Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Okulun ilk günü marketler mercek altında

https://www.41.com.tr/wp-content/uploads/2025/09/okulun-ilk-gunu-marketler-mercek-altinda-0-JrRTNZll.mp4
Kocaeli Ticaret İl Müdürlüğü ekipleri, yeni eğitim öğretim yılının başlamasıyla marketlerde temel gıda ve ihtiyaç ürünlerine yönelik fiyat ve etiket denetimi gerçekleştirdi. Denetimlerin aralıksız sürdüğünü ifade eden İl Müdürü Veysi Uzunkaya, “Fahiş fiyata yeltenen, tüketicinin alım gücünü ya da piyasanın, ticaretin dengesini bozmaya yönelik olan her türlü çalışmanın önünü şiddetle keseceğimizi ve bunlara geçit vermeyeceğimizi belirtmek isterim” dedi.

Ticaret İl Müdürü Veysi Uzunkaya’nın da katıldığı denetimlerde, raflardaki ürünlerin etiket fiyatı ile kasa fiyatı karşılaştırıldı. Ekipler, etiketlerde bulunması zorunlu olan ürünün önceki fiyatı ve fiyat değişim tarihi gibi bilgileri de kontrol etti. Aynı zamanda ürünlerin son kullanma tarihleri de dikkatle incelendi.

“Geçit vermeyeceğiz”

Denetim ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Uzunkaya, vatandaşların hem sağlık hem de ekonomik çıkarlarını gözetmek için bu denetimlerin aralıksız şekilde sürdüğüne dikkati çekerek, “İlimiz genelinde yaklaşık 10 ekiple arkadaşlarımız denetimlerini etkin ve aralıksız biçimde devam ettirmektedirler. Özellikle okulların açılmasıyla basında yer alan bazı spekülasyonları göz ardı etmeden, özellikle de yumurta gibi öğrencilerimizin tükettiği ürünlere yönelik olan denetimlerimiz devam edecektir. Bu konuda fahiş fiyata yeltenen, tüketicinin alım gücünü ya da piyasanın, ticaretin dengesini bozmaya yönelik olan her türlü çalışmanın önünü şiddetle keseceğimizi ve bunlara geçit vermeyeceğimizi belirtmek isterim” dedi.

“Amacımız esnafı rahatsız etmek değil, haklarını korumak”

Amaçlarının esnafı rahatsız etmek olmadığını, aksine kurallara uyan esnaf ile tüketicinin hakkını korumak olduğunu dile getiren Uzunkaya, şunları kaydetti:

“Maliyet girdilerinde herhangi bir artış olmadığı halde maliyet girdilerinde bir artış varmış gibi, hem piyasanın hem ticaretin dengesini bozmaya yönelik her türlü davranışın karşısında şiddetle olacağımızı belirtmek isterim. Hem Bakanlığımızın hem illerdeki müdürlüklerimizin, bu konuda sıkı bir tedbir aldığını ve bu tedbiri uygulamak için sahada etkin bir şekilde denetim yaptığını belirtmek isterim”

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Bakan Tunç: “Boykot çağrısı akıl alır bir şey değil”

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Son günlerde yolsuzluk iddiaları nedeniyle başlatılan soruşturmalar üzerinden de yargının hedef alınmasını üzülerek takip ediyoruz. Henüz deliller ortaya konulmadan, yargılamalar tamamlanmadan, peşin hükümlerle birilerinin suçsuz ilan edilmesi ya da mahkum edilmesi, hukuk ve hukuk devleti ile asla bağdaşmaz” dedi. Bakan Tunç, boykot çağrısına ilişkin ise “Boykot çağrısı akıl alır bir şey değil” ifadesini kullandı.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kocaeli Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Yargı ve İş Dünyası Sempozyumu”na katıldı. Konferansta, ticaret hukukundan kaynaklanan sorunlar ve çözüm önerileri, sözleşme hukuku kapsamında yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri konuşuldu.

“Kocaeli’nin adliyeye ihtiyacı olduğunu biliyoruz, bununla ilgili çalışmalar yapıyoruz”

Sempozyumda konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kocaeli’nin üretim, sanayi ve teknolojinin önde gelen kentlerinden biri olduğunu vurguladı. Kocaeli’nin Türkiye’nin ekonomisine önemli katkılar sağladığına dikkat çeken Tunç, “Kocaeli’nin adliyeye ihtiyacı olduğunu biliyoruz, bununla ilgili çalışmalar yapıyoruz. 1004 bin metrekare kapalı alana sahip proje çalışmamız var. Uygulama projeleri devam ediyor. 25 Ekim’de yapım ihalesini yetiştirmek istiyoruz. Kocaeli’deki fiziki mekan ihtiyacını karşılama gayreti içerisinde olacağız. Kocaeli’miz yeni büyük adalet binasını çoktan hak ediyor” dedi.

