Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Kadın girişimcinin 22 yıllık emeği bir gecede yok oldu

https://www.41.com.tr/wp-content/uploads/2025/08/kadin-girisimcinin-22-yillik-emegi-bir-gecede-yok-oldu-0-U5RpxZYM.mp4
Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde 22 yıllık emeğini adadığı 40 tavuğu köpek saldırısında telef olan kadın girişimci Fatma Yılmaz, “Benim bu zararım, bu emeklerim ne olacak? Onlar çocuklarım gibiydi” dedi.

Uzunçiftlik Mahallesi’nde yaşayan 45 yaşındaki Fatma Yılmaz, dün sabah kümesine girdiğinde korkunç manzarayla karşılaştı. Gece saatlerinde kümese giren köpeklerin, 40 tavuğu telef ettiği öğrenildi. Emekleri bir gecede yok olan Fatma Yılmaz, “Sabah namazından sonra kümese geldiğimde tavuklarımın içler acısı halini gördüm, hepsi telef olmuştu. Görünce şok geçirdim, ayaklarım tutuldu. Çocuk gibi baktım onlara, emek verdim. Hepsinin ismi vardı. Siyah olanları ’kara oğlum’, beyaz olanları ’küçük oğlum’ diye severdim. Benim için onlar çocuk gibiydi” dedi.

“Tavuklarla geçimimi sağlıyordum”

20 yılı aşkın süredir yumurta ve süt satarak geçimini sağladığını belirten Fatma Yılmaz, daha önce de kümesinin köpeklerin saldırısına uğradığını ve yetkililere defalarca şikayette bulunduğunu belirtti. Önceki şikayeti üzerine muhtarın köpekleri toplattığını ancak hayvanların 1,5 ay sonra geri geldiğini anlatan Yılmaz, şöyle konuştu:

“Bugün muhtar tekrar köpekleri toplatmış ancak tavuklarım gittikten sonra bir anlamı kalmadı. Defalarca şikayet ettim. Zabıta ekipleri sürekli kapıma gelerek horoz ve tavukların ötmesinden dolayı şikayet olduğunu söylüyordu. O olay için sürekli kapımı çalan kişiler, köpek olayında kapıma gelmediler. Sokak hayvanları can da benim tavuklarım can değil mi? Ben o kadar emek veriyorum, uğraşıyorum. Ben tavuklarla geçimimi sağlıyordum. Yumurta satıyorum, süt satıyorum. Benim zararım ne olacak? Zararından geçtim onlarla manevi bağım vardı”

“Beni ne şikayetler ne de köpekler yıldıramayacak”

Telef olan tavuklarının her birine isimle seslendiğini ve hepsinin değerli cinsler olduğunu anlatan Yılmaz, kadın girişimci olarak kendisine destek yerine sürekli köstek olunduğunu dile getirdi. Fatma Yılmaz, “Niye bana hep köstek oluyorlar? Ben bunu anlamış değilim. Ya şikayet ediyorlar ya da köpek yiyor” diye konuştu.

“Ben düştüğüm zaman daha güçlü kalkarım”

Tavuklarını o halde görünce büyük bir şok yaşadığını ifade eden Yılmaz, yaşadığı büyük üzüntüye rağmen pes etmeyeceğini de vurguladı. Mücadelesine daha güçlü bir şekilde devam edeceğini belirten Yılmaz, “Ben düştüğüm zaman daha güçlü kalkarım. Daha fazla tavuk yetiştireceğim. Beni ne şikayetler ne de köpekler yıldıramayacak” ifadesini kullandı.

“Bu tavuklar benim 22 yıllık emeklerim”

Tavuklarının telef olmasıyla 22 yıllık emeğinin heba olduğunu vurgulayan Yılmaz, kendi geçimini sağladığını, eşinden bile para almadığını söyledi. Maddi zararının çok büyük olduğunu ifade eden Yılmaz, “Bir tavuk şu an 500-600 liradan aşağı değil. Cins tavuklarım vardı, onların değeri daha fazla. Benim bu zararım, benim bu emeklerim ne olacak? Onlar çocuklarım gibiydi” diye konuştu.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Gaziosmanpaşa’da engelli vatandaş dehşeti yaşadı: Telefonunu çaldı, şikayet edince benzin döküp yaktı

https://www.41.com.tr/wp-content/uploads/2025/07/gaziosmanpasada-engelli-vatandas-dehseti-yasadi-telefonunu-caldi-sikayet-edince-benzin-dokup-yakti-0-Wa2FzUPY.mp4
Gaziosmapaşa’da duyma ve konuşma engelli şahsın telefonu çalındı. Polise şikayetçi olması üzerine saldırgan, engelli vatandaşı ’Telefonunu vereceğim’ diye kandırarak boş araziye götürüp, üstüne benzin dökerek yaktı. Vatandaşların kurtardığı şahıs 22 gün yoğun bakımda kalırken, zanlı yakalanarak gözaltına alındı.

