Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Kasksız kaza yaptılar: Yaralı sürücü, baygın kız arkadaşının başından ayrılmadı

https://www.41.com.tr/wp-content/uploads/2025/07/kasksiz-kaza-yaptilar-yarali-surucu-baygin-kiz-arkadasinin-basindan-ayrilmadi-0-8EUclhNu.mp4
Kocaeli’nin İzmit ilçesinde motosikletin devrilmesi sonucu kasksız sürücü ve kız arkadaşı yaralandı. Sürücü, kendi durumuna aldırış etmeden baygın kız arkadaşını kendine getirmeye çalıştı.

Edinilen bilgiye göre, A.H. idaresindeki 41 AUR 269 plakalı motosiklet, gece saatlerinde D-100 kara yolu İstanbul istikameti İzmit Lisesi mevkisinde, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yola devrildi. Kazada, sürücü A.H. ile motosiklette yolcu olarak bulunan kız arkadaşı yola savrularak yaralandı. Yaralıların kask takmadıkları tespit edildi.

Kazanın ardından yaralı olmasına rağmen kız arkadaşının bilincinin kapalı olduğunu gören A.H., onu kendine getirmeye çalıştı. Genç kız, bir süre sonra bilincini yeniden kazandı.

Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralılar, olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldı.

Kaza ile ilgili inceleme başlatıldı.

Kategoriler
Kandıra Haber GÜNCEL HABERLER Tüm Güncel Haberler Ürkütücü Haberler

Mide bulandıran olay: 12 yaşındaki çocuğun başına gelmeyen kalmadı

Kocaeli’de 12 yaşındayken düğün dernekle 50 bin TL karşılığında evlendirilen S.Ç.’nin, bu evlilikten 6 ay sonra abisi ve yengesi tarafından kaçırılarak yine 50 bin TL karşılığında başka birisiyle cinsel birlikteliğe zorlandığı iddia edildi. İfadesinde, kürtaja zorlandığını, defalarca cinsel istismara uğradığını ve şiddet gördüğünü söyleyen S.Ç., “E.T.’nin evinde karısı gibi kaldım, benimle zorla cinsel birliktelik yaşadı” dedi.

Edinilen bilgiye göre, Kandıra’da ikamet eden S.Ç. isimli 12 yaşındaki kız çocuğu, 2023’de İstanbul Şile’de düğün yapılarak üvey babasının yeğeni A.D. ile 50 bin TL karşılığında evlendirildi. Bu evlilik yaklaşık 6 ay sürdü. 2024’de A.D.’nin askere gittiği, S.Ç’nin abisi ve yengesi tarafından Şile’den kaçırıldığı, Kandıra’ya getirildiği ve burada yengesi Y.Ç.’nin 16 yaşındaki kardeşi E.T. ile zorla cinsel birlikteliğe zorlandığı ileri sürüldü. Bu olaydan da ailenin 50 bin TL para aldığı, ayrıca ailenin S.Ç’nin önceki birlikteliğinden olan bebeği de kürtajla aldıkları öne sürüldü.

S.Ç’nin şikayetiyle olaya ilişkin soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında S.Ç’nin annesi N.D., üvey babası A.D., abisi S.Ç., yengesi Y.Ç., E.T. ile babası M.T., annesi Z.T. ve ilk evlendirildiği kişi A.D. gözaltına alındı.

Şüpheliler hakkında “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “çocuğun nitelikli cinsel istismarı”, “zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarına yardım etmek”, “cebir, tehdit veya hile kullanarak çocuğa karşı cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından dava açıldı.

Üvey baba A.D. adli kontrolle serbest bırakılırken, diğer tüm şüpheliler tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ş.Ç. ile ilk olarak evlendirilen A.D.’nin dosyası ise diğer dosyadan ayrıldı. Kız çocuğu ise devlet koruması altına alındı.

İddianameden
Hazırlanan iddianamede, mağdur S.Ç.’nin olayların öncesinde E.T. ile nişanlandırıldığı ancak sonrasında 2023 yılının ekim ayında Şile’de A.D. ile düğün yapılarak evlendirildiği, karşılığında mağdurun anne ve üvey babasının 50 bin TL para aldıkları belirtildi. Bu evliliğin yaklaşık 6 sürdüğü, 2024 yılının nisan-mayıs aylarında A.D.’nin askere gittiği, mağdurun ise abisi S.Ç. ve yengesi Y.Ç. tarafından E.T. ile evlenmesi için Şile’den kaçırılarak Kandıra’ya getirildiği, bu sırada mağdurun 13, E.T.’nin ise 17 yaşında olduğu ifade edildi. Ayrıca, E.T.’nin mağdurun yengesi Y.Ç.’nin kardeşi olduğu, anne ve babaların bu birliktelik karşısında 50 bin TL’ye anlaştıkları bilgisi de yer aldı.

N.D. ve A.D.’nin Kandıra’ya gelerek Y.Ç. ve S.Ç.’nin evinde 50 bin TL’yi M.T. ve Z.T.’den nakit olarak elden aldıkları ve mağdurun 11 Ekim 2024 tarihine kadar şüpheliler M.T., Z.T., ve E.T.’nin Kandıra ilçesindeki evinde ikamet ettiği belirtildi. Yenge Y.Ç.’nin görümcesi S.Ç.’yi kardeşi E.T. ile cinsel birlikteliğe zorladığı, E.T.’nin de zorla mağdurla yaklaşık 8 ay defalarca cinsel ilişkiye girdiği kaydedildi.

Mağdur Ş.Ç. ile E.T.’nin 11 Ekim 2024’de asker eğlencesine katılmak için Kandıra’dan Şile’ye gittikleri, mağdurun eğlence sırasında E.T., N.D. ve A.D.’nin yanından kaçarak daha önce evli olduğu A’nın ailesinin evine gittiği ve şahıslardan şikayetçi olduğu belirtildi.

