Kategoriler
Asayiş Haber

Cezaevi şartlarını araştırıp eski eşini öldürmüştü, cezası belli oldu

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2025/01/cezaevi-sartlarini-arastirip-eski-esini-oldurmustu-cezasi-belli-oldu-0-OTJTgwAZ.mp4
Kocaeli’de internetten cezaevi şartlarını, kadın cinayetleri ve cezalarını araştırdıktan sonra eski eşini öldüren sanık hakkında karar çıktı. Sanık, eski eşinin kendisini aldattığı için olayı gerçekleştirdiğini ve pişman olduğunu söyledi. Mahkeme heyeti, sanığa, iyi hal ve tahrik indirimi uygulamadan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi.

Olay, 4 Ocak 2024 yılında Abdi İpekçi Mahallesi 152/1 sokak üzerinde meydana geldi. Şefik K., 2 yıl önce boşandığı eşi Tülay Dağaşan’a (44) tabanca ile 5 el ateş etti. Kadın kanlar içinde yere yığılırken, Şefik K. ise aracına binerek kaçtı. Hastaneye kaldırılan kadın yapılan tüm müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Şefik A., olay gecesi polis ekiplerine teslim oldu. Yerel televizyonun reklam departmanında çalışan Tülay Dağaşan’ın eski eşinden defalarca tehdit aldığı ve 2 çocukları olduğu öğrenildi.

Kasten öldürme suçunun cezasını araştırmıştı, savcı ağırlaştırılmış müebbet talep etti

Şefik K. hakkında açılan davanın duruşması Gebze 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti. Duruşmaya sanık Şefik K., müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Cumhuriyet savcısı, önceki celse verdiği mütalaayı tekrar etti. Mütalaada, sanık ile eşinin 2 yıl önce boşandıkları, evli oldukları dönemde aralarında aldatma meselesi sebebiyle tartışmalar yaşandığı, Tülay Dağaşan’ın boşandıktan sonra işe girerek yeni bir hayata başladığı belirtildi. Sanığın Tülay Dağaşan’ı ve özel yaşantısını sürekli takip ederek rahatsızlık verdiği, hayatını sürdürmesini kabullenemediği ve de Tülay Dağaşan’ı öldürmeye karar verip bir plan yaptığı, bu plan doğrultusunda ruhsatsız tabanca temin ettiği ifade edildi. Ayrıca mütalaada, sanığın cezaevi şartları ve alacağı muhtemel ceza konusunda internet üzerinden araştırma yaptığı, cezaevinde kalacağı süre içeresinde gerekli eşyalar için çanta hazırladığı, öldürme kararında sebat ve ısrar gösterip, olay tarihine kadar makul bir süre geçmesine rağmen bu kararından dönmediği kaydedildi.

Mütalaada, Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün raporu da yer aldı. Raporda, telefonundaki mesaj içeriklerinde sanığın Tülay Dağaşan’ın başka adamlarla ilişkilerinin olduğunu iddia ettiği yer aldı. Ayrıca yine aynı raporda, sanığın internet üzerinden kasten öldürme suçunun cezasını, kadın cinayeti ve Kocaeli 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuyla ilgili araştırmalar yaptığı belirtildi.

“Tülay’a 28 senemi verdim, pişmanım”

Pişman olduğunu söyleyen tutuklu sanık Şefik K., “Böyle olmasını istememiştim. Beni aldattığı için şiddetli bir üzüntü duymuştum. Kendisine bunu yapmak istemediğim halde sürekli aynı şeyleri tekrarladığı için böyle bir olay oldu. Benimle evliyken eşim beni aldattı. Buna çocuğum şahittir. Kendisi her şeyi sakladı. Tülay’a 28 senemi verdim. 22 sene birlikte evli kaldık. Ben günlerce iş yerlerinde yattım. Ailem kimseye minnet etmesin diye hep çalıştım. Ben bunları hak etmedim. Hüküm mahkemenindir, yaptığım için çok pişmanım böyle olmasını istemezdim. Tahliyemi talep ederim. Tülay, işe gidiyorum diyerek beni aldattığı adam ile buluştu. Böyle olmasını istemezdim” diye konuştu.