Olay, 5 Haziran’da saat 23.30 sıralarında Karayolları Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, duyma ve konuşma engelli Ahmet Sanduvaç’ın (38) telefonu Ö.A. (19) tarafından çalındı. Sanduvaç, telefonunun çalınması üzerine polis merkezine giderek şikayetçi oldu. Şikayetin ardından Ö.A., 9 Haziran’da Sanduvaç’ın metro durağında karşısına çıktı. Şikayeti geri çekmesi için tehdit ettikten sonra ’Telefonunu vereceğim gel’ diyerek kandırdığı Sanduvaç’ı boş araziye götüren Ö.A., engelli vatandaşın üzerine benzin dökerek yaktıktan sonra hızla kaçtı. Çevredeki vatandaşlar yanan Sanduvaç’ı görünce kovalarla su döktü. Vücudunun büyük bir bölümü yanan Ahmet Sanduvaç, yarı çıplak bir şekilde evine geldi. Şok olan aile, Sanduvaç’ı Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdü. Ahmet Sanduvaç, hastanede yaklaşık 1 ay tedavi gördükten sonra taburcu edildi. Tedavisine evde devam edilen Ahmet Sanduvaç’ın iki kolunu da bir daha kullanamama ihtimali olduğu öğrenildi. Şüpheli ise, öğle saatlerinde Gaziosmanpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı.

Öte yandan, Ahmet Sanduvaç’ın yandıktan sonra yarı çıplak halde evine geldiği anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Şüphelinin amcasının Sanduvaç ailesini tehdit ettiği anlar da kemaraya yansıdı.

“Bir memur, ‘Ö. bunu yapmaz’ dedi”

Telefonunu çalan şüpheli tarafından benzin dökülüp yakılan engelli vatandaşın babası Mehmet Nuri Sanduvaç, “Olay ilk telefonla başladı. Telefon olayı bayram öncesi Haziran’ın 5’inde oldu. Saat 23.30 sıralarında Ö.A. dediğimiz kişi, elinden zorla telefonu alıp götürüyor. Durumdan sonra Ahmet karakola gidiyor. Karakolda da hırsızlığı anlatıyor ve beni aradılar. ‘Bir gelir misiniz’ dediler, ben de gittim. Bir memur, ‘Ö. bunu yapmaz’ dedi. Çocuğun babası, ben ve Ahmet ile iki memur arkadaşla birlikteydik. Bu beni üzüntüye soktu” ifadelerini kullandı.

“Ahmet’in üzerine benzin döktü”

Şüphelinin oğlunun üzerine benzin döküp yaktığını söyleyen baba Sanduvaç, “Olaydan sonra metronun çıkışında Ahmet’i çeviriyor. ‘Beni neden şikayet ettin, şikayetini geri çek’ diye zorbalıyor. Daha sonra kenara, kameraların görmediği bir köşeye alıyor. Ahmet’in üzerine benzin döküyor. Benzini nasıl, nereden tedarik etti, bu da muamma zaten. Etraftaki duyarlı insanlar, esnaflar üzerine kovalarla soğuk su dökmüşler. Yandıktan sonra biz tekrar tehdit almaya başladık. Amcası gelip kendi binamızın kapısının önünde oturan hanımlarımıza, kızlarımıza ağza alınmayacak kelimeler, mahrem dışı davranışlarda bulunmuş, insancıl olmayan davranış sergilemiş. Tehdit edip tükürmüş, ağır sözcükler kullanıp gitmiştir. Korku mu veriyorlar anlamadık” şeklinde konuştu.

“22 gün yoğun bakım süreci geçirdi”

Oğlunun 22 gün yoğun bakımda kaldığını ifade eden baba Sanduvaç, “Babası, amcası ve kendisi var. Bu konu bir aileyi kapsıyor gibi geliyor. Baba oğul çeteleşmesi mi diyeyim, gruplaşması mı diyeyim bilemedim. Bunlar midye işi yapıyorlar. Yüzde 52 işitme engelliydi. Fiziki olarak baktığın zaman normalde çakı gibi bir çocuktu. Biraz büküldü, ayaklarında da kırılganlık var. 22 gün yoğun bakım süreci geçirdi” diye konuştu.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Büyükşehir’de şikayetler çözümsüz kalmıyor

Büyükşehir Belediyesi yetki alanları çerçevesinde, vatandaşlardan gelen talep, öneri ve şikayetleri tüm iletişim kanallarını kullanarak 7/24 takip ediyor. Bu kapsamda zabıta ekipleri 2024’te 6 bin 847 şikayeti çözüme kavuşturdu.