“Beni kaçırdılar, cinsel istismara uğradım ve rızam dışında kürtaj yaptılar”
Ş.Ç.’nin Çocuk İzlem Merkezi ve hakim karşısında alınan ifadesi de iddianamede yer aldı. Ş.Ç., “13 yaşındayım. Yaklaşık bir sene önce Şile ilçesinde A.D. isimli kişiyle rızamla evlendim. Kendisi 20 yaşındadır. Sevgiliydik, 1.5-2 sene önce tanıştık. A.D.’nin babası ile benim üvey babam kardeşler. A.D. ile düğünümüz oldu. 6 ay beraber yaşadık sonra kendisi askere gitti. A.D. askere gitmeden önce yengem Y.Ç. ile abim S.Ç. beni kaçırarak Kandıra ilçesine E.T.’nin yanına getirdi. Daha önceden E.T. ile sözlenmiştik ancak isteğim dışında olmuştu. Abim ve yengem sözlenmem konusunda beni zorlamıştı. E.T.’nin evinde karısı gibi kaldım, benimle zorla cinsel birliktelik yaşadı. Bu sırada eşim A.D.’den hamile olduğumu öğrendim. Y.Ç., Z.T. ve E.T. tarafından Sakarya’ya götürülerek merdiven altı bir yerde rızam dışında kürtaj yapıldı. E.T.’den 8 ay boyunca şiddet gördüm ve istismara uğradım. A.D.’den şikayetçi değilim, onunla kendi isteğimle birliktelik yaşadım. Ancak E.T. ile yengem Y.Ç.’den şikayetçiyim. Abim S.Ç’den şikayetçi değilim” dedi.

“Benimle evlenmek istedi ancak kabul etmedim”
Olaya ilişkin açılan davanın ilk duruşması, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Duruşmaya tutuklu sanıklar ve taraf avukatları katıldı. Olaya ilişkin SEGBİS ile savunması alınan tutuklu sanık E.T., “Suçlamaları kabul etmiyorum. Ş.Ç. ile cinsel birliktelik yaşamadım. Benimle evlenmek istedi ancak kabul etmedim. Benim evimde hiç kalmadı. Beraber hiç yaşamadık, bu iddia doğru değildir. Ş.Ç.’nin kaç yaşında olduğunu bilmiyorum. Bana 17-18 yaşında olduğunu söylemişti. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum. Ş.Ç. ile evlenme noktasında kimse beni yönlendirmedi veya baskı yapmadı” dedi.

“Başlık parası değil, borç para verdim”
Suçlamaları kabul etmeyen tutuklu sanık M.T., “E.T.’nin babasıyım. Ş.Ç. ile E.T.’yi evlendirmedik. Bu konuda kimseye başlık parası vermedim. Oğlumun söylediğine göre de cinsel birliktelik yaşanmadı. Ş.Ç. bizim evimizde hiç kalmadı. Kızım Y.Ç., N.D.’nin üvey oğlu S.Ç. ile evlidir. Bu sebeple N.D. dünürüm olur. Akraba olmamız sebebiyle N.D.’ye isteği üzerine 50 bin TL borç para verdim. Bu para iddia edildiği gibi başlık parası değildir” diye konuştu.

Tutuklu sanık Z.T.’de eşi M.T.’nin dediklerini doğruladı.

“Kızım yalancıdır”
Mağdur kızın annesi tutuklu sanık N.D., “Kızım, E.T.’ye kendisi kaçtı. E.T. ve ailesi kabul etmeyince kızım, bizim hakkımızda şikayetçi oldu. E.T. ile evlenmesi noktasında telkinde bulunmadım. Cinsel birliktelik yaşamaları için Ş.Ç. veya E.T.’yi azmettirmedim. Kızım şu an yurtta kalmaktadır. Çocuk aldırma konusunda haberim yoktur. Kızım yalancıdır” şeklinde konuştu.

“E.T. ile evlenmesini istemediğimiz için kardeşim bizden şikayetçi oldu”

Suçlamaları kabul etmeyen bir diğer sanık S.Ç., “Ş.Ç. kız kardeşim olur. Kardeşim, A. ile birlikte yaşarken kaçıp bize geldi. Sonra E.T. ile evlenmek istediğini söyledi ancak E.T. istemedi. Biz de kabul etmeyince kardeşim hakkımızda şikayetçi oldu. Kimseden başlık parası almadım. Cinsel birliktelik yaşamaları konusunda onları azmettirmedim” ifadelerini kullandı.

Y.Ç. de suçlamaları kabul etmedi.
Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

Kategoriler
SPOR

Şampiyonluk inancıyla Samsun’a gidiyorlar

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, Türkiye Şampiyonası öncesi Zirve Kadın Basketbol Kulübü sporcularına destek verdi.

 

KENTİMİZİ GURURLA TEMSİL EDİYORLAR

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç.Dr.Tahir Büyükakın, Türkiye Kadın Basketbolu’nda kentimizi gururla temsil eden Zirve Kadın Basketbol Kulübü’nü makamında ağırladı. Kulüp Başkanı Mahir Dokuzlar öncülüğünde gelen genç sporcular, 18-25 Mayıs tarihleri arasında Samsun’da düzenlenecek U-18 Türkiye Şampiyonası öncesi Başkan Büyükakın’dan moral desteği aldı. Kocaeli’nin kızlarının büyük emek ve azimle Samsun yolunda inşallah arzu ettikleri sonucu alacaklarına inandığını dile getiren Başkan Büyükakın, “Oradan hangi sonuçla dönerseniz dönün sizler bu kentin gururu olacaksınız” dedi.