Ağırlaştırılmış müebbet hapis

Mahkeme heyeti sanığa, “boşandığı eşe karşı tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Tahrik ve iyi hal indirimi de uygulanmadı. Ayrıca sanığa ruhsatsız silah taşıma suçundan 2 yıl hapis ve 50 gün adli para cezası verildi.

“Kardeşimin kanı yerde kalmadı”

Duruşmadan sonra Dağaşan’ın ailesi ve avukatlar açıklama yaptı. Aile kararı alkışlarla karşılarken Tülay Dağaşan’ın ablası Nuray Kolsuzoğlu, “Kardeşimin kanı yerde kalmadı. Mahkemeden güzel bir sonuç çıkmasaydı sonuna kadar gidecektim. Son nefesime kadar kardeşimin kanını almadan gitmezdim” şeklinde konuştu.

“Benim çocuğum geri gelmiyor ama kanı da yerde kalmadı”

Maktulün annesi Gülbahar Dağaşan karardan mutlu olduğunu söyleyerek, “Adalete sonsuza kadar güveniyorum. Benim çocuğum geri gelmiyor ama kanı da yerde kalmadı. Sanık ömür boyu hapis yatsın, yılan gibi sürünsün. Benim acımın bin katını Allah ona çektirsin. Kararla yine içime biraz su serpildi” ifadelerini kullandı.

“Sanık duruşmada tam 20 kez ’Beni aldattı’, 18 kez de ‘Ben eski karımı seviyordum’ dedi”

Maktul aile avukatı Semra Yıldız ise, “Karar nedeniyle çok mutluyuz. Türk yargısı kadın cinayetlerine karşı hem 1 sene önce gelen, kadına karşı işlenen cinayetlerde nitelikli hal alması, yasanın bu anlamda değişmesi Türk yargısı ve hukuku için çok umut verici gelişmelerdir. Ben bir avukat, kadın, anne olarak gurur duyuyorum. Sanık ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. Sanık duruşmada tam 20 kez ‘Beni aldattı’, 18 kez de ‘Ben eski karımı seviyordum’ demesine rağmen heyet burada hiçbir indirim sebebi vermeden, savcının da mütalaasına uygun bir şekilde ağırlaştırılmış ve tasarlayarak öldürmekten ömür boyu hapse çarptırdı. Bu kararı olumlu, mutlulukla karşıladık. Mutluyuz, gururluyuz. Bir daha Tülaylar, anneler öldürülmesin, bir daha çocuklar annesiz kalmasın; kadınlar toprağa girmesin. Buradayız, mücadeleye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Kategoriler
Darıca Haber

Tülay’ın katili cinayeti önceden planlamış: Cezaevini bile araştırıp çanta hazırlamış

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2024/12/tulayin-katili-cinayeti-onceden-planlamis-cezaevini-bile-arastirip-canta-hazirlamis-0-TNYjzAbx.mp4
Kocaeli’nin Darıca ilçesinde eski eşi Tülay Dağaşan’ı 5 el ateş ederek öldüren sanığın cinayetten önce internetten cezaevi şartlarını araştırdığı, gerekli eşyaları hazırladığı, kadın cinayetleri ve cezalarla ilgili araştırmalar yaptığı ortaya çıktı. Sanık hakkında açıklanan mütalaada ise müebbet hapse çarptırılması talep edildi.

Olay, 4 Ocak 2024’de Abdi İpekçi Mahallesi 152/1 sokak üzerinde meydana geldi. Şefik K., 2 yıl önce boşandığı eşi Tülay Dağaşan’a (44) tabanca ile 5 el ateş etti. Kadın kanlar içinde yere yığılırken, Şefik K. ise aracına binerek kaçtı. Hastaneye kaldırılan kadın yapılan tüm müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Şefik A., olay gecesi polis ekiplerine teslim oldu. Yerel televizyonun reklam departmanında çalışan Tülay Dağaşan’ın eski eşinden defalarca tehdit aldığı ve 2 çocukları olduğu öğrenildi.

