Kategoriler
Kocaeli Üniversitesi EĞİTİM Tüm Eğitim Haberleri

Kocaeli Üniversitesi’nde “Hemşirelik Haftası” etkinlikleri başladı

Kocaeli Üniversitesi, Hemşirelik Haftası’nda farkındalığı geliştirmek ve topluma mesleğin değerini yeniden hatırlatmak için birçok etkinlik planladı. İlk olarak Atatürk Anıtı’na çelenk bırakan hemşireler, kurdukları koroyla hastane çalışanları ve öğrenciler için konser verecek, deneyimlerini birbirleriyle paylaşacak

Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Hastanesi, her yıl 12-18 Mayıs tarihleri arasında kutlanan Dünya Hemşirelik Haftası dolayısıyla etkinlik takvimi hazırladı. ‘Doğumdan Şifaya Uzanan Yolculukta Ebeler ve Hemşireler’ temasıyla planlanan etkinlikler akademik ve sosyal içeriklerle zenginleştirildi. Etkinliklerle; hemşirelik ve ebelik mesleğinin önemine dikkat çekilmek, sağlık çalışanlarının bilimsel gelişimine katkı sağlamak ve motivasyonunu artırmak amaçlandı.

“Mesleğimizin değerini toplumla paylaşmak istiyoruz”

Hemşirelik Haftası’nın açılışı İzmit Atatürk Anıtı’na çelenk sunularak başladı. KOÜ Hastanesi Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Gonca İlter’in organizasyon liderliğindeki programa çok sayıda hemşire, ebe, KOÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın söylenmesinin ardından müdür İlter, hemşirelik mesleğinin geçmişten bugüne kazandığı evrensel değere dikkat çekti. İlter, “Bizler, doğumundan ölümüne kadar insan yaşamının her aşamasında varız. Bu anlamlı haftada, mesleğimizin değerini bir kez daha toplumla paylaşmak istiyoruz” dedi.

Mesleki deneyimler ve gelişimi konuşulacak

Etkinlikler 15 Mayıs Perşembe günü saat 13.30’da KOÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesi Konferans Salonu’nda düzenlenecek olan bilimsel programla sürecek. Protokol konuşmalarıyla resmi açılış yapılacak etkinlikte; uzman hemşire Kadriye Öztürk moderatörlüğünde; hemşire Hilmi Altunbaş ile uzman ebe Emel Yazlı Savcı konuşmacı olarak konferans verecek. Her iki sağlık çalışanı, mesleki deneyimlerini ve mesleğin gelişimi üzerine değerlendirmelerini paylaşacak. Konferansta; pandemi sonrası artan iş yükü, sağlıkta dönüşüm süreci, hemşirelikte uzmanlaşma ve ebelik hizmetlerinin güçlendirilmesi gibi konulara da değinilecek.

Sağlık çalışanları ve hemşireler için konserler verilecek

Bilimsel programın ardından saat 15.30’da hemşirelerden oluşan koro mini konser verecek. Müzik aracılığıyla stresin azaltılması ve ekip içi moralin artırılması hedeflenen konsere hastane çalışanları katılacak. Hemşirelik haftası etkinlikleri, 20 Mayıs Salı günü saat 12.00’de düzenlenecek hemşireler korosunun Türk Halk Müziği Konseri ile sona erecek. KOÜ Hastanesi Konferans Salonu’nda verilecek konser, sağlık çalışanlarına ve öğrencilere açık olacak. Hemşirelik haftasına özel programın sanatla bütünleşmesi ve sağlık çalışanlarının emeklerinin kutlanması amaçlanıyor.

“Hemşireliğin insani ve vicdani yönünü korumalıyız”

Etkinlik takvimiyle ilgili bilgi veren Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Gonca İlter, hemşirelik ve ebelik mesleklerinin insan yaşamındaki vazgeçilmez rolüne dikkat çekti. İlter, “Bu hafta, hem meslektaşlarımızı emeklerini görünür kılmak hem de mesleğimizin değerini topluma anlatmak için önemli bir fırsat. Bilimsel yönüyle gelişen hemşirelik mesleğinin aynı zamanda insani ve vicdani yönünü de korumak zorundayız. Bu etkinlikler sayesinde, çalışanlarımız arasındaki bağları güçlendiriyor, mesleki dayanışmayı büyütüyoruz” sözlerini kaydetti.

Kategoriler
Kocaeli Üniversitesi EĞİTİM SAĞLIK

Ankilozan Spondilit Farkındalığı İçin Yürüdüler!