 

“GELECEĞİN GÜÇLÜ BİREYLERİ, ROL MODELLERİ”

Zorlu rakiplerle karşılaşacak olan ve hedeflerini “Türkiye Şampiyonluğu” olarak belirleyen sporculara hitap eden Başkan Büyükakın, “Sizlerin, özellikle genç kızlarımızın sporla iç içe bir hayat sürmesi, bizler için en az eğitim kadar önemli bir başlıktır. Sizi sadece sporcu olarak değil, geleceğin güçlü bireyleri, rol modelleri olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı. Başkan Büyükakın, Kocaeli’de sporun alt yapısını güçlendirmek adına önemli yatırımlar yapıldığını, ancak yapmamız gerekenler olduğunu da vurguladı. “Tesisleşme anlamında çok değerli kazanımlar elde ettik” vurgusu da yapan Başkan Büyükakın, “Fakat özellikle kadın sporunun ve salon branşlarının gelişimi adına önümüzde yeni fırsatlar var. Bu konuda Büyükşehir Belediyesi olarak tüm imkânlarımızla gençlerimizin yanınızdayız” ifadelerini sarf etti.

 

“SPORUN KALBİ KIZLARIMIZLA DAHA FAZLA ARTSIN”

Genç sporcularla sohbet eden, teknik heyet ve yöneticilerden takım hakkında bilgi alan Başkan Büyükakın, sporun sadece fiziksel değil aynı zamanda karakter ve kişilik gelişimi açısından da hayati bir rol oynadığını vurgulayarak, “Başarı bir süreçtir; emek, disiplin ve zaman ister. Biz de bu süreçte size rehberlik edecek akademik bilgiyi ve spor bilimini vermeye hazırız. Şunun da altını çizmek isterim ki Kocaeli’nde sporun kalbinin kızlarımızla daha fazla artmasını istiyorum” değerlendirmesini yaptı.

 

“KOCAELİ’NİN SİZLERLE GURUR DUYDUĞUNU ASLA UNUTMAYIN”

Başkan Büyükakın, “Kocaeli kadın basketbolunda çok daha fazlasını yapabilecek bir potansiyele sahip. Bu başarıların yaygınlaşması, şehrin sosyal enerjisini artırdığı gibi kız çocuklarımız için de yeni ufuklar açacaktır” değerlendirmesinde bulundu. Ziyaret sonunda sporculara başarılar dileyen Başkan Büyükakın, “Kocaeli’nin sizlerle gurur duyduğunu asla unutmayın. Bu kent sizin gibi azimli, çalışkan ve hedefleri olan gençlerle daha da yükselecek” diyerek hatıra fotoğrafı çektirdi.

 

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

“Cami tuvaletinde küçük kıza istismar” davası

Kocaeli’nin İzmit ilçesinde 5 yaşındaki kız çocuğunu cami tuvaletinde istismar ettiği iddia edilen ve suçlamaları kabul etmeyen sanığın, aynı suçtan başka mahkemede yargılandığı öğrenildi.

İddiaya göre, 29 Ağustos 2024 tarihinde İ.A. (40) isimli şahıs, Seka Siteleri Cami’de oyun oynayan 5 yaşındaki kız çocuğunu tuvalete çağırıp, kendi özel bölgelerini dokundurarak istismar etti. Küçük kız ağlayarak tuvaletten çıktı. Sesleri duyan büfe sahipleri olay yerine gidince, kız çocuğu yaşananları anlattı. Durumun polis ekiplerine bildirilmesi ile İ.A. gözaltına alındı. İfadesi alınan şüpheli, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Sanık hakkında açılan davanın ilk duruşması Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Duruşma salonunda tutuklu sanığın avukatı, mağdur kızın anne, babası ve avukatları hazır bulundu. Tutuklu sanık İ.A. ise SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Sanık, ihtiyacını gidermek için tuvalete girdiğini belirterek, “Benim hakkımda neden böyle bir suçlama yapıldığını bilmiyorum. Belki de tuvaletin altında eğilip bana baktı. Ben kesinlikle bir şey yapmadım” iddiasında bulundu.

Sanığın, asliye ceza mahkemesinde de benzer suçtan yargılandığı öğrenildi. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Dünyaya gözlerini ambulansta açtı

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2025/02/dunyaya-gozlerini-ambulansta-acti-0-7K3Oz97J.mp4
Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde aile ziyareti sırasında doğum sancıları tutan 36 haftalık hamile genç kadın, kızını ambulansta dünyaya getirdi. Anne ve bebek, sağlıklı bir şekilde hastaneye ulaştırıldı.

Olay, 25 Ocak’ta gece saatlerinde Arslanbey Mahallesi’ndeki bir evde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, aile ziyareti sırasında doğum sancıları başlayan Ş.G., (24), 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aradı. Saat 01.10 sıralarında olay yerine ulaşan Kocaeli İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri, doğum sürecinin başladığını belirledi. Ambulansta gerçekleşen doğumda bir kız çocuğu dünyaya getiren ekipler, anne ve bebeğini sağlıklı bir şekilde hastaneye ulaştırdı. Ani gelişen doğumun ardından anne Ş.G, kızını kucağına alarak sağlık ekipleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi. Ş.G.’nin ikinci kez anne olduğu öğrenildi.