 

VATANDAŞIN GÜVENLİĞİ İÇİN

Kocaeli halkının huzuru ve mutluluğu için 7/24 özveriyle görev yapan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı ekipleri, 2024 yılında da kamu düzenini ve güvenliği sağlamak adına başarılı bir şekilde görev yaptı. Periyodik olarak yapılan denetimlerle vatandaşların güvenliğini sağlayan ekipler, gelen şikayetleri de değerlendirerek en kısa sürede çözüme ulaştırdı.

 

6 BİN 847 ŞİKAYET ÇÖZÜLDÜ

Her zaman ve her yerde vatandaşın yanında olan zabıta ekiplerine 2024 yılında CİMER, zabıta haber merkezi ve 153 çağrı merkezi üzerinden toplam 6 bin 847 şikayet başvurusu geldi. Şikayet üzerine harekete geçen ekipler talep ve önerileri ilgili birimlere iletti, çözümü için üzerine düşen görevleri yerine getirdi. Ayrıca yıl boyunca birçok vatandaşa bilgilendirme hizmeti de verildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Kocaeli’de gürültü denetimleri sürüyor

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ekipleri, gürültü kirliliği nedeniyle gelen şikâyet ve talepleri değerlendirerek ‘ses seviyesi ölçer’ ile yerinde ölçüm yapıyor.

 

YERİNDE ÖLÇÜM YAPILIYOR

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, gürültü kirliliğine karşı vatandaşların ve çevrenin sağlığını kurumak için yerinde ölçümlere devam ediyor. Gece-gündüz demeden denetleme yapan ekipler gürültü kirliliği nedeniyle gelen şikâyet ve talebi değerlendirerek ‘ses seviyesi ölçer’ ile yerinde ölçüm yapıyor. Büyükşehir, 2024 yılında 700 şikâyete cevap vererek gürültü kirliliği yapanlara encümen kararı ile ceza kesti.

 

GEREKLİ TEDBİRLER ALINIYOR

Büyükşehir Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı çevresel gürültüye maruz kalınması sonucu kişilerin huzurunun kaçmaması, beden ve ruh sağlığının bozulmaması için gerekli tedbirleri almaya devam ediyor. Talepler üzerine denetleme yapan ekipler gürültü kirliliği nedeniyle gelen şikâyet ve talebi değerlendirerek ‘ses seviyesi ölçer’ ile yerinde ölçüm yapıyor.

 

ŞİKÂYETLER BÜYÜKŞEHİR 153’E

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi bünyesinde oluşturulan Büyükşehir 153 Çağrı Merkezi, kent halkının tüm talep ve şikâyetlerini alıyor. Vatandaşların Büyükşehir 153’ü arayarak dile getirdikleri taleplerin, buradan ilgili birimlere aktarılarak hızlı bir şekilde çözülmesi hedefleniyor. Gürültü kirliliği konusundaki şikâyetler de yine Büyükşehir 153 Çağrı Merkezi’ni aranarak iletilebiliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Gürültü yerinde ölçülüyor

Kocaeli’de belediye ekipleri, gürültü kirliliği nedeniyle gelen şikayet ve talepleri değerlendirerek ’ses seviyesi ölçer’ ile yerinde ölçüm yapıyor.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı, gürültü kirliliğine karşı vatandaşların ve çevrenin sağlığını korumak için yerinde ölçümlere devam ediyor. Ekipler, gürültü kirliliği nedeniyle gelen şikayet ve talebi değerlendirerek ses seviyesi ölçer ile yerinde ölçüm yapıyor. Bu kapsamda Büyükşehir, 2024 yılında 700 şikayete cevap vererek gürültü kirliliği yapanlara encümen kararı ile ceza kesti.

Ayrıca, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi bünyesinde oluşturulan Büyükşehir 153 Çağrı Merkezi, kent halkının tüm talep ve şikayetlerini alıyor. Vatandaşların Büyükşehir 153’ü arayarak dile getirdikleri taleplerin, buradan ilgili birimlere aktarılarak hızlı bir şekilde çözülmesi hedefleniyor. Gürültü kirliliği konusundaki şikayetler de yine Büyükşehir 153 Çağrı Merkezi’ni aranarak iletilebiliyor.

