuna göre benimle büyüyende benim gibi olacak” dedi. 

 

BAŞKOMSER NEVZAT’I TANIYOR MUSUNUZ?

“Sıradışı Bir Kanun Adamı Başkomser Nevzat” adlı söyleşide konuşan ve Kocaeli Kitap Fuarının Türkiye’nin en başarılı kitap fuarlarından birisi olduğunu belirten şair ve yazar Ahmet Ümit, “Başkomser Nevzat’ı tanıyor musunuz, bu adamı siz bende çok seviyorsunuz, bende çok kıskanıyorum. Bir kısım okurlarımda Başkomser Nevzat sizsiniz, hayır ben gariban bir yazarım. Ben şimdi ilk polisiye yazmaya başladığım zaman kendi kendime bir şey söyledim. Dünyaca ünlü polisiye romanlarındaki sabit karakterlerin yerine her polisiye romanında farklı bir karakter ve hikaye olacak dedim. Nereden çıktı Başkomser Nevzat. Şöyle çıktı, Sis ve Gece’yi yazdım ve çok büyük bir ilgi gördü. O dönem ki gazeteciler çok ilgi gösteriyor, polisiye roman yazan bir adam çıkmış diye” şeklinde konuştu.

 

“BEN TÜRKİYE’Yİ BİRLEŞTİREN BİR YAZARIM”

Ülkedeki sorunlar ve olaylar üzerine de eserlerindeki hikaye ve konuların ele aldığını belirten Ahmet Ümit, “Hepimiz gibi sizler gibi Türkiye’de yaşayan herkes gibi ülkedeki yozlaşma, cinayetler, rahatsız olduğumuz şeyler, uyuşturucunun artması beni rahatsız ediyor. Bu Türkiye’de yaşayan her namuslu vatandaş gibi bu durumlar içimi acıtıyor. Ben Türkiye’yi birleştiren bir yazarım. Hepimizin farklı görüşleri olabilir, farklı inançlarımız olabilir farklı cinsiyetlerimiz tabi ki olacaktır. Biz hepsine saygı duyarız. Biz edebiyatla buluşan, güzellikle buluşan, iyilikle buluşan, doğrulukla buluşan, adaletle buluşan, özgürlükle buluşan, kimsenin kimseye karışmadığı bir anlayışa sahibiz. Benim romanlarımda bu vardır. Böyle bir Türkiye özlüyoruz. Herkesin kardeş olduğu, kimsenin kimseye başörtüsüne, eteğine, mini eteğine, başındaki örtüye, kıyafetine, inancına, inançsızına karışmadığı, hep beraber sımsıkı kenetlendiğimiz bir Türkiye istiyoruz. Böyle bir Türkiye’yi özlüyoruz. Çünkü bu ülke bunu hak ediyor. Bizim çok zengin, çok güzel bir kültürümüz var” dedi.

 

“İNSAN ALLAH İLE BAĞLARINI DUYGULAR ÜZERİNDEN OLUŞTURUR”

“Gençliği Kaybetmek mi? Kazanmak mı?” adlı söyleşide konuşan ve çocuklara yetişme döneminde gerekli uyarı ve önerilerin verilmesi gerektiğini ifade eden yazar Merve Gülcemal, “Çocuklarımıza hiç mi bir şey söylemeyeceğiz, tabi ki söyleyeceğiz. Ama tabi ki bu kabalıkla katı kalplilikle temeli oluşturmadan olmamalıdır. Gençliğe gelmeden başlıyor iş. Sen bir anda bina olsun istiyorsun ama sen daha binanın temelini atmamışsın. Bizim Allah sığınmakla beraber şu ehemmiyette olmamız lazım. Ben bu evladımın temelini elhamdülillah sağlam attım. Mayasını samimiyetle ihlasla bağlarımızı çok kuvvetli bir şekilde yaparak kardım. Bunu benim diyebilmem lazım. Bu nerede başlıyor, gençlikte değil, çocukluk bile değil bu bebeklikte başlıyor. Hatta bunun öncesine de gidebilirsiniz. Bir çocuğun din eğitimi eş seçiminde, genç kızlık, genç beyefendilik döneminde bile başlıyor. Peygamberimiz, yiyip içtiklerinize temiz olmasına dikkat edin evlatlarınız bunlardan hasıl olur diyor. Diyorlar ki; insan Allah ile bağlarını duygular üzerinden oluşturur. Sevgi, güven, korku, güç gibi kavramlar üzerinde Allah ile bağlarını kurar. Bu bağların temeli ne zaman ve kimlerle atılır. Çocuk, dünyaya geldiği ilk günden itibaren sevgi ve güven duygularını annesinden, korku, sığınma, güç duygu ve kavramlarının temellerini baba ile atar” dedi. Sunucu ve Yazar İlkay Buharalı ise “Uyanış ve Tuzakları” adlı söyleşisinde, medya dünyası iş hayatına ve YouTube programı tecrübelerini aktararak, kitapseverlere çeşitli tavsiyelerde bulundu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Ercan Kesal: “Sinemaya edebiyatla girdim”

Kocaeli Kitap Fuarı’nda vatandaşlarla bir araya gelen oyuncu ve yazar Ercan Kesal, “Ben sinemaya edebiyatla girdim. Edebiyatçı kimliğimle senaryo yazarak girdim. Oynayarak değil, senarist yanımla girdim” dedi.