“Böyle bir olayla karşılaşmamıştık”

Doğumu gerçekleştiren paramedik Kübra Özcan, olayın kendileri için de unutulmaz bir hatıra olduğunu belirterek, “24 yaş, başlamış doğum vakası ihbarı üzerine çıkış yaptık. Hastaya ulaştığımızda direkt ambulansa aldık. Muayenesinde ’taçlanma evresi’ dediğimiz doğumun başlangıcının gerçekleştiğini gördük. Sonrasında hastaya doğumun başladığını ve sakin olması gerektiğini anlattık. Ona yardımcı olacağımızı söyledik. O da bizi dinledi ve güvendi. Nefes egzersizleri ve doğum manevralarıyla bebeğimizin doğumunu gerçekleştirdik. Bir kız çocuğuydu kendisi. Ardından sağlıklı bir şekilde annesini ve kız çocuğunu hastaneye teslim ettik. Daha öncesinde böyle bir olayla karşılaşmamıştık. Kırsal bölgede olduğumuz için hastanın aciliyeti vardı. Hızlı müdahale etmemiz gerekiyordu ve gerekeni yaptık. Biz de çok mutluyuz” dedi.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Eski eşi Ajda’yı restoranda öldürmüştü, ilk kez konuştu

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2025/02/eski-esi-ajdayi-restoranda-oldurmustu-ilk-kez-konustu-0-vwEfjdVj.mp4
Kocaeli’nin Körfez ilçesinde eski eşi Ajda Yatar’ı restoranda yemek yediği sırada tabanca ile ateş ederek öldüren sanık, ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanık savunmasında, kız çocuğunun dayısı tarafından istismara uğradığını, şikayet etmek istediğinde kendisini dağa kaçırmakla tehdit ettiklerini, olay günü ise Ajda ile konuşmak istediğini ancak ettiği küfür sebebiyle cinayeti işlediğini öne sürdü. Olay günü Ajda’nın yanında bulunan arkadaşı ise “Sanık Ajda’ya, ’Sen nasıl beni bırakırsın? Nasıl pantolon giyersin?’ diyerek bir şeyler söyledi ve küfür etti. Sanık 4-5 el ateş ettikten sonra hiçbir şey olmamış gibi çıktı” dedi.

Olay, 22 Kasım 2023’de Güney Mahallesi Adnan Kahveci Caddesi’nde bulunan dönerci dükkanının 2. katında meydana geldi. Arkadaşıyla birlikte yemeğini yiyen Ajda Yatar’a (28), eski eşi Vahyettin P. (39) tarafından tabanca ile kafasından 4 el ateş edildi. Kurşunların hedefi olan kadın kanlar içinde yere yığıldı, zanlı ise geldiği araçla olay yerinden kaçtı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri Ajda Yatar’ın hayatını kaybettiğini belirledi. 3 çocuk annesi Ajda Yatar, 10 yıl önce evlendiği eşinden 2 Kasım 2023’de boşanmıştı. Olay sonrasında kayıplara karışan Vahyettin P., yakalanarak cezaevine gönderildi. Vahyettin’in kaçmasını yardım ederek suçluyu kayırmadan ise Mehmet Y. ve Burhan Ö. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

“Örgüte üyeyiz seni dağa kaldırırız dediler, korkudan bir şey diyemedim”

“Tasarlayarak boşandığı eşe karşı kasten öldürme” suçundan açılan davanın ilk celsesi Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık Vahyettin P., tutuksuz sanıklar, tanıklar, maktulün ailesi ve taraf avukatları katıldı.

Savunması için söz hakkı verilen sanık Vahyettin P., “2012 yılında eşimle görücü usulüyle evlendik. Güzel bir evliliğimiz vardı. Eşimin akrabalarının dağda öldüğünü öğrendik, cenazelerine gitmedim, bu sebeple sorunlar başladı. Eşimin öz abisi tarafından ters ilişkiye maruz kaldım. Örgüte üyeyiz seni dağa kaldırırız dediler, korkudan bir şey diyemedim, şikayetçi olmadım. Eşim de 15 yaşlarındayken istismara uğradığını bana söylemişti” iddialarında bulundu.

“Kızımın dayısı tarafından istismara uğradığını öğrendim”

2022 yılında kızının rahatsızlığı sebebiyle ameliyat olduğunu belirten Vahyettin P., iddialarına şöyle devam etti:

“Çocuğum bir türlü iyileşmiyordu. Kızımın ilaçlarını satın almama rağmen ilaçların verilmediğini öğrendim. 2022’nin ekim ayında kızım için randevu oluşturdum. Kayınpederim bizim eve geldi, çay içtikten sonra kızımı hastaneye götüreceğimi söyledim, müsaade istedim. Kızım arabada, ’Bu tür insanları neden evimize alıyorsun?’ dedi. E. dayısının kendisini soyduğunu ve kötü şeyler yaptığından bahsetti. Annesine ve dedesine söylediğini ancak konuyu kapattıklarını söyledi. ’Seni aramak istediğimde beni pencereden sarkıttılar’ dedi. Evime döndüğümde kayınpederim evden çıkmıştı. Eşime sorduğumda durumu ağlayarak kabul etti. Kayınpederimi aradığımda beni tehdit etti, ’Arkamızda örgüt var’ dedi. Şikayetçi olmayı düşündüm ancak eşim kabul etmedi, ’Babamın evine giderim, her şeyi reddederim’ dedi. 1 hafta bunun mücadelesini verdim ve şikayet etmeye kabul etti. Doktor, ’Çocuk ilaçları kullanmazsa ölecek’ dediği için ilaçları bilerek vermemişler. Kızımın istismar olayını şikayet edeceğim gün Ajda durumu ailesine anlatmış. Şikayet etmeyeyim diye eşim kendisini darp ettiğimi iddia ederek şikayette bulunmuş. Darp raporu istedim, darp raporunda bir şey çıkmadı. Ben olaya anlam veremeden eşim boşanma davası açtı. Ben de çocuklarım için suç duyurusunda bulundum. Çocuğumun ifadeleri Yalova’da alınmıştır. Bu süreç içerisinde kayınpederim tehditler savuruyordu, beni darp etmeye çalıştılar. Anlaşmalı boşanmak için tehditler savurdular, ’Dağa kaldırırız’ dediler. Kızım öz dayısı tarafından istismara uğramış, dünyam başıma yıkılmıştı. Anlaşmaya boşanmaya razı oldum”

“Ciddi bunalım yaşıyordum”