Ankilozan spondilit en çok bel fıtığıyla karışıyor. Romatologlar ve hastalar ankilozan spondilit hastalığına dikkat çekmek için yürüdü

Erken teşhis ve uygun tedavi ile ankilozan spondilit hastalığında engellilik riskinin azaltılması mümkün Genellikle genç yaşlarda ortaya çıkan ve özellikle omurgayı etkileyen kronik inflamatuvar (iltihaplı) bir romatizmal hastalık olan ankilozan spondilit hastalığında erken teşhis, uygun tedavi ve egzersiz ile hastaların yaşam kalitesinin yükseltilmesi, çalışma hayatı ve sosyal yaşamlarında iyileşme mümkün olabiliyor. Her yıl mayıs ayının ilk cumartesi günü, ankilozan spondilit hastalığına dikkat çekmek ve toplumda farkındalık oluşturmak için “Dünya Ankilozan Spondilit Günü” olarak anılır. Bu kapsamda Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı öğretim üyeleri, asistanları ve takipli ankilozan spondilitli hastalar 3 Mayıs Cumartesi günü, Kocaeli Ormanya’da doğa yürüyüşü ve çeşitli sosyal aktivitelerle bir araya geldi. Etkinlikte ankilozan spondilit (AS) hastalığına dikkat çekerek hastalığın erken bulguları hakkında toplumu bilgilendirmek ve farkındalık oluşturmak amaçlandı. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Başkanı, Türkiye Romatoloji Derneği Üyesi Prof. Dr. Ayşe Çefle, hastalık ve etkinlikle ilgili önemli bilgiler paylaştı.

Ankilozan spondilit gelişiminde genetik faktörler önemli rol oynar

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Başkanı ve Türkiye Romatoloji Derneği Üyesi Prof. Dr. Ayşe Çefle: “Ankilozan spondilit, genellikle genç yaşlarda ortaya çıkan ve özellikle omurgayı etkileyen kronik inflamatuvar (iltihaplı) bir romatizmal hastalıktır. Hastalık erkeklerde kadınlara oranla 2 ila 3 kat daha sık görülür. Şikayetler genellikle yirmili yaşlarda başlar. Sebebi halen tam olarak bilinmemekle beraber, hastalığın gelişmesinde genetik faktörler önemli rol oynar. Ailesinde ankilozan spondilit olanlarda hastalık riski artmaktadır. Ankilozan spondilit sıklığı toplumlar arasında değişmekle birlikte, ülkemizdeki sıklığı yüzde 0,5 olarak ortaya konmuştur, yani bu hastalık her 200 yetişkinden birini etkilemektedir” dedi.

Bel ağrısının özelliklerine dikkat

Hastalığın en önemli bulgusu bel ağrısıdır ve ağrı inflamatuvar karakterdedir diyen Türkiye Romatoloji Derneği Üyesi Prof. Dr. Ayşe Çefle sözlerini şöyle sürdürdü: “İnflamatuvar bel ağrısını mekanik bel ağrısından ayıran önemli farklılıklar bulunmaktadır. İnflamatuvar bel ağrısı 40 yaşından önce ortaya çıkar. Kronik bir ağrı olup en az üç ay devam eder. Sinsi başlangıçlıdır, hasta ağrının ilk başladığı tarihi tam ifade edemez. İstirahatle artan bir ağrıdır bu nedenle hastalar özellikle sabahları ağrılı kalkar, sabah tutukluğu bir saati geçer. Hasta hareket ettikçe ağrısı azalır. Diğer bir özelliği ise gece ağrısıdır. Hasta özellikle gecenin ikinci yarısında ağrı ile uyanır ve biraz dolaşıp ağrısı azalınca tekrar uykuya döner. İnflamatuvar bel ağrısının tanınması ankilozan spondilitin ilk bulgusu olması bakımından önemlidir.”

Ağrının zamanla ilerleyerek sırt ve boyun bölgesi, göğüs kafesinde de ortaya çıkabildiğini, bunun yanında omuz ve kalça gibi kök eklemlerin tutulumu, diz ve ayak bileği gibi çevre eklemlerde ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı olabildiğini dile getiren Prof. Dr. Ayşe Çefle, ankilozan spondilitin sistemik bir hastalık olup hastaların dörtte birinde üveit denilen göz tutulumu görülebildiğinin, hastaların topuk ağrısından yakınabildiğinin, bunun yanında sedef hastalığının ve ishalle seyreden inflamatuvar bağırsak hastalığının da ankilozan spondilite eşlik edebildiğinin altını çizdi.

Hastaların üçte birine yanlışlıkla bel fıtığı tanısı konuluyor

Prof. Dr. Ayşe Çefle: “AS’nin tanısında en önemli nokta hastanın öyküsüdür. Sonrasında fizik muayenede hastalığa ait ipuçları aranır. Ankilozan spondilit iltihaplı bir romatizma olmakla beraber laboratuvar tetkikleri normal bulunabilir. Pelvis grafisi çekilerek sakroiliak eklemlerdeki değişiklikler saptanmaya çalışılır. Ancak hastalığın erken dönemlerinde röntgen bulguları da normal bulunabilir. Bu durumda manyetik rezonans görüntüleme (MR) ve genetik tetkik ile tanının kesinleşmesi sağlanabilir. Erken dönemde grafinin normal bulunması ve laboratuvar bulgularının da olmaması nedeniyle çoğu hastada ankilozan spondilit tanısı atlanmaktadır ve bel ağrısı başka sebeplere bağlanmaktadır. Hastaların üçte birine yanlışlıkla bel fıtığı tanısı konulmakta ve bir kısmı bu sebeple ameliyat bile olmaktadır. Ankilozan spondilitli hastalarda tanıda gecikme 5 ila 10 yılı bulabilmektedir” dedi.