“Bugün itibariyle 382 adliye binamız var”

2002 yılında 78 müstakil adliye binası olduğunu ancak bugün itibariyle Türkiye’de 382 adliye binasının bulunduğunu söyleyen Bakan Tunç, “Kapalı alan miktarında 10 kat arttırmış durumdayız. Geçmişte kiralık binalarda faaliyette bulunan yargı mensuplarımız, bugün teknolojik imkanlara kavuşarak, görevlerini yerine getirmeye çalışıyorlar. Kocaeli’deki bu eksikliği de gidermenin gayreti içerisindeyiz” diye konuştu.

Bakan Tunç, Türkiye’nin son 23 yılda çok büyük mesafeler kat ettiğine dikkat çekerek, özellikle yargıda yapılan çalışmaları anlattı. Tunç, sadece temel kanunları yenilemekle kalmayıp, anayasada hak arama yollarını artıran, hukuk devletini tahkim eden önemli reformlara imza attıklarını ifade etti.

“Basın özgürlüğü endekslerinde Türkiye’yi İsrail’in daha gerisinde göstermek mümkün mü?”

Yargı alanında önemli anayasa değişikliği yapıldığının altını çizen Bakan Yılmaz Tunç, sözlerine şöyle sürdürdü:

“Anayasa mahkemesinin yapısı, hakimler ve savcılar kurulunun yapısı, askeri yargının kaldırılması, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi tüm bunlar tarihe karıştı. Hukuk devleti ilkesi güçlendi. ’Hukuk devleti ilkesi güçlendi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti demokratik hukuk devletidir’ dediğimde buna itiraz edenler oluyor. ’Adalet Bakanı neden bunu sürekli neden tekrar ediyor, demek ki bir problem mi var?’ diyerek eleştirilere maruz kalıyoruz. Türkiye’de hukuk güvenliğinin olmadığına yönünde bir takım maalesef dezenformasyonlar söz konusu. Hukuk güvenliği endeksi şeklinde, masa başında oluşturulmuş, ülkemizi, yargı camiamızı karalamaya yönelik bir takım endekslerle maalesef haksız ithamlarda da bulunanlar var. Türkiye’nin hukuk güvenliği endeksinde dünya sıralamasında geride olduğunu söyleyenler Türkiye’ye haksızlık yapıyorlar. O listeye baktığımız zaman, ülkemizin üstünde gösterilen birçok ülkede yargı kurumlarının nasıl olduğunu, demokratik seçimlerin bile yapılmadığını gördüğümüzde, bu listenin bir inandırıcılığı söz konusu değil. Masa başında düzenlenmiş, herhangi bir objektif kritere dayanmayan, ülkemizde röportaj yaptıkları kişilerin özellikle muhalif sayılan kişilerden, belli ideolojiye sahip kişilerden görüşler alınarak oluşturuşmuş, yanlı listelerle ülkemizin o sıralamada olduğunu söylemek Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve yargımıza büyük haksızlık. Basın özgürlüğü endekslerinde Türkiye’yi İsrail’in daha gerisinde göstermek mümkün mü? İsrail son 1 yılda 200’den fazla gazeteciyi öldürmüşken, onların yaşam haklarını ihlal etmişken, nasıl İsrail, Türkiye’nin basın özgürlüğü anlamında önünde olabilir. Bu mümkün mü? Özellikle Türkiye hukuk güvenliği noktasında en güvenli ülkelerdendir. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı noktasında her zamankinde yargımız bağımsız ve tarafsızdır.”

“Ülkemizin ve yatırımcının menfaatine değildir”

“Hukuk güvenliği olmazsa yabancı yatırımcı Türkiye’ye gelebilir miydi?” diyen Bakan Tunç, “Ülkemize gelen doğrudan yabancı sermaye tutarı 80 yılda 15 milyar dolar. 2002’den bugüne 23 yılda 273 milyar dolar yabancı sermaye yatırımı geldi. Ülkemiz yüksek standartlı bir demokrasiye kavuştuğu için bu olmuştur ve olmaya devam edecektir. Birileri, özellikle ülkemiz muhalefeti maalesef Türkiye’yi bu noktada karalayarak, ’Hukuk güvenliği yok, ey yatırımcı buraya gelmeyin, burada zorlanırsınız’ demek ülkemizin ve yatırımcının menfaatine değildir” diye konuştu.