Kategoriler
Gebze Haber

Sürekli ifade vermeye gidiyor, sebebi çok şaşırtıyor

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2024/12/surekli-ifade-vermeye-gidiyor-sebebi-cok-sasirtiyor-0-USrOPWDV.mp4
Kocaeli’de emniyetten gelen “hakkınızda şikayet var” çağrısıyla karakola giden Ali Rıza Turan, yaklaşık 20 kişiyi rızaları dışında Yenilik Partisi’ne üye yaptığı suçlamasıyla karşı karşıya kaldı. Üyelik listelerinde adı geçen ancak kendisinin partiyle hiçbir bağlantısı olmayan Turan, “Türkiye’nin birçok ilinden bana tebligat geliyor. İşimi gücümü bırakarak karakola gidip ifade vermek zorunda kalıyorum” dedi.

Gebze’de ikamet eden 40 yaşındaki Ali Rıza Turan, geçtiğimiz aylarda emniyetten gelen bir telefonla karakola çağrıldı. Burada Turan’a, yaklaşık 20 kişiyi rızaları olmadan Yenilik Partisi’ne üye yaptığı, bu durumu öğrenen vatandaşların da kendisinden şikayetçi olduğu aktarıldı. Aralarında Bolu ve Amasya’nın da bulunduğu birçok ilden çok sayıda vatandaşı rızaları olmadan partiye üye yaptığı iddiasıyla suçlanan Ali Rıza Turan, hayatını şokunu yaşadı.

“Sistem hacklendi”

Yenilik Partisi yetkilileriyle iletişime geçen Ali Rıza Turan’a, sistemin hacklendiği ve olayla partinin bir ilgisi olmadığı söylendi. Bu durum sebebiyle mağdur olan Turan, avukatı Ufuk Cem Yanar aracılığıyla söz konusu parti hakkında şikayetçi oldu ancak takipsizlik kararı verildi.

“Bu partiyle uzaktan, yakından bir bağlantım yok”

Yenilik Partisi ile ilgisi bulunmadığını ifade eden Ali Rıza Turan, “Bu partiyle uzaktan, yakından bir bağlantım yok. Benim kimlik bilgilerimi kullanarak birilerini bu partiye üye yapmışlar. Bundan dolayı Türkiye’nin birçok ilinden bana tebligat geliyor. İşimi gücümü bırakarak karakola gidip ifade vermek zorunda kalıyorum. Bu konuyla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunmama rağmen, savcılık kovuşturmaya yer olmadığı gerekçesiyle dosyayı düşürdü. Beni karakola hala ifade vermeye çağırıyorlar” dedi.

“Adalet istiyorum”

Hakkında var olan şikayetleri, Bolu İl Emniyet Müdürlüğü’nden gelen telefon çağrısıyla öğrendiğini belirten Turan, “Bolu Emniyet Müdürlüğü’ndeki görevli bir personel beni aradı ve hakkımda şikayet olduğunu söyledi. Şikayetin konusunun ne olduğunu sorduğumda bilgi veremediklerini söyledi. ’Bulunduğunuz il ve ilçedeki kolluk kuvvetlerine tebligat gelecek, gidip ifadenizi verebilirsiniz’ denildi. Yaklaşık 15 gün sonra beni karakoldan aradılar ve ifade vermeye çağırdılar. İfademi verdim. Siyasi partiyle uzaktan, yakından hiçbir ilgim olmadığını ve kişi ile kişilerden şikayetçi olduğumu belirttim. Zaten savcılığa da şikayet dilekçemi vermiştim. Adalet istiyorum” diye konuştu.

“Parti, sistemin hacklendiği yönünde bilgiler verdi”

Avukat Ufuk Cem Yanar ise “Öncelikle müvekkilimizin herhangi bir siyasi partiye üye olmamasına rağmen yaklaşık 20’ye kişiye referans olarak, Yenilik Partisi’ne üye yaptığı görülmektedir. Müvekkilimizin bu konuyla ilgili bağlantısı yoktur lakin parti yönetimi sistemin hacklendiği yönünde bilgiler vermektedir” şeklinde konuştu.

Takipsizlik kararına itiraz edildi

Şikayetçi olduklarını ancak takipsizlik kararı verildiğini aktaran Yanar, “Biz Yenilik Partisi’nin usulsüz şekilde siyasi parti üyeliklerine karşı savcılığa suç duyurusunda bulunduk buna karşılık takipsizlik kararı verildi. Buna ilişkin itirazlarımız devam etmektedir” ifadelerini kullandı.