Şefik K. hakkında açılan davanın duruşması Gebze 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti. Duruşmaya sanık Şefik K., müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

“5-6 el silah sesi duydum”

Duruşmada dinlenen tanık A.K., Tülay Dağaşan ile aynı mahallede ikamet ettiklerini söyleyerek, “Ben olay günü dükkandaydım. Maktulün evi benim eşimin çalıştığı dükkana yakındır. Kendisi bazen bizim dükkana alışverişe geliyordu. Daha sonra dükkanın civarında ufak bir tartışma oldu. Bir bayan ile erkek sesi duydum. Daha sonra 5-6 el silah sesi duydum. Hafif bir silah sesiydi. Daha sonra yanımızdaki esnaf komşumuzu koşarken gördüm. Bir şey olduğunu düşündüm. Daha sonra olay yerine gittiğimizde yerde yatan bir bayan vardı. İlk etapta esnaf ile beraberdik. Daha sonra herkes olay yerine toplandı. Maktule tampon yapmaya çalıştık. Bir sağlık çalışanı gelerek müdahalede bulundu. Ben sanığı daha öncesinde görmedim. Sanığın kullandığı araçla gelip gelmediğini de bilmiyorum. Sadece olayın olduğu akşam konuşulanlar arasında, daha önce de beyaz bir minibüsün aynı şekilde olaydan bir kaç gün öncesinde de park edildiği söyleniyordu. Ancak kimin söylediğini de bilmiyorum” dedi.

“Tülay’ı ve yaşantısını takip ederek rahatsızlık veriyordu”

Cumhuriyet savcısı, mahkemeye sunduğu mütalaasında, sanık ile eşinin 2 yıl önce boşandıkları, evli oldukları dönemde aralarında aldatma meselesi sebebiyle tartışmalar yaşandığı, Tülay Dağaşan’ın boşandıktan sonra işe girerek yeni bir hayata başladığı belirtildi. Sanığın Tülay Dağaşan’ı ve özel yaşantısını sürekli takip ederek rahatsızlık verdiği, hayatını sürdürmesini kabullenemediği ve de Tülay Dağaşan’ı öldürmeye karar verip bir plan yaptığı, bu plan doğrultusunda ruhsatsız tabanca temin ettiği ifade edildi.

Çanta bile hazırlamış

Ayrıca mütalaada, sanığın cezaevi şartları ve alacağı muhtemel ceza konusunda internet üzerinden araştırma yaptığı, cezaevinde kalacağı süre içeresinde gerekli eşyalar için çanta hazırladığı, öldürme kararında sebat ve ısrar gösterip, olay tarihine kadar makul bir süre geçmesine rağmen bu kararından dönmediği kaydedildi. Olay günü sanık Şefik K.’nın, Tülay Dağaşan’ın vücuduna ve başına doğru 5 el ateş ettikten sonra aracıyla olay yerinden kaçtığı, ağır yaralanan kadının ise kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiğinin vurgulandığı mütalaada, dosyada yer alan kamera izleme tutanağına göre olay günü sanığın aracından inerek koşarak Dağaşan’ın yanına gittiği ve üst üste ateş ettiği kaydedildi.

Hem cinayeti hem cezaevini araştırmış

Mütalaada, Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün raporu da yer aldı. Raporda, telefonundaki mesaj içeriklerinde sanığın Tülay Dağaşan’ın başka adamlarla ilişkilerinin olduğunu iddia ettiği yer aldı. Ayrıca yine aynı raporda, sanığın internet üzerinden kasten öldürme suçunun cezasını, kadın cinayeti ve Kocaeli 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuyla ilgili araştırmalar yaptığı ortaya çıktı.

Mütalaada, “Sanık savunmasında, olay tarihinde eski eşi maktul ile yolda tesadüfen karşılaştığını, maktulün evliyken kendisini aldatması ve olay esnasında hakaret etmesinden kaynaklı kendisini kaybederek tanımadığı bir şahıstan satın aldığı tabanca ile maktule ateş ettiğini beyan etmiş ise de, sanığın alacağı muhtemel cezadan haksız tahrik hükümlerinden faydalanmak için bu şekilde savunma yaptığı, sanığın maktul ile tesadüfen karşılaştık şeklindeki savunmasına olay öncesinde yapmış olduğu araştırmalar ve servis aracını park edip maktulü beklediği ana ait kamera kayıtları nedeniyle sanığın eylemini tasarlayarak gerçekleştirdiğinin anlaşılması nedeniyle cezasında haksız tahrik ve teşdit uygulanmaması için yapmış olduğu savunmasına itibar edilemeyeceği, somut olayda cezada haksız tahriki indirimini gerektirecek şartların mevcut olmadığı” değerlendirildi.