“7.5 milyon uyuşmazlık arabulucuların önüne gitmiş”

Arabuluculuğun önemine dikkat çeken Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “12 yılda uygulama başladığı günden itibaren 7.5 milyon uyuşmazlık arabulucuların önüne gitmiş. Bunun 4.5 milyonu anlaşma ile sonuçlanmış. 4.5 milyon 9 milyon kişi demek. Yılda ortalama baktığımızda bin uyuşmazlık, neredeyse 700 mahkemenin yapacağı iş arabulucular tarafından çözümlenmiş. Daha da geliştirmenin gayreti içerisinde olacağız” dedi.

“Boykot çağrısı akıl alır bir şey değil”

Bakan Tunç, konuşmasına şöyle devam etti:

“Son günlerde yolsuzluk iddiaları nedeniyle başlatılan soruşturmalar üzerinden de yargının hedef alınmasını üzülerek takip ediyoruz. Henüz deliller ortaya konulmadan, yargılamalar tamamlanmadan, peşin hükümlerle birilerinin suçsuz ilan edilmesi ya da mahkum edilmesi, hukuk ve hukuk devleti ile asla bağdaşmaz. Biz masumiyet karinesine önem veriyoruz. Lekelenmeme hakkı anayasal bir haktır. Bu konuda yaptığımız özellikle düzenlemelerle, soruşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi imkanları gibi ve diğer ceza mahkemesi kanununda yaptığımız düzenlemelerle bu konuda masumiyet karinesine hep dikkat çekiyoruz. Ancak devam eden soruşturmalarla ilgili dosyanın içeriğini bilmeden, delilleri görmeden daha ilk andan itibaren ’Yargı yanlış yapıyor, olamaz, suçsuz’ demek de yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına ters. Özellikle yargı mensuplarını bu konuda tehdit etmek, yargıyı karalamaya yönelik beyanlarda bulunmak, sokak çağrısı yapmak, boykot çağrısı yapmak doğru değildir. Hep beraber yargı sürenini beklemek durumundayız. Zaten soruşturma sonrasında suçlu ile suçsuz ortaya çıkacaktır. Boykot çağrısı akıl alır bir şey değil. İş dünyamız, esnafımız, milletimiz bu boykot çağrısına itibar etmedi. Bunun hiç kimseye faydası yok. Üretimi durdurmanın, esnafın kepenk kapatmasını sağlamanın kime ne faydası olabilir? Ekonomiyi sarsmaya yönelik çabalar milletimiz tarafından takdir görmez, yeri ve zamanı geldiğinde cevabını verir.”

“Hiç kimse yargının yerine geçip, hüküm dağıtamaz”

“Yolsuzluk soruşturmaları aslında ekonomimiz için önemli bir gelişmedir” diyen Bakan Yılmaz Tunç, “Hesap verilebilirlik, şeffaflık, kamu kaynaklarının çarçur edilmesini önlenmeye yönelik yargının tutumu takdir edilmesi gereken ve özellikle saygı duyulması gereken bir tavırdır. Kamu kaynakları hepimizin, tüyü bitmemiş yetimin hakkı çarçur edilirken, yargının buna sessiz kalması mümkün değildir. Yargı yolsuzluk yapandan da, hukuka aykırı davranan da hesap soracaktır. Yapılan budur. Aksi takdirde herkes istediğini yapmaya kalkışır. Yargı süreçlerine zarar vermeyecek, yargıyı etkilemeye yönelik çabalardan kaçınmak gerekir. Yargı bağımsızdır, görevini yerine getirir. Hiç kimse yargının yerine geçip, hüküm dağıtamaz. Bugün yargının attığı her adım, şeffaflıkla gerçekleştirilmektedir. Hukukun üstünlüğüne inanan kimsenin bu süreçten rahatsızlık duymaması gerekir. Yargı ne suçluyu saklar, ne de suçsuzu lekeler. Yeter ki hukuk konuşsun. Adalet yerini bulduğunda ekonomi güçlenir. Sürece yönelik sabırlı, sağduyu ve adalet temelli yaklaşılması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. Hukukun üstünlüğüne inanan herkesin bu sürece destek olması gerektiğini ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu.