Vatandaşlara önemli uyarı: “E-devlet üzerinden sorgulama yapın”

Usulsüz parti üyeliğine karşı vatandaşları uyaran avukat Ufuk Cem Yanar, “Bunun önlenmesi için vatandaşlarımıza, e-devlet üzerinden siyasi parti üyeliklerini sorgulamalarını, şayet rızaları dışında böyle bir üyeliğin varlığı halinde üyelikten istifa etmeleri öncesinde kayıt altına almalarını ve savcılığa suç duyurusunda bulunmalarını tavsiye ederiz. Örneğin, Yenilik Partisi’nin sisteminin hacklendiğinden dolayı birçok kişinin referans göstererek partiye üye yapıldığı gözükmektedir. İnternet üzerinden mobil başvuru olduğundan dolayı kimlik bilgileri usulsüzce kullanılarak bu tür mağduriyetler yaşanabilmektedir. Vatandaşlarımızın mutlaka e-devlet üzerinden siyasi parti üyeliklerini sorgulamaları gerekir. Devlet memurlarının ya da devlet memuru olmak isteyenlerin özellikle bu sorgulamaları yapmalarını tavsiye ederiz çünkü memurluğa engel teşkil edebilir” dedi.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Kızının makyaj yapmasına ve etek giymesine izin vermeyen babaya istismar iftirası

Kocaeli’de kızına cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen yabancı uyruklu sanık ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanık suçlamaları kabul etmezken; 17 yaşındaki kız, kısa kıyafetler giymesine ve makyaj yapmasına izin vermediği için babasına iftira attığını söyledi.

Kocaeli’de yaşayan 17 yaşındaki E.K., babası Z.K.’nın kendisine defalarca cinsel istismarda bulunduğunu söyleyerek şikayetçi oldu. Şikayetin ardından harekete geçen polis ekipleri, baba Z.K.’yı gözaltına aldı. İfadesi alınan şüpheli, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

“Kızım kısa elbiselerde giymek istiyordu”

Olayla ilgili açılan davanın duruşması Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Salonda tutuklu sanık Z.K., avukatı, anne F.D. ve tercüman hazır bulundu, E.K. ise adli görüşme odasından duruşmaya katıldı.

Suçlamaları kabul etmeyen tutuklu sanık Z.K., “E.K. kızım olur. Kendisine defalarca cinsel istismar uyguladığım iddiası yalandır. Kızımın bu söylemlerini kabul etmiyorum. Kızım 17 yaşındadır. 2016 yılında Türkiye’ye geldik. Kızımın sürekli dışarı çıkmasına ve makyaj sürmesine izin vermediğim için bana iftira attı. Kızım açılmak ve kısa elbiselerde giymek istiyordu, ben buna izin vermedim. Bu sebeple bana iftira attı” dedi.

“Kızım babasına iftira attı”

Eşinden şikayetçi olmadığını söyleyen müşteki F.D., “Kızım sürekli gezmek istiyordu, eşim buna izin vermediği için kızım babasına iftira attı. Ben eşimin kızıma istismar etmesine yönelik bir şey görmedim. Kızım şikayet edene kadar böyle bir durumdan haberdar değildim” şeklinde konuştu.

“Babam bana izin vermediği için iftira attım”

Şikayetinden vazgeçen E.K., “Babama iftira attım. Dışarda gezmeme, kısa kıyafetler giymeme ve makyaj yapmama izin vermediği için babama böyle bir iftira attım. Babamdan şikayetçi değilim” ifadelerini kullandı.

Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Darp iddiası tersine döndü: Öğretmen ve veli mahkemelik oldu

Kocaeli’nde 10 yaşındaki öğrencisine şiddet uyguladığı iddiasıyla açılan davada öğretmen delil yetersizliğinden beraat ederken, öğrencinin annesi hakkında iftira, tehdit ve hakaretten dava açıldı. Gözyaşlarıyla açıklamalarda bulunan anne, “Çocuğu dövülmüş bir anne olarak sanık sandalyesine ben oturtuldum” dedi.

Olay, geçen yıl 24 Kasım’da Öğretmenler Günü’nde bir ilkokulda yaşandı. Zeka seviyesi yüksek ve hiperaktif olduğu için yüzde 40 özel gereksinim raporu bulunduğu öğrenilen A.F.Ç.’nin (10), öğretmeni E.A. tarafından sınıfta arkadaşlarının gözü önünde şiddete maruz kaldığı öne sürüldü. Bu iddia üzerine okula giden anne Hülya Kartal, durumu öğrenmek istedi ancak okul yönetimi böyle bir olayın yaşanmadığını söyledi. A.F.Ç.’yi de yanına alıp polise giden anne oğluna şiddet uyguladığı iddiasıyla öğretmen E.A. hakkında şikayetçi oldu.