Bu yıl “Savaşın ve Acının Edebiyatı” temasıyla düzenlenen 14. Kocaeli Kitap Fuarı, Kongre Merkezi Akçakoca Salonunda yazar ve oyuncu Ercan Kesal’ı misafir etti. Kesal, “Edebiyat ve Sinema” adlı söyleşide kitapseverlerle bir araya geldi. Yazar Kesal, “Yazmak dediğimiz şey okumakla başlayan bir eylemdir. ’Nasıl yazar olunur?’ diye kolay bir soru sorulursa cevabı basit, okuyarak. Film seyredilerek yönetmen olunacağı gibi. Sinema, edebiyat olmaz ise olmazdı benim hayatımda. Ben sinemaya edebiyatla girdim. Edebiyatçı kimliğimle senaryo yazarak girdim. Oynayarak değil senarist yanımla girdim” dedi.

“Edebiyat benim bütün hayatımı tanımladı ve belirledi” diyen Kesal, “Daha çokta kelimeler, onların gücü, onlarla yeni bir dünya kurabileceğime dair keşfimdir. Bu gerçekliğin dışında başka bir gerçekliğinde mümkün olabileceğini fark edişim. Benim Avanos’taki kütüphaneyi keşfedişim sanki bir cennete düşmüşüm gibi gelir, oradaki kitapları fark edişim. Kitaplarla başladığım yolculuğum benim bundan sonra yaptığım her şeye, sizinle bugün burada buluşmama kadar ki yolculuğumun sebebidir. Burada olma sebebim kitaplardır. Edebiyat o yüzden çok önemlidir. Kelimelerin ruhu var, onlar sanki bizden önce olan şeyler. Biz yokken bile kelimeler vardı. Biz onları bir araya getirerek kurmaca dediğimiz şeyi gerçekleştiriyoruz. Aslında gerçekliği yeniden bozup, yeniden icat ediyoruz” şeklinde konuştu.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

“Filistin’de hedef çocuklar ve çocuk doğuran anneler”

Kocaeli’de düzenlenen kitap fuarında Filistin meselesine değinen Yazar Erem Şentürk, “Filistin’de hedef çocuklar ve çocuk doğuran anneler. Çünkü insanların çocuklarını öldürürseniz onların yaşama sevincini ve mücadele direncini kırarsınız. Çocuk yoksa direnmenin de bir anlamı yoktur. Çocuğun olmadığı yerde hayatın hiçbir anlamı kalmıyor” dedi.

Bu yıl “Savaşın ve Acının Edebiyatı” teması ile düzenlenen 14. Kocaeli Kitap Fuarı, yoğun ilgi ile devam ediyor. Karamürsel Alp Salonunda yazarlar Mine Sota ve Erem Şentürk kitapseverler ile bir araya geldi. Millet ve devlet için çocukların ve yeni nesillerin çok önemli olduğunu vurgulayan Yazar Erem Şentürk, “Şuan Filistin’de önce çocuklar öldürülüyor. Niye önce çocuklar öldürülüyor daha sonra anneler öldürülüyor. Doğrudan, şahsen, bilerek, kasten bir hedef var. Hedef çocuklar ve çocuk doğuran anneler. Neden böyle? Çünkü insanların çocuklarını öldürürseniz onların yaşama sevincini ve mücadele direncini kırarsınız. Çocuk yoksa direnmenin de bir anlamı yoktur. Bir ülkenin devamlılığı için nüfustan kıymetli başka hiçbir şey yoktur. Çocuk olmaz ise okul yapmaya gerek var mı? Dolayısı ile çocuk olmaz ise okula gerek olmadığı gibi aslında çocuğun olmadığı bir millette de devlete gerek yoktur. Ne yapacaksın devleti? Sınırlar, bayrak, devlet, millet, ülke ne gerek var ki bunlara. Çocuğun olmadığı yerde hayatın hiçbir anlamı kalmıyor. Dünyanın tüm sistemi alt üst oluyor. Eğer çocuk yoksa, yeni nesil yoksa, tüm sistem alt üst oluyor” diye konuştu.

“İnsanlık kadar büyük bir değer var mı?”

“Aklı Olan Delirsin” adlı söyleşide konuşan Yazar Mine Sota ise “Psikolojik bazda insanın, psikolojik rahatsızlıklara sebep olan şeyin en başında yaşadığı olayın anlamsızlığı gelir. Anlamını bulamadığınız şeyin anlamı yok değildir. O anlamsız değildir, biz ona anlam veremiyoruzdur. İyi insan olmak için gayret edenlerin gözünden anlarım. Onların duruşu ve samimiyeti bile başkadır. İnsan, dünyanın geri kalan sürecinde öyle bir sürece girdi ki artık sona yaklaştık. Bu sürecin sonunda sadece iyi insanların kalacağı ve tek geçerli akçenin iyi bir insan olmak olacağı bir sürece girdik. Merhametin adının enayilik olduğu bir dönemde, iyi niyetin saflık olarak algılandığı bir dönem, alttan almanın bir eziklik olduğu dönemde, hiçbir idealin paranın üzerine geçemediği daha doğrusu tercih edilmediği bir dönemde eğer kendinizi anlamlı bir hedef arıyorsanız; en azından insan kalmayı seçebilirsiniz. İnsanlık kadar büyük bir değer var mı?” şeklinde konuştu.

Öte yandan, sevilen şair ve yazar Sinan Yağmur, “Yunus Emre ve Yürek Terapisi” adlı söyleşi ile 14. Kocaeli Kitap Fuarı’na katıldı. Yağmur, ilgiyle izlenen söyleşinde, Yunus Emre’nin hayatından kıssalar anlatarak, bu önemli ozanın hayatının tüm insanlığa örnek olması gerektiğini söyledi.

Telefon
WhatsApp
Exit mobile version