“Önemli düzenlemeleri içeren paketler önümüzdeki günlerde milletvekillerimizin huzuruna arz edilecek”

Geciken adaletin adalet olmadığına dikkat çeken Tunç, “Yargının adil ve hızlı karar verebilmesi ile ilgili olarak tedbirlerimizi almaya devam ediyoruz. Mevzuatın yenilenmesine yönelik çalışmalarımıza hala devam ediyoruz. Yargı Reformu Strateji Belgemizi 23 Ocak’ta Cumhurbaşkanımız açıklamıştı. Orada 264 hedef var. Bu hedeflerin içerisinde kurumsal kapasitenin daha da güçlendirilmesi ve süreçlerin hızlandırılmasına yönelik bir takım yenilikler var, hedeflerimiz var. Ceza adaleti sisteminin etkinliğini artırmaya yönelik, soruşturma aşaması, kovuşturma aşaması ve infaz aşaması 3’ü de birbirinden değerli aşamalar. Toplumu suçtan korumaya yönelik önemli düzenlemeleri içeren paketler önümüzdeki günlerde milletvekillerimizin huzuruna arz edilecek. Hukuk yargılarının gecikmeksizin sonuçlandırılması ile ilgili alacağımız tedbirler, sadeleştirmeler var. Duruşmalarla ilgili uzun sürmemesi, ceza davalarında duruşmaların kesintisiz devam etmesi, ara vermeden karara ulaşılması, delillerin baştan toplanmış olması tüm bunlar özellikle uygulamadan kaynaklanan bir takım problemleri çözecek. Önemli tespitlerimiz oldu. Bunu yaparken masa başında bu değerlendirmeleri yaptık. 1-1,5 yıl tüm taraflarla görüştük. Hukukçularımızla görüştük, akademisyenlerimizden görüş aldık, hukuk fakültelerimizden, barolarımızdan ve yargıda görev yapan hakimlerimiz, savcılarımızdan tüm kademelerden aldığım görüşler ve vatandaşlarımıza da açtık. Vatandaşlarımız internet yoluyla bize ulaştı. 55 bine yakın görüş vatandaşlarımızdan geldi. Tüm bunlar derlenerek bir 264 öncelikli hedefi belirledik. Önümüzdeki 2029 yılına kadar geçecek süreci takvimlendireceğiz. Adalete erişime kolaylaştırmaya yönelik, özellikle bazı düzenlemelerimiz olacak. İlk yargı paketimiz ceza adaleti sistemi ile ilgili. 39 maddelik paket hazırlığımız oldu. Özellikle ceza adaletinde son yıllarda karşılaştığımız birçok problemi çözmeye yönelik, suç ve suçluyla mücadeleye yönelik, bilişim suçların önlenmesi ve yargısal süreçlerin etkinliğiyle ilgili, toplumu rahatsız eden trafik suçları özellikle hapis cezasını gerektirenler bu pakette. Ceza adaleti sistemiyle ilgili ilk paketi milletvekillerimizin önüne çok kısa sürede arz etmiş olacağız” diye konuştu.

“Artık hukuk fakültesine bu şekilde geçiş söz konusu olmayacak”

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, hukuk fakültelerindeki kaliteyi artırmanın önemli olduğunu da aktararak, “Hukuk fakültelerinde başarı sıralaması, hukuk fakültelerinde girişte ilk 100 bine girme şartını bu yıldan itibaren getirmiş bulunuyoruz. Artık Türkiye’nin en başarılı öğrencileri hukuk fakültesine girerek eğitim alacaklar. Hukuk fakültelerine dikey geçiş, ikinci öğretim gibi sistemleri YÖK Başkanımız ile görüşerek kaldırdık. Artık hukuk fakültesine bu şekilde geçiş söz konusu olmayacak. Hukuk mesleklerine giriş sınavının da çok faydalı olacağını düşünüyoruz. Geçen eylül ayında ilk sınavı yapmıştık. Nisan sonunda da 2’nci sınav yapılacak. Artık hukuk fakültesi mezunları avukatlık stajına başlayabilmek için önce bu sınavı geçmeleri lazım. Hakim-savcı olabilmek için sınava girmeden bunu geçmeleri lazım. Yine başlattığımız bir diğer sistem hakim, savcı yardımcılığı. Artık hakim savcı adaylığını bıraktık yerine 3 yıl süren hakim-savcı yardımcılığına geçtik. 2 bin 75 hakim-savcı yardımcımız görevlerine başlamış bulunuyorlar. Usta-çırak ilişkisi içerinde yetişecekler. Hem görev yapacaklar hem de uygulama yapacaklar. Henüz mesleğe kabul edilmedikleri için karar verme noktasında yetkileri olmayacak ama kürsüye daha donanımlı halde çıkacaklar” dedi.