Ankilozan spondilit ömür boyu süren kronik bir hastalık
Ankilozan spondilitin ömür boyu süren kronik bir hastalık olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ayşe Çeflehastalığın erken dönemlerinde bel, sırt ve topuk ağrıları, eklem şişlikleri hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Zamanla kalıcı deformiteler, omurgada hareket kısıtlılıkları, duruş bozuklukları ve hatta kamburluk ortaya çıkmaktadır. Ankilozan spondilit hastalığında tedavinin amacı ağrının kontrolü, inflamasyonun baskılanması, maksimum iskelet hareketliliğinin korunması, deformitelerin ve organ tutulumlarının önlenmesi olarak sıralanabilir.”

Prof. Dr. Ayşe Çefle: “Kronik bel ağrısı olan hastaların doğru teşhis ve tedavisi için romatoloji uzmanları ile iletişime geçmeleri önemlidir. İlaç tedavisi, egzersiz ve yaşam tarzı değişikleri ile ilgili hastaya bilgi verilmelidir. Sigara içiyorsa bırakması sağlanmalıdır. Vücut postürünü ve omurga hareketliliğini koruması için egzersiz programları uygulanmalıdır. Hastalık seyrini takip etmek ve tedaviyi hastaya göre bireyselleştirmek için düzenli takip gereklidir. Anti-inflamatuvar ilaçlar ağrıyı ve inflamasyonu azaltmada etkilidir. Bunların yetersiz olduğu hastalarda son 25 yıldır biyolojik ajanlar ve hedefe yönelik tedaviler başarı ile kullanılmaktadır. Tedavi kararında hasta ve doktorun ortak kararı önemlidir” dedi.

Erken teşhis, uygun tedavi ve egzersizle ankilozan spondilitte engellilik riskinin azaltılması mümkün
Hastalığın tedavisindeki iki önemli unsur ilaçlar ve egzersizdir diyen Türkiye Romatoloji Derneği Üyesi Prof. Dr. Ayşe Çefle sözlerini şöyle noktaladı: “Tedavi hastanın eğitimi ve iş birliğini gerektirir. Egzersiz programları ile dik postürün korunması ve eklem hareketliliğinin devamı amaçlanmaktadır. İlaç tedavisinin amacı ise ağrı ve inflamasyonu azaltmak ve bu sayede egzersizlerin yapılmasını kolaylaştırmaktır. Tanıda ve tedavide gecikme sadece hastanın yaşam kalitesini azaltmakla kalmaz önemli iş gücü kaybına ve sosyo-ekonomik problemlere de yol açar.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı öğretim üyeleri olarak, asistanlarımız ve kliniğimizde takipli ankilozan spondilitli hastalarımızın katılımı ile 3 Mayıs Dünya Ankilozan Spondilit Günü’nde Kocaeli Ormanya’da düzenlediğimiz etkinlik kapsamında doğa yürüyüşü ve sosyal aktiviteler gerçekleştirdik. Bu özel gün vesilesiyle ankilozan spondilite dikkat çekiyor, erken teşhis, uygun tedavi ve egzersizle ankilozan spondilit hastalığında engellilik riskinin azaltılması ve hastalığın daha yönetilebilir olması mümkündür diyoruz” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Kategoriler
Kocaeli Üniversitesi EĞİTİM

BTÜ Marmara Kariyer Fuarı’nda ilgi gördü

Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ), paydaşı olduğu Marmara Kariyer Fuarı’nda (MARMARAKAF) ilgi gördü. Kocaeli Üniversitesi ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi koordinasyonunda ve 14 üniversitenin iş birliğinde düzenlenen fuara BTÜ’den çok sayıda öğrenci katıldı. Öğrenciler, Türkiye’nin önde gelen firmalarıyla staj ve istihdam fırsatları için bir araya geldi.

Kocaeli Kongre Merkezi’nde 28-29 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilen fuarın açılışına katılan BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, öğrencilerin ve işverenlerin yoğun ilgi gösterdiği BTÜ standını ziyaret etti. Rektör Çağlar, BTÜ’nün kariyer planlamasına verdiği önemi vurgulayarak, “Öğrencilerimizin kariyer gelişimini birinci sınıftan itibaren destekliyoruz. Mezun ve sektör mentörleriyle öğrencilerimize yol gösteriyor, İşletmede Mesleki Eğitim Programı ile sektöre hazır bireyler yetiştiriyoruz. Bu yaklaşımımızın ürünü olan ‘BTÜ Kariyer Modeli’ Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü tarafından tescillendi. Mezunlarımızın ilk yıl istihdam oranı yüzde 90, işveren memnuniyet oranı ise yüzde 92,5 düzeyinde olması kariyer ” dedi.

Rektör Çağlar, MARMARAKAF’ın öğrenciler için önemli fırsatlar sunduğunu belirterek, “Fuarda 1500’den fazla firma yer alıyor. Öğrencilerimiz, hem iş dünyasından profesyonellerle tanışma hem de kariyer hikâyelerini dinleme şansı yakalayacak. Staj ve iş kapıları bu fuarla aralanacak. Proje başarılarıyla adından söz ettiren BTÜ’lü öğrencilerimizin fuarda firmalar ile görüşerek iş dünyasına yönelik faydalı bağlantılar kuracaklarına inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Kategoriler
Kocaeli Üniversitesi

Uzmanından önemli tavsiye: “Sağlıklı beslenme ile Demans hastalığından korunmak mümkün”