Boşanma sürecini de anlatan tutuklu sanık, ” İmzayı atmadan önce hakim eşime sordu, ’Çocuklarınla görüşmek istemiyor musun?’, ’Hayır, hiçbiri işe görüşmek istemiyorum’ dedi. Hakim, ’Kızım aklın başına geldiği zaman çocuklarını alabilirsin’ dedi. Eşim, bunu sürekli bana koz olarak kullandı, ’Şikayetinden vazgeçmezsen çocukları alırım, kızımı örgütün hizmetçisi yaparım, ben de başkasıyla evlenirim’ dedi. Ciddi bunalım yaşıyordum. Çok kez intihar etmek istedim. Çocuğum tek böbrekli, böbreğimi ona vermek için intihar etmedim, yoksa ben kendimden geçtim. Olay günü adliyeye şikayet için gidecektim. Ancak öğle arasına girdiği için adliye kapalıydı. Ben de kahvaltı yapmak istedim, kafede oturarak poğaça yedim. Karşıdan eşim ve arkadaşının yürüdüğünü gördüm. 50 metre takip ettim sonra geri döndüm. Arabayı park ettiğim yere gittim. Eşimin bana baktığını gördüm” dedi.

“Eşimi çok seviyordum, ayrılmak da istemiyordum”

Ajda ile sakince konuşmak için yanına gittiğini söyleyen Vahyettin P., “Lokantanın 2. katına çıkar çıkmaz Ajda masasından kalkarak bana saldırdı, küfür etti. ’Beni neden takip ediyorsun? Seni öldürtürüm’ dedi. Beni azarlamasına, ağza alınmayacak küfürlere rağmen onu sakinleştirmeye çalıştım. ’Ben başkasıyla evlenirim, sen de köpek gibi peşimden koşarsın’ dedi. Oradaki insanlar da bana hakaretlerde bulundular ve üstüme yürüdüler. Ben kontrolden çıktım ve olaylar yaşandı. Olaydan dolayı pişmanım. Yanımda bulundurduğum silahı beni tehdit ettikleri için üstümde taşıyordum. Çocuklarından dolayı psikolojim yerinde değildi. Tetiğe bastım, dünyam başıma yıkıldı. Daha önce uzaklaştırmayı ihlal ettiğim için gün cezaevinde yattım. Eşimi çok seviyordum, ayrılmak da istemiyordum” diye konuştu.

“Vahyettin’e teslim olmasını söyledim”

Vahyettin P’nin kaçmasına yardım ederek “suçluyu kayırma” suçundan tutuksuz yargılanan Mehmet Y., “Olaydan haberimiz yoktu. Olayı öğrenince Burhan ile sanığın aile evine gitmeye karar verdik. Yolda sanığın kardeşi Erhan bizi aradı. Onu da yoldan aldık. Erhan, abisinden haber alamadığını söyledi, Karamürsel’e kadar gittik. Vahyettin geldi arabaya bindi, teslim olmasını söyledim. Ancak kabul etmedi, eşine ateş ettiğini ancak ölüp ölmediğini bilmediğini söyledi. Ben yanlarından ayrıldım. Burhan, Vahyettin’i hiç görmedi o benden önce araçtan indi” dedi.

Burhan Ö’de suçlamayı kabul etmeyerek Mehmet Y’nin dediklerini doğruladı.

“İstismar olayını gerçekleştirdiği iddia edilen abim yüzde 99 görme engellidir”

Ajda’nın abisi Aydoğan Yatar, sanığın ailesi hakkında iftira attığını ifade ederek, “Sanık, kız kardeşime baskıda bulunuyordu. Sanığın kardeşi ve ablası kız kardeşime şiddette bulundu. Sanık tehditleri sebebiyle kardeşim çocuklarını almadı. Kardeşim 10 yıllık süreç içerisinde gördüğü şiddetten dolayı onlarca kez küsüp baba evine gelmiştir. Kız kardeşimi zorla da olsa ikna ederek geri evine gönderiyorduk. Tüm sanıklardan şikayetçiyim. İstismar olayı iftiradır. İstismar olayını gerçekleştirdiği iddia edilen abim yüzde 99 görme engellidir. Sanık defalarca kız kardeşimin başına silah dayayıp ’Sen balkondan atla, elimi kana boyama’ demiştir. Sanık annemin önünü keserek, ’Senin 4 oğlunu öldüreceğim’ diyerek tehdit etmiştir. Şikayetçiyim” diye konuştu.

“Beni PKK ile itham ediyor, senaryo yazıyor”

Ajda’nın babası Haydar Yatar ise “Kızımın evlilik sürecinde hep huzursuzluk vardı. Ben neymişim de sanığı o kadar tehdit etmişim? Korucu başlığı yaptım. 9 çocuk babasıyım. Çocuklarımın hepsi evli, diğer dünürlerim ile sorun olmadı da sanıkla mı oldu. Ben senaryo yazmasını bilemem, yaşananları anlatıyorum. Beni PKK ile itham ediyor, senaryo yazıyor. Sanıktan şikayetçiyim” ifadelerini kullandı.

“Ajda, eşinin onu kemerle dövdüğünü söyledi”

Olay günü Ajda Yatar birlikte olan tanık Melek E., “Ajda arkadaşım olur. Eşinin onu kemerle dövdüğünü, çocuklarını özlediğini, zorlayarak imzayla çocuklarından uzak kaldığını söyledi. Vefatından bir kaç gün önce sanık bizi takip ettiğini öğrendik. Olay günü Ajda ile sınava, sonrasında da yemek yemeye gittik. Ajda elini yıkamaya gittiği sırada olay yaşandı. Çok yakından ateş etti. Sanık Ajda’ya, ’Sen nasıl beni bırakırsın? Nasıl pantolon giyersin?’ diyerek bir şeyler söyledi ve küfür etti. Sanık 4-5 el ateş ettikten sonra hiçbir şey olmamış gibi çıktı” şeklinde konuştu.