“2 milyon 383 bin 924 iş uyuşmazlığından 1 milyon 112 bin 189’u anlaşma sağlanmış”

Arabuluculuk sisteminin önemli bir kısmını iş uyuşmazlıklarının teşkil ettiğini vurgulayan Yılmaz Tunç, “İşçi ile işverenin dostane bir şekilde barışarak masadan kalkmasını çok önemsiyoruz. Bu, toplumsal barışa hizmet eden önemli bir durum. Bu anlamda da iş uyuşmazlıklarındaki zorunlu dava arabuluculuk başarıyla sürüyor. Bugüne 2 milyon 383 bin 924 iş uyuşmazlığı arabulucuların önüne gelmiş, 1 milyon 112 bin 189 anlaşma sağlanmış. Dava şartı arabuluculuk olmasaydı iş mahkemelerimizin, 9. Hukuk Dairemizin iş yükü çok daha artmış olacaktı. Zorunlu arabuluculukta başarı oranı yüzde 47. ihtiyari arabuluculukta başarı oranı yüzde 90’ları aşıyor. Ortalamaya baktığımız zaman yüzde 65 gibi bir başarı olduğunu görüyoruz” diye konuştu.

“Yarı yarıya uyuşmazlıkların anlaşmayla sonlandığını görüyoruz”

Son yıllarda yaşanan kira uyuşmazlıklarının da zorunlu arabuluculuk kapsamına alındığına değinen Bakan Tunç, yüzde 25 şartı nedeniyle bir takım istenmeyen, tatsız olayların yaşandığını söyledi. Tunç, “Bunların artık ortadan kalktığını görmek memnuniyet verici. Tabii arabuluculuğun burada çok büyük katkısı oldu. Geçen yıl 1 Eylül’den itibaren kira uyuşmazlıklarında, ortaklığın giderilmesi davalarında, kat mülkiyetinden doğan davalarda, komşuluk hukukundan doğan davalarda, bir de tarımsal hizmet sözleşmelerinden bunlarla ilgili zorunlu arabuluculuğu getirdikten sonra özellikle kiralarda baktığımız zaman neredeyse yarı yarıya uyuşmazlıkların anlaşmaya sonlandığını görüyoruz” şeklinde konuştu.

“Kira uyuşmazlığı başvurularından 127 bin 418’i anlaşma ile sonuçlandı”

1 Eylül 2023’ten itibaren yapılan kira uyuşmazlığı başvuru sayısının 348 bin 341 olduğunu belirten Tunç, “Bu başvurulardan 127 bin 418’i anlaşma ile sağlanmış. Vatandaşımız, adliyeye gitmeden, uzun sürecek yargılama sürecine muhatap olmadan haklarına kavuşmuş oluyorlar. Bunlar memnuniyet verici” ifadelerini kullandı.

“Biz de ilk imza atan ülkelerdeniz”

Arabuluculuğu ’Singapur Sözleşmesi’ ile uluslararası alana taşındığını kaydeden Bakan Tunç, “Ulusal düzeyde bir çözüm yöntemi, uluslararası sitemde 57 ülkenin imza attığı, biz de ilk imza atan ülkelerdeniz. Uluslararası yatırımcı açısından da bu sözleşmeye imza atmamız çok olumlu” dedi.

Kategoriler
Süper Lig Haberleri

PFDK, Mourinho’ya 4, Okan Buruk’a 1 maç ceza verdi

Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho’ya 4 maç, Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk’a 1 maç ceza verdi.

PFDK’nın bugün yaptığı toplantı sonrası aldığı kararlar şöyle:

“1- Eyüpspor Kulübü’nün, 21.02.2025 tarihinde oynanan Eyüpspor-Beşiktaş Trendyol Süper Lig Şamil Ekinci Sezonu müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde ev sahibi kulüp olduğu müsabakada 4. kez gerçekleştirilmesinden dolayı FDT’nin 53/2. maddesi uyarınca 750.000 TL para cezası ile cezalandırılmasına, FDT’nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan kapalı tribün C blokta yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine,

2- Beşiktaş’ın, 21.02.2025 tarihinde oynanan Eyüpspor-Beşiktaş Trendyol Süper Lig Şamil Ekinci Sezonu müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle FDT’nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan misafir tribün kale arkası kapalı G numaralı bloklarda yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki misafir kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine,