Öğretmen beraat etti, anne yargılanmaya başladı

Şikayet üzerine E.A. hakkında açılan davanın duruşması ise 9 Temmuz 2024’te görüldü. Duruşmada E.A. hakkında delil yetersizliğinden beraat kararı verildi. Bu kez öğretmen E.A. da Hülya Kartal hakkında hakaret, tehdit ve iftira davası açtı. Kartal, geçtiğimiz günlerde hakim karşısına çıktı.

E.A.: “Anne hakkında şikayetçi oldum, davamız devam ediyor”

Suçlamaları kabul etmeyen ve öğrenciye şiddet uygulamadığını dile getiren E.A., “Darp iddiasına ilişkin dava süreci bitti, beraat ettik. Ben anne hakkında yalan söylediği, kamu kurumunu bastığı, biz öğretmenlere hakaret ettiği, kapımızı yumrukladığı ve sınıftaki öğrencilerimizi rahatsız ettiği için şikayetçi oldum. Bu olaya veliler başta olmak üzere birçok kişi de şahit oldu. Anneye yönelik açtığım dava devam ediyor. İddialarının arkası boş. Öyle bir olay yok, zaten bizim okulumuzda böyle olaylar yok. Hanımefendi kendi kendine iddialarda bulunuyor” dedi.

“Tokat attı, saçımı çekti ve yere doğru savurdu”

Öğretmeni tarafından darp edildiğini ileri süren 10 yaşındaki A.F.Ç., “Kafama tokat atılarak, bir de saçım çekilerek şiddete maruz kaldım. Olaydan bir gün önce sınıflar arası kavga olmuştu. Olay günü okula gittiğimde kavga ettiğimiz kişilerin öğretmenleri tarafından hakarete uğradım. ’Benimle böyle konuşamazsınız’ dedim. Sınıf öğretmenim de öğrencileri eve kadar arkadaşımla takip ettiğimizi ve kapının zilini çalıp kaçtığımıza yönelik şikayet aldığını söyleyerek beni darp etti. Oysaki ben değil bizim sınıftaki diğer çocuklar takip etmiş, suç bana ve diğer arkadaşım üstüne kaldı. Öğretmen, diğer arkadaşımla birlikte beni tahtaya kaldırdı. ’Çocukları sapık gibi takip etmişsin’ dedi. Arkadaşım olayı anlattı ve yerine oturdu. Ben tam olayı anlatacakken öğretmen kafama tokat attı. Sonra gitti beni yerime oturtturdu. ’Bu salak çocukla bir daha konuşmayın. Siz de bunun gibi mal olursunuz’ dedi. Bu hakaretlerin üstüne eve gitmek istedim. Sınıftan çıkmaya çalıştım, kapıya doğru koşunca öğretmenim beni yakaladı. Saçımı çekti ve yere doğru savurdu” diye konuştu.

“Öğretmenler Günü’nde dayak yedim”

A.F.Ç., öğle arası eve gittiğini ve durumu annesine anlattığını da ifade ederek, “Öğretmenler Günü’nde dayak yedim, mağdurum ve şikayetçiyim. Darp raporu alıp karakola gittik. Daha önce de aynı öğretmen bir çocuğun kafasını tahtaya vurmuş. Çocuğu merdivenlerden düştü diye ikna edip annesine yalan söylemişler, sonrasında anne gerçeği öğrendi. Beni şikayetimden vazgeçirmek için çok çalıştılar. Bütün sınıfın ortasında dayak yemek bana kötü hissettirdi” dedi.

“Müdür yardımcısı öyle bir durumun olmadığını söyledi”

Anne Hülya Kartal ise oğlunun olay günü eve ağlayarak geldiğini ve öğretmeni tarafından darp edildiğini söylediğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“Okul yönetimiyle görüşmek için oğlumu da yanıma alıp gittiğimde muhatap bulamadım. Alt kata indiğimde oğlumun sınıfının koridorunun önünde 20 küsur öğretmen ve müdür yardımcısını gördüm. ’Hocam ne oluyor burada, oğlum neden dayak yemiş? Bana bir açıklama yapmalısınız’ dedim. Müdür yardımcısı öyle bir durumun olmadığını söyledi. O zaman ’Kapının önündeki bu tedbir ne? Çocuk dayak yedirmediyse öğretmen bana bir cevap versin’ dedim. Çok üzgündüm, ağlayarak soruyordum. Baktım ki olayı kapatmanın derdindeler, yüksek sesle polis istediğimi söyledim.”