Restoranda çalışan tanık Medine A., “Olay günü 2 kadın geldi, yemeklerini yedi. Tam kalkacakken sanık geldi, direkt ateş etti. Kadın yalvardı. Ben panikle aşağıya kaçtım” ifadelerini kullandı.

Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi.

“Sanık çocuklarının geleceğini yakarak kendine çıkış yolu sağlamaya çalıştı”

Duruşma sonrasında açıklamalarda bulunan Ajda’nın abisi Aydoğan Yatar, “Sanık, kız çocuklarının geleceği ile oynamaktadır, iftiralar atmaktadır. Bu şekilde indirim almaya çalışmaktadır. Bahsettiği kız çocuğu, ablasının çocukları tarafından istismara uğradı. Biz bunu dile getirmek istemedik. Kız çocuğunun geleceği etkilenmesin dedik ama sanık bugün çocuklarının geleceğini yakarak kendine çıkış yolu sağlamaya çalıştı. Söylediklerinin tamamı iftiradan ibarettir. Umarım gereken cezayı alacaktır. Yeğenlerimin arkasındayım. Sanık, kendini kurtarmak için çocuklarını harcadı. Yeğenlerim için canımı vermeye hazırım. Onlar bize Ajda’nın emaneti” dedi.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER Körfez Haber Tüm Güncel Haberler

Eski eşi Ajda’yı restoranda öldürmüştü, ilk kez konuştu

Kocaeli’nin Körfez ilçesinde eski eşi Ajda Yatar’ı restoranda yemek yediği sırada tabanca ile ateş ederek öldüren sanık, ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanık savunmasında, kız çocuğunun dayısı tarafından istismara uğradığını, şikayet etmek istediğinde kendisini dağa kaçırmakla tehdit ettiklerini, olay günü ise Ajda ile konuşmak istediğini ancak ettiği küfür sebebiyle cinayeti işlediğini öne sürdü. Olay günü Ajda’nın yanında bulunan arkadaşı ise “Sanık Ajda’ya, ’Sen nasıl beni bırakırsın? Nasıl pantolon giyersin?’ diyerek bir şeyler söyledi ve küfür etti. Sanık 4-5 el ateş ettikten sonra hiçbir şey olmamış gibi çıktı” dedi.

Olay, 22 Kasım 2023’de Güney Mahallesi Adnan Kahveci Caddesi’nde bulunan dönerci dükkanının 2. katında meydana geldi. Arkadaşıyla birlikte yemeğini yiyen Ajda Yatar’a (28), eski eşi Vahyettin P. (39) tarafından tabanca ile kafasından 4 el ateş edildi. Kurşunların hedefi olan kadın kanlar içinde yere yığıldı, zanlı ise geldiği araçla olay yerinden kaçtı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri Ajda Yatar’ın hayatını kaybettiğini belirledi. 3 çocuk annesi Ajda Yatar, 10 yıl önce evlendiği eşinden 2 Kasım 2023’de boşanmıştı. Olay sonrasında kayıplara karışan Vahyettin P., yakalanarak cezaevine gönderildi. Vahyettin’in kaçmasını yardım ederek suçluyu kayırmadan ise Mehmet Y. ve Burhan Ö. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

“Örgüte üyeyiz seni dağa kaldırırız dediler, korkudan bir şey diyemedim”

“Tasarlayarak boşandığı eşe karşı kasten öldürme” suçundan açılan davanın ilk celsesi Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık Vahyettin P., tutuksuz sanıklar, tanıklar, maktulün ailesi ve taraf avukatları katıldı.

Savunması için söz hakkı verilen sanık Vahyettin P., “2012 yılında eşimle görücü usulüyle evlendik. Güzel bir evliliğimiz vardı. Eşimin akrabalarının dağda öldüğünü öğrendik, cenazelerine gitmedim, bu sebeple sorunlar başladı. Eşimin öz abisi tarafından ters ilişkiye maruz kaldım. Örgüte üyeyiz seni dağa kaldırırız dediler, korkudan bir şey diyemedim, şikayetçi olmadım. Eşim de 15 yaşlarındayken istismara uğradığını bana söylemişti” iddialarında bulundu.

“Kızımın dayısı tarafından istismara uğradığını öğrendim”

2022 yılında kızının rahatsızlığı sebebiyle ameliyat olduğunu belirten Vahyettin P., iddialarına şöyle devam etti:

“Çocuğum bir türlü iyileşmiyordu. Kızımın ilaçlarını satın almama rağmen ilaçların verilmediğini öğrendim. 2022’nin ekim ayında kızım için randevu oluşturdum. Kayınpederim bizim eve geldi, çay içtikten sonra kızımı hastaneye götüreceğimi söyledim, müsaade istedim. Kızım arabada, ’Bu tür insanları neden evimize alıyorsun?’ dedi. E. dayısının kendisini soyduğunu ve kötü şeyler yaptığından bahsetti. Annesine ve dedesine söylediğini ancak konuyu kapattıklarını söyledi. ’Seni aramak istediğimde beni pencereden sarkıttılar’ dedi. Evime döndüğümde kayınpederim evden çıkmıştı. Eşime sorduğumda durumu ağlayarak kabul etti. Kayınpederimi aradığımda beni tehdit etti, ’Arkamızda örgüt var’ dedi. Şikayetçi olmayı düşündüm ancak eşim kabul etmedi, ’Babamın evine giderim, her şeyi reddederim’ dedi. 1 hafta bunun mücadelesini verdim ve şikayet etmeye kabul etti. Doktor, ’Çocuk ilaçları kullanmazsa ölecek’ dediği için ilaçları bilerek vermemişler. Kızımın istismar olayını şikayet edeceğim gün Ajda durumu ailesine anlatmış. Şikayet etmeyeyim diye eşim kendisini darp ettiğimi iddia ederek şikayette bulunmuş. Darp raporu istedim, darp raporunda bir şey çıkmadı. Ben olaya anlam veremeden eşim boşanma davası açtı. Ben de çocuklarım için suç duyurusunda bulundum. Çocuğumun ifadeleri Yalova’da alınmıştır. Bu süreç içerisinde kayınpederim tehditler savuruyordu, beni darp etmeye çalıştılar. Anlaşmalı boşanmak için tehditler savurdular, ’Dağa kaldırırız’ dediler. Kızım öz dayısı tarafından istismara uğramış, dünyam başıma yıkılmıştı. Anlaşmaya boşanmaya razı oldum”