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2025/04/uzmanindan-onemli-tavsiye-saglikli-beslenme-ile-demans-hastaligindan-korunmak-mumkun-0-Xb3dtS3Q.mp4
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Bilimsel Araştırma Topluluğu tarafından düzenlenen Ulusal Tıp Kongresi’nde uzman isimler, geleceğin doktorları ile bir araya geldi. Demans ve Alzheimer hastalığının nedenleri korunma yolları hakkında bilgi veren Doç. Dr. Aybala Neslihan Alagöz, “Demans çoğunlukla tesadüfi şekilde görülüyor ve küçük bir kısmı genetik geçiş gösteriyor. Sağlıklı yaşam ilkeleri uygulandığında Demans dahil birçok hastalıktan korunmak mümkün. Akdeniz tipi beslenme, bol su tüketimi ve düzenli fiziksel egzersiz bu süreçte kritik rol oynuyor” dedi.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Bilimsel Araştırma Topluluğu (KOÜBAT) tarafından bu yıl 12. kez düzenlenen Ulusal Tıp Kongresi “Nörosentez”, sağlık dünyasına önemli katkı sunuyor. 25 Nisan tarihinde başlayan ve yarına kadar devam edecek olan kongre, Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi’nde devam ediyor. ?Türkiye’nin dört bir yanından tıp fakültesi öğrencilerini bir araya getiren kongre, bu yıl nörolojik bilimler temasıyla (Nöroloji – Nöroşirürji – Radyoloji – Psikiyatri) alanında uzman isimleri ve öğrencileri buluşturuyor.

HEKİMSEN sponsorluğunda gerçekleştirilen etkinlik katılımcıların beğenisini topladı.

Geleceğin doktorları uzmanlarla bir araya geldi

Salih Çağlıyan ve İrem Kara başkanlığında kongreyi düzenleyen öğrenciler, “Nörosentez” adının tesadüfi olmadığını vurguladı. Öğrenciler, amaçlarının yalnızca tek bir branş üzerinden ilerlemek değil, dört farklı alandaki uzmanlık bilgisini bir araya getirerek daha kapsayıcı ve bilimsel açıdan zengin bir program sunmak olduğunu belirtti. Türkiye’nin dört bir yanından gelen 12 konuşmacı akademisyen, bu dört branşa dair en güncel bilgileri ve klinik tecrübeleri katılımcılarla paylaştı. Kocaeli Üniversitesi’nden 80 kişilik gönüllü öğrenci ekibi, yaklaşık 6 ay süren yoğun hazırlık süreci sonunda 20 farklı üniversiteden gelen 600’e yakın tıp öğrencisini ağırladı. Bu büyük organizasyon, yalnızca bilimsel değil, aynı zamanda mesleki dayanışmayı da güçlendiren platform olarak dikkat çekti.

“Sağlıklı beslenme ile Demans hastalığından korunmak mümkün”

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aybala Neslihan Alagöz, özellikle toplum sağlığını ilgilendiren konulara vurgu yaptı. Demans ve Alzheimer hastalıklarına yönelik gerçekleştirdiği sunumunda, hastalığın nedenleri, korunma yolları ve yaşam tarzı etkileri aktaran Doç. Dr. Alagöz, “Demans, özellikle Alzheimer hastalığı üzerinden ele alındı. Hastalık çoğunlukla tesadüfi şekilde görülüyor ve küçük bir kısmı genetik geçiş gösteriyor. Ama net olarak söyleyebiliriz ki sağlıklı yaşam ilkeleri uygulandığında Demans dahil birçok hastalıktan korunmak mümkün. Akdeniz tipi beslenme, bol su tüketimi ve düzenli fiziksel egzersiz bu süreçte kritik rol oynuyor.” ifadelerini kullandı.

“Bu kongre, bilim dallarının iş birliğiyle oluşan bir sentezin en güzel örneği oldu”

Kongreye sponsor olan HEKİMSEN Sendikası da etkinlikte yer aldı. Bu etkinliği desteklemekten duydukları memnuniyeti dile getiren HEKİMSEN Başkanı Uzm. Dr. Adil Kurban, “Nörosentez, dört farklı branşın ortak bilimsel neticelendirme olarak çok değerli bir fikir. Nöroşirurjik travmaların psikiyatrik sonuçları olabileceği gibi, diğer branşlar arasında da birbirini tamamlayan ilişkiler mevcut. Bu kongre, bilim dallarının iş birliğiyle oluşan bir sentezin en güzel örneği oldu.” dedi.

Kategoriler
Kocaeli Üniversitesi

Yapay zeka ile öğretmenlerin görevi değişiyor

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2025/01/yapay-zeka-ile-ogretmenlerin-gorevi-degisiyor-0-PmMzkhpA.mp4
Kocaeli’de üniversite öğrencilerinin yapay zeka ve geleneksel yöntem üzerine yaptığı çalışmanın sonuçları dikkat çekici oldu. Yapay zekâdan öğrenme konusundaki başarının hızla artığını söyleyen KOSTÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, “Öğretmenler artık bilgi aktaran değil yönlendirici göreve dönüşüyor” dedi.

Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi (KOSTÜ), yapay zeka ve geleneksel yönteme dair çalışma gerçekleştirdi. Deney, iki grup arasında deneme yoluyla ilerletildi. Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, yapılan çalışma ile ilgili açıklamada bulundu. Son yıllarda yapay zekanın yıkıcı bir etkiye sahip olduğunu dile getiren Elmas, “Son yıllarda her konu üzerinde yıkıcı bir etkisi olan yapak zekâ konusunda hem ülkemizin hem de Yükseköğretim Kurulu’nun da hedefleri doğrultusunda tüm üniversiteler hızla çalışma yapıyor. Bu doğrultuda biz de üniversite olarak bu konunun uzağında kalmadık. Bu konunun tam içine girerek baştan beri tüm öğrencilerimize yapay zekâ sertifikası, hocalarımıza, tüm ekibimize yapay zekâ kursu verdik. Her derse yapay zekâ dersini zorunlu tutarak her ay hocalarımız ve öğrencilerimizle toplantı yaparak bu konunun yükseköğretimin her kademesinin içinde bulunmasını sağlamaya çalışıyoruz” diye konuştu.

“Yapay zekâdan öğrenme konusundaki başarı hızla artıyor”

Yapılan çalışmaların sonuçlarını görebilmek için sınav yaptıklarını belirten Elmas, “Bu doğrultuda da en son bir çalışma yaptık. Öğrencilerimizin bir kısmını 2 haftalık süreçte yapay zekâ ile konuyu anlattık, bir kısmı ise sınıfa gelerek dersi öğrendi. Daha sonra öğrencilerin hepsini toplayarak 3 ayrı derste bir deneme yaptık. Denemenin sonuçlarında şunu gördük ki yapay zekâ ile hoca arasındaki makas gittikçe daralıyor. Yapay zekâdan öğrenme konusundaki başarı hızla artıyor. O bakımdan bu hepimize yükseköğretimin tüm alanlarına tüm çalışanlarına da önemli bir örnek olur diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“Öğretmenler artık bilgi aktaran değil yönlendirici göreve dönüşüyor”

Konuşmasını sürdüren Elmas, “Bu çalışmaların özeti şu. 3-4 sene sonra tüm mesleklerde, işlerde, eğitim ve öğretimlerde bunun yıkıcı bir etkisi olacak ama ne olacağını şu anda kimse de kestiremiyor. Bunları ancak deneyerek ve paylaşarak ilerleyebiliriz. Biz de bir örneğimizi yaptık. Bunu da paylaşıyoruz. Burada öğretmenlerin rolü aslında ortadan kalkmıyor, rolleri değişiyor. Öğretmenler artık bilgi aktaran değil yönlendirici göreve dönüşüyor. Bu durumda hocaların rolü daha fazla artıyor çünkü yapay zekâ belki de bazı alanlarda farklı yönlere doğru kişileri götürebilir ve buralarda bunları bilecek ve anlayacak bilge insanlara ihtiyaç var. Yapay zeka kullananların temel bilgilerinin o alanda çok çok iyi olması lazım” şeklinde konuştu.

“Yapay zeka zaman kazandırdı”

Çalışmaya katılan Hemşirelik Bölümü son sınıf öğrencisi Yaren Erduğan yapay zekanın kendilerine zaman kazanma açısından daha faydalı olduğunu belirterek çalışma deney hakkında bilgi verdi, “Yapay zekâyı kullanarak bu dersi alanlar ve geleneksel yöntemi kullanarak dersi alanlar olmak üzere iki gruba ayrıldık. Yapay zekayı alan grup öğrencileri öğleden sonraki derslere katılım göstermediler ve bunu yapay zekâ dersleri üzerinden derslerine katılım sağladı” dedi.

“Biz öğrenmek istediğimizi söyledik o da bize notlar çıkarttı”

Nasıl çalıştığını dile getiren Yaren Erduğan, “Biz öğrenmek istediğimiz kısımları yapay zekâya anlattık ve bu sayede de yapay zekâ bize notlar çıkarttı. Notlarda ise önemli kısımlar diye bir bölüm vardı. Öğrenmek istediğimiz ve eksik olduğumuz kısımları yapay zekâya öğrettiğimiz, ne istediğimizi aktardığımız zaman o bize listeler halinde açıkça ifade etmişti. Aslında bakacak olursak yapay zekâ bir tık daha iyi diyebilirim. Çünkü bize vakit tasarrufu sağladı. Biz nasıl anlamak istediğimizi ona öğrettiğimiz zaman bize güzel bir şekilde açıkladı ve hocalarımızla teyit ettiğimiz zaman doğruluğunu yüzde 95’ kadar onayladılar” diyerek konuşmasına son verdi.

Kategoriler
Kocaeli Üniversitesi

BŞEÜ, MARMARAKAF’25 Çalıştayına katıldı

Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkanlığı (CBİKO) koordinasyonuyla, Marmara Kariyer Fuarı (MARMARAKAF’25) kapsamında hazırlık çalıştayına Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ) Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı katılım gösterdi.

Kocaeli Üniversitesi ev sahipliğinde 28-29 Nisan 2025 tarihlerinde 14 üniversitenin paydaşlığı ile gerçekleşecek olan Marmara Kariyer Fuarı (MARMARAKAF’25) kapsamında hazırlık çalıştayı düzenlendi. CBİKO Başkanı Doç. Dr. Salim Atay başkanlığında Kocaeli Üniversitesinde düzenlenen çalıştaya, BŞEÜ Rektörü Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Yurdakul ve Kariyer Merkezi Koordinatörü Doç. Dr. H. Tezcan Uysal katıldı. Çalıştayda, Marmara Kariyer Fuarı çalışmaları hakkında bilgilendirme ve koordinasyon toplantısı yapılarak 3 ayrı oturumda fikir alışverişinde bulunuldu.