“Müdür ’şikayetini geri çek, sorun kalksın’ dedi”

Olay sebebiyle öfkeli olduğunu söyleyen Kartal, “Mağdur edilmiş bir çocuğun annesiyim. ’Polis istiyorum’ diye birkaç kere bağırınca hiç polis de çağırmaya niyetleri yoktu. Merdiven üstünde fenalık geçirmeye başladım. Daha sonra polis geldi, darp raporu alarak şikayette bulunduk. Oğlum korktuğu için okula birkaç gün gidemedi. Okul müdürünü aradım, ’Hocam çocuğu okula göndermem lazım. Dersten geri kalıyor’ dedim. Müdür, ’Onu öğretmenimizi şikayet etmeden önce düşünecektin. Şikayetini geri çek, sorun kalksın’ dedi. Adalet arayışını devam edeceğim. Çocuğumun yaşadığı şeyin bedelini başka çocuklara da yaşatmayacak. Olay yaşandıktan sonra bir kadın da kapıma gelerek, yeğeninin de aynı öğretmeni tarafından darp edildiğini söyledi” şeklinde konuştu.

“Ne hikmetse geçen sene dayak yiyen çocuk zamanında da kamera bozukmuş”

Okul müdürü tarafından tehdit edildiğini de ileri süren Hülya Kartal, “Bana ’sen burada teksin, öğretmenimizin şikayetini çekeceksin harcattırmayız. O davayı çekmezsen biz de senin okul kapısını kırdığını ve öğretmenimizi tehdit ettiğini söyleriz’ dedi. Ben de onlara, ’sınıfın tepesinde kamera var, öyle bir iftira yapamazsınız. Çocuğun dayak yediğinde o kamera çekmiştir. Benim o kapılara gelip bağırıp çağırıp tehdit etmediğimi, sadece yerlerde ağlayıp bayıldığımı, düştüğüm görülecektir’ dedim. Ancak kameranın bozuk olduğunu söyledi. Ne hikmetse geçen sene dayak yiyen çocuk zamanında da kamera bozukmuş” diye konuştu.

“Çocuğu dövülmüş bir anne olarak sanık sandalyesine ben oturtuldum”

Kendisine karşı iftira, hakaret ve tehdit suçlamalarıyla dava açıldığını savunan Kartal, “Çok yıpratıcı süreç, psikolojimiz bozuldu. Oğlum okula ağlayarak zorla gidiyordu. Bu zor süreçte okulun anneye destek olması gerekirken, çocuğumun ve benim hayatımı çıkmaza soktular. Bana karşı hakaret, iftira ve tehdit davası açtılar. Okulda kapı kırmışım, öğretmeni ’görevinden attıracağım’ diye tehdit etmişim. Çocuğu dövülmüş bir anne olarak sanık sandalyesine ben oturtuldum. Bir anne olarak çocuğumun hakkını arıyorum diye çok mağdur edildim. Çok yıprandım, adalet istiyorum. Tek istediğim benim oğlum gibi başka çocuklar bu olayı yaşamasın. Beni şikayet ettikleri için sanık kürsüsüne oturtuldum. Çocuğunun hakkını isteyen bir anne olarak sanık kürsüsünde olmayı hak etmedim. Bunca olay yaşayan çocuğumun adaleti alamamasına üzülüyorum. Oğlum hiperaktif olduğu için olay tarihinde yüzde 40 raporluydu. Çocuğumun kalp ritim bozukluğu var. Okulda birkaç defa bayılmış. Çocuğumun hasta olduğunu, raporlu olduğunu biliyorlar” dedi.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Yerleşim yerine yakın mesafede TNT patlattılar: Ev, işletme ve araçlarda hasar oluştu

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2024/12/yerlesim-yerine-yakin-mesafede-tnt-patlattilar-ev-isletme-ve-araclarda-hasar-olustu-0-RmylBwmV.mp4
Kocaeli’nin Kandıra ilçesinde inşaat çalışmaları sırasında yerleşim yerine yakın mesafede TNT patlatılması sonucu bazı ev, araç ve işletmelerde hasar oluştu. Korkuya kapılan vatandaşlar, can güvenliklerinden endişeli olduklarını belirtti.