“Ciddi bunalım yaşıyordum”

Boşanma sürecini de anlatan tutuklu sanık, ” İmzayı atmadan önce hakim eşime sordu, ’Çocuklarınla görüşmek istemiyor musun?’, ’Hayır, hiçbiri işe görüşmek istemiyorum’ dedi. Hakim, ’Kızım aklın başına geldiği zaman çocuklarını alabilirsin’ dedi. Eşim, bunu sürekli bana koz olarak kullandı, ’Şikayetinden vazgeçmezsen çocukları alırım, kızımı örgütün hizmetçisi yaparım, ben de başkasıyla evlenirim’ dedi. Ciddi bunalım yaşıyordum. Çok kez intihar etmek istedim. Çocuğum tek böbrekli, böbreğimi ona vermek için intihar etmedim, yoksa ben kendimden geçtim. Olay günü adliyeye şikayet için gidecektim. Ancak öğle arasına girdiği için adliye kapalıydı. Ben de kahvaltı yapmak istedim, kafede oturarak poğaça yedim. Karşıdan eşim ve arkadaşının yürüdüğünü gördüm. 50 metre takip ettim sonra geri döndüm. Arabayı park ettiğim yere gittim. Eşimin bana baktığını gördüm” dedi.

“Eşimi çok seviyordum, ayrılmak da istemiyordum”

Ajda ile sakince konuşmak için yanına gittiğini söyleyen Vahyettin P., “Lokantanın 2. katına çıkar çıkmaz Ajda masasından kalkarak bana saldırdı, küfür etti. ’Beni neden takip ediyorsun? Seni öldürtürüm’ dedi. Beni azarlamasına, ağza alınmayacak küfürlere rağmen onu sakinleştirmeye çalıştım. ’Ben başkasıyla evlenirim, sen de köpek gibi peşimden koşarsın’ dedi. Oradaki insanlar da bana hakaretlerde bulundular ve üstüme yürüdüler. Ben kontrolden çıktım ve olaylar yaşandı. Olaydan dolayı pişmanım. Yanımda bulundurduğum silahı beni tehdit ettikleri için üstümde taşıyordum. Çocuklarından dolayı psikolojim yerinde değildi. Tetiğe bastım, dünyam başıma yıkıldı. Daha önce uzaklaştırmayı ihlal ettiğim için gün cezaevinde yattım. Eşimi çok seviyordum, ayrılmak da istemiyordum” diye konuştu.

“Vahyettin’e teslim olmasını söyledim”

Vahyettin P’nin kaçmasına yardım ederek “suçluyu kayırma” suçundan tutuksuz yargılanan Mehmet Y., “Olaydan haberimiz yoktu. Olayı öğrenince Burhan ile sanığın aile evine gitmeye karar verdik. Yolda sanığın kardeşi Erhan bizi aradı. Onu da yoldan aldık. Erhan, abisinden haber alamadığını söyledi, Karamürsel’e kadar gittik. Vahyettin geldi arabaya bindi, teslim olmasını söyledim. Ancak kabul etmedi, eşine ateş ettiğini ancak ölüp ölmediğini bilmediğini söyledi. Ben yanlarından ayrıldım. Burhan, Vahyettin’i hiç görmedi o benden önce araçtan indi” dedi.

Burhan Ö’de suçlamayı kabul etmeyerek Mehmet Y’nin dediklerini doğruladı.

“İstismar olayını gerçekleştirdiği iddia edilen abim yüzde 99 görme engellidir”

Ajda’nın abisi Aydoğan Yatar, sanığın ailesi hakkında iftira attığını ifade ederek, “Sanık, kız kardeşime baskıda bulunuyordu. Sanığın kardeşi ve ablası kız kardeşime şiddette bulundu. Sanık tehditleri sebebiyle kardeşim çocuklarını almadı. Kardeşim 10 yıllık süreç içerisinde gördüğü şiddetten dolayı onlarca kez küsüp baba evine gelmiştir. Kız kardeşimi zorla da olsa ikna ederek geri evine gönderiyorduk. Tüm sanıklardan şikayetçiyim. İstismar olayı iftiradır. İstismar olayını gerçekleştirdiği iddia edilen abim yüzde 99 görme engellidir. Sanık defalarca kız kardeşimin başına silah dayayıp ’Sen balkondan atla, elimi kana boyama’ demiştir. Sanık annemin önünü keserek, ’Senin 4 oğlunu öldüreceğim’ diyerek tehdit etmiştir. Şikayetçiyim” diye konuştu.

“Beni PKK ile itham ediyor, senaryo yazıyor”

Ajda’nın babası Haydar Yatar ise “Kızımın evlilik sürecinde hep huzursuzluk vardı. Ben neymişim de sanığı o kadar tehdit etmişim? Korucu başlığı yaptım. 9 çocuk babasıyım. Çocuklarımın hepsi evli, diğer dünürlerim ile sorun olmadı da sanıkla mı oldu. Ben senaryo yazmasını bilemem, yaşananları anlatıyorum. Beni PKK ile itham ediyor, senaryo yazıyor. Sanıktan şikayetçiyim” ifadelerini kullandı.