Kategoriler
EĞİTİM Kocaeli Üniversitesi

TÜBİTAK Projesi Ekibinden Rektöre Ziyaret

Sosyal ve Beşeri Bilimlerde Yenilikçi Çözümler Araştırma Projeleri Destek Programı 3005 kapsamında TÜBİTAK tarafından desteklenmesi uygun bulunan “Kadınların Su Yönetişimindeki Rolü ve Türkiye’deki Kadın Sivil Toplum Kuruluşlarının Bu Konudaki Farkındalığının Geliştirilmesi” adlı projeleri ile ilgili bilgi vermek üzere Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Cihan Necmi Günal ve ekibi, Rektör Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk’ü ziyaret etti.

Ziyaret sırasında proje ekibi, çalışmanın amaçları, yürütülecek faaliyetler ve beklenen çıktılar hakkında detaylı bir sunum gerçekleştirdi. Projenin, kadınların su yönetişimindeki rolünü artırmayı ve bu alandaki sivil toplum kuruluşlarının farkındalığını güçlendirmeyi hedeflediği belirtildi. Ayrıca, proje kapsamında yapılacak saha çalışmaları ve eğitim programları hakkında bilgi verildi.

TÜBİTAK projesi için tebrik ve başarılar dileyen Rektör Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Cihan Necmi Günal’a ve ekibine ziyaretleri dolayısıyla teşekkür etti. Cantürk, bu tür projelerin üniversitenin bilimsel çalışmalara katkı sağlaması açısından son derece önemli olduğunu vurguladı ve desteklerinin devam edeceğini ifade etti.

Kategoriler
Kocaeli Üniversitesi

Derslerden pistlere: 3,5 saniyede 100 kilometreye ulaşan araç ürettiler

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2024/12/derslerden-pistlere-35-saniyede-100-kilometreye-ulasan-arac-urettiler-0-3Gef7Qrs.mp4
Kocaeli Üniversitesi’nin 72 kişilik Formula Takımı, 10 yılda 6 araç üretip uluslararası yarışmalarda Türkiye’yi temsil etti. 0’dan 100 kilometre hıza 3,5 saniyede çıkabilen araç geliştiren ve Tesla’dan sponsorluk almayı başaran ekip, bu yıl 2 yeni araç daha tamamlayarak 8 araç hedefini gerçekleştirmeye hazırlanıyor.

Kocaeli Üniversitesi’nin Formula Takımı, 72 kişilik kadrosuyla yeni nesil teknolojik araçlar üretiyor. Bu sene 10. yılını kutlayan ekip, bugüne dek 6 Formula araç üreterek yurt dışında yarışmalara katıldı.

2015 yılında kurulan ve başarılarıyla dikkatleri üzerine çeken takım, 2022’de İtalya’da düzenlenen yarışmada teknik kontrolü tek seferde geçen ve piste çıkmaya hak kazanan ilk Türk takımı olmasıyla öne çıktı. Türkiye’yi temsil eden gençler, şimdilerde Uluslararası Otomotiv Mühendisleri Derneği tarafından 10-14 Eylül 2025’de yine İtalya’da düzenlenecek Formula ATA yarışmasına hazırlanıyor.

“Tamamen kendimiz üretiyoruz”

Kocaeli Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı ve KOU Formula’nın danışman hocası Doç. Dr. Ersin Asım Güven, araçların yapım sürecini anlatarak şunları söyledi:

“Formula araçları yapım sürecinde kullandığımız bir kural kitabımız var ve yarışmanın kuralları gereği kitaba sadık kalmak zorundayız. Şasemiz çelik borulardan oluşmakta. Dış gövde yani iskelet ve kabuk dediğimiz karbon elyaflarla yapılmış bir kompozit. Bunu tamamen kendimiz üretiyoruz. Hammaddeleri dışarıdan temin ederek kendi tasarımımızı ve kendi imalatımızı gerçekleştiriyoruz. Araç motorlarımız hazır olarak alınıyor ama sadece gövde, blok kısmını kullanıyoruz. Diğer kısımlarda tasarım tamamen bize ait. Bunu da sponsorlarımızın desteğiyle gerçekleştiriyoruz. Diğer bir zorluğumuz, tamamen öğrenci yapımı olduğu için öğrencilerimizin derslerinden arta kalan vakitlerinde bu araçları tasarlayıp imal etmeleridir”.

“Umarım ilk 3’teki yerimizi alırız”

Formula araçlarıyla 3 farklı yarışa katıldıklarını ifade eden Güven, “Aracımız turbolu. Türkiye’de şuanda turbolu bir araç yok. Geçen yıl İtalya yarışında da sadece iki turbolu araç vardı. Bu özelliğimizle gurur duyuyoruz. Her yıl yaptığımız araçları 50-100 kilogram hafifleterek ilerliyoruz ama bu tabii bir yerde sabit kalacak. Daha önce ürettiğimiz araçlardan birinin vites sistemi elektronikti, bu da yarışmada olmayan bir farktı. 3 yıl önce 19’uncuyduk, iki yıl önce 12’nciydik, geçen yıl 6’ncı olduk. Umarım bu performansımız ilerler ve ilk 3’teki yerimizi alırız” diye konuştu.