Kandıra Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde (GİOSB) zemine yerleştirilerek patlatılan dinamitler, vatandaşın korkulu rüyası haline geldi. Patlamanın şiddetiyle çevrede bulunan Kocakaymas, Hamitler, Goncaaydın, Ömerli ve Aksakal mahallelerinde bulunan bazı ev, araç ve işletmelerde hasar meydana geldi. Belirli aralıklarla bölgede patlamaların meydana geldiğini belirten mahalle sakinleri, can güvenliklerinden endişeli olduklarını dile getirdi.

“Dinamitlerin üzerine gittik”

Hamitler Mahallesi’nde yaşayan İbrahim Yılmaz, “Burası benim evimin bahçesi, burada dinamit patlatıldı. Bu kadar yakın olması üzerine biz de dinamitlerin üzerine gittik. Bizzat buna muhtarımız da şahit. Bunun üzerine jandarma bize oradan çekilin dedi. Bu uyarı karşısında biz de ’Çekilmiyoruz, dinamit patlatarak bizim evimizi mi yıkacaksınız’ dedik. Jandarma ve GİOSB müdürü buraya gelerek, ’Dinamitlerin tozu ve tonajı düşük. O kadar etki etmez’ dedi. Ben de bunun üzerine, ‘Buyurun evime gelin, koltuğa oturun patlama esnasında ben evde olmayacağım, balkonda bekleyeceğim’ dedim. GİOSB müdürü ve birkaç kişi daha eve geldiler, patlamaya saniyeler kala ben yıkılma ihtimaline karşı balkonda bekledim. O anda bir patlama oldu. GİOSB Müdürü Mehmet Başol ayağa fırladı, masada bardakta su vardı, patlama esnasında su döküldü” diye konuştu.

“Nereye şikayete gitsek bizi geri gönderiyorlar”

Yaşananların ardından yaptıkları şikayetlerden de bir sonuç alamadıklarını iddia eden Yılmaz, “Patlamanın ardından nereye şikayet için gitsek bizi geri gönderiyorlar. Evimdeki oluşan çatlakları gösterdim. Çevredeki mahallelerde yaşayan insanların hepsi bu durumdan rahatsız ve hepsi şikayette bulundu. Ama henüz bir dönüş olmadı, evler incelenmedi. Gerekli tüm makamlara şikayette bulunduk ve dilekçemiz mevcut. Gerekirse Ankara’ya da gideriz, ne gerekiyorsa yapacağız” ifadelerini kullandı.

Kategoriler
Asayiş Haber

DOLANDIRICILIK UYARISI VE SUÇ DUYURUSU

Son dönemde, Ritapremium.com adlı web sitesi üzerinden Can Kılıç isimli şahsın dolandırıcılık faaliyetlerinde bulunduğuna dair birçok şikayet alınmıştır. İlgili şahıs, Akbank ve Enpara üzerinden İBAN ve hesap numaraları bilgilerini kullanarak çeşitli ürün ve hizmetler sunduğunu iddia etmekte, ancak vaat edilen ürün veya hizmetleri teslim etmeyerek insanları mağdur etmektedir.

Şikayetim Var platformu başta olmak üzere birçok mecrada, bu şahıs ve ilgili web sitesi hakkında mağduriyet yaşayan kullanıcılar tarafından çok sayıda şikayet yapılmıştır. Bu şikayetlerde, müşterilerden alınan ödemelerin karşılığında hizmet sunulmadığı, kişilerin maddi zarara uğratıldığı belirtilmiştir.

Bu dolandırıcılık iddiaları üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü de harekete geçmiş ve ihbarweb.org.tr üzerinden gelen ihbarlar neticesinde soruşturma başlatıldığı bilgisi edinilmiştir. İnternet üzerinden yapılan bu tür dolandırıcılık olayları, mağdurların sayısının artmasına neden olmakta ve toplum üzerinde ciddi bir güven sorunu yaratmaktadır.

CAN KILIÇ adlı şahsın gerçekleştirdiği iddia edilen bu dolandırıcılık faaliyetleriyle ilgili olarak yetkili merciler tarafından gerekli hukuki işlemlerin başlatıldığı ve şahsın yakalanmasının an meselesi olduğu bildirilmektedir. Bu tür durumlarda vatandaşların dikkatli olması, şüpheli faaliyetlere karşı tedbirli davranması ve dolandırıcılık olaylarına maruz kaldıklarında derhal yetkili makamlara başvurmaları büyük önem taşımaktadır.

Eğer Ritapremium.com adlı site üzerinden benzer bir mağduriyet yaşadıysanız, elinizdeki dekontlar, ödeme belgeleri ve ilgili tüm bilgileri toplayarak en yakın emniyet birimine başvurmanız ve suç duyurusunda bulunmanız gerekmektedir.

Telefon
WhatsApp
Exit mobile version