“Ajda, eşinin onu kemerle dövdüğünü söyledi”

Olay günü Ajda Yatar birlikte olan tanık Melek E., “Ajda arkadaşım olur. Eşinin onu kemerle dövdüğünü, çocuklarını özlediğini, zorlayarak imzayla çocuklarından uzak kaldığını söyledi. Vefatından bir kaç gün önce sanık bizi takip ettiğini öğrendik. Olay günü Ajda ile sınava, sonrasında da yemek yemeye gittik. Ajda elini yıkamaya gittiği sırada olay yaşandı. Çok yakından ateş etti. Sanık Ajda’ya, ’Sen nasıl beni bırakırsın? Nasıl pantolon giyersin?’ diyerek bir şeyler söyledi ve küfür etti. Sanık 4-5 el ateş ettikten sonra hiçbir şey olmamış gibi çıktı” şeklinde konuştu.

Restoranda çalışan tanık Medine A., “Olay günü 2 kadın geldi, yemeklerini yedi. Tam kalkacakken sanık geldi, direkt ateş etti. Kadın yalvardı. Ben panikle aşağıya kaçtım” ifadelerini kullandı.

Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi.

“Sanık çocuklarının geleceğini yakarak kendine çıkış yolu sağlamaya çalıştı”

Duruşma sonrasında açıklamalarda bulunan Ajda’nın abisi Aydoğan Yatar, “Sanık, kız çocuklarının geleceği ile oynamaktadır, iftiralar atmaktadır. Bu şekilde indirim almaya çalışmaktadır. Bahsettiği kız çocuğu, ablasının çocukları tarafından istismara uğradı. Biz bunu dile getirmek istemedik. Kız çocuğunun geleceği etkilenmesin dedik ama sanık bugün çocuklarının geleceğini yakarak kendine çıkış yolu sağlamaya çalıştı. Söylediklerinin tamamı iftiradan ibarettir. Umarım gereken cezayı alacaktır. Yeğenlerimin arkasındayım. Sanık, kendini kurtarmak için çocuklarını harcadı. Yeğenlerim için canımı vermeye hazırım. Onlar bize Ajda’nın emaneti” dedi.

[kanews-related-post title=”Video Haber” ids=”52528″ tag=”div”][kanews-related-post title=”Asayiş Haber” ids=”52528″ tag=”div”]
Kategoriler
ÖZEL HABER

Bağırarak Deni̇ze Atlayan Kız Çocuğunu Vatandaşlar Kurtardı

Kocaeli’nin Körfez ilçesinde bağırarak denize atladığı iddia edilen 14 yaşındaki kız çocuğu, vatandaşlar tarafından kurtarıldı.

Olay, saat 17.30 sıralarında Tütünçiftlik Sahili’nde meydana geldi. İddiaya göre, ismi öğrenilemeyen 14 yaşındaki kız çocuğu bağırarak denize atladı. Yardım için iskeleye koşan vatandaşlar, kıza kurtulması için can simidi attı. O sırada balık tutan bir vatandaş da suya atlayarak, can simidine tutunan kızı kıyıya çıkardı. 112 Acil Çağrı Merkezine yapılan ihbar üzerine olay yerine sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırılan kız çocuğunun hayati tehlikesinin bulunmadığı bildirildi.

Kategoriler
ÖZEL HABER

Yeni̇lenen Akmi̇nare Yatılı Kız Kuran Kursu Yeni̇den Açıldı

Darıca’da kız Kur’an kursu açılışını gerçekleştiren Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, “Bizim temennimiz hafızların sayısının artması ama aynı zamanda her birinin yaşayan bir Kur’an olması. Yani Kur’an‘ın ahlakıyla ahlaklanmaları” dedi.

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Darıca Kazım Karabekir Mahallesi’nde yenilenerek yeniden hizmete sunulan Akminare Yatılı Kız Kur’an Kursu’nun açılışını gerçekleştirdi. Açılış programına Başkan Büyükakın’ın yanı sıra Kocaeli Valisi İlhami Aktaş, Kocaeli İl Müftüsü Mehmet Sönmezoğlu, Darıca Kaymakamı Yüksel Kara, Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık, Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Hasan Soba, Bölge Koordinatörü İbrahim Pehlivan, AK Parti Darıca İlçe Başkanı Köksal Şakar ve hafız adayları katıldı.

Açılışta konuşan Başkan Büyükakın, “Bize düşen gayret etmek, çaba göstermek, elimizden geleni yapmak. Aslında bir söz vardır, ’Allah katında kıymetinizi anlamak istiyorsanız, sizi neyle meşgul ettiğine bakın.’ Hayırlı işlerle meşgul oluyorsanız, buna sevinmeniz lazım. Sizler de bence sevinmelisiniz. Böyle güzel hizmetlere vesile olmak, sizin güzelliğinizin de bir göstergesi. Öyle olmasaydı, Allah bunları nasip etmez. Bizim temennimiz hafızların sayısının artması ama aynı zamanda her birinin yaşayan bir Kur’an olması. Yani Kur’an‘ın ahlakıyla ahlaklanmaları. O yolda yürürken, otururken, kalkarken, alışveriş yaparken, insanlarla diyalog kurarken birer timsal olmaları ve her birinin birer yürüyen Kur’an olmasını temenni ediyorum. İnşallah buradan yetişen evlatlarımız çok sayıda insanın hidayetine vesile olacak şekilde, şuurlu şekilde yetişirler. Manasını bilen hafızların yetişmesi, onu pekiştirmesi en büyük temennimizdir. Biz başından beri elimizden geleni yapmaya devam ediyoruz. Hocalarımızdan rica ediyorum özellikle Peygamber efendimizin hayatını bu çocuklarımıza iyi öğretmekte fayda var. Öyle olduğunda birçok sıkıntının da ortadan kalktığını görüyoruz” diye konuştu.

Telefon
WhatsApp
Exit mobile version