Müebbet hapsi istendi

Mütalaada sanığın, “boşandığı eşe karşı tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, ruhsatsız silah taşıma suçundan da 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

“Benim yavrumu dalındankestiattı”

Tülay Dağaşan’ın annesi Gülbahar Dağaşan, duruşma sonrası gözyaşlarıyla yaptığı açıklamada, “Benim yavrum 44 yaşındaydı. Kara topraklara koydu benim yavrumu, daha baharın dalındaydı. Benim yavrumu yok etti. Benim yavrum kara topraklarda. Ağır ceza da alsa benim için hiç de bir şey ifade etmiyor. Benim yavrumu kara topraklardan çıkarsın versin. Benim yavrumun suçu neydi, günahı neydi? İşindeydi, gücündeydi; kendi ayaklarının üzerinde durmaya çalışıyordu. Onun soy ismini bile taşımıyordu. Onun ekmeğini bile yemiyordu. Benim yavrumu dalından kesip attı” diye konuştu.

“Erkekler bu kararları örnek alsınlar”

Dağaşan ailesinin avukatı Semra Yıldız, “Kadın cinayetlerinin Türkiye’de artık bu noktalara gelmesi kanayan bir yara. Bu anlamda biz, bu aldığımız kararlarla daha fazla cinayetin işlenmemesi, daha fazla kadının canının yanmaması, daha fazla annelerin ağlamaması adına elimizden geleni yapıyoruz. Türk yargısına da binlerce teşekkürler çünkü artık son zamanlarda bu cinayetlerin bu şekilde ’Beni aldattı, beni tahrik etti, bana kötü söz söyledi, erkekliğime dokundu’ gibi tanıdık ifadelerle ve beyanlarla haksız indiriminden ve de cezasızlık ilkelerinden faydalanmak isteyen sanıklara da bu kararlar, bu mütalaalar, alacağımız ağırlaştırılmış müebbet cezaları, birer emsal olacaktır ve erkekler bu anlamda bu kararları örnek alsınlar. Bundan sonra artık ve bu adaletsizlik ve cezasızlık indirimden yararlanmayacaklarını bilsinler” dedi.

“Bugünkü ağırlaştırılmış müebbet talebini sevinçle karşıladık”

Kadın Platformları DuyguDiarra ise, “Bugünkü ağırlaştırılmış müebbet talebini de sevinçle karşıladık. Umarım davanın sonucu da böyle olur. Gebze’de ve diğer illerde kadın cinayetleri davalarını takip etmeye çalışıyoruz. Artık ağırlaştırılmış müebbet önleyici ve bütün uygulamaların hayata geçmesini talep ediyoruz. Daha fazla kadının öldürülmesini istemiyoruz” ifadelerini kullandı.

Kategoriler
SPOR Spor Haberleri

Recep Durul’dan, Ertuğrul Sağlam açıklaması: “Sürekli mazeret üreten birisiydi”

Kocaelispor Başkanı Recep Durul, Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam’ın istifasına ilişkin, “Hocaysa hocalığını yapacak. Kimse taraftara hakaret edemez. Yönetimi ve kulübü zedeleyici açıklama yapamaz. Zaten sürekli mazeret üreten birisiydi” dedi.

Trendyol 1. Lig ekiplerinden Kocaelispor’da Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam’ın beklenmedik istifası sonrası Kocaelispor Başkanı Recep Durul’dan açıklama geldi. Durul, “Her şey normaldi. Neden istifa ettiğini konuşacağız. Sonra yönetim olarak karar vereceğiz. Kriz masası oluşturduk” ifadelerini kullandı.