Hedef, 8 araç üretmek

KOU Formula’nın Takım Kaptanı Onur Orhan ise bu sene 8 araç hedefine ulaşmak istediklerini belirterek, “Şimdiye kadar 6 araç ürettik. Bu sene 10. yılımızla beraber 2 araç üretiyoruz ve toplamda 8 araca ulaşıyoruz. Şu anda 72 kişilik bir kadromuz var. 8 tane departmanımız var, bu yolda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Takım olarak 2015 yılında kurulduk ve 2017 yılına kadar ilk arabamızı yapmaya çalıştık” şeklinde konuştu.

3,5 saniyede 0’dan 100’e çıkacak

Orhan, 2022 yılında ürettikleri Formula 1 aracın 0’dan 100 kilometre hıza 3,5 saniyede çıkabildiği bilgisini de vererek, bu araçla 2025’de düzenlenecek Formula ATA yarışmasına katılacaklarını ifade etti. Onur Orhan, “Bizim için hızlanma süresi, pil veya batarya menzili gibi detaylar öncelikli değil. Yarışmamız, oldukça komplike bir pistte gerçekleşiyor. Burada hızlanma, fren performansı ve yan ivmelenme gibi kriterler çok daha önemli. Bu yüzden 0’dan 100 kilometre hızlanmayı veya menzili her zaman ikinci planda tutuyoruz. Birinci hedefimiz, yarışmayı başarıyla tamamlayabilmek. Bu doğrultuda yaklaşık 30 kilometre menzile sahip bir araç üretiyoruz. Çünkü yarışımızda en fazla 22 kilometre mesafe kat ediliyor. Bu nedenle batarya hacmini küçük tutuyoruz. Daha küçük batarya, aracın ağırlığını azaltıyor ve aynı güçle daha yüksek hızlanma sağlayabiliyoruz. Bu yaklaşım sayesinde, aracı koruyarak 0’dan 100 kilometre hıza 3,5 saniyede çok rahat ulaşabiliyoruz” dedi.

Üniversite öğrencilerinin ürettiklerine saygı duyulması gerektiğini söyleyen Orhan, “Türkiye’de araç yapmak zor. Özellikle insanlar bize ’Sanayiden parça topluyorsunuz, birleştiriyorsunuz’ diye düşünüyor. Dışarıdan bakılınca öyle gözüküyor olabilir. Ama bunun arkasında mühendislik var. Bizim tasarımlarımız, analizlerimiz işin görünmeyen kısmında” şeklinde konuştu.

Kategoriler
EĞİTİM Kocaeli Üniversitesi

TİTCK Projeleri İzleme ve Değerlendirme Toplantısı gerçekleştirildi

Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) Projeleri İzleme ve Değerlendirme Toplantısı, Rektörümüz Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk’ün başkanlığında gerçekleştirildi.

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Elif Öğüt, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alplarslan Kuş, Başhekim Prof. Dr. Görkem Aksu, Ar-Ge Koordinatörlüğü, Tıp Fakültesi KABİ üyeleri ve etik kurul temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen toplantıda, mevcut projelerin içerikleri değerlendirilerek iyileştirilmesi gereken alanlar belirlendi. Yeni projeler üretmek adına stratejilerin d geliştirildiği toplantıda fikir alışverişinde bulunuldu.

Kategoriler
EĞİTİM Kocaeli Üniversitesi Tüm Eğitim Haberleri

Tesla sponsor oldu, Türkiye’de ilk kez turbo içten yanmalı ’Formula’ araç ürettiler

Kocaeli Üniversitesi öğrencileri, Türkiye de ilk kez turbo içten yanmalı ’Formula ’ aracı üretti. Genç mühendis adaylarının tasarladıkları bir diğer elektrikli araca ise Tesla sponsor oldu. Başarılı öğrencilerin gelecek planları arasında 80 kilometre hızla viraj alma kabiliyetine sahip otonom araç üretmek yer alıyor.

Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi bünyesinde 2015 ’te kurulan, Kou Formula Student takımı yeni bir başarıya imza attı. Daha önce içten yanmalı araç geliştiren öğrenciler bu kez Türki ’ye ilk kez turbo içten yanmalı araç geliştirme başarısını gösterdi. 60 kişilik ekip tasarladığı elektrikli başka bir açla, elektrikli otomobil ve batarya üreticisi Tesla ’dan sponsorluk aldı. Genç mühendis adaylarının hedefleri arasında 80 kilometre hızla viraj alabilen otonom araç üretmek yer alıyor. Gençler, Uluslararası Otomotiv Mühendisleri Topluluğunca İtalya ve Çekya da düzenlenecek “Formula Student” yarışmasında boy gösterecek. Her iki araç Kocaeli Kongre Merkezinde düzenlenen törenle tanıtıldı. Programa Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk katıldı, öğrenciler, akademisyenler ve aileler katıldı.