3- Sivasspor Kulübü’nün, 22.02.2025 tarihinde oynanan Sivasspor- Konyaspor Trendyol Süper Lig Şamil Ekinci Sezonu müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle FDT’nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan güney alt tribün alt D blokta yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine,

4- Kayserispor Kulübü’nün, 23.02.2025 tarihinde oynanan Kayserispor-Göztepe Trendyol Süper Lig Şamil Ekinci Sezonu müsabakasında, akreditasyon sisteminin işletilmemesinden dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle FDT’nin 46/1. maddesi uyarınca 168.000 TL para cezası ile cezalandırılmasına,Aynı müsabakada Kayserispor Kulübü Başkanı Nurettin Açıkalın’ın, müsabaka sonrasında akredite edilmediği alanlarda bulunmasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle FDT’nin 46/1. maddesi uyarınca ihtar cezası ile cezalandırılmasına,

Aynı müsabakada Kayserispor Kulübü idarecisi Gökhan Gülen’in, müsabaka sonrasında akredite edilmediği alanlarda bulunmasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle FDT’nin 46/1. maddesi uyarınca ihtar cezası ile cezalandırılmasına,

Aynı müsabakada Kayserispor Kulübü idarecisi Rıza Erkut Yurdemi’nin, müsabaka sonrasında akredite edilmediği alanlarda bulunmasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle FDT’nin 46/1. maddesi uyarınca ihtar cezası ile cezalandırılmasına,

5- Galatasaray’ın, 24.02.2025 tarihinde oynanan Galatasaray -Fenerbahçe Trendyol Süper Lig Şamil Ekinci Sezonu müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde ev sahibi kulüp olduğu müsabakada 3. kez gerçekleştirilmesinden dolayı FDT’nin 53/2. maddesi uyarınca 525.000 TL para cezası ile cezalandırılmasına, FDT’nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan kuzey tribün 105-106-107-108-204-205-206-207-208, güney tribün 118-119-120-121-219-220-221, doğu tribün 111-112-114-115-116-214, batı tribün 101-102-103 numaralı bloklarda yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine,

Aynı müsabakada Galatasaray’ın, taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle FDT’nin 52/2. ve 46/1. maddeleri uyarınca 168.000 TL para cezası ile cezalandırılmasına,

Aynı müsabakada Galatasaray teknik sorumlusu Okan Buruk’un, müsabaka sonrası basın toplantısında yapmış olduğu açıklamalarında yer alan Futbolun ve Kurumların İtibarını Zedelemeye Yönelik Açıklamalar nedeniyle FDT’nin 38/1-c maddesi uyarınca 1 resmi müsabakada soyunma odasına ve yedek kulübesine giriş yasağı ve 1.500.000 TL para cezası ile cezalandırılmasına, (oyçokluğu)

Aynı müsabakada Galatasaray sporcusu Mauro Emanuel Icardi’nin, akredite edilmediği alanlarda bulunmasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle FDT’nin 46/1. maddesi uyarınca ihtar cezası ile cezalandırılmasına,

Aynı müsabakada Galatasaray antrenörü Serhat Doğan’ın, rakip takım mensubuna yönelik sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle FDT’nin 36/1-c ve 35/4. maddeleri uyarınca 1 resmi müsabakada soyunma odasına ve yedek kulübesine giriş yasağı ve 58.500 TL para cezası ile cezalandırılmasına,

6- Fenerbahçe’nin, 24.02.2025 tarihinde oynanan Galatasaray -Fenerbahçe Trendyol Süper Lig Şamil Ekinci Sezonu müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde misafir kulüp olduğu müsabakada 10. kez gerçekleştirilmesinden dolayı FDT’nin 53/2. maddesi uyarınca 840.000 TL para cezası ile cezalandırılmasına, FDT’nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan misafir tribün 418-419-420 numaralı bloklarda yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki misafir kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine,

Aynı müsabakada Fenerbahçe’nin, taraftarlarının neden olduğu FDT’nin 53/8. maddesi kapsamındaki çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle 780.000 TL para cezası ile cezalandırılmasına,

Aynı müsabakada Fenerbahçe’nin, taraftarlarının neden olduğu saha olaylarının vahameti dikkate alınarak FDT’nin 52/2. maddesi uyarınca 2 resmi müsabakayı deplasmanda seyircisiz oynama cezası ile cezalandırılmasına,