“Sürekli mazeret üreten birisiydi”

Hafta başında yapılan yönetim kurulu toplantısında Ertuğrul Sağlam’ın kalması ya da gitmesi yönünde görüşme olup olmadığıyla ilgili Başkan Durul, “Devam edip etmeme gibi bir kararı alınmadı. Öyle bir konuşma olmadı. Zaten devam ediyordu. Taraftarla arasında olan problemleri dile getirdi. Biz de ’Taraftarın tepkisini dikkate alma. Sen sadece işine bak. Teknik konuların dışına çıkma’ dedik. ’Devam et’ ya da ‘kal’ gibi konuşma olmadı. Her şey normaldi. Bir anda istifa etmesini konuşacağız, sebebini soracağız. Nereye dayandırıyor, bakalım. Bir şeyler yazmış sosyal medyada ama bizimle konuşmadan oradan paylaşımda bulunması hoş değil. Görevi başında da sürekli mazeret üreten birisiydi. Yönetim olarak konuşalım, ondan sonra açıklama yaparız” değerlendirmesinde bulundu.

“Hocaysa hocalığını yapacak”

“Yönetimi ve kulübü zedeleyici açıklamalar yapmasına müsaade etmem” diyen Durul, “Hangi hoca olursa olsun. Taraftara hakaret edemez. Kulübün geçmişine yönelik olumsuz söylemlerde bulunamaz. Yönetimin eksik kaldığına dair açıklamalar yapamaz. ’Transferde şu eksik kaldı, bu eksik kaldı’ gibi söylemlerde bulunamaz. Hocaysa hocalığını yapacak. Yönetimin üzerinde olmasını gerektirecek durum yok. Kendi alanı içinde kalması yönünde telkinlerde bulunduk. Kırılıp kırılmaması kendi yapısıyla alakalıdır. Kocaelispor’un ilkeleri, prensipleri, doğruları neyse onu hiç kimseye çiğnettirmeyiz” cümlelerine yer verdi.

“İstesek bugün bir hoca getiririz”

Kendi isteğiyle görevi bırakması halinde sözleşmede bağlayıcı madde bulunmadığını da belirten Recep Durul, “İstifası halinde bağlayıcı madde yok. Alacağı ve hakkı da yok. Kriz masası oluşturduk. Kriz yönetimini en iyi şekilde yapacağız. Bir sürü hoca var. Bugün istesek bir hoca getiririz. Ama değerlendireceğiz. Bir karar verelim. Ona göre aksiyon alacağız” şeklinde konuştu.

“Önce sözlü olarak dinleyeceğiz, sonra karar vereceğiz”

Ertuğrul Sağlam ile devam edip etmemeyle alakalı gelen soruyu Durul, “Yönetim olarak toplanalım. Mutlaka ne olduğunu, neden istifa ettiğini soracağız. Bize sözlü olarak açıklasın, biz de duyalım. Sorunun tedavi edilip edilmeyeceğiyle ilgili bir şey diyemem. Ama önce bir toplanalım. Yönetim kurulu olarak karar vereceğiz” diye cevaplandırdı.

Kategoriler
SPOR Spor Haberleri

Recep Durul’dan, Ertuğrul Sağlam açıklaması: “Sürekli mazeret üreten birisiydi”

Kocaelispor Başkanı Recep Durul, Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam’ın istifasına ilişkin, “Hocaysa hocalığını yapacak. Kimse taraftara hakaret edemez. Yönetimi ve kulübü zedeleyici açıklama yapamaz. Zaten sürekli mazeret üreten birisiydi” dedi.

Trendyol 1. Lig ekiplerinden Kocaelispor’da Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam’ın beklenmedik istifası sonrası Kocaelispor Başkanı Recep Durul’dan açıklama geldi. Durul, “Her şey normaldi. Neden istifa ettiğini konuşacağız. Sonra yönetim olarak karar vereceğiz. Kriz masası oluşturduk” ifadelerini kullandı.

“Sürekli mazeret üreten birisiydi”

Hafta başında yapılan yönetim kurulu toplantısında Ertuğrul Sağlam’ın kalması ya da gitmesi yönünde görüşme olup olmadığıyla ilgili Başkan Durul, “Devam edip etmeme gibi bir kararı alınmadı. Öyle bir konuşma olmadı. Zaten devam ediyordu. Taraftarla arasında olan problemleri dile getirdi. Biz de ’Taraftarın tepkisini dikkate alma. Sen sadece işine bak. Teknik konuların dışına çıkma’ dedik. ’Devam et’ ya da ‘kal’ gibi konuşma olmadı. Her şey normaldi. Bir anda istifa etmesini konuşacağız, sebebini soracağız. Nereye dayandırıyor, bakalım. Bir şeyler yazmış sosyal medyada ama bizimle konuşmadan oradan paylaşımda bulunması hoş değil. Görevi başında da sürekli mazeret üreten birisiydi. Yönetim olarak konuşalım, ondan sonra açıklama yaparız” değerlendirmesinde bulundu.