“Hayallerini gerçekleştirmek için elinden gelen her şeyi yapacaklar onlarla gurur duyuyorum”
Uzun ve yorucu bir süreci başarıyla atlatan öğrencileriyle gurur duyduğunu belirten Dr. Ögr. Üyesi Ersin Asım Güven, “Öğrencilerim ilk günden beri emekleriyle alın terleriyle hayallerini gerçekleştirmek için şuada sahneni her iki tarafında bulunan araçları her santimetre karesinde alın terleri olmak üzere yaptılar, yapmaya devam ediyorlar. Eminim ki bundan sonraki yıllarda da bu hayallerini gerçekleştirmek için elinden gelen her şeyi yapacaklar onlarla gurur duyuyorum” dedi.

“Teknoloji takımlarımıza 2 milyonun üzerinde lojistik destek yaptık”
Gençlik ve Spor İşleri Daire Müdürü Şemsettin Yıldırım, “Kocaeli Büyükşehir Belediyesi olarak her daim öğrencilerin yanında olduklarını ifade eden, “Büyükşehir Belediyesi olarak Tahir başkanımızdan aldığımız talimatlar çerçevesinde yaklaşık 3 yıldan beri Kocaeli Üniversitesindeki ve Gebze Teknik Üniversitesindeki teknoloji takımlarımızı destekliyoruz. Büyükşehir Belediyesi olarak 60 ’a yakın teknoloji takımına destek verdik. Sadece teknoloji takımlarımıza 2 milyonun üzerinde lojistik destek yaptık” diye konuştu.

“Her birinin gözünde ciddi parıltıları görüyorum”
Çok heyecanlı olduğunu söyleyen Kocaeli Üniversitesi Rektörü Nuh Zafer Cantürk, “ Arkadaşlarımızın hazırladığı KOU Formula için ürettiği araçların lansmanı yapıldı. Hakikaten ben büyük heyecan duyuyorum Rektör olduğum günden beri arkadaşlarımızın bu aktivitelerinden bu kadar zevk alacağımı tahmin etmiyordum. Çok zevk alıyorum çünkü her birinin gözünde ciddi parıltıları görüyorum” şeklinde konuştu.

“Turbolu içten yanmalı bir araç yapan ilk Tür takımı Kou Formula Stundet takımıdır”
Her yıl bir içten yanmalı araç yaptıklarını fakat bu kez hedefi büyüttüklerini ifade eden Kou Formula Student Takım Kaptanı Alper Özay, “Bir içten yanmalı ama en önemli noktası turbo içten yanmalı bir araç ve aynı anda bir elektrikli aracı üretiyoruz. Bu ürettiğimiz aracıda Tesla batarya konusunda bize sponsor oldular. Bunlar önemli başarılar hepsi Türkiye ’de ilk. Tesla ’nın Türkiye ’de tek sponsor olduğu takım biziz. Turbolu içten yanmalı bir araç yapan ilk Tür takımı Kou Formula Stundet takımıdır. Direksiyon sistemlerinin ve açılarının ayarlanabilir olması önemli noktalardan bir tanesi. Genel olarak Formula Student Araçları hafif ve hızlı olur biz de bunu başardık. Takımız 2015 yılında kuruldu. 5-6 kişiyle kurulmuştu bu sayı önce 10 sonra 20 ve şuadan 60 kişiden oluşuyor. Bu 60 kişilik ekibi biraz daha büyütmek istiyoruz açıkçası ne kadar büyütürsek yönetmesi o kadar zor olacak ama hedeflediğimiz başarıları gerçekleştirmek için bu önemli” dedi.

“Otonom dediğimiz araçta 10 -20 ile gitmeyecek. Yaklaşık 70 -80 kilometrelik hızlarla viraj dönenecek. Önümüzdeki hedeflerden bir tanesi bu”
Uluslararası yarışlardan boy göstereceklerinin altını çizen Özay, “Şuadan iki araç yapıyoruz biri elektrikli diğeri içten yanmalı bunun yanında bir tane de otonom koyacağız. Otonom dediğimiz araçta 10 -20 ile gitmeyecek. Yaklaşık 70 -80 kilometrelik hızlarla viraj dönenecek. Önümüzdeki hedeflerden bir tanesi bu sonra dünya ilk 600 ve 100 ’e girmek istiyoruz. Gittiğimiz yarışlarda da ilk 10 ’u hedefliyoruz. İtalya ve Çekya’ya gidiyoruz daha öncesinde daha önce sadece İtalya’ydı. Önümüzdeki sene de İtalya, Çekya, Almanya, İngiltere burada bizi zorlayan aslında bütçe meselesi.

Bütçeyi çözersek bu başarılarında altına imza atacağız. 2021 yılında pandemi dolayısıyla aracı götürememiştik. Sadece statik etaplara raporlarımızı göndermiştik. 2022 yılında aracımızı tamamladık sonrasında aracımızla fizikken gidip Formula Student İtalya yarışına katılmıştık. Teknik incelmesi geçmesi çok zor bir etap, dinamik etaplara çıkabilmesi için gerekli. Biz aracın teknik incelemesini ilk senesinde katılıp geçen ilk Türk takımı olduk. Bu senede Formula Stundent İtalya ve Çek Cumhuriyeti yarışmalarına katılacağız. İnşallah global dünyada büyük firmaların hem de Türkiye ’de büyük firmalardan destek bekliyoruz” diye konuştu.

Telefon
WhatsApp
Exit mobile version