Aynı müsabakada Fenerbahçe teknik sorumlusu Jose Mourinho’nun, müsabaka hakemlerinin bulunduğu soyunma odasına gelerek müsabakanın orta hakemine yönelik kullandığı ifadeler ve hemen akabinde, müsabakanın 4. hakemi olan Türk hakeme yönelerek onun nezdinde hem Türk futbol camiasını hem de Türk hakemlerinin tümünü içine alacak şekilde aşağılayıcı, rencide edici ifadelerle Türk futbolunu kaos ve düzensizlikle itham etmesi suretiyle Türkiye’deki futbol faaliyetinin marka değerini tahkir eden sevke konu eylem ve söylemleri dikkate alınarak FDT’nin 36/1-c ve 35/4. maddeleri uyarınca 2 resmi müsabakada soyunma odasına ve yedek kulübesine giriş yasağı ve 117.000 -TL para cezası ile cezalandırılmasına, (oyçokluğu)

Aynı müsabakada Fenerbahçe teknik sorumlusu Jose Mourinho’nun, müsabaka sonrası basın toplantısında gerçekleştirilen ve sevke konu edilen ifadeleri her ne kadar Kurulumuza FDT’nin 41. Maddesi kapsamında sevk edilmiş ise de, yapılan açıklamanın “hakaret” disiplin ihlalinin unsurlarını tam olarak taşımadığı ancak açıklamaların mahiyeti dikkate alınarak rakip takım mensuplarına yönelik kullanılan ifadelerin, sarf edilmesinde zorunluluk bulunmayan, spor ahlakına ve fair-play anlayışına aykırı bir içerik taşıdığı, sporda şiddet ve düzensizliği teşvik edebilecek, toplumu ayrıştırıcı ve bölücü nitelikte anlam içeren ve taraftar olaylarına neden olabilecek türden ifadeler içerdiği bu haliyle sportmenliğe aykırı bir eylem olarak nitelendirildiği, eylemin basın toplantısı yoluyla gerçekleştirildiği dikkate alınarak FDT’nin 38/1-c maddesi uyarınca 2 resmi müsabakada soyunma odasına ve yedek kulübesine giriş yasağı ve 1.500.000 TL para cezası ile cezalandırılmasına, (oyçokluğu)

Aynı müsabakada Fenerbahçe idarecisi Mario Jorge Dos Santos Branco’nun, akredite edilmediği alanlarda bulunmasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle FDT’nin 46/1. maddesi uyarınca 58.500 TL para cezası ile cezalandırılmasına,

Aynı müsabakada Fenerbahçe idarecisi Okan Özkan’ın, akredite edilmediği alanlarda bulunmasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle FDT’nin 46/1. maddesi uyarınca 58.500 TL para cezası ile cezalandırılmasına,

Aynı müsabakada Fenerbahçe antrenörü Stefano Rapetti’nin, akreditasyon kartını görünür bir şekilde boynuna asmamasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle FDT’nin 46/1. maddesi uyarınca ihtar cezası ile cezalandırılmasına,

Aynı müsabakada Fenerbahçe antrenörü Ricardo Manuel Nunes Formosınho’nun, akreditasyon kartını görünür bir şekilde boynuna asmamasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle FDT’nin 46/1. maddesi uyarınca ihtar cezası ile cezalandırılmasına,

Aynı müsabakada Fenerbahçe kaleci antrenörü Sandro Zufic’in, akreditasyon kartını görünür bir şekilde boynuna asmamasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle FDT’nin 46/1. maddesi uyarınca ihtar cezası ile cezalandırılmasına,

7- Galatasaray’ın, 19.02.2025 tarihinde kulüp sosyal medya (X) hesabından yapılan paylaşımda yer alan Futbolun ve Kurumların İtibarını Zedelemeye Yönelik Açıklamalar nedeniyle FDT’nin 38/1-b ve 38/2. maddeleri uyarınca ve FDT’nin 11/1. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 3.000.000 TL para cezası ile cezalandırılmasına, (oyçokluğu)

Galatasaray Başkanı Dursun Aydın Özbek’in, 19.02.2025 tarihinde Kulüp sosyal medya (X) hesabından yapılan paylaşımda yer alan Futbolun ve Kurumların İtibarını Zedelemeye Yönelik Açıklamalar nedeniyle FDT’nin 38/3., 38/1-a ile 38/2. maddeleri uyarınca ve FDT’nin 11/1. ve 13. maddelerinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 34 Gün hak mahrumiyeti cezası ile cezalandırılmasına, (oyçokluğu) karar verildi.”