“Hocaysa hocalığını yapacak”

“Yönetimi ve kulübü zedeleyici açıklamalar yapmasına müsaade etmem” diyen Durul, “Hangi hoca olursa olsun. Taraftara hakaret edemez. Kulübün geçmişine yönelik olumsuz söylemlerde bulunamaz. Yönetimin eksik kaldığına dair açıklamalar yapamaz. ’Transferde şu eksik kaldı, bu eksik kaldı’ gibi söylemlerde bulunamaz. Hocaysa hocalığını yapacak. Yönetimin üzerinde olmasını gerektirecek durum yok. Kendi alanı içinde kalması yönünde telkinlerde bulunduk. Kırılıp kırılmaması kendi yapısıyla alakalıdır. Kocaelispor’un ilkeleri, prensipleri, doğruları neyse onu hiç kimseye çiğnettirmeyiz” cümlelerine yer verdi.

“İstesek bugün bir hoca getiririz”

Kendi isteğiyle görevi bırakması halinde sözleşmede bağlayıcı madde bulunmadığını da belirten Recep Durul, “İstifası halinde bağlayıcı madde yok. Alacağı ve hakkı da yok. Kriz masası oluşturduk. Kriz yönetimini en iyi şekilde yapacağız. Bir sürü hoca var. Bugün istesek bir hoca getiririz. Ama değerlendireceğiz. Bir karar verelim. Ona göre aksiyon alacağız” şeklinde konuştu.

“Önce sözlü olarak dinleyeceğiz. Sonra karar vereceğiz”

Ertuğrul Sağlam ile devam edip etmemeyle alakalı gelen soruyu Durul, “Yönetim olarak toplanalım. Mutlaka ne olduğunu, neden istifa ettiğini soracağız. Bize sözlü olarak açıklasın, biz de duyalım. Sorunun tedavi edilip edilmeyeceğiyle ilgili bir şey diyemem. Ama önce bir toplanalım. Yönetim kurulu olarak karar vereceğiz” diye cevaplandırdı.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Kanser hastalarına psikolojik destek

Kocaeli’de vatandaşların kanserle psikolojik mücadelesine destek olmak için seminer düzenlendi. Programda konuşan uzman psikolog Nalan Aslan Çetin, “Eğer hastanın kendi kontrol duygusu kendinde ise hasta kendini daha güçlü hisseder ve mücadele daha güçlü ve kararlı olur” dedi.

Günümüzün yaygın hastalıklarından olan kanserle mücadele etmek tıbben kolaylaşsa da psikososyal olarak birçok kişiyi zor duruma sokabiliyor. Gerek hastanın psikolojik durumu gerek yakınlarının davranış ve psikolojik durumları zaman zaman kişiyi olumsuz etkiliyor. Kanserde erken tanı önemli olduğu kadar tıbben ve psikolojik olarak mücadele etmek de bir o kadar önemli. Tam bu noktada Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, vatandaşların kanserle psikolojik mücadelesine destek olmak için birçok bilgilendirme toplantısı düzenliyor.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meslek ve Sanat Eğitimi Kursları (KO-MEK) ile Kocaeli İl Sağlık Müdürlüğü işbirliğinde “Kanserde Psikososyal” yaklaşım adlı bir seminer düzenlendi. Derince Sağlıklı Hayat Merkezi’nde görev yapan uzman psikolog Nalan Aslan Çetin tarafından verilen seminer, Şefik Postalcıoğlu Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Seminere KO-MEK kursiyerleri yoğun ilgi gösterdi.