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Ankaradaki̇ Saldırıya Yöneli̇k Başkan Büyükakın: “Atalarımız Nasıl Pes Etmedi̇yse Bi̇zler De Pes Etmeyeceği̇z”

Ankara’daki hain saldırıda şehit olanlar için düzenlenen mevlit programına katılan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, “Onlar ne yaparlarsa yapsınlar daha fazla çalışacağız. Bu yaşananlar bizi daha fazla kamçılayıp birlik beraberliğimizi daha da güçlendiriyor. Atalarımız nasıl pes etmediyse bizler de pes etmeyeceğiz. Allah’ın izniyle bu memleket bunlara hiçbir zaman boyun eğmedi, yine eğmeyecek” dedi.

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Ankara’daki hain saldırıda şehit olanlar için düzenlenen mevlit programının ardından basın mensuplarına gündemi değerlendirdi. TUSAŞ şehitlerinin bu milletin gönlünde yer ettiğine dikkat çeken Başkan Büyükakın, “Vatandaşlarımızın yüreğinden geçen tek şey var. Aziz Türk milleti tarih boyunca defalarca kez gösterdi ki canına, birlik, beraberlik ve bütünlüğüne kasteden içeriden ve dışarıdan kim olursa olsun içinde bulunduğumuz koşullara bakılmaksızın en iyi cevabı vermiştir. Önümüzdeki süreçte de bu böyle olacaktır. Biz ne zaman ayağa kalkarsak, ne zaman güçlü şekilde durursak ve sesimizi yükseltirsek, milli bir iradeyle karşılarında durduysak böyle oldu. Küresel efendilere boyun eğmeyip, milli bir iradeyle karşılarında ne zaman dimdik dursak bunu yapıyorlar. Tarihte de hep böyle oldu. Yine bir benzerini yaşıyoruz. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar biz daha fazla çalışacağız. Bu yaşananlar bizi daha fazla kamçılayıp birlik beraberliğimizi daha da güçlendiriyor. Atalarımız nasıl pes etmediyse bizler de pes etmeyeceğiz, Allah’ın izniyle bu memleket bunlara hiçbir zaman boyun eğmedi, yine eğmeyecek” diye konuştu.

Kategoriler
GÜNCEL HABERLER

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçmenine yönelik hakarete ceza

https://41.com.tr/wp-content/uploads/2024/10/cumhurbaskani-erdoganin-secmenine-yonelik-hakarete-ceza-0-gTJCVlrx.mp4
Kocaeli’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve seçmenine küfür ettiği iddia edilen öğretmenin yargılandığı davada karar çıktı. Öğretmene, seçmen Ali Köçkar’a yönelik hakaret suçundan bin 300 TL para cezası verilirken, Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla ilgili dosyası tefrik edilerek ayrı bir davaya konu edildi.

Geçtiğimiz yıl Yeni Kent Mahallesi’ndeki bir kahvehanede meydana gelen olayda, Ali Köçkar isimli vatandaş çay içmek için kahvehaneye girdi. Köçkar, o sırada orada bulunan hemşehrisi K.D. isimli öğretmenle karşılaştı. İkili arasında Genel Seçimlerle ilgili bir konuşma başladı. İddiaya göre, öğretmen K.D. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve onun seçmenlerine hakaret etti. Kahvehanedeki diğer vatandaşların araya girmesiyle tartışma son buldu ancak Ali Köçkar, K.D. hakkında suç duyurusunda bulundu. K.D. hakkında Ali Köçkar’a yönelik hakaretten dava açıldı, Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla ilgili dosya ise tefrik edilerek ayrı bir dosya haline getirildi.

Hakaret sebebiyle açılan davanın duruşması Gebze 7. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya katılan sanık, suçlamaları kabul etmedi. Sanık K.D’ye, Ali Köçkar’a yönelik işlediği hakaret suçundan bin 300 TL para cezası verildi.

“Hesabını yargı verecek”

Duruşma sonrası açıklamalarda bulunan Köçkar, “Geçtiğimiz yıl kasım ayında K.D. isimli öğretmenle aramızda geçen tartışma sonucu şahsıma, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve seçmenlerine yönelik yaptığı hakaretten ötürü suç duyurusunda bulunmuştum. Şahsıma ayrı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ayrı olmak üzere 2 ayrı dosya açıldı. K.D’nin bana yönelik hakaretlerine yönelik suçlu bulundu ve ceza aldı. Cumhurbaşkanı ile ilgili açılan dosyasında ise yakında ceza alacak, hesabını yargı karşısında verecek. Bu şahıs hala görevine devam ediyor” dedi.

Telefon
WhatsApp
Exit mobile version