“Hastanın kendini tedavi etme şekli çok önemlidir”

Çetin, “Kanser tanısı sadece hastayı değil aile içindeki ve çevredeki herkesi etkilemektedir. Bu süreç içerisinde hastanın kendini tedavi etme şekli çok önemlidir. Hastada eğer korku ve panik hakim ise bu ne yazık ki hem hastayı hem de çevresini olumsuz etkiliyor. Ama teşhis konulan hasta eğer psikolojik olarak mücadeleye hazır ve bu durumla baş edebileceğinin farkında ise hem moralli oluyor hem de çevresine umut vermiş oluyor” dedi.

“Hasta kendini daha güçlü hisseder”

Kanser hastalarının en büyük sıkıntısının tedavi gelişimlerine karar verme süreci olduğunu anlatan Çetin, “Hastanın ne zaman hastaneye gideceğine karar verme ve hastanede yapılan işlemlerde hangi yolu işleyeceği oldukça önemlidir. Bu süreçte özellikle hastanın kendiyle ilgili kararları ve kendi öz bakımlarını başkası yapmaya çalışıyor ise bu hastayı olduğundan daha da hasta psikolojisine sokar. Eğer hastanın kendi kontrol duygusu kendinde ise hasta kendini daha güçlü hisseder ve mücadele daha güçlü ve kararlı olur” şeklinde konuştu.

Kategoriler
ÖZEL HABER

Senetlerde Deği̇şi̇kli̇k Tahri̇fat Deği̇l: Yargıtaydan Önemli̇ Karar

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, senet üzerinde “TL” ibaresinin çizilerek yerine “USD” yazılmasının tahrifat olarak kabul edilmeyeceğine karar verdi.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 23.03.2023 tarihli kararıyla, kambiyo senetlerinde tahrifatın tanımını yeniden şekillendiren bir hüküm verdi. Kararda, senet üzerinde bulunan ’TL’ ibaresinin çizilerek yerine ’USD’ yazılmasının, senedin matbu olması nedeniyle tahrifat olarak değerlendirilemeyeceği açıklandı.

“Geçerliliği için bazı şartların mevcut olması gerekmektedir”

Kararı değerlendiren Avukat Buket Nurşah Tekışık, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Kambiyo senetlerinde tahrifat, Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 748. maddesinde düzenlenmiştir. Hükme göre değiştirmeden sonra senet üzerine imza koymuş olan kişiler değişmiş metne ve ondan önce imzasını koyanlar ise eski metne göre sorumlu olurlar. Söz konusu kurumun uygulanma şartları, büyük ölçüde yargı kararlarıyla şekillenmiştir. Senetler bilindiği üzere matbudur. Yani klasik bir şekli vardır ve bunun üzerinden değişiklikler yapılarak hazırlanır ve ardından imzalar atılır. Ancak geçerliliği için bazı şartların mevcut olması gerekmektedir” dedi.

Tekışık, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bunlar, bono veya emre muharrer senet ibaresi mutlaka yer almalıdır. Bütün şartların olmasına rağmen bu ibareler yoksa bu senet emre yazılı ödeme vaadi olarak kabul edilir. Belirli bedelin kayıtsız şartsız ödenmesi vaadi. Bonoda mutlaka bedel olacak, belirli olacak, bedelin ödenmesi kayıt ve şarta tabi tutulmayacak. Kime ya da kimin emrine ödenecekse onun adı ve soyadı (lehtarın ismi), keşidecinin imzası mutlaka bulunmalıdır ve kendi el ürünü olmalıdır. Düzenlenme tarihi mutlaka olmalıdır” diye konuştu.

“Tahrifat olarak kabul edilemez ve senedin geçerliliğini etkilemeyecektir”

Tahrifatın, bir şeyin aslını bozma, değiştirme anlamı taşıdığına dikkat çeken Tekışık, “Takibe konu senet kambiyo senedi vasfında olup senet üzerinde herhangi bir çizinti, kazıntı veya silinti olmaması nedeniyle senetteki ’TL’ ibaresinin çizilerek yerine ’USD’ yazılması senet matbu olduğundan tahrifat olarak kabul edilemez ve senedin geçerliliğini etkilemeyecektir. Ancak bunun yanında söz konusu kararın verildiği olayda senedin sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu da yazılı delille kanıtlanamamıştır. HMK’nın ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Senette sonradan düzenleme yapıldığı ispatlanmadığı sürece, senedin geçerliliği devam edecektir” ifadelerini kullandı.

Telefon
WhatsApp
Exit mobile version